EP-309 YÜKSEK DOZ KORTİKOSTEROİD TEDAVİ KULLANAN MULTİPLE SKLEROZLU HASTADA PRİMER CANDİDA PNÖMONİSİ Adem Koyuncu1, Deniz Köksal1, Neslihan Mutluay1, Hülya Bayiz1, Yetkin Ağaçkıran2, Saadet Çakmak3, Melike Atasever4, Mehmet Bahadır Berktaş1, Mine Berkoğlu1 1 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi,Göğüs hastalıkları,Ankara 2 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi,Patoloji, Ankara 3 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi,Enfeksiyon Hastalıkları,Ankara 4 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi,Mikrobiyoloji, Ankara Candida türleri balgamda sıklıkla izole edilebilirken pulmoner invazyon bağışıklığı baskılanmış hastalarda dahi oldukça nadirdir. Pulmoner invazyon hematojen yayılımla dissemine infeksiyonun bir parçası olarak veya nadiren orofarengeal sekresyonların aspirasyonu sonucu primer pnömoni tablosuyla karşımıza çıkabilmektedir. Candida türlerine bağlı primer pnömoninin çok nadir olması nedeniyle olgu sunulmuştur. Kırksekiz yaşında erkek hasta bir haftadır olan ateş, üşüme, titreme, kanlı balgam, halsizlik yakınmasıyla başvurdu. Onaltı yıldır multiple skleroz tanısı ile izlenen hastaya bundan iki hafta öncesinde on gün süreyle 1g/gün pulse steroid tedavisi uygulanmıştı. Ateş yüksekliği (38,4) dışında vital bulguları normaldi. Oskültasyonda her iki hemitoraks orta zonda raller işitiliyordu. Akciğer grafisinde her iki akciğerde perihiler bölgede sağda daha yoğun infiltrasyon alanı izlendi. Toraks BTʼde infiltrasyonların hava bronkogramları içeren konsolidasyon alanları şeklinde olduğu görüldü. Rutin laboratuar incelemelerinde lökositoz (14900/ml) ve sedimentasyon yüksekliği (120mm/sa)mevcuttu. Öncelikli olarak bakteriyel pnömoni düşünülen hastaya imipenem/silastatin ve klaritromisin tedavisi başlandı. Tedavinin 5. gününde ateşi gerilemeyen ve radyolojik olarak erime odakları gelişen hastanın tedavisine vankomisin eklendi. Kan kültürlerinde üreme olmadı. Bir balgam kültüründe albicans dışı candida türleri üredi. Balgam ARB teksifi üç kez negatif bulundu. Tedavinin 10. gününde ateşi devam eden hastaya BT eşiğinde transtorasik akciğer biyopsisi yapıldı ve vorikonazol tedavisi başlandı. Antifungal tedavinin 5. gününden itibaren hastanın ateşi düştü ve belirgin klinik iyileşme izlendi. Alınan biyopsinin patolojik incelemesinde PAS ve metamin gümüş boyanan mantar sporları izlendi. Hastanın klinik iyileşmesi göz önüne alınarak tedaviye sadece vorikonazol ile devam edildi. Tedavi iki aya tamamlandı. Tedavi sonunda akciğer grafisinin tamamen düzeldiği görüldü. 346