Araştırma/Research Article

advertisement
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
Araştırma / Research Article
TAF Prev Med Bull 2011; 10(5): 549-556
Tıp Fakültesi Kız Öğrencilerinde Kızamık, Kızamıkçık,
Kabakulak ve Hepatit B Seroprevalansı
[Measles, Rubella, Mumps and Hepatitis B Seroprevalence among the Female
Medical Students]
ÖZET
AMAÇ: Kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve viral hepatitler dünyada hala önemli bir sağlık sorunudur. Mesleki
nedenlerle enfeksiyonun sağlık çalışanlarına bulaşma riski daha yüksektir. Bu çalışmanın amacı Tıp Fakültesi kız
öğrencilerinde kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve hepatit B seroprevalansını araştırmak ve aşı gereksinimi
olanlara aşı yapmaktır.
YÖNTEM: Bu tanımlayıcı çalışma Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi kız öğrencilerinde yapıldı.
Çalışmaya alınan 351 vakanın yaşı, sosyodemografik özellikleri hazırlanan formlara kaydedildi. Çalışmaya
katılanların serum örneklerinde kızamık, kızamıkçık, kabakulak spesifik IgG, HBs Ag ve anti HBs düzeylerine
bakıldı. İstatistiksel analizler SPSS 13,0 bilgisayar programı ile yapıldı.
BULGULAR: Öğrencilerin yaş ortalaması 20,5 (min=16, max=29) yaş idi. Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak
spesifik Ig G seropozitifliği sırasıyla %91,6, %97,2, %93,5 bulundu. Öğrencilerde HBsAg pozitifliği %0,7 (n=2)
olup, %42,4’ünde (n=149) antiHBs negatif idi. Kız öğrencilerde kızamık, kızamıkçık ve kabakulak spesifik Ig G
seropozitifliği yüksekti. Altmış iki kız öğrencinin (%17,7) kızamık kızamıkçık kabakulak (KKK) aşısına ihtiyacı
vardı. AntiHBs negatif olan 149 öğrencinin hepatit B aşısına gereksinimi vardı.
SONUÇ: Kızamık, kızamıkçık, kabakulağı eradike etmek için Sağlık Bakanlığı’nın ulusal aşılama programına
almış olduğu KKK aşısının hızlı bir şekilde tüm ülkeye uygulanması sağlanmalı ve yeni program 2005 yılından
önce doğan çocukları da kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.
SUMMARY
AIM: Measles, rubella, mumps and viral hepatitis is still a considerable health problem around the world. The risk
of contamination of health care workers is higher related to occupational causes. The aim of the study was to
research the measles, rubella, mumps and hepatitis B seroprevalence among the female students of Medical
Faculty and to apply the vaccines whom need the vaccination.
METHOD: This descriptive study was conducted among female students attending Meram Medical Faculty of
Selçuk University. Age and sociodemographic characteristics of 351 female students who participated in the study
were recorded on the prepared forms. Serum specific IgG levels for measles, rubella, mumps, HBsAg and anti
HBs levels were measured in the serum patterns of the participants. Statistical analyses were perfor¬med using
SPSS version 13.0.
RESULTS: The mean age of the students was 20.5 years (min=16.0, max=29.0). Measles, rubella, and mumps
seropositivity were 91.6%, 97.2% and 93.5% respectively. Of the students, 0.7% (n=2) had HBs Ag
seropositivity, 42.4% (n=149) had antiHBs seronegativity. The rates of the measles, rubella, and mumps
seropositivity were very high among the female students. Sixty two female students (17.7%) required the measles
mumps rubella vaccine (MMR). One hundred forty nine female students who have antiHBs seronegativity needed
hepatitis B vaccination.
CONCLUSION: In order to eradicate measles, mumps, rubella it is necessary that use of MMR vaccine should be
expanded nationwide rapidly by the Ministry of Health; the regulation should be revised to include the children
born before 2005.
GİRİŞ
Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak enfeksiyonları
aşı ile korunabilen çocukluk çağı hastalıklarının
başında gelmektedir (1,2). Kızamıkçık olguların
%25-60’ı subklinik enfeksiyonlardır (1-4). Gebeliğin
erken dönemlerinde bu enfeksiyona yakalanan
kadınlarda spontan abortus, ölü doğum veya
yenidoğanda kızamıkçık enfeksiyonu görülme
riskinden dolayı oldukça önemlidir. Her yıl tüm
dünyada 100000 yenidoğan kızamıkçık olgusu
görüldüğü tahmin edilmektedir (5,6).
www.korhek.org
Ruhuşen Kutlu
Selma Çivi
Raziye Aslan
Selçuk Üniversitesi
Meram Tıp Fakültesi
Aile Hekimliği AD,
Konya.
Anahtar Kelimeler:
Kızamık-KabakulakKızamıkçık Aşısı;
Seroepidemiyolojik
Çalışmalar; Hepatit B.
Key Words:
Measles-MumpsRubella Vaccine;
Seroepidemiologic
Studies; Hepatitis B.
Sorumlu yazar/
Corresponding
author:
Ruhuşen Kutlu
Selçuk Üniversitesi
Meram Tıp Fakültesi
Aile Hekimliği AD,
Konya, Türkiye.
[email protected]
Gelişmekte olan ülkelerde kızamık insidansı
aşılamanın yaygınlaşması ile kısmen azalmıştır. T.C.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 2008
yılından sonra bildirilmiş yerli kızamık vakası yoktur
(7).
Kabakulak bulaşıcı, viral bir hastalık olup, ileri
yaşlarda geçirildiğinde ciddi komplikasyonlara yol
açabilir. Aktif bağışıklama kabakulaktan %95
üzerinde koruma sağlar ve enfeksiyondan korunmada
tek yöntemdir (8,9). Ülkemizde, Sağlık Bakanlığı
tarafından 2006 yılında Ulusal Aşı Programına
kızamığa ilave olarak kızamıkçık ve kabakulak aşıları
549
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
da (KKK) eklendi. 2010 Ulusal aşı takvimine göre bir
yaşında ve ilköğretim 1. sınıfta olmak üzere 2 kez
KKK aşısı yapılmaktadır (7).
Hepatit B virüsü (HBV) sağlık çalışanlarının risk
altında olduğu bir patojendir (10,11). Dünya Sağlık
Örgütü tahminlerine göre her yıl Avrupa’da 304 000
sağlık çalışanı HBV ile kontamine delici bir cisimle
perkütan bir travmaya maruz kalmaktadır (12). En
fazla risk altında olan kişiler, hekimler, laboratuvar,
diyaliz ve acil ünitesi çalışanları, hemşireler, diş
hekimleri ve kan bankası personelidir. Genellikle
riskin en yüksek olduğu dönem eğitim dönemidir. Bu
nedenle tıp, diş hekimliği, hemşirelik, laboratuvar
branşları ve ilişkili dallarda eğitim gören öğrencilerin
kan ve diğer vücut sıvıları ile temas etme riski ortaya
çıkmadan önce aşı programları tamamlanmalıdır (13).
Tıp fakültesi öğrencileri hem eğitim aldıkları
hastane ortamında, hem de görevleri gereği yaptıkları
işlerde enfeksiyonlara maruz kalmakta olup,
enfeksiyonların gerek kendilerine bulaşmasında,
gerekse hastane içinde yayılmasında önemli rol
oynarlar. Bu çalışmamızda tıp fakültesi kız
öğrencilerinde kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve
hepatit B seroprevalansının araştırılması ve
seronegatif olanların aşılanması amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırma 15
Ekim 2008-30 Mayıs 2009 tarihleri arasında yapıldı.
Çalışmaya Selçuk Üniversitesi Meram Tıp
Fakültesine devam eden 351 kız öğrenci dâhil edildi.
Çalışmanın evrenini belirtilen tarihlerde tıp
fakültesinin tüm sınıflarındaki kız öğrenciler
oluşturdu. Eldeki imkânlar tüm öğrenciler için yeterli
olmadığından bu çalışma sadece kız öğrencilerde
yapılmıştır. Araştırmaya katılmak istemeyenler hariç
tutulduğu için çalışmaya katılım oranı %81,3 olarak
(351/432) tespit edildi. Araştırmaya başlamadan önce
Meram Tıp Fakültesi etik kurul onayı alındı. Çalışma
protokolü belirlenerek, Tıp Fakültesi Dekanlığının
onayından sonra, sınıflara gidilerek kız öğrencilerle
görüşüldü ve çalışma ile ilgili bilgi verilerek sözlü
onamları alındı. Çalışmaya katılmayı kabul etmeyen
ve belirtilen tarihlerde herhangi bir nedenle okulda
bulunmayanlar çalışma dışı bırakıldı. Araştırmada
veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından
geliştirilen bir anket kullanıldı. Bu ankette yaş, aile
özellikleri, kaldıkları yer, maddi destek gibi
sosyodemografik özellikler yer aldı. Öğrencilerin
antropometrik ölçümleri (vücut ağırlığı, boy
uzunluğu) hata oranını azaltmak için aynı araştırıcı
550
tarafından yapıldı. Ölçümler sırasında öğrenciler
normal anatomik pozisyona getirildi. Boyları
ayakkabısız, ağırlıkları ceket ve üstteki fazla giysiler
çıkarıldıktan sonra standart baskül ve boy ölçer
yardımı ile ölçüldü. Öğrencilerin boy ve kiloları
ölçülerek vücut kitle indeksi (VKİ) = Ağırlık
(kg)/Boy²(m) formülü ile hesaplandı. VKİ değeri:
18,50’'nin altında olanlar zayıf, 18,50–24,99 arasında
olanlar normal kilolu, 25,0-29,99 arasında olanlar
fazla kilolu, 30,0 ve üzerinde olanlar obez olarak
değerlendirildi (14).
Her öğrenciden venöz kan örneği tek kullanımlık
steril enjektör ile ante-kübital bölgeden 3–4 ml alınıp
steril, kapaklı plastik tüplere konuldu. Kanlar 3500
devir/dk’da 5 dakika santrifüj edilerek serumları
ayrıldıktan sonra, test çalışılmasına kadar olan sürede
-20°C’lik derin dondurucuda saklandı. Kızamık,
kızamıkçık, kabakulak virüslerine spesifik IgG tipi
antikorlar VIDAS measles, mumps, rubella IgG
(BioMerieux, France) kitleri kullanılarak, firmanın
önerdiği şekilde otomatize kalitalif analiz ile ELFA (
Enzyme Linked Flourescent Assay) tekniği
kullanılarak çalışıldı. Kabakulak için “cut off” değeri
0,50’den yüksek olanlar pozitif, 0,35 altındaki
değerler negatif, 0,35-0,50 arası Equivocal= şüpheli
kabul edildi. Kızamık için “cut off” değeri 0,70’den
yüksek olanlar pozitif, 0,50 altındaki değerler negatif,
0,50 – 0,70 arası Equivocal=şüpheli kabul edildi.
Kızamıkçık için “cut off” değeri 0,15’ten yüksek
olanlar pozitif, 0,10 altındaki değerler negatif, 0,100,15 arası Equivocal= şüpheli kabul edildi.
Equivocal=şüpheli olan öğrencilerin testleri yeniden
serum alınarak tekrarlandı.
Hepatit B yüzey antijeni (HBs Ag) ve anti HBs
için bir kemiluminesans mikropartikül immünoassay
(CMIA) olan ARCHITECT HBsAg yöntemi
(ABBOTT Laboratories) kullanıldı. Antikor titresi 10
ve altındaki değerler negatif olarak kabul edildi.
Verilerin kodlanması ve istatistiksel analizleri
bilgisayarda SPSS 13.0 paket programında yapıldı.
Verilerin analizinde minimum, maksimum, ortalama,
standart sapma, ortanca, yüzde değerleri kullanıldı.
BULGULAR
Çalışmaya katılanların yaş ortalaması 20,5 yaş
(min=16 max=29), VKİ’leri değerlendirildiğinde
%13,7 si zayıf, %80,9 u normal kiloda, %4,8 i fazla
kilolu, %0,6 sı obez idi. Öğrencilerin 132’sinin ailesi
Konya içinde (%37,6), 219’unun ailesi Konya dışında
(%62,4) yaşamakta idi. Annelerin %44,7 si ilkokul
mezunu ve %76,4 ü ev hanımı idi. Üniversite mezunu
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
anne oranı %17,4 iken, %2,3 ü okuryazar değildi.
Babaların %50,1 i üniversite mezunu iken, %2,3
okuryazar değildi, %35,6 sı memur, %1,7 si işsiz idi
(Tablo 1).
Tablo 1: Üniversite öğrencilerinin aile özellikleri.
Ailesinin
yaşadığı yer
%
Çekirdek
322
91,7
Geniş
24
6,8
Dağılmış
5
1,4
Emekli sandığı
182
51,9
Sigorta
96
27,4
Bağkur
53
15,1
Yeşilkart
3
0,9
17
4,8
%
Konya dışı
219
62,4
Konya içi
132
37,6
Okur yazar değil
8
2,3
Okur yazar
14
4,0
İlkokul
157
44,7
Orta okul
35
10,0
Lise
76
21,6
Üniversite
61
17,4
Okur yazar değil
3
0,9
Okur yazar
1
0,3
İlkokul
51
14,5
Orta okul
31
8,8
Arkadaşları
evde
Lise
89
25,4
Tek başına evde
Üniversite
176
50,1
Ev hanımı
268
Memur
Sosyal
güvence
Öğrenci
karnesi
sağlık
Önemli bir
sağlık sorunu
var mı?
Evet
15
4,3
Hayır
336
95,7
Ailede sigara
içen var mı?
Sigara içen yok
184
52,4
Sigara içen var
167
47,6
Ailesi
evde
124
35,3
115
32.8
104
29,6
8
2,3
Sadece aile desteği
187
53,3
76,4
Devlet bursları
78
22,2
35
10,0
Sivil
toplum
kuruluşları bursu
13
3,7
İşçi
3
0,9
4,8
45
12,8
Devlet
bursları+
Sivil
toplum
kuruluşları bursu
17
Emekli
Esnaf
65
18,5
56
16,0
Memur
125
35,6
Aile
desteği
Devlet bursu
İşçi
39
11,1
48
13,7
Emekli
116
33,0
6
1,7
Baba eğitimi
Baba
mesleği
Aile tipi
n
n
Anne eğitimi
Anne
mesleği
Tablo 2: Üniversite öğrencilerinin sosyodemografik
özellikleri.
İşsiz
Kaldığı yer
Maddi destek
ile
birlikte
Yurtta
ile
18.5 altı zayıf
Vücut Kitle
İndeksi (VKİ)
18.5-24.99
normal
arası
284
80,9
25
-29.99
fazla kilolu
arası
17
4,8
2
0,6
30 ve üstü obez
www.korhek.org
+
551
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
Aile tipi incelendiğinde %9,7’si çekirdek aile,
%6,8’i geniş aile, %1,4’ü dağılmış aile idi.
Öğrencilerin %51,6’sının sosyal güvencesi emekli
sandığı iken, %27,4 ünün sigorta, %15,1 inin bağkur,
%0,9’unun yeşil kart idi, %4,8 i ise öğrenci sağlık
karnesi kullanmaktaydı.
Çalışmaya katılanların %95,7’sinin önemli bir
sağlık sorunu yoktu. Öğrencilerin %35,3’ü ailesiyle
birlikte yaşarken, %32,8 i yurtta, %29,6 sı
arkadaşlarıyla evde, %2,3 ü tek başına evde kalmakta
idi ve 187’si (%53,3) sadece aile desteği ile
okumaktaydı (Tablo 2).
Öğrencilerin %91,6’sında kızamık IgG pozitif,
%93,5’inde kabakulak IgG pozitif, %97,2’sinde
kızamıkçık IgG pozitif, %0,7’sinde HBsAg pozitif,
%42,4’ünde anti HBs negatif idi. Anti HBs antikor
titresi 100 ve üzerinde 134 kişi (%38,2), 50-100
arasında 34 kişi (%9,7), 10-49 arasında 34 kişi (%9,7)
vardı. Hepatit aşısı yaptırmış olanların ise %56,3’ü
aşısını Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği
Polikliniğinde yaptırmıştı (Tablo 3).
Ebeveynlerin eğitim durumu, mesleği, aile tipi,
sağlık güvencesi ve VKİ ile HBs Ag pozitifliği
arasında istatistiksel olarak bir ilişki saptanmadı
(p>0.05). Çekirdek aileden gelen kız öğrencilerin
%62,4’ü, geniş aileden gelenlerin %34,8’i, dağılmış
aileden gelenlerin %20,0’si hepatit B aşısı olmuştu.
Çekirdek aile tipinde olanlarda hepatit B aşısı olma
sıklığı geniş ve dağılmış aile tipine göre istatistiksel
olarak önemli ölçüde daha fazla idi (p=0.002).
Ebeveynlerin eğitim durumu, mesleği, öğrencinin
kaldığı yer, sağlık güvencesi ve VKİ ile hepatit B
aşısı olma sıklığı arasında istatistiksel olarak bir ilişki
saptanmadı (p>0.05). Maddi destek ile hepatit B
aşılanma
sıklığı
arasındaki
ilişkiyi
karşılaştırdığımızda aile desteği ile birlikte devlet
bursu alanlarda aşılanma oranı (%70,9) diğerlerine
göre istatistiksel olarak daha yüksek bulundu
(p=0.040). Tıp fakültesi öğrencilerinde 1. Sınıftan 6.
Sınıfa doğru hepatit B aşısı ile aşılanma oranlarına
sırasıyla baktığımızda %29,4, %51,1, %50,8, %87,2,
%90,9 ve 6. Sınıfta %100,0 olarak tespit edildi.
Aşılanma sıklığındaki artış sınıf ilerledikçe
istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi
(p=0.000). Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak
spesifik IgG’ler ile sınıflar arasındaki değişiklikler
incelendiğinde aralarında bir ilişki bulunmadı
(p>0.05).
552
Tablo 3: Üniversite öğrencilerin bağışıklık durumları
n
%
Kızamık
spesifik IgG
Pozitif
322
91,6
Negatif
29
8,4
Kabakulak
spesifik IgG
Pozitif
328
93,5
Negatif
23
6,5
Kızamıkçık
spesifik IgG
Pozitif
341
97,2
Negatif
10
2,8
Negatif
349
99,3
Pozitif
2
0,7
Antikor titresi 100 ve
üzeri
134
38,2
Antikor titresi 50-100
arası
34
9,7
Antikor titresi 10-49
arası
34
9,7
Antikor titresi 10 ve
altı, negatifler
149
42,4
Var
209
59,6
Yok
142
40,4
Meram Tıp Fakültesi
Aile Hekimliği
198
56,3
Sağlık ocağı
107
30,5
Eczane ve diğer
46
13,2
HBs Ag
Anti HBs
Hepatit B
Aşısı
Hepatit B
aşısını
olduğu yer
TARTIŞMA
Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak başlıca
çocukluk çağı enfeksiyonları olup yetişkin yaşta
geçirildiğinde çok ciddi komplikasyonlara neden
olabilmektedirler. Bu çalışmanın en önemli kısıtlılığı
sadece kız öğrencilerde yapılmış olmasıdır.
Çalışmanın ikinci adımında erkek öğrencilerde de
aynı çalışmanın yapılması planlandı. Çalışmamızda
tıp fakültesi öğrencilerinde kızamık, kızamıkçık,
kabakulak seropozitifliğini sırası ile %91,6, %97,2,
%93,5 olarak tespit edildi. Dilli ve arkadaşlarının
yapmış olduğu çalışmada kızamık, kızamıkçık,
kabakulak seropozitifliği sırası ile % 81,6, % 85,5,
%80,0 olarak saptanmıştır (3). Bizim oranlarımız
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
Dilli ve arkadaşlarının 2008 yılında 255 ergende
yapmış olduğu çalışmada saptadığı değerlerden daha
yüksektir. Kanbur ve arkadaşlarının 2003 yılında 9–
16 yaş grubundaki 440 adölesanda yaptığı çalışmada
kabakulak
seronegatifliği
%10,9,
kızamıkçık
seronegatifliği %7,3 olarak bulunmuştur (15,16).
Aytaç ve arkadaşlarının daha önce kızamıkçık
aşısı ile aşılanmamış doğurgan çağdaki evli
kadınlarda
yaptığı
çalışmada
kızamıkçık
seronegatiflik sıklığı %8,4 bulundu (6). Şener ve
arkadaşlarının çalışmasında ise doğurganlık çağındaki
kadınlarda kızamıkçık IgG seropozitifliği %89,5 idi
(17). Kızamıkçık seroprevalansı ile ilgili her iki
çalışma da bizim sonuçlarımız ile benzerdir.
Arda ve arkadaşlarının Kredi ve Yurtlar Kurumu
Bornova öğrenci yurdunda kalmakta olan 750
üniversite öğrencisinde yapmış olduğu bir çalışmada
kızamık seroprevalansı %100 olarak saptanmıştır
(18). Arda ve arkadaşları bu sonucu 1985 yılında 0-5
yaş grubu çocukların büyük çoğunluğuna uygulanmış
olan aşı kampanyasına ve olguların %91,6’sının o
tarihte bu yaş grubunda olmasına bağlamışlardır.
Rüzgar ve arkadaşlarının 2003 yılında Kocaeli
Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde çalışan 40
kişide yaptığı bir çalışmada ise %72,5 kabakulak
seropozitifliği, %82,5 kızamık seropozitifliği
saptanmıştır (19). Bizim çalışmamızda kabakulak ve
kızamık seropozitiflik oranı daha yüksek idi. Oranın
yüksekliği Kocaeli çalışmasında denek sayısının az
olması ve Konya ilinde kızamık aşılama
faaliyetlerinin daha başarılı olması şeklinde
açıklanabilir.
Theeten ve arkadaşlarının Belçika’da yaptıkları
çalışmada kızamık, kabakulak ve kızamıkçık için
seronegatiflik sıklığı sırasıyla %3,9, %8,0, %10,4 idi
(20). Sanz Moreno ve arkadaşlarının Madrit’te
yaptıkları çalışmada kızamık, kızamıkçık ve
kabakulak seropozitifliği sırayla >%90, >%95 ve
<%90 olarak tespit edildi (21). Mossong ve
arkadaşlarının Lüksemburg’da yaptıkları çalışmada
kızamık, kabakulak ve kızamıkçık seroprevalansı
sırasıyla %96,58, %75,40 ve %95.69 idi (22). Son üç
çalışma sonucu da bizim sonuçlarımız ile uyumlu idi.
Schmid ve arkadaşlarının Nuremberg Üniversitesi
Tıp Fakültesinde eğitim gören 804 öğrencide
yaptıkları çalışmada kızamık, kabakulak ve
kızamıkçık seroprevalansı sırasıyla %32, %24% ve
%25 idi (23). Torda’nın Sidney’de 724 tıp fakültesi
öğrencisinde yaptığı çalışmada kabakulak, kızamık ve
kızamıkçık seropozifliği %33,0, %26,0, %13,0 olarak
tespit edildi (24). Bizim sonuçlarımız (Tablo 3)
Schmid ve Torda’nın kabakulak, kızamık ve
kızamıkçık seropozitif değerlerinden daha yüksektir.
www.korhek.org
Viral hepatitler tüm dünyada hala önemli bir
toplum
sağlığı
problemidir.
Özdemir
ve
arkadaşlarının
1999-2001
yılları
arasında
Türkiye’deki kardiyoloji kliniklerinde yatan 14196
hastada yaptığı bir çalışmada 355 hastada (%2,4)
hepatit B antijeni pozitif saptanmıştır (25). Bu oran
hepatit B sıklığının toplumda hiç de azımsanmayacak
oranda yüksek olduğunu ve önemli bir toplum sağlığı
problemi olmaya devam ettiğini göstermektedir.
Bizim
çalışmamızda
ise
Tıp
Fakültesi
öğrencilerinde HBsAg pozitifliği %0,2 olarak
saptandı. Öğrencilerin %42,4’ünde Anti HBs
seronegatifti. Seropozitif olanların ise sadece
%38,1’inde antikor titresi 100 ve üzerinde idi.
Öğrencilerin %59,6’sı hepatit B’ye karşı aşılanmıştı.
Çalışmamız tıp fakültesi öğrencilerinde hepatit B
enfeksiyonu ve korunma yolları hakkında yeterli bilgi
birikiminin olmadığını göstermektedir. Tıp fakültesi
öğrencilerinde 1. Sınıftan 6. Sınıfa doğru hepatit B
aşısı ile aşılanma oranlarına sırasıyla baktığımızda
%29,4, %51,1, %50,8, %87,2, %90,9 ve 6. sınıfta
%100,0 olarak tespit edildi. Aşılanma sıklığındaki
artış sınıf ilerledikçe istatistiksel olarak anlamlı
derecede yüksek idi (p=0.000). Çalışmanın 1. sınıftan
6. sınıfa kadar tüm kız öğrencileri kapsamış olması
bu oranı etkilemektedir. Çünkü 1.sınıftan 6. sınıfa
doğru öğrencilerin bilgi birikimleri arttığı için
aşılanma oranları da artmaktadır.
Dursun ve arkadaşlarının Güneydoğu Anadolu
Bölgesinde Diyarbakır, Batman, Mardin ve
Şanlıurfa’da yaptıkları çalışmada HBs Ag
seroprevalansı kırsal kesimde %8,2, kentsel kesimde
%6,2 olarak tespit edilmiştir (26). Hepatit B
taşıyıcılığını Karabay ve arkadaşları Bolu’da %2,85,
Dündar ve arkadaşları Samsun’da %3,1, Demirci ve
arkadaşları Isparta’da %3,5, Yıldırım ve arkadaşları
Tokat’ta %5,5 olarak bildirmişlerdir (27-30). Erdem
ve arkadaşlarının Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
(DÜTF) Eğitim Hastanesi’nde görev yapan 536
sağlık çalışanında yaptıkları çalışmada Hepatit B
taşıyıcılığı %2,4 idi (31). Bizim çalışmamızda HBs
Ag seroprevalansı daha düşüktür. Erdem ve
arkadaşlarının çalışmasının hemşire ve yardımcı
sağlık personelinde yapılmış olması, bizim
çalışmamızda ise grubun tıp fakültesi kız
öğrencilerinden
oluşması
aradaki
farklılığı
açıklayabilir.
Tosun ve arkadaşlarının Manisa çalışmasında
ilköğretim 4. 5. ve 6. sınıf öğrencilerinde HBsAg
pozitifliği sırasıyla %1,7, %1,5, %1,1 olarak
saptanmıştır. Ülkemizde 10 yıldan fazla süredir
uygulanmakta olan kitlesel HBV aşılaması özellikle
çocukluk döneminde bölgemizde HBsAg pozitifliğini
belirgin şekilde azaltmıştır (32).
553
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
Shin
ve
arkadaşlarının
Kore’de
sağlık
çalışanlarında yaptıkları çalışmada HBs Ag ve
antiHBs seroprevalansı sırasıyla %2,4 ve %76,9 idi
(33). Bizim çalışmamızda HBs Ag ve antiHBs
seroprevalansı daha düşüktür. Pido’nun Makerere
Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinde yaptığı
çalışmada HBsAg %11,0 olarak bulundu (34).
Çalışmamızla karşılaştırdığımızda sonuçları bizim
oranlarımızdan daha yüksektir.
Pavlopoulou Atina Üniversitesi Tıp Fakültesi
öğrencilerinde yaptığı çalışmada %98,4’ünün
kızamık, %89,6’sının kabakulak, %96,7’sinin
kızamıkçık, %84,4’ünün hepatit B’ye karşı bağışık
olduklarını saptandı (35). Kızamık, kızamıkçık ve
kabakulak seropozitiflik sonuçları bizimki ile
benzerlik gösterirken, hepatit B bağışıklık sonuçları
bizimkinden fazla idi. Yunanistan’da Hepatit B
aşısının ulusal programlarına daha erken dahil
edilmesinin bir sonucu olarak hepatit B seropozitifliği
daha yüksek bulunmuş olabilir.
KAYNAKLAR
SONUÇ ve ÖNERİLER
Ülkemizde 2006 yılında Sağlık Bakanlığı
tarafından kızamığa ilave kızamıkçık ve kabakulak
aşıları (KKK) Genişletilmiş Bağışıklama Programına
(GBP) eklendi. Aşı kampanyalarından dolayı 2006
yılından sonra doğan çocuklarda kızamık,
kızamıkçık, kabakulak seropozitifliğinin daha yüksek
olması
beklenmektedir.
Bu
hastalıkların
seropozitifliğinin enfeksiyon geçirmeden aktif
bağışıklama ile sağlanması mümkündür. Son yıllarda
aşı ile önlenebilir bulaşıcı hastalıkların mortalite ve
morbiditesinde belirgin azalmaların gözlenmesine
karşın, bugün için özellikle gelişmekte olan ülkelerde
istenen bağışıklama hedeflerine ulaşılamamıştır (36).
Tüm sağlık çalışanları hepatit B, kızamık, kabakulak,
kızamıkçık ve o toplumda düzenli aşılaması yapılan
diğer hastalıklara karşı bağışık olmalıdır. Hastalık
geçirme öyküsünün güvenilir olmadığı, mutlaka
serolojik testler yapılarak seronegatif kişiler
aşılanmalıdır. Bizim çalışmamızda 62 kız öğrencinin
(%17,7) KKK aşısına, 149 öğrencinin de (%42,4)
hepatit B aşısına gereksinimi olduğu tespit edilerek
eksik aşılarını yaptırmaları önerildi. Bu çalışmanın
verilerinin GBP öncesi durumu yansıtması
bakımından ileriki yıllarda programın başarısını
değerlendirmede
yol
gösterici
olacağı
düşünülmektedir.
554
1
Yalçın I, Uzel N, Salman N, Somer A, Öneş Ü.
Enfeksiyon Hastalıkları. Eds.: Neyzi O, Ertuğrul
T. Pediatri Cilt 1. 3. Baskı. İstanbul: Nobel Tıp
Kitabevleri, 2002, s. 543-568.
2
Krugman S, Katz SL, Gershon AA, Wilfert CM.
Measles, mumps, rubella, viral hepatitler.
İnfectious Diseases of Children, 10th ed.
Philadelphia. Mosby Year Book, 2006, p. 381401.
3
Dilli D, Dallar Y, Önde U, Doğan F, Yağcı S.
Ergenlerde kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve
suçiçeği seroprevalansı. Çocuk Dergisi. 2008;
8(3): 172-178.
4
Bertan M, Akın L. Bağışıklama. Eds.: Bertan M,
Güler Ç. Halk Sağlığı Temel Bilgiler. 2. baskı.
Ankara. Güneş Kitabevi, 1997, s. 349-356.
5
Namıduru M. Measles-Mumps-Rubella (MMR)
Vaccination in Adults. Turkiye Klinikleri J Inf DisSpecial Topics. 2008; 1(1): 35-37.
6
Aytaç N, Yapıcıoğlu AB, Çetinalp S, Kibar F,
Karaömerlioğlu Ö. Kızamıkçık Aşısı ile
Aşılanmamış Doğurgan Çağ Evli Kadınlarda
Kızamıkçık Duyarlılığı. Kor Hek Bül 2007; 6(1):
9-16.
7
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Çalışma Yıllığı 2008. Tablo 2.1. Yıllara Göre
Bazı Seçilmiş Enfeksiyon Hastalıklarının
Mortalite
Hızı,
2000-2008.
http://www.saglik.gov.tr/
[Erişim
Tarihi:
02.07.2010].
8
Baum SG, Litman N. Mumps virus. Eds.:
Mandell GL, Bennettn JE, Dolin R. Principles
and Practice of Infectious Diseases. 4th ed.
New York. Churchill Livingstone, 1995, p. 14961501.
9
Aytaç N, Yücel AB, Yaman A. Adana’da
Aşılanmamış 0-59 Aylık Çocuklarda Kabakulak
Seroprevelansı. TAF Prev Med Bull. 2010; 9(1):
29-36.
10
Özgenç F. Vaccines of Hepatitis. Turkiye
Klinikleri J Pediatr. 2007; 3(11): 65-69.
11
Akın L. Kan ve Kan Ürünleri İle Bulaşan
Hastalıkların Kontrolü. Eds.: Güler Ç, Akın L.
Halk Sağlığı Temel Bilgiler. 1. baskı. Ankara.
Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2006, s. 940943.
12
Puro V, De Carli G, Cicalini S, et al. European
recommendations for the management of
healthcare workers occupationally exposed to
hepatitis B virus and hepatitis C virus. Euro
Surveill. 2005; 10(10): 260-264.
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
13
Kartal ED. Sağlık Personelinde Aşılama ve
Kemoprofilaksi. Turkiye Klinikleri J Inf DisSpecial Topics. 2010; 3(1): 54-61.
24
Torda AJ. Vaccination and screening of medical
students: results of a student health initiative.
Med J Aust. 2008; 189(9): 484-486.
14
National Institutes of Health. Clinical guidelines
on the identification, evaluation, and treatment
of overweight and obesity in adults: the
evidence report. Obes Res. 1998; 6(2): 51S209S.
25
Ozdemir O, Arda K, Soylu M, Alyan O, Demir
AD, Kütük E. Seroprevalence of hepatitis B and
C in subjects admitted to a cardiology clinics in
Turkey. Eur J Epidemiol. 2003; 18(3): 255-258.
26
15
Kanbur NO, Derman O, Kutluk T, Kinik E. Age
Spesific Mumps Seroprevalence of an
Unvaccinated Population of Adolescent in
Ankara, Turkey. Jpn J Infect Dis. 2003; 56(5-6):
213-215.
Dursun M, Ertem M, Yilmaz S, Saka G,
Ozekinci T, Simsek Z. Prevalence of hepatitis B
infection in the southeastern region of Turkey:
comparison of risk factors for HBV infection in
rural and urban areas. Jpn J Infect Dis. 2005;
58(1): 15-19.
16
Kanbur NO, Derman O, Kutluk T. Age Spesific
Rubella Seroprevalence of an Unvaccinated
Population of Adolescent in Ankara, Turkey. Jpn
J Infect Dis. 2003; 56(1): 23-25.
27
17
Şener K, Kılıç A, Güney Ç, Açıkel CH, Gül HC,
Başustaoğlu A. Genişletilmiş Bağışıklama
Programı
Öncesi
Rubella
(Kızamıkçık)
Seroprevalansı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni
2007; 6(5): 371-374.
Karabay O, Serin E, Tamer A, et al. Hepatitis B
carriage and Brucella seroprevalence in urban
and rural areas of Bolu province of Turkey: a
prospective epidemiologic study. Turk J
Gastroenterol. 2004; 15(1): 11-13.
28
Dündar C, Hamzaçebi H, Topbaş M, Gündüz H,
Pekşen Y. Samsun il merkezinde hepatit B
enfeksiyonu seroprevalansı. Viral Hepatit
Dergisi. 2000; 6(3): 54-58.
18
Arda B, Yamazhan T, Pullukçu H, Ertem E.
İzmir Bornova Öğrenci Yurdunda kalan
öğrencilerde kızamık seroprevalansı. Türk
Mikrobiyol Cem Derg. 2005; 35(3): 195-198.
29
Demirci M, Arıdogan BC, Taşkın P, Arda M.
Isparta’da değişik yaş gruplarında hepatit B
belirleyicilerinin seroprevalansı. Viral Hepatit
Dergisi. 2000; 6(3): 59-62.
19
Rüzgar M, Mutlu B, Willke A. Sağlık
çalışanlarında
kızamık
ve
kabakulak
seroprevalansı çalışması. Klimik Dergisi. 2006;
19(2): 69-70.
30
20
Theeten H, Hutse V, Hens N, et al. Are we
hitting immunity targets? The 2006 age-specific
seroprevalence of measles, mumps, rubella,
diphtheria and tetanus in Belgium. Epidemiol
Infect. 2010; 29: 1-11.
Yıldırım B, Barut F, Bulut Y, et al.
Seroprevalence of hepatitis B and C viruses in
the province of Tokat in the Black Sea region of
Turkey: A population-based study. Turk J
Gastroenterol. 2009; 20(1): 27-30.
31
Erdem Ö, Üstün C, Geyik MF, Kara İH. Hemşire
ve Yardımcı Sağlık Personelinde Hepatit B ve C
Seroprevalansı. Türk Aile Hek Derg. 2007;
11(3): 115-119.
32
Tosun S, Deveci S, Kaplan Y, Kasırga E.
Manisa İlindeki Çocuklarda Kitlesel hepatit B
Aşılaması
Sonrası
Hbv
prevalansının
Sosyoekonomik
Durumla
ilişkisinin
Araştırılması. Turkiye Klinikleri J Pediatr. 2010;
19(2): 118-126.
33
Shin BM, Yoo HM, Lee AS, Park SK.
Seroprevalence of hepatitis B virus among
health care workers in Korea. J Korean Med
Sci. 2006; 21(1): 58-62.
34
Pido B, Kagimu M. Prevalence of hepatitis B
virus (HBV) infection among Makerere
University medical students. Afr Health Sci.
2005; 5(2): 93-98.
35
Pavlopoulou ID, Daikos GL, Tzivaras A, et al.
Medical and nursing students with suboptimal
protective immunity against vaccine-preventable
diseases. Infect Control Hosp Epidemiol. 2009;
30(10): 1006-1011.
21
Sanz Moreno JC, García Comas L, Ramírez
Fernández R, Ramos Blázquez B, Ordobás
Gavín M. Evolution of measles, rubella and
mumps from the third seroepidemiological
survey in the autonomous region of Madrid,
Spain. Rev Esp Salud Publica. 2009; 83(5):
625-637.
22
Mossong
J,
Putz
L,
Schneider
F.
Seroprevalence of measles, mumps and rubella
antibodies in Luxembourg: results from a
national cross-sectional study. Epidemiol Infect.
2004; 132(1): 11-18.
23
Schmid K, Wallaschofski H, Drexler H. Student
health policy of a German medical school-results of a cross sectional study concerning
students' immunity to vaccine-preventable
diseases. Int J Hyg Environ Health. 2004;
207(6): 595-600.
www.korhek.org
555
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(5)
36
556
Zimmerman RK, Middleton DB, Burns IT, Clover
RD, Kimmel SR. Routine vaccines across the
life span. J Fam Pract. 2005; 54(1): 9-26.
www.korhek.org
Download