M. Meclisi B : 110 20 . 5 . 1965 0 : 3

advertisement
M. Meclisi B : 110 20 . 5 . 1965
"bu istikamette verilmiştir. Maksat, tasarının
kanunlaşjmaması değil, bir an evvel kanunlaş' masını temin etme'ktir. Muhterem Meclisin ay­
rı ayrı gruplara mensup arkadaşlarının 'bu tek­
alif kalcısında bulunmadıklarını ve yarın top­
lanacak bir (komitede mesele halledildikten »onJ
ra yarın gece, en geç öbür gün bu tasarının ka­
nunlaşmasına yardımcı olmalarını arz ve istir­
ham ederim. (Alkışlar.)
0:3
KÂZIM ARAR (Devamla) — Esasen, grup
kararı da alınmıyan bu konula, her milletveki­
li, hiçbir siyasi akidenin tesiri altında kalma­
dan vicdanına uyarak bu kürsüden lâf etmek­
te, takrirlerini o istikâmette vermekte oldu­
ğuna göre, bunu bir parti mevzuu yaparak,
başka bir istikamete götürmekte bendeniz fay­
da mülâhaza etmiyorum. C. H. P. Grup söz­
cüsünün dün akşam Diyanet İşleri bütçesinin
müzakeresinde yaptığı konuşmada C. H. P. Hü­
kümetlerinin getirdiği bu kanundan iftihar
duyduğunu söylerken hem memnun oldum hem
de bir akşam evvel buradan beş kişinin ayağa
kalkmak suretiyle obstrüksüyon yapmalarını da..
(C. H. P. sıralarından gürültüler, şimdi ıbırak
bunları, sesleri)
BAŞKAN — Sayın Arar, bir teklif var, onun
aleyhinde konuşuyorsunuz.
BAŞKAN — Sayın Bakan, konuşmağa lü­
zum var mı?
DEVLET BAKANI MEHMET ALTINSOY
(Niğde) — Sonra konuşaıcağım.
BAŞKAN —• Buyurun Sayın Arar.
KÂZIM ARAR (Çanlkırı) — Muhterem ar­
kadaşlar, Cumhuriyetin kuruluşundan tou yana
42 yıl geçtikten sonra, kendisi mevcut, fakat
kanunu yok olan ve inanışlarımızın, mânevi
itikatımızın, dinimizin temelini teşkil eden bu
v ' SUPHİ BAYKAM (İstanbul) — Sağa sola
müesseseyi kurmak hususunda gerçekten güç­
sataşıp duruyor, Reis Beyefendi. (Gürültüler)
lüklere mâruz kalıyoruz. Hükümet bir teklif
BAŞKAN —• Siz susunuz konuşayım. Efen­
getirmiştir. Getirilen teklif Yüksek Meclise nidim, C. H. P. Grupu adına Sayın Kemali Bayayabcten vazife gören komisyon tarafından ta­
zıt, verilen birçok önergelerin bulunduğunu,
dile uğratılmış. Uğrıyabilir. Bugüne kadar han­
bunların partilerarası bir ittifaka varılıp kısa­
gi kanun Hükümet tarafından gelmiş, komis­
ca çıkarılması için - esasen bu hepimizin isteği­
yonlarca motamo kabul edilmiş bulunuyor? Hü­
dir, diyor - geriye verilsin, tehir edilsin, bir hal
kümetin teklifi önümüzde, komisyonun değiş­
çaresi arıyalım, diyor. Bunun üzerinde fikirle­
tirgeleri de önümüzde. Yüksek Meclis bunu
rinizi söyleyin.
müzakere eder ve karara bağlar. Bu partilerara­
KÂZIM ARAR (Devamla) — Hayhay. Bi­
sı, anlaşma konusu da 1965 modeli bir Paılânaenaleyh, bugün oldukça kalabalık bulunuyo­
mento çalışmaları haline geldi. Partilerarası
ruz, diğer kanunlarımıza nazaran. Buna parti­
anlaşma keyfiyeti evvelâ gruplardan geçecek.
lerarası toplantıya terk etmeden, bu akşam de­
Siyasd parti grup idare heyeteri veya başkan­
vam edelim. Taraflar iddialarını beyan ederler;
ları toplanıyor, Siyasi Partiler Kanununda ol­
zaten taraf, diye bir şey yok. Nedir Ç. H. P.
duğu gibi, bir karara varıyor. Fakat grupu
nin üzerinde hassasiyetle durduğu nokta, bunu
temsil eden, teşkil eden azalar kendi araları­
anlıyalım. Elbetteki, müştereken bir hal çaresi
na diledikleri istikâmette konuşma serbestisine
bulmak bu Meclisin yed-i iktidarmdadır. Bina­
haiz olduğu müddetçe partilerarası anlaşmadan
enaleyh, takririn reddini ve müzakerelerin de­
da bir netice istihsali gayrimümkün olimak-*
vamını rica ederim.
tadır. Bundan evvelki görüşmelerimizde, Hü­
kümetin getirdiği teklifte gördüğünüz «itikat»
BAŞKAN — önergenin lehinde, buyurun
kelimesini C. H. Partisinin, öteden beri savun­
Sayın Kabadayı.
duğu dil inkılâbı yönünden, komisyon tadil et­
İHSAN KABADAYI (Konya) — Muhterem
miş, bu defa C. H. P. si itikat kelimesi gibi,
arkadaşlarım, bu mevzuda sık sık huzurunuza
koyu arapça bir kelimeye sarıldı, «illâki itikat
çıktığım için samimî olarak özür dilerim. Huzu­
olarak» diyor. (Ortadan gürültüler)
runuza gelen bu kanun tasarısı, daima söyledi­
ğim gibi, şanssızlıklar içinde 5 yılını doldurmuş,
BAŞKAN — Karşılıklı konuşmıyalım ar=
bir türlü neticeye erememistir. ilerisi ve daha
kalaslar. Zaten meseleyi usul meselesi yaptım;
şümullü anlıyan arkadaşlara hürmetim var, sağ
89 ncü maddeye göre, iki lehte, iki aleyhte ar­
j olsunlar. Ama muhafazakâr olan arkadaşlarıma
kadaşımız konuşacak,
-•3 —
Download