M. Meclisi 17 . 2 . 1980 B : 45 0:2 Anayasamızın 127 nci maddesi gelir, gider deneti­ minin yanında kamu mallarının denetimini de Sayış­ taya vermiştir. Taşınmaz mallar yetersiz de olsa, Sayıştayca denetlenmekte, buna karşılık devletin petrol, kıyılar, madenler ve arsalar gibi taşınmaz mallarının denetimi Maliye Bakanlığınca 11 yıldır engellenmektedir^ lerin gecikilmeden alınması önerisine, Sayın Ünat Demir'in Adalet Partisi Grubu adına yaptığı bu önerisi­ ne ben de can-ü gönülden katılıyorum ve kendisine teşekkür ediyorum. Sayın üyeler, Hazine işlemleri yeterince denetlen­ memektedir. Sayıştayın en önemli görevlerinden biri de devlete ait ikraz, istikraz ve taahhütlerle çeşitli kay­ naklardan elde edilen, nakdi ve ayni kıymetleri kay­ dedip denetlemektir. Ancak, Maliye Bakanlığının di­ ğer konularda olduğu gibi ilgisizliği ve Sayıştayın gö­ revini zorlaştırması sonucu olarak, bugünkü uygula­ mada bu görevin özü boşaltılmış, göstermelik bir ka­ yıt tutma anlayışına dönüştürülmüştür. Yabancı ülkelerle yapılan birÇok kredi ve yardım anlaşmasının, ülkemizin ekonomik bağımsızlığına göl­ ge düşüren hükümler taşıdığı yadsınamaz bir gerçek iken, Sayıştayın bu konularda da, bugünedek Tür­ kiye Büyük Millet Meclisine uyarıcı raporlar sunma­ mış olması da düşündürücüdür, üzücüdür. , Sayın milletvekilleri, Sayıştayın denetiminin et­ kinliğini azaltan uygulamaların başında, denetimden kaçırılan fonlar ve hesap vermeyen saymanlıklar so­ runu gelmektedir. Birçok kurum ve kuruluş çeşitli yol­ larla Sayıştay denetimi dışına kaçırılmaktadır. Oysa, denetimin etkin ve verimli olabilmesi, düzenlemelere ışık tutacak sağlıklı verilerin çıkarılabilmesi, kamu ekonomisinin gelir ve gider yönünden bir bütün ola­ rak denetimiyle mümkündür, örneğin, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Sayıştayın denetimi dışında kalmıştır. Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve kuru­ lacak diğer üniversiteler Sayıştay denetimi dışında kaldığı müddetçe, Sayıştayımızın üniversiteler üze­ rindeki mali denetimin bulguları yetersiz kalmaya daima mahkûm olacaktır. Sayıştay Başkanlığının 12.7.1969 gün ve 592 311 4/434 sayılı yazısıyla, Hazine adına kayıtlı, Devlete ait her türlü taşınmaz malların kayıt düzeninin kurul­ ması ve Sayıştaya gönderilmesini Maliye Bakanlığın­ dan istediği halde, bugüne dek bir yanıt alamamıştır. Taşınmaz mal denetiminin engellenmesi Anayasaya aykırıdır. Hukuk devletini zedeleyen bu keyfiliğe son verilmelidir, sorun ciddi ve önemlidir. Günümüzde kı­ yı yağmacüığı alabildiğine artmıştır. Yeraltı kaynak­ larının israfı önlenememektedir. Devlet kendi topra­ ğında kiracı durumundadır. Hazineye ait arsa, arazi ve binaların sayısı bilinmemektedir. Kamu malların­ dan kimlerin haksız çıkar ve yarar sağladığı meçhul­ dür. Açmazların bu noktaya gelmesi acıdır ama ger­ çektir. Kamu taşınmaz mallarının envanterinin çıka­ rılması ye denetiminin sağlanması için gerekli önlem- Fonlar konusu, son yıllarda büyük bir önem ka­ zanmaya başlamıştır. Anayasaya ve Muhasebei Umu­ miye Kanununa aykırı olarak oluşturulan, siyasal ik­ tidara keyfi harcama olanağı sağlayan ve toplam harcamaları bütçenin 1/5'ine ulaşan, sayıları 300'ü bu­ lan ve aralarında Marmara Oteli'nin zararlarını da­ hi kapatma fonunun dahi bulunduğu fonların büyük çoğunluğu, Sayıştay denetiminin dışında kalmakta­ dır. Sayıştay denetimi dışında kalmak, hukuk dışın­ da kalma ile özdeştir. Türkiye Büyük Millet Mecli­ sine önemli bir görev düşmektedir. Gerek fonlar yoluyla, gerekse çeşitli mevzuata konan hükümlerle Sayıştay denetiminden kaçışın önü alınmalıdır. Bu konunun ekonomik boyutları mutlaka araştırma konusu yapümalıdır. Örneğin, 1967 - 1968 yılları ara­ sında toplam 4 milyar lira harcama yapan îmar ve irebilmekte, vengi uyuşmazlıkları 5 - 1 2 yıl arasında ancak çözümlenebilmektedir. Türk vergi sistemi iflas etmiştir ve düzeltilememektedir. Gelir dağılımı ile ver­ gi yükü arasındaki adaletsizlik, her geçen gün artmak­ tadır. Yıllık vergi kaçağı 160 milyar lirayı aşarken, ücretliler gelir vergisinin % 70'ini ödemektedir. Yılda 85 milyar lirayı bulan teşvik tedbirleri bütçeyi ke­ mirmektedir. Memur ve işçinin dışında kimseden ver­ gi alınamamaktadır. Bu gerçekler karşısında alınması gereken önlemler vardır ve bu alanda Sayıştaya önemli görevler düş­ mektedir. Bu konuları ve devlet gelirlerine ilişkin ya­ saların Hazineyi zarara uğratıcı hükümlerini bulup ortaya çıkarmak, düzenleyeceği raporları Türkiye Bü­ yük Millet Meclisine sunmak Sayıştayın anayasal gö­ revidir* Etkin bir, vergi denetimi ve yargısının gerçekleş­ mesi için alınması gereken ivedi önlemleri şöyle özet­ leyebiliriz : Kamu giderlerinde olduğu gibi, kamu gelirlerinin denetiminde de Sayıştay daha geniş kapsamlı ve et­ kin bir denetim yapmalıdır. Vergi yargısı yeniden dü­ zenlenmeli, Maliye Bakanlığı, Sayıştay ve Danıştay aracındaki görev, yetki çatışmaları giderilmelidir. Türk vergi sistemi, kamu yararı gözetilerek, günün koşul­ larına uygun olarak düzeltilmelidir. I 156 —