اِن َّ الْمُسْ لِم۪ينَّ وَّالْمُسْ لِمَّاتِ وَّالْمُؤْمِن۪ينَّ وَّا

advertisement
Ağustos 1988
İSLAM'DA KADIN HAKLARI
Talat Karaçizmeli
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı
َّ‫ات وَّالْ ُم ْؤ ِم ۪نين‬
ِ َّ‫ِا َّن الْمُسْ ِل ۪مينَّ وَّالْمُسْ ِلم‬
‫َّات‬
ِ ‫َّات وَّالْ َّقا ِن ۪تينَّ وَّالْ َّقا ِنت‬
ِ ‫وَّالْ ُم ْؤ ِمن‬
َّ ‫ات و‬
َّ ‫َّالصا ِد ۪قينَّ و‬
َّ ‫و‬
َّ‫َّالصابِ ۪رين‬
ِ ‫َّالصا ِد َّق‬
َّ ‫و‬
‫َّات‬
ِ ‫َّاشع‬
ِ ‫َّالصا ِب َّر‬
ِ ‫َّاش ۪عينَّ وَّالْخ‬
ِ ‫ات وَّالْخ‬
َّٓ َّ ‫ات و‬
َّ‫َّالصا ِئ ۪مين‬
َ ‫َّص ِد ۪قينَّ وَّالْ ُمت‬
َ ‫وَّالْ ُمت‬
ِ ‫َّص ِد َّق‬
َّٓ َّ ‫و‬
‫ات‬
ِ َّ‫َّالصا ِئم‬
(Ahzab: 35)
Muhterem Müminler!
İslamiyet, dini açıdan ve ilahi emirlere
muhatab olma bakımından, kadın erkek
arasında, herhangi bir ayırım yapmamıştır.
Kadın, erkek, bütün müslümanlar, Allah (c.c.)
katında eşit tutulmuş ve hepsi aynı görevlerle
mükellef kılınmıştır. Diğer bir deyişle, gerek
Kuranı Kerim'deki, ilahi emirler, gerekse
sünnet dediğimiz Hz. Peygamber (S.A.V.) in
emirleri, cinsiyet farkı gözetmeden bütün
müslümanları kapsar.
Bu mevzuda, Ahzab Sûresinin 35.
ayetinde
Cenabı Hak
şöyle buyurur:
"Müslüman kadınlarla erkekler, tam bir
inançla Allah Teala'ya bağlanan hanımlar,
beyler, Allah (c.c.) in emrettiği ibadetlere
devam eden itaatli erkekler ve kadınlar,
sözünde ve işinde doğruluktan sadakatten
ayrılmayan, bununla beraber zorluklar ve
meşakkatler karşısında metanetle sabreden
hatunlar, efendiler, Allah (c.c.) sevgisi ve
korkusuyla kalpleri dopdolu mütevazi, alçak
gönüllü kadınlar, erkekler, fakir fukarayı
gözetip unutmayarak sadaka veren, Allah
(c.c.) rızası ve sırf ibadet kasdiyle, hiçbir art
düşünceye yer vermeden oruçlarını tutan, ırz,
namus
ve
iffetlerini
koruyucu,
ahlak
numünesi olarak yaşayan, her halükarda gerek
kalpleriyle, gerekse dilleriyle yüce yaratıcıyı
anıp, O'nun emirlerine uyarak yasaklarından
sakınan kadın ve erkekler, işte Allah (c.c.)
bunların hepsine mağrifet ve büyük ecir
hazırlamıştır".
Bu
ayeti
kerimeyi
dikkatle
incelediğimizde görürüz ki; Allah (c.c.) a ve
Rasulü (S.A.V.) ne itaat eden kadın, erkek,
her Mümine onun karşılığı olan mükafat
verilecektir. Bu konuda da hiç bir ayrım
yoktur. Zira Allah Teala, tekrar, tekrar kadın,
erkek diyerek, güzel ahlak ve devamı gereken
ibadetlerden örnekler vererek, hiçbir hususta
bu
iki
cinsin,
birbirinden
ayrıcalığı
bulunmadığını
belirtmiştir.
Dinimizin
esasında, Allah (c.c.) katındaki bu eşitlik,
hiçbir taraf lehine bozulamaz. Dinimiz her
sahada Kadına hak tanımış, onu toplumdaki
şerefli
mevkiine
yükseltmiştir.
Nitekim
mirastaki haklarını da Nisa suresi'nin 7.
ayetinde şöyle tesbit etmiştir. "Ana babanın
ve yakınların bıraktıklarından erkeklere hisse
vardır.
Ana
babanın
yakınlarına
bıraktıklarından kadınlara da hisse vardır.
Bunlar az veya çok, belirli bir hissedir".
Böylece, Kuranı Kerim'de kadın haklarını
gördükten sonra, bir de Peygamberimizin
(S.A.S.) hadislerine bakalım.
Muhterem Cemaat!
Hz. Peygamber (S.A.S.) meşhur Veda
Hutbesinde
buyuruyor
ki:
"İnsanlar!
kadınların haklarını gözetmenizi ve bu
hususta Allah'dan korkmanızı tavsiye ederim.
Siz kadınları Tanrı emaneti olarak aldınız.
Onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına
söz vererek helal ediniz. Sizin kadınlar
üzerinde
haklarınız,
onların
da
sizin
üzerinizde hakları vardır". Diğer bir hadisi
şerifte de şöyle buyurulur: "Sizin en
hayırlınız, kadınlarına karşı en iyi ve en
nezaketli olanınızdır".
Okunan ayeti kerime ve hadisi şerif
meallerinde, İslam dininin kadın erkek
eşitliğine ve kadın haklarına verdiği değer
açıkça görülmektedir. Günümüz insanlığının
hemen hepsi, 21. yüzyılın sonlarında bile,
kadın hakları konusunda arayış içerisinde
iken, İslamiyet bunu on beş asır önce, en
güzel
biçimde
çözüme
kavuşturmuş
bulunmaktadır. Hem de kadına bütün hak ve
değerleri vererek.
Hutbemizi sevgili Peygamber (S.A.V.)’
imizin kadına en yüksek payeyi veren meşhur
bir hadisinin meali ile bitirelim.
"Cennet, anaların ayakları altındadır".
Download