TBMM B: 21 19 . 11 . 2009 O: 6 AK PARTİ GRUBU ADINA İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 265 sıra sayılı, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun İstanbul’da kurulmasıyla ilgili Yasa Tasarısı üzerinde grubum adına söz almış bulunuyor, yüce heyetinizi ve bizi televizyonları başında izleyen aziz milletimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, önce, bu İslam Konferansı Örgütü nedir: İslam Konferansı Örgütü, 1974’te kurulmuş, elli yedi ülkeyi, seksen ayrı Müslüman topluluğu temsil eden ve dünyanın yüzde 28’ine tekabül eden 30 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada yaşayan 1,5 milyon Müslümanı temsil eden uluslararası diplomatik bir örgüttür. (AK PARTİ sıralarından “1,5 milyar” sesleri) Evet, 1,5 milyar Müslümanı temsil eden uluslararası bir örgüttür ve Birleşmiş Milletler Teşkilatından sonra da en büyük uluslararası örgütlerin başında gelir. Tabii, bizim konumuz, esas, bu Gençlik Forumu ne zaman kuruldu, niye kuruldu, bunun geriye dönük bir takvimini arz etmek istiyorum: İlk olarak 11-18 Ekim 2000 tarihleri arasında Malezya’da yapılan İslam Ülkeleri Zirve Konferansı’nda alınan bir kararla Gençlik Forumunun kurulması kararlaştırılmıştır. Daha sonra, 1-3 Aralık 2004 tarihinde Bakü’de yapılan bir genel kurulda Ali Sarıkaya oy birliğiyle bu Forumun Başkanlığına seçilmiştir. Ardından, İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun, 28-30 Haziran 2005’te Yemen’de yapılan İslam Konferansı Teşkilatı Dışişleri Bakanları toplantısında alınan bir kararla aktif hâle getirilmesi karar altına alınmıştır. Nihayet, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile 15 Mayıs 2008’de İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu arasında yapılan bir anlaşmayla İstanbul’da kurulmuştur. Böyle bir anlaşmanın altında 3 tane Türk’ün imzasının bulunması bile gurur verici bir gelişmedir. Kaldı ki İslam Konferansı Örgütünün bir de Parlamenterler Meclisi ayağı var. O ayakta da İslam Konferansı Teşkilatı Parlamenterler Meclisi Genel Sekreterliği, merkezi Tahran’da, orada da şu an Profesör Doktor Mahmut Erol Kılıç, İslam ülkelerinin oy birliğiyle seçtiği Genel Sekreter olarak görev yapmaktadır. Burada böyle bir forumun esas amacı nedir: İslam ülkeleri arasında, özellikle gençler arasında medeniyetler arası diyaloğun artırılması. Mesela burada muhalefet şerhinde, muhalefete mensup arkadaşlarımız diyorlar ki: “Biz Türkiye’nin Batı medeniyetinden başka bir medeniyete sahip olduğu görüşüne katılmıyoruz.” Bizim de zaten böyle bir iddiamız yok. Aksine, bizim düşüncemiz, Türkiye’nin Medeniyetler Arası Diyalog Komitesinde, Birleşmiş Milletlerde yaptığı gibi çeşitli medeniyetleri bir arada barındıran ve asırlarca dinler arası diyaloğa, müsamahaya ve hoşgörüye zemin hazırlamış, bunu bir arada yaşatmış bir medeniyetin mensupları olarak aynı hoşgörüyü, aynı toleransı İslam dünyasının gençlerine aktarmak. Zaten Birleşmiş Milletler, dünyadaki küresel sıkıntıların kaynağında medeniyetler arası çarpışmanın yattığı düşüncesinden hareketle bu kırılganlığı düzeltmek ve toplumlar arasında, medeniyetler arasında bir hoşgörü iklimini gerçekleştirmek üzere bir komite kuruyor. Bu komisyona iki ülke layık görülüyor. Neden? Birisi Türkiye, birisi İspanya. İspanya dört yüz yıl Endülüs Emevi medeniyetine başkentlik etmiş, merkezlik etmiş bir yer. Orada değişik dinleri, değişik dilleri, değişik kültürleri bir arada yaşatma tecrübesine sahip olduğu için. İkincisi de Türkiye’dir. Türkiye de aynı şekilde asırlarca değişik dilleri, dinleri, insanları adil bir çizgide asırlarca barış içinde yaşatma tecrübesine sahip olduğu için. Burada da İslam ülkeleri arasındaki, gençler arasında dayanışmayı, kültürel alışverişi teşvik anlamında böyle bir merkezin Türkiye’de kurulması aslında gurur verici bir şeydir. İslam ülkeleri arasında… – 544 – GÖKHAN-21 211–216