TBMM B: 15 8 . 11 . 2005 O: 2 Çağdaş bir yardım organizasyonunun

advertisement
TBMM
B: 15
8 . 11 . 2005
O: 2
Çağdaş bir yardım organizasyonunun başarıyla yürütülmesi için iki önemli başlık bulunmak­
tadır. Bunlardan ilki, düzenli ve yeterli bir gelir kaynağına sahip olmak, bu gelirlerin kaydını sağ­
lıklı ve kamuoyuna açık bir şekilde tutmak; ikincisi ise, afet müdahale sistemini modern bir işleyişe
kavuşturmaktır.
Kızılaya gönül vermiş vatandaşların gönüllü bağışlarıyla oluşturulan geniş bir gayrimenkule
sahip olduğu da bilinmektedir. Kurum, nerede, hangi değerde bir taşınmaza sahip bilgisinden yok­
sun, uzak olmamalıdır.
Kızılay, doğal ya da doğal olmayan yollardan meydana gelmiş afete maruz kalan vatandaşların
yardımına koşmaktadır. 1999 Marmara depremi sırasında bu görevini yapmakta kimi eksiklikler
göstermiş ve en büyük eleştiriyi bu noktadan almıştır.
Türkiye'nin herhangi bir yerinde meydana gelebilecek herhangi bir afete 1 saat, en geç 2 saat
içinde müdahale edebilen bir Kızılay oluşturulmalıdır.
Türkiye'nin afet stokunun büyük bölümünün tutulduğu Ankara Etimesgut Merkez Depo, böl­
gelere lojistik depo olarak belirlenmeli ve dağıtılmalıdır.
Afete müdahalede alana ulaşmada yaşanan gecikmeden kaynaklanan olumsuzlukları ortadan
kaldıracak, bölgedeki insan kaynaklarını geliştirecek, doğru malzeme, araç-gereç ve teçhizatı doğ­
ru zamanda, doğru yerde bulundurabilecek olmazsa olmazı kesintisiz bir haberleşme ağına sahip ol­
maktır. Bu maksatla, telsizler, uydu telefonları ve yedekleme sistemiyle 24 saat kesintisiz haberleş­
me sistemi kurulmalıdır.
Büyük bir afette en az 200 000-250 000 afetzedeye barınma kapasitesinde ve üç öğünde, yine,
200 000-250 000 yemek pişirme ve dağıtma ekipman aracının hazır bulundurulması hedef proje olmalıdır.
Kısaca, hantal bir Kızılay istemiyoruz, Ankara Etimesgut merkez depodan 250 kamyon çöp
uzaklaştırılmasını görmek ve duymak istemiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özçelik, toparlayabilir misiniz.
Buyurun.
BAYRAM ÖZÇELİK (Devamla) - Kızılay denilince akıllara gelen, yardımdan sonra, kan hiz­
metleridir; güvenli kan hizmetini, çağdaş yöntemlerle, önümüzdeki yıllarda vereceğine inanıyoruz.
Kızılay ile vatandaşlar arasındaki kan satışını ortadan kaldıracak bir formül mutlaka bulunmalıdır.
Tüm dünyada, ülkelerin sağlık hizmetlerinde kullanılacak kan ve kan ürünleri temininde ortaya
çıkan problemler hızla çözüme ulaştırılması gereken bir husustur. Türkiye'de toplanan kan miktarı
yıllık gereksinimin oldukça altında görülmekte; ülke çapında kan bağışı organizasyonu, ne yazık ki,
lokal kampanyalarla Kızılay tarafından sağlanmakta; diğer tüm sağlık kurumları, hasta yakınlarını
kan vermeye zorlamaktadır. Bu durumda da, o hasta için kan ihtiyacı karşılandığı anda donörler kan
bağışında bulunmadan hemen oradan ayrılmaktadır. Nadir bulunan kan gruplarında ise durum daha
kötüdür; çünkü, kan bağışında bulunacak donör tedarik edilememektedir.
Ayrıca, kurumlararası koordinasyon eksikliği, fazla kanın ihtiyaç duyulan sağlık merkezlerine
yönlendirilmesini de önlemektedir. Sonuçta, kan simsarlan bu ortamı değerlendirerek kan bağışını
para karşılığı uygulanan bir sürece sokmaktadır. Sağlık Bakanlığı, ilk defa bu yılki millî eğitim müf­
redat programına kan bağışı konusunu aldırarak, bu konunun eğitim kurumlarında işlenmesinin
önünü açmıştır.
Kızılayın Endonezya ve Sri Lanka'da yaptıkları çalışmaları ve en son Pakistan'a yerinde ve
zamanında yapılan insanî yardımları göz doldurmuştur. Vatandaşlarımızın Kızılayımıza güveninin
en önemli göstergesi, Pakistan'a yapılan yardım kampanyasına katılımın yüksek olmasıdır; bu yar­
dımlar 34 000 000 Yeni Türk Lirasına ulaşmıştır.
-134-
Download