Farz ve vaciblerde ve şeair-i islamiyede ve sünnet

advertisement
Sorularlarisale.com
"Farz ve vaciblerde ve şeair-i islamiyede ve sünnet-i
seniyyenin ittibaında ve haramların terkinde riya
giremez, izharı riya olmaz. Meğer gayet zaaf-ı imanla
beraber, fıtraten riyakar ola." cümlelerini açıklar
mısınız?
"Birincisi: Farz ve vaciplerde ve şeâir-i İslâmiyede ve sünnet-i
seniyenin ittibâında ve haramların terkinde riya giremez; izharı,
riya olamaz-meğer, gayet za'f-ı imanla beraber, fıtraten riyakâr ola.
Belki, şeâir-i İslâmiyeye temas eden ibadetlerin izharları, ihfâsından
çok derece daha sevaplı olduğunu, Hüccetü'l-İslâm İmam-ı Gazâlî
(r.a.) gibi zatlar beyan ediyorlar. Sâir nevafilin ihfası çok sevaplı
olduğu halde, şeaire temas eden, hususan böyle bid'alar zamanında
ittibâ-ı sünnetin şerafetini gösteren ve böyle büyük kebâir içinde,
haramların terkinde takvâyı izhar etmek, değil riya, belki ihfâsından
pek çok derece daha sevaplı ve hâlistir."(1)
Modern çağın insanı kimlik bunalımı yaşıyor. İletişim ve ulaşım araçlarının gelişmesi
ile dünya adeta küçük bir köy şeklini alıyor. Bugünün ifadesi ile insanlık
küreselleşme sürecini yaşıyor. Küreselleşme sayesinde medeniyetler kendi kimliği
ile beraber, diğer medeniyetler ile iç içe girift bir hayat tarzına girmiştir. Bu da ister
istemez medeniyetler arasında bir etkileşimi ve karşılıklı bir kültür alış verişini netice
vermektedir.
Şayet medeniyetlerin güçlü ve cazip bir kimlik ve sembolü olmaz ise, diğer
medeniyetler içinde asimile olup giderler. Bu sebeple İslam dini Müslüman
medeniyetinin kimliğine ve şiarına çok önem vermiş ve bu noktada çok güçlü
argümanlar ve semboller üretmiştir.
Ezan, selam vermek , hilal, tesettür, oruç, namaz gibi, hem ibadet yönü hem
de şiar yönü kuvvetli olan semboller, bu küreselleşme ortamında hem İslam
kimliğini muhafaza ediyor hem de başka zayıf medeniyetleri etkileyerek kendi içinde
dönüştürüyor.
İslam dininde şiar ve sembollerin şahsi farzlardan daha önemli olması ve bunları
neşretmeye riyanın girmemesi bu sırdan dolayıdır. Şayet riya girer endişesi ile bu
toplumsal ve sembolik yönü ağır olan ibadetler terk edilirse, ciddi bir kimlik zafiyeti
yaşarız ve ciddi bir asimilasyon ile karşı karşıya kalırız. Bu hikmetten dolayı imam
page 1 / 2
namazda en güzel sesi, en güzel edası ile kendini izhar edebilir. Bu, riya değil,
namaz sembolünün en güzel kıvamda izhar ve ilanı anlamındadır. Ezanı, riya olur
diye okumamak ya da hakkını vermeden geçiştirerek okumak, ezanın misyonu olan
izhar ve ilana aykırıdır. Bu manayı sembolü kuvvetli olan ibadetler içinde
düşünebiliriz. Nitekim güzel ezan okuma sayesinde imana gelen çok yabancılar
vardır.
Günahların sel gibi aktığı bu ortamda, tavkaya uygun bir hayat yaşamak ve bunu
ilan edip göstermek, hem hakkı ilan etmek hem de diğerlerine örnek ve cesaret
vermek demektir. Bu yüzden takva, şiar ve farzlara kolaylıkla riya ve gösteriş
girmez. Ancak fıtratı kokuşmuş, tabiatı bozulmuş, imanı sönmeye yüz tutmuş
insanlar, bu gibi mühim ibadet ve vazifelerde riyakarlık yapabilir.
(1) bk. Kastamonu Lâhikası, (115. Mektup)
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download