00-–n ve arka kapak1 (Page 3)

advertisement
May›s 2009
SERXWEBÛN
zihniyeti gelifltirerek tüketimi körüklemektedir. ‹nsanlar tüketim için yar›flan sürüler haline getirilmifltir. Bir
yandan tüketim kültürü, di¤er yandan
emekten ve üretimden kopuk, paran›n
para kazand›rd›¤› bir rant ekonomisi
kapitalizmi büyük bir krizle karfl› karfl›ya getirmifltir. Bu durumda sistemin
dev medya tekelleri ve think-tank kurulufllar›, üniversiteleri, ideolog ve politikac›lar›n›n kitleleri doyuracak, ikna
edecek ciddi bir argümanlar› yoktur.
Belki oyalayacak k›sa vadeli fleyler bulunabilir; ancak ikna edici yeni bir
ufuk sunacak bir konumlar› yoktur.
Bu gerçeklik sistem içindeki insanlar›n günlük maddi tüketim kültürü
içinde, ufku, dünyas› daralm›fl, psikolojisi bozulmufl, matlaflm›fl bir insanl›k durumunu ortaya ç›karmaktad›r.
Buna bir yerde ideolojik kriz, zihniyet
krizi de diyebiliriz.
21
tirilmifltir. Siyaset toplumla birlikte
yap›lan bir ifl iken, bugün toplumun ilgisiz kald›¤› ve üstten birilerinin toplumun kaderiyle oynad›¤› bir ifl haline
gelmifl durumdad›r. Toplum için en
gerekli ifl olan siyaset, en asalak faaliyete dönüfltürülmüfltür. Toplum için
hava ve su kadar ihtiyaç duyulan bir
faaliyetin toplum taraf›ndan bu kadar
gereksiz ve itibar› en düflük u¤rafl olarak görülmesi, siyasetin de derin bir
krizin parças›, hatta yarat›c›s› haline
geldi¤inin ifadesidir.
Siyaset ile ahlak, toplumsal yaflam›n olmazsa olmaz boyutlar›d›r. Ne
var ki, siyaset gibi ahlak da bitirilmifltir. Zaten toplumsal ahlak, kad›n
üzerindeki erkek egemenli¤i ve art›
Küresel sermayenin son finans krizi, kapitalist sistemin insanl›k aç›s›ndan nas›l bir yük haline geldi¤ini ortaya koymufltur. Kapitalist emperyalist
sistem, bu krizle kapitalizmin içten yaflad›¤› büyük krizi yoksul ülkelerin ve
alt toplumsal tabakalar›n üstüne y›karak aflmaya yönelmifltir. ABD’den en
yoksul ülkeye kadar her yerde bu krizin en fazla alt›nda kalanlar yoksul ülkeler ve yoksul topluluklard›r. Asl›nda
bu krizle bu kesimlerden aktar›lan
kaynaklarla sistem krizini hafifletmeye
çal›flmaktad›r. Önder Apo’nun belirtti¤i gibi, krize yönelik müdahaleler kri-
ürünün gasp›yla bozulmufltur. Bugün ise kad›n bitirilme noktas›na getirilerek ahlak çökertilmifltir. Bunun
hem sonucu hem de nedeni olan bölüflümdeki uçurum da ahlaks›zl›¤›n
üretildi¤i batakl›k olarak en temel insanl›k durumu haline gelmifltir.
Bugünkü Ortado¤u sorunlar›, sistemin dünya genelindeki çözümsüzlü¤ünün bölgeye yans›mas›d›r. Ortado¤u’nun tarihten gelen kendi sorunlar›
olsa da, bunu ç›kmaz hale getiren esas
olarak da iki yüz y›ld›r bölgeye giren
kapitalist emperyalist sistemdir. Kapitalist sistem ideolojik, siyasi, ekonomik ve kültürel olarak insanl›¤›n ihtiyaçlar›na cevap verecek konumda olmad›¤› gibi, Ortado¤u sorunlar›n› çözmesi hiç mümkün de¤ildir.
zin daha sonra daha a¤›r biçimde kendini d›fla vurmas›yla sonuçlanacakt›r.
Kapitalizmin ekonomik yap›s›, siyaseti de sosyal yaflam› da kültürü de
çürütmekte ve yozlaflt›rmaktad›r. Kapitalist sistem her zamankinden daha
fazla asalak haline gelmifltir. Finans
kapital ekonominin en büyük düflman› olarak ekonominin üstünde büyük
bir yük haline gelmifltir. Bu ekonomik
sistemin do¤a, insan, toplum ve kültür kayg›s› yoktur. Bu nedenle bu
ekonomik sisteme alternatif bir ekonomik sistem yaratmak zorunlu hale
gelmifltir. Çünkü bu ekonomik sistem
do¤aya oldu¤u gibi toplumsal sorunlara da alarm verdirmektedir. Sosyal
sorunlar›n a¤›rl›¤› siyasal istikrars›zl›¤a zemin olmaktad›r.
Kapitalist sistem her zamankinden
daha fazla asalak haline gelmifltir
Siyaset toplumun her türlü
sorununa çözüm bulmakt›r
Sistem en büyük tahribat›n› ve bozulmay› toplum üzerinde yapmaktad›r. Bireycilik, insan› insan›n kurdu
yapan, birbirinin gözünü oyan bir bozulmufl insan halini ifade eder. Bu
anlamda k›flk›rt›lan bireycilik-bencilik öyle bir aflamaya gelmifltir ki, art›k
bunu yaratmay› ç›karlar›na uygun
bulanlar bile “bu kadar olmamal›yd›”
deme noktas›na gelmifllerdir. Bir taraftan böyle bir durum geliflirken, öte
yandan özü devletçili¤e dayanan milliyetçilik ve dincilik ad› alt›nda yeni
yeni faflist-›rkç›l›k ve dini siyasi ekonomik amaçlar› için kullanan dinsel
cemaatler geliflmektedir. Sanki bir
tür toplumsall›km›fl, kendini savunmakm›fl gibi geliflen bu durumlar da
sistemi asl›nda restore etme çabalar›ndan baflka bir fley de¤ildir.
Yine siyaset bugün en derin kriz
içindedir. Siyaset toplumun her türlü
ifllerine çözüm bulmakt›r. Toplum, siyaset ve ahlakla istikrar ve bar›fl içinde yaflama imkân›na kavuflmaktad›r.
Siyaset bugün toplumsal sorunlara
çözüm de¤il, sorunlar›n üstünü örten
ya da sorunlar› daha da içinden ç›k›lmaz hale getiren bir faaliyet haline ge-
Download