aile eğitim programı

advertisement
ALTINDAĞ REHBERLİK ARAŞTIRMA MERKEZİ
2017
Doğuştan gelen
yaşamın ilk yıllarında
ortaya çıkan
genetik alt yapıya sahip
olan
yaşam boyu devam eden
karmaşık bir gelişimsel
bozukluktur.

Sosyal beceriler; yetişkinlerin davranışlarını
gözleyerek, onları model alarak ve taklit ederek
öğrenilen becerilerdir.

Bütün çocuklar konuşabilme potansiyeliyle dünyaya
gelseler bile bunun gerçekleşebilmesi için
çevrelerindeki insanlarla sosyal bir ilişki içerisinde
olmaları gerekir.

Günlük sosyal yaşamda ilişkiler diğer kişilerin
amaçları, duyguları vb. zihinsel durumlarını anlama
becerisine dayanmaktadır. .
Kendi ismine tepkide
bulunmada güçlük
Birincil derecedeki
aile bireylerine
bağlılıkta sınırlılık.
Kısa süreli göz kontağı
kurma ya da hiç
kurmama
Başkalarıyla oyun
oynamama veya
arkadaşlık kuramama
Paylaşma ve sıra alma
becerisini gösterememe

Başkalarıyla oyun oynamama 3. video
hazırlanacak
Başkalarının duygu ve düşünceleri,
jest mimik gibi yüz ifadeleri, vücut
dilleri gibi sözel olmayan iletişim
biçimlerini anlamlandırmada
sınırlılık.
Etkileşimi başlatma,
sürdürme ve
sonlandırma
becerilerinde
yetersizlik.
Selamlaşma ya da vedalaşma
becerilerini göstermek için kullanılan
motor becerileri
taklit etmede sınırlılık.
Ortak dikkat başlatma
ve ortak dikkate yanıt
vermede sınırlılık.
Sınırlı sembolik
oyunlar oynamada
güçlük
Yalnızca özel ilgilere
dayalı ilişkiler
geliştirme

OSB olan bireylerde iletişim
becerileri,
sözel
olmayan
iletişim becerilerinden etkili
iletişim kurmaya kadar farklılık
göstermektedir.
Gecikmiş konuşma ya da hiç
konuşmama
Zamirlerin özellikle ‘ben’
zamirinin doğru ve yerinde
kullanımında sınırlılık
İşaretler, mimikler gibi
alternatif iletişim
becerilerini
kullanmada sınırlılık
Soyut ifade ve mecazları
anlamada güçlük yaşanması
Göz kontağı kurmadan
farklı açılara bakma ya da
karşısındakinin yüzüne boş
ve anlamsız bakma.
Etkileşime geçtiği
kişiyle arasındaki
mesafeyi uygun şekilde
ayarlayamama
Ses kullanımında ve akıcı
konuşmada; konuşmanın
tınısı, vurgusu, hız ve
ritminde farklılıklar.
Monoton ses tonu, ses
kullanımında sıra dışılık
Ekolali (Sözcük ve
cümlelerin
tekrarlanması)
Alıcı dil, anlama ve ifade
edici dil (konuşma)
düzeyleri arasında fark
olması
Kendiliğinden sohbet
başlatmada sınırlılık

Geçişmiş konuşma 4. video

Göz Kontağı Kurmada Güçlük
Takıntılı ve Sıradışı Davranış
Örüntüleri

OSB olan bireylerin, davranış özelliği açisindan günlük yaşam
rutinlerinde normal gelişimden ayırt edici bazı temel davranış
farklılıklarına sahip olduğu görülmektedir.



Aynı belirtileri ve davranışları gösterme
durumu bireye göre değişiklik gösterir.
Hafif ve şiddetli olarak görülme durumu
değişir.
Bir belirti bir çocukta hafif olabilirken,
diğerinde tüm davranışlarını ve becerilerini
şiddetli olabilir.
. İlgi
Nesne
takıntıları
Sıradışı
konulara
aşırı ilgi
duymak
Yabancılara,
kalabalığa ve
yeni durumlara
karşı sosyal
korkular
kaygılar ve
saldırgan
davranışlar.
duyduğu
konular
hakkındaki
ayrıntıları
hatırlamak
.Belli düzen
ve rutinlere
ilişkin
ısrarcılık
Görsel,
dokunsal ya da
işitsel uyaranlara
aşırı hassasiyet
göstermek
Olağandışı
beden
hareketleri
Kendine ve
başkalarına
zarar verici
davranışlar
Uyku ve yemek
problmleri

Olağan Dışı Beden Hareketleri
Yapılan araştırmalar, beyin gelişiminin yaşamın ilk beş yılında
çok hızlı gerçekleştiğini göstermektedir.Bu gelişimsel özellik
çocukların öğrenme yeteneğini doğrudan etkilemektedir.
Çocuk gelişimi uzmanları,
çocuklarda okul öncesi
eğitimin yani 3-5 yaş dönemi
eğitiminin okul başarısına
olumlu etkilerini
kanıtlamışlardır.

Çocuklar için önemle
vurgulanan 3-5 yaş dönemi
eğitimi; beyin yapısında
belirtilen farklılıkları olan ve
bundan dolayı özel eğitime
ihtiyaç gösteren otistik
özellikleri olan çocuklar için
daha da önemlidir.

Otizm, yaşam boyu süren bir bozukluktur ve
bu nedenle tam olarak iyileşme durumu
bugünkü bilgilere göre mümkün değildir.
Ancak;
Bireyin toplumla kaynaşması,
Aile ve sosyal yaşama uyum sağlaması,
Okulda kaynaştırma programına katılması,
Bağımsız yaşam becerilerini geliştirmesi gibi
olumlu gelişmelerden söz edilebilir.

Otistik özellikleri olan çocuklar ve bireylerdeki
gelişmeler değerlendirildiğinde, otizmin tanımında yer
alan, “sosyal
ilişkilerde güçlük”,
“iletişimde zorluk”, “sınırlı ilgi, yineleyici
ve rutin davranış” alanlarının her birinde eşit
düzeyde olumlu gelişmeler gözlenmeyebilir.

Birey bir alanda çok hızlı gelişme gösterirken, bir
diğer alanda ilerleme göstermeyebilir ya da zaman
içerisinde, herhangi bir alandaki gelişme
duraklayıp, bir diğer alandaki gelişme hız
kazanabilir.

Otizm tanısı, çocuklukta görülen gelişim
bozukluklarını değerlendirme konusunda
uzmanlaşmış, deneyimli profesyoneller tarafından
konur. Tanıyı koyabilen profesyonellerin hangi
meslek grubundan olduğu ülkelere göre değişiklik
göstermektedir. Ülkemizde otizm tanısı çocuk
psikiyatristleri tarafından konulmaktadır.
Çocuğu doğumundan beri çok yakından bilen kişilerden (anne-baba-akraba-bakıcı) alınan
detaylı gelişim öyküsünü alır.
Otizm için geliştirilmiş yapılandırılmış görüşme teknikleri kullanarak anne ve baba ile
görüşme yapar.
Yapılandırılmış gözlem teknikleri doğrultusunda değerlendirmeler yapar.
Çocuğa uygulanan geçerliği, güvenirliği yüksek, ülkemize uyarlanmış ölçeklerin
sonuçlarını göz önüne alır.

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB)'nun
değerlendirilmesinde pek çok tanısal araç
kullanılmaktadır.
Tanı,
 ayrıntılı gelişim öyküsü,
 davranışın doğrudan gözlenmesi ve
 otizm için geliştirilmiş özgül psikometriölçümlerle
konulabilir.

OSB şüphesi olan bireylerin tanı aşamasında öncelikle
TIBBİ VE NÖROLOJİK bir değerlendirmeden
geçmeleri önemlidir. OSB tanısı konulmadan önce,
gelişimsel bozukluklar ile ilgili diğer nedenlerin saf
dışı edilmesi gerekmektedir.

Örneğin OSB’nın belirtisi olabilecek sosyal
iletişime girmeme, seslenildiğinde cevap
vermeme gibi belirtiler bazen işitme
kaybının da belirtisi olabilir.

Ya da çocukta görülen
gelişimsel gecikmenin
veya dil konuşma
becerilerinin kaybının
sebebi epileptik nöbetler
olabilir.

Bununla birlikte yine
bazı belirtiler sadece
zihinsel yetersizliğin,
tiroid
hormonlarındaki bir
dengesizliğin veya
metabolik bir
bozukluğun sonucu
olabilir.

Bunların dışında çocuğun
yeterli ve uygun
sosyal uyaranlar içeren bir ortamda
bulunup bulunmadığında değerlendirmesi tanının
güvenirliği açısından oldukça önemlidir.

Tanı süreci ile birlikte ya da sonrasında OSB
olan çocuğun özel gereksilerinin belirlenmesi
amacıyla ayrıntılı değerlendirmelerin
yapılması gerekmektedir.

SOSYAL
DİL,
KONUŞMA,
DEĞERLENDİRME
SÜRECİNDE
İLETİŞİM


BİLİŞSEL
Değerlendirme
sürecinde OSB olan
çocuğun
eğitimiyle ilgili ne gibi
düzenlemeler
yapılacağının
belirlenmesi gerekir.
Bireysel eğitim planının
hazırlanabilmesi için
eğitsel değerlendirme
yapılmalıdır.

Uzmanlar, OSB olan bir bireyin tıbbi
değerlendirilmesini yaparken bireyin; sosyal
ve
iletişimsel gelişimi hakkında bilgi toplamak için
geliştirilen çeşitli tarama araçlarından faydalanırlar.

Tarama araçları, gözlemcinin çocuğun üzerinde
yaptığı gözlemleri temel alır
GÜNÜMÜZDE YAYGIN OLARAK KULLANILAN
TARAMA ARAÇLARI NELERDİR?




OSB şüphesi olan çocuğu belirlemek için
sistematik olarak yürütülmesi gereken iki tür
tarama modelinden bahsedilmektedir.
Bu evreler
1. Düzey Tarama Modeli ve
2. Düzey Tarama Modeli
olarak tanımlanmaktadır
I. DÜZEY TARAMA MODELİ

Bebek ve çocukların gelişimsel olarak her
hangi bir gecikme ya da gerilik gösterip
göstermemelerine dikkate alınmadan çeşitli
standart değerlendirme araçların ile
değerlendirilmesidir.
Denver Gelişimsel Tarama Testi
II (DENVER II)
Ankara Gelişimsel Tarama
Envanteri (AGTE)
Gazi Erken Gelişim
Değerlendirme Aracı (GECDA)

DENVER II bireysel olarak çocuk ile uzmanın
karşılıklı etkileşimde olması şartıyla uygulanan,
çocuğun çeşitli gelişim alanlarındaki performansına
dayalı bir test olmakla birlikte 1 ay ile 6 yaş
arasındaki çocuklardaki gelişimsel riskleri
belirlemeyi amaçlamaktadır




Test tıp doktorları tarafından uygulanabildiği gibi
uygulama sertifikasyonuna sahip çocuk gelişimi
alanında çalışan çeşitli uzmanlar tarafından
uygulanabilir. Testte çocukların;
büyük-küçük motor becerilerine,
uyumsal davranış,
kişisel – sosyal ve dil becerileri
değerlendirilmektedir.
Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE)

Bireysel olarak uygulanan
bu test, çocuğun anne ve
babasına sorulan soruların
bulunması nedeniyle
genellikle çocuk, ebeveyn
ve uzmanın birlikte olduğu
ortamlarda
uygulanmaktadır.

Test 0-6 yaş arasında olan
çocuklara uygulanır ve
testte çocukların dil
gelişimi, zihinsel gelişimi,
büyük-küçük kas gelişimi,
sosyal gelişimi ve öz-bakım
becerileri değerlendirilir.
Test 15 gün, 72 ay arası çocuklara bireysel olarak uygulanan,
çocukların gelişimsel özelliklerini değerlendirmeyi ve özel
gereksinimli çocukları daha iyi değerlendirmeler için
yönlendirmeyi amaçlamaktadır.
 Testte çocukların ;
 psikomotor,
 bilişsel,
 sosyal-duygusal
gelişim alanları değerlendirilmektedir.


Ülkemizde yaygın olarak kullanılan II. Düzey tarama modeli
araçları
1- Erken Çocukluk Dönemi Otizm Tarama Ölçeği(
CHAT)
2- Değiştirilmiş Erken Çocukluk Dönemi
Otizm Tarama Ölçeği ( M_CHAT) dır


Bu test 18-36 ay arasındaki çocukları, ebeveyn ve uzman
görüşü alınarak değerlendirilen bir tarama aracıdır .
Testin 18. ayında olan çocuklara uygulanması bu yaşlarda
OSB riskinin görülmeye başlama oranının yüksek
olmasından kaynaklandığı söylenebilir, ayrıca test
yapıldıktan 1 ay sonra yeniden tekrarlanarak çocuğun OSB
olma riski rutin olarak değerlendirilmelidir.

A ve B bölümü
bulunmaktadır.


CHAT in A bölümü çocuk
gelişim alanlarına yönelik,
ebeveynler için 9 adet evet
hayır sorusu içermektedir.
1)
2)
3)
4)
5)
B bölümü ise 5 maddeden
oluşur. Bu beş madde,
Çocuğun göz teması,
İşareti takip edebilme
yeteneği (bakışları izleme)
Taklit(taklit oyunu),
Bir nokta üretme
(uzmanlar tarafından ön
bildirici işaret olarak anılır)
Bloktan kule yapma
yeteneklerine bakılır.

M-CHAT 16-30 ay arası çocukların
ebeveynlerinden, öğretmenlerinden alınan
bilgilerden yola çıkarak bu çocuklarda OSB
olma riskini belirleyen bir tarama aracıdır.

23 sorudan oluşur. 9 tanesi CHAT’ten olmak
üzere ilave 14 soru daha içermektedir.

Özel eğitim ve OSB açısından düşünüldüğünde I. ve II.
Düzey tarama evresinde gelişimsel olarak risk görülen
çocuklara; alanda çalışan psikiyatrisi, nörolog veya
çocuk doktorları tarafından tıbbı değerlendirmenin
yapılması tanılama olarak ifade edilmektedir.

Tanılama sürecinde uzmanlar günümüzde en son
DSM-5 ve ICD-10
güncellenen halleriyle
kriterlerini, ayrıca tarama ölçekleri ve kontrol listeleri
gibi çeşitli değerlendirme araçları kullanılarak
çocuklara OSB tanısı koymaktadırlar.
DSM –IV DSM-IV-TR
Yaygın Gelişim Bozukluk
Otistik bozukluk
Asperger sendromu
Rett sendromu
Çocukluk dezintegratif
Bozukluğu
Başka türlü
adlandırılmayan Yaygın
gelişimsel bozukluk
DSM -5
Otizm Spektrum
Bozukluğu
Otizm Spektrum
Bozukluğu
Sosyal (Pragmatik) İletişim
Bozukluğu
DSM – IV’ de beş farklı başlık
altında toplanan ;
1-Otistik bozukluk,
2-Asperger bozukluğu,
3-Başka türlü adlandırılmayan
yaygın gelişimsel bozukluk,
4- Rett bozukluğu,
5- Çocukluk dezintagratif
bozukluğu),


DMS- 5
Otizm Spektrum
Bozukluğu başlığı
altında OSB’nın
toplumsal iletişim ve
toplumsal etkileşimde
görülen OSB belirtileri
ile sınırlı tekrarlayıcı
davranışları olmak
üzere tanı ölçütleri iki
farklı başlık altında
toplanmıştır.
uygun yasal ve eğitimsel kararlar almak
eğitsel müdahale programlarını planlmak
daha sonra da müdahalelerin etkililiğini ölçümlemek amacıyla
kapsamlı Eğitimsel Değerlendirmelerden geçirilmektedir
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞUNA SAHİBİ
ÇOCUKLARIN EĞİTİM DEĞERLENDİRMESİ
Değerlendirme; OSB olan
çocukların akademik, davranışsal
ya da fiziksel özelliklerini
değerlendirmek ve bu özelliklere
uygun yasal ve eğitsel kararlar
alabilmek için yapılan veri
toplama sürecidir.
AKADEMİK,
Davranışsal
FİZİKSEL
DEĞERLENDİRME
Eğitsel değerlendirmenin amacı;gelişimsel
değerlendirmelerden faydalanarak bireyin eğitsel olarak yani
akademik performansı açısından hangi aşamada olduğunu
tespit etmek ve bireysel eğitim planını (BEP) bireyin
yeterliliklerine ve ihtiyaçlarına göre düzenlemektir.



OSB olan bireylerin performansı birbirlerinden
farklılaşır.
Örneğin,
kiminin akıldan dört rakamlı sayıları toplama, çarpma
gibi özel yetenekleri olabilir. Bazı çocukların ise
sınırlı ve özel ilgi alanları bulunabilir.

Eğitsel değerlendirmede bu ilgi alanlarının ya
da özel yeteneklerinin açığa çıkması
önemlidir. OSB olan
bireylerin bu özel ilgi
alanları ve yetenekleri
zayıf yanlarını desteklemede
kullanılabilir

Eğitsel değerlendirme ve tanılama süreci sonucunda en
az sınırlandırılmış eğitim ortamına ve özel eğitim
hizmetine karar verilir.

Bireyin eğitsel değerlendirme ve tanılaması Rehberlik
ve Araştırma Merkezinde oluşturulan Özel Eğitim
Değerlendirme Kurulu tarafından; nesnel, standart
testler ve bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla
yapılır.











Tanılamada;
bireyin özürlü sağlık kurulu raporu,
zihinsel,
fiziksel,
ruhsal,
sosyal gelişim özellikleri,
akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri,
eğitim performansı,
ihtiyacı,
eğitim hizmetlerinden yararlanma süresi ve
bireysel gelişim raporu dikkate alınır.

Bireyin, velisinin/vasisinin ya da resmi okul/kurum yönetiminin
yazılı başvurusu,

Örgün eğitim okullarına/kurumlarına kayıtlı olup devam eden
öğrenciler için eğitsel değerlendirme istek formu

Birey için uygun eğitim ortamlarına yönlendirme amaçlı
müracaatlarda gerektiğinde sağlık raporu

Destek eğitim amaçlı müracaatlarda engelli sağlık kurulu raporu

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitim alan
bireylerin rapor yenilenmelerinde ilgili kurumca hazırlanacak
dönem sonu bireysel performans değerlendirme formu
FARKINA
VARMA
EN AZ
SINIRLANDIRILMIŞ
EĞİTİM
ORTAMI NA
YERLEŞTİRME
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ
EĞİTİM PROGRAMI
GELİŞTİRME
BİRİMİ
DOKTORA
BAŞVURMA
TIBBİ
REHABİLİTASYON
ÖZEL EĞİTİM
HİZMETLERİ
KURULU
(ÖEHK)
ÖZEL EĞİTİM
DEĞERLENDİRME
KURULU
REHBERLİK
ARAŞTIRMA
MERKEZİ
(RAM)
Dilkonuşma,gelişim
güçlüğü ile zihinsel
ya da etkilerini en
az seviyeye
indirmek,
temel öz bakım
becerilerini ve
fiziksel, duyusal,
sosyal, duygusal
yeteneklerini en üst
seviyeye çıkarmak ve
bağımsız yaşam
becerilerini
davranış problemleri
olan özel eğitim
gerektiren bireylerin
engellilik hâlini
ortadan kaldırmak
topluma uyumlarını
sağlamak,
geliştirmek amacıyla
yapılan çalışmaları
ifade etmektedir.

Rehberlik Araştırma Merkezlerinde yapılacak
değerlendirmede uygun görülmesi durumunda, özel
gereksinimli bireyler; devam ettikleri örgün eğitim
kurumları dışında destek eğitim alabilmeleri için Özel
Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerine
yönlendirilirler.

Milli Eğitim
Bakanlığına bağlı örgün
eğitim kurumlarının
dışında OSB olan
bireylerin özel eğitim
desteğinin devam
edebileceği Özel Özel
Eğitim Okulları ve
Rehabilitasyon
Merkezleri
bulunmaktadır.

Bu merkezlerde; özel eğitim
öğretmenleri tarafından
öğrencinin performansına
uygun eğitim verilmektedir.
Bu kurumlar tamamen
destek eğitim
bünyesinde yer alan
kurumlardır.


OSB olan bireyler tıbbi olarak tanı aldıktan sonra eğitsel
değerlendirme ve tanılama süreci başlamaktadır. Bu sürecin
amacı, OSB tanısı almış özel gereksinimli bireyin mümkün
olduğunca akranları ile aynı ortamda olmasını sağlayacak, en
uygun ortam (en az kısıtlayıcı ortam) ve hizmetleri
belirlemektir.

Bu süreçte birey Rehberlik ve Araştırma
Merkezi Tarafından ayrıntılı bir şekilde
değerlendirilir, bireyin ve ebeveynlerin
ihtiyaçları belirlenir.

Ardından, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim
Hizmetleri Kurulu, öğrenciyi uygun eğitim
ortamına yerleştirir.
Öğrenci, örgün eğitim okullarına (normal gelişim
gösteren akranlarının devam ettiği sınıflar, özel
eğitim sınıfları)
Özel Eğitim Uygulama Merkezine (Otistik
Çocuklar Eğitim Merkezi),
İş Eğitim Merkezine,
Erken Çocukluk Eğitim Merkezine ve veya
Rehabilitasyon merkezilerine yerleştirilebilir.

Her yıl RAM tarafından öğrencinin gelişimi
takip edilerek, devam etmekte olduğu eğitim
ortamında değişiklik yapılmasının gerekli
olup olmadığına karar verilir.
 Okul
çağına gelen OSB olan bireylerin,
gereksinimlerine cevap verecek ve
potansiyellerini en üst seviyede ortaya
çıkaracak, en az kısıtlayıcı eğitim
ortamlarına yerleştirilmeleri
gerekmektedir.

Özel eğitim hizmetleri yönetmeliğine göre;
özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin;
eğitsel değerlendirme, tanılama, yönlendirme
ve en az kısıtlayıcı ortamın önerilmesi
Rehberlik Araştırma Merkezleri tarafından
yapılmaktadır.

573 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede
yerleştirmenin esasları
bireyin yaşına göre ele
alınmıştır. Buna göre
erken çocukluk
döneminde özel eğitim
hizmetleri, aile
desteklenerek evde veya
kurumlarda verilir.

Tanılanmış çocuklar için
okul öncesi eğitimin
zorunlu olduğu ve bu
eğitimin özel eğitim
okullarında ya da okul
öncesi eğitim kurumlarına
verileceği belirtilmiştir.


Öğrenci kaynaştırma eğitimini alırken destek eğitim
hizmetlerinden yaralanabilir.
Ayrıca Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğine göre
süreğen hastalığı bulunan ve hastanede yatarak tedavi
görmeleri gereken OSB olan ya da özel eğitime
ihtiyacı olan bireyler için hastanelerde mevcudu 10
öğrenciyi geçmeyecek hastane sınıfları açılır.

Eğitim herkesin temel vatandaşlık hakkıdır ve Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmıştır.
Anayasanın 42. Maddesine göre “kimse
eğitim ve öğretim hakkından mahrum
bırakılamaz”.


Bu nedenle ‘eğitimde eşitlik’ ilkesi
gereğince OSB olan bireyler de diğer akranları gibi
eğitimde eşit oranda ve şartlarda hak sahibidir.
bireysel farklılıkları ne olursa
olsun her birey için
sosyal, kültürel,
eğitimsel, yaşamsal
aktivite
fırsatlardan tüm toplum
üyelerinin eşit düzeyde
yararlanmasını öngören bir üst
kavram olup,
içerik olarak çok boyutlu ele
alınması gerekmektedir.

Herkes için kabul görme,
saygı ve hoşgörü,

Toplum içinde bir bütünlük,
fırsat eşitliği, işbirliği,

Farklılıkların daha fazla
tanınması, farklılıkları
anlamaya çalışma ve
farklılıklara uyum sağlama,
toleransın artması,

Tüm alanlarda olanaklara
kolayca ulaşılabilirlik,
eğitime ve topluma daha
fazla katılım,

Herkes için rahat, güvenli
sosyal çevreler,

Tam katılımı
kolaylaştırıcı, her şeyi
kapsayıcı düzenlemeler,


Öğretim programları ve
materyallerinin
oluşturulması/
uyarlanması,
Eğitim ortamlarının
düzenlenmesi,

Her çocuğun bireysel
özelliklerini ve
ihtiyaçlarını dikkate alan
eğitim–öğretim
hizmetlerinin
planlaması,

Uygun eğitim
ortamlarında eğitim
olanaklarına erişimde
toplumun tüm bireyleri
ile eşit erişim fırsatları
sunulması gibi,

Okula devam eden öğrencilerin bazı alanlarda
öğrenmede güçlükler yaşamaları sık rastlanan
bir durumdur. Bu öğrenciler özel gereksinimli
ise, bu sıklık daha da artabilmektedir. Söz
konusu durumun en temel sebeplerinden
birinin öğrencinin bireysel
ihtiyaçlarını temel almayan öğretim
yöntemlerinin uygulanması olduğu
söylenebilir

Öğrenciden, eğitim performansı ve eğitsel ihtiyaçları
ne olursa olsun standart bir öğretim yöntemi ile
bireysel ihtiyaçlara göre herhangi bir esnekliği
olmayan bir öğretim programına uyum sağlaması
beklendiğinde malesef sonuç beklenenin çok altında
kalmaktadır.

Öğrencinin eğitim performansı ve bireysel
ihtiyaçlarına dayalı farklılaştırılmış /çeşitlendirilmiş
bir öğretimde bütün öğrencilerin öğrenme süreçlerine
katılımı çok daha yüksek bir olasılıktır.





Özel gereksinimli bireylerin, ayrıştırılmış ortamlar
yerine;
bütünleştirilmiş eğitim ortamlarında eğitim ve
öğretimlerine devam etmeleri,
toplumun daha geniş kesimleriyle kaynaşmalarını
kolaylaştırmakta,
toplumun bu bireylere yönelik olumsuz tutumlarının
değişmesini sağlamakta,
dolayısıyla daha fazla sosyal bütünleşme
imkânını da beraberinde getirmektedir.

okul uygulamalarının
özel gereksinimi olan
öğrencilerin de örgün
eğitime devam
edebilmelerini
sağlayacak şekilde
değiştirilmesini ifade
etmektedir.

Bütünleştirme ile
okulu, öğrencilerin tüm
eğitim ihtiyaçlarına
cevap verebilen bir
kurum haline
dönüştürmek
hedeflenmektedir.



öğrencimizi özel gereksiniminden doyalı
ayrıştırmak yerine,
yapacağımız düzenleme ve uyarlamalarla
toplumla bütünleşmesini sağlamaktır.
Bu amaç ülkemizde kaynaştırma
uygulamalarıyla gerçekleştirilmeye
çalışılmaktadır.

Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin akranları
ile birlikte eğitim ve öğretimlerini bütün
kademelerde (resmî ve özel okul öncesi,
ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim
kurumlarında) sürdürme esasına dayanan
destek eğitim hizmetlerinin sağlandığı özel
eğitim uygulamasıdır.
özel eğitim gereksinimi
olan bireylerin yetersizliği
olmayan akranlarıyla
birlikte
yaygın eğitim
kurumlarında eğitimlerini
sürdürmeleri esasına
dayanır.

Türkiye’deki sistemde, öğrencilerin eğitsel
tanılama sonuçları “ağır, orta ve hafif düzeyde
engelli” şeklinde sınıflandırılmaktadır.

Engel seviyesi hafif olarak tanılanmış olan
öğrencilerin okula devam edebilmeleri,
okuldaki eğitsel uygulamalarda yalnızca çok
küçük değişiklikler gerektirdiğinden bu
öğrenciler kaynaştırma eğitimine
alınabilmektedir.

Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulamaları yapılan
okul ve kurumlarda öğrencinin yetersizliğine uygun;
psikolojik
sosyal
fiziksel,
Ortam
düzenlemeleri
yapılır.

Bu okul ve kurumlarda öğrenciye verilen eğitim
hizmetlerinin etkin bir biçimde yürütülebilmesi
amacıyla;

özel araç-gereçler,
eğitim materyalleri,
öğretim yöntemleri ve
öğrenci başarısını değerlendirme yöntemleri
kullanılır;




ayrıca, destek eğitim odası açılır.

Kaynaştırma için başta
sosyal beceriler ve öz bakım
becerileri olmak üzere
çocuğun çeşitli alanlardaki
becerilerinin gelişmiş
olması gerekir.

Aksi takdirde, bu
çocukların, bu becerileri
kazanıncaya kadar, benzer
özelliklerdeki OSB olan
çocukların devam ettiği ayrı
özel eğitim okullarında ya
da özel eğitim sınıflarında
eğitim görmeleri gerekir.
Belli bir süre ayrı bir özel eğitim ortamında eğitim gören öğrenciler,
gerekli becerileri kazanmaları durumunda, ilerleyen yıllardaki eğitimlerini
kaynaştırma ortamlarında sürdürebilirler









Kendine güvenir.
Cesareti artar.
Sorumluluk alma bilinci değişir.
Sosyal uyum ve akademik başarısı artar.
Olumsuz tutum ve davranışları azalırken olumlu tutum ve
davranışları artar.
Etkin sosyal iletişim, etkin katılım, işbirliği ve toplumsal
yaşam ve uyum becerileri kazanırlar.
Topluma kabulü artar.
Farklı özellikleri olan bireyleri tanıma olanakları artar.
Ortak yaşam alanlarında birlikte yaşamayı öğrenirler.

Bireysel farklılıkları doğal karşılar ve saygı
gösterir.

Kendilerinde geliştirmeleri gereken alanları
görerekdavranışlarını yönetebilmeyi öğrenirler.

Eşitlik kavramından ziyade adalet kavramına
uygun olarak yaşamayı öğrenirler.

Liderlik, model olma ve sorumluluk duygusu
gelişir.



Şartsız kabul, sabır, hoşgörü, bireysel
özelliklere saygı davranışları gelişir. BEP
hazırlama ve uygulamada daha başarılı
olurlar.
Eğitimde ekonomiklik ve fırsat eşitliği
sağlanır.
Kaynaştırma öğrencisi ile yapılan
çalışmalar sayesinde öğretim becerileri
gelişecek ve deneyimleri artacaktır.

Destek eğitim odası; okul ve kurumlarda,
kaynaştırma yoluyla eğitim uygulamaları kapsamında
yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte aynı sınıfta
eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan
öğrencilere sunulan eğitim hizmetlerinden en üst
düzeyde yararlanmaları amacıyla özel araç-gereç ile
eğitim materyalleri sağlayarak oluşturulmuş eğitim
ortamıdır.

Destek eğitim odasında eğitim alacak öğrenciler ile
destek eğitim alacağı dersler, BEP Geliştirme
Biriminin önerileri doğrultusunda Rehberlik ve
Danışma Hizmetleri Yürütme Komisyonunca eğitim
öğretim yılı başında belirlenir.

Ancak; ihtiyaç halinde söz konusu planlama eğitim
öğretim yılı içerisinde revize edilebilir.

Özel eğitim ihtiyacı olan her öğrencinin ihtiyacı
doğrultusunda bu eğitimden yararlanması sağlanır.

Destek eğitim odasında verilen destek eğitim
hizmetleri okulun veya kurumun ders
saatleri içinde yapılır. Destek eğitim
odasında öncelikli olarak öğrencinin kayıtlı
olduğu sınıfta o ders saatinde okutulan derse
ilişkin eğitim verilir.

Öğrencinin destek eğitim odasında alacağı
haftalık ders saati, haftalık toplam ders
saatinin %40’ını aşmayacak şekilde
planlanır.

Haftalık 30 ders saati öğrenim
gören bir öğrenci için söz
konusu planlama en fazla 12
ders saati (30x40/100 = 12)
olacak şekilde uygulanır.

Özel eğitim ihtiyacı olan
öğrencilerin takip ettikleri
programlar temel alınarak
eğitim performansı ve
ihtiyaçları doğrultusunda BEP
hazırlanır.

Bireyselleştirilmiş eğitim
programlarında; öğrenci için
gerekli destek eğitim
hizmetlerinin türü, süresi,
sıklığı, kimler tarafından
nerede ve nasıl
sağlanacağına ilişkin
bilgiler yer almalıdır.

Destek eğitim odasında; program farklılaştırma ve
bireyselleştirmeye yönelik zenginleştirme ve
genişletme uygulamaları yapılır.

Öğretimin farklılaştırılmasına yönelik ölçme ve
değerlendirme araçları kullanılarak
bireyselleştirilmiş eğitim programı doğrultusunda
değerlendirme yapılır.

BEP geliştirme biriminde özel eğitim ihtiyacı
olan öğrencinin eğitim sürecinde görev alan
tüm öğretmenler yer alır ve öğrencinin genel
başarı değerlendirmesinde sınıfta yapılan
değerlendirmenin yanı sıra destek eğitim
odasında yapılan değerlendirme sonuçları da
dikkate alınır.

Okul ve kurumlarda, durumları ayrı bir sınıfta eğitim
görmeyi gerektiren özel eğitim ihtiyaçları olan
öğrenciler için yetersizlik türü, eğitim performansları
ve özellikleri göz önünde bulundurularak, özel araç
gereçler ile eğitim materyalleri sağlanarak
oluşturulmuş sınıflardır.

Özel eğitim sınıfları, resmi ve özel okulların
bünyesinde özel eğitim gerektiren öğrenciler
için açılan sınıflardır.

Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklar için
açılan özel eğitim sınıflarında sınıf mevcudu
en fazla 4 öğrencidir.

takip ettikleri özel eğitim
programını uygulayan
özel eğitim okul veya
kurumlarındaki programı
tamamlayan öğrencilere
verilen belge verilir.

Özel eğitim sınıfını
tamamlayan öğrencilere
devam ettiği ilköğretim
programını takip ediyorsa
ilköğretim diploması verilir.
Devam ettiği ilköğretim programından farklı eğitim
programı uygulayan özel eğitim sınıfına devam
eden öğrencilere Özel Eğitim Uygulama Merkezi
diploması verilir.

Sosyal ve özbakım becerilerini kazanamamış OSB
olan öğrenciler kaynaştırma yoluyla eğitimden
yeterince yararlanamayabilir.

Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığınca her tür ve kademede
örgün ve yaygın özel eğitim okulları ve kurumları açılır. Bu
okulların ilk 4 yılı ilkokul (1.- 4. sınıflar), ikinci dört yılı
ortaokul (5.-8. sınıflar) olarak adlandırılır.


Bu bireyler için açılan okul ve kurumlarda eğitimöğretim hizmetlerinin yürütülmesinde aşağıdaki
hususlar dikkate alınır:

Bu merkezlerde öğrencilerin;
özbakım ve günlük yaşam becerileri ile
 işlevsel akademik becerilerini geliştirmek ve
 topluma uyumlarını sağlamak amacıyla
 Bakanlıkça hazırlanmış özel eğitim programı
uygulanır.


Bu program temel alınarak BEP hazırlanır. Bu
bireylerin başarılarının değerlendirilmesinde
BEP’lerinde yer alan amaç ve davranışlar dikkate
alınır.

tuvalet eğitimini kazanamamış,
yoğun davranış problemleri gösteren ve
grup eğitimine uyum sağlayamayan öğrencilerin grup
eğitimine hazırlanması amacıyla bire bir eğitim
uygulaması yapılır.

Bu kapsamdaki öğrenciler grup


katılmazlar.
eğitimine

Bu merkezlerde 1.-4. ve 5.-8. sınıflarda dersler sınıf
öğretmenleri tarafından okutulur.

Ancak özel yetenek gerektiren dersler ile din kültürü
ve ahlak bilgisi dersinin alan öğretmenleri tarafından
okutulması esastır.

Alan öğretmeni tarafından okutulan derslere sınıf
öğretmeni de katılır.

Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencinin kaydı özel
eğitim sınıfındadır.

Özel eğitim sınıfı öğrencisi başarılı olabileceği
derlerde ve sosyal etkinliklerde yetersizliği olmayan
akranları ile birlikte normal sınıfta eğitim
alabilmektedir.

Bu okul ve kurumlarda, uygulanacak eğitim programı
temel alınarak iki tür özel eğitim sınıfı oluşturulur.

“Zorunlu öğrenim çağındaki bireylerden ilköğretim
kurumları programlarını veya ortaöğretim kurumları
programlarını takip edebilecek durumda olan bireyler
için açılan özel eğitim sınıflarında, eğitim ve öğretim
hizmetlerinin yürütülmesinde aşağıdaki hususlar
dikkate alınır”

a)Özel eğitim sınıflarında aynı tür yetersizliği olan
öğrenciler eğitim görür.
….





ç) “Zihinsel yetersizliği veya otizmi olan öğrenciler
için açılan 1-4 ve 5-8 inci sınıflarda birleştirilmiş
sınıf uygulaması yapılır.
1-4 ve 5-8 inci sınıflarda dersler sınıf öğretmenleri
tarafından okutulur.
Ancak, özel yetenek gerektiren dersler ile din kültürü
ve ahlak bilgisi ve yabancı dil derslerinin alan
öğretmenleri tarafından okutulması esastır. Alan
öğretmeni tarafından okutulan derslere sınıf
öğretmeni de katılır.”
……

f) Özel eğitim sınıflarının mevcudu en fazla; okul öncesi
eğitimde ve ilköğretimde 10, ortaöğretim ve yaygın eğitimde
15 öğrenciden oluşur. Ancak, otistik çocuklar için her tür ve
kademede açılan özel eğitim sınıflarında ise sınıf mevcudu en
fazla 4 öğrencidir.

g) Özel eğitim sınıfını tamamlayan öğrencilere kayıtlı
bulunduğu okulu veya kurumu tamamlayan yetersizliği
olmayan diğer öğrencilere verilen belge verilir.

ğ) Bu sınıflar ders, dinlenme, yemek ve diğer etkinlik saatleri
bakımından okulda/kurumda uygulanan programa uyarlar.

h) Sınıfların okul/kurum içindeki yeri, öğrencilerin yetersizlik
türü dikkate alınarak belirlenir.

j) Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için ortaöğretim
ve yaygın eğitim kurumları bünyesinde özel eğitim
sınıfları açılabilir. Bu sınıflarda; okul veya kurumun
eğitim programı, okulun fizikî şartları ve personel
durumu, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin
yetersizliği ve gelişim özellikleri ile bireysel
yeterlilikleri dikkate alınarak gerekli düzenlemeler
yapılır şeklinde açıklamalar yapılır.

MADDE 27 – (1) “Zorunlu öğrenim çağındaki bireylerden ilköğretim
veya ortaöğretim kurumları programlarını takip edemeyecek durumda olan
bireyler için açılan özel eğitim sınıflarında eğitim-öğretim hizmetlerinin
yürütülmesinde, aynı yetersizliği olan bireyler için açılan özel eğitim okul
ve kurumlarının mevzuat hükümlerinin yanı sıra aşağıdaki hususlar da
dikkate alınır:”

a) Özel eğitim sınıflarında, aynı tür yetersizliği olan öğrenciler eğitim
görür.

b) Bu sınıflarda eğitim alan öğrenciler, yetersizlik türüne göre hazırlanan
özel eğitim programını takip ederler. Öğrencilerin BEP’leri hazırlanırken
takip ettikleri bu eğitim programı temel alınır.

c) Açılan özel eğitim sınıflarında birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılır.
….


f) Özel eğitim sınıfını tamamlayan öğrencilere, takip
ettikleri özel eğitim programını uygulayan özel
eğitim okul veya kurumlarındaki programı
tamamlayan öğrencilere verilen belge verilir.

g) Bu sınıflarda ders, dinlenme, yemek ve diğer
etkinlik saatlerinde okul veya kurumda uygulanan
programa uyulur.

h) Okul ve kurumlarda özel eğitim sınıfına devam
eden öğrencilerin, yetersizliği olmayan akranları ile
bazı ders ve sosyal etkinlikleri bir arada yapmalarını
sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılır.

Özel Eğitim Uygulama Merkezi: Bireysel
farklılıkları nedeniyle kaynaştırma eğitiminden
yararlanamayacak durumdaki 3-15 yaş
grubundaki OSB olan çocukların kendilerine yetecek
derecede bağımsız yaşam becerilerini geliştirmek
amacıyla açılan merkezdir. (Otistik Çocuklar Eğitim
Merkezi Yönergesi 2004)

Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçlarına ve Temel
İlkelerine uygun olarak merkez:

okul, aile, Rehberlik ve Araştırma Merkezinin iş
birliği sonucunda OSB olan çocukların özelliklerinden
kaynaklanan yetersizliklerini en aza indirmek ve tüm
gelişim alanlarındaki potansiyelini en üst düzeye
çıkararak yaşadığı toplumun bağımsız ve üretken bir
üyesi olması yönünde çaba gösterilmesine katkı sağlar.

Bu merkezlerde öğrencilerin özbakım ve günlük yaşam
becerileri ile işlevsel akademik becerilerini geliştirmek
ve topluma uyumlarını sağlamak amacıyla Bakanlıkça
hazırlanmış özel eğitim programı uygulanır.

Bu merkezlerde; tuvalet eğitimini kazanamamış, yoğun
davranış problemleri gösteren ve grup eğitimine uyum
sağlayamayan öğrencilerin grup eğitimine hazırlanması
amacıyla bire bir eğitim uygulaması yapılır.

Bu kapsamdaki öğrenciler grup eğitimine katılmazlar.

Merkeze ve/veya kaynaştırma eğitimine devam
eden her OSB olan çocuk için
bireyselleştirilmiş eğitim plânının
geliştirilmesini bu uygulamanın başarıya
ulaşması için destek hizmetlerin verilmesini
sağlar.

Merkezlerdeki eğitimi ve/veya kaynaştırma
eğitimini desteklemek amacıyla aile eğitimi
programlarının hazırlanmasını ve
uygulanmasını sağlar.

Madde 5- Otistik çocukların eğitim-öğretim faaliyetleri aşağıdaki genel ilkelere
uygun olarak düzenlenir ve yürütülür:
a) Eğitime her çocuğun performansı belirlenerek başlanır.
b) Otistik çocukların eğitiminde bireyselleştirilmiş ve erken eğitim esastır.
c) Otistik çocuğu grup/kaynaştırma eğitimine hazırlamak ya da devam eden
grup/kaynaştırma eğitimini desteklemek amacıyla gerektiğinde birebir eğitim verilir.
d) Performans özellikleri açısından birbiriyle uyuşan 2-4 otistik çocuk ile grup eğitimi
yapılır.
e) Sosyal ve akademik beceriler yönünden gelişmiş çocuklar, performanslarına uygun
kaynaştırma programlarından yararlandırılır.
f) Kaynaştırma eğitimi uygulaması sürecinde kaynaştırma eğitimi alan otistik
çocuğa, diğer öğrencilere, sınıf öğretmenine, branş öğretmenine ve/veya ailelere özel
eğitim desteği sağlanır.

) Otistik çocuklarda gözlemlenen problem davranışlar, eğitimin bir parçası olarak
nitelendirilir, problem davranışın ortadan kaldırılması için uygun yöntem ve teknikler
kullanılır.
g

h) Eğitim-öğretim sırasında ilerleme kaydeden otistik çocukların performanslarına
uygun olarak belirlenen hedeflere göre eğitim-öğretime devam edilir.

ı) Eğitim-öğretimde; ortam, materyal, plân ve yöntemler otistik çocuğu merkez alır.

k) Otistik çocukların eğitim-öğretim sürecinde bireysel özelliklerine uygun
öğrenme/öğretme strateji, yöntem ve tekniklerden yararlanılmasına özen gösterilir.

l) Kaynaştırma eğitiminin yapıldığı okulun personeli ile ailelerin ve toplumun özel
eğitim konusunda bilgilendirilmeleri için gerekli tedbirler alınır.

m) Otistik çocuklara resim, işaret ve benzeri yollarla iletişim becerileri kazandırılır.


Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi;
İlköğretimlerini tamamlayan, genel ve mesleki
ortaöğretim programlarına devam edemeyecek
durumda olan ve 23 yaşından gün almamış̧ özel
eğitime ihtiyacı olan bireylerin temel yaşam
becerilerini geliştirmek, topluma uyumlarını
sağlamak, iş ve mesleğe yönelik bilgi ve beceriler
kazandırmak amacıyla açılan kurumlardır.

Özel eğitim mesleki eğitim merkezlerinde (okullarında)
akademik bilgi ve becerilerin yanında iş eğitimi
uygulamalarının da yer aldığı eğitim programı
uygulanır.

Bu program temel alınarak BEP hazırlanır ve
bireylerin başarılarının değerlendirilmesinde
BEP'lerinde yer alan amaç ve davranışlar dikkate alınır.

Merkezlerde (okullarda) dersler görme, işitme
ve zihinsel engelliler sınıf öğretmenleri
tarafından okutulur.

Ancak, özel yetenek gerektiren dersler ve
meslek dersleri ile dinkültürü ve ahlak bilgisi
dersinin alan öğretmenleri tarafından
okutulması esastır.

Alan öğretmeni tarafından okutulan derslere
sınıf öğretmeni de katılır.

Programın süresi dört yıldır.

Programın birinci sınıfında bireylere akademik bilgi
ve beceriler ile uygulamalı iş eğitimi yoluyla
atölyelerde gerekli olan temel bilgi ve beceriler
kazandırılır.

İkinci, üçüncü ve dördüncü sınıflarda ise akademik
bilgi ve becerilerin kazandırıldığı meslek dersleri,
çevrenin sosyal, kültürel, ekonomik özellikleri ve
şartları ile istihdam imkânları dikkate alınarak
belirlenir.
İş yerine yerleştirilen bireyler kültür ve meslek
derslerini haftada bir gün okulda,
 uygulamalı beceri eğitimini ise dört gün iş
yerlerinde eğitim görürler.


İş yerine yerleştirilemeyen bireyler ise okulda
eğitimlerine devam ederler.

İş yerine yerleştirilen bireyler, 5/6/1986 tarihli ve 3308
sayılı Mesleki Eğitim Kanununun çırak öğrencilere
verdiği haklardan yararlanırlar.

Programı tamamlayan bireylere Özel Eğitim Mesleki
Eğitim Merkezi (Okulu) Öğrenim Belgesi verilir. Bu
belge yükseköğretime devam etme hakkı sağlamaz,
ancak bireylerin herhangi bir işte istihdam edilmesi
durumunda ortaöğretim kurumlarından mezun olanlara
tanınan özlük haklarından yararlanmalarını sağlar.


İş Uygulama Merkezi; Genel ve mesleki ortaöğretim
eğitim programlarından yararlanamayacak durumda ve
23 yaşından gün almamış olan özel eğitime
ihtiyacı olan bireylerin; temel yaşam becerilerini
geliştirmek, topluma uyumlarını sağlamak ve iş ve
mesleğe yönelik beceriler kazandırmak amacıyla resmî
ve özel, özel eğitim iş uygulama merkezleri (okulları)
açılır.
.

Özel eğitim iş uygulama merkezlerinde (okullarında)
akademik bilgi ve becerilerin yanında iş eğitimi
uygulamalarının da yer aldığı eğitim programı
uygulanır.

Bu program temel alınarak BEP hazırlanır ve
bireylerin başarılarının değerlendirilmesinde
BEP'lerinde yer alan amaç ve davranışlar dikkate
alınır

Bu merkezlerde (okullarda);

tuvalet eğitimini kazanamamış,
yoğun davranış problemleri gösteren ve
grup eğitimine uyum sağlayamayan öğrencilerin
grup eğitimine hazırlanması amacıyla bire bir


eğitim uygulaması yapılır.


Bire bir eğitim uygulaması kapsamındaki
öğrenciler grup eğitimine katılmazlar.

Merkezlerde (okullarda) dersler görme, işitme
ve zihinsel engelliler sınıf öğretmenleri
tarafından okutulur.

Ancak özel yetenek gerektiren dersler ve
meslek dersleri ile din kültürü ve ahlak bilgisi
dersinin alan öğretmenleri tarafından
okutulması esastır.

Alan öğretmeni tarafından okutulan derslere
sınıf öğretmeni de katılır.



Programın süresi dört yıldır. İş ve uygulama dersleri,
çevrenin sosyal, kültürel, ekonomik özellikleri ve
şartları ile istihdam imkânları dikkate alınarak açılır.
Özel eğitim iş uygulama merkezlerini (okullarını)
tamamlayan bireylere Özel Eğitim İş Uygulama
Merkezi (Okulu) Öğrenim Belgesi verilir. Ancak, bu
belge mesleki eğitim merkezlerince verilen belgeye
denk değildir.

Özel eğitim iş uygulama merkezlerini
(okullarını) tamamlayan bireyler diğer yaygın
eğitim programlarına, işe ve mesleğe
yönlendirilirler.”

Evde eğitim, sağlık problemi nedeniyle örgün eğitim
kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda
olduğunu sağlık raporu ile belgelendiren okul
öncesi, ilkokul, orta-okul ve lise çağındaki özel
eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için evde sunulan
eğitim hizmetidir.

En az dört ay süreyle örgün eğitim kurumundan
doğrudan yararlanamayacak durumda olduğunu
sağlık raporu ile belgelendiren özel eğitim ihtiyacı
olan öğrenciler bu hizmetten yararlanabilir.


Evde eğitim hizmetinden yararlanılabilmesi
için bireyin velisi tarafından öğrencinin kayıtlı
olduğu okulun bulunduğu bölgeye hizmet
veren rehberlik ve araştırma merkezine (RAM)
gerekli belgelerle müracaat edilmesi
gerekmektedir.
a)
b)
a)
Bireyin en az dört ay süreyle örgün eğitim kurumundan
doğrudan yararlanmasının mümkün olmadığı ya da
yararlanması hâlinde olumsuz sonuçlar doğuracağını
belirten sağlık raporu,
Veli başvuru dilekçesi,
Öğrenci belgesi ile müracaat yapılması gerekmektedir.

RAM’ın bünyesinde oluşturulan özel eğitim
değerlendirme kurulunca yapılan eğitsel
değerlendirme ve tanılama sonucuna göre il/ilçe
özel eğitim hizmetleri kurulunca alınan karar
doğrultusunda öğrencilere evde eğitim hizmeti
sunulmaktadır.

İl/ilçe özel eğitim hizmetleri kurulu; RAM tarafından
düzenlenen ‘Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu
Raporu’, ‘Ev Ortamı Durum Tespit ve Değerlendirme
Formu’ ,‘Veli Sözleşmesi’ ile sağlık raporunu esas
alarak öğrencinin evde eğitim hizmetinden
yararlanmasına karar vermektedir.

a. İl/ilçe özel eğitim
hizmetleri kurulu tarafından
evde eğitim hizmetine
ilişkin alınan karar ilgili
rehberlik ve araştırma
merkezine, okula ve veliye
yazılı olarak bildirilir,

b. Evde eğitim hizmetine
ilişkin planlama, bireyin
ihtiyacı ve eğitim ortamına
ilişkin şartlar dikkate
alınarak ve haftalık ders
saati sayısı 10 (on) saatten
az olmamak üzere il/ilçe
özel eğitim hizmetleri
kurulca yapılır.

c. Evde eğitim kararı alınan
öğrenciler için takip
edecekleri/takip ettikleri
eğitim programı esas
alınarak belirlenen dersler
için kaç ders saati eğitim
verileceğine karar verilir,

d. İl/ilçe özel eğitim
hizmetleri kurulu tarafından
yapılan planlama
doğrultusunda il/ilçe milli
eğitim müdürlüğünce evde
eğitim hizmeti sunmak
üzere öğretmen
görevlendirilir.
Bir
programdan
diğerine
geçişte
çocuğun
sonraki
programa
uyumunu ve
uygun
yerleştirmeyi
sağlamak için
planlanan ve
kullanılan
stratejiler ve
yöntemler
bütünüdür.

Türkiyede bütün çocuklar ilköğretimden ortaöğretime
geçerken ve meslek liselerinin ilk yılında, eğitim
alanındaki ve mesleki alandaki gelecekleri konusunda
temel önem taşıyan bir karar aşamasıyla karşı karşıya
kalmaktadır.


Geçiş süreçleri hem aile hem de çocukları için her zaman
kaygı kaynağı olabilen kritik süreçlerdir.
Çünkü ortam değişikliği ve yeni ortamlara uyum sağlama
sürecinde birey ister istemez kendini baskı altında hisseder.
Bu dönemlerde öğrencinin ve ailenin kaygılarını azaltıcı
destek sunulması en önemli hedeftir.

Öğrenciyi yaşama hazırlamak amacı ile öğrencinin
geleceğine (eğitim-öğretim, sosyal hayat) yönelik
çeşitli önemli kararların alınması ve doğru
yönlendirmelerin yapılması gerekmektedir.

Bu sürecin işlevsel hale gelmesi iyi planlanan ve
yönetilen bir geçiş sürecini gerektirmektedir.


Geçiş planı okul yaşantısının pek çok döneminde
yapılabilir.
Dikey bir düzlemde gerçekleşen geçişler olduğu gibi
öğrencinin hayatında yatay düzlemde gerçekleşen
geçişler de söz konusudur.
Lise-Mesleki Yaşam/Üniversite/bağımsız yaşam
Ortaokul - Lise
İlkokul - Ortaokul
Okul Öncesi - İlkokul
Aile - Okul Öncesi
Sınıftan başka bir sınıfa geçiş
Okuldan başka bir okula geçiş
1)
2)
3)
4)
5)
6)
Geçiş süreçleri öğrenci odaklı olmalıdır.
Çocuğun görüşleri dikkate alınmalıdır.
Destek ve öğretme stratejileri
belirlenmelidir.
Öğrenciye ve ailesine gereken rehberlik
hizmetleri verilmelidir.
Çocukların ilgi, beceri ve yeterlilikleri tespit
edilmelidir.
Çatışmaların önlenmesi için rehberlik
hizmetleri sağlanmalıdır.
7)
Atölye altyapıları özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin ihtiyaçlarına
uygun olmalıdır.
8)
Kişisel bilgiler gizli tutulmalıdır.
9)
BEP Birimi faaliyetleri kapsamında geçiş sürecine sürekli destek
sağlanmalıdır.
10)
Mesleki yönlendirme sürecine katılan tüm bireylerin iş tanımları
açıkça tespit edilmelidir.
11)
Meslek okullarına mesleki yönlendirme ziyaretleri düzenlenmelidir.
12)
Farklı mesleklerle ilgili istihdam olanaklarına ilişkin öğrencilere ve
ailelerine bilgi verilmelidir.
13)
Çocuğun yönlendirildiği okulun fiziksel koşullarının engelli çocuklar
için uygun olup olmadığı control edilmelidir.


Çocuklarının gelişiminin (zihinsel, duygusal,
fiziksel, sosyal) düzenli gözlem ve takibini
yapmalıdırlar.
İlgili kişi ve kurumlarla iletişim halinde
olmalıdırlar.

Çocuklarıyla ilgili özel bilgi ve belgeleri içeren bir
dosya oluşturmalı ve bunu gerektiği hallerde geçiş
planı hazırlama ve izleme ekibi ile paylaşmalıdırlar.

Çocuklarının devam edeceği kurumları ziyaret
etmeli ve kurumun yeterlilikleri hakkında bilgi
sahibi olmalıdırlar.

Gerektiğinde bu bilgileri geçiş planı hazırlama
ekibi ile paylaşmalıdırlar.
Bireyselleştirilmiş eğitim programı,
özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin gelişim özellikleri,
eğitim performansları ve
ihtiyaçları doğrultusunda hedeflenen amaçlara yönelik
hazırlanan ve
bu bireylere verilecek destek eğitim hizmetlerini de
içeren özel eğitim programıdır.

Özel eğitim gereksinimi olan öğrencilerimiz,
öğrenme ve davranış özellikleri bakımından
farklılıklar gösterebilirler.

Bu öğrencilerimizin eğitim ve öğretim sürecinden etkili ve
verimli biçimde yararlanabilmesi, öğretim sürecinin onların
bireysel özelliklerine göre
düzenlenmesini gerektirir.

Bu düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde öğrencinin
ihtiyacına ve performansına göre hazırlanan
Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları (BEP)
kullanılır.
öğrencinin takip ettiği eğitim
programı/programları temel alınarak
belirlenen kısa dönemli amaçlarını,
Eğitim planında yer alan yıllık
amaçlar ve
Öğrencinin alacağı destek eğitim hizmetinin
türü, süresi, sıklığı ve bu hizmetin kimler
tarafından nasıl sağlanacağı,
Öğretim ve değerlendirmede kullanılacak
yöntem ve teknik, araç-gereç ve eğitim
materyallerini,
Eğitim ortamına ilişkin düzenlemeleri,
Davranış ̧ problemlerini önlemeye ya da azaltmaya
yönelik tedbirler ile uygulanacak yöntem ve
teknikleri,
Öğrencinin kiisel bilgilerini içerir.

Bireyselleştirilmiş eğitim programı,

Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu ve
 BEP



geliştirme biriminin iş birliğiyle hazırlanır.
BEP, bir öğrencinin şu anda hangi noktada olduğuna,
hangi alanlarda gelişmesi gerektiğine ve
bu gelişimi gerçekleştirebilmesi için gerekli olacak desteğe
işaret eden bireysel bir eğitim programıdır.
öğrencinin kişisel, sosyal, işlevsel ve
akademik becerilerde
kullanılacak yöntem ve tekniklerin
eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere
performans düzeyini temel alarak uzun ve
kısa dönemli amaçların
öğrenci için yapılması uygun görülen
uyarlama ve
alacağı destek hizmetlerin
öğrenci için yapılması uygun görülen
uyarlama ve
düzenlemelerin belirlendiği öğrencinin
devam ettiği programdan en üst düzeyde
yararlanmasını sağlayan bir programdır.


Özel eğitim gerektiren bireyler için
bireyselleştirilmiş eğitim planı geliştirilmesi ve
eğitim programlarının bireyselleştirilerek
uygulanması esastır.


Bireyselleştirilmiş eğitim planındaki amaçlardan
bazıları öncelikli gereksinime ait amaçlar olabilir.
Bu önceliğin belirlenmesinde uzmanların
değerlendirmesi, ailenin beklentileri öğrencinin
performansı dikkate alınır.
Öncelikli olarak;
öğrenci için işlevsel
olan ve sık kullanılan
beceriler
çeşitli ortamlarda
gerçekleştirilen
beceriler
kendine güvenini
artmasını
sağlayabilecek
beceriler
gözleyerek
öğrenebileceği
beceriler
ön koşul özelliği olan
beceriler tercih
edilmelidir.
Eğitimde fırsat
eşitliği sağlar.
Öğrencinin
sorumluluk
duygusunu
geliştirir.
Öğrencinin
özgüvenini
geliştirir.
Aileye
sorumluluk
verir.
Öğrenciyi
bağımsız
bir yaşama
hazırlar.
Aile ile okul
personeli arasında
iletişim aracı
görevi görür.
Öğrencinin ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların karşılanmasında
nelerin yapılabileceği konusunda aile ve çocuğun eğitiminden
sorumlu eğitimcilere eşit söz hakkı sağlar.
Aile ile okul arasındaki görüş farklılıklarının çözümlenmesine
katkı sağlar.
Ailenin yalnız olmadığını hissetmesine yardımcı olur.
Öğretmenin hedeflenen amaçlar doğrultusunda öğrencinin
gösterdiği ilerlemeyi belirlemesinde bir uygulama ve
değerlendirme aracı olarak işlev görür.
Öğretmen için bir plan ve kılavuz görevi görür.
Araç gereçler öğrenci ihtiyacına göre çeşitlendirilmeli
Öğretim yöntem ve tekniklerini çeşitlendirilmeli
Eğitimde destek teknoloji kullanımına önem vermeli,
İletişim seçeneklerini çeşitlendirilmeli
Öğrenme ortamlarında uyarlama ve/veya düzenlemeler yapmalı,
Anlatım biçimlerimizi çeşitlendirilmeli
Uygulama seçeneklerini arttırmalı
Soru sorma biçimlerimizi çeşitlendirilmeli
Kendisini değerlendirme ve yansıtma becerilerini desteklemeyi göz önünde
bulundurmamız yararlı olacaktır
İşbirliği ve ortak çalışma içinde olmalı
Kendimizin ve öğrencimizin bilgi edinme kaynaklarını çeşitlendirilmeli
İzleme ve değerlendirme biçimlerini çeşitlendirilmeli
Kendisini tanıması için fırsatlar sunmayı
Özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun amaçlar belirlemeli
Sorun çözme ve strateji geliştirme becerilerini desteklemeyi
Edinim;

bireyin daha önce sahip
olmadığı bir kavramı ve
beceriyi belli
doğrulukta
gerçekleştirebilmesidir.
Akıcılık;

edindiği kavram ve
beceriyi hızlı, kolay ve
istenildiği gibi
yapabilmesidir
(bir beceriyi akranlarına
en yakın sürede
gerçekleştirebilme
aşamasıdır).
Kalıcılık;

Edinilen kavram ve
becerinin öğretim bittikten
belli bir süre sonra da
istenilen ölçütte
gerçekleştirilebilmesidir
(beceriyi çalışma
sonlandırıldıktan iki ay
sonar da
gerçekleştirebilmesidir).
Genelleme;


Edinmiş olduğu kavram ve
beceriyi, farklı ortamlarda,
farklı kişilerin yanında,
farklı yönergelerle ve farklı
materyallerle,
gerçekleştirmesidir.
Sonuç olarak genelleme;
davranışın gerektiği yerde
ve zamanda yapılmasıdır.

Çocuğumuza kazandırmış olduğumuz yeni bilgi,
edinim aşamasındadır.

Bu bilginin günlük yaşamda kullanılabilmesi için
diğer aşamaların da kazandırılması gerekmektedir.


Edinim; diş fırçalama
becerisini ilk defa öğrenme
Akıcılık; dişlerini on
dakikada fırçalayan bir
çocuğun akranlara en
yakın sürede (ör: üç
dakikada) dişlerini
fırçalaması,




Kalıcılık; diş fırçalama
becerisinin öğretiminden
iki ay sonra evde üç
dakikada dişini fırçalaması
Genelleme; öğrenci evde
annesi yönerge verdiğinde
banyodaki lavaboda, evde
kullandığı diş fırçasıyla üç
dakikada dişini fırçalaması

OSB olan çocukların eğitimlerinin sürekli olması
zorunluluğu dikkate alındığında ailelere eğitim ve
destek hizmetleri sağlamak, ev ortamında bu eğitimi
devam ettirmek, OSB olan çocukların ilerlemesi
bakımından büyük yararlar sağlayacaktır.

OSB olan çocukların eğitimde amaçların
gerçekleşmesi, ailenin eğitime aktif katılımıyla
mümkün olmaktadır.

Otizm Spekturum Bozukluğu olan çocuklara etkili bir
eğitim verilmelidir. Bu eğitim özel bir donanım
gerektirmektedir.

Eğitim olabildiğince erken yaşta başlatılıp yoğun
bir şekilde sistemli olarak disiplinler arası nitelikte
planlanıp yürütülmelidir.




Eğitim;
çocuk ve ebeveynlerin ihtiyaçlarına odaklanmış bir
şekilde,
en gelişmiş nitelikle donatılmış ve
ailenin tüm olanaklarının erişilebilirliğini göz önüne
alınarak planlamış olmalıdır.
Dikkat süresinin ve göz kontağının sınırlı olması
Taklit becerilerinde zayıflık, yeni becerileri diğerlerini
gözlemleyerek öğrenmede sınırlılık,
Yalnızca özel ilgilere dayalı ilişkiler geliştirmek: Otizm
Spektrum Bozukluğu olan çocuklar belli kişilerle yalnızca
belli ilgilere dayalı olarak örneğin; kendisinin ilgisini çeken
konularla ilgili olarak etkileşimde bulunuyor ve diğer
konulara ilgi göstermiyor olabilir,
Grup içinde etkileşimde bulunmada sınırlılık,
Başkalarının varlığına ya da yapmış olduğu davranışlara karşı
tepki vermemek (göz kontağı kurmamak, seslenen kişiye
bakmamak, jest ve mimikleriyle dinlediğini belli etmemek),
Bireyselleştirilmiş Eğitim Programının (BEP)
öğrencinin eğitsel performansına uygun olarak
hazırlanması ya da hiç hazırlanmaması.
Eğitim öğretim ortamlarında gerekli düzenlemenin
öğrencinin bireysel özelliklerine göre
uyarlanmaması.
Okullarda BEP Geliştirme Biriminin
oluşturulmaması.
BEP Geliştirme Birimi üyelerinin BEP geliştirme
sürecine aktif katılımının sağlanmaması.

Tek kelimelik yönerge 5. video

Yönerge 6. video

Çocuğun konuşulanları anlayabilmesi için dikkatini
toplayabilmesi gerekmektedir. İlgisini çekebilecek kısa
süreli çalışmalarla, göz kontağı kurularak aşamalı
olarak dikkat süresi uzatılmalıdır.

Dikkat süresini uzatma çalışmaları, her alanda, çocuğun
ilgi ve yetenekleri doğrultusunda belirlenen konularda,
süresi giderek uzatılarak yapılmalıdır.

Öğrencinin bireysel özellikleri göz önüne alınarak;
performansının belirlenmesi, ihtiyacı doğrultusunda
gerçekleştiriceği amaçların seçilip, uygun eğitim ortamında,
gerekli materyal desteğiyle, uzman kişiler tarafından
programların hazırlanması ve uygulanması gerekmektedir.

Çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak çeşitli çevresel
düzenlemeler yapılmalıdır.

Örneğin dikkatini odaklamakta güçlük çeken öğrenci
için sınıf ortamı, dikkati dağıtacak gereksiz
uyarıcılardan arındırılmalıdır.

Pek çok OSB olan çocuk görsel uyaranları daha kolay
algılayabildikleri ve dolayısıyla daha kolay öğrenebildikleri
için, görsel uyaranlarla öğrenme ortamına yer verilebilir.

Gerçekleşen öğretim videosu 7.

8. video tost yapma

Yemek yemeyi ekle 9.video

Yemek yeme 10. video

OSB tanılı bireylere günlük rutinler, rutinler arası
geçişler ve yeni rutinler net ve mümkün olduğunca
görsel çizelgelerle, etkinlik çizelgeleriyle anlatılmalıdır.

Her bir beceri küçük parçalara bölünmelidir.

Her bir parça teker teker öğretimeli ve sık tekrar
yapılmlıdır.



Öğretilen becerinin kalıcılık ve genellenme
çalışmlarına önem verilmelidir.
Çocukların var olan problem davranışları
azaltılmadığında ya da ortadan kaldırmadığında
eğitimden olumlu sonuçlar alınamamaktadır.
Bu yüzden uygun bir davranış değiştirme planı
uygulanmalıdır.


Uygun olmayan davranışların çoğu, ortamda gerekli
düzneleme ve planlama yapılmadığı için ortaya
çıkmaktadır.
Bu nedenle öğretmenler; öncelikli olarak sınıfta
kurallar belirlemeli, sınıfın günlük rutinini
belirlemeli ve bu rutinler öğrencilere öğretilmeli,
geçişler dikkate alınarak etkinlik geçiş planları
hazırlamalıdırlar.

Taklit becerilerinin kazanımını sağlamak için
öğretilecek becerinin analiz edilmesi ve uygun
öğretim yöntemiyle kazandırılmalısı gerekmektedir.

Günlük yaşamla ilgili bazı becerilerin kazandırılabilmesi
için gerçek ortamlara gereksinim vardır. Bu becerilerin
gerçek olmayan ortamlarda gerçek olmayan araçlarla
kazandırılması mümkün değildir.









Örneğin:
Tuvalet eğitimi tuvalette,
yemek yeme ile ilgili becerilerin öğretilmesi mutfakta,
el ve yüz yıkama becerileri ve diş fırçalama becerilerinin
öğretilmesi de lavaboda olmalıdır.
Klozet çocuğun rahatlıkla oturabileceği yükseklikte, tuvalet
kağıdı çocuğun ulaşabileceği yerde olmalıdır.
Mutfaktaki masa ve sandalye çocuğa uygun olmalıdır.
Lavabo çocuğun boy seviyesine göre ayarlanmalıdır.
Eğer çocuğun seviyesinde değilse önüne bir basamak konularak
çocuğun seviyesine getirilmelidir.
Ayrıca, lavabonun önünde ya da yanında diş fırçasını ve
macununu bırakabileceği raflar olmalıdır.

Öğretim sürecinde uygun ipuçlarının kullanılması ve
ipuçlarının öğretim ilerledikçe silikleştirilmesi
gerekmektedir. Çocuğun mümkün oldukça bağımsız
yaşamaları için ipuçlarına bağımlılığın azalması oldukça
önemlidir.


Çocukların öğretim sürecinde uygun pekiştireçlerin
seçimi ve pekiştireçleri belirli bir pekiştirme tarifesi
doğrultusunda sunulması ve pekiştireç bağımlılığın
önüne geçilmesi için pekiştireçlerin zaman içinde
silikleştirilmesi gerekmektedir.

Çocuğun destekleneceği alanlar öncelikle sosyal
iletişimi arttırmaya yönelik olmalıdır. Bunun yanı sıra
öğrenmesini ve etkinliklere katılımını sınırlandıran
davranışlara da odaklanılmalıdır.


Çocuk için oluşturan programların yetişkinler ile (öğretmenler
ya da ebeveynler) etkileşimini attıracak öğeleri de içermelidir.
Bu sayade yapılandırılmış öğretim oturumlarının yanı sıra,
diğer zamanlarda da öğrencileri sosyal- bilişsel gelişimlerini
destekleyecek etkinlikler oluşturulabilecektir.
Benzer biçimde, uygulamalar, öğrencinin akranları ile olan
etkileşimlerini arttırmaya yönelik amaçlar da içermelidir.
Akranlar birbirlerinin gelişimlerine önemli katkılar
sağlayabilmektedirler.

Aileye çocuğun eğitimiyle ilgili alınacak
kararlarda danışılmalı, eğitimle ilişkili gerekli
bilgiler verilmeli, eğitimleri izlemesi ve ev
ödevleriyle eğitimin evde de sürmesi
sağlanmalıdır

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan
bireyler iletişim becerilerindeki eksiklikleri ve
sosyal gelişimlerindeki yetersizlikleri
nedeniyle problem davranış gösterme
açısından risk grubunda yer alırlar.

OSB olan çocukların birçoğunda farklı problem
davranışlar görülür.Bu bireylerin göstermiş oldukları
problem davranışlar bu bireylerin yaşantılarında
ciddi sıkıntılara neden olur ayrıca, öğrenme
becerilerine ket vurur.
 Problem





davranışlar;
yoğunluk,
sıklık ve süre bakımından yaşadığı çevrenin
normlarına uymayan,
bireyin kendisinin ya da diğer bireylerin öğrenmesine
engel olan,
sosyal ilişkileri ve etkileşimini olumsuz biçimde
etkileyen ve
bireyin kendisine ya da başkalarına zarar veren
davranışlardır.

Problem davranışların nedenini belirlemek ve nasıl
geliştiğini bilmek, problem davranışlar ortaya
çıkmadan önlem alınmasını sağlamak ve problem
davranışların kalıcı olmasını önlemek açısından çok
önemlidir.

Problem davranış, objektif olarak gözlenebilir ve
ölçülebilir şekilde tanımlanmalıdır.

Çünkü davranışın gözlenebilir şekilde tanımlanması,
davranışı gözlemlemeyi kolaylaştıracaktır.

1. Davranış çocuğa ya da çevresindekilere zarar veriyor mu?

2. Davranış çocuğun ya da diğerlerinin öğrenmesini olumsuz
etkiliyor mu?

3. Davranış başka problemlerin ya da duygusal tepkilerin
ortaya çıkmasına neden oluyor mu?

4. Davranış çocuğun sosyal çevreden uzaklaşmasına yol açıyor
mu?

5. Davranış; yoğunluk, sıklık ve süre bakımından yaşadığı
çevrenin normlarına uygun mu?

Soruların çoğuna “evet” yanıtı verilen problem
davranış, öncelikli olarak üzerinde çalışılacak
davranış olmalıdır. Bir problem davranış için
soruların yanıtlarının çoğu “hayır” ise bu davranış
daha sonra ele alınabilir.


Ancak, problem davranış çocuğa ve çevresine zarar
veriyorsa, bu davranış her zaman, her koşulda,
öncelikle üzerinde çalışılacak davranış olmalıdır.

Problem davranış,
objektif olarak gözlenebilir ve ölçülebilir
şekilde tanımlanmalıdır.

Çünkü davranışın gözlenebilir şekilde tanımlanması,
davranışı gözlemlemeyi kolaylaştıracaktır.




Olumsuz Örnek
“Kerem çok hareketli, hiç yerinde durmuyor.”
Olumlu Örnek
“Kerem 30 dakikalık yemek saatinde ortalama 10 kez
ayağa kalkar, odanın içinde gezer, dolap ve
çekmeceleri açar kapatır, 1-2 saniye masaya oturur ve
tekrar aynı davranışları yapar. “




1.
2.
3.
4.
Dikkat çekmek,
Hoşlandığı bir etkinliği yapmak,
Verilen zor görevden kaçmak,
Duyusal uyaran elde etmek, olabilir.

Davranışın ardından hoşa giden uyaran
vermek ya da ortamdaki hoşa gitmeyen
uyaranı kaldırmak suretiyle uygun davranışları
arttırarak problem davranışları azaltmayı
amaçlayan uygulamalardır.
Pekiştirme
Sembol
Pekiştirme
İzlerlik
Sözleşmesi

1. Pekiştirme, uygun davranıştan sonra çocuğa hoşa
giden nesne, yiyecek, etkinlik ya da övgü gibi bir
uyaran vererek bu davranışı ileride tekrarlamasını
sağlamaktır. Bu süreçte kullanılan nesneye
pekiştireç denir.
Yiyecek içecek
pekiştireçleri:
Çikolata, meyve
suyu, kek gibi
yiyecekler vb
Nesne
pekiştireçleri:
Kalem, oyuncak
araba, çıkartma
vb.
Etkinlik
Pekiştireci:
Öykü dinlemek,
resim yapmak,
bilgisayarda
oyun oynamak
vb.
Sosyal
Pekiştireçler:
Sarılma, başını
okşama ya da
aferin deme gibi
güzel söz ya da
hareketler.


2. Sembol Pekiştireçler: Tek başına anlamı
olmayan; ancak biriktirilerek başka bir şeyle
değiştirildiğinde değer kazanan nesnelerdir.
Örneğin; Gülen yüz, yıldız vb.


Sembol pekiştirme olumlu davranıştan sonra bireye
marka yıldız gibi tek başına bir anlamı olmayan
nesneler verilmesi ve sonra bireyin bu nesneleri başka
nesnelere dönüştürmesidir.
Örneğin; Parmak kaldırarak konuşma davranışı için
bireye, bu davranışı her sergilediğinde belirlenen
sayıda gülen yüz simgeleri verilir ve günün sonunda
topladığı gülen yüz simgelerini dönüştürerek
bilgisayar oyunu oynamasına izin verilir

3. İzlerlik Sözleşmesi: İzlerlik sözleşmesi ya da
davranış sözleşmesi çocuğun olumlu davranışı
sergilemesine bağlı olarak pekiştireç elde edeceğini
belgeleyen yazılı ya da resimli sözleşmedir.






İzlerlik sözleşmesi kullanılırken;
bireyin bildiği ama sıklıkla gerçekleştirmediği bir
davranış ve
kullanılacak pekiştireç belirlenmeli,
bireyin anlayabileceği biçimde kolay ve anlaşılır bir
sözleşme hazırlanmalı,
sözleşme çocuk ve yetişkin tarafından imzalanmalı ya
da onaylanmalı ve
tutarlı biçimde uygulanmalıdır.

Bireye yeni davranışlar kazandırarak ya da olumlu
davranışları pekiştirerek problem davranışları
önlenmeye çalışılsa da zaman zaman problem
davranışlar ortaya çıkabilir.

Bu durumda problem davranışları azaltmak için farklı
teknikler uygulanabilir.
Ayrımlı
Pekiştirme
Yeniden
Yönlendirme
Ceza
Tepkinin
Bedeli
Mola
Aşırı
Düzeltme
Sönme

Ayrımlı Pekiştirme;

azaltılmak ya da ortadan kaldırılmak istenen
davranış görmezden gelinirken artırılmak
istenen davranışın pekiştirilmesidir.

Örneğin; Ağlayarak oyuncak isteyen çocuğa
hiçbir tepki verilmez; ancak uygun şekilde
istediğinde oyuncak verilir.

Yeniden Yönlendirme; problem davranış sergilendiği
anda problem davranışın durdurulması ve bireyin problem
davranışla uyuşmayan
olumlu bir
davranışa yeniden yönlendirilmesidir.

Örneğin; etkinlik yapmakta olduğu kağıdı yırtmak
üzere olan çocuğun eli tutulur ve eline boya kalemi
verilerek etkinliğe devam etmesi sağlanır.







Yeniden yönlendirme kullanılırken;
birey sürekli gözlenerek problem davranış
yakalanmaya çalışılır,
problem davranış görüldüğü anda birey durdurulur,
sessiz ve hızlı bir şekilde,
devam etmekte olan davranışa ya da
yeni bir davranışa yönlendirilir.
Birey, istendik olan yeni davranışı sergilediğinde
pekiştirilir

Ceza; istenmeyen davranışın gerçekleşmesinin
hemen ardından, hoşa gitmeyen itici uyaran sunmak
ya da ortamdaki hoşa giden uyaranı çekmek suretiyle
problem davranışları azaltmayı amaçlayan caydırıcı
uygulamalardır.

Ceza ilkesinin iki türü vardır.

Birinci Tür Ceza; İtici uyaranın davranışı izlemesine
bağlı olarak davranışın ileride oluşumunun zayıflamasıdır.

İtici uyaranlar; yüksek
ses, aşırı sıcak, soğuk,
beden üzerinde aşırı güç uygulama ve
benzeri uyaranlardır.
Örneğin; odasını toplamayan çocuğa annesinin
bağırması.
Bu aşamada ortamda itici bir uyaranın bulunması
önceliklidir. Her birey için itici uyaranın ne olduğu
değişmektedir.
Örneğin; bir çocuk için saçının okşanması pekiştireç
görevi görürken, bir başkası için itici uyaran özelliği
taşıyabilir.



İkinci Tür Ceza;
Davranışı devam etmesine neden olan olaylara
(pekiştireçlere) son verilmesine bağlı olarak davranışın
ileride oluşumunun zayıflamasıdır.
Örneğin; ödevini yapmayan bir öğrencinin
oyuncaklarıyla oynamasının yasaklanması.


Tepkinin Bedeli;
bedel ödeme olarak da adlandırılan tepkinin bedeli,
bireyin daha önce gerçekleştirmiş olduğu olumlu
davranışlar için elde ettiği pekiştireçlerin problem
davranış sergilendikten sonra geri
alınmasıdır

Örneğin; her yemekten sonra çizgi film izleyen
çocuğun, problem davranış sergilediğinde çizgi film
izlemesinin engellenmesidir.

Mola; bireyin problem davranış göstermesinin hemen
ardından pekiştireçlerden ya da pekiştireç özelliği gösteren
ortamlardan fiziksel olarak uzaklaştırılması ve bu yolla
problem davranışların azaltılmasıdır.

Molada belli bir süre bireyin olumlu pekiştirme kazanma
olasılığı ortadan kaldırılır ve olumlu pekiştirece ulaşması
engellenir.

Örneğin; oyun oynarken kardeşine vurarak elinden
oyuncağı alan çocuğun, oyun ortamından
uzaklaştırılarak odasına gönderilmesidir.
 İki
farklı biçimde mola uygulaması
yapılabilir.
 Birincisi, çocuğun etkinlik ortamından
uzaklaştırılmasını gerektirmez,
 ikincisi ise çocuğun etkinlik ortamından
uzaklaştırılmasını gerektirir.

Molayı kullanırken bireyin uzaklaştırıldığı
etkinliğin ya da ortamın birey için pekiştirici
nitelikte olduğundan,
ortamının ise pekiştireci
olmadığından emin olunmalı ve mola ortamının
 mola
birey için tehlike oluşturacak bir ortam olmamasına
dikkat edilmelidir.

Mola süresinin birkaç dakikadan (1-5 dakika) daha
uzun olmamasına özen gösterilmelidir. Mola süresince
bireyle etkileşim kurulmamalı ve mola süresinde
tamamlandığında birey etkinlik ortamına geri getirilmelidir
 Aşırı
Düzeltme; Problem davranış
sonucu çevrede oluşan olumsuz
etkilerin, problem davranış gösteren
bireye düzelttirilmesi ve bireyin
davranışla doğrudan ilgili olan ve
yoğun çaba gerektiren davranışlar
göstermesinin sağlanmasıdır.

Örneğin; yere tüküren
çocuğa tüm zeminin
sildirilmesi onarıcı
aşırı düzeltme.

Kapıyı çarpan çocuğa
ise kapının defalarca
uygun şekilde
kapattırılması olumlu
alıştırmalarla aşırı
düzeltmedir.

Aşırı düzeltme kullanılırken;

çocuğun problem davranışının tespiti,
davranışla doğrudan ilişkili olan aşırı düzeltme
türüne karar verilir ve
bireyin problem davranışı sergilemesinin hemen
ardından



aşırı düzeltme uygulanır.

Sönme; uygun olmayan davranışa neden olan
pekiştirecin geri çekilerek davranışın
sürmesinin engellemesidir.Davranışların
işlevsel analizi yapıldığında pekçok uygun
olmayan davranışın ilgi elde etmek için
gerçekleştirildiği görülmektedir.

Sönme tekniği uygulanırken uygulamanın başlarında,
uygun olmayan davranışta artma ve çeşitlenme
olmaktadır. Bu sürece sönme patlaması denir.

Uygulayıcı kişi bu durumu sürecin bir parçası olarak
değerlendirmeli ve sönme tekniğini sistematik olarak
uygulamaya devam etmelidir.

Örneğin; birey küfrettiğinde etrafındakiler ona gülüyorsa ve
birey kendisine gülündüğünde daha sık küfrediyorsa bu
durumda sönme kullanılarak, birey küfrettiğinde hiçbir
tepki verilmez, uygun konuştuğunda ise pekiştirilir.





Güvenlik önlemleri
alma,
Koruyucu donanım
kullanma,
Uyaranlarda düzenleme
yapma,
Çevresel zenginleştirme
yapma,
Yönergelerde
uyarlamalar yapma,







Seçenek sunma,
Geçişleri kolaylaştırma,
Müfredatta uyarlamalar
yapma,
Beklentileri değiştirme,
Koşula bağlı olmayan
pekiştirme,
Rutinler oluşturma,
Görsel destekler
kullanma

Problem davranışları azaltmak üzere bireye problem
davranışın yerine geçecek olumlu davranışın ya da
davranışların öğretilmesini içeren
uygulamalardır.
İşlevsel İletişimin
Öğretimi
Sosyal Beceri Öğretimi
Kendini Yönetme
Öğretimi

OSB olan bireylerin göstermiş olduğu problem
davranışların birçoğu bireylerin iletişim
becerilerindeki sınırlılıklar nedeniyle
oluşmaktadır.

Ortaya çıkan bu davranışlar, OSB olan bireylerin
etkileşim ve iletişimde bulunma becerilerini olumsuz
yönde etkilemektedir.

İşlevsel iletişimin öğretimi olumlu iletişim
davranışlarının arttırılması yoluyla problem
davranışların azaltıldığı bir uygulamadır.

İşlevsel iletişim öğretiminin amacı, problem
davranış sergileyen bireye problem davranış yerine
geçecek ve pekiştireç elde etmeyi sağlayacak
alternatif ve uygun iletişim davranışları öğretmektir

Problem davranışların azaltılmasında işlevsel iletişim
öğretiminin etkili olabilmesi için öncelikle;

problem davranışın işlevi tespit edilmeli,
daha sonra problem davranış sergileyen bireye
bu işlevin yerine geçecek olan iletişim davranışı
(becerisi) kazandırılmalıdır.



Öğretilecek iletişim davranışları arasında;
etkinliğe ara vermek için
mola istemek,
zor etkinlik için yardım
istemek ya da
istediği nesneyi elde etmek
için rica etmek yer alabilir.

Sosyal Beceri Öğretimi

Sosyal beceri, bireylerin başkalarıyla işlevsel olarak etkileşim
kurmalarını ve başkaları tarafından sergilenen kabul edilmeyen
sosyal davranışlardan kaçınmayı sağlayan, sosyal olarak kabul
edilebilir öğrenilmiş davranışlardır.


OSB olan bireylerin sosyal yeterlilikleri azaldıkça
problem davranışları artmakta, sosyal yeterlilikleri
arttıkça problem davranış azaltılmaktadır.

Kendini yönetme, bireyin tespit edilen davranışları
gerçekleştirip gerçekleştirmediğine karar vererek kendi
davranışlarını kaydetmesi ve bu kayıtlara göre bir
yargıya varıp kendini pekiştirmesidir.

Kendini yönetmede;

kayıt tutulacak davranış belirlenir,
kullanılacak kayıt tekniğine karar verilir,
seçilen kayıt tekniğine ve
bireyin özelliklerine göre kayıt formu hazırlanır,
bireye kayıt formunu nasıl kullanacağı öğretilir,
bireyin kayıt tutması sağlanır ve
kayıtlara göre birey pekiştirilir.








Dil Eğitimi
İnsanın bilişsel ve sosyal gelişiminin temelini iletişim
becerileri oluşturur.

Dil normal gelişim gösteren çocuklarda olduğu gibi
OSB li çocuklarda da erken çocukluk dönemlerinden
itibaren gelişmeye başlayan bir alandır. OSB olan
bireylerde dil edinimi, hem gelişimsel süreci hem de
kullanım biçimi aşamalarında sorun yaşanan alanlardan
biridir.
Dil
yapılarının
anlaşılması
alıcı dil
becerileri
üretilmesi
ise
ifade edici
dil becerileri




OSB olan bireylerde alıcı dil becerilerinde sınırlılıklar
olmaktadır.
Örneğin;
tek kelimelik ve iki kelimelik yönergeleri yerine
getirmede (bardağı ver, kalemi tut)
kelimelerin veya cümlelerin anlaşılmasında (karnım
çok acıktı) güçlükler ortaya çıkabilir.
OSB olan bireylerin ifade edici dil becerilerinde de daha
yoğun sınırlılıklar gözlenmektedir.
İfade edici dil becerilerinde;




sesler,
kelimeler ve
cümlelerin konuşma şeklinde üretilmesinde gecikme ve
sıra dışı üretim özellikleri gözlenebilir.

OSB olan bireylerde dilin alanlarında sıradışılık
gözlemlenebilir.
Şahıs zamirlerinin hatalı kullanımı veya ismini
kullanması (kendinden bahsederken ‘Fatma çok
zayıflamış’ gibi),

özne ve fiilin hatalı olarak dizilişi,

soyut kavramların anlaşılması ve


üretilmesinde güçlükler ortaya çıkabilir.

Karşılıklı diyolog biçiminde bir oyun konusunda sohbet
başlatma ve başlatılan sohbetin sürdürülmesinde
güçlükler gözlenebilir.
OSB olan bireylerde dil sorunları ile ilişkili olarak
bilinmesi gereken bir nokta ise tüm bu alanlarda
gözlenen sınırlıklıkların boyutunun;
 yaş,
 genel gelişim ve
 OSB den etkilenme düzeyi
her bireyde farklılık göstermektedir.


Sözel olmayan sosyal iletişim becerileri erken
çocukluk döneminden itibaren çocuk ile etkileşim
ortağı arasındaki karşılıklı etkileşimi başlatmasını ve
sürdürmesini sağlayan OSB olan bireylerdeki temel
yetersizlik alanlarındandır.
ortak
dikkat
taklit
oyun
becerileri
sözel olmayan
sosyal iletişim
becerilerinin
gelişimine hizmet
etmektedir.

Ortak Dikkat;
 çocuk
ile karşısındaki kişinin etkileşime
girdiği bir nesne veya olay üzerinde eş
zamanlı olarak odaklanmaları olarak
tanımlanmaktadır.
adı söylendiğinde bakma,
 göz kontağı kurma,
 etkileşim ortağının bakışını izleme-bakışını değiştirme,
 nesneyi işaret etme,
 nesneyi gösterme becerileri gelmektedir.



Sözel olmayan sosyal iletişim becerilerinden
biri olan taklit becerileri, ortak dikkat gibi
erken çocukluk döneminde gelişmeye
başlayan becerileridendir.

Taklit becerilerindeki sınırlılıkların ortadan kaldırılması
ya da en aza ildirilmesi OSB olan bireylerin ebeveyn,
kardeş, akran veya eğitimci gibi çevresinde bulunan
yakın kişilerle olan etkileşimi başlatmaları ve
sürdürmelerini sağlamasına yardımcı olmaktadır.
motor hareketler • ellerini yukarı kaldırma

nesneli oyun
eylemleri
jest
sesler
• arabayı ileri geri itme,
• işaret etme
• hayvan sesleri

Taklit etme becerisini çalışmaya, taklit edilmesi
kolay ve gerektiğinde fiziksel yardım
kullanarak yaptırılabilecek (elini kaldırma,
başını çevirme gibi) hareketlerle başlanmalıdır.

Oyun becerileri cocukların günlük rutinlerinde, sosyal
ve duyuşsal gelişimlerinde önemli rol oynayan
becerileridir.

Çevrenin keşfedilmesi ve yeni becerilerin
öğrenilmesinde önemli rol oynayan bir beceridir
 Oyun
becerileri, OSB olan çocuklara öncelikle
öğretilmesi gereken beceriler arasındadır.

Diğer yandan, OSB olan çocuklar, sistematik öğretim
sunulduğunda çoğu temel beceriyi öğrenebildikleri
gibi, temel oyun becerilerini de öğrenebilmektedirler

Oyun becerilerinin öğrenilebilmesi için taklit becerileri
önemli bir yere sahiptir.

Taklit becerileri eliştikçe çocukların oynadığı oyunlar
da daha karmaşık hale gelmekte ve çeşitlenmektedir.

Bu nedenle oyun becerileri üzerinde çalışmadan önce;

nesnelerle yapılan taklit becerileri çalışılmalı ve
çocuk taklit becerilerinde belli bir düzeye geldikten
sonra
oyun becerilerinin öğretimine geçilmelidir.


Oyun becerileri öğretilirken aşağıdaki dört temel noktaya
dikkat etmeniz özellikle önerilir
Mümkün olduğunca çok sayıda nesneyle oyun fırsatı
yaratılmalıdır. Bunun için, çocuğu oyun oynmaya teşvik edici ve
ilgisini çeken araçlar ve etkinlikler sağlanmalıdır.
Bir oyun rutini geliştirilmelidir. Bu rutinin içinde oyuncaklarla
oynama, sıra almayı içere oyunlar oynama ve bir ana tema
oluşturma yer almalıdır.
Oyunlarda çeşitlilik yaratılmalıdır. Çocuğa oyun oynamanın
yeni yolları öğretilmeli, bunun için ipucu verilmelidir. Öncelikle
yeni yollar kulllanarak oyun oynaması için model olunmalıdır.
Dolayısıyla, çocuğa taklit etme ve alıştırma yapma fırsatı
sağlanacaktır.
Çocuğun ilgisi kaybolmaya başladığında, (materyalleri)
oyuncakları uzaklaştırılıp etkinlik bırakılmalı ve yeni oyunlara
geçiş yapılmalıdır.

Çocuklara yeni beceri öğretimi yaparken sıralanan
maddelere dikkat ederek ilk zamanlar yoğun şekilde
model olma ve işaret ipucu sunma, zamanla
ipuçlarını silikleştirme ve en sonunda mutlaka
ipuçlarını tümüyle silikleştirme işlemlerine yer
verilmelidir

İpucu sunma ve silikleştirme kadar pekiştirmenin
öğretimde etkili olduğu unutulmamalıdır.






Oyun becerilerinin öğretirken ayrıca,
doktorculuk,
öğretmencilik gibi senaryolu oyunların içine
işlevsel taklit,
alıcı dil ve
ifade edici dil becerilerine ilişkin öğretim yapılabilir.

Örneğin; doktorculuk oyununun içine çok çeşitli taklit
becerileri yerleştirilebilir.

Böylece, çocuk oyun içinde keyifli zaman geçirerek,
hem oyun etkinlikleri içerisinde yer alan beceri
basamaklarını hem de bu basamaklara yerleştirilmiş
olan eşleme ve taklit gibi çeşitli becerileri öğrenebilir.

Çocukların iletişim çabaları ve girişimleri zaman
zaman, çevrelerindeki kişiler tarafından çeşitli
şekillerde engellenir.

Bu engellemeler, çoğu kez farkında olunmadan yapılır.
Ebeveyn ve öğretmenlerin bu engellemelerden kaçınma
yönünde çaba gösterebilmeleri için, öncelikle, bu
engellemeleri tanımaları gerekir.




Her şeyi ortamda hazır bulundurarark, çocuğun bir
şeyler istemesine fırsat vermemek.
Örneğin,
sofrayı her zaman eksiksiz hazırlamak,
Tv de her zaman çocuğun en çok sevdiği program
açmak vb.

Çocuğu iyi tanımamak nedeniyle düşük beklentilere
sahip olmak; dolayısıyla, çocuğa bir sonraki basamağı
öğretmeye çalışmamak.

Örneğin,
birkaç sözcüğü bir araya getirebilecek düzeydeki
çocuktan tek sözcüklü ifadeler beklemek.


Aşırı liderlik üstlenerek çocuğun iletişim becerileri
başlatmasına fırsat vermeksizin bütün durumlarda
iletişimi başlatmak.


Oyun ortamlarında, sosyal ortamlarda ya da
eğitim ortamlarında çocuklarla etkileşimde
bulunurken belli ilkelere dikkat ederek,
iletişim fırsatlarını en iyi şekilde
değerlendirebiliriz.
Uzmanlar, bu amaçla şu ilkelere dikkat
edilmesini önermektedir.

İletişime zemin hazırlayacak ve heves yaratacak
ortamlar seçmeye ya da oluşturmaya çalışın.

Tercih edilen kişiler, oyuncaklar, araç gereçler ve
etkinlikler ortamın güdüleyiciliğini arttıran öğelerdir.

Ayrıca çocuğun, farklı nesne ya da etkinlik
seçenekleri arasından seçim yapmasını sağlayın.
Kendi seçtiği durumlarda bulunmak çocuğun
iletişimde bulunma isteğini arttırır.

10 . Video konuşmmama yusuf



Herhangi bir durumda bireyin öncelikle ne
isteyebileceğini kestirin ve bireyin bu nesneye ulaşmasını
bir süreliğine engelleyin.
Birey bu nesne ile ilgili bir iletişimsel girişimde
bulunduğunda, nesneye ulaşmasını imkan tanıyın.
Örneğin, sofraya çorba kasesini koyup kaşığı koymamayı
deneyin ve bireyin kaşıkla ilgili herhangi bir iletişim
girişimini başlatmasını bekleyin. Kaşığı, birey iletişim
girişiminde bulunduktan (seslerle, jestlerle ya da
sözcüklerle) sonra verin.


Gereksiz Sorular
Sormaktan
Kaçınmak:
Çok soru sormak,
sanıldığı gibi, dil
gelişimine katkıda
bulunmaz.

Çocuğun Yaptıklarıyla
ilgili Yorumlarda
Bulunmak:

Çocuğun neler yaptığını
gözleyerek, bu gözlemlerle
ilgili yorumlarda bulunun.
Diğer bir deyişle çocuğun
içsel konuşmalarını tahmin
ederek, bunları söylemeye
çalışın.
 Örneğin,

Galiba bebeğimizin karnı açıkmış (Çocuk bebeğe yemek
yedirmeye çalışıyorken)

Iğn ığn, düt düt (Çocuk arabasıyla oynuyor)

Biraz gezinsek mi acaba? Hadi biraz dolaşalım. (Çocuk parkta
gezinmeye başladı)

Beklemek ve İşaret Vermek: Çocukla sohbet ederken,
sıra ona geldiğinde, kendisinden karşılık beklediğinizi
belirtin.

Abartılı Jest Mimik ve Ses Tonu Kullanmak:
Konuşurken ses tonu değişimleri, yüz ifadeleri ve vicut
hareketleri de kullanın. Bunun iki yararı olabilir.
1. Çocuğun sizing söylediklerinizi anlama olasılığını
arttırmak.
2. Çocuğun ilgisini çekmek.



Model Olmak: Çocuğun yanlışlarını düzeltmek
yerine ona model olmaya çalışın.

Örneğin,
.‘Tağs’
. Hayır, tavşan. Söyle bakalım; Tav-şan.
Yukarıdaki örnekte, çocuğun yanlışı düzeltilmekte;
bu nedenle de, karşılıklı konuşma kesintiye
uğramaktadır. Alternatif olarak, şu şekilde model
olmayı deneyebilirsiniz:
. ‘Tağs’
. Evet, tavşan.






Kısa ve Anlaşılır Konuşmak:

Konumanızı çocuğun dil
gelişimi düzeyine uygun
şekilde basitleştirin. Örneğin,
çocuk tek sözcük
düzeyindeyse siz de birkaç
sözcüklük cümleler kurmaya
çalışın. Ayrıca biraz yavaş ve
bir cümleden diğerine
geçerken kısa bir ara vererek
konuşmaya özen gösterin.


Sohbete Katılmayı
Ödüllendirmek:

Çocuğun sözel olan ya
da olmayan tüm iletişim
girişimlerini mutlaka
ödüllendirin. Olası
ödüller; gülümsemek,
başını okşamak, çok
haklısın demek vb.

Göz Kontağı Kurmak: Çocukla iletişimde
bulunurken göz kontağı kurmaya çalışın. Ancak bu
konuda çok ısrarcı olup da çocuğu tedirgin etmekten
de kaçının. Anlık göz kontaklarını bile Kabul edip
iletişimi sürdürerek çocuğu ödüllendirin.

Etkileşimi Eğlenceli Hale Getirmek: Çocukla
etkileşirken rahat, mutlu ve neşeli olun. Ayrıca,
çocuğun ilgisini çeken sözcüklere yer vermeye özen
gösterin.
Eğer çocuk seslerle ya da jestlerle bir şeyler iletmek
amacıyla girişimde bulunmuyorsa; çalışmaya,
kurmalı ya da itmeli oyuncaklarla başlayın. Sıra
alarak oynanan oyunlar, dil ve iletşim gelişimine
katkıda bulunur.
Örneğin;
 . Sıra ile arabayı birbirinize itebilirsiniz.
 . Sıra ile tavşancığı kurabilirsniz.
 . Sıra ile birbirinize top atabilirsiniz.

Hangi oyuncakla başlayacağınıza, çocuğun ilgilerini
gözleyerek karar verin. Eğer çocuk hiçbir şeyle
ilgilenmiyorsa, topla başlayın ve şu şekilde oynayın:

Çocukla aranızda kısa bir mesafe bırakarak yere
karşılıklı oturun.

Bir-iki-üüçç diye sayarak topu çocuğa yavaşca
yuvarlayın.

Bu çalışmaya her gün yer verin.

Her bir çalışmadaki denemelerin sayısını yavaş yavaş
arttırın.

Çocuk kendiliğinden topu yuvarlar hale geldiğinde,
aranızdaki mesafeyide yavaş yavaş arttırın.

Günlük yaşam becerileri;

kişisel bakım,
güvenlik,
yiyecek hazırlama,
alışveriş yapma



gibi bireylerin günlük yaşamlarını bağımsız olara sürdürmelerini
sağlamaya yönelik becerileridir.

Günlük yaşam becerileri; kişisel, ev ve toplumsal
becerileri içermektedir.

Erken çocukluk döneminden itibaren günlük yaşam
becerileri gelişmeye başlamaktadır. OSB olan
bireyler günlük yaşam becerilerini sergilemede
sınırlılıklar göstermektedir.

OSB olan bireylerde gözlenen günlük yaşam
becerileri sınırlılıklarının temelinde, sosyal ve
iletişimsel becerilerindeki güçlükler olduğu
belirtilmektedir.

Öz bakım ve günlük yaşam becerileri, bireyin
başkalarına bağımlı olmadan, gereksinimlerini
karşılaması için gerekli olan becerileri içerir.
Bu becerilerin kazanılmasında yetersizliği olmayan
çocuklar belli bir hazır bulunuşluluk düzeyine
sahiptir.


Onların öz bakım ve günlük yaşam becerilerini
kazanmaları için;

çevredeki kişileri gözleyip taklit etmeleri,
küçük yardımlar almaları ve
sözel ipuçları yeterli olabilir.


Yetersizlikten etkilenmiş çocukların, kendiliğinden çevreden
bilgi edinebilme ve bilgiyi genelleyebilme süreçlerinde
güçlükleri vardır.

Becerileri
kazanmalarında daha
fazla yönlendirilmeye,
desteklenmeye, sürekli
ve sistemli bir eğitime
gereksinim duyarlar.
Bu nedenle beceri
kazandırma süreci;





uzun süreli eğitim,
sık tekrar,
sözel ipuçları,
model olma ve
fiziksel yardımda bulunma
gibi öğretim süreçlerinin
kullanılmasını
gerektirmektedir.

Öz bakım ve günlük yaşam becerilerini kazanma;

eğitime başlama zamanına,
çocuğun motor,
dil,
zihin ve
duygu gelişimine bağlıdır.





Bu becerilerin
kazandırılabilmesi için
çocuğun önceden
gerçekleştirmesi
gereken ön koşul
beceriler vardır.

Bunlar;

Büyük ve küçük kasların
kullanımını gerektiren
beceriler,

El göz koordinasyonu,
hareketleri taklit etme,

Görsel dikkat ve basit
yönergeleri anlama gibi
becerilerdir.

Bu becerileri gerçekleştiren çocukların öz
bakım ve günlük yaşam becerilerini
öğrenmeleri daha kolay olabilmektedir.

Varsa çocuğun başka yetersizlikleri (fiziksel,
görsel vb.) ve problem davranışları da dikkate
alınmalı, buna göre plânlama yapılmalıdır.





Programda Öz Bakım başlığı altında;
giyinme,
kişisel bakım ve
tuvalet becerilerine ait amaç ve davranışlar da yer
almaktadır.
Beslenme becerileri ile ilgili amaç ve davranışlar
Beslenme Bilgisi dersi içinde yer almıştır.

Günlük yaşamı devam ettirebilmek için gerekli olan
becerilerin öğretiminde;

çocuğun gelişim özellikleri ve
bireysel yeterlilikleri ile
öğretilecek becerinin özelliğine uygun bir öğretim
yöntemi seçilmesine dikkat edilmelidir.



Okul ortamındaki bazı sınırlılıklar günlük yaşamı
devam ettirebilmek için gerekli olan becerilerin başka
ortamlara transferini ve kalıcılığının sağlanmasını
güçleştirebilmektedir.

Ailelerin çocuklarıyla geçirdikleri zaman diliminin
daha uzun, öğrenmenin doğal ortamda daha kolay ve
kalıcı olması nedeniyle çocukların okulda
öğrendikleri bilgi ve becerilerin pekiştirilmesi ve
süreklilik kazanması için aileyle iş birliğine
gidilmeli ve aile eğitim programları geliştirilerek
uygulanmalıdır.

Öz bakım becerilerinin öğretiminde;
ileri
zincirleme,
tüm beceri
tersine
zincirleme
yöntemleri

Bu yöntemlerin ortak yönü;

öğretimde yardım türlerinin kullanılması,
yardım düzeyinin yavaş yavaş azaltılması sonunda
çocuğun davranışı bağımsız olarak yapabilmesi ve
öğrendiklerini farklı ortamlarda uygulayabilmesidir.



Diğer becerilerin öğretiminde olduğu gibi, giyinme
becerileri ile ilgili çalışmalar yapılırken de kolaydan
zora doğru bir yol izlenmelidir.

Örneğin; soyunma becerileri, giyinme becerilerinden
önce öğretilmelidir.
Giyinme becerilerinin kazandırılmasında
materyallerin düzenlenmesi de önemlidir.


Öğretime geniş, rahat giysilerle ve çocuğun kolaylıkla
kontrol edebileceği büyüklükte materyallerle
başlanmalı, başarı sağlandıkça materyallerin ölçüleri
küçültülmelidir.

Fermuarın daha kolay çekilmesi için ucuna bir halka
bağlanması,
boru tipi çorapların,
lastikli etek ve
pantolonların,
örgü giysilerin kullanılması vb. giyinme ve soyunma
becerilerinin öğrenilmesini kolaylaştıracaktır.





Giyinme becerilerinin öğretimi yapılırken her bir beceri
ayrı ayrı çalışılmalıdır.
Örneğin,
pantolon,
 ayakkabı,
 gömlek,
 ceket giyme ve çıkarma becerileri;
 düğme ilikleme,
 fermuar kapatma,
 çıt çıt kapatma,
 ayakkabı bağını bağlama
gibi becerilerden ayrı olarak ele alınmalıdır.


Temel giyinme ve soyunma becerileri öğretildikten
sonra;

önü arkadan,
tersi düzden,
kirli çamaşırları temiz olanlardan,
sağlam giysiyi yırtık giysiden,
ütülü giysiyi buruşuk giysiden ayırma,
aynada kıyafetini düzeltme,
farklı işlere, mevsimlere ve hava durumuna göre
giyinme vb. öz bakım becerileri de öğretilebilir.










Kişisel bakım becerilerinin öğretimiyle
çocuklar,
kendi bakımlarını,
temizliklerini bağımsız olarak gerçekleştirmeyi öğrenirken,
izlemeleri gereken sıra ile bunu ne zaman yapmaları gerektiği
konusunda karar vermeyi de öğrenirler.

Kişisel bakım becerilerinin öğretiminde;

kullanılan lâvaboların çocukların boyuna uygun olması,
aynanın çocukların kullanabileceği konumda bulunması,
çocuğun gereksinim duyduğu anda kullanabilmesi için mendilini
koyacağı cepli kıyafetler giydirilmesi,
sabun, diş fırçası, tarak, havlu gibi malzemelerin çocukların
kolayca ulaşabilecekleri yerlere konması
düzenlemeler bu becerilerin öğrenilmesini kolaylaştıracaktır.



Kişisel bakım becerilerinin öğretiminde kullanılan özel bakım ve
temizlik malzemelerinin mutlaka çocuklara ait olması
sağlanmalıdır.

Çocuğun tuvalete kendi
kendine gidebilmesi,

temel giyinme ve soyunma
becerilerini öğrenmesi için
gerekli el becerilerine sahip
olması,

yüz ifadesiyle, duruşuyla ve
sözel olarak tuvalet
gereksinimini ifade etmesi,

ıslak ve kirli olmaktan
hoşnutsuzluk duyması,

en azından 5 dakika oturur
durumda kalabilmesi,

tuvalet becerisiyle ilgili
basit emirleri anlaması,

tuvalet becerisinin
öğretimini büyük ölçüde
kolaylaştırır.



Çocuğun giydiği
giysilerin basit ve
kolayca çıkarıp
giyebileceği türden
olmasına,
tuvaletin çocuk için
kullanışlı ve çocuk
vücuduna uygun
ölçülerde olmasına
dikkat edilmelidir.
(uygun ölçülerde
değilse uyarlamalar
yapılmalıdır tabure vb).

Bunların dışında; sifon
zincirinin uzunluğu,
tuvalet kâğıdının yeri
vb.leri çocuğun
bireysel özelliklerine
göre ayarlanmalıdır.





Programda; günlük yaşam becerileri başlığı altında;
çeşitli ev araç gereçlerinin kullanımı,
ev temizliği ve düzeni,
giysilerin bakımı,
mutfak becerileri gibi temel becerilerin
kazandırılmasına özen gösterilmiştir.

Günlük yaşamı devam ettirebilmek için gerekli olan
becerilerin öğretiminde
önem taşımaktadır.

Bunun
için
okul
ortam düzenlemesi
bünyesinde
uygulama
büyük
evinin
oluşturulması ve çocukların aktif olarak bu ortamdan
yararlanmaları sağlanmalıdır.

Çalışma yerinin öğretilecek beceriye uygun seçilmesi
öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.

Çalışmaların tamamen doğal ortamlarda yapılmasına
dikkat edilmelidir.





Örneğin;
oturma odasıyla ilgili beceriler oturma odasında,
yatak odasıyla ilgili beceriler yatak odasında,
mutfakla ilgili beceriler mutfakta çalışılmalıdır.
Böylece çocukların doğal ortamda öğrendikleri beceriyi
genellemesi kolaylaşır.

Öğretime başlamadan önce, öğretilecek beceriyle ilgili
araçların önceden belirlenip çalışma sırasında hazır
bulundurulması ve araçların tam ve sağlam olması
gerekir.

Ayrıca kullanılacak araçların çocuğun bireysel gelişim
özelliklerine uygun olmasına dikkat edilmelidir.









Günlük yaşam becerileri edinimindeki gecikmenin OSB
olan bireylerin sosyal etkileşim, bağımsız yaşam ve
mesleki becerilerinin gelişimleri üzerinde olumsuz
etkileri olabilmektedir.
Örneğin;
günlük yaşam becerilerinden güvenlik becerileri,
kendini tehlikeli ve zararlı durumlardan koruma
becerileridir.
Yaralanma,
kaybolma,
cinsel istismara maruz kalma,
kaçırılma
gibi durumlarla baş etme açısından oldukça kritik
becerilerdir.

OSB olan bireylerin ise güvenlik becerilerinde
yeterlilik konusunda güçlükleri vardır. Bu becerilerden
birisi olan beden güvenliğini koruma becerilerine sahip
olma sınırlılığı, başkalarının uygun olmayan
dokunmalarına karşı uygun tepkiyi gösterememelerine,
bu nedenle istenmeyen olaylara maruz kalma riski ile
karşılaşmalarına yol açabilmektedir.


Bireyler, sosyalleşme süreci içerisinde kültürü öğrenir
ve toplumun bir üyesi haline gelirler.
Bu süreç doğumla başlar ailenin, çevre ve toplum
konusunda verdiği bilgilerle sürer.

Birey kendini ve başkalarını gözleyerek, değişik yer,
zaman ve durumlarda nasıl davranması gerektiğini ve
yaşam becerileri dediğimiz becerileri sosyalleşme süreci
içerisinde öğrenir.

Bir diğer deyişle toplum içerisinde yaşamını devam
ettirebilmesi için bazı becerileri gösterebilmesi yani
sosyal yeterliliğinin olması gerekir.







Sosyal beceriler, bireyin kendisi dışındaki bireylerle
karşılıklı ve sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için gerekli
olan becerilerdir.
Sosyal becerilerin,
çocukların içinde yaşadıkları sınıf,
okul ve
topluma uyum sağlamaları için en temel beceriler
olduğu,
bunun yanı sıra pek çok davranış problemini önlediği
ve
ilköğretimde başarı için en önemli becerilerden
olduğu da belirtilmektedir .





Ancak özel gereksinimli bireyler,
yetersizliklerinin tür ve düzeyine bağlı olarak
yetişkinleri,
akranlarını,
kardeşlerini gözlemleyerek sosyal becerileri kazanma
veya
bazı becerileri uygun biçimde gerçekleştirme
konusunda problem yaşayabilmektedir.







Diğer yandan,
yaşıtlarıyla iletişim kurduklarında onların
yaptıklarıyla ilgilenmeme,
hoşlandıklarını paylaşmama,
sosyal mesafeyi ayarlayamama,
uygun göz teması kuramama,
yüz ifadelerini, jestleri ve
vücut duruşunu ayarlayamama gibi özellikleri de
yaşıtlarıyla
olan
ilişkilerinde
başarısızlık
göstermelerine neden olmaktadır.



Bu nedenle, kaynaştırma sürecinde eğitimin her kademesinde
sosyal oyun,
grup iletişimi ve
birlikte çalışma
gibi sosyal beceriler problem olarak değerlendirilmektedir.


Farklı disiplinler ve eğitim konusunda farklı teorik
yaklaşımlara sahip olan uzmanlar “Otizm Spekturum
Bozukluğu” grubunda yer alan çocukların yaşadıkları
güçlüklerin merkezinde sosyal beceri yetersizliğinin
olduğu ve bu nedenle eğitimde ilk hedefin bu alan
olması gerektiği konusunda ortak görüşe sahiptirler.











Bu gruptaki bireylerle yapılan sosyal beceri
çalışmalarında öncelikle;
selamlaşma,
teşekkür etme,
rica etme,
özür dileme,
iltifat etme,
iltifatı kabul etme,
paylaşma,
soru sorma,
etkileşim başlatma ve
davet etme gibi beceriler yer almaktadır.


Bu sosyal beceriler dört ana grupta toplanabilir;
İletişim becerileri: kendini tanıtma, yeni biriyle
tanışmak için uygun sorular sorabilme, sohbeti
başlatma, bir sohbete katılma, sohbet konusundan
sapmama, uygun pozisyonda dinleme, konuşmayı çok
uzatmama, konuyu uygun şekilde değiştirme, ses
tonunu yüz ifadesini ve beden duruşunu konuşma
konusuna göre uygun kullanma gibi becerileri
içermektedir

Sosyal Etkileşim Becerileri (arkadaşlık): uygun
şekilde dokunma, telefon etme, telefona
cevap verme, arkadaşına yardım etme, yardım
isteme, birlikte zaman geçirme, ilişkinin
türüne uygun mesafede durma, başkalarının
düşüncelerine saygılı olma, kural
değişikliklerinden rahatsız olmama gibi
becerilerdir






Oyuna katılma,
Oyuncak paylaşma,
Kurallı oyunları oynayabilme,
Oyunda sıra olma,
Kazanma ve
Yenilmeyle baş edebilme gibi becerilerdir.
Duygularının farkında olma,
 üzgün birini teselli etme,
 öfkesini kontrol etme ve
 uygun yoldan ifade etme,
 eleştiriyi kabul etme,
 alay edilmeyle başa çıkma,
 mutluğunu paylaşma,
 hata yapmayla başa çıkma,
 yeni şeyler deneme konusunda fırsatlardan kaçınmama
gibi becerilerden oluşmaktadır.

Sosyal beceri öğretiminde;
 doğrudan öğretim,
 model olma,
 video model,
 sosyal öyküler,
 akran aracılı uygulamalar,
 temel tepki öğretimi ve
 fırsat öğretimi
gibi öğretim uygulamaları kullanılmaktadır.
Bu öğretim uygulamalarının büyük bir kısmı OSB olan
bireyler için bilimsel dayanaklı uygulamalardır.


Sosyal beceri çalışmalarında,

özellikle çocukların dil becerilerinin hangi öğretme
yöntemini seçeceğimize karar vermek için önemli
olduğu,
çocuğun dikkat düzeyinin ise öğretimin birebir mi,
grupla mı yapılmasının uygun olduğuna karar vermede
dil düzeyi kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır.




Beceriler bire bir veya grup olarak sınıfta öğretilmeye
çalışılmakta ya da bazı beceriler evde anne-babayla
oyun zamanlarında da öğretilebilmektedir

RESİM

Görsel sanatlar, otistik bireylerin duygusal dünyasına
hitap ederek onların yetenek, düşünce ve yaratıcı
gücünü ifade etmesine yardımcı olur.



Görsel sanatlar dersi planlamasının; OSB olan
bireylerin özelliklerine göre,
yaşantıları ile paralel olarak,
yetenek ve yaratıcılıklarını geliştirecek nitelikte
olması çok önemlidir.

Öğretmen etkinlikleri planlarken;


kolaydan zora,
basitten karmaşığa,
somuttan soyuta

doğru bir yol izlemelidir.



OSB olan bireyin
yapabildiklerinden yola
çıkarak sınırlılık yaşadıkları
alanlarına doğru
ilerlenmelidir.
Bazı çalışmalar bireysel,
bazı çalışmalar grupla
yapılacak şekilde
planlanabilir.

Grup çalışmasında birlikte
yapılan bir resim veya kolaj
gibi çalışmalarda her
öğrenci kendi becerisi
ölçüsünde katkıda bulunur.

Bu çalışmalar işbirliği
yapma, birlikte çalışma,
materyal paylaşma ve akran
etkileşimi için de önemli
fırsatlar sağladığı için
mutlaka planlanmalıdır.

Görsel sanatlar dersinde;

okulun,
çevrenin ve
öğrencinin yeterliliğine göre uygun sanat dalları
seçilerek dersler işlenmelidir.




Her çocuk için uygun sanat alanları belirlenmelidir.
Bazı OSB olan bireylerin resme karşı özel bir yeteneği
olduğu ve uluslararası üne sahip otizmli ressamlar
olduğu unutulmamalıdır.
Özel yetenekleri olan çocuklar gözden kaçırılmamalı,
özel bir çalışma ile yeteneğini geliştirme ortamı
sağlanmalıdır.

OSB olan çocuğun rastgele çizgiler ve karalama ile
başlayan gelişim süreci, planlı bir şekilde
yönlendirildiğinde, yeterli imkânların sağlanması ve
malzemeyi kullanmaya cesaretlendirilmesiyle daha
üst kazanımlara doğru ilerleme gösterecektir.








Bu ilerlemenin ön koşullarından biri de;
el-göz koordinasyonu ve
ince motor becerilerinin geliştirilmesidir.
Dolayısıyla bu derste yapılacak çalışmalarda;
el,
bilek,
parmak ve
göz koordinasyonunun kuvvetlendirilerek
geliştirilmesine yardımcı olacak etkinlikler öncelikli
olmalıdır.

12. video resim


Çizim çalışmalarında sözel
yönergelerle resim
çizemeyen otizmli bireyler
için birebir model olarak her
figür tek tek çizdirilebilir.
Çizmesini istediğimiz
resmin tamamını çizip
bireyin modele bakarak
çizmesini sağlayabiliriz.
Model alarak da çizemeyen
öğrenci varsa fiziksel
yardımda bulunarak ya da
şablon üzerinden çizmesi
sağlanabilir.

Figürleri çizemeyen otizmli
birey için önce basit geometrik
şekiller kullanarak bu
figürlerin çizimi öğretilir.
 Örneğin;
yüz resmi çizmesi istendiğinde
önce daire çizdirme
çalışmalarının yapılması
bağımsız olarak daire çizebilen
öğrenciyle sırasıyla göz, ağız,
burun, kulak ve saç
ayrıntılarına tek tek çalışılması
ve kendi stilinde bu figürleri
çizebilmelerinin sağlanması
faydalı olacaktır.

Her şekil için önce otizmli bireyin hangi basamakta
çizebildiği belirlenir.

Çalışmaya o basamaktan başlanır.

Bu konuda etkinlik çizelgelerinin kullanımı öğretim
sürecinde yarar sağlayacaktır.

OSB olan çocuklar bu derste;

el işi,
kil ve
resim


gibi çalışmalar yaparak duygusal açıdan rahatlamakta, hoş
vakit geçirmekte ve değişik beceriler kazanmaktadır.

Sanat terapisinde, bireyin hem sanat hem de
psikoterapide uzmanlaşan bir terapist eşliğinde resim,
seramik, heykel vs. sanat çalışmalarına katılarak duygu
ve düşüncelerini dışa vurması; böylece, belli
sorunlarından kurtulması amaçlanmaktadır


Sanat terapisninin, otizm spektrum bozukluğuna
ilişkin iyileştirici etkilerini irdeleyen bazı vaka
çalışmaları vardır ancak; bu alanda yapılmış herhangi
bir deneysel araştırma bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, otizm spektrum bozukluğuna ilişkin sanat
terapisi bilimsel dayanağı olmayan bir uygulamadır.

MÜZİK

Müzik, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitiminde
kullanılan, tüm gelişim alanlarını destekleyen en etkili
ve önemli disiplinlerden biridir.

Müzik çalışmaları diğer derslerde öğrendiği becerilerin
pekiştirilmesi ve genellenmesi açısından da önemli bir işlev
görür.

Öğrenciler, sayıları ve pek çok kavramı müzik derslerinde
tekrarlayarak pekiştirir ve bunların günlük yaşamda kullanımı
artar.








Ritim aletleri ve
diğer enstrümanlar el-göz koordinasyonu,
ince motor becerilerinin ve
dikkat gelişimin
katkıda bulunur.
Birlikte şarkı söylemek,
dans etmek çocuğun sosyalleşmesine,
kendine güveninin artmasına
sosyo-duygusal gelişimine olumlu katkıda bulunur.






Müzik eğitiminde kullanılan birçok yöntem vardır.
Bu yöntemlerden bazıları;
renkleme,
grafikleme,
resimlendirme,
taklitleme ve
Orff yöntemidir




Özellikle Orff yöntemi bu öğrencilerin müzik eğitiminde
oldukça etkilidir.
Orff yöntemi müziksel temel oluşturmaya ilişkin davranışları,
duyulan müzikleri ve
alınan müziksel etkileri ritmik bedensel devinimlerle ifade
etme yoludur.
Böylece çocuk çeşitli devinimsel hareketlerle ritim
duygusunu geliştirir.

Ritim tutma çocukların yaşantısında çok önemlidir.
Çünkü çocuk müziği sessizce oturup dinlemek yerine
hareket etmek ister.





Ritim ve müzikli hareketler çocuğun kendi yeteneklerini
ve bu yeteneklerinin sınırlarını keşfetmesine yardımcı
olur.
Çocuğun bağımsız davranışlar kazanmasına ve grup
etkinlikleri oluşturmasına olanak sağlar.
Yürüme, koşma ve sıçrama doğal ritimlerdir.
Taklit edilen ritimler ise çocuğun hayal gücünü
kullanarak yaptığı hareketlerdir.
Çocuk vücudunun çeşitli kısımlarını kullanarak da ritim
tutabilir (el çırpma, ayağını yere vurma vb).

Davul 13. video

Orff yönteminde öncelikle kendi bedeninden
yola çıkılır. Hızlı, yavaş, yüksek, alçak sesler
kavramlarla ilişkilendirilerek, bedensel ritmik
hareketlerle öğretilebilir. Hızlı bir tempo için
atın koşması, yavaş bir tempo için
kaplumbağanın yürüyüşü, yüksek bir ses için
gök gürültüsü, alçak bir ses için fısıltı
kullanılabilir.
Müzik eğitiminde ritim çalışmalarının yanı sıra,
 ses ve nefes çalışmalarına,
 doğadaki sesleri ve müziği dinleme,
 şarkı söyleme,
 söylediği şarkıyı dramatize etme,
 çalgı seslendirme
gibi etkinliklere yer verilmelidir.
Nefes çalışmalarında dikkat edilmesi gereken
öğrencilerin bireysel fiziksel özellikleri ve sağlık
durumlarının bu çalışmalara elverişli olup olmamasıdır.





Müzik eğitiminde bireysel farklılıklara yer verilmeli ve her
bireyin yeteneği sayesinde gelişimine uygun imkânlar
sağlanmalıdır.
OSB olan bireylerin önemli özelliklerinden biri işitsel
duyarlılıktır.
Bazı otizmli bireyler işitsel yönden aşırı duyarlı olabilir.
Sese aşırı duyarlı bir birey bizim için normal tonda olan
konuşma sesimize, normal tonda herhangi bir sese, bazı çalgı
seslerine vb. tepki gösterebilir, kulağını tıkayabilir veya çığlık
atarak rahatsızlığını yansıtabilir.

Bazı OSB olan bireyler ise işitsel yönden az duyarlı
olabilir. Böyle bireyler için normal düzeyde uyarım
yeterli olmaz, daha fazlasına gereksinim duyarlar.
Sese az duyarlı otizmli birey, çok yüksek sesli TV
veya müzik dinler, yüksek sesli uyaranlardan
hoşlanır.




Bu nedenle öğrencilerin gözlemlenip, işitsel uyaranlara karşı
verdikleri tepkilerin belirlenerek dersin yönlendirilmesi
gerekmektedir.
Yetenekli öğrenciye, yetenekleri doğrultusunda
çalgı çalma,
şarkı söyleme, vb. becerilerde farklı eğitim verilmesi
sağlanmalıdır.
Bazı OSB olan bireyler müzik konusunda özel bir yeteneğe
Sahip olabilir.
Doğadaki seslerin ve diğer tüm seslerin notalarını
Söyleyebilir (abselut kulak). Bu özellikleri olan çocukların
eğitimlerinde müzik önemli bir yere sahip olabilir. Bir
enstrümanı çalma gibi becerilerde bu özellikleri dikkate alınarak
eğitim planlanmalıdır.
Çalgı eğitimi, bireysel farklılıklar,
öğrenme becerileri, fiziksel özellikler ve ortam dikkate alınarak,
öğretmen tarafından seçilecek çalgılarla yapılır.

14. video dans
 MÜZİK
TERAPİSİ
Müzik terapisi, sertifikalı müzik terapistleriyle birlikte


müzik yapma ve
şarkı söyleme etkinlikleri aracılığıyla,
bireyin çeşitli duygusal sorunlarının üstesinden
gelmesini hedefleyen bir terapidir.

16. video









Spor, insanın salt bedenini değil, bütünlüğünü
eğitmek için gerekli bir araç ve etkinliktir. Diğer bir
ifade ile sporun;
eylem yetkisi,
kendine güveni sağlama,
sorumluluk alma,
yaratıcı olma, performans,
oyun,
macera,
sağlık ve
zindelik ile toplumsal becerileri geliştirme amacıyla
yapıldığı söylenebilir.




OSB olan çocuklar beden gelişimleri yönünden diğer
çocuklardan bir farklılık göstermezken,
motor becerileri yönünden denge,
iki el, el-göz, el-kol, el-ayak koordinasyonu
gibi koordinasyon becerilerinde belirgin farklılıklar
gösterebilirler.

Basket videosu 15.

Herhangi bir spor etkinliğine başlamadan önce;
iş birliğine gidilerek öğrencilerin genel bir
sağlık kontrolünden geçirilmesi sağlanmalı,
 ailelerle
yapmalarının sakıncalı olup olmadığı tespit
edilmeli ve
 spor
 öğrencilerin
fiziksel yapısı ile spora uygunlukları bir
fizyoterapist tarafından saptanmalıdır.

Bunların sonucunda;

öğrencilerin beden gücü,
yapısı,
ilgi
gereksinimlerine uygun olarak performansları
belirlenmeli,
spor etkinliklerinin plânlaması buna göre
yapılmalıdır.





Spor etkinliklerinde temel amaç;
her çocuğun aynı
düzeyde
yetiştirilmesi değil
her bireyin kendi
yeteneklerine göre
gelişiminin
sağlanması olmalıdır

Programda yer alan amaçlar;

öğrencilerin yaşlarına,
gelişim özelliklerine ve
gereksinimlerine göre
gerekirse daha alt basamaklara ayrılmalı ve
gerektiğinde yeni amaç ve
davranışlar oluşturulmalıdır.






Kurallar, yazılı veya resim gibi görsel yardımcılarla
duvara asılmalı, öğrencilerin basamakları takip etmesi
kolaylaştırılmalıdır

TEŞEKKÜRLER…
Download