Örgütsel Bağlılık Kavramı

advertisement
Oğuzcan KAYA
Örgütsel Bağlılık Kavramı
 İşgörenin isyerine psikolojik olarak baglanmasını ifade
eden örgütsel baglılık, isgörenin örgütte kalma ve
onun için çaba gösterme arzusu ile örgütün amaç ve
değerlerini
benimsemesi
olarak
da
tanımlanabilmektedir
 Örgütlerin yaşamlarını sürdürebilmeleri, çalışanların
görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmelerinin
yanında bütün çalışanların bir uyum ve işbirliği içinde
takım halinde çalışmalarını gerektirmektedir.
 Örgüt içerisinde bunların gerçekleşebilmesi için
gerekli ortam yaratılmalıdır. Kısacası çalışanlardan
yüksek performans beklemek ancak ve ancak onların
istenilen düzeydeki üretim için güdülenmeleriyle
gerçekleşebilecektir. Bu da bağlılık duygusunun
gelişmesiyle oluşacaktır.
 Bağlılık kavramı duygusal bir nitelik taşımaktadır.
Çalışanların örgüte karşı bağlılıkları da örgüte karşı
duyulan duygusal bağlar anlamına gelmektedir. Farklı
olarak örgütsel adanmışlık olarak ta söz edilmektedir.
 Bağlılık kavramı insanlara zorla gerçekleştirilecek bir
olay değildir. Çalışanların belirli bir işe dahil olması
kendi kendine gelişen ve açığa çıkan bir duygudur.
 Toplumsal yaşamı göz önüne aldığımız zaman birey
kendisini bir gruba, topluluğa ait hissetme çabası
içerisindedir.
 İnsanların sosyal birer varlık olmasının gerekliliğinden
dolayı, insan tek başına yaşayamadığını anladığı andan
itibaren bir aidiyetlik hissi içerisine girmek
istemektedir.
 Örgütsel bağlılık, tıpkı bunun gibi çalışanın, çalıştığı
yere karşı ait olma duygusunun, psikolojik bağlılığının
anlatımıdır.
 Birey bu duyguyu hissettiği zaman örgüt için çok daha
verimli bir şekilde üretimine devam edecektir çünkü
sosyal olarak bir ihtiyacını karşılamış olacaktır. Aynı
zamanda duygusal olarak örgüte karşı bir yakınlık
duyduğu için yaptığı işten zevk alacaktır.
Örgüte Bağlılığı Oluşturan
Unsurlar
 Çalışanların örgüte karşı duydukları adanmışlığın,
bağlılığın 3 farklı çeşidi vardır.
Bu 3 örgütsel bağlılık çeşidi;
 duygusal (affective),
 sürekli (continuance)
 ve normatif (normative) bağlılık türleridir.
Duygusal Bağlılık
 “Duygusal bağlılık, kuruluşa karşı duygusal veya
psikolojik bir bağlanma şeklinde tanımlanır. Devam
etme bağlılığı, kişinin üzerinde bir çok sorumluluk
olduğunu, bu yüzden de işten ayrılmanın büyük
karışıklıklara neden olacağını düşünerek işe devam
zorunluluğu hissetmesidir.
Sürekli Bağlılık
 Sürekli bağlılık türünde ise çalışan, örgütte işe başladığı
günden itibaren kendisine ve örgüte yapmış olduğu
yatırımlardan ötürü örgütten ayrılmak istemeyecektir.
 Örgüt için harcadığı zaman ve çabayı düşünerek örgütte
kalmasının bir zorunluluk olduğunu hisseder.
 “Bu yatırımlar; mesai arkadaşlarıyla yakın sosyal ilişkiler,
emeklilik hakları, kıdem, kariyer ve bir örgütte uzun yıllar
çalışmaktan dolayı elde edilen özel yeteneklerdir.”
Normatif Bağlılık
 Kişinin örgütte çalışmayı kendisi için bir görev olarak
görmesi ve örgütüne bağlılık göstermenin doğru
olduğunu hissetmesi olup, örgütten ayrılma
sonucunda
ortaya
çıkacak
kayıpların
hesaplanmasından etkilenmemektedir.
Örgütsel Bağlılığın Boyutları
 Çalışanlar ve örgüt arasındaki bağlılığın üç farklı
boyutu olduğu ileri sürülmüştür.
Bunlar;
 Uyum boyutu,
 Özdeşleşme boyutu ve
 İçselleştirme boyutudur.
Uyum Boyutu
 Bazı
durumlarda insanlar bir örgütü yüzeysel düzeyde
desteklerler. Bunlar, örgüte inanmaktan çok, uyumlu eylemler
yoluyla bazı ödülleri kazanmayı ve cezaları savmayı istemektedir.
Bu yüzeysel baglılık, uyum olarak adlandırılmaktadır.
 Yetki, kural ve prosedür eylemleri genellikle uyum ile sonuçlanır.
Burada birey yaptıgını, yapmak zorunda oldugundan yapar.
Uyum her zaman zorunluluk bildirir. Uyum ayrıca yetkiyi elinde
bulunduranın avantajlı oldugu durum olup, genellikle acil bir
çözüm olarak kısa dönemler için geçerlidir.
Özdeşleşme Boyutu
 Özdeslesme, kisilerin yakın olma istegine dayanan
örgütsel baglılık asamasıdır.insanlar özdeslesme
boyutunda örgütlerine baglılık göstermekten gurur
duymaktadır. İşgörenler bu asamada örgütle üst
düzeyde özdeslesir. Çünkü örgüt onların deger verdigi
seyleri destekler.
İçselleştirme Boyutu
 İçsellestirme, bireysel ve örgütsel degerlerin karsılıklı
uyumlu olmasına dayanır.Bu asamada birey örgütün
degerlerini gerçekten ödülleyici ve kisisel degerleriyle
uyumlu görür.
 Örgütün en çok arzuladıgı baglılık formu
içsellestirmedir. Çünkü içsellestirme, kendi kendini
devam ettirici olarak baslangıçtaki etki kaynagından
bagımsızdır.
Örgütsel Bağlılık Sonuçları
 Örgüte bağlılığın sonuçları, bağlılığın derecesi ile ilgili
olarak olumlu ya da olumsuz olabilmektedir. Örgütsel
amaçlar kabul edilebilir olmadığında, üyelerin yüksek
düzeydeki
bağlılığı
örgütün
dağılmasın
hızlandırabilirken, amaçlar makul ve kabul edilebilir
olduğunda yüksek düzeyde bir bağlılığın etkili
davranışlarla sonuçlanması ihtimali bulunmaktadır
(Balay, 2000).
 Düşük Örgütsel Bağlılık

Birey kendisini örgüte bağlayan güçlü tutum ve




eğilimlerden yoksundur. Göreve ilişkin çabalarda geri oldukları gibi
itiraz, şikayet, söylenti ile örgüte zarar getirebilmektedirler.
Ilımlı Örgütsel Bağlılık
Birey deneyiminin güçlü fakat örgütsel bağlılığın tam
olmadığı bağlılık düzeyidir. Örgütün bütün değil ama bazı değerlerini
kabul etme yeterliliğine sahiptirler.
Yüksek Örgütsel Bağlılık
Bireyler örgüte güçlü tutum ve eğilimlerle bağlılık
göstermektedirler. Bireye bu bağlılık meslekte başarı, ücrette doyum ve
üst pozisyonlara terfi sağlayabilir. Ancak bu durumda gelişmeye karşı
direnç oluşturmakta birlikte, fazla stres gibi olumsuz sonuçlarda
getirebilmektedir.
Download