كَ اَوْ وَاِذْ يَمْكُرُ بِكَ ال َذ۪ينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُو يَقْتُلُ

advertisement
Ağustos 1988
İSLAM'DA SAYGI VE HOŞGÖRÜ
Kemalettin Erdil
‫َو ِا ْذ يَمْ كُ ُر بِ َك الَ ۪ذينَ َك َف ُروا لِيُ ْث ِبت ُو َك اَ ْو‬
َ ُ ‫يَ ْقتُل‬
ُ ّ ‫ُوك َويَمْ كُ ُرو َن َويَمْ كُ ُر‬
َۜ َ ‫وك اَ ْو يُخ ِْرج‬
َۜ ‫ال‬
َ‫َال َخ ْي ُر الْمَ ا ِك ۪رين‬
ُّ ‫و‬
(Enfal: 30)
Muhterem Müslümanlar!
İslam alimleri kainatın temeli sevgi üzerine
kurulmuştur, her meydana gelen şeyin bir
sebebi de sevgidir derler. Gerçekten de insan
topluluklarını kuran, aileleri itaat ve hürmet
sınırında tutan, evleri neşelendirip süsleyen hep
sevgidir. Sevgi ruhu tertemiz yapan; kaynağı
fazilet, ihsan ve mürüvvet olan sevinçtir. Eğer
bu duygu olmasaydı anne ve babalar
çocuklarını sevemez, çocuklar da onlara karşı
saygı göstermez, rıza ve hoşnutluklarını
kazanmaya gayret sarf etmezlerdi.
Evet insan sevmek ve sevilmek için
doğmuştur. Çünkü sevmek sevilmeye sebebtir.
Bu itibarla insan önce en yüce sevgiyi kendini
yaratan Cenabı Hakka karşı göstermelidir.
Allah’ı her şeyden çok sevmelidir ki onun
sevgisine rahmet ve mağfiretine nail olsun.
Sevgi,
Cenabı Mevla’nın insan kalbine
lütfettiği ilahi bir ihsandır. Bu ihsanı iyi ve
güzel yönde değerlendirmek insanın kemalatını
artırır. Hz. Mevlana'nın deyişiyle: "Sevgiden
bulanık sular arınır ve duru bir hale gelir.
Sevgiden
dertler
şifa
bulur.
Sevgiden
padişahlar kul olur".
Aziz Müminler!
İnsan istedikten sonra her şeyde sevilecek
güzel bir taraf bulabilir. Elverir ki o güzelliği
görebilecek bir gözle bakılsın. Elverir ki:
"Yaratılan,
yaratandan
ötürü"
hoş
görülebilirsin.
İslamda hoş görmek, hoş görülebilmek çok
önemlidir...
İnsan kalbinden kin, nefret, kıskançlık ve
menfaatperestlik gibi kötü duyguları atar da
onun yerine şefkat, muhabbet ve hoş görüyü
hakim kılarsa sevmeyi ve her şeye güzel gözle
bakmayı başarabilir.
Ama ne hazindir ki pek çoğumuzun kini,
kibiri, öfkesi ve nefreti bizi birbirimizi
sevmekten ve sevilmekten uzaklaştırıyor. Oysa
Allah Resulü Sevgili Peygamberimiz (S.A.S.)
bizleri uyarıyor ve şöyle buyuruyor: "Siz
mümin
olmadıkça
Cennete
giremezsiniz.
Birbirinizi sevmedikçe de mümin olamazsınız"
(1). Bu hadisi Şerif açıkça ifade etmektedir ki
olgun bir mümin olabilmek için öncelikle
birbirimize karşı samimi bir sevgi beslemeliyiz.
Çünkü ilahi prensiplerin tenbihi istikametinde
yönlendirilmeyen sevgi hem dünya, hem ahiret
saadetini kazanmaya yeterli olamaz.
Muhterem Cemaat,
Gerek ferdi gerekse içtimai huzur için
temel şart, insanın hem kendisi hem de
çevresiyle huzurlu ve uyumlu bir yaşayış
içerisinde olmasını gerekli kılar.
Kişi hep kendisini beğenir, hep kendi
görüşünü haklı görürse huzurlu olamaz. Bu
münasebetle
insan
önce
kendini
ve
yeteneklerini iyi tanımalıdır. Ayıbını, noksanını
bilmeli gerçeğe, doğruluğa ve Hakka teslim
olabilmelidir. Bunu idrak insan için fazilettir.
Faziletli insan iyi niyetli ve hoşgörülü olur.
Evet, iyi niyet ve hoşgörü, birçok kötülüğün
ortadan kalkmasına buna karşılık samimi
ilişkilerin başlamasına ve güzel dostlukların
kurulmasına sebep olur. Nitekim Yüce Allah bu
gerçeği anlamamız için Kuranı Kerim'de şöyle
buyuruyor:
"İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan
kişi sen, kötülüğü en güzel şekilde sav. O
zaman seninle arasında düşmanlık bulunan
kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün.
Bu ancak sabredenlere vergidir. Bu ancak o
büyük hazzı tadanlara vergidir". (2)
Aziz Müslümanlar!
İslam Dini Sevgili Peygamberimiz (S.A.S.)
Efendimizin örnek şahsiyeti, engin hoşgörüsü
sayesinde en katı kalplere nüfuz edebilmiştir.
Unutmayalım ki insani münasebetlerde
sevgi ve hoşgörü, her türlü iyilik kapılarını
açan, buna mukabil kötülük ve nefret kapılarını
kapayan sihirli bir anahtardır.
Hoşgörülü insan: "Merhamet, her vakit
intikamdan daha asildir" sözündeki manayı
müdriktir. Hoşgörülü Müslüman mütevazidir.
Fakat onurunu ve şahsiyetini korumasını bilir.
Hoşgörülü Müslüman irfan ve iz'an sahibidir.
Hutbemizi, İslam’ın sevgi ve hoşgörüsünü
en anlamlı bir şekilde yansıtan büyük hak aşığı
Yunus Emre’nin şu dörtlüğü ile tamamlayalım.
"Ben gelmedim kavga için
Benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim".
***
(*) Fussılet. 34-35
(1) R. Salihin. Cilt. 2 Hadis No:
(2) Fussılet. 34-35
Download