İNFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZİS,SARI HUMMA,MURKORMİKOZ

advertisement
İNFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZİS
Kissing
Disease;Öpücük
İnfeksiyöz
Mono;
Mononükleozis;
hastalığı;
İnfeksiyöz
CA Lermi
Ateş, boğaz ağrısı, şişmiş lenf bezleri ile karakterize viral
bulaşıcı hastalıktır. Ebstein Barr virüs ile meydana gelir.
Hava ve temas yoluyla bulaşabilir, özellikle tükrük ve mukozal
salgılarda yoğunlaşan virüsün öpme ile bulaşması kolaylaşır.
Bu nedenle öpücük hastalığı da denir.
Toplumda yaygın olarak görülen bir hastalıktır ve genellikle
çocukluk çağında sessiz olarak geçirilir ancak
10 yaşından sonra geçirilirse,
Hastalık, stress, yorgunluk gibi immün sistemin
zayıfladığı zamanlarda geçirilir ise EBV virüs
enfeksiyonu infeksiyöz mononükleozis sendromuna yol
açar. Yaş ilerledikçe hastalığın şiddeti de artar.
Okullar, yuva, bakım evleri, kreş gibi ortamlarda kolayca
yayılır. Hastalığı bir kez geçirmek ömür boyu bağışıklık
bırakır.
Mononükleozis şikayetleri nelerdir?
Hastalık genellikle virüsün bulaşmasından 4-7 hafta sonra
ortaya çıkar. İlk belirtiler genel bir kırgınlık hali ve
gribal şikayetlerdir. 10 yaş altı çocuklarda genellikle bu
şikayetler dışında hiçbir şikayet görülmeden hastalık
atlatılır. Halsizlik ve kırgınlık hali genellikle bir hafta
kadar sürer daha sonra:
Yüksek ateş,
Boğaz ağrısı ve boğazda şişme, bademciklerin şişmesi,
Lenf bezlerinin şişmesi,
Aşırı halsizlik,
Şiddetli kas ağrıları,
Dalak ve karaciğerde şişme,
Hafif sarılık başlar.
Genellikle bu şikayetler 1 – 2 hafta içinde azalarak kaybolur.
Hastalık çok nadiren karaciğerde ağır hasar yapacak kadar
ilerleyebilir.
Mononükleozis nasıl teşhis edilir?
Hastalık basit boğaz sürüntü testleri yada kan testleri ile
kolayca teşhis edilebilir.
İnfeksiyöz mononükleoz dan
testler yapılmalıdır:
şüpheleniliyor
ise
aşağıdaki
Tam kan sayımı,
Periferik yayma,
Mono test,
EBV VCA IgG, IgM,
Early Antijen,
EBV anti Nuclear antijen antikoru IgG,
EBV PCR,
Hastalık yaşa bağlı olarak çok
çocuklarda teşhis güç olabilir.
hafif
geçebilir,
küçük
Mononükleozis tedavisi
Mononükleozis in tedavisi yoktur ancak şikayetleri yatıştırmak
amacıyla ağrı kesiciler kullanılabilir. Hastalık genellikle
tedavisiz kendi kendine iyileşir, tedavi ile hastalık süresini
kısaltmak mümkün değildir. Hastalık genellikle 4-6 haftada
tamamen iyileşir ancak aylar süren yorgunluk sendromlarına yol
açabilir.
Tedavide antibiyotik kullanılması çok ciddi yan etki ve
komplikasyonlara neden olur.
Büyümüş dalak darbe ile yırtılabilir, bu nedenle 1 ay kadar
spordan uzak durulmalıdır.
Ağrı kesici ve ateş düşürücüler, boğaz pastilleri ve tuzlu su
ile gargara şikayetleri yatıştırır.
Nefes almayı zorlaştıracak boğaz tutulumu, kan tablosunu bozan
kemik iliği tutulumu ve karaciğerin tutulduğu ağır durumlarda
kortikosteroid kullanımı gerekebilir.
İstirahat,
Bol su tüketmek,
İlk bir ay spor yapmamak, ağır kaldırmamak, iyileşmeyi
kolaylaştırır.
İnfeksiyöz Mononükleozis hastalığı ile bazı Lenfoma ve
nazofarinks kanserleri arasında ilişki vardır. Hastalığı
geçirmek bu kanserlerin riskini arttırmaktadır.
Mononükleozis den korunma
EBV virüsü ile genellikle hayatın erken dönemlerinde
karşılaşılır ve hastalık hafif gripal şikayetler ile
atlatılır. Toplum taramalarında 35 – 40 yaş insanların %95
oranında hastalığı geçirmiş oldukları tespit edilmiş. Yaş
ilerledikçe hastalık şikayetleri de ağırlaşır ve mononükleoz
sendromlarına kadar ilerler. Hastalıktan korunmak için:
Hasta kişiler ile yakın temasta bulunmamak,
Kalabalık yerlerden uzak durmak,
Aşırı stres ve yorgunluktan uzak durmak sayılabilir.
Hastalık geçtikten sonra virüs vücudumuzda saklı olarak kalır,
aktive olup olmadığını bilmiyoruz ancak hayat boyu ikinci kez
mononükleozis geçirmiyoruz.
Hastalık geçtikten sonra 4-6 hafta kadar bulaşıcılığı
devam eder.
Referanslar :
1.
Centers
for
Disease
Control
and
Prevention
http://www.cdc.gov
2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases
http://www.niaid.nih.gov
3. About Kids Health http://www.aboutkidshealth.ca
4. The College of Family Physicians of Canada
http://www.cfpc.ca
5. Balfour HH Jr, Hokanson KM, et al. A virologic pilot study
of valacyclovir in infectious mononucleosis. J Clin Virol .
2007;39:16-21.
6. Infectious mononucleosis. EBSCO DynaMed website. Available
at: http://www.ebscohost.com/dynamed . Updated February 28,
2013. Accessed June 7, 2013.
7. Luzuriaga K, Sullivan JL. Infectious mononucleosis. N Engl
J Med . 2010 May 27;362(21):1993-2000.
8. Mononucleosis. Academy of Family Physicians website.
Available
at:
http://familydoctor.org/familydoctor/en/diseases-conditions/mo
nonucleosis.html . Updated November 2010. Accessed June 7,
2013.
SARI HUMMA
Yellow Fever;
Sarı humma sivri sinekler ile bulaşan mikrobik hastalıktır.
Hastalık sahra altı Afrika ve güney Amerika da görülmektedir.
Bu bölgeye seyahat yapacak kişilerin Sarı humma aşısı olmaları
aşı pasaportu edinmeleri gereklidir. Hastalık nadiren bu
bölgeler dışında da görülmektedir. Sarı humma viral bir
enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın etkili bir tedavisi yoktur
ancak aşı ile korunmak mümkündür.
Sarı humma kimlerde görülür?
Hastalık sahra altı Afrika da ve güney Amerika da yaşayanlarda
ve bu bölgeye seyahat edenlerde görülür.
Sarı humma belirtileri nelerdir?
Hastalık sivrisineklerle bulaşır. Bulaştıktan bir hafta sonra
şikayetler ortaya çıkar. Akut dönem 3-4 gün sürer, bu dönemden
sonra toksik faz denen ve 24 saat içinde ortaya çıkan
şikayetler gelişir. Sarı humma ağır seyirli ve ölüm oranı
yüksek bir hastalıktır, hastalıktan kurtulanlarda ömür boyu
bağışıklık kalır.
Sarı humma akut faz belirtileri:
Ateş,
Baş ağrısı,
Kas ağrıları,
Sırt ağrısı,
Üşüme titreme,
İştah kaybı,
Bulantı kusma,
Karın ağrısı,
Sarı humma toksik faz bulguları nelerdir?
Yüksek ateş,
Burun, ağız, diş etleri, mide kanamaları,
Karın ağrısı,
Kanlı kusma,
Tansiyonda düşme,
Karaciğer yetmezliği ve sarılık,
Böbrek yetmezliği,
Şuur bulanıklığı,
Epilepsi atakları,
Koma,
Seyahat öyküsü sarı humma teşhisinde önemli bir ip ucudur.
Sarı humma tedavisi:
Sarı humma için özgün bir tedavi seçeneği yoktur. Tedavi
destek tedavisidir, hasta yoğun bakım şartlarında
tutulmalıdır. Sıvı ve gerekirse kan nakli yapılmalı tansiyon
normal sınırlarda tutulmaya çalışılmalıdır. Böbrek
fonksiyonlarının devamı için gerekirse diyaliz yapılmalıdır.
Toksik faz sırasında kaybedilen kan hücreleri ve pıhtılaşma
proteinlerinin yerine konması amacıyla kan nakli gerekir.
Tedavi
sırasında
antibiyotik
kullanımı
sekonder
enfeksiyonların önlenmesi amacıyla verilir.
Sarı hummadan korunma:
Sahra altı Afrika ve güney Amerika seyahati öncesi sarı humma
aşısı olmak en etkili korunma önlemidir. Aşı 9 aydan itibaren
yapılabilir.
Aşı yapılmamış ise sivrisinekten korunarak hastalıktan
korunmak mümkündür. Bu amaçla
İyi izole edilmiş klimalı yerlerde kalmak,
Uzun kollu ve paçalı giysiler giymek,
Vücuda sivrisinek kovucu sprey sıkmak,
Cibinlik kullanmak hastalıktan korunmak
kullanılabilir.
amacıyla
Referanslar:
1. US Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov
2. World Health Organization http://www.who.int
3. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca
4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca
5. Arboviruses & encephalitis. PEMSoft at EBSCO DynaMed
website.
Available
at:
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Accessed June 4,
2013.
6. García-Rejón JE, Loroño-Pino MA, Farfán-Ale JA, et al.
Mosquito infestation and dengue virus infection in Aedes
aegypti females in schools in Merida, Mexico. Am J Trop Med
Hyg . 011;84(3):489-496.
7. Global map. Centers for Disease Control and Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/yellowfever/maps/index.html . Updated
December 31, 2011. Accessed June 4, 2013.
8. Walker KR, Joy TK, Ellers-Kirk C, Ramberg FB. Human and
environmental factors affecting Aedes aegypti distribution in
an arid urban environment. J Am Mosq Control Assoc .
2011;27(2):135-141.
9. Yellow fever. Centers for Disease Control and Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/yellowfever/index.html . Updated December
13, 2011. Accessed June 4, 2013.
10. Yellow fever. EBSCO DynaMed website. Available at:
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated June 4,
2013. Accessed June 4, 2013.
11. Yellow fever vaccine: what you need to know. Centers for
Disease Control and Prevention website. Available at:
http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/vis/downloads/vis-yf.pdf
.
Updated March 30, 2011. Accessed June 4, 2013.
MURKORMİKOZ
Zygomikoz; Mucormycosis;
Zygomycosis;
Mukormikoz sinüsler, beyin, akciğerler ve nadiren cildi içeren
mantar hastalığıdır. Çok ağır ve hızlı seyreden bir enfeksiyon
hastalığıdır. İmmün sistemi zayıf hastalarda ortaya çıkar.
Genellikle kısa
enfeksiyonudur.
sürede
ölümle
sonuçlanan
bir
mantar
Mukormikoz neden olur?
Hastalık doğada özellikle toprakta bolca bulunan mantarlar
nedeniyle ortaya çıkar. Mukor cinsi mantarlar çürüyen kütük ve
ağaçlarda, toprakta, gübrede, çöp alanlarında bol bulunur.
Vücuda kesik, çizik yada solunum ile bulaşır, mukozalardan
göze bulaşabilir. Vücuda bir kez yerleştikten sonra hızla
çoğalır ve yayılarak ölüme yol açar.
Sağlıklı bireylerde normal immün sistem mukor cinsi bu
mantarın yayılmasını durdurur ve herhangi bir hastalığa yol
açmadan mantarı öldürür, uzaklaştır. İmmün sistemin bozulduğu
durumlarda mantar hızla yayılır ve genellikle hızla ölüme yol
açar.
Mukormikoz kimlerde görülür?
Hastalık immün sistemi zayıflamış kişilerde görülür:
Kontrolsüz diyabet,
HİV enfeksiyonu ve AİDS,
Lösemi,
Lenfoma,
Organ nakli nedeniyle immün sistemi baskılayan ilaç
kullanımı,
Kemoterapi,
Uzun süre steroid ve kortizon kullanımı,
Demir zehirlenmesi nedeniyle deferroksamin kullanımı,
Metabolik asidoz varlığı,
Kronik sinüzit varlığı Mukormikoz için hazırlayıcı
nedenlerdir.
Mukormikoz belirtileri nelerdir?
Hastalığın yerleştiği alana göre şikayetler değişir. Solunum
sistemine yerleşen Mukormikoz da aşağıdaki bulgular görülür.
Mukormikoz un saatler içinde geliştiği ve bu bulguların birkaç
saat içinde ortaya
unutulmamalıdır:
çıkarak
genel
durumu
hızla
bozduğu
Ateş,
Öksürük,
Yüz ağrısı,
Gözde şişme ve göz yuvarlağının dışarı doğru itilmesi,
Sinüsler üzerinde kızarıklık,
Kanlı öksürük,
Nefes darlığı,
Kanlı kusma,
Karın ve göğüs ağrısı,
Fenalık hissi, şuur bulanıklığı,
Uykuya meyil ve genel durumda hızla bozulma.
Cilt enfeksiyonlarında ise hızla gelişen kızarıklık,
enfeksiyon yerinde sıvı birikimi ve akıntı, şiddetli ağrı,
sertlik, şişlik ve siyahlaşma olur.
Mukormikoz teşhisi nasıl konur?
Enfeksiyon yerinden alınan bir örneğin laboratuarda
incelenmesi ve kan testleri ile tanı konur.
Görüntülenme
yöntemleri, röntgen, bilgisayarlı tomografi ve MR sinüz
tutulumu hakkında bilgi verir.
Mukormikoz tedavisi:
Mukormikoz çok ciddi ve hızlı yayılan ölümcül bir mantar
hastalığıdır. Hastalıktan şüphe edilmesi bile hızla hastaneye
yatırılıp incelemeyi gerektirir. Tanı konur konmaz en hızlı
şekilde tedavi başlanmalıdır. Erken tedavi ile hayatta kalmak
mümkün olabilir. Tanı konur konmaz antifungal tedavi başlanır,
cerrahi istenir ve ölü dokuların hızla cerrahi olarak
çıkarılması gerekir.
Mukormikoz dan korunma
Doğada yaygın olarak bulunan mukor cinsi mantarlardan korunmak
mümkün değildir. Hastalıktan korunmanın en önemli yolu immün
sistemi bozan durumların bir an önce düzeltilmesidir.
Mukormikoz en sık kontrolsüz diyabet hastalarında görülür.
Diyabetin kontrolü immün sistemin normal çalışması için
şarttır.
Referanslar :
National Foundation for Infectious Diseases
http://www.nfid.org/
Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/
The Canadian Lung Association
http://www.lung.ca/
Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/
Mucormycosis. Center for Disease Control and Prevention
(CDC)
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/fungal/mucormycosis/ . Accessed May
20, 2013.
Mucormycosis. EBSCO DynaMed website. Available at:
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated May
16, 2013. Accessed May 20, 2013.
Radha S, Tameem T, Fernandez DK, Satyanarayana G.
Gastric zygomycosis (mucormycosis). The Internet J
Pathol . 2007;5(2).
TÜBERKÜLOZ
Verem; TB; TBC;
Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer
dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer
organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium
tuberculosis
kalabilir.
yavaş
ürer,
dış
ortamda
uzun
süre
canlı
Tüberküloz nasıl yayılır ?
Tüberküloz kişiden kişiye solunum yoluyla havadan bulaşır.
Hasta kişilerin öksürük, hapşırığı ile havaya yayılan
bakteriler diğer insanlara bulaşır.
Kimleri etkiler?
Tüberküloz yaş, cins ayrımı gözetmeden herkesi hasta eder.
Özellikle:
Bebekler ve küçük çocuklar,
Yaşlılar,
Yakınında tüberküloz olan kişiler ( aile bireyi,
çalışma arkadaşı, oyun arkadaşı tüberküloz olan vb.),
Kötü hijyen ve sanitasyon koşulları,
Kötü sağlık koşulları,
Tüberkülozun yaygın görüldüğü bölgelere seyahat eden,
Kalabalık ortamlarda kalan ( yurt, kışla, vb. ),
İmmün sistemi zayıf olan ( diyabetik, steroid kullanan,
kemoterapi alan vb. )
Kişilerde tüberküloz enfeksiyonu daha sık görülür.
Tüberküloz şikayetleri nelerdir?
Akciğer ve diğer organ tüberkülozları nın ortak şikayeti
Kilo kaybı,
İştahsızlık,
Yorgunluk,
Gece terlemesi ve
Ateş tir.
Akciğer tüberkülozu ise bu şikayetlere öksürük, balgam
çıkarma, kanlı balgam ve göğüs ağrısı şikayetleri eklenir.
Özellikle 2 haftadan uzun süren öksürük ve kanlı balgam var
ise tüberkülozdan şüphelenmek gerekir.
Tüberküloz kan ve lenf damarları ile tüm vücuda yayılabilir.
Kemik tüberkülozunda sırt ağrıları olur. Beyin tüberkülozunda
baş ağrısı, şuur bozukluğu vardır. Diğer organ tutulumlarına
göre şikayetlerin değerlendirilmesi gerekir.
Tüberküloz bakterisi vücudumuzda hastalık yapmadan uzun yıllar
saklanabilir. Buna inaktif tüberküloz denir. İmmün sistemin
zayıfladığı anlarda hastalık yapar. Buna aktif tüberküloz
hastalığı denir. Aktif tüberküloz hastalığı olanlar tedavi
edilmez ise hastalık ilerleyerek ölüme neden olur. Sadece
aktif akciğer tüberkülozu hastaları bulaştırıcıdır.
Tüberküloz tedavisi olmasına rağmen dünyada hızla yayılan ve
en çok ölüme neden olan bulaşıcı hastalıkların başında
gelmektedir.
Dünya nüfusunun üçte birinin yani iki milyar kişinin
inaktif tüberküloz olduğu,
Yılda 9 milyon insanın aktif tüberküloz hastası olduğu,
Yılda 2 milyon kişinin tüberküloz nedeniyle hayatını
kaybettiği tahmin edilmektedir.
Tüberküloz dünya nüfusunu ciddi şekilde tehdit eden
hastalıkların başına gelmektedir. Aktif akciğer tüberkülozu
olan bir hasta her yıl 10 – 15 kişiyi hasta etmektedir.
Tüberküloz teşhisi?
Tüberküloz teşhisi deri testi, kan testleri, tüberküloz
kültürü, balgam incelemesi ve akciğer filmi ile konur.
Tüberküloz tespit edilen kişinin yakınları incelenmelidir.
Tüberküloz tedavisi:
Tüberküloz tedavisi uzun süreli bir tedavidir. Tedavi 6 ay ve
daha uzun sürebilir. Tüberküloz tedavisi başladıktan 2 hafta
sonra hastanın bulaştırıcılığı kalmaz. Tüberküloz bakterisinin
direnç kazanmasını engellemek amacıyla ilaçlar kombinasyon
halinde verilir. İlaçların dozları ve süresi ile oynamamak
gerekir. İlaçların düzensiz kullanımı, tedavinin kesilmesi
ilaca dirençli tüberküloz vakalarının artmasına neden
olmaktadır.
İlaca dirençli tüberküloz nedir?
İlaca dirençli tüberküloz verilen ilaçların bir ya da
birkaçına direnç kazanmış mikroplarla ortaya çıkan
hastalıklardır, tedavisi güçtür, bu hastalarda ölüm oranı daha
yüksektir.
Tüberkülozdan korunma:
BCG tüberküloz aşısı tüberküloz vakalarının önlemez ancak ağır
tüberküloz enfeksiyonları gelişmesini engeller.
Tüberküloz şikayetlerinin mutlak doktora tarafından
değerlendirilmesi gerekir.
Yakınında tüberküloz tespit edilen ev halkının taramadan
geçirilmesi gerekir.
Referanslar:
1. Updated Guidelines for Using Interferon Gamma Release
Assays to Detect Mycobacterium tuberculosis Infection—United
States, 2010. Centers for Disease Control and Prevention
website. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/rr5905a1.htm
. Published June 2010.
2. Division of Tuberculosis Elimination. Centers for Disease
Control website. http://www.cdc.gov/tb/default.htm .
3. Harrison TR, Braunwald E, Fauci AS, Kasper DL, Hauser SL,
Longo DL, et al. Harrisons Guide to Internal Medicine . 16th
ed. New York, NY: McGraw Hill; 2001
ŞİGELLA
Basilli Dizanteri;Shigella; Şigelloz;
Gastroenteriti; Şigella Enteriti:
Şigella
Bağırsakların akut iltihabi hastalığıdır. Şigella bakterileri
ile meydana gelir, bu bakteriler nedeniyle ortaya çıkan barsak
enfeksiyonuna şigelloz denir. Şigella bakterileri birkaç
çeşittir:
Shigella sonnei, “Grup D” şigella, birçok şigelloz
vakasından sorumludur.
Shigella flexneri, yada “grup B” şigella,
Shigella dysenteriae tip 1 dizanteri salgınlarına neden
olan türdür.
Hastalık gıdalar ve sular ile bulaşır. Hasta insanın dışkısı
ile etrafa yayılan bakteriler sanitasyon ve hijyen
koşullarının iyi olmadığı ortamlarda sulara ve gıdalara
bulaşarak salgınlara neden olur. Bakterinin birkaç tanesi bile
hastalık yapmaya yeterlidir. Kalabalık ortamlarda, kamplarda,
bakım ve huzur evlerinde salgınlara neden olur. Hastalığın
neden olduğu dizanteri ve şiddetli barsak enfeksiyonu
yaşlılar, bebekler, çocuklar ve immün sistemi zayıf hastalar
için ölümcül olabilir.
Şigella belirtileri nelerdir?
Bakteri vücuda girdikten 1 ila 7 gün sonra şikayetler başlar.
en sık görülen şikayetler:
Ani başlayan karın ağrısı
Ani başlayan yüksek ateş,
Bol sulu, Kanlı, sümüklü ishal, ( ishal başlangıçta
suludur daha sonra kanlı – sümüklü hale gelir),
Dışkıdan sonra rahatlayamama,
Bulantı, Kusma görülür.
Hastada ishal ve su kaybına bağlı olarak tansiyon düşer, nabzı
artar, karın muayenesinde hassasiyet vardır, kan sayımında
iltihap hücreleri artar.
Şigella teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı
olur. Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur.
Yukarıdaki şikayetlerin varlığında aşağıdaki testler istenir.
Hemogram ( tam kan sayımı),
CRP,
Sedimantasyon,
Dışkı incelemesi,
Dışkı kültürü ile teşhis konur.
Şigella tedavisi :
Dışkıda kan görülmesi her zaman doktor muayenesi gerektiren
önemli bir işarettir. Hastalık genellikle ağır seyretmez
şikayetler 2 – 7 günde kendi kendine düzelir. Tedavide amaç
hastanın kaybettiği suyu ve tuzu yerine koymaktır. İshal
kesici ilaçlar şikayetlerin uzamasına neden olduğundan
kullanılmaz. Antibiyotik normalde verilmez ancak İmmün sistemi
zayıf olan hastalara, yaşlı ve çocuklara antibiyotik tedavisi
başlanır. Aşağıdaki durumlarda hastanın hastaneye yatırılması
gerekir:
İmmün sistemi bozuk hastalar,
Şuuru bulanan hastalar,
Ateşi sürekli yüksek olan hastalar,
İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalar,
Ağızdan yeterli sıvı alamayan hastalar ın hastaneye
yatırılması gerekir.
Şigella tehlikeli bir hastalık mıdır?
Şigelloz nadiren komplikasyonlara neden olur. En sık ve en
tehlikeli komplikasyon dehidratasyon yani aşırı su kaybına
bağlı hipotansiyon ve komadır. Dehidratasyon en sık bebek ve
çocuklarda, ağızdan sıvı alamayan kişilerde, aşırı kusması
olan hastalarda ve idrar söktürücü diüretik kullanan
hipertansiyon hastalarında görülür. Bu hastaların mutlaka
hastaneye yatırılması ve kaybettikleri suyun damardan
verilmesi gerekir. Çocuk ve bebeklerde dil kuruluğu,
büyüklerde ise ayağa kalkınca baş dönmesi ve göz kararması
aşırı su kaybının işaretidir ve bu hastalar hastaneye
götürülmelidir.
Şigelloza bağlı diğer bir komplikasyon ise Hemolitik Üremik
Sendromdur. Şigella enfeksiyonunu takiben böbrek yetmezliği,
kansızlık ve pıhtılaşma bozuklukları ortaya çıkar, ağır bir
tablodur.
Şigelloz a bağlı nadir görülen bir komplikasyon ise reaktif
artrittir. Hastalık sırasında eklemlerde şişme, ağrı ve
kızarıklık olur.
Şigelloz çocuklarda ağır seyreder. Neredeyse şigelloz geçiren
çocukların % 40 ında nörolojik şikayetler ortaya çıkar. En sık
görülen nörolojik şikayetler
Havale: küçük çocuklarda ateşe bağlı epilepsi atağıdır.
Ensefalopati: beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır.
Ateş, şuur bulanıklığı, baş ağrısı, uykuya meyil ve ense
sertliği olur. Menenjitle karışır.
Şigella enfeksiyonu sırasında acil durum belirtileri:
Şuur bulanıklığı,
Havale,
Epilepsi benzeri kasılmalar,
Baş ağrısı ve ense sertliği olması acil durum
işaretidir ve derhal en yakın acil servise başvurmak
gerekir.
Şigelladan Korunma:
Şigella sık görülen, gıdalar ve sular ile bulaşan
dizanteridir. Hastalık salgınlara neden olabilir. El yıkama
alışkanlığı hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır.
Sanitasyon kuralları ve hijyen kurallarına dikkat etmek,
açıkta satılan gıdalardan yememek, buz kullanmamak korunmak
için gerekli adımlardır.
Referanslar:
1.DuPont HL. Shigella species (bacillary dysentery). In:
Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice
of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier
Churchill Livingstone; 2009:chap 224.
2.Ochoa TJ, Cleary TG. Shigella. In: Kliegman RM, Behrman RE,
Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics.
18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 196.
SU ÇİÇEĞİ
Chickenpox; Varicella;
Su çiçeği çok bulaşıcı viral, döküntülü bir hastalıktır.
Çocukluk çağında yada erişkin yaşta görülebilir. Hastalık
ateş, ciltte sıvı dolu, kaşıntılı kabarcıklar, halsizlik ile
karakterizedir. Yaş ilerledikçe hastalık daha ağır seyreder.
Virüs vücutta saklanır ileri yaşlarda zona yapar. Her mevsimde
görülür en çok kış ve ilkbaharda salgınlar yapar.
Hastalığın etkeni Varicella zoster virüstür Su çiçeği ve Zona
yapar. Su çiçeği en sık 10 yaş altında görülür, zona erişkin
yaştan sonra görülür. Hastalık insandan insana bulaşır, hasta
kişiler bulaştırıcıdır. Havadan solunumla, hastaya dokunmakla
bulaşır. Çok çabuk ve kolay bulaşır, hızlı yayılır.
Kuluçka süresi 10- 21 gündür. Daha sonra ciltte içi sıvı dolu
kabarcıklar, yoğun kaşıntı, halsizlik, kas ağrıları, ateş
başlar. 4. Günden itibaren kaşıntı azalır kabarcıklar
kabuklanmaya başlar ve solarak dökülür.
Su çiçeği aşısının bulunması ile birlikte su çiçeği vakaları
giderek azalmaktadır. Aşı olan çocuklarda su çiçeği ya
görülmez yada çok hafif seyreder. Hasta döküntüler başlamadan
2 gün önce hastalığı bulaştırmaya başlar ve döküntüler tamamen
kaybolana dek bulaştırıcıdır. Su çiçeği immün sistemi zayıf
kişilerde çok ağır seyreder ve birçok komplikasyon ortaya
çıkar.
Annesi su çiçeği geçirmiş yada aşılanmış bebekler 1 yaşına dek
su çiçeği geçirmezler. Annesi su çiçeği geçirmemiş ve
aşılanmamış bebekler ise 1 yaş altında su çiçeğini çok ağır
geçirirler.
Su çiçeği nin belirtileri nelerdir?
Hastalığın kuluçka süresi 10-21 gündür. Hastalık
Karın ağrısı,
Ateş,
İştahsızlık,
Baş ağrısı ile başlar bu şikayetler 2-4 gün sürer daha
sonra deri döküntüleri başlar.
Döküntüler içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindedir ve
kaşıntılıdır.
Döküntüler yüz, göğüs ve saçlı deriden başlayarak
tüm vücuda yayılır,
Birkaç gün sonra içi irinleşir ve kabuklanmaya
başlar,
Biri solarken diğeri çıkar, 5. günden sonra
yenisi çıkmaz
Hastalık mukozalarda da görülür: ağız içi, vajen
ve göz kapaklarında da döküntü görülür.
Döküntüler yüz ve vücutta daha fazladır, kol
bacaklarda daha azdır.
Döküntüler iltihaplanmaz ise iz bırakmadan
iyileşir.
Aşılı çocuklarda da su çiçeği görülebilir ancak daha hafif
seyirlidir ve döküntüler 30 taneyi geçmez. Bu çocuklarda
hastalık bulaştırırlar.
Su çiçeği teşhisi nasıl konur?
Hastalık çocuğun şikayeti ve klinik görünüm ile kolayca teşhis
edilir. Kan testleri ve döküntüden alınan örnekler in
incelemesi ile kesin teşhis konur.
Su çiçeği tedavisi:
Antiviral tedavi ilk 24 saat içinde başlanmalıdır.
1 yaş altı bebekler,
10 yaş üstü çocuklar
Erişkinler,
İmmün sistemi zayıf kişilerde
Egzema, güneş yanığı ve cilt problemi olan,
Steroid kullanan,
Aspirin kullanan çocuklar,
Akciğer hastalığı olan,
Kanser tedavisi gören kişilerde
Hastalık ağır seyreder bu nedenle anti viral tedavi gecikmeden
başlanmalıdır. Tedavide istirahat şarttır. Günlük köpük
banyoları ( ovalama yapmadan ) kaşıntı ve iltihaplanmaları
azaltır. Kaşıntı için tedavi verilmelidir. Çocuğun tırnakları
kesilerek kaşıntı ve iltihaplanma azaltılmalıdır. Ev halkından
risk altında olanlar var ise onlara da koruyucu antiviral
tedavi verilebilir. Bütün döküntüler solup döküldükten 5 gün
sonraya dek çocuğun dışarı çıkmasına, parka gitmesine, başka
çocuklarla oynamasına, okula gitmesine izin verilmemelidir.
Su çiçeği tehlikeli bir hastalık mıdır?
Suçiçeği genellikle komplikasyonsuz iyileşir. Çok az vakada ve
riskli hastalarda virüs tüm vücuda yayılarak beyin ve akciğer
iltihaplarına neden olur. Hastalık bağışıklık bırakır,
suçiçeği bir daha geçirilmez ancak iyileştikten sonra vücuttan
gitmez ve sinir sistemi içinde hayat boyunca saklanır. Hayatın
ileri zamanlarında stres ve immün sistemin zayıfladığı
zamanlarda yerinden çıkarak tekrar hastalık yapar. Bu hastalık
tüm vücuda yayılamaz sadece bir sinir bölgesinde sınırlı kalır
buna ZONA denir. Zona geçiren kişi etrafa Suçiçeği bulaştırır.
Komplikasyonları:
En sık görülen komplikasyon kabarcıkların kaşıma ile
mikrop kapması ve iz kalmasıdır. Bu nedenle kaşıntı
önleyici anti histaminikler ve köpük banyoları önerilir.
Virüsün beyinde ansefalit ve akciğerde pnemoni yapması
nadir görülen ancak çok tehlikeli komplikasyonlardır. En
sık 1 yaş altı, 10 yaş üstü, erişkin ve immün sistemi
bozuk olanlarda görülür.
Hastalığı geçirmemiş ve aşı olmamış gebelere bulaşır
ise çocuğa çok zarar verir.
Gebeliğin ilk 28 haftasında bebeğe geçerse: Buna
Varicella Sendromu (yada Konjenital Varicella Sendromu
denir );
Bebekte beyin hasarı ( ensefalit, mikrosefali,
hidrosefali, beyin gelişiminin tamamen durmasına )
yol açabilir,
Bebekte göz hasarı,
Bebekte nörolojik hasar, spinal kord hasarı,
Vücut gelişim bozukluğu, kol ve bacaklarda
gelişim bozukluğu,
bozukluğu,
anüs
ve
mesane
sfinkter
Deri bozukluklarına neden olabilir.
Doğurdan hemen sonra yada doğuma birkaç hafta kala
bulaşır ise buna Neonatal Varicella denir:
Annede erken doğuma neden olabilir,
Bebekte suçiçeği ağır seyreder, pnemoni ve diğer
komplikasyonlar sık görülür.
Çok nadiren kalp, karaciğer ve böbrek iltihabına yol
açar.
Suçiçeğinden şüphelenildiğinde
başvurulmalıdır.
zaman kaybetmeden doktora
Su çiçeğinden korunma:
Hastalık hava yoluyla ve temas yoluyla çok kolay bulaşır,
kolayca salgınlar yapar. Toplu taşıma araçları, markette,
yuvada, kreşte, okulda her yerde kolayca bulaşabilir. Hastalar
döküntü başlamadan önceki 2- 4 gün boyunca öksürerek,
hapşırarak virüsü etrafa yayarlar.
Suçiçeği aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Aşı 1995
yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Aşı 2 doz halinde yapılır,
İlk doz 12- 15 aylarda,
İkinci doz 4-6 yaş arasına yapılmalıdır.
13 yaş altı ve hiç hasta olmamış aşı yapılmamış
kişilere 4-8 hafta arayla 2 doz aşı yapılması gerekir,
Suçiçeği aşısı canlı aşıdır hamilelere ve immün sistemi bozuk
kişilere yapılmamalıdır.
Suçiçeği ve Zona erişkin aşılaması için doktorunuza danışınız.
Hijyen ve sanitasyon kurallarına dikkat etmek bulaşmayı
azaltır.
Riskli kişiler için hastalık ile karşılaşıldı ise suçiçeği
immun globulin verilerek hastalık durdurulmaya çalışılmalıdır.
Aşı olmamış kişiler karşılaşma durumunda hemen aşılanarak
hastalık hafifletilebilir.
Referanslar :
1. Myers MG, Seward JF, LaRussa PS. Varicella-zoster virus.
In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds.
Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa:
Saunders Elsevier;2007:chap 250.
2. American Academy of Pediatrics Committee on Infectious
Diseases. Recommended immunization schedules for children and
adolescents–United States, 2008. Pediatrics. 2008;121:219-220.
[PubMed: 18166576]
3. Alan Greene, M.D., © Greene Ink, Inc.Centers for Disease
Control and Protection (2010-12-27). “Varicella Pink Book
Chapter
20
p289
Communicability”.
http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/pinkbook/downloads/varicella.
pdf. Retrieved 2010-12-27.
4. “General questions about the disease”. Varicella Disease
(Chickenpox).
CDCP.
2001-12-02.
http://www.cdc.gov/vaccines/vpd-vac/varicella/dis-faqs-gen.htm
. Retrieved 2006-08-18.
5. “Epidemiology of Varicella Zoster Virus Infection,
Epidemiology of VZV Infection, Epidemiology of Chicken Pox,
Epidemiology
of
Shingles”.
http://virology-online.com/viruses/VZV3.htm.
Retrieved
2008-04-22
SİFİLİS
Frengi; Lues;
Sifilis cinsel yolla bulaşan bulaşıcı mikrobik enfeksiyon
hastalığıdır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç
organlarda ciddi hasarlar yaparak ölüme neden olur.
Sifilis Treponema pallidum bakterisi ile meydana gelir.
Hastalık sifilis yaraları ile direk temas sonucu bulaşır. En
sık bulaşma yolu:
Hasta kişi ile cinsel temas,
Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ),
Kan teması ile bulaşır.
Sifilis kimlerde görülür?
Sifilis korunmasız cinsel temasta bulunan herkes de ve her
yaşta görülebilir en sık:
Hasta kişiler il cinsel temasta bulunanlarda,
Birden fazla cinsel partneri olanlarda,
Korunmasız cinsel ilişkide bulunanlarda,
Sifilis lezyonlarına dokunan kişilerde,
Başka cinsel yolla bulaşan hastalığı olan kişilerde
daha sık görülür.
Sifilis belirtileri nelerdir?
Sifilis 4 devrede seyreder:
1- Primer Sifilis,
2- Sekonder Sifilis,
3- Latent Sifilis,
4- Tersiyer sifilis.
Primer Sifilis ( birinci dönem ) :
Hastalık kapıldıktan sonra genellikle genital bölgede tek veya
birden çok lezyon ortaya çıkar. Yaralar hastalık bulaştıktan
10 ila 90 gün içinde ortaya çıkar. Hastalık nerden bulaştıysa
yara da orda çıkar. Genellikle cinsel temasla bulaştığından
genital bölgede çıkar, ancak rektal bölgede, anüste, dilde,
ağızda, dudakta, vücudun her yerinde görülebilir.
İlk çıkan bu yaraya şankr denir, ağrısız, sert, deriden
kabarıktır, zamanla ülserleşir, ortası çukurlaşır, akıntılı
hal alır. Bu ilk lezyon 1 ila 5 hafta içinde kendi kendine
iyileşir. Ülser kaybolur. Hasta bu dönemde tedavi edilmez ise
hastalık 2. Döneme ilerler.
Sekonder Sifilis (ikinci dönem ):
Primer Sifilisden aylar sonra ortaya çıkar.
Vücutta pembe- kırmızı döküntüler görülür, kaşıntı
yoktur, döküntüler birden fazla bölgede görülür, 2–6
hafta sürer.
İsilik tarzında,
Ciltte küçük lekeler tarzında,
Kasık bölgesi ve genital bölgede siğiller
şeklinde,
Ağızda üzeri beyaz plaklar şeklinde,
Bozuk para büyüklüğünde batık plaklar şeklinde,
Avuç içi ve ayak tabanında hafif kabarık
döküntüler şeklinde olabilir.
Bu döküntülerin hepsinde bakteri vardır ve
hastalık bulaşabilir.
Boğaz ağrısı olur,
Lenf bezleri şişer,
Baş ağrısı,
Gripal şikayetler,
Ateş,
Yorgunluk, halsizlik,
Genel vücut ağrıları,
Tüm vücutta şişmiş lenf bezleri görülür.
Hasta bu dönemde tedavi edilmez ise hatalık üçüncü döneme
girer.
Latent Sifilis ( sessiz dönem ):
Bu dönemde hastalık ilerlemeye devam eder ancak hiçbir
şikayete neden olmaz. Bu dönem birkaç yıl sürebilir. Bu
dönemde Sifilis testleri pozitiftir. Bu dönem de kendi içinde
ikiye ayrılır:
a- Erken latent dönem: ilk iki dönemden sonraki bir yılı
kapsar ve hastanın hastalığı en çok bulaştırdığı
dönemdir.
b- Geç latent dönem: bu dönemde hastalar hastalığı çok
bulaştıramazlar, ancak hamile kadınlarda hastalık bebeğe
bulaşabilir.
Bu dönemde yakalanıp tedavi edilemeyen hastalarda hastalık 4.
Ve son döneme girer.
Tersiyer Sifilis ( son dönem ):
Bu dönemde hastalık ilerlemeye devam eder. İlk enfeksiyondan
aylar yıllar sonra ortaya çıkar. Günümüzde gelişmiş ülkelerde
nadir görülmektedir. Bu dönemde sifilis iç organlara zarar
verir en sık:
Beyin ve sinir hastalıkları,
Göz,
Kalp ve damar hastalıkları,
Karaciğer,
Kemik ve eklem hastalıklarına yol açar.
Sifilisin neden olduğu iç organ hasarları ölüme neden olacak
kadar ciddi ve ilerleyicidir. Bu dönemde en sık görülen
şikayetler:
Cilt, kemik ve iç organlarda ortaya çıkan şişlikler (
gumma),
Kalp ve damar problemleri,
Körlük,
Beyin hasarı, nöron hasarı sonucu;
Güçsüzlük,
Yürüme zorluğu,
Dengesizlik,
Hafıza güçlüğü,
Hezeyanlar,
Deliryum,
İdrar kaçırma gibi şikayetler görülür.
Konjenital Sifilis ( doğumsal sifilis) :
Ana karnında bebeğe mikrop bulaşması sonucu ortaya çıkan
tablodur. Sifilis mikrobu anne karnında bebeğe çok zarar
verir. Günümüzde doğum öncesi yapılan testler sayesinde bu
hastalık erken dönemde yakalanmakta ve tedavi edilmektedir.
Yakalanamaz ise konjenital Sifilis tablosu ortaya çıkar,
Sifilis doğmamış bebekte:
Sağırlık,
Diş problemleri,
Burun problemlerine neden olur.
Sifilis teşhisi nasıl konur?
Sifilis kan testleri ile kolayca teşhis edilir. Lezyonlar ve
fizik muayene teşhiste yardımcıdır.
Teşhis için:
Kan testleri:
VDRL, RPR,
TPHA-İ
FTA-ABS
Lezyonlardan alınan örneklerin incelenmesi teşhis
koydurur.
Sifilis tedavisi:
Penisilin halen sifilis tedavisinde kullanılan temel ilaçtır.
Penisiline
dirençli
Sifilis
vakaları
henüz
daha
bildirilmemiştir. Penisilin bakteriyi öldürerek hastalığın
ilerlemesini kesin olarak durdurur.
Sifilis öyküsü 1 yıldan az olan kişilere 1 doz depo
penisilin,
Sifilis öyküsü 1 yıldan uzun ise 2- 3 doz depo
penisilin,
Kongenital Sifilis de bebeğe 10 gün kristalize
penisilin tedavisi yeterlidir.
Penisiline alerjik kişilerde
Doksisiklin,
Ceftriakson,
Tetrasiklin,
Azitromisin tedavi amacıyla verilebilir.
Sifilis teşhis edilen kişilerin tedavileri tamamlanana dek
cinsel temastan kaçınmaları gerekir. Tüm cinsel partnerlerinin
testten geçirilmesi gerekir.
Sifilis den korunma:
Sifilis en sık cinsel temas ile bulaşır. Hastalığın büyük
kısmında hastanın görünür hiçbir lezyonu yoktur ve hastalığı
bulaştırır. Bu nedenle kimin hasta olduğunu anlamak güçtür.
Korunmasız, cinsel temasta bulunmamak,
Şüpheli cinsel temastan kaçınmak,
Çok eşli olmamak,
Şüpheli durumda kondom kullanmak,
Şüpheli her durumda doktora başvurmak gerekir.
Referanslar:
1. American Social Health Association
http://www.ashastd.org/
2. Centers for Disease Control and Prevention, National
Prevention Information Network
http://www.cdc.gov/
3. Canadian Health Network
http://www.canadian-health-network.ca/
4. Sex Information and Education Council of Canada
http://www.sieccan.org/
5. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR
2010;59(No. RR-12):1-110.
6. Ferri. Ferris Clinical Advisor: Instant Diagnosis and
Treatment . 8th ed. Mosby, An Imprint of Elsevier; 2006
KOLİ BASİLİ
E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu;
Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC.
E.coli insanların ve hayvanların bağırsaklarında bol miktarda
bulunan bir bakteridir. Yüzden fazla çeşidi vardır, bazı
çeşitleri gıdalar ve sular ile bulaşan salgınlara neden olur,
barsak enfeksiyonu yapar.
Koli basili hangi hastalıklara sebep olur?
Koli basilinin yüzlerce çeşidinden birkaç tanesi gıdalar ve
sular ile bulaşan salgınlara neden olur. Karın ağrısı, bulantı
kusma ve kanlı ishalle seyreden ciddi enfeksiyonlar yapar. Bu
tür enfeksiyonlara neden olan koli basilleri değişik isimler
alırlar:
EHEC: Entero Hemorajik E. Coli:
kanlı ishalle seyreden barsak enfeksiyonu yapar. Bu tür içinde
E. Coli O157 H7 bakterisi sığır etleri ile bulaşan ve ağır
kansızlık ve böbrek yetmezliği ile sonuçlanan Hemolitik üremik
sendrom denilen bir tabloya neden olur.
ETEC: Entero Toksijenik E. Coli:
Bol sulu ishal ve karın ağrısına neden olur. Turist ishali nin
en büyük sebebidir.
Koli basili nasıl bulaşır?
Koli basili genellikle hayvanlardan insanlara bulaşır. Hayvan
artıkları ile kirlenmiş gıdalar ve sular en sık bulaşma
yollarıdır. Özellikle:
Az pişmiş sığır etleri, özellikle hamburger,
Kirli sular,
Kirli sular veya gübre ile kirlenmiş sebze ve meyve,
Pastörize olmamış süt ve süt ürünleri,
Sığırlar ile uğraşan kişilere bulaşır.
Koli basili ince bağırsak enfeksiyonu yapar. Bakterinin
çeşidine göre bol sulu ishal yada dizanteri benzeri kanlı
ishale neden olur. EHEC bakterisi ise kansızlık ve böbrek
yetmezliğine ve ölüme yol açabilir.
Koli basili enfeksiyonları herkezde ve her yaşta görülebilir,
en çok:
Çocuklarda ve yaşlılarda,
Kronik hastalığı olanlarda ( diyabet, kanser tedavisi
görenler, mide ilaçları kullananlar vb),
Çiftlik çalışanlarında daha sık görülür.
Koli basili belirtileri nelerdir?
Hastalık şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte koli
basili enfeksiyonlarında:
Kramp tarzında karın ağrıları,
Bol sulu ishal,
Su kaybına bağlı halsizlik, bitkinlik,
Yorgunluk, çabuk yorulma,
Kanlı ishal,
Hafif ateş,
Bulantı ve kusma görülür.
Koli basilinin cinsine bağlı olarak bu hastalık
tablosuna ağır kansızlık, üre artışı ve böbrek
yetmezliği tablosu eklenebilir.
Koli basili teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcıdır.
Koli basili enfeksiyonunun kesin teşhisi laboratuar testleri
ile konur. E. Coli enfeksiyonu şüphesinde aşağıdaki testler
istenmelidir:
Tam kan sayımı,
Üre,
Kreatinin,
Dışkı kültürü,
Dışkıda EHEC tespiti istenmelidir.
Koli basili hastalıkları nasıl tedavi edilir?
Koli basili enfeksiyonlarının ve sebep oldukları
komplikasyonların tedavisi ayrı ayrı değerlendirilir.
Sıvı takviyesi:
Birçok hasta sıvı takviyesi ile 5 – 10 günde kendi kendine
iyileşir. Hastalar nadiren hastaneye yatırılır. Sıvı tedavisi
sırasında ishal kesici ilaçlar kullanmamak ve ishali
durdurmaya çalışmamak gerekir. Kaybedilen su ve tuz yerine
konur. Hasta içebiliyor ise ağızdan içemiyor ise damardan
serumla sıvı takviyesi yapılır. Sıvı takviyesi ile hastanın
toparlanmasını beklemek gerekir.
Hemolitik üremik sendrom tedavisi:
Entero Hemorajik E. Coli ( EHEC) bakterisinin bir çeşidi olan
O157 H7 tipi nin neden olduğu gıdalar ile bulaşan ve salgınlar
yapan barsak enfeksiyonunun ağır bir komplikasyonudur. Kan
damar içinde parçalanmaya ve ağır bir kansızlık tablosuna,
pıhtılaşma bozukluğuna, böbrek fonksiyonlarının bozulmasına ve
ağır bir böbrek yetmezliğine yol açar. Hastalığın ölümcül ve
tehlikeli komplikasyonudur. İshali olan hastanın günler
saatler içinde kansız kaldığı idrar yapmakta zorlandığı
nefesinde idrar kokusu gelmeye başladığı ve şuurunun bulandığı
görülür. Hastada:
Halsizlik,
Solukluk,
Huzursuzluk,
Vücutta morartılar,
Ağız, burun kanamaları,
En ufak bir yaralanma ve iğne batmasında uzun süre
kanama görülür.
Hastanın derhal yoğun bakım ünitesi olan bir merkezde tedaviye
alınması gerekir. Hemolitik üremik sendrom tedavisinde: kan
nakli ve diyaliz yapılır.
Koli basilinden korunma :
Koli basili enfeksiyonlarından korunmak için temizlik ve
hijyen koşullarına dikkat etmek gerekir, ayrıca:
Tüm sığır etleri ve özellikle hamburgerlerin iyi
pişirilmesi,
Az pişmiş etlerin yenmemesi,
Az pişmiş salam, sosis, sucuk,
Pişmemiş etler ile pişmiş etlerin ayrı tutulması,
Çiğ et işlenen tezgahların her işlemden sonra sabunlu
sular ile temizlenmesi,
Pastörize olmamış sütlerin kullanılmaması,
Pastörize olmamış sütten yapılan süt ürünlerinin
kullanılmaması,
Çiğ sebze, meyve ve salataların iyi temizlenmesi ve
yıkanması,
Çeşme suyunun uygun şekilde klorlanması,
El yıkama alışkanlığının kazanılması koli basili
enfeksiyonlarından korunmak için gereklidir.
Referanslar:
1. Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/
2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases
http://www.niaid.nih.gov/
3. Canadian Food Inspection Agency
http://www.inspection.gc.ca/
4. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/
5. E. coli infection. American Academy of Family Physicians
website. Available at: http://familydoctor.org/242.xml .
Accessed February 28, 2007.
6. Escherichia coli O157:H7. Centers for Disease Control and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/ncidod/dbmd/diseaseinfo/escherichiacoli_g.h
tm . Accessed February 28, 2007
KLAMİDYA
Chlamidya;
Klamidya cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon
hastalığıdır. Erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük
sebeplerindendir.
Hastalık:
Cinsel temasla bulaşır, ayrıca doğdum kanalından
geçerken anneden bebeğe bulaşabilir.
Klamidya sinsi bir enfeksiyon hastalığıdır. Birçok
hastada ağrı ve akıntıya pek neden olmadığından hasta
doktora gitmez.
Özellikle kadınlarda üreme organlarına zarar vererek
kısırlığa yol açar.
Teşhis etmek zordur.
Antibiyotikler ile tedavi edilir
Erken tanısı ve tedavisi önemlidir.
Klamidya nedir ?
Klamidya bir bakteridir insandan insana cinsel yolla bulaşır.
Özellikle kadınlarda kısırlığın en başta gelen sebeplerinden
biridir.
Klamidiya Belirtileri nelerdir?
Klamidya sinsi hastalık yapar. Hastalığı kapan kadınların
dörtte üçünde ve erkeklerin yarısında hiç şikayet olmaz.
Hastanın şikayetleri başladığında ise genellikle bakteri
vücuda hasar vermiştir.
Erkeklerde : klamidya bulaşan erkeklerin yarısında
şikayet olmaz. En çok görülen şikayetler:
Peniste akıntı,
Penis ucunda yanma,
İdrar yaparken yanma,
Penis ucunda kaşıntı,
Testislerde ağrı ve şişme şikayetleri
görülebilir.
Kadınlarda : kadınların ancak dörtte birinde şikayet
olmaktadır. En çok görülen şikayetler:
Vajinal akıntı,
İdrar yaparken yanma,
Hastalık uterus ve tüplere ilerler ise
Alt karın ağrısı,
Bulantı,
Ateş,
Adet arası kanamalar,
Cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetleri
görülür.
Klamidya nın kuluçka süresi ne kadardır ?
Hastalık bulaştıktan
başlayabilir .
1
ila
3
hafta
sonra
şikayetler
Klamidya nasıl teşhis edilir?
Hastalığın tespitinde iki laboratuvar testi kullanılmaktadır.
Birincisinde klamidyanın yerleştiği bölgeden alınan ( penis ve
cervix ) örneklerde bakteri araştırması yapılır. İkincisinde
ise erkeklerde idrar örneğinden nükleik asidi araştırılır. Her
iki test de doğru örnekleme yapıldığında büyük oranda doğru
sonuçlar verir.
Klamidya kimde görülür?
Birden fazla seksuel partneri olmak ,
Korunmasız cinsel temasta bulunmak,
Genç olmak ( Klamidya genç kızlarda ve genç kadınlarda
daha fazla enfeksiyon yapar ) enfeksiyon riskini
arttırır.
Klamidya tedavisi nasıldır?
Klamidya antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilen bir
enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonunun tedavisinde erken tanı
önemlidir. Tedavide eşin de aynı zamanda antibiyotik alması
gerekir yoksa yeniden bulaşır. Hastalık anatomik yapıyı
bozarak kısırlığa neden olur. Klamidyanın neden olduğı
kısırlık antibiyotik ile düzelmez.
Klamidya tehlikeli bir hastalık mıdır?
Tedavi edilmemiş yada teşhisi gecikmiş klamidya
organlarına zarar verir, kısırlığa neden olur.
üreme
Erkeklerde :
Üretrit,
Epididimit,
Epidididmo orşite (testis iltihabı) ve kısırlığa
neden olabilir.
Kadınlarda :
Cervisite,
Fallop tüplerinin iltihabına ve tıkanmasına,
Pelvik iltihabi hastalığa ( PID ),
Kronik pelvik ağrılara,
Kısırlığa,
Dış gebeliğe,
Hamile kadında ise erken doğuma ve
Doğumda
bebeğe
bulaşarak
yenidoğanda
enfeksiyonlara neden olur.
Doğumda bebeğe bulaşırsa :
Yenidoğanda göz iltihaplarına,
Solunum yolları enfeksiyonlarına ve zatüreye
neden olur.
Klamidya yagınmıdır?
Evet özellikle gençler arasında yaygın ve sık görülen bir
hastalıktır. Hastalık sinsi seyrettiği için birçok insan
hastalığı bilmeden bulaştırır. Klamidya genellikle üreme
çağında kısırlık araştırması sırasında fark edilmektedir.
Klamidyanın neden olduğu kısırlık antibiyotikler ile düzelmez.
Hastalığın tespitinde düzenli doktor kontrolü ve şikayet
olmasada vajinal kültürlerin rutin tekrarı çok önemlidir.
Klamidya nasıl önlenir
Genç kızlıktan itibaren düzenli doktor kontrolü ve
düzenli vajen kültürü erken tanıda önemlidir.
Vajinal akıntı, kaşıntı, idrarda yanma, ateş, bulantı,
karın ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı var ise
mutlaka doktora gidilmelidir,
Erkeklerde Peniste akıntı, Penis ucunda yanma, İdrar
yaparken yanma, Penis ucunda kaşıntı, Testislerde ağrı
ve şişme şikayetleri var ise mutlaka doktora
gidilmelidir.
Tedavide eşin de tedavi görmesi gerekir.
Tedaviniz bitene dek kimseyle cinsel temasta
bulunulmamalıdır.
Tedavi için verilen ilaçların bitirilmesi gerekir.
Klamidya erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük
sebeplerindendir ve erken teşhis kısırlıktan kurtarır.
KIZIL
Scarlatina;
Kızıl beta mikroplarının neden olduğu boğaz enfeksiyonu ve
döküntü ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Kızılın aşısı
yoktur. Hastalık çocuk çağda sık görülür.
Beta mikrobu nedir?
Halk arasında beta mikrobu olarak adlandırılan mikrop Grup A
Streptokok bakterisidir. Bu bakteri ile meydana gelen
hastalıklar vücudun diğer bölümlerine de zarar verdiği için
tehlikelidir.
Kızıl antibiyotiklerin bulunmasından önce çok ciddi yan
etkileri olan tehlikeli bir hastalıktı. Hastalığa sebep olan
grup A bakterileri boğaz iltihabı, ateş ve deride kızarıklığa
sebep olur.
Hastalık okul, yuva, oyun gurubu gibi kalabalık ve çocukların
iç içe olduğu ortamlarda çocuktan çocuğa bulaşarak yayılır.
Kızıl belirtileri nelerdir?
Hastalık mikropların bulaşmasından bir iki gün sonra başlar (
kuluçka süresi çok kısadır 1 – 2 gün).
Ateş,
Boğaz ağrısı,
Ciltte döküntü,
Döküntü ense ve göğüste başlar,
Daha sonra vücuda yayılır,
Ciltte zımpara kağıdı görünümü vardır,
Döküntü kıvrım yerlerinde daha yoğun görülür,
özellikle kasıklarda
1 hafta sonra solmaya başlar,
Döküntü geçerken parmak uçlarında kasıklarda ve avuç
içlerinde, ayak tabanlarında soyulma başlar,
Karın ağrısı, özellikle küçük çocuklarda sık görülür
Titreme,
Halsizlik, huzursuzluk,
Başağrısı,
Kas ağrıları,
Şişmiş çilek görünümünde dil,
Bulantı, kusma.
Kızıl hastalığının yan etkileri var mıdır?
Kızıl komplikasyonları çok tehlikelidir. Hastalık geçtikten
sonra romatizmal ateş, glomerulo nefrit gelişebilir. Zamanında
tedavi başlanan hastalarda kızıl komplikasyonları çok az
görülür, bu nedenle kızılın zamanında teşhis edilip tedavi
başlanması gerekir. Kızıl tedavisinde antibiyotikler
kullanılır.
Kızıl teşhisi nasıl konur?
Kızıl hastalığı teşhisi laboratuvar testleri ile konur. Boğaz
kültürü ve hızlı tanı testleri ile beta mikrobu
araştırılmalıdır. Boğaz kültür sonucu 2 günden önce çıkmaz bu
nedenle kültür sonucu beklenirken hızlı tanı testleri
bakılabilir. Boğazda hızlı antijen testleri bir saat içinde
cevap alınan testlerdir. Ancak hiçbir zaman boğaz kültürünün
yerini tutmazlar.
Kızıl hastalığının tedavisi:
Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Antibiyotiklerin
hastalık başladıktan sonra en geç 5 gün içinde kullanılması
gereklidir. Kızıl tehlikeli bir hastalıktır ve birçok
komplikasyona ( yan etkiye ) neden olabilir. Romatizmal ateş,
kalp ve böbrek hastalıkları kızıla bağlı en tehlikeli ve
ölümcül yan etkilerdir. Uygun antibiyotik tedavisi ile kızıl
şikayetleri birkaç günde kaybolur fakat döküntünün tamamen
geçmesi 2- 3 haftayı bulur.
Kızlı hastalığının yan etkileri:
Kızıl tehlikeli bir hastalıktır. Kızıl birçok organı etkiler
ve hastalıktan sonra birçok organ hasarı ortaya çıkabilir
bunlar içinde en tehlikeli olanlar :
Romatizmal ateş; kızıl geçtikten günler sonra ortaya
çıkar, kalp, böbrek, eklemler ve beyin iltihabı görülür,
antibiyotikle geçmez.
Kemik eklem iltihapları, ( osteomyelit, artrit)
Orta kulak iltihabı,
Lenf bezi iltihapları ve apsesi ( lenfadenit ) ,
Böbrek harabiyeti: glomerulonefrit,
Karaciğer harabiyeti: hepatit,
Menenjit,
Pnemoni, Zatüre
Sinüzit dir.
Uygun şekilde tedavi edilen kızıl hastalarında komplikasyon
gelişme şansı çok azdır. Kızıldan şüphe edilen her durumda
mutlaka doktora danışınız.
Referanslar:
1. Yang SG, Dong HJ, Li FR, Xie SY, Cao HC, Xia SC. Report and
analysis of a scarlet fever outbreak among adults through
food-borne transmission in China. J Infect. Nov
2007;55(5):419-24. [Medline].
2. [Guideline] Finnish Medical Society Duodecim. Sore throat
and tonsillitis. EBM Guidelines. Evidence-Based Medicine. Feb
2 2007;Helsinki, Finland: Wiley Interscience. John Wiley &
Sons:[Full Text].
3. Gidaris D, Zafeiriou D, Mavridis P, Gombakis N. Scarlet
Fever and hepatitis: a case report. Hippokratia. Jul
2008;12(3):186-7. [Medline].
4. Chiesa C, Pacifico L, Nanni F, Orefici G. Recurrent attacks
of scarlet fever. Arch Pediatr Adolesc Med. Jun
1994;148(6):656-60.
Download