AVRASYA Ali ERDİNÇ* “Ermeni Soykırım İddiaları Emperyalist Bir Yalandır” BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİNDE AZERBAYCAN’DA YAŞANAN ERMENİ VAHŞETİ VE GUBA KATLİAMI GUBA SOYKIRIM ANITI VE MÜZESİ 1918’de Bolşevik Rusya’nın desteği ile Azerbaycan Türklerine yönelik soykırım hareketi başlatan Ermeni çeteler, 120 bine yakın Azerbaycan Türkünü vahşice katlettiler Haziran, 2017 | DİPLOMATİK GÖZLEM 1 B 24 NİSAN 2017 ERMENİ SOYKIRIM İDDİALARI ( YALANLAR VE GERÇEKLER) (BAKÜ /AZERBAYCAN) ilindiği gibi 24 Nisan, Ermeni sözde soykırım iddialarını destekleyen çevrelerce gündeme getirilen ve her yıl anma günü olarak hatırlanan bir tarihtir. Ancak 1915 yılında gerçekleştirilen tehcir sonucu Ermeni kayıpları hatırlanırken yine aynı çevreler Anadolu’da, Kafkasya ve Azerbaycan’da ve hatta orta Asya Fergana / Kokand bölgesinde ermeni çetelerinin yaptığı katliamları ve soykırımları hatırlamak veya hatırlatmaktan maksatlı olarak kaçınmakta ve adeta yok saymaktadırlar. Gerçekte evrensel insanlık değerlerini hiçe sayan bu ön yargı, vicdanları ve adalet duygularını kanatan ve hatta tahrip eden bir anlayışı temsil etmektedir. Kaldı ki 27 Mayıs 1915‘te Osmanlı Hükümetince alınan tehcir kararı, gerçekte Ermenilerin 1914 ve 1915 savaş yıllarında Emperyalist güçlerin de desteği ile sürekli ve 2 Haziran, 2017 | DİPLOMATİK GÖZLEM sistemli olarak Anadolu’da masum sivil halka karşı yaptıkları zulüm, katliam/soykırım ve vahşetlere karşı ve güvenlik nedenleriyle uygulamaya konulmuştur. Aslında Ermeniler, sadece Anadolu‘da değil, 1894 yılından başlayarak 1922 yılına kadar Kafkasya, Azerbaycan (Güney Azerbaycan Dâhil) ve Orta Asya’da Kokand’da sivil masum halka karşı birçok katliam/ soykırımlar gerçekleştirdiler. Bu nedenlerle bu vahşetleri göz ardı etmek ve yok saymak hiç bir ahlaki kuralla bağdaşamaz. vasatta kolaylıkla yönlendirilebil- Burada önemle vurgulamak isterim ki tarihi gerçekler hakkında toplumların hafızalarının diri ve canlı tutulması ve doğru bilgilerle bezenmesi hayatidir. Günümüzde kitleler ve toplumlar, ülke yönetimleri tarafından uygulanan kamu diplomasi teknikleri, algı yönetimleri ve bu amaçla kullanılan çeşitli vasıtalar ile istenilen istikamet ve taşıyarak adeta iğfal etmektedirler. mekte ve yanlış yönde etkilenebilmektedirler. Bu nedenle toplum- ların tarihi gerçekler hakkında da doğru, tarafsız ve rasyonel olarak bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak kabul etmek gere- kir ki bugün Ermeni yalanları ve iddialarını gündeme getiren çevre- ler bu aldatma ve algı tekniklerini büyük bir maharetle, pervasızca kullanmakta ve hatta son yıllarda yaydıkları haber ve yalan bilgiler ile toplumların algı ve düşüncelerini aklın ve mantığın ötesine Sadece küçük bir Örnek olarak 24 Nisan 2015‘te Moldova’da yapılan anma törenlerinde Ermeni Diaspora lideri Venus Gasparyan yaptığı açıklamalarda 6,5 Milyondan fazla Ermeni’nin 1915 olaylarında soykırıma uğradığını söyleyerek bu yalan haberi vermekte hiçbir beis görmemiştir. Tarihi gerçekleri ortaya koymayı bir insanlık görevi olarak kabul eden ve bunu gerçekleştirmek üzere yola çıkan Türkiye’den Talat Paşa Komitesi ve Azerbaycan’dan Ermeni Katliam ve Soykırımları Üzerinde Çalışma Yapan Komisyon Başkanlığı müşterek çalışma ve planlama ile ilk defa bu yıl 21 Nisan 2017‘de Ankara‘da, 24 Nisan 2017‘de Bakü‘de birbirinin devamı şeklinde ve ulusal/uluslararası çok sayıda değerli akademisyen, tarihçi ve bilim insanının katılımı ile çok başarılı bir seri sempozyum ve bilimsel toplantılar icra etmişlerdir. Bu toplantılarda, tarihi bilgi, kayıt ve belgelere dayanılarak teyit edildiği gibi Ermeni çeteleri (1914-1919 yılları arasında) Anadolu’da (Zeytun, Adana, Maraş, G.Antep, Ş.Urfa, Van, Erzurum, Kars, Ardahan ve daha birçok ilde) Üç Milyon’a yakın masum insanı katlettiler. Ayrıca Azerbaycan’da sadece 30 Mart - 3 Nisan 1918 tarihleri arasında Bolşevikler tarafından desteklenen Ermeni çeteleri Bakü, Guba, Şamahı, Haçmaz, Lenkeran, Hacıgabul, Selyan, Zengezur, Karabağ, Nahçivan ve diğer bölgelerde yüz binden fazla masum insanı soykırıma tabi tuttular ve katlettiler. Yine Şubat-Mart 1918 arasındaki tarihlerde Özbekistan Fergana/Kokand‘da 35 bin Müslüman Türk, Bolşevikler tarafından desteklenen Ermeni taşnak çeteleri tarafından katledildi. Talat Paşa Komitesi heyeti olarak 24-26 Nisan 2017 tarihleri arasında Azerbaycan’da bulunulduğu süre içerisinde Ermeniler tarafından burada yapılan soykırım ve katliamlar hakkında geniş bilgi sahibi olduk ve bir bölümünü bizzat yerinde ziyaret ederek acı gerçekleri yakinen müşahede ettik. Şüphesiz bunlardan en acımasız ve korkunç olanlarından birisi de Guba kentinde Mayıs 1918 yılında Ermeniler tarafından yapılan soykırım ve katliamdır. Bu yazımda GUBA Katliamı ve burada 2013 yılında inşa edilen Soykırım abidesi hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Talat Paşa Komitesi heyeti olarak, 25 Nisan 2017 günü Azerbaycan ziyaretimizi düzenleyen değerli kardeşim Sn. Eldar Samedov Bey’in koordinatörlüğünde ve Guba müzesinin yapımı ve düzenlenmesinde büyük emek ve katkıları olan çok değerli bilim insanı Sn.Prof. Dr. Solmaz Rüstemova Tohidi’nin rehberliğinde sabah Bakü’den Guba’ya hareket ettik. Yaklaşık iki saatlik bir yolculuktan sonra buraya vasıl olduk. Guba soykırım anıtı ve müze kompleksinde bizleri müze müdürü olan çok değerli tarihçi Sn. Saide Abbasova karşıladı. Kısa bir tanıtım brifinginden sonra yaklaşık üç saat süren gezi ve bilgilendirme programından sonra bu ziyaretimizi tamamladık. Gerçekten insanın tüylerini diken diken eden bu GUBA KATLİAMINA AİT TOPLU MEZARLAR Haziran, 2017 | DİPLOMATİK GÖZLEM 3 ibretlik anıt ve müze, Sn. Prof. Dr. Solmaz’ın coşkulu ve içten anlatımları ile bizleri adeta derin bir duygu ve gözyaşı seli içerisine sürükledi. Özellikle burada Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliamda kurbanların büyük bir bölümünün hiçbir ateşli silah kullanılmadan sadece balta ve bıçak gibi kesici silahlarla veya sert cisimlerle kafalarına canlı canlı çivi ve demir kazık çakılarak adeta kurban edilir şekilde boğazlanmaları bizleri derin bir teessür ve keder içerisinde bıraktı. 1918’de Bolşevik Rusya’nın desteği ile Azerbaycan Türklerine yönelik soykırım hareketi başlatan Ermeni çeteler, 120 bine yakın Azerbaycan Türkünü vahşice katlettiler. 16 bin den fazla sivilin öldürüldüğü Guba katliamı sırasında 122 köy, hane, cami ve okullarıyla birlikte imha edilirken, öldürülenler toplu mezarlara gömüldü. Guba’da şehitliğin bulunduğu toplu mezar, 2007’de Guba Şahdağ stadyumunun genişletilmesi çalışmaları sırasında yapılan kazılarda tesadüfen ortaya çıkarıldı. Bir hafta sonra Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Arkeoloji Bölümü profesörleri alanda çalışma başlattılar. Yapılan araştırmada toplu mezarda bulunan iskeletlerin 1918 yılında Ermeniler tarafından öldürülen Azerbaycan Türklerine ait olduğu belirlendi. Bunun üzerine Sn. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in yayınladığı bir kararnameyle mezarlığın yanına soykırım müzesi inşa edilmeye başlandı ve 2013 yılında tamamlanan anıt ve müze kompleksi ziyarete açıldı. GUBA şehrinde, 2007’de açığa çıkarılan toplu mezarlıkta, 1918 yılında Ermeni çetelerce işkence yapılarak katledilen Azeri, Lezgi, Tat, Avar, Yahudi ve diğer etnik gruplara ait kişilerin cesetleri bulunuyor. Bir 4 Haziran, 2017 | DİPLOMATİK GÖZLEM kısmı inşaat çalışmaları sırasında ve toprak kayması neticesinde tahrip olmasına rağmen, halen Ermeni zulmünü tüm çıplaklığıyla göz önüne seren toplu mezarlık, ziyaretçilerin tüylerini ürpertiyor. Çocuk, kadın, yaşlı, gençlerin tamamı işkenceyle katledilmişler. Cesetlerin tamamı çıplak ve kafalarına canlı canlı çivi çakılarak öldürülmüş. Manzara korkunç. Birbiri üzerine yığılmış kemikler ve kafatasları bütün çıplaklığıyla vahşeti anlatıyor. Ermenilerin soykırımını anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Toplu mezarlar özellikle nehir yatağında oluşturulmuş. Nehir alıp götürsün, iz kalmasın diye. Ancak binlerce Müslümanın cesedi yine de bu toplu mezarlardan fışkırıyor. Müze müdürünün ifadesine göre binlerce cesede ait parçaları, kemikleri nehir alıp götürmüş. Ayrıca bunun gibi şehrin birçok yerinde toplu mezarlar var. Henüz daha gün yüzüne çıkartılmamış. Ermeni çetelerin mezaliminin kanıtlarını taşıyan toplu mezarlığın yaklaşık 20 metrekaresine dokunulmayarak, uluslararası kurumların araştırmaları için bırakılmış. Tarihçilerin ve araştırmacıların gelip, inceleyip, katliamı tespit etmeleri için bu kuyular orijinal haliyle korunuyor. Tarihi belgeler, kendilerine “ceza takımı” adını veren 2000 kişilik Ermeni silahlı çetesi tarafından Mayıs 1918’de, Guba’da da yerel halka karşı büyük bir katliama girişildiğini; sadece 1-8 Mayıs 1918 tarihleri arasında 16 bin 782 kişinin katledildiğini ve ancak Nuri Paşa komutanlığındaki Kafkas İslam Ordusu’nun 9 Mayıs’ta şehre girmesiyle bu katliamın durdurulduğunu gösteriyor. Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü tarafından, yaklaşık 514 metrekarelik bir alanı kaplayan toplu mezarlık bölgesinde yapılan araştırmalar sonucunda, 1918 yılında Ermeni çetelerce katledilen çocuk, kadın ve erkeklere ait cesetlerle dolu iki kuyu ve iki kanal bulundu. Kuyulardan ilkinin 5 metre genişliğinde ve 4,25 metre derinliğinde, ikincisinin ise 2,5 metre genişliğinde 2 metre derinliğinde olduğunu belirleyen araştırmacılar Cesetlerin Gudyalçay ırmağının sularında kaybolması nedeniyle toplu mezarlıktaki toplam ceset sayısını tam olarak belirleyemediler. Ancak arta kalan ceset sayısını da kafataslarını temel alarak belirlediler. Yapılan incelemeler sonucunda toplu mezarlıkta 78’i çocuk, 150’si kadın ve değişik yaştaki erkeklere ait toplam 600’den fazla cesedin bulunduğu saptandı. 19. yüzyılın başında Azerbaycan’ın birçok bölgesinde olduğu gibi, Guba’daki katliamda da Sovyet yöneticileri Stepan Şaumyan ve General Korganov tarafından görevlendiren Ermeni Hamazasp’ın rehberlik ettiği silahlı gruplar, 122 köyü tümüyle yıktı, kent merkezi dâhil 380 aileyi evleriyle birlikte yaktı, 1800 çocuk, 2000’den fazla kadın toplam 16 bin 782 kişiyi katlettiler. Savaş yıllarında Anadolu topraklarında katliam ve soykırım yapan Ermeniler, birkaç yıl sonra 1918’de Azerbaycan topraklarında da birçok vahşi katliamları gerçekleştirdiler. Bugün bunun en açık kanıtları Guba’da sergilenmektedir. Şahsen inancım odur ki Ermenilerin sahte soykırım yalanlarını Dünyaya anlatmaya sadece Guba‘da yaptıkları vahşet ve zulüm yeter. Sonuç olarak Ermeni asılsız soykırım yalanları ile mücadeleyi ve bu konudaki gerçekleri ortaya çıkarmayı kendisine görev edinmiş bir sivil toplum kuruluşu olan Talat Paşa Komitesi dost ve kardeş Azerbaycan‘a yaptığı ziyaret Ali Erdinç, 21 Nisan 2017 Ermeni Katliamları Sempozyumu (Ankara). ve ortak faaliyetlerden son derece önemli ve büyük faydalar elde ederek dönmüştür. Bu kapsamda Talat Paşa Komitesi Başkanı olarak bizlere bu büyük imkânı sağlayan, birlikte ve ortak çalışmaktan büyük bir mutluluk ve memnuniyet duyduğumuz kardeş Azerbaycan’ın Ermeni katliam ve soykırımları üzerinde çalışma yapan komisyon‘un başkanı Sayın İsmail Ahundov’a, değerli koordinatör Sayın Eldar Samedov’a ve değerli bilim insanları Sn. Solmaz Rüstemova Tohidi ve müze müdürü Sn. Saide Abbasova’ya en derin şükran ve teşekkürlerimi sunarım. 1918 yılının Mart ayında yaşanan olaylar, Azerbaycan tarihinin en kanlı sayfalarından biriydi. Bakü’de Ermeni-Bolşevik güçlerin işledikleri kanlı olaylar 31 Mart ve 1-2 Nisan tarihlerinde kitlesel bir biçimde artmış ve silahlı Ermeni çeteleri sivilleri acımasızca öldürmüştü. Bu katliam sırasında bir tek Bakü’de 30 bin kişi Türk-Müslüman oldukları için yaşlı, kadın ve çocuk demeden hunharca katledilmiş, Müslüman nüfusun tüm malları ve evleri yağmalanmış, camiler ve okullar yakılmıştı. Ermeni silahlı çeteleri Cuma ve Tezepir camileri ve dünyanın mimari incisi olarak kabul edilen İsmailiye Binası da dâhil olmak üzere birçok tarihi binayı dağıtmış, Azerbaycan’ın farklı bölgelerinde yüzlerle köyü tamamen imha etmiştir. Bu katliamlar Bakü’yle beraber Azerbaycan’ın Şamahı, Guba, Karabağ, Nahçivan vilayetleri ile bugün Ermenistan adlanan tarihsel Azerbaycan topraklarının Zengezur kazası ve İrevan vilayetlerinde de gerçekleştirilmiş, yaklaşık 120 bin insanın hayatına son verilmiştir. Azerbaycan’ın Merhum Millî Lideri Haydar Aliyev Ermenilerin kanlı cinayetlerini dünya kamuoyuna duyurmak, gelecek kuşakların ulusal hafızalarını korumak ve soykırım kurbanlarının hatırasını ölümsüzleştirmek amacıyla 26 Mart 1998 tarihli “Azerbaycan’a Karşı Soykırım” konulu kararname ile bu olayların siyasi olarak tanınmasını sağlamıştır. Tarihsel perspektiften değerlendirildikçe açıkça görülmektedir ki, insanlık tarihine kara bir leke gibi düşmüş Ermenilerin bu cinayetleri son iki yüzyılda “Büyük Ermenistan” hülyası ile Azerbaycanlılara karşı etnik temizleme politikası yürütmeye devam eden Ermenicilik zihniyetinin sonucudur. Geçtiğimiz yüzyılda Ermeniler tarafından 4 kez (1905-1906; 1918-1920; 1948-1953 ve 1988-1989) gerçekleştirilen etnik temizleme ve şiddet uygulamaları bu yaklaşımı doğrulamaktadır. “19. yüzyılın başlarından itibaren Çarlık Rusyası’nın doğrudan teşvik ve desteği ile İran ve Osmanlı Devleti topraklarından bugün Ermenistan olarak adlanan yerler de dâhil olmak üzere tarihsel Azerbaycan topraklarına yerleştirilen Ermeniler kısa süre sonra misafir olarak geldikleri coğrafyanın gerçek sahipleri olan Azerbaycanlılara, Türk-Müslüman ahaliye yönelik şiddet uygulamalarına başlamışlardır. Başka bir ifadeyle, “Büyük Ermenistan” hülyasının taşıyıcısı olan Ermeni aşırıcıların Azerbaycan halkına yönelik kin ve nefretleri bir tarihsel süreklilik şeklinde cereyan etmiş ve hâlâ etmektedir. n *Emekli Tümgeneral, Talatpaşa Komitesi Başkanı Haziran, 2017 | DİPLOMATİK GÖZLEM 5