Radyoloji Özel Sayısı Cios Alpha: Kalp cerrahisinde flat dedektörlü, mobil C-kollu görüntüleme Yazı: Matthias Manych | Fotoğraflar: Sven Doering Dr. Bruno Podesser, ameliyathanede gerçekleştirilen işlemler üzerinde önemli bir etki yaratan unsurlardan biriyle her gün karşılaşıyor: demografik değişim. Dr. Podesser’in görev yaptığı bölüme başvuran hastaların ortalama yaşı, 20 yıl önceki hastaların ortalama yaşından 8-10 yıl daha fazla. Dr. Podesser özellikle şu tespiti yapıyor: “Koroner girişimlere tabi tutulan hastaların ortalama yaşı 68. Bu düzey, kalp kapağı ameliyatlarında 72 yaşa kadar yükseliyor.” Bu rakamlar belirli bir anlam ifade ediyor çünkü yılda yaklaşık 1.000 kalp ameliyatının yapıldığı Landesklinikum St. Poelten Kalp Cerrahisi Bölümü, bu alanda Avusturya’nın üç büyük merkezinden biri. Bu bölümde tedavi gören hastaların yaklaşık %50’si koroner arter ameliyatına giriyor, bölüme kabul edilen hastaların %40’ı kalp kapağı değişimi bekliyor, geriye kalan %10’luk kesim ise, kalp kapağı değişimi ile eşzamanlı olarak aort ameliyatı oluyor. Yaşlı ve genelde hassas olan hastaların çoğu, eşzamanlı olarak diğer birçok hastalık ile boğuşuyor. Bu hastalar, minimum düzeyde invazif teknikler ile birlikte minyatürizasyon ve operatif travmaların sayısındaki azalmadan fayda görüyorlar. Girişimsel cerrahide daha fazla seçenek Günümüz itibariyle Dr. Bruno Podesser, giderek daha fazla sayıda hastaya, hem daha uzun hem de daha kaliteli yaşama imkan sağlayan çok farklı tedavi seçenekleri sunabildiği için son derece memnun. Dr. Podesser, örnek olarak, “üç damar hastalığı nedeniyle gerçekleştirilen stent graft implantasyonundan seneler sonra kendilerine dönen ve hala baypas olabilecek” hastaları gösteriyor. Diğer örnekler arasında, aort stenti graftları ile elde edilen başarılar ve biyolojik aort kapağı protezleri ile tecrübe edilen uzun dönemli, memnun edici sonuçlar yer alıyor. Bununla birlikte, hibrit ameliyat odalarının dışında ileri düzey hasta bakımı alanında sağlanan birçok ilerleme, ancak son teknolojili mobil C-kollu sistemlerin sağladığı görüntü kalitesi ve teknik kapasite ile mümkün hale geliyor. Bu bağlamda kalp cerrahı, aort kapağının vücudun kendi kapağı düzeyinde tam olarak konumlandırılmasını gerektiren transkateter aort kapağı implantasyonu (TAVI) gibi hassas prosedürleri dikkate alıyor. Dr. Podesser, şu şekilde açıklıyor: “Çok yukarıda kalırsam, koroner arter çıkışını kapama riski söz konusu. Diğer taraftan, çok aşağıda kalırsam kapakçık, ventrikül çıkış yoluna doğru geri çekilebilir ve hastanın ölümü ile sonuçlanabilecek ciddi bir komplikasyonla karşı karşıya kalırım.” Dr. Podesser’e göre, Cios Alpha gibi mobil C-kollu sistemler ile gerçekleştirilebilecek uygulamalar spektrumu, kalp pillerinin implantasyonundan transapikal ve transfemoral TAVI, karotid anjiyografiler ve ana damarlara tatbik edilen tüm stent teknolojilerine kadar uzanıyor. … Cios Alpha ile gelişmiş kalite kontrolleri İntraoperatif kalite kontrolleri, önemli bir konu haline geldi. St. Poelten’deki kalp uzmanları, herhangi bir TAVI prosedürü sırasında her bir adımı (kapak konumlandırma, balon dilatasyonu ve nihai anjiyografi) görüntüleme teknolojisi yardımıyla 18 İnovasyon | Kasım 2014 | www.siemens.com.tr/inovasyon Avusturya’da bulunan Landesklinikum St. Poelten Hastanesi, Kalp Cerrahisi Bölümü Başdanışmanı Doç. Dr Bruno Podesser için yüksek kaliteli X-ray görüntüleri ile stabil enerji, karar süreçlerinde belirleyici güvenlik faktörleridir. Mobil C-kollu Cios Alpha söz konusu olduğunda Dr. Podesser’in görüşü çok net: “Artık ihtiyaçlarımıza cevap veren bir cihaza sahibiz.”