BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜ Hazırlayan: Nilgün YILMAZ Hazırlık Soruları: Farklı dinlere karşı tutum.. Mekke Toplumu: Yorumlayalım.. İslam kelime olarak kurtuluş, güven, emniyet, barış ve uzlaşma gibi anlamları içermektedir. Peygamberimiz bu sebeple önce yakın akrabalarını, daha sonra da diğer insanları İslam’a davet etti. “Sen insanları Allah yoluna hikmetle güzel ve ikna edici öğütlerle davet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.”5 ayetinde ifade edilen tebliğ üslubunu benimsedi. İsl3am’a Davet Mektupları: Peygamberimiz bu amaçla diğer din mensuplarıyla iletişim kurarken her zaman barış içinde kalmaya ve güzel davranışlarla insanlara örnek olmaya öncelik verdi. Anlayış ve saygıya dayalı yaşama düşüncesini hayata geçirdi. Sürekli yayılan tevhit ışığı, Arap Yarımadası ile sınırlı kalmadı. Gönderilen elçiler ve davet mektupları farklı din mensuplarının yaşadığı uzak bölgelere kadar ulaştı. Hz. Peygamberin gönderdiği mektuplar evrensel nitelikteydi. Çünkü bu mektuplar, din, ırk ve bölge ayırt etmiyordu. Hz. Peygamber, gönderdiği mektuplarda kendisinin Allah tarafından görevlendirilmiş bir elçi olduğunu bildiriyordu. Yöneticilerin ve halklarının Allah’a şirk koşmayı bırakarak İslam dinine girmelerini istiyordu. Eğer yöneticiler, bu çağrıyı kabul etmezlerse halklarının da günahını yüklenmiş olacaklarını vurguluyordu. Sevgili Peygamberimiz davet için gönderdiği elçileri kendisi seçerdi. Sağlıklı bir iletişim sağlamak için elçilerin, gittikleri ülke insanlarının dillerini bilmelerini arzu ederdi.6 Bazı nasihatlerde bulunarak onları uğurlardı. Diğer yandan farklı din ve milletlerden kendisini ziyarete gelen elçileri güzel bir şekilde karşılardı. Onlara bizzat kendisi hizmet eder ve bazı hediyeler verirdi. Bir mektup örneği.. Farklı Kültürlere Bakış: Peygamberimiz, İslam’a ters düşmeyen bazı iyi, güzel örf ve âdetleri de devam ettirdi. Örneğin Mekke’ye gelen yabancı tüccarların hakkını korumak için kurulmuş olan Hılfu’l-Fudul’a (Erdemliler Topluluğu) katıldı. Araplar arasında yaygın olan misafirperverlik ve büyüklere saygı gibi âdetleri devam ettirdi. Kâbe hizmetleriyle ilgili uygulamaların Mekke’yi fethettikten sonra da devam etmesini sağladı. İslam’ın getirdiği değerler sadece Müslüman olanları değil, aynı zamanda Müslüman olmayan toplulukları da etkilemiştir. Örneğin Hz. Peygamberin Medine’de kurduğu hukuk düzeni, farklı inançların bir arada yaşaması açısından birçok topluma örnek olmuştur. Kültürler Arası Etkileşim: Mescidi aydınlatan kandil.. DİNDE ZORLAMA YOKTUR KONULU AYET VE HADİSLER.. “Dîn(e girme)de zorlama yoktur; îman küfürden şübhesiz iyice ayrılmıştır. Artık kim tâğûtu (Allah’ın yerine tuttukları herşeyi) inkâr edip Allah’a îmân ederse, böylece şübhesiz kopmayan çok sağlam kulpa tutunmuştur! Allah ise, Semî‘ (hakkıyla işiten)dir, Alîm (herşeyi bilen)dir.” (Bakara, 256) Bu âyeti kerime, İslâmiyeti kabul etmek için onun parlak, yüksek mahiyetini düşünmenin kâfi olup bu hususta zorlamaya ihtiyaç bulunmadığını bildirmektedir. Şöyle ki: (Dinde zorlama yoktur) İslâmiyeti kabul etmesi için hiç kimse zorlanamaz ve İslâm dini, hiç bir şey, hiç bir muamele hakkında zor kullanmayı caiz görmemiştir. Gerek din hususunda ve gerek başka hususlarda zorlama cihetine gidilemez. Peygamberimiz (asm) peygamberliğin ilk yıllarında insanlara tebliğ ediyor, fakat insanların ekseriyeti ona inanmıyordu. Bu da haliyle peygamberimizi oldukça mahzun ediyordu. MUCİZE.. Kuran’ın pek çok ayeti peygamberimizi bu mevzuda teselli etmek için gelmiştir. Nitekim bir ayette; “(Resulüm!) Onlar iman etmiyorlar, diye nerede ise sen kendini helâk edeceksin. Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de boyunları ona eğilip kalır (inanmaya mecbur olurlar).” (Şuara, 3-4). Bu ayet ve daha başka ayetler insanları imana gelmeleri için zorlamayı yasaklıyor. Aynı manayı ifade eder başka ayetler de şöyledir: • Gaşiye suresi : “21- Nasihat et; çünkü sen ancak bir nasihat edicisin. 22Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. • Kaaf : 45- Biz onların söylediklerini biliyoruz; sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin; o halde tehdidimden korkanlara Kur’an ile nasihat et. Yine başka ayetlerde: • Bakara : 256- Dinde (Din-i İslama girmekte) hiç kimseye zorlama yoktur; zira iman ile küfür birbirinden ayrılmıştır. Artık kim tâğûtu (putları) inkâr edip Allah’a iman ederse, kopmayan çok sağlam kulpa tutunmuştur. Allah semîdir (söylenenleri işitir), alîmdir (yapılanları bilir). • Ra’d: 31- İman edenler hala anlamadılar mı ki, eğer Allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi. • Hud: 28- (Nuh) dedi ki: Ey kavmim! Söyleyin bakalım, ya ben Rabbimden apaçık bir delil üzerinde isem ve O, bana kendi katından bir rahmet (nübüvvet) vermiş de, o (rahmet) sizden gizli bırakılmış ise? Siz onu istemediğiniz halde, biz sizi ona (hidayete) zorlayacak mıyız? Eğer Allah dileseydi, hiçbir fert ona isyan edemez, inkar edemezdi. Ancak Allah insanların hür iradeleriyle kendine iman ve ibadet etmesini istediğinden hem yaradılıştan onları zorlamamış, hemde şer ’an zorlamayı yasaklamıştır. DİKKAT!!!!! Allah insanları zorlamadığına göre, bizim onları zorlamamız ne derece doğrudur.? Sorular..1 Sorular..2 Sorular..3 Sorular..4