T.B.M.M. B : 44 14.12.1993 0 : 2 alanlarının netleştiği noktalarda

T.B.M.M.
B : 44
14.12.1993
0:2
alanlarının netleştiği noktalarda, Çevre Bakanlığı, icracı kuruluş olarak devreye girebilir: fonk­
siyonlarının netleştiği noktada, Çevre Bakanlığı, bir gözetim ve denetim organı olarak devreye
girecektir.
Çevre Bakanlığımızın bütçesine, 1994 yılı itibariyle, 570 milyar 769 milyon Türk Lirası
verilmektedir ve bu bir önceki yıl ödeneğine göre yüzde 35'Iik bir artışı ifade etmektedir. Şüp­
hesiz, bu miktar, çok azdır, ve Çevre Bakanlığının her geçen gün artan önemine paralel olarak
verilmiş bir tahsisat değildir; ancak, öyle inanıyorum ki, Çevre Bakanlığı, önümüzdeki bütçe
yıllarında, toplumdaki artan fonksiyonuna paralel olarak, genel bütçeden gerekli tahsisatı ala­
caktır.
Bu düşüncelerle, bütçemizin, Yüce Milletimize ve Bakanlığa hayırlı ve uğurlu olmasını di­
liyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Emiroğlu.
Söz sırası Sosyaldemokrat Halkçı Parti Grubu adına, Sayın Hilmi Yükselen'de.
Buyurun efendim.
SHP GRUBU ADINA HÎLMİ YÜKSELEN (Kırşehir) — Sayın Başkan, sayın milletve­
killeri; Çevre Bakanlığı 1994 yılı bütçesi üzerinde Sosyaldemokrat Halkçı Parti Grubunun gö­
rüşünü açıklamak için kürsüdeyim. Bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Çevre sorunları, günümüzün en önemli sorunlarından birisi olarak karşımızda durmakta­
dır. İnsanlığın doğa ile sürdürdüğü savaşım öyle bir boyuta gelmiştir ki, havamız ve sularımız
kirlenmiş, topraklarımız ve doğal kaynaklarımız tahrip olmuş, bitki ve hayvan türlerimizin ne­
silleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, dünyanın orman varlığı her geçen gün azala­
rak, ormansızlaşma ve çölleşme süreci yaşanmaya başlanmıştır.
Bütün bu tehlikelerle birlikte, insanlığın kendisi de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
En çok sevdiklerimiz için bile bir yenisini yaratamayacağımız biricik dünyamızı ve ortak de­
ğerlerimizi tehdit etmeye başlayan çevre sorunlarına karşı duyarlı davranmak, bugünkü ve ge­
lecek kuşaklara karşı önemli bir toplumsal sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğun bilinciyle
hareket etmenin, çevremizi ve geleceğimizi kurtarmanın yolu, çevre sorunlarına karşı duyarlı
olmak ve toplum olarak özverili davranabilmekten geçmektedir.
Stockholm Konferansından bu yana dünyada çevre duyarlılığının gelişmesine sahne olun­
du. Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından hazırlanan "Ortak
Geleceğimiz" raporunun, çevre ve kalkınma ilişkilerini sorgulayarak, kararlılıkla savunduğu
südürülebilir kalkınma görüşü, ise, gelecekte çevre ve ekonomi ilişkilerine yol göstermesi açı­
sından çok önemli bir ilerlemedir, Ülkemizin çevre mevzuatına da giren bu anlayış, çağdaş çev­
re politikalarının da temel ilkesidir.
Rio'da yapılan dünya Çevre Zirvesi de, evrensel anlamda, çevre duyarlılığının tohumları­
nın ekilmesi anlamında çok yararlı olmuştur; fakat, dünya ölçeğindeki eşitsiz gelişme ve hızlı
nüfus artışı önlenemediği sürece, çevre konusunda atılan adımların söylevlerden öteye gideme­
mesi ve somut adımlar anlamaması, tarihsel bir yazgı olmaya devam edecektir.
Ülkemize gelince : Zengin doğal kaynakları, tarihsel ve kültürel değerleri, bitki ve hayvan
türlerinin çeşitliliği açısından şansı ve uygun iklim koşulları nedeniyle, eşsiz bir doğa parçası
üzerinde yaşıyoruz; ancak, bu zenginliklerimizi yıllardır kötü kullanmış, çevremize gereken önemi
— 724 —