Şok Fizyolojisi Şoktaki Hastada Tedavi ve Bakım

advertisement
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Şok Fizyolojisi
Şoktaki Hastada Tedavi ve Bakım
Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI
www.ahmetemreazakli.com
Nedir Şok ?
•
Şok dendiğinde akla gelmesi gereken temel
kavramlar 2 tanedir. Sebebi her ne olursa olsun;
1.
2.
Dokulara
oksijen
y e t e r s i z d i r.
K a n d a ğ ı l ı m ı y e t e r s i z d i r.
sunumu
•
Bu
paralelde
düşündüğümüzde
oksijen
sunumunun yetersizliği dokuların oksijensiz
kalmasına ve hasar almasına yol açar.
•
Kan
dağılımının
yetersizliği
ise
zehirli
metabolitlerin birikmesine ve yine dokuların zarar
görmesine yol açar.
www.ahmetemreazakli.com
1
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Şokun Sınıflandırılması
1 . H i p o vo l e m i k ş o k
–
Temel sorun, kan miktarıdır.
2 . K a r d i yo j e n i k ş o k
–
Temel sorun, kalbin pompalama
gücünün azalmasıdır.
3. Nörojenik şok
–
Sinirsel uyarı sonucu oluşur.
4 . Va zo j e n i k ş o k
–
Kimyasal ajanlara bağlı oluşur.
www.ahmetemreazakli.com
1.Hipovolemik Şok
•
Hipovolemik şoku oligemik şok olarak da isimlendirebiliriz. Adından da anlaşılacağı gibi
-hipo:düşük demektir- düşük volümlü şoku ifade eder. Burada temel sorun kan ya da sıvı
hacminin azalmasıdır. Vücuttaki tüm yanıtlar da bu hacim azalmasına bağlıdır.
•
Hipovolemik şoka neler neden olabilir ?
–
–
–
–
–
–
Kanamalar: Kazalarda oluşabilecek iç ve dış kanamalar, ameliyat esnasında kanamalar vb. pekçok
kanamaya neden olabilecek faktör hipovolemik şoka zemin hazırlayabilir.
Yanıklar: Burada damar dışına sızan kayıp tam kana ait değildir. Kanın sadece plazma bölümü damar
dışına sızar. Geniş yanıklarda hipovolemik şok görülür.
Diyare, kusma: Sıvı kaybına neden olur.
İleus: İleus, bağırsak tıkanması demektir. Bağırsağın gerilmesi, duvarındaki venöz kan akımını bloke
eder. Bu da kapiller basıncı arttırır. Kapillerdeki sıvı, barsak duvarına ve lümenine (boşluğuna) sızar.
Buradan protein ağırlığı yüksek sıvının kaybı gerçekleşir. Plazma protein seviyesi azalır.
Çok fazla idrara çıkma: Normal şartlar altında, yoğun idrara çıkma hipovolemik şok hazırlayıcısı olarak
değerlendirilemez olsa da; bazen renal yetmezlik belirtisi olarak dizüri, bu tabloyu
hazırlayabilmektedir.
Aşırı terleme
www.ahmetemreazakli.com
2
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Hipovolemik Şokun Patofizyolojisi
A z a l m ı ş K a n Vo l ü m ü
Venöz Dönüşün Azalması
Katekolaminlerin Serbestleşmesi
Arteriyel Hipotansiyon
Taşikardi
Artmış Myokardial
Kontraktilite
Periferik
Vazokonstriksiyon
Artmış Myokardial Oksijen Gereksinimi
Azalmış Doku Perfüzyonu
Anaerobik Metabolizma
Asidoz
Multipl Organ
Yet m ez liğ i
www.ahmetemreazakli.com
Ş o ku n Ev r e l e r i
•
1. Evre
–
–
–
–
–
•
2. Evre
–
–
–
•
Bu evreye ‘Kompanse Evre’ ya da ‘Pre-Şok Evresi’ de denir. Vücut, oluşan patolojiye yönelik koruyucu yanıtlar
geliştirmiştir.
Kalp hızını arttırarak, azalan volümün dokulardaki telafisini sağlamaya çalışır. (Taşikardi) Periferik damarlar
daralarak, kan basıncını yükseltmeye gayret eder. (Vazokonstriksiyon) İdrar çıkışı azalır, mevcut sıvı vücut
tarafından tutulmaya çalışılır.
Kompanzasyon mekanizmaları, genellikle yeterli doku perfüzyonunu sağlamaya yeterli olur. Ancak bu
mekanizmaların hepsinin vücut fizyolojisi için ideal olacağı fikrine kapılmamalıyız.
Bu evre tedavi edilirse geri dönüşlüdür, hızla yanıt alınır.
Taşikardi, bu evrenin tek semptomu olabilir.
Artık vücut şoktadır. Kompansatuar mekanizmalar işe yaramamaya başlar. Dekompanse bir dönem
başlamıştır.
Bu evrede hastada kalp hızı artışı (Taşikardi), dakika solunum sayısının artışı (Taşipne), anksiyete, bilinç
bulanıklığı (Konfüzyon) görülür.
Bu evre de yoğun bir tedaviyle geri dönebilir.
3. Evre
–
–
–
–
Böbrekte, kalpte ve tüm organlarda hasarlanma başlar. Koma ve ölüme gidiş hızlanır.
Organlardaki hasarın açıklayıcısı hipoperfüzyondur. Yani organlar beslenememektedir. Hastada idrar çıkışı
görülmez, bir olguda idrar çıkışı görülmemesi tablonun kötüye gittiğini gösteren iyi bir klinik veridir.
Yoğun bir tedavi yürütülse de çoklu organ yetmezliği gelişebilecektir.
3. evre özetle mortal bir evredir.
www.ahmetemreazakli.com
3
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Hipovolemik Şokta Belirti ve Bulgular
•
Bilinç durumu değişikliği
•
Taşikardi
•
Hipotansiyon
•
Siyanoz
•
•
Ekstremitelerde soğuma ve terleme.
Hiperventilasyon
– Huzursuzluk, korku, apati (Çevreye karşı duyarsızlık, ilgisizlik), somnolans (Uyuklama), koma.
– Erişkin kalp hızının dakikada 100’ün üzerinde olması.
– Erişkin sistolik kan basıncının 90 mmHg’nın altında olması.
– Özellikle dudakları mordur. Ekstremitelerde de yoğun renk değişimleri görülür.
– Yüksek hızda ve derinlikte nefes alıp verme.
– Ta ş i p n e = Ta k i p n e ( H i p e r v e n t i l a s y o n d a n f a r k ı n e d i r ? )
•
Dispne
•
Oligüri
– Nefes darlığı.
– Saatte 25 ml’in altında idrar çıkışı.
www.ahmetemreazakli.com
Kan Kaybı Tablosu
Kan Kaybı
Sistolik KB
Diastolik KB
Kalp Atım
Hızı
1
<750 ml
N
N
<100
2
750-1000 ml
N
+
>100
3
1500-2000 ml
-
-
>120
4
>2000 ml
--
--
>140
Evre
www.ahmetemreazakli.com
4
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Hipovolemik Şokta Tedavi
•
Hipovolemik şoktaki bir hastada tanı ve tedavi süreci birlikte yürütülmelidir. Çünkü klinik tablo, acil
müdahaleyi gerekli kılar.
•
Hipovolemik şoktaki bir hasta için ilk etapta anestezi teknikeri olarak en az 2 adet kalın damar yolları
açmamız gerekir. (14-16-18G’lik yollar!) Bu yollardan etkin bir sıvı tedavisine başlamak gerekir.
–
–
–
•
Klinik tabloyu da göz önünde bulundurarak 20 dakikada 1000-2000 ml İzotonik, Laktat Ringer, İzolen vb. (Hangi
sıvının en etkin olduğu tartışmalıdır.)
Kolloid solüsyonlar da tedaviye dahil edilebilir. (Voluven vb.)
Kan kaybı halinde kristalloid solüsyonlar kaybın en az 3 katı, kolloid solüsyonlar kaybın kendisi kadar verilir.
(Kristalloid ve kolloid solüsyonların avantaj, dezavantaj, endikasyon, kontrendikasyon, miktar hesaplamaları vb.
detaylara Anestezi Uygulama 1 dersinde girilecektir.)
Damar yolunu takiben bu hastalarda en önemli diğer nokta, oksijenasyonu desteklemektir. Derhal
oksijen tedavisine başlanmalıdır. Kaynaklarda ‘Tüm hastalara yüksek doz oksijen verilmelidir.’ ibaresi
geçer.
–
•
Eğer bilinç bulanıklığı mevcutsa, havayolu reflekslerini koruyamıyorsa, spontan solunumu sürdürmekte yetersizlik
varsa, desature oluyorsa hastanın entübe edilmesi gerekebilir. Ancak yüksek basınçlı pozitif ventilasyon da
hemodinamiyi bozabilir, bu durumda mekanik ventilasyon parametreleri uygun şekilde ayarlanmalıdır.
Bu hastalarda volümün ve kan basıncının değerlendirilmesi gerekebilir.
–
–
•
Arteriyel kan basıncı monitorizasyonu, invaziv olarak yapılabilir.
Santral venöz kateter takılabilir ve santral venöz basınç ölçümü yapılabilir.
Hastanın ayakları 30-45 derece kaldırılmalıdır. Bu sayede venöz dönüş arttırılacaktır. Beyin perfüzyonu da
korunacaktır.
–
Gebelerde aortakaval bası olabilir. (Detayları bir sonraki slayttadır.)
www.ahmetemreazakli.com
‘ O b ste t r i k A n e s tez i ’ d e r s n o t u n d a n b i r
alıntı…
•
Gebelerde uterus 13-16. hafta itibarı ile vena cava inferiora bası yapmaya
başlamaktadır. (Aorta-kaval bası)
–
–
–
–
Bu bası neticesinde kalbe venöz dönüş azalır.
Kalp debisi, venöz dönüşün azalmasıyla ciddi şekilde düşer.
Hastada ciddi bir hipotansiyon meydana gelir.
İlk etapta durumu kompanse etmeye çalışan kalp hızını arttırır. Ancak sonrasında ciddi
bradikardi, hipotansiyon ile karakterize şekilde meydana gelir.
– Gebe şiddetli mide bulantısı tarif eder. Kusmaya başlayabilir. Ciddi anlamda terleme ve
solukluğu takiben, müdahale edilmemesi durumunda bilinç kaybı ve takiben kardiyak arrest
gelişebilir.
– Meydana gelen dolaşım arresti, fetüsün hayatını da tehlikeye sokar. Azalan uterus (Rahim)
perfüzyonu (Beslenmesi), fetal asfiksiye (Bebeğin oksijensiz kalmasına) neden olabilir.
•
‘Supin Hipotansiyon Sendromu’ tehlikelidir !
– Özellikle hipovolemik (Sıvı açığı olan) gebelerde sonuçlar daha dramatik ortaya çıkabilir.
– Bu durumun önlenmesinin en iyi yolu, gebenin sağ kalçasını 15 derecelik bir açıyla kaldıracak
bir pozisyonda dinlendirilmesidir. (Sol lateral pozisyon) Supin (Sırtüstü, düz) pozisyon
gebelerde kontrendikedir. (Sakıncalıdır.)
www.ahmetemreazakli.com
5
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Kardiyojenik Şok
•
Kardiyojenik şok, patolojik bir sebeple kalbin kan pompalama gücünün
azalmasına bağlı olarak gelişen şok tipidir.
•
Kanın kaybı söz konusu olmasa da, vücut mevcut kandan yararlanamaz. Bu
durumda da yine sistemik sorunlar ortaya çıkar.
•
Kardiyo je nik şoku hazırlayab ile ce k etkenler şunlardır:
1.
2.
3.
4.
5.
Akut myokard infarktüsü  Ani gelişen kalp krizi.
Kardiyomyopatiler  Kalbin kasılma gücünü kaybetmesiyle karakterize
hastalık. Myokardial kontraksiyon yetersizdir.
Myokardit

Myokardın
enfeksiyonu-iltihaplanması
nedeniyle
kontraksiyonu bozulur.
Aritmiler  Gelişebilecek ritm bozuklukları, kalbin pompalama gücünü
bozabilir.
Kalp dışı nedenler

Bunlara obstrüktif nedenler de diyebiliriz. Çünkü tıkayıcı, engelleyici karakterde
durumlardır. Pulmoner emboli, tansiyon pnömotoraks gibi.
www.ahmetemreazakli.com
Kardiyojenik Şokta Belirti ve Bulgular
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Göğüs ağrısı
Göğüste baskı hissi
Terleme
Solunum bozuklukları (Dispne,
ortopne ya da taşipne)
Taşikardi
Hipotansiyon (Sistolik <90 mmHg)
Ekstremitelerde soğuma, üşüme
hissi
Siyanoz
Ödem
Hepatomegali (Karaciğerin
büyümesi)
Pulmoner ödeme bağlı pembe
köpüklü öksürük
Juguler ven dolgunluğu
Ölüm korkusu
Hipoksemi / Hipoksi
www.ahmetemreazakli.com
6
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Kardiyojenik Şokta Tedavi
•
Şokun tipi her ne olursa olsun öncelikle ABC’ye müdahale edilir. Hastanın
bilinç durumu, spontan solunumunu devam ettirebilmesi, oksijen
saturasyonu, ana arterlerden nabız alınması vb. faktörlerle ilk olarak
ABC’ye odaklanırız.
•
Akabinde kardiyojenik bir şokta etiyolojiye uygun bir tedavi planlanır.
– Kardiyak output arttırılmalıdır. (Kardiyak output sol ventrikülden 1 dakikada
dolaşıma pompalanan kan miktarıdır. Kardiyojenik şokta esas sorun,
sağlanamayan kontraktilitedir. Yani myokard yeterince kasılamaz. Haliyle kan
pompalayamaz.)
• Ritm bozuklukları tedavi edilir.
• Preload düzenlenir. (Preload kalbin ön yüküdür. Myokardın kasılma öncesi gerilmesidir.
Preload venöz dönüş tarafından belirlenir.)  Diüretikler!
• Kontraktilite arttırılır.  Vazoaktif ajanlar uygulanır!
• Afterload uzatılır. (Kalp kasının kanı pompalaması için yenmesi gereken dirence afterload
denir.)
– Kardiyak yük en aza indirilmelidir.
• Hasta hipotermiden korunur. (Çünkü hipotermi titreme vb. faktörlerle metabolik hızın
artmasına yol açar. Bu da kalbin yükünü arttırır.
• Hematokrit yükseltilir.
• Mekanik ventilasyona başlanır. (Yapay solunum, hastanın solunum işlevinin kontrollü
sürdürülmesi.)
www.ahmetemreazakli.com
Nörojenik Şok
•
Nörojenik
gelebilir:
1.
2.
şok
meslek
hayatımızda
en
yoğun
2
nedenle
karşımıza
Spinal anestezi uygulanan hastalar.
Ani başlayan şiddetli ağrı yaşayan hastalar.
•
Bunun yanında medulla spinalis hastalıkları, medulla spinalis travmaları, mide dilatasyonu vb. durumlar
da nörojenik şoka sebep olurlar.
•
Nörojenik şokta vazomotor merkezlerin ve sempatik sistemin blokajı söz konusudur. Otonom sinir
sistemi sinyalleri kaybolur. Dramatik kalp hızı düşüşü ve dramatik kan basıncı düşüşünü de bu durum
açıklar. Çünkü vagal (vagomimetik) aktivite şiddetlenmiştir.
•
T1-T4 seviyesinde kalbin sempatik iletimi durur. Nerve vagus ile parasempatik ileti tek yoldur. Bu da
h i p o t a n s i y o n a v e b r a d i k a r d i y e n e d e n o l u r . Periferik bir vazodilatasyon mevcut
olduğundan hasta sıcak, hipotansif ve bradikardik olabilir.
•
Nörojenik şok gelişen bir hastada santral venlerde dilatasyon ve hipoperfüzyon vardır. Kan venöz
yatakta göllenir.
www.ahmetemreazakli.com
7
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Nörojenik Şokun Tedavisi
•
Nörojenik şokta intravenöz sıvı tedavisi ile kardiyak dolumun arttırılması, trendelenburg pozisyonu
verilmesi ve nadiren de alfa adrenerjik agonist (Fenilefrin) uygulaması önerilir.
•
Ancak
özellikle
mesleğimize
özel
olarak
spinal
anestezideki
(hipotansiyon/bradikardi) konusuna özellikle değinmek istiyorum.
•
Spinal anestezi uygulamasında da sempatik sinir sisteminin inerve edilmesiyle birlikte hipotansiyon
ve bradikardi görebiliyoruz. Hatta bu hemodinamik bozulmanın şiddeti, kardiyak arreste kadar
gidebilmektedir.
•
Rejyonel anestezi konusunu irdelerken daha detaylı değinecek olsak da, spinal anestezide kullanılan
Bupivakaine isimli lokal anestezik de periferik vazodilatasyonu şiddetlendirmektedir. Venöz dönüşün
azalmasıyla karakterize hipotansiyon ve bradikardi tablosu da kaçınılmaz olmaktadır.
•
Bunun tedavisinde en önemli ayrım noktası, trendelenburg pozisyonu veremeyecek oluşumuzdur.
Eğer hastayı baş aşağı pozisyona getirirsek, spinal anestezinin seviyesi daha da yükselir ve hasta
kaçınılmaz olarak arrest olur.
•
Şimdilik bu durumda hastanın baş aşağı değil, baş yukarı pozisyona getirilmesi gerektiğini
unutmayınız. Bu hastalarda sıvı yüklemesi yapılır, hatta bu sıvı yüklemesi anestezi uygulamasından
önce önerilir. Ayrıca da Efedrin ile oluşan periferik vazodilatasyon tedavi edilmeye çalışılır.
nörojenik
şok
www.ahmetemreazakli.com
Vazojenik Şok
•
Vazojenik şok tablosunda kan
volümü yeterli olduğu halde
damar yatağı genişlemiştir.
Haliyle damarlar yeterince
dolamaz ve perfüzyon bozulur.
•
Vazojenik
şoka
klinikte
karşılaşacağımız en iyi iki örnek,
anafilaktik şok ve septik
şoktur.
www.ahmetemreazakli.com
8
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Anafilaktik Şok
•
Anafilaktik şok önceden tahmin edilemez, hızlı gelişir ve tüm sistemleri
etkiler. Oldukça tehlikeli ve bazen hızlı müdahaleye rağmen mortal olabilen
bir aşırı duyarlılık reaksiyonudur.
•
A n a f l a k s i : IgE’nin aracılık ettiği, erken tipte, akut, sistemik bir aşırı
duyarlılık reaksiyonudur.
•
A n a f l a k t o i d R e a k s i y o n : Klinik olarak anaflaksiye benzeyen fakat
oluşum mekanizması immün temele (bağışıklık mekanizmasına)
dayanmayan reaksiyondur.
•
A n a f l a k t i k Ş o k : Erken tip aşırı duyarlık sonucu meydana gelen ağır
dolaşım bozukluğu olarak da tarif edilebilir.
www.ahmetemreazakli.com
Neler Anafilaksiye Yol Açabiliyor ?
•
Besinler ve katkı
•
maddeleri
– Süt
– Yumurta
– Kabuklu deniz
ürünleri
– Buğday
– Fındık
…
İlaçlar ve tanısal
•
ajanlar
– Antibiyotikler
(Beta-laktam
antibiyotikler,
penisilinler vb.)
– Asetilsalisilik
asit
– Nonsteroid
antiinflamatuar
ilaçlar
– Kontrast
maddeler
– Kan ürünleri
Böcek ısırmaları
– Arı
– Böcek
– Akrep
…
•
Diğer
– Lateks
www.ahmetemreazakli.com
9
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
IgE Nedir ?
•
IgE koruyucu antikor olarak vücut tarafından
sentezlenir. Yabancı protein vücuda
girdiğinde, antijeni inaktive veya tahrip eder.
www.ahmetemreazakli.com
Anafilaktik Şokun Seyri
•
Anafilaktik şokun oluşumunda pek çok mediatör rol alır. Bunlardan en önemlisi
olan histamine detaylı olarak değinmiştik. Sitokinler, prostoglandinler, seratonin,
adenozin, enzimler vb. pekçok mediatör salınımı söz konusu olabilir.
•
Bu m e d i a t ö r l e r i n s a l ı n ı m ı sonucunda oluşturdukları etkiler ve bu etkilerin
kontrol edilmesi, bizim için esas önemli olan konudur.
–
–
–
–
Deri: Kızarıklık, kaşıntı, anjiyoödem, ürtiker…
Solunum Sistemi: Nefes darlığı, ses kısıklığı, öksürük, wheezing…
Gastrointestinal Sistem: Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı…
Kardiyovasküler Sistem: Baş dönmesi, hipotansiyon, şok,
depresyonu…
– Santral Sinir Sistemi: Konvülziyon, senkop, konfüzyon, koma…
myokard
www.ahmetemreazakli.com
10
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Patofizyoloji
•
Vazodilatasyon  Hipotansiyon  Perfüzyon
bozukluğu
•
Kapiller geçirgenlikte artma  Solunum
yollarında ödem  Hava yolu tıkanıklığı
•
Düz kaslarda kasılma  Bronkokonstrüksiyon
•
Myokardial depresyon  Koroner yavaş akım
 Kalp krizi (Myokard infarktüsü)
www.ahmetemreazakli.com
Seyir
•
Bazı hastalarda cilt mukoza
bulguları çok hafif olabilir ya da
hiç olmayabilir.
•
Bazı hastalarda yalnızca tansiyon
düşüşü gözlenebilir.
•
Bazı hastalarda anafilaksinin ilk
bulgusu k u s m a , a b d o m i n a l
a ğ r ı v e i s h a l şeklinde de
olabilir.
•
Anafilaksi illaki yalnızca ilk
dakikalarda
ortaya
çıkmaz.
Hastaların % 3 ila 20’lik bir
kısmında bifazik seyir göstererek,
1-38 saat sonra tekrarlayabilir.
www.ahmetemreazakli.com
11
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
A l e r j i k Re a ks i yo n l a rd a Te d av i Ya k l a ş ı m l a r ı
•
•
Alerjik etkeni ortadan kaldır, uygulamayı kes.
% 100 oksijen ile havayolu açıklığının sağlandığından emin ol. OTE ihtiyacını belirle ve gerekliyse
derhal uygula.
Medikasyonlar:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Feniramin = Difenhidramin (AVİL)  Antihistaminiktir. Alerjik reaksiyonlarda ilk tercih edilen ilaçtır. (Yan
yararlanımları: Üst havayolu irritasyonlarında ve özellikle üst havayolu girişimlerinde profilaktik olarak
havayolunu rahatlatma amaçlı verilebilir. Sedasyonda, yapılan sedatiflerin etkilerini destekleme ve
hastayı sedatize etme amacıyla verilebilir.)
Metilprednisolon (PREDNOL) / Deksametazon (DEKORT)  Her ikisi de kortikosteroid grupta ilaçlardır.
Havayolundaki ödemi tedavi ederler.
İntravasküler volümün desteklenmesi  Oluşan hipotansiyon ve taşikardiyi tedavi etme amacı taşır.
Kolloidlerin kullanımı (Voluven) anlamlı kabul edilebilir.
Epinefrin (ADRENALİN)  Beta 1 sempatik etkisiyle myokardın kasılmasını, beta 2 sempatik etkisiyle
bronşial dilatasyonu, alfa sempatik etkisiyle de periferik vazokonstrüksiyonu uyarır. Gerekli olduğu
durumlarda (Ciddi anafilaksi, prearrest olgular, şiddetli bronkospazm vb.) iv ya da im yapılabilir. (0.010.5 mg)
Magnezyum  Düz kaslarda kalsiyum kanallarını bloke ederek kas spazmlarını çözer. Yani pulmoner bir
avantaj sağlar. 3 cc ivp, 7 cc si olarak uygulanmaya çalışılır. Diğer bir uygulama alternatifi ise 5 dakikaya
yayılmış ivp uygulamadır.
Salbutamol  Ventolin olarak da bilinir. Bronş dilatasyonu sağlar.
www.ahmetemreazakli.com
Adrenalin!
www.ahmetemreazakli.com
12
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Adrenalin
•
α2 agonisttir. [Arteriyollerde vazokonstriksiyon ve kan basıncında artış.]
 Beta-1 Sempatik Etki: Kalbin kasılma gücünün ve atım sayısının artırılması, dolayısıyla kalp debisinin artırılması.
 Beta-2 Sempatik Etki: Bronşiyal dilatasyon oluşturması.
 Alfa Sempatik Etki: Periferik vazokonstrüksiyon oluşturması.
•
Kalp durmalarında ilk uygulanacak ilaçtır.
•
Şiddetli anafilaktik reaksiyonlarda da Adrenalin uygulanır. Çünkü Adrenalin mediatör
salınımını azaltır, alerjik reaksiyonda aşırı histamin salınımına bağlı vazodilatasyon nedeniyle
oluşan hipotansiyonu tedavi eder, kardiyak outputu arttırır. Ayrıca etkin bir bronkodilatasyon
sağlar. Çünkü histamin salınımı sonucu, bronşlarda da konstriksiyon meydana gelmekte ve
oksijenasyonu bozmaktadır.
•
Lokal anesteziklerin etki süresini uzatmada kullanılır. Buradaki etki mekanizması; damarda
vazokonstriksiyon oluşması, dolayısıyla da lokal anesteziğin absorbsiyonunu geciktirmesi
şeklindedir.
•
Nazal dekonjestan olarak kullanılabilir.
•
Adrenalin’i kalp krizinde, anjina pektoriste (göğüs ağrısı), hipertansiyonda, hipertiroidizmde
kullanmak kontrendikedir.
www.ahmetemreazakli.com
25
1:10000 Adrenalin Hazırlanması
•
Adrenalin’in çeşitli formları vardır. Bunlar 0,25 mg/1 ml , 0,5 mg/1 ml ya da 1 mg/1 ml şeklindedir.
•
Adrenalin’in cc’sinde 1 mg olan formu ( 1 mg/1 ml) 1:1000’lik adrenalin olarak isimlendirilir.
•
Aynı mantıkla devam edersek, cc’de 0,5 mg olan form 1:2000’lik olur.
•
Cc’de 0,25 mg olan form ise 1:4000’lik olur.
•
Genelde kaynaklarda bu hesaplama doğrultusunda doz önerimleri yapılır ve 1:10000’lik adrenaline
göre dozlar belirlenir.
•
1:10000’lik adrenalin elde etmek için; (0,1 mg/cc)
–
–
–
•
1 mg/1 ml olan form = 9 cc SF ile 10’a tamamlanır.
0,5 mg / 1 ml olan form = 4 cc SF ile 5’e tamamlanır.
0,25 mg / 1 ml olan form = 1,5 cc SF ile 2,5’a tamamlanır.
Yani özetle amacımız cc’sinde 0,1 mg bulunan adrenalin oluşturmaktır.
hesaplarını daha kolay yapmak mümkün olacaktır.
Bu sayede de doz
www.ahmetemreazakli.com
26
13
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Adrenalin Dozunun Belirlenmesi
•
Erişkin hastalarda arrest durumlarında 3-5 dakikalık aralıklarla 1’er mg’lık
IV uygulamalar yapılabilir.
•
Şayet hastada anaflaktik bir reaksiyon durumu ya da akut bir pulmoner
sıkıntı varsa intramuskuler yolla 0,2-0,5 mg aralığında adrenalin
uygulamak mümkündür. Bir defada uygulanan doz 1 mg’ı asla
geçmemelidir. Ayrıca da subkutan uygulamalar, bu tip olgularda
terkedilmiştir. Sebep olarak da, reaksiyon durumlarında meydana gelen
emilim bozuklukları gösterilmiştir.
•
Çocuklarda ise uygulamada doz hesabına daha ciddi yaklaşmak gerekir.
Bolus adrenalin dozu çocuklarda 0,01 mg/kg olarak belirtilmektedir.
www.ahmetemreazakli.com
27
SIRS, Sepsis, Septik Şok
•
Sepsis, tıptaki tüm gelişmelere rağmen
mortalitesi çok yüksek olan bir infeksiyon
tablosudur. Bu infeksiyon tablosuna şok da
eklendiğinde, hala en iyi merkezlerde dahi
yüksek oranda hasta kaybı mevcuttur.
•
Sağlık profesyonelleri olarak SIRS, sepsis ve
septik şok kavramlarını tanımlayabilmeli; bu
durumlarda vücutta meydana gelen patolojik
olayları tanımalıyız. Ayrıca da bu olguların ne
şekilde tedavi edilmeye çalışıldığıyla alakalı
temel bilgiler edinmeye gayret göstereceğiz.
www.ahmetemreazakli.com
14
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Tanımlar
•
SIRS (Sistemik inflamatuar yanıt sendromu) illaki bir infeksiyon nedeniyle
oluşmayabilir. Eğer bir infeksiyon nedeniyle oluşuyorsa sepsis, sepsisle birlikte
hipotansiyon, organ disfonksiyonu ve hipoperfüzyon da varsa da septik şok
adını alır.
•
SIRS’ye zemin hazırlayan noninfeksiyöz durumlara pankreatit, hemorajik şok,
yanık vb. örnekler verilebilir.
•
Neye göre i n f l a m a t u a r y a n ı t v a r diyelim ?
–
–
–
–
–
•
Vücut sıcaklığı 38 derecenin üzerinde ya da 36 derecenin altındaysa…
Kalp hızı dakikada 90 atımdan yüksekse…
Solunum hızı dakikada 20’den fazlaysa…
Lökositoz 12.000 ve üzerindeyse ya da lökopeni 4000 ve altındaysa…
Lökositler normal olsa da periferik yaymada %10’dan fazla olgunlaşmamış çomak varsa…
İnfeksiyon varlığında en az 2 SIRS bulgusu varsa bu sepsistir.
www.ahmetemreazakli.com
S e p t i k Şo ku
Ay ı r ı yo r ?
D i ğe r
Şo k
•
Septik şoktaki bir hastada enfeksiyonel
bir durum da mevcut olduğundan
a t e ş vardır.
•
Kalp debisi normal veya artmışken,
buna h i p o t a n s i y o n v e l a k t i k
a s i d o z eşlik eder.
•
Eğer kalp debisi azalmışsa, prognoz
kötü seyirli demektir.
Tiplerinden
Ne
www.ahmetemreazakli.com
15
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Sepsiste Dikkat Noktaları
•
Bir hastada ateş veya hipotermi, titreme, hiperventilasyon, deri lezyonları ve
bilinç değişiklikleri de varsa sepsise dair soru işaretleri taşımamız gerekir.
•
Sepsiste düşük bir kan basıncı, yaygın kanamalar, ileri safhada lökopeni,
trombositopeni, organ yetmezlikleri, gaz alışverişinin bozulması ve siyanoz,
hepatit ve konjestif kalp yetmezliği; görülebilecek ciddi komplikasyonlardır.
•
Bir hastada hiperventilasyon ile respiratuar alkaloz gözlenmesi birincil olarak
sepsis düşündürmelidir.
– Respiratuar alkalozda arteriyel parsiyel karbondioksit değeri 30 mmHg’nın
altındadır ve bu sepsiste en erken ortaya çıkan metabolik değişikliktir.
www.ahmetemreazakli.com
Tedavi
•
Te m e l a m a ç : Vital organların perfüzyonunu korumak, doku oksijenlenmesini
devam ettirmek, komplikasyonları önlemek…
•
Bu hastalarda solunum destek tedavisi şarttır. Yoğun bakım ünitesinde yapay
solunum altında tedavi edilirler.
•
Hemodinamik anlamda destek tedaviye ihtiyaç duyarlar ve bunun için vazoaktif
ajanlar aktif olarak kullanılır.
•
Tedavinin en kritik basamağı en hızlı şekilde başlaması ve titizlikle sürdürülmesi
gereken antibiyotik tedavisidir.
•
DIC (Dissemine intravasküler koagülopati) tedavi edilmelidir. [Yaygın damar içi
pıhtı oluşması]
•
Enfeksiyon odağı ortadan kaldırılmalıdır.
www.ahmetemreazakli.com
16
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ders Notları Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI
15.10.2017
Sonuç
•
Septik hastalar meslek hayatınızda yoğun şekilde karşınıza çıkabilir. Bu
hastalar genelde yoğun bakımda tedavisi devam eden, opere olmak üzere
ameliyathaneye gelen hastalar olabilir.
•
Yoğun infüzyonlar alırlar. Bu infüzyonlar vazoaktif ajanlar, replasman sıvıları
vb. olabilir. Bu infüzyonların, özellikle inotrop ajanların asla kesintiye
uğramaması gerekir. Ani şekilde kardiyak arrest gelişebilir.
•
Genelde santral kateter takılmıştır, arteriyel kanülasyon yapılmıştır ve
invaziv takip edilirler.
•
Hemodinamileri bozuktur. Hipotansif, bradikardik olabilirler. İdrar çıkışları
azalmıştır.
•
Yapılan işlemlerde anormal kanamalara karşı dikkatli olunmalıdır çünkü
trombositopeniktirler. NG sonda vb. takarken hassas davranılmalıdır.
www.ahmetemreazakli.com
Konu Sonu Önerileri
•
Şoktaki bir hastada doku perfüzyonu bozulmuştur, oksijenasyon bozulmuştur,
organ yetmezlikleri gelişmesi olasıdır. Bu hastaların tedavileri acil bir şekilde
başlamalıdır.
•
Damar yolu ve hava yolu açıklığından her daim emin olun.
•
Şokun nedenine yönelik en hızlı şekilde yapmanız gereken girişimleri sıraya dizin ve
uygulamaya başlayın.
•
Hipovolemik şoktaki bir hasta ile karşılaştığınızda seri şekilde hemodinamisini
değerlendirin, resüsitasyon gerekliliğini analiz edin, oksijen desteğine başlayın,
damar yatağını doldurmaya çalışın, uygun pozisyon verin.
•
Anafilaktik bir şokta meydana gelen patofizyolojik olayları göz önünde
bulundurarak, ders notunda belirttiğimiz ve ders esnasında anlattığımız tavsiyelere
uygun şekilde müdahale planınızı belirleyin.
•
Neyle karşılaşırsanız karşılaşın, ne yapmanız gerektiğini biliyorsanız ve sakin şekilde
yapmanız gerekenleri yapıyorsanız; kalbinizi ferah tutun… Güncel algoritmaları ve
gelişmeleri takip edin. B i l g i n i z g ü c ü n ü z d ü r. D i ğ e r d e r s i m i z d e
görüşmek üzere!
www.ahmetemreazakli.com
17
Download