T.B.M.M. B : 41 13 . 12 . 1988 arkadaşlardan, din adına ve toplum adı­ na tam bir yarar beklemek imkânsızdır. Köyde imamın, muhtarın ve öğretmenin özel bir yeri ve etkisi vardır. Bu nedenle, mevcut kadro itibariyle Diyanet kadrosun­ da görev alacak arkadaşlarımızın, din bil­ gisi dışında, çağdaş, Atatürkçü, demokra­ tik ve laik devlet anlayışını da kavramış ve içine sindirmiş kişiler olması, ülke geleceği için şarttır. Ülkemiz, Avrupa Ekonomik Toplu­ luğuna girmek için başvurmuştur. O top­ luluğa girdiğimiz zaman, yalnız ekonomi­ de değil, din bakımından da Hıristiyan âlemine karşı, İslam Dinini bu kadroyla korumakta güçlük çekeceğiz. Avrupa'da en küçük köy birimlerinde dahi Hıristiyan papazlar üniversite mezunudur, bizde ise, yüzde 90 kadro, ilk ve orta ve lise mezu­ nudur. Son zamanlarda ülkemizde Avru­ pa'dan gelen Hıristiyan misyonerlerin di­ nimizi parçalamak istedikleri, Avrupa'da çalışan işçilerimizin ev adreslerini tespit ederek, onlara kilise tarafından yardım yapmak suretiyle, Hıristiyanlık propagan­ dası yapıp, bize göre bâtıl dini yaymak is­ tediklerini basından öğreniyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın, imam hatip liseli­ lerin iki sene daha ilahiyat fakültesi tesis­ lerinden yararlanarak eğitilmesi ve yetiş­ tirilmesi görüşünü memnuniyetle öğren­ dik. Sosyaldemokrat Halkçı Parti olarak biz de, bu okulların, her bakımdan, müs­ pet bilim, din bilgisi, hatta teknik bilgi­ lerle donatılmış olarak görev almalarında ülke adına yarar görüyoruz. Köylerde gö­ rev yapan din adamlarımızın giyim ku­ şamlarına, davranışlarına dikkat etmele­ rini ve halka örnek kişiler olmalarını, her bakımdan köylüye, halka destek vermele­ rini istiyoruz.. Bütçe kanun tasarısında Diyanet İş­ leri Başkanlığımızın bütçesinin geçen yı­ la göre yüzde 70 civarında artış yapılarak, O : 1 232 milyar 616 milyon Ura olduğunu gö­ rüyoruz. Değişen ekonomik koşullar, her gün yükselen enflasyon karşısında, bu ödeneğin dahi, yatırım, personel gideri ve cari harcamalar dahil, hepsini karşılaya­ cağına inanmıyoruz. Değerli arkadaşlarım, ülkemizden halkımız tarafından yapılan hac seferleri, halen Cumhuriyet Halk Partisi tarafından çıkarılan bir kararnameyle yürütülmekte­ dir. Teşkilat kanunu gibi, hac seferleri de ciddî ve kalıcı hukukî statüye kavuşturu­ lamamıştır. Öğrendiğimize göre, hac se­ ferlerinin bir bölümünün özel şirketlere devredilmeye çalışılmasına bir anlam ver­ mek mümkün değildir. Binbir ekonomik zorluk içinde, dinî bir görevi yerine getir­ mek için hacca giden kişilerin özel şirket­ lere soydurulmasından endişe duyuyoruz. Bu işi yürütecek Diyanet İşleri Başkanlı­ ğı bünyesinde Hac Dairesi vardır, Hac Müdürlüğü vardır. Bunlar ne için kurul­ muştur? Bu görev için kurulmuştur. O halde, bunları Diyanet İşleri Başkanlığı­ nın yapması ve yürütmesi yararlıdır. Sayın milletvekilleri, biz Sosyalde­ mokrat Halkçı Partililer olarak, inanarak iman edenlere, dinî ibadeti inanarak ye­ rine getirenlere saygı duyuyoruz. İslam Dininin mantıkî, çağdaş, insancıl ve top­ lumsal kuralları olan, ilme ters düşmeyen ilerici bir din olduğunu biliyoruz. Aydın din adamlarının yanında olduğumuzu ve olacağımızı ilan ediyoruz. İslam Dinini hak, hukuk, kardeşlik ve barıştan yana, in­ sana insan olarak değer veren, sosyal ya­ pısıyla, sosyal demokrat görüşle paralel­ lik arz ettiği için, inanarak savunuyoruz. (SHP sıralarından alkışlar) Sosyal demokratlar olarak, irticaa, gericiliğe, yobazlığa, siyasî eylemcilere, ta­ rikatçılara karşıyız. Din kisvesi altında hal­ kımızı kandıranlara, siyasal ve ekonomik çıkarlar sağlayanlara ve bunun için kut- — 299 —