nsan Haklar* ve Özgürlükler

advertisement
İnsan Hakları ve Özgürlükler
HAK VE ÖZGÜRLÜK KAVRAMLARI
Hak: Sözlükte "gerçeğe uygunluk, adalet, hukukun
gerektirdiği şey, doğruluk ve emeğin karşılığı olan
ücret" anlamlarında kullanılır. Bu kelime Kur'an'da
birçok ayette yer alır.
Özgürlük: Serbestçe kendi kendine hareket
etmek ve karar verebilmektir. Özgürlük aynı
zamanda insanın dilediğini seçme hakkına
sahip olmasıdır.
Özgürlük, aynı zamanda insanın dilediğini seçme
hakkına sahip olmasıdır. “Seçme”den sonra ise
“eylem” gelir. İnsanın seçtiği şeyi yapma hakkının
olmaması, seçme hakkını anlamsız kılar. Dolayısıyla
özgürlükte “seçme” ve “eylem” hakkı vazgeçilmez bir
unsurdur.
Temel hak ve özgürlükler makam, mevkii, din, dil,
ırk, cinsiyet ve milliyet farkı gözetilmeksizin bütün
insanlar için geçerlidir ve evrenseldir. Ancak bu
haklar kullanılırken başkalarının özgürlüğüne zarar
verilmemelidir.
Bazı Haklar, Özgürlükler ve Din
İnsanlar bazı hak ve özgürlüklere sahip olarak doğarlar.
Bunlara temel hak ve özgürlükler denir. Yaşama, sağlık,
ibadet, özel yaşamın gizliliği, eğitim, ekonomik haklar,
düşünce ve inanç özgürlüğü temel hak ve özgürlüklerin
başlıcalarıdır.
Bunlar dinin de temel ilkeleri arasında yer alır.
Nitekim İslam dini can, akıl, din, mal ve neslin
korunmasını emrederek bu hak ve
özgürlükleri güvence altına alır. Bu hakların
olmaması durumunda insanca yaşama imkânı
ortadan kalkar. Söz konusu haklar, Allah’ın
kullarına hiçbir ayrım gözetmeden bahşettiği
haklardır.
insan, şerefli ve huzurlu bir hayat yaşayabilmek
için bu hak ve özgürlüklere ihtiyaç duyar. Temel
hak ve özgürlükler kişiye özel olup gasp edilemez
ve bir başkasına devredilemez.
Kur’an-ı Kerim temel hak ve özgürlüklerden bahsederken
inanan- inanmayan, kadın-erkek, siyah-beyaz ayrımı
yapmadan bütün insanlığa seslenir ve şöyle der: “İnsanların
hakkı olan şeyleri kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk
yaparak karışıklık çıkarmayın.”
Hz. Peygamber de Veda Hutbesi’nde şahsi hak
ve hürriyetleri şöyle açıklamıştır: “Ey insanlar
bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu
aylarınız nasıl mukaddes bir ay ve bu şehriniz
nasıl mübarek bir şehir ise canlarınız,
mallarınız ve namuslarınız da öyle
mukaddestir, dokunulmazdır ve her türlü
tecavüzden korunmuştur.”
Yukarıdaki ayet ve hadisten anlaşıldığı üzere
insanların dokunulmaz olan hakları
kısıtlanmamalı; insanlar haklarını kullanırken
başkalarının hakkını ihlal ederek toplumda
kargaşa çıkarmamalıdır.
Eğitim Hakkı
Dinimizde eğitim doğum öncesinden başlar ve hayat
boyu devam eder. Bir anne babanın çocuklarına karşı
en önemli görevleri onları eğitmeleridir. Peygamber
Efendimiz anne babanın çocuğuna bırakacağı en
değerli mirasın güzel ahlak olduğunu söylemiştir.
Ayrıca Kur'an'ın ilk emrinin "Oku!"
olması da dinimizde eğitime verilen
önemin bir göstergesidir.
"...Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur
mu?..." (Zümer suresi, 9. ayet)
"Kadın erkek herkese ilim öğrenmek
farzdır." Hz. Muhammed (s.a.v.)
"İlim Çin'de bile olsa gidiniz ve
alınız." Hz. Muhammed (s.a.v.)
Düşünce ve İfade Özgürlüğü
Düşünce ve ifade özgürlüğü kişinin serbestçe
düşünebilmesi, düşündüklerini de sözlü veya yazılı
olarak her türlü vasıtayla ifade edebilmesidir.
Düşünce özgürlüğü başka insanların da görüşlerine
değer verip dinlemeyi gerekli kılar
. Bu sebeple dinimizde istişare (danışma) teşvik
edilmiştir. Örneğin Peygamber Efendimiz Hendek
Savaşı'nda şehrin nasıl savunulacağı ile ilgili olarak
sahabelerin görüşlerine başvurmuş, sonunda Selman-ı
Farisi'nin (r.a.) şehrin etrafına hendek kazılması fikri
kabul edilmiştir.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı
toplumlarda yeni ve özgün fikirler ortaya konamaz,
gerçekler dile getirilemez. Düşünceler dile
getirilirken iyi niyetli ve saygılı olunmalı, genel ahlak
kurallarına uyulmalı, vatanın ve milletin menfaatleri
göz önünde bulundurulmalıdır.
İnanç Özgürlüğü:
: İnanç özgürlüğünün kapsamı; serbestçe inanmak,
inandığını uygulamak, öğrenmek, öğretmek ve yaymak
şeklindedir. İnanç özgürlüğünde kişi bir dine inanıp
inanmamakta serbesttir. Kişiye asla zorlama yapılmaz.
Çünkü inanmak gönül işidir ve insan bir dine inanacaksa
özgür iradesiyle karar verip inanmalıdır.
Eğer inanç konusunda zorlama yapılırsa bu durum
ikiyüzlülüğe dönüşür. Kişi baskıdan dolayı inandım der
ancak kalbi inanmamış olabilir.
"Dinde zorlama yoktur. Artık hak ile batıl iyice
ayrılmıştır..." (Bakara suresi, 256. ayet)
"Eğer Rabb'in dileseydi yeryüzündekilerin
hepsi iman ederdi. O halde inanmaları için
insanları sen mi zorlayacaksın?" (Yunus suresi,
99. ayet)
Birleşmiş Milletler (18. madde) ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi'nde (9. madde) kişinin inandığı dinin eğitimini
ve öğretimini alması, dinini açıklaması din ve vicdan
özgürlüğünün unsurlarından biri olarak yer almıştır.
İbadet Hakkı
İbadet hakkı kişinin mensup olduğu dinin emirlerini
yerine getirebilmeyi, ibadethane açmayı ve bunları
isteme haklarını kapsar.İslam dini diğer din
mensuplarının ibadet haklarına her zaman saygılı
olmuştur.
Tarihte bunun birçok örneği mevcuttur. Örneğin Necranlı
bir Hıristiyan heyeti Peygamber Efendimiz ile görüşmek
için Medine'ye gelir. Mescitteki görüşme esnasında heyet
mensupları ibadet vakitlerinin geldiğini söyleyerek
Peygamberimizden izin isterler.
Peygamberimiz de onların ibadet etmelerine
müsaade eder. Müslümanlar tarih boyunca
fethettikleri topraklardaki diğer dinlerin
ibadethanelerine hiç dokunmamışlar, hatta onları
korumaya özen göstermişlerdir.
Özel Yaşamın Gizliliği Hakkı
Özel yaşam, kişinin kendisine ait olan hayat alanıdır.
Her birey özel yaşamına saygı gösterilmesini isteme
hakkına sahiptir. Yasal bir dayanağı olmadan hiç kimse
bir başkasının telefonlarını dinleme, mektuplarını veya
e-postalarını okuma, sırlarını yayma vb davranışlarda
bulunamaz.
. Dinimizde başkasının özel yaşamına müdahale
etmek, onun kusurlarını araştırmak, evine
izinsiz girmek, sırrını yaymak gibi hususlar
yasaklanmıştır.
"...Birbirlerinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini
araştırmayın..." (Hucurat suresi, 12. ayet)
"Evleriniz dışındaki evlere, sahipleri sizi
tanımadan, selam verip izin almadan
girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu sizin için
daha iyidir." (Nur suresi, 27. ayet)
Ekonomik Haklar:
Mülkiyet hakkı: Dinimize göre helal yoldan
olmak şartıyla herkesin mülk edinme hakkı
vardır. Ancak hırsızlık, kumar, rüşvet, gasp gibi
haksız yollarla elde edilen kazançlar mülk
sayılmaz ve haram olur. Ayrıca İslam'da
toplumun yararı söz konusu olduğunda bedeli
ödenmek şartıyla kişinin malı devlet
tarafından istimlak edilebilir, kamulaştırılabilir.
Örneğin yol yapım çalışması...
İş ve çalışma hakkı: Herkesin çalışma ve iş
kurma hakkı vardır. Çünkü dinimiz çalışmayı
teşvik eder. Nitekim Peygamberimiz "Hiç kimse
kendi el emeği ile kazandığından daha hayırlı
bir lokma yememiştir..." buyurmuştur.
Ücret ve adaletli gelir dağılımı: Dinimizde
emek ve alın teri çok değerlidir. Bu sebeple
herkes emeğinin karşılığını alma hakkına sahiptir.
Peygamberimiz "İşçinin ücretini alnının teri
kurumadan veriniz." buyurmuştur. İslam'da
sosyal adalet de çok önemlidir ve zenginliğin
birkaç kişide toplanması hoş görülmez.
Nafaka hakkı: Nafaka kişinin bakmakla yükümlü
olduğu kimselerin normal bir yaşam sürdürebilmeleri
için ihtiyaç duydukları ve mükellefin de bunları temin
etmek zorunda olduğu şeylerdir. İslam'da nafakayı
temin etmek babanın görevidir. "...(anne ve
çocukların) örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi
babaya aittir." (Bakara suresi, 233. ayet)
Eğer aile çok fakirse, ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa ve
akrabalarından, yakınlarından da bir destek yoksa
devlet onlara bakmakla yükümlüdür. Nitekim Hz. Ebu
Bekir ve Hz. Ömer ihtiyaç sahipleri için gerekli
harcamaları devlet hazinesinden karşılamışlardır.
İslam’da tüm insanlara ait olduğu kabul edilen
bazı temel hak ve özgürlükler şöyle
sıralanabilir:
• Yaşama hakkı
• İnsan onuru ve kişilik hakları
• Din ve inanç özgürlüğü
• Eğitim hakkı
• Özel hayatın gizliliği
• Ekonomik hak ve özgürlükler
• Düşünme, konuşma ve ifade özgürlüğü
• Sağlık imkânlarından yararlanma özgürlüğü
• Adalet önünde eşit olma hakkı
Download