Başbakan Erdoğan'dan Dünya Liderlerine Mektup lık ve nefret kaynağı olarak istismara terk etmek ye­ rine, korumayı ve bir zenginlik kaynağı olarak ka­ bul etmeyi esas alan modern çoğulculuk ilkesinin de icabıdır. "Değerli Meslektaşım, Karikatür tartışmaları ekseninde gelişen bir dizi olay üzerine, küresel barış ve istikrarı tehdit eden tehlikeli mevcut tırmanışı engellemek maksadıyla size bu mektubu yazarak kanaatlerimi paylaşmak gereği duydum. Bu müessif hadiseler, Doğu ile Batı, İslam dünyası ile Hıristiyan dünyası arasında yakın zamanlarda hiç görülmeyen ve neredeyse kutuplaş­ maya varan bir gerginlik meydana getirmiştir. Dev­ let ve siyaset adamlarının akıl ve sağduyuyla hare­ ket etmeleri ve kendilerinden beklenen ortak tavırla ön almalarının küresel barış ve ortak değerlerimizin korunması açısından hayati önem taşıdığını düşü­ nüyorum. Öncelikle, son olayların altında yatan nedenleri an­ lamaya çalışmalıyız. Müslümanlar, kural olarak, tüm peygamberlere gerekli saygıyı gösterirler. Ayrı­ ca, Hz. Muhammed'e karşı duydukları derin saygı ve İslami öğretilere olan imanlarına karşın iyi niyet­ li eleştirilere tahammül gösterebilirler. Ancak, Hz. Muhammed'in, açıkça eleştiri sınırlarını aşan bir ha­ karete maruz bırakılmasını mazur görmeleri bekle­ nemez. Görülmektedir ki, kimi yayın kuruluşları, bu mües­ sif olayları ifade özgürlüğünün test edilmesi gibi al­ gılamışlardır. İslam dünyasının özgürlük anlayışını ve sabrını test etme niyetinin sergilendiğini de göz­ lemlemek mümkündür. Hiçbir kültürün diğer kül­ türlerin hassasiyetlerine hakaret etme hakkı yoktur. Uyum içinde birlikte varolmanın asgari önşartı, farklı medeniyetler ve geleneklerin karşılıklı olarak birbirlerinin kültürel farklılıklarına saygı duy maşı­ dır. Esasen, bu kültürel farklılıklar, çağdaş demok­ ratik tecrübemizin üzerine inşa edilmiş olduğu, paylaşılan değerlerle mükem­ mel bir uyum halindedirler. Zira bu, farklılıkları düşman­ Biz, "Medeniyetler Çatışması" tezi ile şiddet ve ça­ tışma kültürü verine "Medeniyetlerarası İttifak" te­ zini kovmadığımız takdirde hep birlikte bir felakete doğru sürükleneceğimizi bugüne kadar her zemin­ de ifade ettik. Yaşanan son olaylar da ne yazık ki bi­ zi haklı çıkarmıştır. İfade ve basın özgürlüğü ile bu­ nun mümkün olan her kanalla kullanılması, elbette demokrasinin vazgeçilmez ilkelerinin başında gelir. Fakat bu ilke, ahlaki bir sorumluluğun eşliğinde ha­ yata geçirilmek durumundadır. Hiçbir özgürlük, inançların, değerlerin ve kutsal imgelerin aşağılan­ ması, hakarete tabi tutulması istikametinde kullanı­ lamaz. Bu gibi özü itibariyle hassas konular üzerin­ de düşünmek zorundayız. Bununla birlikte, hayal kırıklığı içinde şiddete baş­ vuranlar ve şiddeti tahrik ve teşvik edenler, kendi davalarına zarar vermekte ve haklılıklarını kaybet­ mektedirler. İslam barış dinidir ve İslam iilkelerin</<• \ ,ışayan herkesin canı, malı ve onurunun korun­ ması çağrısını içerir. İslamm ve Müslümanların sa­ vunulması, İslami öğretilere aykırı yöntemlerle ya­ pılamaz. Türkiye, zenginleştirilmiş diyalog, uzlaşma ve en­ tegrasyona yönelik tüm hakiki çabaları destekle­ mektedir. Attığımız adımların nihai amacı, insanlı­ ğın "çokluk içinde birlik"te yaşama idealine özgün katkımızı sağlamaktır. Gerek Medeniyetler İttifakı girişiminde üstlendiğimiz rol, gerek Avrupa Birli­ ği ne tam üye olma istikametinde attığımız kararlı adımlar, bu asil gayenin gerçekleştirilmesi içindir. Kesinlikle inanıyorum ki, medeniyetler dünyamızı kus.ilan sorunlara karşı ortak bir mücadele verecek kadar güçlü müşterek değerler, kurallar ile ilkelere sahiptir. Ayrıca, büyük çoğunluğun, diğerleriyle kucaklaşmak ve söz konusu değerler etrafında bu­ luşmak, böylece çatışma teorilerini reddetmek arzu­ sunda olduğuna da inanıyorum. Hepimiz, bu bağ­ lamda, tslamofobia'nm Batı toplumlarında daha fazla kök salmasına sebep olacak politikalardan özenle kaçınmak mecburiyetindeyiz. Bu kritik nok­ tada, sağduyu ile ve daha ileri bir sorumluluk duy­ gusuyla hareket etmemiz, azami önemi haizdir. Or­ tak tarihi tecrübelerimiz ve değerlerimiz bize izlen­ mesi gereken yolu göstermektedir. Yalnızca ortak irade göstermekle yetinmeyerek, mevcut gerilimi ortadan kaldırmak için elimizdeki mevcut tüm yöntem ve mekanizmaları kullan­ dığımızdan emin olmalıyız." AKISI/. M I l.l.l I IMı I K