09.01.2015-Otuz Yıldan Fazla Süreye İkramiye Hakkının Önü Açıldı Otuz Yıldan Fazla Süreye İkramiye Hakkının Önü Açıldı Anayasa Mahkemesinin memurların emekli olurken aldıkları emekli ikramiyesinde 30 yıllık sınırı iptal eden 2013/111 Esas ve 2014/195 Karar sayılı içtihadı Resmi Gazetenin 07.01.2015 tarihli nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunuyor. Artık 07.01.2015 tarihinden itibaren emeklilik dilekçesi verenlerin kamuda geçmiş sürelerine istinaden ödenecek emekli ikramiyelerinde 30 yıllık sınır uygulanmaksızın 35-40 yıllık süreler için bile ikramiye ödemesi yapılması gerekiyor. İkramiyede muhatap Emekli ikramiyesi ödemesini yapan SGK ise de bu konuda asıl muhatap kamu kurumları, zira SGK ikramiyeyi öder ödemez ilgili kamu kurumun rücu ediyor. Gerekçe Mahkeme iptal kararına gerekçe olarak; "30 yıl ve daha az çalışanların emekli ikramiyesinin hesabında çalıştıkları süre kadar yararlanmalarına olanak tanındığı halde 30 yıldan fazla çalışan iştirakçilerin belirtilen süreden fazla olan fiili hizmet süreleri için emekli ikramiyesinden yararlandırılmadığı, ikramiye hesabının 1/4 09.01.2015-Otuz Yıldan Fazla Süreye İkramiye Hakkının Önü Açıldı 30 yıl ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Oysa nitelikleri ve durumları özdeş olan iştirakçiler aynı konumdadırlar. Ancak itiraz konusu ibareyle, 30 yıl ve fazla çalışanlar arasında anlaşılabilir, amaçla ilgili ya da makul, adil ve haklı bir nedene dayanmayan bir ayrım öngörülmüştür. Bu durum Anayasa'nın 10. maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik ilkesini ihlâl etmektedir ." diyerek 30 yıldan az hizmetle emekli olan memurlarla 30 yıldan fazla hizmetle emekli olan memurlar arasında ayrımcılık yapıldığına işaret etmiş, "Öte yandan, emeklilik için gerekli yaş sınırı yükseltilmesi nedeniyle iştirakçiler emekli olabilmek için daha fazla çalışmak zorunda kalmaktadırlar. 30 yıldan fazla çalışmalarına rağmen bu süreler için emekli ikramiyesi ödenmemesi belirtilen iştirakçiler yönünden hak kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla iştirakçilerin çalıştığı halde bu sürelere ilişkin emekli ikramiyesi ödenmemesi adalet ve hakkaniyete uygun olmadığından itiraz konusu ibare, sosyal güvenlik hakkına ve hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır ." diyerek de bizce de en önemli gerekçeye parmak basmıştır. Zira ülkemizde emeklilik için yüksek yaş şartı getirilmemiş iken konan bu kuraldan daha önce emeklilik yerine 30 yıldan fazla da olsa çalışmaya devam etmeyi tercih edenler etkilenmekte iken getirilen yaş şartı nedeniyle iştirakçiler ve sigortalılar artık ister istemez çalışmaya devam etmek durumunda kalmaktadırlar. Emekli aylığı bağlanmadan asgari hizmet süresini tamamlayıp çalışmadan beklemek de hayatın olağan akışına aykırı düşüyor. Hal böyle iken uygulanan 30 yıl kuralı, hem yaş şartını nedeniyle iştirakçileri çalışmaya devam etmeye zorlamak, hem de bu fazladan görev süresi boyunca ikramiye hakkını da esirgemek demek olacaktı. 30 Yıl Şartı Kimler İçin Devam Edecek? İptale konu kural 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrasıydı. Oysa aynı maddenin sekizinci fıkrasında da; " Emekli ikramiyesini aldıktan sonra yeniden iştirakçi durumuna girenlerin tekrar emekliye 2/4 09.01.2015-Otuz Yıldan Fazla Süreye İkramiye Hakkının Önü Açıldı ayrılmalarında, sadece sonradan geçen hizmetlerine karşılık yukarıdaki esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir. Şu kadar ki, evvelce verilmiş olan ikramiye ile sonradan geçen hizmetler için ayrıca tahakkuk ettirilecek ikramiyenin hesabına esas alınan fiili hizmet süreleri toplamı, 30 yıldan fazla olamaz ve evvelce 30 hizmet yılı için emekli ikramiyesi ödenmiş olanlara hiçbir şekilde ikramiye farkı ödenmez ." deniyordu. Bu fıkradaki 30 yıl şartı iptal edilmediği için Emekli Sandığı'ndan emekli olup yeniden iştirakçi olanların sonraki hizmetlerine dair alacakları ikramiye önceki hizmeti ile birlikte değerlendirilip 30 yıldan fazlasının ödenmemesi hükmü devam edecek. Bu durumdaki çelişkiyi yeni bir düzenleme düzeltmek Hükümete düşüyor. Borçlanmalar ve İkramiye Yapılacak hizmet borçlanmlarından sadece askerlik borçlanması süreleri ikramiyeye dahil, aylıksız izin borçlanmaları ise hariçtir, devlet memurların tanınan doğum borçlanması da böyledir. Eski Emekliler Ne Olacak? 07.01.2015 tarihinden önce emekli olanların ikramiye konusu ilk bakışta bu kararın kapsamı dışında bulunuyor. Zira Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümüyor. Bununla birlikte istifa sonrası başka sigortalılıklardan emeklilikte ikramiye konusundaki Anayasa Mahkemesinin 2005/40 Esas ve 2009/17 Karar sayılı iptal kararı ile 2010/81 Esas ve 2011/78 Karar sayılı içtihatlarının Danıştay tarafından yorumlanmasıyla önceki tarihlerde emekli olanlara da teşmil edilmişti. Buna benzer yeni iptale uygun biçimde açılacak idari davalarla bu konuda hukuk yoluyla şans denenebilir. İkramiye Hesabı Nasıl Yapılır? Emekli İkramiyesi Emekli Sandığı Matrahının hizmet yılı ile çarpılması ile hesaplanıyor. Bir yıldan az süreler dikkate alınmıyor. Emekli Sandığı Matrahı ise emeklilik göstergesi, kıdem yılının 20 katı ve ek göstergenin memur maaş katsayısı ile çarpımı; taban aylık katsayısının 3/4 09.01.2015-Otuz Yıldan Fazla Süreye İkramiye Hakkının Önü Açıldı 1000 katı ve en yüksek devlet memuru göstergeleri toplamının (9500’dür) memur maaş katsayısının çarpımının ek göstergeye göre belli bir oranının toplamından oluşuyor. Emekli Sandığı matrahı hesabında öğrenim derecesi, unvan ve kazanılmış hak aylık derecesine göre saptanan “Ek Gösterge” en önemli değişkeni oluşturuyor. Ek göstergeye göre değişen oranın, ek göstergesi 2200’den düşük olanlarda %40 oranında, ek göstergesi 2200-3599 arasında %70 oranında, ek göstergesi 3600-4799 arasında %130, ek göstergesi 4800-6399 arasında %150, ek göstergesi 6400-7599 arasında %180, ek göstergesi 7600-8399 arasında %200, ek göstergesi 8400 ve üzerinde olanlarda %240’ı oranında uygulanması gerekiyor. Müstakbel Torbadan Bir Madde Eksildi Bir kısım basında ha memura ikramiye hakkında hükümet düzenleme yapacak, 30 yıl sınırı kalkıyor, müjde falan filan diye oyalama yapadursun, bu iptalle hep bir yenisi beklenen Torba Kanunların tabiri caizse bir sakız maddesi elden çıkmış oldu. Çıkıyordu çıkacaktı, müjdeydi, yok çakma müjdeydi derken, iptalle sessiz sedasız gerçekleşiverdi. 4/4