T.B.M.M. B : 98 16 ncı İslam Dışişleri Bakanları Konferan sında kabul

advertisement
T.B.M.M.
B : 98
16 ncı İslam Dışişleri Bakanları Konferan­
sında kabul edilen "Bulgaristan'daki
Müslüman Türk Azınlığının Çilesi'' baş­
lıklı karar uyarınca kurulan temas grubu,
1987 Haziranında Bulgaristan'ı ziyaret et­
miş, oradaki Türk azınlığına uygulanan
baskıları bütün boyutlarıyla ortaya koyan
raporunu geçen sene mart ayında Am­
man'da toplanan 17 nci islam Dışişleri Ba­
kanları Konferansına sunmuştur. Konfe­
rans, "Bulgaristan'daki Müslüman Türk
Azınlığının Çilesi" başlıklı kararında bu
raporu aynen kabul etmiş ve üye ülkelere
tavsiyelerde bulunmuştur.
Bu sene Riyad'da yapılan 18 inci İs­
lam Dışişleri Bakanları Konferansı önce­
sinde, aynı temas grubu Bulgaristan'ı tek­
rar ziyaret etmek için başvuruda bulun­
muş, fakat bu defa, Bulgar makamları te­
mas grubunun Bulgaristan'ı ziyaretine
müsaade etmemişlerdir. Bunun üzerine
temas grubu üyeleri Türkiye'ye gelerek,
buraya göç etmiş olan soydaşlarımızla gö­
rüşmüşler ve Riyad'da yapılan toplantıya,
aradan geçen bir sene içerisinde durum­
da hiçbir olumlu değişiklik, hiçbir ilerle­
me sağlanamadığına Uişkin yeni bir rapor
sunmuşlardır. Bu rapor da Riyad Konfe­
ransında kabul edilmiş ve İslam ülkeleri,
Bulgaristan'ı, Müslümanların acılarına
son vermeye sevk edecek uygun önlemle­
ri -ekonomik müeyyideler dahil- almaya
çağırmıştır..
İnsan haklarına saygılı ülkeler de, ge­
rek Avrupa forumları ve Birleşmiş Millet­
ler organlarında, gerekse Bulgaristan'la
ikili temaslarında, Müslüman Türk azın­
lığının haklı davasına derece derece des­
tek olmuşlardır.
Türkiye'nin bu ısrarlı politikası, ulus­
lararası tepkiler, Batı ile İslam ülkelerinin
desteği ve bazı sosyalist ülkelerde dahi, in­
san hakları ve göç konularını da kapsayan
değişiklik rüzgârları, nihayet, Bulgaris­
tan'ı yeni bir durum muhakemesi yapma— 282
7 . 6 . 1989
O : 1
ya zorlamış ve Bulgarlar, geçtiğimiz sene
23 Şubat günü, Türkiye ile, Belgrad'ta bir
protokol imzalamaya razı olmuşlardır. O
güne kadar Türkiye ile görüşmeye razı ol­
mayan Bulgaristan, bu protokol çerçeve­
sinde, Türkiye ile bir diyalog başlatmayı
kabul etmiştir.
Sayın milletvekilleri, daha önce de bu
kürsüde ifade ettiğim gibi, Bulgaristan'la
başlattığımız o diyalogun bizim için esas
amacı, Türk azınlığı sorununa bir çözüm
getirmek, diğer bir ifadeyle, azınlığın hak­
larının ve statüsünün iadesini temin etmek
idi. Ayrıca, arzu edenlere Bulgaristan'ı
terk imkânı sağlamak idi. Elbette ki, bu
diyalog kapsamına Türkiye ile Bulgaris­
tan arasındaki diğer konular da dahil edil­
miştir; ama bütün bu konular, iki komşu
ülke arasında esasen yıllardır mevcut olan
ve bizatihi komşuluktan kaynaklanan so­
runlar idi. Bu protokol çerçevesinde, Bul­
garistan'la aramızda başlatılan bu diyalog
çerçevesinde ortak çalışma grupları teşkil
edilmiş ve bu ortak çalışma grupları, bi­
rincisi geçen yılın mayıs ayında, ikincisi
de temmuz ayında olmak üzere, Ankara'­
da ve Sofya'da iki toplantı yapmışlardır.
Türkiye, bu toplantılarda,*Türk azınlığı
meselesini diyalog ve müzakere süreci
içinde çözmek istediğini, Bulgaristan'ın
makul ve gerçekçi bir çizgiye gelmesini
beklediğini, bunun işaretini aldığında
Türk - Bulgar ilişkilerinin normalleştiril­
mesi ve mümkün olan her alanda yeniden
geliştirilmesi için elinden gelen gayreti sarf
etmeye hazır olduğunu Bulgar tarafına
açık biçimde bildirmiştir. Ancak, maale­
sef, aynı toplantılarda, Bulgar heyeti, Türk
azınlığının varlığını, dolayısıyla sorunu in­
kâr eden tutumunu sürdürmüş; "insanî
meselelerden" sadece, münferit aile birleştiril­
mesi olayını anladığını tekraren ifade etmiş ve
görüşlerine dair bazı belgeler sunmuştur. Bul­
gar heyetinin bu katı ve uzlaşmaz tutumu ne­
deniyle, toplantılarda hiçbir ilerleme sağla-
Download