TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) Araştırma / Research Article TAF Prev Med Bull 2011; 10(5): 549-556 Tıp Fakültesi Kız Öğrencilerinde Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak ve Hepatit B Seroprevalansı [Measles, Rubella, Mumps and Hepatitis B Seroprevalence among the Female Medical Students] ÖZET AMAÇ: Kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve viral hepatitler dünyada hala önemli bir sağlık sorunudur. Mesleki nedenlerle enfeksiyonun sağlık çalışanlarına bulaşma riski daha yüksektir. Bu çalışmanın amacı Tıp Fakültesi kız öğrencilerinde kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve hepatit B seroprevalansını araştırmak ve aşı gereksinimi olanlara aşı yapmaktır. YÖNTEM: Bu tanımlayıcı çalışma Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi kız öğrencilerinde yapıldı. Çalışmaya alınan 351 vakanın yaşı, sosyodemografik özellikleri hazırlanan formlara kaydedildi. Çalışmaya katılanların serum örneklerinde kızamık, kızamıkçık, kabakulak spesifik IgG, HBs Ag ve anti HBs düzeylerine bakıldı. İstatistiksel analizler SPSS 13,0 bilgisayar programı ile yapıldı. BULGULAR: Öğrencilerin yaş ortalaması 20,5 (min=16, max=29) yaş idi. Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak spesifik Ig G seropozitifliği sırasıyla %91,6, %97,2, %93,5 bulundu. Öğrencilerde HBsAg pozitifliği %0,7 (n=2) olup, %42,4’ünde (n=149) antiHBs negatif idi. Kız öğrencilerde kızamık, kızamıkçık ve kabakulak spesifik Ig G seropozitifliği yüksekti. Altmış iki kız öğrencinin (%17,7) kızamık kızamıkçık kabakulak (KKK) aşısına ihtiyacı vardı. AntiHBs negatif olan 149 öğrencinin hepatit B aşısına gereksinimi vardı. SONUÇ: Kızamık, kızamıkçık, kabakulağı eradike etmek için Sağlık Bakanlığı’nın ulusal aşılama programına almış olduğu KKK aşısının hızlı bir şekilde tüm ülkeye uygulanması sağlanmalı ve yeni program 2005 yılından önce doğan çocukları da kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. SUMMARY AIM: Measles, rubella, mumps and viral hepatitis is still a considerable health problem around the world. The risk of contamination of health care workers is higher related to occupational causes. The aim of the study was to research the measles, rubella, mumps and hepatitis B seroprevalence among the female students of Medical Faculty and to apply the vaccines whom need the vaccination. METHOD: This descriptive study was conducted among female students attending Meram Medical Faculty of Selçuk University. Age and sociodemographic characteristics of 351 female students who participated in the study were recorded on the prepared forms. Serum specific IgG levels for measles, rubella, mumps, HBsAg and anti HBs levels were measured in the serum patterns of the participants. Statistical analyses were perfor¬med using SPSS version 13.0. RESULTS: The mean age of the students was 20.5 years (min=16.0, max=29.0). Measles, rubella, and mumps seropositivity were 91.6%, 97.2% and 93.5% respectively. Of the students, 0.7% (n=2) had HBs Ag seropositivity, 42.4% (n=149) had antiHBs seronegativity. The rates of the measles, rubella, and mumps seropositivity were very high among the female students. Sixty two female students (17.7%) required the measles mumps rubella vaccine (MMR). One hundred forty nine female students who have antiHBs seronegativity needed hepatitis B vaccination. CONCLUSION: In order to eradicate measles, mumps, rubella it is necessary that use of MMR vaccine should be expanded nationwide rapidly by the Ministry of Health; the regulation should be revised to include the children born before 2005. GİRİŞ Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak enfeksiyonları aşı ile korunabilen çocukluk çağı hastalıklarının başında gelmektedir (1,2). Kızamıkçık olguların %25-60’ı subklinik enfeksiyonlardır (1-4). Gebeliğin erken dönemlerinde bu enfeksiyona yakalanan kadınlarda spontan abortus, ölü doğum veya yenidoğanda kızamıkçık enfeksiyonu görülme riskinden dolayı oldukça önemlidir. Her yıl tüm dünyada 100000 yenidoğan kızamıkçık olgusu görüldüğü tahmin edilmektedir (5,6). www.korhek.org Ruhuşen Kutlu Selma Çivi Raziye Aslan Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD, Konya. Anahtar Kelimeler: Kızamık-KabakulakKızamıkçık Aşısı; Seroepidemiyolojik Çalışmalar; Hepatit B. Key Words: Measles-MumpsRubella Vaccine; Seroepidemiologic Studies; Hepatitis B. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Ruhuşen Kutlu Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD, Konya, Türkiye. [email protected] Gelişmekte olan ülkelerde kızamık insidansı aşılamanın yaygınlaşması ile kısmen azalmıştır. T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 2008 yılından sonra bildirilmiş yerli kızamık vakası yoktur (7). Kabakulak bulaşıcı, viral bir hastalık olup, ileri yaşlarda geçirildiğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Aktif bağışıklama kabakulaktan %95 üzerinde koruma sağlar ve enfeksiyondan korunmada tek yöntemdir (8,9). Ülkemizde, Sağlık Bakanlığı tarafından 2006 yılında Ulusal Aşı Programına kızamığa ilave olarak kızamıkçık ve kabakulak aşıları 549 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) da (KKK) eklendi. 2010 Ulusal aşı takvimine göre bir yaşında ve ilköğretim 1. sınıfta olmak üzere 2 kez KKK aşısı yapılmaktadır (7). Hepatit B virüsü (HBV) sağlık çalışanlarının risk altında olduğu bir patojendir (10,11). Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre her yıl Avrupa’da 304 000 sağlık çalışanı HBV ile kontamine delici bir cisimle perkütan bir travmaya maruz kalmaktadır (12). En fazla risk altında olan kişiler, hekimler, laboratuvar, diyaliz ve acil ünitesi çalışanları, hemşireler, diş hekimleri ve kan bankası personelidir. Genellikle riskin en yüksek olduğu dönem eğitim dönemidir. Bu nedenle tıp, diş hekimliği, hemşirelik, laboratuvar branşları ve ilişkili dallarda eğitim gören öğrencilerin kan ve diğer vücut sıvıları ile temas etme riski ortaya çıkmadan önce aşı programları tamamlanmalıdır (13). Tıp fakültesi öğrencileri hem eğitim aldıkları hastane ortamında, hem de görevleri gereği yaptıkları işlerde enfeksiyonlara maruz kalmakta olup, enfeksiyonların gerek kendilerine bulaşmasında, gerekse hastane içinde yayılmasında önemli rol oynarlar. Bu çalışmamızda tıp fakültesi kız öğrencilerinde kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve hepatit B seroprevalansının araştırılması ve seronegatif olanların aşılanması amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırma 15 Ekim 2008-30 Mayıs 2009 tarihleri arasında yapıldı. Çalışmaya Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesine devam eden 351 kız öğrenci dâhil edildi. Çalışmanın evrenini belirtilen tarihlerde tıp fakültesinin tüm sınıflarındaki kız öğrenciler oluşturdu. Eldeki imkânlar tüm öğrenciler için yeterli olmadığından bu çalışma sadece kız öğrencilerde yapılmıştır. Araştırmaya katılmak istemeyenler hariç tutulduğu için çalışmaya katılım oranı %81,3 olarak (351/432) tespit edildi. Araştırmaya başlamadan önce Meram Tıp Fakültesi etik kurul onayı alındı. Çalışma protokolü belirlenerek, Tıp Fakültesi Dekanlığının onayından sonra, sınıflara gidilerek kız öğrencilerle görüşüldü ve çalışma ile ilgili bilgi verilerek sözlü onamları alındı. Çalışmaya katılmayı kabul etmeyen ve belirtilen tarihlerde herhangi bir nedenle okulda bulunmayanlar çalışma dışı bırakıldı. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket kullanıldı. Bu ankette yaş, aile özellikleri, kaldıkları yer, maddi destek gibi sosyodemografik özellikler yer aldı. Öğrencilerin antropometrik ölçümleri (vücut ağırlığı, boy uzunluğu) hata oranını azaltmak için aynı araştırıcı 550 tarafından yapıldı. Ölçümler sırasında öğrenciler normal anatomik pozisyona getirildi. Boyları ayakkabısız, ağırlıkları ceket ve üstteki fazla giysiler çıkarıldıktan sonra standart baskül ve boy ölçer yardımı ile ölçüldü. Öğrencilerin boy ve kiloları ölçülerek vücut kitle indeksi (VKİ) = Ağırlık (kg)/Boy²(m) formülü ile hesaplandı. VKİ değeri: 18,50’'nin altında olanlar zayıf, 18,50–24,99 arasında olanlar normal kilolu, 25,0-29,99 arasında olanlar fazla kilolu, 30,0 ve üzerinde olanlar obez olarak değerlendirildi (14). Her öğrenciden venöz kan örneği tek kullanımlık steril enjektör ile ante-kübital bölgeden 3–4 ml alınıp steril, kapaklı plastik tüplere konuldu. Kanlar 3500 devir/dk’da 5 dakika santrifüj edilerek serumları ayrıldıktan sonra, test çalışılmasına kadar olan sürede -20°C’lik derin dondurucuda saklandı. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak virüslerine spesifik IgG tipi antikorlar VIDAS measles, mumps, rubella IgG (BioMerieux, France) kitleri kullanılarak, firmanın önerdiği şekilde otomatize kalitalif analiz ile ELFA ( Enzyme Linked Flourescent Assay) tekniği kullanılarak çalışıldı. Kabakulak için “cut off” değeri 0,50’den yüksek olanlar pozitif, 0,35 altındaki değerler negatif, 0,35-0,50 arası Equivocal= şüpheli kabul edildi. Kızamık için “cut off” değeri 0,70’den yüksek olanlar pozitif, 0,50 altındaki değerler negatif, 0,50 – 0,70 arası Equivocal=şüpheli kabul edildi. Kızamıkçık için “cut off” değeri 0,15’ten yüksek olanlar pozitif, 0,10 altındaki değerler negatif, 0,100,15 arası Equivocal= şüpheli kabul edildi. Equivocal=şüpheli olan öğrencilerin testleri yeniden serum alınarak tekrarlandı. Hepatit B yüzey antijeni (HBs Ag) ve anti HBs için bir kemiluminesans mikropartikül immünoassay (CMIA) olan ARCHITECT HBsAg yöntemi (ABBOTT Laboratories) kullanıldı. Antikor titresi 10 ve altındaki değerler negatif olarak kabul edildi. Verilerin kodlanması ve istatistiksel analizleri bilgisayarda SPSS 13.0 paket programında yapıldı. Verilerin analizinde minimum, maksimum, ortalama, standart sapma, ortanca, yüzde değerleri kullanıldı. BULGULAR Çalışmaya katılanların yaş ortalaması 20,5 yaş (min=16 max=29), VKİ’leri değerlendirildiğinde %13,7 si zayıf, %80,9 u normal kiloda, %4,8 i fazla kilolu, %0,6 sı obez idi. Öğrencilerin 132’sinin ailesi Konya içinde (%37,6), 219’unun ailesi Konya dışında (%62,4) yaşamakta idi. Annelerin %44,7 si ilkokul mezunu ve %76,4 ü ev hanımı idi. Üniversite mezunu www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) anne oranı %17,4 iken, %2,3 ü okuryazar değildi. Babaların %50,1 i üniversite mezunu iken, %2,3 okuryazar değildi, %35,6 sı memur, %1,7 si işsiz idi (Tablo 1). Tablo 1: Üniversite öğrencilerinin aile özellikleri. Ailesinin yaşadığı yer % Çekirdek 322 91,7 Geniş 24 6,8 Dağılmış 5 1,4 Emekli sandığı 182 51,9 Sigorta 96 27,4 Bağkur 53 15,1 Yeşilkart 3 0,9 17 4,8 % Konya dışı 219 62,4 Konya içi 132 37,6 Okur yazar değil 8 2,3 Okur yazar 14 4,0 İlkokul 157 44,7 Orta okul 35 10,0 Lise 76 21,6 Üniversite 61 17,4 Okur yazar değil 3 0,9 Okur yazar 1 0,3 İlkokul 51 14,5 Orta okul 31 8,8 Arkadaşları evde Lise 89 25,4 Tek başına evde Üniversite 176 50,1 Ev hanımı 268 Memur Sosyal güvence Öğrenci karnesi sağlık Önemli bir sağlık sorunu var mı? Evet 15 4,3 Hayır 336 95,7 Ailede sigara içen var mı? Sigara içen yok 184 52,4 Sigara içen var 167 47,6 Ailesi evde 124 35,3 115 32.8 104 29,6 8 2,3 Sadece aile desteği 187 53,3 76,4 Devlet bursları 78 22,2 35 10,0 Sivil toplum kuruluşları bursu 13 3,7 İşçi 3 0,9 4,8 45 12,8 Devlet bursları+ Sivil toplum kuruluşları bursu 17 Emekli Esnaf 65 18,5 56 16,0 Memur 125 35,6 Aile desteği Devlet bursu İşçi 39 11,1 48 13,7 Emekli 116 33,0 6 1,7 Baba eğitimi Baba mesleği Aile tipi n n Anne eğitimi Anne mesleği Tablo 2: Üniversite öğrencilerinin sosyodemografik özellikleri. İşsiz Kaldığı yer Maddi destek ile birlikte Yurtta ile 18.5 altı zayıf Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 18.5-24.99 normal arası 284 80,9 25 -29.99 fazla kilolu arası 17 4,8 2 0,6 30 ve üstü obez www.korhek.org + 551 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) Aile tipi incelendiğinde %9,7’si çekirdek aile, %6,8’i geniş aile, %1,4’ü dağılmış aile idi. Öğrencilerin %51,6’sının sosyal güvencesi emekli sandığı iken, %27,4 ünün sigorta, %15,1 inin bağkur, %0,9’unun yeşil kart idi, %4,8 i ise öğrenci sağlık karnesi kullanmaktaydı. Çalışmaya katılanların %95,7’sinin önemli bir sağlık sorunu yoktu. Öğrencilerin %35,3’ü ailesiyle birlikte yaşarken, %32,8 i yurtta, %29,6 sı arkadaşlarıyla evde, %2,3 ü tek başına evde kalmakta idi ve 187’si (%53,3) sadece aile desteği ile okumaktaydı (Tablo 2). Öğrencilerin %91,6’sında kızamık IgG pozitif, %93,5’inde kabakulak IgG pozitif, %97,2’sinde kızamıkçık IgG pozitif, %0,7’sinde HBsAg pozitif, %42,4’ünde anti HBs negatif idi. Anti HBs antikor titresi 100 ve üzerinde 134 kişi (%38,2), 50-100 arasında 34 kişi (%9,7), 10-49 arasında 34 kişi (%9,7) vardı. Hepatit aşısı yaptırmış olanların ise %56,3’ü aşısını Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Polikliniğinde yaptırmıştı (Tablo 3). Ebeveynlerin eğitim durumu, mesleği, aile tipi, sağlık güvencesi ve VKİ ile HBs Ag pozitifliği arasında istatistiksel olarak bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Çekirdek aileden gelen kız öğrencilerin %62,4’ü, geniş aileden gelenlerin %34,8’i, dağılmış aileden gelenlerin %20,0’si hepatit B aşısı olmuştu. Çekirdek aile tipinde olanlarda hepatit B aşısı olma sıklığı geniş ve dağılmış aile tipine göre istatistiksel olarak önemli ölçüde daha fazla idi (p=0.002). Ebeveynlerin eğitim durumu, mesleği, öğrencinin kaldığı yer, sağlık güvencesi ve VKİ ile hepatit B aşısı olma sıklığı arasında istatistiksel olarak bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Maddi destek ile hepatit B aşılanma sıklığı arasındaki ilişkiyi karşılaştırdığımızda aile desteği ile birlikte devlet bursu alanlarda aşılanma oranı (%70,9) diğerlerine göre istatistiksel olarak daha yüksek bulundu (p=0.040). Tıp fakültesi öğrencilerinde 1. Sınıftan 6. Sınıfa doğru hepatit B aşısı ile aşılanma oranlarına sırasıyla baktığımızda %29,4, %51,1, %50,8, %87,2, %90,9 ve 6. Sınıfta %100,0 olarak tespit edildi. Aşılanma sıklığındaki artış sınıf ilerledikçe istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi (p=0.000). Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak spesifik IgG’ler ile sınıflar arasındaki değişiklikler incelendiğinde aralarında bir ilişki bulunmadı (p>0.05). 552 Tablo 3: Üniversite öğrencilerin bağışıklık durumları n % Kızamık spesifik IgG Pozitif 322 91,6 Negatif 29 8,4 Kabakulak spesifik IgG Pozitif 328 93,5 Negatif 23 6,5 Kızamıkçık spesifik IgG Pozitif 341 97,2 Negatif 10 2,8 Negatif 349 99,3 Pozitif 2 0,7 Antikor titresi 100 ve üzeri 134 38,2 Antikor titresi 50-100 arası 34 9,7 Antikor titresi 10-49 arası 34 9,7 Antikor titresi 10 ve altı, negatifler 149 42,4 Var 209 59,6 Yok 142 40,4 Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği 198 56,3 Sağlık ocağı 107 30,5 Eczane ve diğer 46 13,2 HBs Ag Anti HBs Hepatit B Aşısı Hepatit B aşısını olduğu yer TARTIŞMA Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak başlıca çocukluk çağı enfeksiyonları olup yetişkin yaşta geçirildiğinde çok ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedirler. Bu çalışmanın en önemli kısıtlılığı sadece kız öğrencilerde yapılmış olmasıdır. Çalışmanın ikinci adımında erkek öğrencilerde de aynı çalışmanın yapılması planlandı. Çalışmamızda tıp fakültesi öğrencilerinde kızamık, kızamıkçık, kabakulak seropozitifliğini sırası ile %91,6, %97,2, %93,5 olarak tespit edildi. Dilli ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada kızamık, kızamıkçık, kabakulak seropozitifliği sırası ile % 81,6, % 85,5, %80,0 olarak saptanmıştır (3). Bizim oranlarımız www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) Dilli ve arkadaşlarının 2008 yılında 255 ergende yapmış olduğu çalışmada saptadığı değerlerden daha yüksektir. Kanbur ve arkadaşlarının 2003 yılında 9– 16 yaş grubundaki 440 adölesanda yaptığı çalışmada kabakulak seronegatifliği %10,9, kızamıkçık seronegatifliği %7,3 olarak bulunmuştur (15,16). Aytaç ve arkadaşlarının daha önce kızamıkçık aşısı ile aşılanmamış doğurgan çağdaki evli kadınlarda yaptığı çalışmada kızamıkçık seronegatiflik sıklığı %8,4 bulundu (6). Şener ve arkadaşlarının çalışmasında ise doğurganlık çağındaki kadınlarda kızamıkçık IgG seropozitifliği %89,5 idi (17). Kızamıkçık seroprevalansı ile ilgili her iki çalışma da bizim sonuçlarımız ile benzerdir. Arda ve arkadaşlarının Kredi ve Yurtlar Kurumu Bornova öğrenci yurdunda kalmakta olan 750 üniversite öğrencisinde yapmış olduğu bir çalışmada kızamık seroprevalansı %100 olarak saptanmıştır (18). Arda ve arkadaşları bu sonucu 1985 yılında 0-5 yaş grubu çocukların büyük çoğunluğuna uygulanmış olan aşı kampanyasına ve olguların %91,6’sının o tarihte bu yaş grubunda olmasına bağlamışlardır. Rüzgar ve arkadaşlarının 2003 yılında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde çalışan 40 kişide yaptığı bir çalışmada ise %72,5 kabakulak seropozitifliği, %82,5 kızamık seropozitifliği saptanmıştır (19). Bizim çalışmamızda kabakulak ve kızamık seropozitiflik oranı daha yüksek idi. Oranın yüksekliği Kocaeli çalışmasında denek sayısının az olması ve Konya ilinde kızamık aşılama faaliyetlerinin daha başarılı olması şeklinde açıklanabilir. Theeten ve arkadaşlarının Belçika’da yaptıkları çalışmada kızamık, kabakulak ve kızamıkçık için seronegatiflik sıklığı sırasıyla %3,9, %8,0, %10,4 idi (20). Sanz Moreno ve arkadaşlarının Madrit’te yaptıkları çalışmada kızamık, kızamıkçık ve kabakulak seropozitifliği sırayla >%90, >%95 ve <%90 olarak tespit edildi (21). Mossong ve arkadaşlarının Lüksemburg’da yaptıkları çalışmada kızamık, kabakulak ve kızamıkçık seroprevalansı sırasıyla %96,58, %75,40 ve %95.69 idi (22). Son üç çalışma sonucu da bizim sonuçlarımız ile uyumlu idi. Schmid ve arkadaşlarının Nuremberg Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitim gören 804 öğrencide yaptıkları çalışmada kızamık, kabakulak ve kızamıkçık seroprevalansı sırasıyla %32, %24% ve %25 idi (23). Torda’nın Sidney’de 724 tıp fakültesi öğrencisinde yaptığı çalışmada kabakulak, kızamık ve kızamıkçık seropozifliği %33,0, %26,0, %13,0 olarak tespit edildi (24). Bizim sonuçlarımız (Tablo 3) Schmid ve Torda’nın kabakulak, kızamık ve kızamıkçık seropozitif değerlerinden daha yüksektir. www.korhek.org Viral hepatitler tüm dünyada hala önemli bir toplum sağlığı problemidir. Özdemir ve arkadaşlarının 1999-2001 yılları arasında Türkiye’deki kardiyoloji kliniklerinde yatan 14196 hastada yaptığı bir çalışmada 355 hastada (%2,4) hepatit B antijeni pozitif saptanmıştır (25). Bu oran hepatit B sıklığının toplumda hiç de azımsanmayacak oranda yüksek olduğunu ve önemli bir toplum sağlığı problemi olmaya devam ettiğini göstermektedir. Bizim çalışmamızda ise Tıp Fakültesi öğrencilerinde HBsAg pozitifliği %0,2 olarak saptandı. Öğrencilerin %42,4’ünde Anti HBs seronegatifti. Seropozitif olanların ise sadece %38,1’inde antikor titresi 100 ve üzerinde idi. Öğrencilerin %59,6’sı hepatit B’ye karşı aşılanmıştı. Çalışmamız tıp fakültesi öğrencilerinde hepatit B enfeksiyonu ve korunma yolları hakkında yeterli bilgi birikiminin olmadığını göstermektedir. Tıp fakültesi öğrencilerinde 1. Sınıftan 6. Sınıfa doğru hepatit B aşısı ile aşılanma oranlarına sırasıyla baktığımızda %29,4, %51,1, %50,8, %87,2, %90,9 ve 6. sınıfta %100,0 olarak tespit edildi. Aşılanma sıklığındaki artış sınıf ilerledikçe istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi (p=0.000). Çalışmanın 1. sınıftan 6. sınıfa kadar tüm kız öğrencileri kapsamış olması bu oranı etkilemektedir. Çünkü 1.sınıftan 6. sınıfa doğru öğrencilerin bilgi birikimleri arttığı için aşılanma oranları da artmaktadır. Dursun ve arkadaşlarının Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Diyarbakır, Batman, Mardin ve Şanlıurfa’da yaptıkları çalışmada HBs Ag seroprevalansı kırsal kesimde %8,2, kentsel kesimde %6,2 olarak tespit edilmiştir (26). Hepatit B taşıyıcılığını Karabay ve arkadaşları Bolu’da %2,85, Dündar ve arkadaşları Samsun’da %3,1, Demirci ve arkadaşları Isparta’da %3,5, Yıldırım ve arkadaşları Tokat’ta %5,5 olarak bildirmişlerdir (27-30). Erdem ve arkadaşlarının Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi (DÜTF) Eğitim Hastanesi’nde görev yapan 536 sağlık çalışanında yaptıkları çalışmada Hepatit B taşıyıcılığı %2,4 idi (31). Bizim çalışmamızda HBs Ag seroprevalansı daha düşüktür. Erdem ve arkadaşlarının çalışmasının hemşire ve yardımcı sağlık personelinde yapılmış olması, bizim çalışmamızda ise grubun tıp fakültesi kız öğrencilerinden oluşması aradaki farklılığı açıklayabilir. Tosun ve arkadaşlarının Manisa çalışmasında ilköğretim 4. 5. ve 6. sınıf öğrencilerinde HBsAg pozitifliği sırasıyla %1,7, %1,5, %1,1 olarak saptanmıştır. Ülkemizde 10 yıldan fazla süredir uygulanmakta olan kitlesel HBV aşılaması özellikle çocukluk döneminde bölgemizde HBsAg pozitifliğini belirgin şekilde azaltmıştır (32). 553 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) Shin ve arkadaşlarının Kore’de sağlık çalışanlarında yaptıkları çalışmada HBs Ag ve antiHBs seroprevalansı sırasıyla %2,4 ve %76,9 idi (33). Bizim çalışmamızda HBs Ag ve antiHBs seroprevalansı daha düşüktür. Pido’nun Makerere Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinde yaptığı çalışmada HBsAg %11,0 olarak bulundu (34). Çalışmamızla karşılaştırdığımızda sonuçları bizim oranlarımızdan daha yüksektir. Pavlopoulou Atina Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinde yaptığı çalışmada %98,4’ünün kızamık, %89,6’sının kabakulak, %96,7’sinin kızamıkçık, %84,4’ünün hepatit B’ye karşı bağışık olduklarını saptandı (35). Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak seropozitiflik sonuçları bizimki ile benzerlik gösterirken, hepatit B bağışıklık sonuçları bizimkinden fazla idi. Yunanistan’da Hepatit B aşısının ulusal programlarına daha erken dahil edilmesinin bir sonucu olarak hepatit B seropozitifliği daha yüksek bulunmuş olabilir. KAYNAKLAR SONUÇ ve ÖNERİLER Ülkemizde 2006 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından kızamığa ilave kızamıkçık ve kabakulak aşıları (KKK) Genişletilmiş Bağışıklama Programına (GBP) eklendi. Aşı kampanyalarından dolayı 2006 yılından sonra doğan çocuklarda kızamık, kızamıkçık, kabakulak seropozitifliğinin daha yüksek olması beklenmektedir. Bu hastalıkların seropozitifliğinin enfeksiyon geçirmeden aktif bağışıklama ile sağlanması mümkündür. Son yıllarda aşı ile önlenebilir bulaşıcı hastalıkların mortalite ve morbiditesinde belirgin azalmaların gözlenmesine karşın, bugün için özellikle gelişmekte olan ülkelerde istenen bağışıklama hedeflerine ulaşılamamıştır (36). Tüm sağlık çalışanları hepatit B, kızamık, kabakulak, kızamıkçık ve o toplumda düzenli aşılaması yapılan diğer hastalıklara karşı bağışık olmalıdır. Hastalık geçirme öyküsünün güvenilir olmadığı, mutlaka serolojik testler yapılarak seronegatif kişiler aşılanmalıdır. Bizim çalışmamızda 62 kız öğrencinin (%17,7) KKK aşısına, 149 öğrencinin de (%42,4) hepatit B aşısına gereksinimi olduğu tespit edilerek eksik aşılarını yaptırmaları önerildi. Bu çalışmanın verilerinin GBP öncesi durumu yansıtması bakımından ileriki yıllarda programın başarısını değerlendirmede yol gösterici olacağı düşünülmektedir. 554 1 Yalçın I, Uzel N, Salman N, Somer A, Öneş Ü. Enfeksiyon Hastalıkları. Eds.: Neyzi O, Ertuğrul T. Pediatri Cilt 1. 3. Baskı. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri, 2002, s. 543-568. 2 Krugman S, Katz SL, Gershon AA, Wilfert CM. Measles, mumps, rubella, viral hepatitler. İnfectious Diseases of Children, 10th ed. Philadelphia. Mosby Year Book, 2006, p. 381401. 3 Dilli D, Dallar Y, Önde U, Doğan F, Yağcı S. Ergenlerde kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve suçiçeği seroprevalansı. Çocuk Dergisi. 2008; 8(3): 172-178. 4 Bertan M, Akın L. Bağışıklama. Eds.: Bertan M, Güler Ç. Halk Sağlığı Temel Bilgiler. 2. baskı. Ankara. Güneş Kitabevi, 1997, s. 349-356. 5 Namıduru M. Measles-Mumps-Rubella (MMR) Vaccination in Adults. Turkiye Klinikleri J Inf DisSpecial Topics. 2008; 1(1): 35-37. 6 Aytaç N, Yapıcıoğlu AB, Çetinalp S, Kibar F, Karaömerlioğlu Ö. Kızamıkçık Aşısı ile Aşılanmamış Doğurgan Çağ Evli Kadınlarda Kızamıkçık Duyarlılığı. Kor Hek Bül 2007; 6(1): 9-16. 7 Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Çalışma Yıllığı 2008. Tablo 2.1. Yıllara Göre Bazı Seçilmiş Enfeksiyon Hastalıklarının Mortalite Hızı, 2000-2008. http://www.saglik.gov.tr/ [Erişim Tarihi: 02.07.2010]. 8 Baum SG, Litman N. Mumps virus. Eds.: Mandell GL, Bennettn JE, Dolin R. Principles and Practice of Infectious Diseases. 4th ed. New York. Churchill Livingstone, 1995, p. 14961501. 9 Aytaç N, Yücel AB, Yaman A. Adana’da Aşılanmamış 0-59 Aylık Çocuklarda Kabakulak Seroprevelansı. TAF Prev Med Bull. 2010; 9(1): 29-36. 10 Özgenç F. Vaccines of Hepatitis. Turkiye Klinikleri J Pediatr. 2007; 3(11): 65-69. 11 Akın L. Kan ve Kan Ürünleri İle Bulaşan Hastalıkların Kontrolü. Eds.: Güler Ç, Akın L. Halk Sağlığı Temel Bilgiler. 1. baskı. Ankara. Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2006, s. 940943. 12 Puro V, De Carli G, Cicalini S, et al. European recommendations for the management of healthcare workers occupationally exposed to hepatitis B virus and hepatitis C virus. Euro Surveill. 2005; 10(10): 260-264. www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) 13 Kartal ED. Sağlık Personelinde Aşılama ve Kemoprofilaksi. Turkiye Klinikleri J Inf DisSpecial Topics. 2010; 3(1): 54-61. 24 Torda AJ. Vaccination and screening of medical students: results of a student health initiative. Med J Aust. 2008; 189(9): 484-486. 14 National Institutes of Health. Clinical guidelines on the identification, evaluation, and treatment of overweight and obesity in adults: the evidence report. Obes Res. 1998; 6(2): 51S209S. 25 Ozdemir O, Arda K, Soylu M, Alyan O, Demir AD, Kütük E. Seroprevalence of hepatitis B and C in subjects admitted to a cardiology clinics in Turkey. Eur J Epidemiol. 2003; 18(3): 255-258. 26 15 Kanbur NO, Derman O, Kutluk T, Kinik E. Age Spesific Mumps Seroprevalence of an Unvaccinated Population of Adolescent in Ankara, Turkey. Jpn J Infect Dis. 2003; 56(5-6): 213-215. Dursun M, Ertem M, Yilmaz S, Saka G, Ozekinci T, Simsek Z. Prevalence of hepatitis B infection in the southeastern region of Turkey: comparison of risk factors for HBV infection in rural and urban areas. Jpn J Infect Dis. 2005; 58(1): 15-19. 16 Kanbur NO, Derman O, Kutluk T. Age Spesific Rubella Seroprevalence of an Unvaccinated Population of Adolescent in Ankara, Turkey. Jpn J Infect Dis. 2003; 56(1): 23-25. 27 17 Şener K, Kılıç A, Güney Ç, Açıkel CH, Gül HC, Başustaoğlu A. Genişletilmiş Bağışıklama Programı Öncesi Rubella (Kızamıkçık) Seroprevalansı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2007; 6(5): 371-374. Karabay O, Serin E, Tamer A, et al. Hepatitis B carriage and Brucella seroprevalence in urban and rural areas of Bolu province of Turkey: a prospective epidemiologic study. Turk J Gastroenterol. 2004; 15(1): 11-13. 28 Dündar C, Hamzaçebi H, Topbaş M, Gündüz H, Pekşen Y. Samsun il merkezinde hepatit B enfeksiyonu seroprevalansı. Viral Hepatit Dergisi. 2000; 6(3): 54-58. 18 Arda B, Yamazhan T, Pullukçu H, Ertem E. İzmir Bornova Öğrenci Yurdunda kalan öğrencilerde kızamık seroprevalansı. Türk Mikrobiyol Cem Derg. 2005; 35(3): 195-198. 29 Demirci M, Arıdogan BC, Taşkın P, Arda M. Isparta’da değişik yaş gruplarında hepatit B belirleyicilerinin seroprevalansı. Viral Hepatit Dergisi. 2000; 6(3): 59-62. 19 Rüzgar M, Mutlu B, Willke A. Sağlık çalışanlarında kızamık ve kabakulak seroprevalansı çalışması. Klimik Dergisi. 2006; 19(2): 69-70. 30 20 Theeten H, Hutse V, Hens N, et al. Are we hitting immunity targets? The 2006 age-specific seroprevalence of measles, mumps, rubella, diphtheria and tetanus in Belgium. Epidemiol Infect. 2010; 29: 1-11. Yıldırım B, Barut F, Bulut Y, et al. Seroprevalence of hepatitis B and C viruses in the province of Tokat in the Black Sea region of Turkey: A population-based study. Turk J Gastroenterol. 2009; 20(1): 27-30. 31 Erdem Ö, Üstün C, Geyik MF, Kara İH. Hemşire ve Yardımcı Sağlık Personelinde Hepatit B ve C Seroprevalansı. Türk Aile Hek Derg. 2007; 11(3): 115-119. 32 Tosun S, Deveci S, Kaplan Y, Kasırga E. Manisa İlindeki Çocuklarda Kitlesel hepatit B Aşılaması Sonrası Hbv prevalansının Sosyoekonomik Durumla ilişkisinin Araştırılması. Turkiye Klinikleri J Pediatr. 2010; 19(2): 118-126. 33 Shin BM, Yoo HM, Lee AS, Park SK. Seroprevalence of hepatitis B virus among health care workers in Korea. J Korean Med Sci. 2006; 21(1): 58-62. 34 Pido B, Kagimu M. Prevalence of hepatitis B virus (HBV) infection among Makerere University medical students. Afr Health Sci. 2005; 5(2): 93-98. 35 Pavlopoulou ID, Daikos GL, Tzivaras A, et al. Medical and nursing students with suboptimal protective immunity against vaccine-preventable diseases. Infect Control Hosp Epidemiol. 2009; 30(10): 1006-1011. 21 Sanz Moreno JC, García Comas L, Ramírez Fernández R, Ramos Blázquez B, Ordobás Gavín M. Evolution of measles, rubella and mumps from the third seroepidemiological survey in the autonomous region of Madrid, Spain. Rev Esp Salud Publica. 2009; 83(5): 625-637. 22 Mossong J, Putz L, Schneider F. Seroprevalence of measles, mumps and rubella antibodies in Luxembourg: results from a national cross-sectional study. Epidemiol Infect. 2004; 132(1): 11-18. 23 Schmid K, Wallaschofski H, Drexler H. Student health policy of a German medical school-results of a cross sectional study concerning students' immunity to vaccine-preventable diseases. Int J Hyg Environ Health. 2004; 207(6): 595-600. www.korhek.org 555 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5) 36 556 Zimmerman RK, Middleton DB, Burns IT, Clover RD, Kimmel SR. Routine vaccines across the life span. J Fam Pract. 2005; 54(1): 9-26. www.korhek.org