17.12. ma ö

advertisement
M. Meclisi B:15 17.12. m a
Yani Yüksek Hâkimler Kurulu, aslında yar­
gı organı değil, bir idare organıdır. Şimdi bu
prensiplerin dışında bir prensibi biz Anayasa
Mahkemesi kuruluşu ve görevlerine mütaallik
44 sayılı kanunda kabul fctmiş bulunuyoruz.
Anayasa Mahkemesinin Genel Sekreteri dâhil,
üyeleri dışında kalan personeline mütaallik idari
tasarrufla, Adalet Bakanlığı tarafından veya­
hut bir kaza organı tarafından yapılmaktadır.
Yapılmaktadır, hangisidir? Doğrudan doğruya
Anayasa Mahkemesidir. Binaenaleyh, Adalet
Bakanlığı veya diğer bir bakanlık tarafından
yani, Anayasamızın 'klâsik idare mefhumu içi­
ne koyduğu bir merci tarafından yapılmıyan
Anayasa Mahkemesinin birtakım idari nitelik­
teki tasarrufları vardır ki, bunlar aleyhinde de
iptal dâvası açılmasına cevaz vermek iktiza
eder. Anayasa Mahkemesi, bizim Anayasamız
gereğince muayyen hususlarda yetkilidir. Bu
yetkileri bakımından Anayasa Mahkemesinin
verdiği kararların kesin olduğunu Anayasamız
tasrih eder. Bunlar dışında Anayasa Mahke­
mesi mercilerinin aldıkları idari nitelikteki ka­
rarlar Hukuk Devleti prensibinin icabı olarak
Danıştaym kazai murakabesine tâbi tutulması
iktiza eder. Bu itibarla, bu maddeye bir «f»
fıkrası ilâvesi ile Anayasa Mahkemesi mercile­
rinin, Anayasa ile bu mahkemeye verilen görev
ve yetkilerin yerine getrilmesine ilişkin olmıyan,
idari nitelikte olan kararlarının iptal için «açı­
lan dâvalar ibaresini» eklemeyi uygun gör­
mekteyim. Diğer harf sıraları da buna göre
teselsül ettirilecektir.
Muhterem arkadaşlarım, Anayasa Mahkeme­
sinin idari nitelikteki kararlarına müteallik bir
hükmün zihinlerde şöyle bir tereddüt uyandır­
ması mümkündür. En yüksek kaza organının
idari nitelikteki tasarruflarını nasıl olur da Da­
nıştaym murakabesine tabi tutuyorsunuz, gibi
bir fikrin burada kabul edilmemesi icabeder.
Çünkü aynı fikir Temsilciler Meclisi Genel Ku­
rulunda Yüksek Hâkimler Kurulu için de mü­
dafaa edilmişti. Alman kararların mahiyet far­
kı icabı bunu böyle kabul etmek lâzımdır. Ak­
sini kabul edip de Anayasa Mahkemesinin Ana­
yasa ile kendisine verilen görev ve yetkileri
kullanırken alacağı kesin kararlar dışında ka­
lan idari nitelikte olan tasarruflarını ezcümle
Genel Sekreterin tâyinini, raportörün tâyinini
ö:i
Danıştay murakabesinin dışında tuttuğumuz
takdirde hukuk Devleti prensibinin ve 114 ncü
maddenin dışına çıkmış alacağımız kanaatin­
deyim. Bu itibarla teklifime komisyonumuzun
ve Yüksek Heyetimizin iltifat buyurmanızı is­
tirham ederim. (Alkışlar).
BAŞKAN — Buyurun, Sayın Alicanoğlu.
MAHMUT ALÎCANOĞLU (Sinop) — Muh­
terem arkadaşlarım, bilhassa bu madde üzerin­
de alâkamızı toplıyan Asım Eren Beyefendiye
teşekkürlerimizi arz ederim. Anayasamızın 127
nci maddesini tetkik ettiğimiz zaman, gerek
Asım Bey arkadaşımızın, gerekse Coşkun Kırca
arkadaşımızın uzun uzadıya izah ettikleri veç­
hile, Sayıştayın Meclis namına Devlet hesapla­
rını incelemesi, denetlemesi gibi vazifeler ka­
bul ettiğini ve bunları kesin bir karara bağladı­
ğını mutlak surette bu maddenin hükme bağlan­
mış, olduğunu görürüz. Yine Danıştaym görev­
lerinde Anayasamızın 140 ncı maddesinde bu hu­
sus sarahaten hukuka bağlanmış bulunmaktadır.
127 nci, 140 ncı maddeler hükümlerini önümüze
döktüğümüz zaman, muhakkak surette muahhar
olan kanunlarımızın kabul ettiği hükümleri,
Anayasamıza uygun olarak ve ona muvazi bir
şekilde kabul etmemiz, ve tedvin etmemiz lâzımgelir. Buna aykırılığı hiçbir zaman kanunun hü­
kümlerine dercetmenin doğru olmadığı kanaa­
tindeyim. Bu itibarla daha fazla izahata lüzum
görmüyorum. Arkadaşlarımızın fikirlerine ay­
nen iştirak ediyorum. Hürmetlerimle.
BAŞKAN — Sayın Kaptan.
MUSTAFA KAPTAN (Sinop) — Muhterem
arkadaşlarım, iki kelime ile arz edeyim, hukuk­
çu arkadaşlarım daha iyi anlıyacaklardır. Esa­
sen Danıştaym vazifesi idari dâvalara bakmak­
tır. Şimdi müessese ne olursa olsun, ya idari bir
karar alır veyahut kazai bir karar alır. Dâva
burada; kararın idari veya kazai olduğuna mütaalliktir. İdari karar kesin olarak kendisine ve­
rilmişse yine mesele bitmiştir. Şimdi (E) fıkra­
sını buradan çıkarmakla her şey kendiliğinden
halledilmiş oluyor. Şöyle ki, Esasen Sayıştayca
alınan idari kararlar normal olarak gidecektir
Danıştaya. Ancak bu müessesede dâva daireleri­
nin ve çalışan azalar hâkim statüsünde ve aldık­
ları karar kazai mahiyette olunca işte burada
iptale salâhiyet vermek istediğimiz nokta bu­
dur. (E) fıkrasından bu kastedilmektedir. Pren-
— 487 —
Download