T.B.M.M. B:31 9.12.1999 0:3 diren, zaman zaman bu kürsülerde dile getirdiğimiz ürün taban fiyatlarının sağlıklı ve piyasa ko­ şullarına göre oluşmasını sağlayabilecek bu borsa türü literatürde "vadeli piyasalar" olarak da bili­ nir. Eğer borsaya bu yönüyle yaklaşılmaz ve bu kanunun 29 uncu maddesinde odalar birliğine ek­ lenen ürün borsaları maddesiyle birlikte mütalaa edilmez ise, salt finansal amaçlı bir borsa olarak kalır ki, bu borsalardan beklenen tarım sektörüne getireceği katkı ve tarım sektörüne önemli bir öl­ çüde finansal açıdan sağlayacağı olanaklar, yine, malî sektörde kalır. Bu nedenle, bu maddenin uygulanmasında, özellikle burada kanun koyucu olarak beklentimi­ zin, tarım sektörüne ve benzeri sektörlere kontrat yoluyla fon aktarılmasının sağlanması, malî sek­ törlerde bunun bir araç olarak kullanılmasından öte, kontratın bünyesine de zarar vermeyecek şe­ kilde oluşmasını sağlamaktır. Eğer bu borsalar, özellikle sermaye piyasasındaki diğer borsalarla da ahenkleştirilebilirse, ciddî bir fon akımının sağlanabileceğini ve bu sağlanacak olan fon akımıyla tarım sektöründe, artık, taban fiyatlarının ya da tüccarın istemleri değil, bu kontratın içeriğine gö­ re belirlenmiş çeşitli fiyat uygulamalarıyla karşı karşıya kalacağız. Bu maddenin hemen yürürlüğe girmesi mümkündür; çünkü, daha önce mevzuat müsait olma­ dığı için, İzmir'de kurulmuş olan ve hâlâ faaliyette bulunan vadeli borsalarla ilgili olan şirketin yü­ rürlüğe girmesi söz konusudur. Dikkat edilirse "şirket" diyorum; çünkü, düzenlemede, şirket türü­ nün alınmasının bir diğer nedeni, bu şirketin de halka açılarak, ileride, bir finansal kaynak yaratma amacı güdülmesidir. Eğer, bu şirketler ileride halka açılmaz, yalnız, belli kesimlerin elinde kalır­ sa, yine, bu borsalardan beklenen verimin alınmayacağını, bu verimin gereği gibi yerine getirilme­ yeceğini belirtmek isterim. Yalnız, burada bir düzenleme var ki, belki tartışma götürür, ileride tar­ tışılacak bir düzenlemedir; bu tür şirketlerin kâr dağıtımlarının yüzde 20'yi aşmayacağı yer almak­ tadır. Eğer, bu borsalar ileride iyi çalışır ve verim elde edilirse, belki gelecek bir zamanda, yine, bu maddeyle ilgili değişiklik yapılması gündeme gelir; ama, o zaman da, bu şirketlerin yükleyeceği risklerin miktarı kadar, karşılık ayırma mecburiyeti getirilir. I Buradaki düzenlemede -özellikle tartışmalarda biz milletvekillerine yöneltilecek eleştirilere yanıt verebilmek için- bu borsaların taşıması söz konusu olan risk miktarının bilinmemesinden do­ layı kâr dağıtım miktarının düşük tutulduğunu, ileride, bu borsaların yükleyeceği risk bilindiği tak­ dirde, ayrılacak karşılık miktarı belirleneceğinden, bu kez, sermaye dağıtımıyla ilgili, kâr dağıtı­ mıyla ilgili düzenlemelerin yapılabileceğini, burada, özellikle huzurlarınıza getirmek istiyorum. BAŞKAN - Sayın Türker, süreniz bitmek üzere; lütfen toparlayın, bitirin. MASUM TÜRKER (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri, bu kurulacak borsaların, belirtiğim gibi, ürün borsalarıyla birlikte mü­ talaa edilmesi halinde, tarım sektörüne önemli bir kaynak olacağını belirtir, saygılarımı sunarım. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Türker. İkinci söz, Sakarya Milletvekili Sayın Cevat Ayhan'ın. Sayın Ayhan?.. CEVAT AYHAN (Sakarya) - Sayın Açba'ya devrediyorum. BAŞKAN - Zaten üçüncü sırada o var efendim. Yani, siz konuşmuyorsunuz; bu devir işi bi­ raz şey!.. Afyon Milletvekili Sayın Sait Açba; buyurun efendim. (FP sıralarından alkışlar) CEVAT AYHAN (Sakarya) - Sayın Başkan, bu devir işinde bir sakatlık yok herhalde; söz is­ temişti, ben de, sıramı veriyorum. - 6 4 -