o da yoktur. 1978 ba şında 9 lira olan şeker 1979 ba

advertisement
M, Meclisi
B : 54
olan kepek, bu sene 5 liradır» o da yoktur. 1978 ba­
şında 9 lira olan şeker 1979 başında 16 liradır, 1978
başında tonu 250 lira olan linyit kömürünün resmi
fiyatı 1979 başında 675 liradır, gayri resmi fiyatı da
1 800 liradır. 1978 başında 11 lira olan basma 1979
başında 19 liradır. 1978 başında, 10,5 Ura olan kaput­
bezi 1979 başında 25 liradır.
«Efendim, biz büyük işlerle meşgulüz, bunlarla
meşgul değiliz» diyorsanız vatandaşı alakadar eden
şeyler bunlar. Vatandaşın ne yediğini, ne içtiğini, ne
giydiğini, ne yaktığını düşünmeyen hükümetlerin
ayakta durması mümkün değildir.
Velhasıl, 1978 yılı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin
görmediği fevkalade kötü bir yıl olmuştur, harp yılla­
rı dahil Türkiye Cumhuriyeti tarihinde rastlanmayan
bir yıl olmuştur. 1978 senesi başından 1978 sonuna
kadar elektrikten başlayarak telefona kadar devletin
ürettiği mal ve hizmetlere birkaç defa zamlar olmuş­
tur sanıyorum yeni zam kutuları peşpeşe bekliyor,
«Paket» diyorlar onlara, onlar geliyor, çünkü bu büt­
çenin içinde İktisadi Devlet Teşekküllerinin nereden
finanse edileceğine baktığınız zaman o görülüyor. Ya­
ni buraya gelir olarak yazılmamış ama yeni gelir. 1er sağlanmazsa bu bütçenin yarısından fazlası açık
verir. Onlar görülüyor, onlar yeni zamlar demektir.
Böylece, zammın şifa olduğunu ilan edenler, «Hükü­
metken zam şifa, muhalefetken zam gaddarca halkı
ezme» diyenlerin foyası bir defa daha meydana çıka­
caktır.
1978 senesinde önemli üretim dallarında geçen se­
nelere nispetle umulan artmalar olmamış bu yüzden
gerek tüketim için, gerek ithalat için mal yokluğu
meydana gelmiştir, üretim düşüklüğü enflasyonu kam­
çılamıştır.
Değerli milletvekilleri, ekonominin şaşmaz kaide­
leri vardır, bunları ne taş toplama projesiyle, ne kar­
dan köylülere elektrik üretivereceğiz demekle, ne köy­
lüye iş projesiyle, ne KUP projesiyle halledemezsiniz.
Üretim olmayan bir memleketin, üretimi kendisine
yetmeyen bir memleketin enflasyonu. yenmesi müm­
kün değildir.
Ekonominin temelinde üretim yatar, üretime yö­
nelmemiş gayretler, süse yönelmiş gayretler kaynak
israfından başka bir şey değildir, kaynağı tanımadığı­
nız, onu israf ettiğiniz, onu en iyi yere kullanmadığı­
nız takdirde de, yani ekonomiyi büyütmediğiniz tak­
dirde de ekonominin kaidelerine çarpar başınızı par­
çalarsınız; hadise budur. 1977 yılının ilk 12 ayında 4,4
milyon ton taşkömürü üreten Türkiye 1978'in 12 ayın­
16 , 2 , 1979
O : 3
da 4,2 milyon ton taşkömürü üretmiştir. 1977 yılının
ilk 12 ayında 1 milyon 070 bin ton hampetrol üreten
Türkiye, 1978 yıfının aynı dönemde, 12 ayında % 7,9
noksanıyla 991 bin ton hampetrol üretmiştir.
Üretim gidiyor aşağı doğru. Üretim gittiği sürece
ne enflasyonu önleyebilirsiniz, ne işsizliği önleyebilir­
siniz.
1977 yılının ilk 12 ayında SEKA tarafından
339 300 ton kâğıt üretilmiştir. 1978'in aynı dönemin­
de, ilk 12 ayında % 12,7 noksanı ile 295 800 ton
kâğıt üretilmiştir. Ee, bu üretim kendiliğinden oluyor
idi ise, o zaman size hacet yok. Bu üretimden sorum­
lusunuz; eksiğinden, fazlasından. Ee, fazlası ile övü­
nüyorsunuz, hakkınızdır, ama eksiğini başkasının üs­
tüne atamazsınız.
1977 yılının ilk 12 ayında 58 245 adet otomobil
üretilmişken, 1978 yılının aynı döneminde % 8 ek­
siği ile 53 bin adet otomobil üretilmiştir. Bu da da­
ha çok, otomobili dövizle satmak, onun yerine par­
ça getirmek ve Türk lirası üzerinde büyük bir kuma­
ra müsaade etmek suretiyle olmuştur.
1977 yılının 12 ayında 4Q bine yakın traktör üre­
tilmişken, 1978 yılının aynı döneminde 12 bin adet
traktör üretilmiştir.
1977 yılının ilk 12 ayında 33 bin adet kamyon ve
kamyonet üretilmişken, 1978 yılının ilk 12 ayında
% 48 noksam ile 17 400 adet kamyon ve kamyonet
üretilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu otomativ endüstrisine
nazarı dikkatinizi çekerim. Kalkınan memleketlerin,
kalkınmakta olan memleketlerin fevkalade önemli bir
sanayi şubesidir, bunu lüks saymak kadar yanlış bir
şey yoktur, fevkalade geniş istihdam imkânları açar
ve esasen, «Efendim otomobil yaparsak benzin alırız,
lükse gider» gibi falan lafların hiçbir manası yok­
tur. Akaryakıt için bir memleketin verdiği paranın
ancak % 3'ü sadece özel otomobillerin - Türkiye
için söylüyorum - ihtiyacına gider.
1978 yılı başında, bir önceki yıla göre % 12 da­
ha fazla elektrik üretilmişken, 1978 yılında ancak
% 5 fazla elektrik üretilmiştir. Biraz sonra elektrik
meselesini tartıştığım zaman bazı hususları dile ge­
tireceğim.
1978 yılı başında, bir önceki yıla nazaran % 14 da­
ha fazla çimento üretilmişken, 1979 yılında, yani
1978 yılı içerisinde ancak ı% 10,9 fazla üretilmiştir.
1978 yılı başında, bir önceki yıla nazaran % 10
daha fazla demir çelik üretilmişken, 1979 yılı ba­
şında ancak % 3 daha fazla demir çelik üretilebil­
miştir.
97 —
Download