Oosit Donasyon Sikluslarında Progesteron Ölçülmeli Mi? Kümülatif Canlı Doğum Oranı ve Embriyo Kalitesinin Retrospektif Analizi Uz.Dr. Fatoş Deniz YİĞİTTÜRK Giriş • Stimülasyon protokollerinden bağımsız olarak geç foliküler fazda %38 oranında progesteron düzeyi artar. • Endometrial anormallikler, embriyo kalitesinde ve otolog sikluslarda kümülatif canlı doğum oranı (CLBR)’ nda gözlenen düşme ile ilişkilidir. • Standart in vitro fertilizasyon (IVF)’da foliküler fazda yükselmiş serum progesteronu (LFEP)’ nun oositler ve endometrium üzerindeki etkisini değerlendirme zordur. • Ooosit donasyon ve embriyo kriyoprezervasyonu modelinde bu durum ayrıca değerlendirilmelidir. • Ancak oosit donasyon siklusları model olarak alınmadan önce oosit donörlerinin genel IVF populasyonuna göre daha geç ve ovaryan stimulasyona daha farklı yanıt verebileceğine dikkat edilmelidir. • LFEP etkisi ile ilgili tartışmalı sonuçlar elde edilmiştir. • Bazı çalışmalar etkisinin olmadığını raporlamıştır. • Bazıları ise, yükselmiş Progesteron düzeyini düşük gebelik sonuçlarıyla ilişkilendirmiştir. • Bu çalışmalarda bazı sınırlamalar söz konusudur; 1. Kullanılan progesteron sınıflandırılmamıştır. ‘cutt of’ değeri 2. Embriyo kalitesi (EQ) verileri yoktur. 3. Taze sikluslardaki gebelik oranlarında kullanımla ilgili sınırlandırmalar mevcuttur. • Multiple embriyo transferinin uygulanmasının başarıyı arttırdığı bilinmektedir. • CLBR’ de IVF başarısını yükseltmek için artmış çalışmalar mevcuttur. Materyal Metot • Bu çalışma 3. basamak Üniversite hastanesinde 2010-2017 yılları arasında GnRH antagonist verilen oosit donasyon siklluslarını kapsamaktadır. • Her dönor analize bir kez dahil edilmiş ve her verici bir alıcı ile eşleştirilmiştir. • Ovulasyon tetikleme günü serum progesteronuna göre çalışma 2 gruba ayrılmıştır; I. Progesteron ≤ 1.5 II. Progesteron >1.5 Oosit Dönorları ve Ovaryan Stimülasyon • Taze ejakülattan alınan sperm kullanılmıştır. • D3 ve D5 emriyolar kullanılmıştır. • D2 gün FSH/huG kullanılmıştır. • D7 gün 0.25 mg GnRH antagonisti kullanılmıştır. • ≥ 20mm 3 foliküle final oosit maturasyonu için tek doz GnRH agonisti kullanılmıştır. • 36 saat sonra yumurta toplama (OPU) yapılmıştır. Alıcı Endometriumun Hazırlanması • Tüm alıcılarda siklusun 1-3 günü Estradiol-valerate4-MG estradiol başlanmış ve 12 gün devam edilmiştir. • 200 mg vajinal progesteron (Utrogestan) eklenmiştir. • 4 gün sonra D3 6 gün sonra D5 embriyo verilmiştir. EQ Değerlendirmesi ve Embriyo Transfer Politikası • İntra sitoplazmik sperm enjeksyonu (ICSI)’ ndan 1618 saat sonra 2 pronukleusu olan fertilizasyon izlenmiştir. • Embriyonun incelenmiştir. gelişimi • İyi kalitede olan dondurulmuştur. transfer ihtiyaç gününe fazlası kadar embriyolar • D3 embriyolar; blastomer, fragmentasyon oranları, vakuolizasyon, granülasyon ve multinukleasyon oranlarına göre değerlendirilmiştir. • Tüm parametrelere göre embriyo kalitesi mükemmel, iyi, orta ve zayıf olarak değerlendirilmiştir. • D3-max %5 fragmentasyonu olan ve 4 blastomerli taze embriyolar transfer için uygun olarak kabul edilmiştir. • Belirtilen özelliklere sahip embriyolar kriyoprezervasyon için uygun kabul edilmiştir; ≥6 blastomerli ≤ %50 fragmentasyonu olan D3 embriyolar II. Full ekspanded hatching blastosist olup tip A/B/C iç hücre kitlesi ve tip A/B trofoektodermi olan D5 ve D6 embriyolar I. • D3 embriyolar transfere kadar 1 gece transfer mediumunda kültüre edilmiş hayatta kalan blastomerlerin sayısına göre skorlama yapılmıştır. • EQ 3. gün embriyo gelişimine göre değerlendirilmiştir. TARTIŞMA • Oosit donasyon sikluslarında artmış progesteron düzeyi EQ ve CLBR’yi etkilememiştir. • Otolog EQ transferinde artmış Progesteron düzeyinin negatif etkisi gösterilsede oosit donasyon sikluslarında artmış progesteron düzeyi alıcılarda reprodüktiviteyi zayıflatmamıştır. • Yüksek E2 ve LEFP olan grupta daha fazla matür oosit eldesine rağmen CLBR oranları arasında fark yoktur. Sınırlamalar • Bu çalışma retrospektif veri analizine dayalıdır. • Bu sebeple prospektif çalışmalar ile doğrulanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. • Çalışmada oosit donasyon siklusları üzerine odaklanılması sebebiyle sonuçlar infertil popülasyona genellenemez. TEŞEKKÜRLER…