Sağlık CBT 1465/17 Nisan 2015 İşitme kayıpları ve tedavileri Çevremiz ile iletişim kurmamızı sağlayan en önemli iki duyumuz kuşkusuz görme ve işitme yetilerimizdir. İşitme kaybının, insanın günlük yaşamında, akademik performansında pek çok olumsuz etkisi vardır. İşitme kaybı ile doğan bir bebeğin işitme kaybı giderilmediği takdide konuşması mümkün değildir. İşitme kayıplı çocukların soyut düşünme yeteneklerinde kendi yaşıtlarına gore geride kaldığını bilmekteyiz. Prof. Dr. Sarp Saraç Amerikan Hastanesi KBB Bölümü İ şitme kaybı olan erişkinlerin kendilerini toplumsal hayattan çektiklerini ve hatta kendileri hakkında konuşulduğunu düşünerek paranoid sanrılar geliştirdiklerini gözlemliyoruz. Kapı zili, telefon zili ve araba kornası gibi sesleri duyamamnın getireceği olumsuzluklar ise hepimizin malumudur. Sesi algılayan organ olan kulağımız üç bölümden oluşmaktadır. Kulak kepçesi ve dış kulak yolunun oluşturduğu dış kulak, ses dalgalarını toplayıp kulak zarına iletmekten sorumludur. Kulak zarı ve çekiç, örs ve üzengi kemikçiklerinden oluşan orta kulağın görevi gelen ses dalgalarını iç kulağa iletmektir. İç kulak ise, ses enerjisini elektrik enerjisine çevirerek işitme sinirine iletir. Bu ileti işitme siniri ve merkezi işitsel yollar vasıtası ile beynimize iletilir ve duyduğumuz ses bu şekilde anlamlandırılır. İLETİM TİPİ İŞİTME KAYIPLARI Dış ve orta kulağı tutan hastalıklar sesin iletimini bozdukları takdirde iletim tipi işitme kaybına yol açarlar. Bu hastaların iç kulaklarının duyma kapasitesi normaldir ancak sesin iç kulağa iletilmesindeki bozukluk nedeniyle duyabilecekleri seviyenin daha altında duyabilirler. Kulak zarı delikleri: Kulak zarı delikleri iltihaplanma, travma gibi nedenlerle ortaya çıkabilirler. Deliğin kapatılması için kişinin kendi dokularından alınan parçalar kullanılmaktadır. Bunlardan en sık kullanılanlar adale zarı, kıkırdak ve yağ dokusudur. Son yıllarda dayanıklılığı nedeniyle kıkırdak dokusu daha sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Endoskopinin kulakta da kullanılmasıyla, dışarıdan bir kesi yapmadan kulak zarı tamiri yapılması olanaklı hae gelmiştir. Üzengi kemiği kireçlenmesi (otoskleroz): Otoskleroz, üzengi kemikci- ğinin kireçlenme nedeniyle hareket edememesine bağlı gelişen iletim tipi işitme kaybı ile karakterizedir. Kadınlarda daha sık görülür, hastalık süreci gebelik sırasında hızlanır. Kireçlenen üzengi kemiği çıkarılıp örs kemiği ile iç kulak arasına bir protez yerleştirmek suretiyle işitme kaybını gidermek mümkündür. İÇ KULAK İŞİTME KAYIPLARI İç kulaktan kaynaklanan işitme kayıpları genetik, iltihabi, travmatik, ilaçlara bağlı veya yaşlanmaya bağlı olarak gelişebilir. Genetik işitme kayıpları Genetik işitme kayıpları ülkemizde oldukça sık görülmektedir. Bunun nedeni, akraba evliliğinin ne yazık ki bazı bölgelerde halen sık olmasıdır. İşitme kaybına neden olan genler çekinik genler olduğu için bebekte işitme kaybı olabilmesi için hem anneden, hem de babadan bu çekinik genleri alması gereklidir. Bu çekinik geni taşıyan kişilerin akrabalarında da aynı geni taşıma şansı toplumun genelinden daha yüksek olduğu için akrabalar evlendiğinde işitme kayıpı çocuk sahibi olma riskleri belirgin şekilde artmaktadır. Ses travması Yüksek ses iç kulağa zararlıdır. Yüksek sese kısa veya uzun süreyle maruz kalmaya bağlı özellikle yüksek frekans (tiz sesler) işitme kaybı gelişmektedir. O nedenle gürültülü ortamlarda çalışan kişilerin kulaklarını korumaları çok önemlidir. Yaşa bağlı gelişen işitme kaybı İnsanların yaşı ilerledikçe iç kulakta işitmeyi sağlayan tüy hücrelerinin sayısı giderek azalmaktadır. Bu kayıp iç kulağın tiz meye paralel olarak işitme cihazlarının da boyutları giderek küçülmüş ve daha fonksiyonel hale gelmiştir. Hafif işitme kayıplarında kulak kanalı içerisine yerleştirilen işitme cihazları yeterli olabilirken, orta-ileri işitme kayıplarında kulak arkası işitme cihazları daha etkilidir. Koklear implantasyon (biyonik kulak) Kemikçikler ile ilgili diğer sorunlar: Kulaktaki iltihaplanmalar veya travmaya bağlı kemikçiklerde ayrılma, erime veya kireçlenmeler görülebilmektedir. Kemikçiklerin önemli bir bölümünün eridiği durumlarda ses dalgalarını kulak zarından üzengi kemiğine ileten protezler kullanılmaktadır. Yıllar içinde plastik, seramik, metal gibi pek çok farklı materyal protez yapımında kullanılmıştır. Son yıllarda ise hafifliği, dayanıklılığı ve biyouyumu nedeniyle titanium protezler ön plana çıkmış ve daha sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Kemikçiklerde oluşan erimeler nedeniyle kemikçiklerin devamlılığının bozulduğu durumlarda ise son yıllarda kemik çimentosu yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Hazırlandığı zaman macun kıvamında olan bu materyal ile kemikçikler biribirine tutturulmakta ve kısa bir süre sonra bu materyalin sertleşmesi ile kemikçik devamlılığı sağlanmaktadır. 17 sesleri duyan bazal kıvrımından başlayıp yıllar içerisinde ilerler. İlaçlara bağlı gelişen işitme kaybı Hastalıkların tedavisinde kullanılan kimi ilaçlar iç kulaktaki tüy hücre kaybına yol açmaktadır. O nedenle bu tür ilaçların kullanımı sırasında işitmenin yakın monitorizasyonu önemlidir. İÇ KULAK İŞİTME KAYIPLARININ TEDAVİSİ İç kulak işitme kayıpların rehabilitasyonunda en sık kullanılan modalite işitme cihazlarıdır. İşitme cihazları çevredeki sesi amplifiye ederek kulağa ileten cihazlardır. Son yıllarda, hızla gelişen teknolojik ilerle- Eğer iç kulak kayıpları işitme cihazı ile rehabilite edilemeyecek kadar ileri ise koklear implantasyon ile kişinin duyması sağlanabilir. Koklear implant cihazının ameliyat ile yerleştirilen bir iç, ve de işitme cihazına benzer bir dış parçası vardır. İç parçanın elektrodu ameliyat ile iç kulağa yerleştirilir. Dış parça, dışarıdan gelen sesi elektrik enerjisine çevirip mıknatıs vasıtası ile iç parçaya iletir. Bu elektrik enerjisi iç kulak sinirini uyararak işitmeyi sağlar. Koklear implantasyon hem doğuştan işitme kayıplı çocuklara, hem de işitmesini sonradan kaybetmiş kişilere uygulanabilir. Doğumsal olarak iç kulağın veya işitme sinirinin gelişmediği, ya da tümörler yüzünden işitme sinirinin tahrip olduğu vakalarda koklear implantasyonun yapılması mümkün değildir. Bu durumlarda ise beyin sapı implantları ile işitmeyi sağlamak mümkündür. Beyin sapı implantının koklear implanttan farkı ise iç parçanın elektrodunun iç kulağa değil, beyin sapına yerleştirilmesidir. Gelecek Görüldüğü gibi, mevcut teknoloji ile her türlü işitme kaybının rehabilitasyonu mümkün hale gelmiştir. Halihazırda işitme duyusu, tüm duyular içinde yerine konulabilen yegane duyu olma özelliğini korumaktadır. Tamamı implante edilen koklear implantlar ve kök hücre tedavisi ile işitme kaybının giderilmesi ile ilgili çalışmalar ise ileride işitme kaybının tedavisi için ümit vermektedir Türk Toraks Derneği Soma’da kurtulan madencilerin yanında Türk Toraks Derneği (TTD), Soma faciasından kurtulan maden işçilerinin, sağlık durumlarını inceleyen ve madenlerde alınması gereken tedbirlere ilişkin “Soma’dan Ne Öğrendik?” başlığıyla, Türkiye çapında bir eğitim projesi yürütüyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan Soma’daki maden faciasından 100 kadar madencinin canlı kurtulduğunu kaydeden TTD Çevresel ve Mesleki Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Peri Arbak, bu işçilere Soma Devlet Hastanesi’nde hangi tetkikler yapıldığının ve sonuçlarının irdelendiğini kaydetti. Faciaya uğramış işçilerin sağlık seyirlerinin gözlendiğini belirten Prof. Dr. Arbak, bu işçilerde karbonmonoksit zehirlenmesinin etkilerinin belirleneceğini dile getirdi. Prof. Dr. Peri Arbak şöyle konuştu: “Bir göçük ya da grizu patlaması olduğunda, kitlesel karbonmonoksit zehirlenmesi olduğunda aslında bizim de yeterince organizasyonel hazırlık içinde olmadığımızı Soma’da fark ettik. Bunun üzerine hemen eğitim programı dizisi hazırladık. Bu eğitimlerde, işçilerin bozuk çıkan maskeleri, maske kullanımının yeterince bilinmemesi nedeniyle çok canın kaybedilmesi ya da işçilerin acil sağlık eğitimini yeterince alamadığı için kaçarken yığılmaları, boğulma tehlikesi geçirmeleri olarak saptadık. Bunların hepsini çözecek işyeri uzmanları, göğüs hastalıkları uzmanları, maden mühendisleri, işçi sendikalarına eğitim verecek şekildeki eğitim programının ilkini Manisa’da, ikincisini Zonguldak, üçüncüsünü de Muğla’da gerçekleştirdik. Önümüzdeki aylarda ise Adana, Diyarbakır, Şırnak, Bursa ve Eskişehir’de gerçekleştireceğiz.”