Yakın Gündem: TCMB PPK Toplantısı, Haziran 16

advertisement
17.06.2016 14:21
Yakın Gündem: TCMB PPK Toplantısı, Haziran 16
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 21 haziran tarihinde daha önceden
ilan edilmiş takvim dahilinde Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı gerçekleştirilecek.
24 mayıs tarihinde gerçekleşen PPk toplantısının ardından yayımladığımız TCMB: Çekirdek
Enflasyon ve Risklere Rağmen Faiz İndirimi başlıklı raporumuzda “Mevcut iç ve dış piyasa
koşullarının sürmesi halinde Haziran ayı PPK toplantısında şu an için faiz indirim kararının
alınmasını beklemiyoruz. 21 Haziran tarihinde gerçekleştirilecek olan birleşim takvimsel
olarak 14-15/6 tarihlerinde yapılacak olan FOMC toplantısından sonra, 23/6 tarihinde
yapılacak olan “Brexit Referandumu”ndan ise önce takip edilecek. Söz konusu sıralamada
risk algısını bozabilecek bir durum oluşması halinde Haziran ayı toplantısı bekle-gör ağırlıklı
olabilir… Mayıs ayı enflasyon rakamları ve alt kalemlerin düşüş yönlü sürece ne düzeyde
katkı sağlayacağı konusu Merkez Bankası’nca alınacak para politikası kararlarında etkili
olacaktır. Söz konusu gelişmelerin zayıflama isteğinde olma durumunu sürdürmesi ve
bilhassa da çekirdek enflasyonda aşağı yönlü hareketin hız kazanması halinde Haziran ayı
toplantısında küresel koşulların da izin verdiği takdirde faiz indirimi konusu tekrar gündeme
gelebilir. Ancak şu an için Özel Bankacılık Grup beklentimiz sürece ara verildiği yönünde
şekillenmekte.” olarak görüş belirtmiştik.
Bugün gelinen noktada her ne kadar faiz indirim döngüsüne ara verilmesi gerektiğini
düşünsek de haziran ayı PPK toplantısında gecelik borç verme faiz oranında (faiz koridoru
üst bant) 25-50bp faiz indirimi yapılabileceği ihtimalini göz ardı etmiyoruz.
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz.
1
Orkun GÖDEK
DenizBank
Özel Bankacılık Grubu
Yönetmen
Düzey 3
Türev Araçlar
Kredi Derecelendirme
Kurumsal Yönetim Der.
[email protected]
+90 212 348 51 60
İSTANBUL
17.06.2016 14:21
Düşüncemiz
Faiz indirim döngüsüne ara verilmeli… Küresel piyasalarda mayıs ayının başlangıcından bu
yana kısa vadeli duraksamalar dışında risk algısının bozulma süreci şiddetini artırarak devam
ediyor. 23 haziran tarihinde Birleşik Krallık’ta gerçekleşecek olan Avrupa Birliği üyeliğinin
devamı ya da çıkılmasını oylayacak referandumun global çapta riskli varlıklardan çıkış
stratejisini hayata geçirdiği görülüyor. Kamuoyu ile paylaşılan anket sonuçlarının yarattığı
volatilite son olarak geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Amerikan Merkez Bankası (Fed)
haziran ayı FOMC toplantısında da üyeler tarafından tartışıldı ve alınan para politikası
kararlarında etkili oldu. Durumun bu şekilde gerçekleştiğini Fed Başkanı Janet Yellen
tarafından yapılan açıklamalardan öğrenme şansımız oldu. Referandum sonucunun ülkenin
Birlik’ten çıkışını işaret etmesi halinde para ve sermaye piyasalarının önünde takvimini
bilmediğimiz, volatiliteyi artıracak ve öngörülebilirliğin çok zor olduğu yeni bir belirsizlik
süreci başlayacak. Böylesi bir ihtimalin öncesinde PPK üyelerinin faiz indirim döngüsüne ara
vermesini ve riskli varlıklardan çıkış süreci olması halinde Türk lirası cinsinden varlıkların
savunmasız kalacağı algısının önüne geçmeleri gerektiği kanaatindeyiz.
Faiz indirim döngüsüne ara verilmeli… 1/5-16/6 dönemi arasında MSCI gelişmekte olan
ülkeler endeksi -%5, MSCI Asya-Pasifik (Japonya hariç) endeksi -%3, DAX -%7, NKY 225 -%4
ve S&P 500 ise %0.6 düzeyinde performans ortaya koyarken, BİST 100 endeksi ise ABD
doları bazında -%16 gerçekleşme gösterdi. Yurtdışı majör endekslerde görülen zayıflamanın
büyük çoğunluğu haziran ayı işlemlerinde oluşurken, BİST 100 endeksinde ise düşüş mayıs
ayı işlemleri temelinde gerçekleşti. Küresel çapta risk algısının terse dönmesinin gelişmekte
olan ülke varlıklarında şiddetini artırarak devam ettirdiği yeni bir döneme giriş yapabiliriz.
Faiz indirim döngüsüne ara verilmeli… 2016 yılının ilk 5 aylık döneminde TÜFE göstergesi
kümülatif olarak yüzde 3.12 artış gösterirken, yıllık bazda baz etkisi ve gıda fiyatlarının
katkısı ile birlikte yüzde 6.58 seviyesine geriledi. Ancak düşüş performansı çekirdek
enflasyon göstergelerinden I endeksinde beklenilen ölçüde gerçekleşmekte başarılı olamadı.
I endeksi ile TÜFE arasındaki spread mayıs ayı verisi ile birlikte 2.36 yüzde puan seviyesine
yükselirken, yılın ilk 5 ayında ortalama 1.3 yüzde puan düzeyinde gerçekleşme gösterdi.
Hizmet enflasyonu ve çekirdek enflasyon göstergeleri gibi önemli alt kalemlerin manşet
enflasyon kadar düşüş göstermemesi nedeniyle gelecek dönem enflasyon görünümü
konusunda temkinli olunmasını ve olası Türk lirası değer kaybının enflasyona yansımalarının
artırıcı yönde olacağını düşünüyoruz.
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz.
2
17.06.2016 14:21
Faiz indirim döngüsü devam edebilir… Mayıs ayı başlangıcından bu yana küresel çapta artış
gösteren riskli varlıklardan çıkış stratejisinden Türk lirası cinsi varlıklar haziran ayı içerisinde
nispeten daha az etkilendi. Merkez Bankası’na yönelik faiz indirim sürecinin devam edeceği
beklentisi ve görece reel faiz üstünlüğünün olması nedeniyle 2y vadeli gösterge tahvilin
bileşik faizinde mayıs ayı ortalaması yüzde 9.58 seviyesinde gerçekleşirken, haziran ayı
içerisinde söz konusu rakam yüzde 9.21 düzeyinde gerçekleşti. Benzer şekilde interbank o/n
faiz oranında da ortalama yüzde 9.88 seviyesinden yüzde 9.50 seviyesine gerileme görüldü.
5y vadeli ABD doları cinsinden risk primi (CDS) mayıs ayı içerisinde ortalama 269 USD
seviyesinde oluşurken, haziran ayı içerisinde ise 260 USD seviyesine geriledi. 2 ay sonrasının
1 ay vadeli Türk lirası swap faiz oranını gösterir değer mayıs ayı PPK toplantısının
gerçekleştiği gün yüzde 9.50 seviyesinde bulunurken bugün itibarıyla yüzde 8.88
seviyesinden işlem görmekte. Özetle, para piyasası işlemlerinde Merkez Bankası’nın haziran
ayı içerisinde de faiz indirim döngüsüne devam edebileceğine yönelik fiyatlama eğilimi
gerçekleşmekte.
Faiz indirim döngüsü devam edebilir… TCMB tarafından açıklanan verilere göre bankacılık
sektöründe toplam kredi hacmi 13 haftalık ortalamanın yıllıklandırılmış halinde son dönem
içerisinde gerçekleşen faiz indirimlerine rağmen ancak 10 haziran haftasında yüzde 15.9
artışa işaret etti. Tüketici kredilerinde ise performans yüzde 9.4 düzeyinde gerçekleşmekte.
İç tüketimin canlılığını koruması ve artırması amacıyla kredi piyasasına yönelik adım
atılmasına düşüncesine paralel bir şekilde karar alınabilir.
Faiz indirim döngüsü devam edebilir… Mayıs ayında gerçekleştirilen Ekonomistler
Toplantısı sonrasında kamuoyuna yansıyan mesajlarda TCMB’nın sadeleşme sürecini
olabildiğince hızlı bir şekilde tamamlamak istediği ve süreç sonunda haftalık repo faizi ile
ağırlıklı ortalama faiz oranının birbirine eşitleneceği yer alıyordu. Buna göre son hafta
içerisinde gerçekleşen ortalama fonlama maliyetinin yüzde 8.30 seviyesinin de aşağısına
gerilemesi ile birlikte sürecin devam edebileceğine yönelik sinyaller alıyoruz.
Özetleyecek olursak… Maddeler halinde tartışmaya çalıştığımız gerekçelerimizin bize göre
makul bir temele dayandığını düşünüyoruz. Risklerin var olduğu ve gelecek dönem
içerisinde artabilecek belirsizlik ve düşük öngörülebilirlik öncülüğünde haziran ayı
toplantısıyla faiz indirim sürecine ara verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Ancak karşıt
görüşteki cenahın sahip olduğu savların sürecin devamına yönelik açıklama yapabilmelerine
imkan tanıyabildiği gerçeğini de ihtimal dışı bırakmıyoruz.
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz.
3
17.06.2016 14:21
UYARI NOTU
Bu e-posta, varsa ekleri ve içerdiği bilgiler, özeldir ve gizlidir, yalnızca gönderildiği belirtilen
kişi/kişilerin kullanımı içindir. Bu e-postanın, alıcısı dışında başka bir kişi tarafından ve
belirtilen amaç dışında okunması kopyalanması, yönlendirilmesi ve kullanılması yasaktır. Bu
mesaj ve eklerinin tarafınıza yanlışlıkla ulaşmış olması durumunda lütfen mesajı gönderen
kişiyi haberdar ederek bize ulaşın, gizliliğini koruyun ve hiçbir şekilde saklamayın. Mesajı
gönderen kişinin veya DenizBank A.Ş. ve iştiraklerinin, yetkisiz kişilerce erişilen ve/veya
içeriği bozulan mesajlar veya bu mesajların içerdiği bilgiler ile ilgili herhangi bir sorumluluğu
ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu doküman DenizBank A.Ş. tarafından bilgilendirme
amaçlı hazırlanmış olup, burada yer alan her türlü bilgi ve değerlendirme, hazırlandığı tarih
itibarıyla mevcut piyasa koşulları ve güvenirliliğine inanılan halka açık yayın/yayım
kaynaklarından elde edilerek derlenmiştir ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır.
DenizBank A.Ş. ve iştirakleri, bu bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini hiçbir şekilde garanti
etmemektedir. Bu dokümanda belirtilen ürünler çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada
oluşacak fiyat hareketleri sonucu para kaybı yaşanabilecektir. Yabancı para cinsinden yapılan
işlemlerde kur riskinin olduğunu, kur dalgalanmaları nedeniyle Türk Lirası/Yabancı Para
bazında değer kaybı olabileceği, devletin yabancı sermaye ve döviz hareketlerini
kısıtlayabileceği, ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım-satım işlemlerinin zamanında
gerçekleşmeyeceği bilinmelidir. Tanıtılan ürünler, belli bir yatırımcının hedefleri, mali
durumu ya da gereksinimleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır, bu nedenle mali durumunuz
ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu dokümandaki bilgilere dayanılarak
alınacak yatırım kararlarının sonuçlarından, burada yer alan bilgi, değerlendirme ve istatistiki
şekil ve değerlendirmelerin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak doğrudan ve/veya dolaylı
zararlardan hukuki açıdan müşteri sorumludur. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve
tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili
kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel
sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan yorum ve
tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize
uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı
verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Yatırım ürünleri; mevduat olmayıp,
Denizbank A.Ş., ve diğer ilgili kuruluşların ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun
teminatı, garantisi, sigortası ya da herhangi bir yükümlülüğü altında değildir. Yatırım
ürünleri, Devlet güvencesi altında değildir. Anaparanın yitirilmesi dahil çeşitli yatırım riskleri
içerebilir. Yatırım ürünlerinin geçmişteki performansları, gelecekteki performanslarının
göstergesi değildir. Fiyatlar düşebilir ya da yükselebilir. Döviz cinsinden yatırım ürünleri,
dövizdeki muhtemel dalgalanmalar nedeniyle anapara kaybı da dahil kur risklerine maruz
kalabilir. Yorumların müşteri tarafından nihai değerlendirmesinde orijinal metnin dikkate
alınması esastır. Ürünler ile ilgili soru veya şikayetlerinizi iletmek için 444 0 801 Önce Müşteri
Hattı'nı arayabilir ya da www.denizbank.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.
Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz.
4
Download