NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BÖLÜM: 2 Nitel Araştırmanın Kuramsal Temelleri Nitel Araştırma Nedir? Nitel Araştırmaların Temel Özellikleri Nicel ve Nitel Araştırma Arasındaki Farklar Nitel Araştırmanın Kuramsal Temelleri Nitel araştırmanın çeşitli disiplinlere dayanan güçlü kuramsal temelleri vardır. Sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, dilbilim gibi disiplinler nitel araştırmaya bakış açısı kazandırmışlar hem de yöntem olarak katkıda bulunmuşlardır (Yıldırım ve Şimşek, 2008): Antropoloji: Antropoloji, kültürü ve insanların belirli kültürel ortamlarda sosyal davranış kalıplarını nasıl algıladıklarını ve bu kalıplara nasıl uyum sağladıklarını konu edinen bir disiplindir. Bu yönüyle sosyoloji ile yakındır ilişkilidir ve temelleri bu bilim dalına dayanır. Kültür analizi (etnografya) araştırmaları antropoloji alanının temelini oluşturur ve aynı zamanda nitel araştırmada kullanılan gözlem ve görüşme yöntemlerinin en sık kullanıldığı araştırma türleri bu disiplinin içinde yer alır. Kültür analizi alan çalışmasını ön plana çıkarır ve araştırmacının çalışılan alanda bizzat bulunmasını ve araştırılan konuyla ilgili doğrudan gözlem yapmasını öngörür. Felsefe: Felsefe gerçeğin çeşitli boyutlarıyla tanımlanmasıyla ilgili bir disiplindir. Örneğin gerçek ile ilgili değerler anlamlar ve mantık örüntüsü, insanların gerçeği nasıl algıladıkları bu algılara ilişkin deneyimleri felsefenin çalışma alanları içerisindedir. Felsefe alanında güçlü bir düşünce akımı olarak ortaya çıkan varoluşçuluk akımı nitel araştırma geleneğinin önemli temellerinden birini oluşturmaktadır. Bu düşünce akımına göre bireyler gerçekleri kendileri oluştururlar ve bu gerçekler onlar için önemlidir ve anlamlıdır. Öyleyse gerçek bireyle doğrudan ilişkilidir ve bu nedenle gerçeği insandan bağımsız olarak görmek mümkün değildir. Araştırma bakımından bu düşünce akımını ortaya çıkardığı sonuç şudur: insanların deneyimleri ve bu deneyimlerinin kendileri tarafından nasıl yorumlandığı önemlidir. Eğer gerçeği ortaya çıkarmak ve anlamak istiyorsak öncelikle insanların bu gerçekleri nasıl algıladıklarını incelemek gerekir. Hümanistik psikoloji: Hümanistik psikoloji insanları anlamak için öncelikle onların yaşantılarına yakından bakmak gerektiğini savunur. Bu yaşantıları uzaktan gözlem ve ölçümlerle anlamak mümkün olmayabilir. Araştırmacı ancak insanların deneyimlerine yakın bir konumda bu deneyimlerinin anlamını ortaya çıkarabilir. Bu nedenle araştırmacı insanların deneyimlerini anlayabilmek için onlarla aynı ortamı paylaşmalı onlarla konuşmalı ve davranışlarını gözlemelidir. Sosyoloji: Toplum içinde yaşayan bireyler olarak insanların toplumsal yaşama biçimini ve kuralları nasıl algıladıkları ve bu algıları kendi yaşamlarına nasıl yansıttıkları ile yakından ilgilenen sosyoloji; nitel araştırmada kabul edilen bazı temel bakış açılarına ve yöntemlere önemli katkılarda bulunmuştur. İnsanların kendi davranışlarını nasıl biçimlendirdikleri başkalarının davranışlarını nasıl algıladıkları farklı ortamlara nasıl uyum sağladıkları çeşitli sosyal olaylarla ilgili varsayımları nasıl oluşturdukları sosyolojide olduğu kadar eğitim alnında da oldukça önemlidir. Eğitim sistemlerinde de belirli normlar ve bu normlara göre oluşan davranışlar vardır ve bu davranışlar eğitim ortamının biçimlendirilmesinde rol oynar. Öyleyse eğitim araştırmalarında sosyolojik bir yaklaşım benimsemek ve bu yaklaşım çerçevesinde sosyolojide yaygın olarak kullanılan yöntemleri kullanmak gerekmektedir. Nicel yöntemler yukarıda sözü edilen etkenleri ortaya çıkarmada yetersiz kalabilir. Oysa gözlem görüşme ve diğer nitel yöntemler insanların davranışlarını açıklamada bize önemli katkılar sağlayabilir. Sosyal psikoloji: Sosyal psikoloji’den derin bir biçimde etkilenen Simgesel Etkileşim insanların simgelerle nasıl iletişim kurduklarını ortaya çıkarmaya çalışan bir disiplindir. İnsanlar arasındaki iletişim süreçlerinin anlamı ve yorumlanması bu alanın öncelikle ele aldığı konular arasındadır. Bireyler anlamları nasıl paylaşırlar? Neden birbiriyle çelişen anlamlar ortaya çıkmaktadır? İletişim süreci nasıl işlemektedir? Bu ve benzeri sorulardan yola çıkarak yapılan araştırmalar, çeşitli düzeydeki iletişim süreçlerini inceleyerek insan davranışını anlamaya çalışmaktadır. Çevre psikolojisi: İnsan davranışlarının biçimlenmesinde çevrenin belirleyici bir etkisi vardır. Çevre psikolojisi bu ilkeden hareketle çevrenin insan davranışlarını nasıl biçimlendirdiği ve insan davranışı ile ortam arasında ne tür bir etkileşim olduğu konusuyla ilgilenir. Bu disiplinin temel varsayımı, insan davranışı ve çevrenin birbirinden bağımsız olmadığı görüşüne dayanır. İnsan davranışının bu temel özelliği insanı konu edinen araştırmalarda çevrenin dikkatle incelenmesi gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. Tanımlamaya dayalı gözlemler yoluyla araştırmacı çevreyi anlayabilir ve bu çevre içinde insan davranışlarının nasıl oluştuğunu inceleyebilir. Çevreden bağımsız yapılan incelemeler insan davranışlarını anlamada yetersizdir. Dilbilim: Simgesel etkileşim alnına benzer bir biçimde insanlar arası iletişimi konu alan dilbilim gerek kullanılan dilin çeşitli öğelerinin anlam ve kapsamının araştırılması etkinliğine yer verir. Dil kullanımının ve kullanılan kavram ve söylemlerinin ortama göre farklılık gösterebileceğini ortaya koyan bu alanın çalışma yöntemleri insan algılarını ve deneyimlerini tanımlamayı amaçlayan nitel araştırmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Displinlerarası anlayış: Bu görüş insan davranışlarının karmaşık olduğunu ve ancak bir bütün olarak çalışılması durumunda gerçek davranışların ortaya çıkarılabileceğini savunur. Bütüncül anlayış, geleneksel olarak bilime yön veren mekanik anlayıştan farklıdır. Mekanik anlayış dünyayı birbirinden bağımsız küçük parçacıkların toplamı olarak görür. Bu anlayışa göre insan davranışı parçalara ayrılarak gözlenebilir ve ölçülebilir. Bu parçaların ayrıntılı bir biçimde çalışılması insan davranışının bütününü anlamamıza olanak verir. Öğrencilerin alt aşamalarını veya çok özel alt boyutlarını konu edinen laboratuar çalışmaları mekanik anlayışa birer örnek oluşturabilir. Oysa bütüncül anlayış insan davranışının birbirinden bağımsız alt birimlere ya da parçalara ayrılamayacağını çünkü tüm davranışların birbiriyle etkileşim halinde oluştuğunu savunur. Bu çerçevede mekanik anlayışa göre yapılan çalışmalar insan davranışını tam olarak ortaya koyamayabilir. Öte yandan bütüncül anlayışa göre ise bütün parçaların toplamından hem daha geniş hem de farklıdır. Bu nedenle olgular bir bütün olarak çalışılmalıdır. Ayrıca bütüncül anlayış insan davranışlarının sürece bağlı bir yaklaşımla çalışılması gerektiğini savunur. İnsan davranışı durağan değildir. Sürekli değişen ve gelişen bir özelliğe sahiptir. İnsan davranışının karmaşık ve tahmin edilmesi güç özelliği de buradan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle insan davranışını konu edinen araştırmaların süreci dikkate alması ve süreç içindeki davranışların nasıl biçimlendiğini incelemesi gerekmektedir. Nitel Araştırma Nedir? Nitel araştırmanın ortaya çıkmasında felsefi, tarihsel ve disipliner etkiler olduğu için bu terimin basit bir tanımı yapılamamaktadır. Denzin ve Lincoln (2005), “nitel araştırma, gözlemciyi dünyanın tam ortasına koyan yerleşik bir aktivitedir”, “nitel araştırmacılar, olguları doğal ortamında çalışırlar ve böylece olguları anlarlar ya da insanların onlara ne gibi anlamlar yüklediğini yorumlarlar”, “nitel araştırma, bir şemsiye terimdir ve tanımlamaya, çözmeye, yorumlamaya ve anlamla ilgili terimlere ulaşan teknikleri kapsar”. Esasında nitel araştırmacılar, insanların oluşturdukları anlamları kavramayla ilgilenirler. Bu da onların dünyayı nasıl algıladıkları ve dünyada ne gibi deneyimler yaşadıklarıyla ilgilidir (Merriam 2013). Nitel araştırmanın herkes tarafından kabul edilen bir tanımını yapmak güçtür. Bunun nedeni ise nitel araştırma kavramının bir şemsiye kavram olarak kullanılmasından ve bu şemsiye altında yer alabilecek birçok kavramın değişik disiplinlerle yakından ilişkili olmasından kaynaklanmaktadır. Kültür analizi, antropoloji, durumsal araştırma, yorumlayıcı araştırma, eylem araştırması, doğal araştırma, betimsel araştırma, kuram geliştirme, içerik analizi bu kavramlardan sadece birkaç tanesidir. Tüm bu kavramlar araştırma deseni ve analiz teknikleri açılarından birbirlerine benzer yapılara sahip olduğu için nitel araştırma bu kavramları içine alan genel bir kavram olarak kabul edilir. Her ne kadar tüm bu yönelimleri, yöntemleri, süreçleri ve özellikleri kapsayan bir tanım yapmak güç ise de nitel araştırma gözlem, görüşme ve döküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle nitel araştırma kuram oluşturmayı temel alan bir anlayışla sosyal olguları bağlı bulundukları çevre içerisinde araştırmayı ve anlamayı ön plana alan bir yaklaşımdır (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Nitel araştırmacılar, belli bir konu ile ilgili araştırma yaparken o konunun “ne kadar” ya da “ne kadar iyi” olduğunu öğrenmekten çok daha geniş bir bakış açısı elde etmek isterler. Örneğin bir dersin nasıl öğretildiği, bu ders için nasıl hazırlanıldığı, öğrencilerin neler yaptıkları, ne tür etkinliklerin işe koşulduğu, öğrenme sürecini olumlu ve olumsuz yönde etkileyen faktörlerin neler olduğu araştırılır. Bunların gerçekleştirilebilmesi için de öğrenci ve öğretmenin deneyimleri doğal ortamında gözlenmeye ya da raporlanmaya çalışılır. Bu şekilde bir olayın ya da olgunun hangi sıklıkta ortaya çıktığını sorgulamak yerine belli bir etkinliğin niteliği üzerine odaklanılmaktadır. Fraenkel ve Wallen (2006) ilişkilerin, etkinliklerin, durumların ya da materyallerin niteliğinin incelendiği bu tür çalışmaları nitel araştırmalar olarak tanımlamışlardır (Büyüköztürk ve diğ., 2010). Nitel Araştırmaların Temel Özellikleri Nitel araştırmanın doğasını anlamada anahtar niteliğinde olması sebebiyle en çok bahsedilen özellikler de temel vurgu süreç, anlayış ve anlam üzerinedir; araştırmacı, veri toplama ve analizinde temel belirleyicidir; süreç tümevarımsaldır; ürün, etraflı ve zengin betimlenmelidir. Bu özellikler (Merriam, 2013): Anlam ve anlama üzerine odaklanma: nitel araştırmacılar insanların deneyimlerini nasıl yorumladıklarıyla, dünyalarını nasıl şekillendirdikleriyle ve deneyimlerine ne gibi anlamlar yükledikleriyle ilgilenirler. Nitel araştırmanın bütün amacı, insanların hayatlarını nasıl anlamlandırdıklarıyla ilgili bir anlayış geliştirmek, anlamlandırma sürecinin (sonuç ve ürün yerine) ana hatlarını çizmek ve insanların deneyim yaşadığı şeyleri nasıl yorumladıklarını tarif etmektir. Temel araç olarak araştırmacı: nitel araştırmalarda araştırmacı veri toplama ve analizinde başlıca bir araçtır. Bu, araştırmacının amacı anlamak olduğundan anında tepki verebilen ve adapta olabilen bir insan, veri toplama ve analizinde en ideal araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer faydaları, araştırmacının anlayışını sözlü ve sözsüz iletişimle yayabilmesi, sürece dair anında bilgi verebilmesi, materyali açıklayıp özetleyebilmesi, yorumların doğruluğuyla ilgili katılımcılara danışabilmesi ve beklenmeyen tepkileri kontrol edebilmesidir. Tümevarımsal bir süreç: araştırmacı tümdengelimsel bir şekilde hipotezleri test etmek yerine kavram, hipotez ve teori oluşturmak için veri toplar. Nitel araştırmacılar; teoriyi, gözlemlerinden ve bu alanda olmanın verdiği sezgisel güçlerle meydana getirirler. Gözlemlerin, görüşmelerin ve belgelerin parçaları bir araya getirilir ve daha büyük parçalar oluşturulur; yani araştırmacı özelden genele doğru bir yol izler. Nitel araştırmada veriler, tümevarımsal bir şekilde elde edilen bulgular, kategori, tema, tipoloji, kavram, kesin olmayan hipotez ve hatta uygulamanın belirli bir yönüyle ilgili olan teori biçimindedir. Zengin betimlemeler: nitel araştırma sonucunda ortaya çıkan ürün oldukça açıklayıcıdır. Araştırmacının olgu hakkında neler öğrendiğini yansıtmak için rakamlardan çok kelimeler ve resimler kullanılır; bağlamla, katılımcılarla ve faaliyetlerle ilgili açıklamalar yer alabilir. Ayrıca, çalışmanın bulgularını desteklemek için belgelerden alıntılar, alan notları, katılımcı görüşmelerinden kesitler, video kasetlerden alıntılar kullanılabilir. Bu alıntılar, nitel araştırmanın açıklayıcı doğasına katkıda bulunur. Nitel araştırmaların özellikleri alanyazında farklı başlıklar altında ele alınmakla birlikte nitel araştırmaların en çok karşımıza çıkan yedi özelliği vardır (Bogdan ve Biklen, 1992; Goetz ve LeCompte, 1984; Patton, 1987; 1990: Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2008). Bunlar: 1. Doğal ortama duyarlılık: Nitel araştırmada, araştırmanın konusunu teşkil eden olgu ya da olay, içinde bulundukları doğal ortamda incelenmelidir. Araştırmaya dahil edilen olguların ya da değişkenlerin manipüle edilmesi ve davranışların doğal sürecinden farklı bir ortamda oluşturulması söz konusu değildir. Aksine, olaylar ve olgular mümkün olduğu ölçüde doğal ortamları içinde algılanmalı ve bu ortamlar içinde oluşan gerçekler araştırmanın bulgularına temel teşkil etmelidir. Çünkü doğal ortamla, manipüle edilen ortam (deneysel ortam gibi) arasında önemli farklar vardır ve sosyal bilimler için doğal ortamda oluşan gerçekler daha anlamlıdır. Nitel araştırma doğal ortamda gerçekleşen insan davranışlarını anlamaya çalıştığı için araştırma amacıyla manipüle edilen ortamların incelenmesi bir anlam taşımaz. Çünkü manipüle edilen ortamlarda oluşan insan davranışları doğal değildir ve gerçekleri yansıtmayabilir. 2. Araştırmacının katılımcı rolü: Nitel araştırmada araştırmacının rolü nicel araştırmadakinden farklıdır. Nitel araştırmada araştırmacı, nicel araştırmada olduğu gibi sadece belirli yöntemlere göre dışarıdan araştırma konusunu gözleyen, bu konuya ilişkin veriler toplayan ve bu verileri sayısal analizlere tabi tutarak sunan kişi değildir. Nitel araştırmacı bizzat alanda zaman harcayan, deneklerle doğrudan görüşen ve gerektiğinde deneklerin deneyimlerini yaşayan, alanda kazandığı perspektifi ve deneyimleri toplanan verilerin analizinde kullanan kişidir. Veri kaynaklarına yakın olma, ilgili bireylerle konuşma, gözlemler yapma, ilgili dokümanları inceleme, araştırılan konuyu yakından tanıma ve anlama nitel araştırmada oldukça önemli bir yer tutar. Bu yönüyle nitel araştırmacı, araştırma sürecinin doğal bir parçası haline gelir ve zaman zaman bir veri toplama aracı işlevi görür. 3. Bütüncül Yaklaşım: Nitel araştırmada toplanan verilerin bütüncül olması temel ilkelerden biridir. Bir bütünün onu oluşturan parçaların toplamından daha fazla bir anlam ifade ettiği gerçeğinden hareketle araştırma konusu bütüncül bir yaklaşımla belirlenir ve toplanan veriler, bütüncül bir yaklaşımla analiz edilir. Bu düşüncenin temelinde insan davranışlarının karmaşık bir yapıya sahip olduğu ve birtakım birbirinden bağımsız daha küçük davranışlara kolayca bölünemeyeceği varsayımı yatmaktadır. Bu nedenle nitel araştırma, problemi teşkil eden değişkenleri birbirinden bağımsız olarak inceleme yerine bu değişkenlerin birlikteliğini ön plana çıkarmaya çalışır. Yani nicel araştırmada olduğu gibi birbiriyle çok yakından ilişkili değişkenler yapay biçimde birbirinden ayrılarak incelenmez; değişkenlerin kendi başına anlamlı olmadığı, her değişkenin ilgili diğer değişkenlerden etkilendiği ve bu birlikteliğin ilgili değişkenlere gerçek, anlamı kazandırdığı varsayılır. Örneğin bireylerin davranışlarını doğal ortamdan bağımsız olarak incelemek bütüncül yaklaşıma ters düşer, çünkü çevre ile ilgili özellikler bu davranışlara etki eden önemli etkenler olarak görülür. Bu nedenle çevresel özelliklerin tanımlanması ve bu özelliklerin bireylerin davranışlarını nasıl etkilediğinin açıklanması bir bütün halinde yapılmalıdır. 4. Algıların Ortaya Konması: Nitel araştırmanın en önemli amaçlarından biri araştırmaya dahil edilen bireylerin algılarının ve deneyimlerinin ortaya konmasıdır. Araştırmaya katılan bireylerin nicel araştırmalarda olduğu gibi bir teste yanıt vermeleri ya da daha önceden formüle edilen sınırlı sayıdan oluşan bir anketi doldurmaları beklenmez. Araştırmaya dahil edilen bireyler önemli veri kaynakları olarak kabul edilir ve onların vereceği yanıtlar daha önceden oluşturulan sorularla sınırlandırılmaz. Bunun yerine açık ve esnek bir tutum izlenir ve ilgili araştırma sorusuna yönelik mümkün olduğu kadar ayrıntılı ve derinlemesine veri toplamaya çalışılır. Bireylerin içinde bulundukları çevre içerisinde nasıl davrandıklarını, kendini ve diğer bireylerin davranışlarının nasıl algıladıklarını ve bunların nedenlerini anlayabilmek için nitel araştırmacı mümkün olduğu kadar araştırmaya dahil edilen bireylere yakın olmalı ve gerekirse onlarla birlikte aynı ortamı paylaşmalıdır. 5. Araştırma deseninde esneklik: Amaca en etkili biçimde ulaşabilmek için uygun yöntem veya yöntemlerin seçimi nitel araştırmada büyük bir önem taşır. Bu yöntemler genellikle görüşme, gözlem ve ilgili dokümanların incelenmesinden oluşur. Nitel araştırmada problemin en açık ve ayrıntılı bir biçimde araştırılması, tanımlanması ve açıklanması için mümkün olduğu ölçüde birden fazla yöntem kullanılır. Birden fazla yöntemin bir arada kullanılmasına çeşitleme denir. Nitel araştırmada kullanılan yöntemlerin çeşitliliği oranında araştırmanın güvenilirliği ve geçerliği artacaktır. 6. Tümevarımcı analiz: Belirli bir kuramsal yapıya bağlı olarak neden sonuç ilişkilerini irdeleyen ya da tümdengelim ilkesine dayalı olarak belli bir kuramın uygulamaya aktarılmasını ya da denenmesini konu edinen pozitivist yaklaşımın aksine, nitel araştırmada genellikle, doğruluğu veya yanlışlığı test edilmek üzere önceden belirlenmiş bir kuram ya da denence (hipotez) yoktur. Nitel araştırmada, tümevarım ilkesi hakimdir ve araştırmacı topladığı tanımlayıcı ve ayrıntılı verilerden yola çıkarak incelediği probleme ilişkin ana temaları ortaya çıkarma, topladığı verileri anlamlı bir yapıya kavuşturma, yani bu verilerden yola çıkarak bir kuram oluşturma çabası içindedir. Bu ana temalar bazen önceden belirlenmiş olsa bile, nitel araştırma sürecinde bu temaların sürekli değişmeye açık olduğu şeklinde bir esneklik vardır. Bu nedenle, nitel araştırmada çoğu zaman bir değişkenlik ve yeniden düzenlemeye açık olma anlayışı söz konusudur. 7. Nitel veri: Nitel araştırmada toplanan veriler nicel araştırmada olduğu gibi sayılara indirgenemez. Her ne kadar nitel yöntemlerle toplanan veriler üzerinde bazı sayısal analizler yapmak mümkün ise de, nitel araştırmada temel amaç sayılar yoluyla sonuçlara ulaşmak değildir. Asıl amaç, araştırılan konu ile ilgili okuyucuya betimsel ve gerçekçi bir resim sunmaktır. Bunun için toplanan verilerin ayrıntılı ve derinlemesine olması ve araştırmaya konu olan bireylerin görüş ve deneyimlerinin mümkün olduğu ölçüde doğrudan sunulması önemlidir. Gerek görüşmeler gerekse de gözlem ve dokümanlar yoluyla elde edilen verilerin ayrıntılı ve derinlemesine olması araştırma sonucunda ulaşılan sonuçların geçerlilik ve güvenirliğine ilişkin önemli bir göstergedir. Bu tür veriler nicel araştırmada toplanan sayısal verilerin istatistiksel testlere temel oluşturması gibi daha sonra yapılacak içerik analizlerine temel oluşturur. Aynı zamanda veri toplama sürecinde elde edilen alıntılar da görüşülen ya da gözlenen bireylerin görüş ve deneyimlerinin doğrudan okuyucuya sunulması bakımından önemlidir. Nitel araştırmanın özellikleri tablo 1’de özetlenmektedir. Tablo 1. Nitel Araştırmanın Özellikleri Özellikler Açıklamalar Olguların, olayların ya da davranışların gerçekleştiği doğal ortamda Doğal ortam çalışılır. Araştırmacı verilere doğrudan kaynağından ulaşır. Doğrudan veri toplama Bağlam ve olguların derinlemesine anlaşılmasını sağlayacak detaylı Zengin betimlemeler yapılır. betimlemelerin yapılması Olgu ve davranışların nasıl ve neden gerçekleştiğine odaklanır. Sürece yönelik Sentezlenerek elde edilen bilgilerden yola çıkarak ikna edici Tümevarımcı veri genellemeler yapılır. analizi Katılımcının bakış Katılımcının anlamasına ve anlamlandırılmasına odaklanır. açısı (Araştırmacının katılımcı rolü) Araştırma deseni, çalışmanın gerçekleştiği duruma göre gelişir ve Araştırma değişir. desenlerinde esneklik Kaynak: (Büyüköztürk ve diğ., 2010: 255) Nicel ve Nitel Araştırma Arasındaki Farklar Bu iki araştırma modeli sıklıkla karşı karşıya gelir. Hem nitel hem nicel araştırmacılar bir amaç belirtir, bir sorun oluşturur ya da soru geliştirir, bir araştırma evreni tanımlar, araştırma yöntemini seçer, bir zaman çerçevesi oluşturur, veri toplayıp analiz eder ve çıktılarını sunarlar (Glesne, 2012). Nicel ya da nitel araştırmaları planlarken bize yol gösteren en temel başlangıç, araştırmak istediğimiz konudur. Biz amacımıza uygun olan araştırma yöntemini tercih ederiz. Bazı çalışmalar ise her iki yöntemin birlikte eş zamanlı ya da sırasal olarak kullanılmasını gerektirebilir. Burada nitel ve nicel araştırmalar arasında bir karşılaştırma yaparak araştırmacıların hangi durumlarda hangi yöntemi kullanmaları gerektiği konusuna açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Frankel ve Devers (2000) nitel ve nicel araştırma yöntemleri arasındaki üç temel farkı şu şekilde açıklamaktadır (Akt: Büyüköztürk ve diğ., 2010): 1. Nitel araştırma desenlerinde izlenen yol tümevarımsaldır. Bu da araştırma planının ve sürecinin ne kadar özel ve tam olacağını belirler. Nitel araştırmacının görevi genel teoriler ve açıklamalar yapmadan ve-veya denemeden önce insanların ve grupların özel durumlarını ve deneyimlerini anlamayı ve tanımlamayı içerir. Bunun aksine nicel araştırma özel durumlarda kavram oluşturmak ve belli kişi ve gruplara ne olacağını ve niçin olacağını tahmin etmek için var olan kuramsal bilgilerden yararlanırlar. Çözüm için başlangıçta önerilen, ifade edilen hipotezler test edilmek ya da sorular cevaplanmak istenir. 2. Nitel araştırma desenleri genellikle esnektir ve dinamiktir. Tümevarım mantığına göre araştırmanın ilk aşamalarında çıkan bir durum araştırmanın sonraki aşamalarını etkileyebilir. Araştırmacı, araştırmaya katılacak kişiler, bunların arasındaki ilişki ve araştırma yapılan yer, gelişme ve değişmeye açıktır. Araştırmanın tüm yönleri araştırmacı tarafından kontrol edilemez. Nicel araştırma desenlerinde de zaman zaman değişim olabilir ancak bu istenmedik bir durumdur. 3. Nitel araştırma süreci doğrusal ve ardışık değildir. Veri toplama ve analizi aynı anda yapılır. İlk bulguların ışığında, daha özel ve detaylı verilere ulaşmak için farklı veri toplama ve analiz teknikleri gerçekleştirilebilir. Tablo 2’de Fraenkel ve Wallen (2006) tarafından nicel ve nitel araştırmalar arasındaki önemli farklar özetlenmektedir (Akt: Büyüköztürk ve diğ., 2010: 259). Tablo 2. Nicel ve nitel araştırmalar arasındaki farklar Nicel Araştırmalar Nitel Araştırmalar Başlangıçta belirlenen kesin hipotezler tercih Çalışmanın gelişme sürecinde hipotezlerin edilir. otaya çıkması tercih edilir. Başlangıçta belirlenen kesin tanımlamalar Çalışmanın gelişme sürecinde ortaya çıkan tercih edilir. tanımlar tercih edilir. Veriler sayısal değerlere indirgenir. Betimlemelerin sözel ifadelerle yapılması tercih edilir. Araçlardan elde edilen değerlerin Sonuçların güvenirliğinin uygun olduğu güvenirliğinin ölçülmesi ve artırılmasına varsayılır. daha çok önem verilir. Geçerliğe ilişkin ölçümler istatistiksel Geçerliğe ilişkin ölçümler bilgi kaynaklarının indekslere bağlı farklı prosedürlerle yapılır. sağlaması yapılarak gerçekleştirilir. Anlamlı örneklemlerin elde edilebilmesi için Alan uzmanlarının belirlediği (amaç-kasıtlı) seçkisiz seçim yöntemleri tercih edilir. örneklemler tercih edilir. Kesin olarak tanımlanmış prosedürler tercih Prosedürlerin anlatılarak betimlenmesi tercih edilir. edilir. Konu dışı değişkenlerin istatistiksel ya da Konu dışı değişkenlerin kontrolünde ya da desende kontrol edilmesi tercih edilir. açıklanmasında mantıksal analizler tercih edilir. İşlemlere ilişkin ön yargılar için özel İşlemlere ilişkin ön yargılarla baş etmede desensel kontroller tercih edilir. araştırmacıya güvenilir. Sonuçların istatistiksel olarak özetlenmesi Sonuçların sözel ifadelerle anlatılarak tercih edilir. özetlenmesi tercih edilir. Karmaşık olay ve olguların analiz edilebilir Karmaşık olgu ve olayların bütününün özel parçalara ayrılması tercih edilir. tanımlanması tercih edilir. Karmaşık olgu ve olaylarla çalışırken, Doğal olarak ortaya çıkan olgu ve olaylara koşullar, durumlar amaca uygun olarak dışarıda müdahale edilmez. yönlendirilebilir. KAYNAKLAR Büyüköztürk, Ş., Kılıç-Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2010). Bilimsel Araştırma Yöntemleri, (6.Baskı). Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık. Glesne, C. (2012). Nitel Araştırmaya Giriş, (Çev. Editörleri: Ali Ersoy ve Pelin Yalçınoğlu). Ankara: Anı Yayıncılık. Merriam, S.B. (2013). Nitel Araştırma Desen ve Uygulama İçin Bir Rehber, (Çev.Editörü: Selahattin Turan). Ankara: Nobel Yayınları. Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, (6.Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık.