23.05.2013 PERŞEMBE İZMİR GÜNDEMİ , -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü “Türkiye’deki Ölümlerin Yaklaşık %40’ının Nedeni Kalp Damar Hastalıkları” İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Orhan Oyar; günümüzde kalp damar hastalıklarının önemli bir sağlık problemi oluşturduğuna ve bu problemde erken teşhisin önemine dikkat çekti. Kalp damarlarının ve kalp kasının ileri radyolojik görüntüleme teknikleri ile hastalara acı ve rahatsızlık vermeden kolaylıkla saptanabileceğini belirten Prof.Dr. Oyar, alanında uzman kardiyologlarla yaptıkları ekip çalışması ile bölgenin en çok başvurulan servisinde başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Kalp ve damar hastalıklarının hala dünyadaki ölüm nedenleri arasında ilk sıradaki yerini koruduğunu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2010 yılının Eylül ayında yayınladığı raporunda, dünya genelinde, kalp damar hastalıkları nedeniyle yılda 18 milyon kişinin hayatını kaybettiğini bildirdiğini kaydeden İKÇÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Oyar, “2015 yılında 20 milyon, 2030 yılında ise 23,6 milyon insanın kalp damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir. Türk Kardiyoloji Derneği’nin araştırmalarında ise Türkiye’de yılda yaklaşık 207 bin kişi kalp damar hastalıkları nedeniyle kaybedilmektedir. Bu rakam, ülkemizde meydana gelen tüm ölümlerin yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır” dedi. “KALP HASTALIKLARININ TEDAVİSİNİN KANSERDEN BİLE PAHALI OLUŞU ERKEN TEŞHİSİ ÖNEMLİ KILIYOR” Erken teşhis ve tedavi; kalp kasında gelişebilecek hasarın önlenmesi ve bu durumun yaşam kalitesine getirebileceği sınırlamaların önüne geçilmesinde tek çözüm yolu olduğunu kaydeden İKÇÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Oyar, ”Kronik kalp hastalıklarının tedavisinin son derece pahalı, hatta çoğu kanser tedavisinden bile pahalı oluşu; hasta sayısının da giderek artması, önümüzdeki yıllarda hastalığın erken teşhis ve tedavisinin gerekliliğini daha da önemli hale getirecektir”diye konuştu. “AZ ZAHMETLİ, DAHA AZ RAHATSIZLIK VEREN RADYOLOJİK YÖNTEMLERİ KULLANIYORUZ” Prof. Dr. Oyar; günümüzde kalbin ve damarlarının incelenmesinde; hastalar açısından çok daha az zahmetli, daha az rahatsızlık veren, teknolojisi ileri bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi radyolojik yöntemlerinin daha sık kullanıldığını belirtti. Kalp damarlarına yönelik, halk arasında “kansız anjio” olarak da adlandırılan Koroner BT Anjiografi incelemesini, kalp kasına yönelik ise MR görüntülemeyi tercih ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Oyar, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği’nde bu uygulamaları başarıyla kullandıklarını sözlerine ekledi. Ölümlerin yüzde 40'ı kalp ve damardan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Orhan Oyar; günümüzde kalp damar hastalıklarının önemli bir sağlık problemi oluşturduğuna ve bu problemde erken teşhisin önemine dikkat çekti. Kalp damarlarının ve kalp kasının ileri radyolojik görüntüleme teknikleri ile hastalara acı ve rahatsızlık vermeden kolaylıkla saptanabileceğini belirten Prof.Dr. Oyar, alanında uzman kardiyologlarla yaptıkları ekip çalışması ile bölgenin en çok başvurulan servisinde başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi. “TÜRKİYE'DEKİ ÖLÜMLERİN YAKLAŞIK %40’ININ NEDENİ KALP DAMAR HASTALIKLARI” Kalp ve damar hastalıklarının hala dünyadaki ölüm nedenleri arasında ilk sıradaki yerini koruduğunu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2010 yılının Eylül ayında yayınladığı raporunda, dünya genelinde, kalp damar hastalıkları nedeniyle yılda 18 milyon kişinin hayatını kaybettiğini bildirdiğini kaydeden İKÇÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Oyar, “2015 yılında 20 milyon, 2030 yılında ise 23,6 milyon insanın kalp damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir. Türk Kardiyoloji Derneği’nin araştırmalarında ise Türkiye’de yılda yaklaşık 207 bin kişi kalp damar hastalıkları nedeniyle kaybedilmektedir. Bu rakam, ülkemizde meydana gelen tüm ölümlerin yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır” dedi. “KALP HASTALIKLARININ TEDAVİSİNİN KANSERDEN BİLE PAHALI OLUŞU ERKEN TEŞHİSİ ÖNEMLİ KILIYOR” Erken teşhis ve tedavi; kalp kasında gelişebilecek hasarın önlenmesi ve bu durumun yaşam kalitesine getirebileceği sınırlamaların önüne geçilmesinde tek çözüm yolu olduğunu kaydeden İKÇÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Oyar, ”Kronik kalp hastalıklarının tedavisinin son derece pahalı, hatta çoğu kanser tedavisinden bile pahalı oluşu; hasta sayısının da giderek artması, önümüzdeki yıllarda hastalığın erken teşhis ve tedavisinin gerekliliğini daha da önemli hale getirecektir”diye konuştu. “AZ ZAHMETLİ, DAHA AZ RAHATSIZLIK VEREN RADYOLOJİK YÖNTEMLERİ KULLANIYORUZ” Prof. Dr. Oyar; günümüzde kalbin ve damarlarının incelenmesinde; hastalar açısından çok daha az zahmetli, daha az rahatsızlık veren, teknolojisi ileri bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi radyolojik yöntemlerinin daha sık kullanıldığını belirtti. Kalp damarlarına yönelik, halk arasında “kansız anjio” olarak da adlandırılan Koroner BT Anjiografi incelemesini, kalp kasına yönelik ise MR görüntülemeyi tercih ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Oyar, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği’nde bu uygulamaları başarıyla kullandıklarını sözlerine ekledi.