ışık tutacak hadiseleri vardır. Ayrılıp didişince İSLAM`DA BİRLİK VE

advertisement
İSLAM'DA BİRLİK VE DİRLİK
‫َوا ْعت َ ِصمُوا ِب َح ْب ِل ه‬
‫اّٰللِ ج َ۪ميعا ً َو ََل تَفَرَّ قُوا‬
"HEP BİRDEN ALLAH İN İPİNE
SIMSIKI SARILIN; DAĞILMAYIN"
Muhterem Müslümanlar!
İslam dini avlayıcı ağ değil, beraberleştirici,
birleştirici bağdır. İlmin, fennin bu kadar ilerleyip
geliştiği, insanlığın idrak ufkunun göz alasıya
genişlediği, aya gidildiği, uzayın fethedildiği bu
içinde bulunduğumuz çağ; İslam dininin olanca
feyzi ile anlaşılacağı çağdır.
İslam dini insanı dünya ve ahirette saadete
ulaştırmak, insanı faziletli bir hayata erdirmek,
insana hürriyeti, adaleti, eşitliği sağlamak için
gelmiştir. İslam dini, sevgiyi saygıyı birlik ve
beraberlik içinde kardeşçe yaşamayı emreden,
düşmanlığı, çekişmeyi, bölünüp parçalanmayı
yasaklayan yüce mevlamızın tek ve en son
yaşama nizamıdır.
Rehberimiz Kuranı Kerimde Cenabı Hakkın
(C.C.) "Hep birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın,
dağıtmayın" emri var. Dağılmamak için Allah'ın
hep birden sımsıkı sarılacağımız kopmaz ipi İslam
dinidir ki Rabbani gerçeklerden ruhani
inceliklerden, tevhidi fazilet ve hasletlerden
ibarettir. Yüzyıllar boyunca müslümanız diyenler
müslümanlığın çalışıp çabalamayı, geceyi
gündüze katmayı, aczi, meskeneti fırlatıp atmayı
insanlığı tatmayı, hür yaşamayı esas tutan
umdelerinden uzaklaşmışlarsa bunda İslam
dininin suçu ne? Müslümanlıkla olgunlaşan,
insanlıkla dolgunlaşır.
Kuranı Kerim'de Yüce Mevlamız şöyle
emreder "Allah'a ve Resulullah'a itaat edin.
Birbirinizle didişmeyin; yoksa gevşersiniz,
kuvvetiniz sarsılıp gider. Sabredin, Allah
sabredenlerle beraberdir".
Cenab'ı hakkın değişmez buyruğu gereğince:
Gevşememek, kuvvetten düşmemek için
didişmemeye mecburuz. Dinimiz yönünden
ümmet olarak da millet olarak da buna mecburuz
Dinimiz Tevhid dinidir. Bu itibarla birlik ve
dirlik dinidir. Millet olarak vatan sathında birliğe,
dirliğe, birlikten doğan bir diriliğe daima
muhtacız. Yakın ve uzak tarihimizin bu konuya
ışık tutacak hadiseleri vardır. Ayrılıp didişince
kaybetmişiz, yek vücud olunca kazanmışızdır.
Biz ki müslümanları o nurdan ve o huzurdan
nasip almış bahtiyar insanlarız. Ancak İslamda
insanlığın huzuru vardır. Hepimiz iman
noktasında, Amentü paralelinde kardeşiz. Hem
öyle kardeşleriz ki yaratıcımız ALLAH (C.C.),
Önderimiz Ahmed'i Mahmud Muhammed
Mustafadır (S.A.V.). Kitabimiz, rehberimiz,
reçetemiz Kuranı Azimüşşan'dır. O halde nedir bu
içimizdeki ayrılık, gayrılık, nedir düşmanlık,
nedir bu kin, nedir bu gurur, bu iddia bu ihtiras?
Allah'ı bir, peygamberi bir, İslam'ı bir, Kuranı bir,
ezanı bir kıblesi bir olan müslümanlar arasındaki
bu uzaklık neden?
Millet olarak yükselmek, gelişip ilerlemek,
dış güçlere muhtaç olmamak, ayakta durmak,
gelişmek, düşüncede inançta, gayede, birlik ve
beraberliği sağlamakla mümkündür. Aksi halde
Hak ve hakikkatten uzaklaşmış, nefsaniyyetin,
enaniyetin, benliğin, esiri olmuş, atalet ve sefalet
girdaplarında boğulmuş, damarlarındaki kanları
zehirlenmiş, kendinden başkasını beğenmez
olmuş, sağcı demiş ayrılmış, solcu demiş
ayrılmış, ilerici demiş ayrılmış, gerici demiş
ayrılmış, batılı doğulu ayırımı yapılmış, sen şusun
sen de busun, denmiş ve bölünüp parçalanmak
istenmiş bir memleketin geleceğine ümitle
bakmak saflık olur. Parçalanmış, bölünmüş,
birbirine sırt çevirmiş sevgi ve dostluğu silmiş,
geçmişi ile ilgisi kalmamış, mukaddesat namına
ne varsa hepsini kaybetmiş, bir millet yıkılmaya
mahkûmdur.
Kardeşlik, birlik beraberlik, sevgi, şefkat,
yardımlaşma, ilim eşitlik, ahlak, fazilet, güven ve
samimiyet
dini
olan
İslam'a
mensup
bulunduğumuzu unutmayalım. Kin, nefret,
ihtiras, buğuz duygularını bir tarafa atıp kardeşçe
yaşayalım. Birlik ve beraberlik içinde vatanımızı
maddeten ve manen kalkındırmaya çalıştığımız
zaman saadet dolu bir çağ bütün haşmetiyle
doğacaktır.
Allah'ın birliği birliğimizin dayancı,
Resulullah'ın dirliği dirliğimizin güvenci olsun.
Kasım 1979
Related documents
Download