Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378 Senem ACAY

advertisement
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378
Senem ACAY SÖZBİR1
Özlem ÇAMLIBEL ÇAKMAK2
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN
MÜZİK ETKİNLİKLERİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Özet
Bireyin gelişme ve öğrenme dönemleri içerisinde okul öncesi dönem, en
önemli dönem olarak görülmektedir. Birçok temel davranışın 0-6 yaş aralığında
oluştuğu ve kişiliğin bir parçası haline geldiği düşünüldüğünde, aile ortamının, bu
en hızlı dönemde çocuk için yeterli olamayacağı kabul edilmektedir. Bu yüzden,
‘birey’ olma yolunda çocuğa belli bir bilinç kazandırma ve eğitim ortamları
hazırlama konusunda okul öncesi eğitim kurumları büyük önem taşımaktadır. Bu
kurumlarda çocukların gelişim alanlarını desteklemek üzere düzenlenmesi
beklenen başlıca etkinliklerden biri de müzik etkinlikleridir. Müzik etkinliklerinin
amacına uygun bir şekilde, zengin içerik ve yöntemlerle gerçekleştirilmesi, okul
öncesi öğretmenlerinin bu alandaki yeterlikleriyle doğru orantılıdır. Bu
araştırmada, okul öncesi öğretmenlerinin müzik etkinlikleri kapsamında yaptıkları
çalışmaları belirlemek amacıyla, Açık Öğretim Fakültesi Okul Öncesi
Öğretmenliği bölümü mezunu 16 okul öncesi öğretmeniyle müzik etkinlikleri
hakkında görüşme yapılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanan
veriler, betimsel analiz tekniği ile yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, 10
okul öncesi öğretmeni, okul öncesi müzik etkinliğinin ritim çalışmalarını
kapsadığını belirtmişlerdir. Öğretmenlerin yarısı ritim çalışması yaptırdığını
anlatırken, altı öğretmen ise şarkı söyleme çalışmaları yaptırdığını ifade etmiştir.
Öğretmenlerden sadece üç tanesi her gün müzik etkinliğine yer verdiğini
anlatmıştır. Öğretmenlerin yarısının hiçbir çalgıyı çalamadığı, diğer
öğretmenlerinse kendilerini yeterli bulmadıkları tespit edilmiştir. Şarkı öğretiminde
Yrd.Doç.Dr.,Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği ABD.,
[email protected]
2
Yrd. Doç. Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği ABD.,
[email protected]
1
Senem Acay Sözbir - Özlem Çamlıbel Çakmak
ses/nefes egzersizlerine sadece iki öğretmenin yer verdiği, yarısının şarkıları önce
kendisinin söyleyerek çocuklara öğrettiği anlaşılmıştır. Kaynak olarak 12
öğretmenin interneti kullandığı, müzik etkinliklerinin en çok psiko-motor alan
gelişimine destek olduğunu düşündükleri belirlenmiştir.
Anahtar kelimeler: Okul öncesi eğitim, okul öncesi öğretmeni, müzik
etkinlikleri
PRE-SCHOOL TEACHERS’ ATTITUDES ABOUT
MUSIC ACTIVITIES
Abstract
Pre-school period is accepted as the most important period in the whole
development and learning periods of individuals. It is known that multiple
fundamental behaviors develop and be a part of personality between 0-6 ages so, it
is agreed that family atmosphere will not be sufficent for the child. Therefore
nursery schools have great importance to gain conscience to child about being an
‘individual’ and to prepare educational occasions. One of the main activities in
nursery schools which is expected to encourage developmental areas of children is
music. The implementation of music activities to serve the purpose by using rich
context and methods is directly related to pre-school teachers’ proficiency. Sixteen
pre-school teachers who have graduated from Open University Department of Preschool Education volunteered to participate in this study. Interview method was
used to get information about music activities. Data was collected via semistructured interviews and interpreted by using descriptive analysis. The results
showed that 10 teachers said that pre-school activity involves rhythmic exercises,
half of the teachers use rhythmic exercises and six of them use singing exercises in
their classrooms, only three of them implement music activity everyday, half of the
teachers can’t play any instruments and others don’t find proficient themselves
about play an instrument, only two teachers use breathing exercises, half of the
teachers firstly sing the song themselves to teach the songs to the children, 12
teachers use the internet as source and music activities mostly encourage psychomotor development of children.
Keywords: Pre-school education, pre-school teacher, music activities.
GİRİŞ
Okul öncesi dönem, bireyin gelişim ve öğrenme hızının çok yüksek olduğu, yaşam boyu
sürecek pek çok davranışın ve temel alışkanlıklarının temelinin atıldığı kritik bir dönemdir. Bu
dönemde çocuğun aile içerisinde başlayan eğitiminin, okul öncesi kurumlarında devam etmesi
önemli bulunmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, okul öncesi eğitimin gerekliliğini,
gerekçeleriyle vurgular niteliktedir. (Kök, Tuğluk ve Bay, 2005; Dursun, 2009; Arslanurgun ve
Tapan, 2012). Araştırmacılar, okulöncesi eğitimin, tüm gelişim alanları üzerinde hayat boyu
olumlu ve önemli etkileri bulunduğunun altını çizmektedirler. Magnuson, Meyers, Ruhm ve
Waldfogel (2004) okul öncesi eğitimi almış çocukların ilkokuldaki okuma ve matematik
becerilerinde okul öncesi kuruma devam etmeyen çocuklara kıyasla daha başarılı olduklarını
saptamışlardır. Taner ve Başal (2005), ilköğretim öğrencileri arasında yaptıkları araştırmada;
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378
368
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Müzik Etkinlikleri Hakkındaki Görüşleri
okul öncesi eğitimin dil gelişimini olumlu yönde etkilediğini tespit etmişlerdir. Pianta, Barnett,
Burchinal ve Thornburg (2009) ise okul öncesi eğitimin çocukların özellikle bilişsel ve sosyal
gelişimlerini desteklemede önemli bir yeri olduğunu, bu gelişimin uzun vadede (ergenlik ve
yetişkinlik boyunca) etkilerinin sürdüğünü belirtmektedirler. Senemoğlu da (1994: 21) “okul
öncesi eğitim, çevresini merak eden, öğrenmeye ve düşünmeye güdülenmiş çocuğun bu
özelliklerini yönetme, teşvik etme ve geliştirme gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir”
ifadesiyle okul öncesi eğitimin önemini vurgulamaktadır.
Okul öncesi kurumlarının çocuklara çeşitli becerileri kazandırmasında okulların fizikî
yapısı, materyal donanımı, eğitim programları gibi öğelerin yanı sıra, bu kurumlarda görev
yapan öğretmenlerin yeterlilikleri de etkili olmaktadır. Bu yeterlikler ‘kişisel’ ve ‘mesleki’
olmak üzere iki başlık altında incelenmekle birlikte (Erden,1998; Demirel, 2009), tüm
imkânlara sahip bir okulda dahi eğitimin niteliğinin yüksek olması öğretmenlerin mesleki
yeterlikleriyle doğru orantılı bulunmaktadır. Çünkü materyallerden eğitim programına tüm
öğeleri anlamlı bir şekilde işe koşmak öğretmenlerin elindedir (TED, 2009). Barnett, (2003)
öğretmen eğitiminin ve bu eğitimle öğretmenlere kazandırılan niteliklerin, doğal olarak okul
öncesi eğitime ve okul öncesi dönemdeki çocukların gelişimine etki ettiğini belirtmektedir.
“Öğretmen eğitiminin niteliği eğitim-öğretim uygulamalarında kendini gösterir ve çocukların
yalnızca bilgisinin gelişmesinde değil, özellikle eğitimlerinin ilk yıllarında kişiliklerinin
biçimlenmesi üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir” (EuropeanParliament, 2008’den akt. TED,
2009:2).
Boegehold, Cuffaro ve Hooks (1977) okul öncesi kurumlara öğretmen seçimi yapılırken
dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durmuşlardır. Onlara göre; öğretmenlerin
birbirleriyle, ebeveynlerle ve çocuklarla iletişim kurma becerilerinin yanı sıra, eğitim ve
deneyim durumlarına ve eğitim hedeflerini gerçekleştirmede uyguladıkları metotlara dikkat
edilmesi gerekmektedir. Okul öncesi dönemde öğrenilen ve kazanılan davranışların yaşam boyu
sürekliliğini koruduğu düşünüldüğünde, öğretmenlere kazandırılacak mesleki yeterliklerin
üzerinde hassasiyetle durmak gerekliliği önem kazanmaktadır (Dağlıoğlu, 2007).
Türkiye’de okul öncesi öğretmeni yetiştiren kurumlarda, öğretmen adaylarına mesleki
yeterlikleri kazandırmak üzere %50 alan bilgisi ve becerilerini, %30 öğretmenlik meslek bilgisi
ve becerilerini, %20 genel kültür derslerini içeren bir program uygulanmaktadır (YÖK, 2006).
Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programı, Eğitim Fakülteleri’nin yanı sıra 2000- 2012 yılları
arasında Açık Öğretim Fakültesi bünyesinde de yer almıştır (AÖF, 2016). Program içerikleri
aynı olmasına rağmen, Eğitim Fakültesi öğrencileri yüz yüze, görerek, uygulayarak ve sahada
öğrenim görürken; Açık Öğretim Fakültesi öğrencileri uzaktan eğitim almış ve özellikle de
derslerin uygulama kısımlarından mahrum kalmışlardır.
Okul öncesi öğretmenliği lisans programı kapsamında çok sayıda zorunlu, seçmeli, teorik
ve uygulamalı ders almakla yükümlü olan öğretmen adaylarının, alan bilgisi alanından zorunlu
olarak seçmek durumunda oldukları derslerden bir tanesi de müzik eğitimi dersidir. Bu ders,
Müzik Eğitimi I ve Müzik Eğitimi II olmak üzere eğitim fakültesi okul öncesi öğretmenliği
lisans programının üçüncü sınıfında; açık öğretim fakültesi lisans programının ikinci sınıfında
iki dönem süresince devam eden bir derstir (YÖK, 2006; AÖF, 2016). Bu ders kapsamında
lisans öğrencilerinin okul öncesi müzik ile ilgili teorik bilgileri edinmeleri, çağdaş okul öncesi
müzik eğitimi yaklaşımlarını tanımaları, uygulama örneklerini incelemeleri ve uygulamalar
yapmaları beklenmektedir.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 367-378
369
Senem Acay Sözbir - Özlem Çamlıbel Çakmak
Programdaki diğer alan derslerinde olduğu gibi, müzik eğitimi dersinin de amacına
uygun, zenginleştirilmiş içeriklerle ve uygulamalarla öğretmen adaylarına sunulması, öğretmen
olduklarında onlara rehberlik edecek bilgi, kaynak, materyal ve yöntemlerin kazandırılması
beklenmektedir. Okul öncesi öğretim programına bakıldığında, müzik etkinlikleri kapsamında
“ses ve müzik dinleme ve ayırt etme çalışmaları, ritim çalışmaları, nefes ve ses çalışmaları, şarkı
söyleme, çalgı çalma, yaratıcı hareket ve dans, müzik eşliğinde hareket, müzikli öykü
oluşturma” (MEB, 2013: 48) gibi müzik eğitiminin çok çeşitli boyutlarını içerdiği
görülmektedir.
Okul öncesi dönemde müziğin son derece önemli bir yere sahip olduğu ve çocukların
onlarca çeşit müziksel uyaranla bir arada olduğu düşünüldüğünde (Ehrlin ve Wallerstedt, 2014)
okullarda verilen müzik eğitimine ve düzenlenen müzik etkinliklerine de önem verilmesi
gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ancak bu sayede okul öncesi dönem çocuklarının müziğe olan
ilgilerinin, yeteneklerinin keşfedilmesi ve geliştirilmesi mümkün olacaktır. Bunun için de, okul
öncesi öğretmenlerinin sahip oldukları müziksel becerilerin üst düzeyde olması gerekmektedir.
Bu araştırmada, okul öncesi öğretmenlerinin okul öncesi müzik etkinlikleri ile ilgili
görüşlerine başvurularak, okul öncesi dönemde düzenlenen müziksel etkinliklerin içeriği,
uygulanması, materyal ve kaynak kullanımı gibi konuların irdelenmesi amaçlanmıştır. Bu
amaçla, “okul öncesi öğretmenlerin müzik etkinlikleri ile ilgili görüşleri nelerdir?” sorusuna
cevap aranmıştır.
Yöntem
Araştırmanın Modeli
Araştırma betimsel bir durum saptaması niteliğinde olup, nitel araştırma teknikleri temel
alınarak desenlenmiştir. Nitel araştırma tekniği, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel
veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve
bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak
tanımlanmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2008)
Katılımcılar
Araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesinde, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt
örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Ölçüt örnekleme, örneklemin problemle ilgili olarak
belirlenen niteliklere sahip kişiler, olaylar, nesneler ya da durumlardan oluşturulmasıdır
(Büyüköztürk, Çakmak, Akgün, Karadeniz ve Demirel, 2009). Ayrıca ölçüt örnekleme bir dizi
ölçütü karşılayan bütün durumların çalışılmasıdır (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Araştırmada,
görüşme yapılacak öğretmenlerin seçiminde araştırmacılar tarafından belirlenen temel ölçüt,
görüşme yapılan öğretmenlerin Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nden mezun
olmalarıdır. Çünkü müzik gibi uygulamalı olarak öğretimi yapılması gereken bir dersi, uzaktan
eğitim alarak öğrenen öğretmenlerin uygulamadaki görüşlerinin belirlenmesi önemli
bulunmuştur.
Araştırmanın katılımcılarını Bolu İl Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bağımsız
anaokullarında görev yapan 16 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Öğretmenlerden üç
tanesi 36- 48 aylık çocuklarla, 13 tanesi ise 48-60 aylık çocuklarla çalışmaktadır.
Öğretmenlerin tamamı Açık Öğretim Fakültesi lisans mezunudur. Öğretmenlerin mesleki
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378
370
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Müzik Etkinlikleri Hakkındaki Görüşleri
deneyimine bakıldığında, beş tanesinin 1-5 yıl arasında, altı tanesinin 6-10 yıl arası mesleki
deneyime, iki tanesinin de 11-15 yıl arasında mesleki deneyime sahip oldukları görülmektedir.
Verilerin Toplanması
Bu araştırmanın verileri, Ocak-Şubat 2015 tarihleri arasında toplanmıştır. Verilerin
toplanmasında, görüşme türlerinden yarı-yapılandırılmış görüşme tekniğinden yararlanılmıştır.
Yarı yapılandırılmış görüşmeler sahip olduğu belli düzeydeki standartlığı ve esnekliği
nedeniyle, yazmaya ve doldurmaya dayalı testler ve anketlerdeki sınırlılığı ortadan kaldırmakta
ve belirli bir konuda derinlemesine bilgi edinmeye yardımcı olmaktadır (Yıldırım ve Şimşek,
2008). Görüşme formunun iç geçerliğini sağlamak amacıyla, görüşme formu iki alan uzmanının
görüşüne sunulmuş, uzmanların önerileri doğrultusunda forma son hali verilmiştir.
Öğretmenlerden önce uygun oldukları gün ve saatler için görüşme talep edilmiş, belirlenen gün
ve saatlerde öğretmenlerle bire bir görüşme yapılmıştır. Görüşmeler yaklaşık 30 dakika sürmüş
ve ses kayıt cihazı ile kaydedilmiştir. Araştırmada öğretmenlerin görüşleri yarı yapılandırılmış
görüşme formundaki sorulara verdikleri cevaplarla sınırlı kalmıştır.
Verilerin Analizi
Öğretmenlerin görüşme formuna kaydedilen cevaplarından elde edilen verilerin
çözümlenmesinde, betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Betimsel analiz tekniği ile veriler
özetlenmiş ve yorumlanmıştır. Betimsel analizde ham veriler, okuyucunun anlayabileceği
şekilde düzenlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde verilir. Bunun için veriler araştırma
sorularının ortaya koyduğu temalara göre oluşturulur ve görüşmede kullanılan sorular dikkate
alınarak sunulur. Betimsel analizde görüşülen bireylerin görüşlerini çarpıcı bir biçimde
yansıtmak amacıyla doğrudan alıntılara sık sık yer verilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2008).
Bu araştırmada da öğretmenlere sorulan sorular temalar olarak belirlenmiştir. Sorulara verilen
cevaplar bu doğrultuda değerlendirilerek bu temalara yapılan vurgular belirlenmiş ve bu
öğretmenlerin görüşleri sunulmuştur. Öğretmenlerin görüşleri sunulurken, direkt alınarak tırnak
içinde verilmiş ve yorumlanmıştır.
BULGULAR
Bu bölümde okul öncesi öğretmenleri ile görüşmelerden elde edilen bulgular yer
almaktadır. Katılımcıların görüşleri, gizlilik esasına dayanılarak, isimleri verilmeden kodlanarak
aktarılmıştır. Buna göre katılımcılar “Öğretmen’i ifade etmesi açısından “Ö” olarak kodlanmış
ve her katılımcıya kodunun yanına “Ö1, Ö2, Ö3.” şeklinde bir numara verilmiştir. Görüşmeler
sonucunda elde edilen bulgular sorulara göre sıralanarak verilmiştir.
Okul öncesi müzik etkinliğinin kapsadığı etkinlikler: Öğretmenler, müzik
etkinliklerinin ritim çalışmalarını (Ö2, Ö3, Ö4, Ö7, Ö8, Ö9, Ö10, Ö11, Ö12, Ö13), şarkı
söyleme / şarkı öğretimini (Ö2, Ö4, Ö9, Ö10, Ö11, Ö12, Ö13), oyunları/müzikli oyunları (Ö1,
Ö4, Ö6, Ö11), Orff çalışmalarını (Ö4, Ö8, Ö9), müzik aletlerini kullanmayı (Ö5, Ö11), dramayı
(Ö6,Ö8),nefes çalışmalarını (Ö10, Ö12), ses çalışmalarını/sesleri tanımayı (Ö3, Ö11,
Ö12),dansı (Ö8,Ö9), tüm etkinlikleri(Ö1) parmak oyunu ve tekerlemeleri (Ö13) kapsadığını
belirtmişlerdir. Görüşlerden bazıları aşağıda verilmiştir.
Ö1 “Aslında tüm etkinlikleri kapsıyor çünkü müzik çocukların en çok ilgisini çeken şey,
tüm etkinliklerde kullanılabilir aslında sanat etkinliği yaparken de oyun etkinliği yaparken de
tümü içine giriyor aslında, hepsini kapsıyor”.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 367-378
371
Senem Acay Sözbir - Özlem Çamlıbel Çakmak
Ö8 “Müziği geniş kapsamlı düşünüyorum. Çocuğun kendini ifade etmek için kullandığı
çok kapsamlı bir konu. Dramayı da, dansı da içeriyor”.
Ö9 “Sınıfta yapılan şarkı öğretimi, ritim çalışmasını kapsıyor. Çok geniş bir yelpazesi
yok. Şarkıyı öğrenme, ritim tutma, dans etme gibi etkinlikler var, çalgı çalma yok”.
Müzik etkinliği kapsamında sınıfta yapılan çalışmalar: Öğretmenler sınıf içinde müzik
etkinliği kapsamında, ritim çalışmaları yaptırdıklarını (Ö1, Ö2, Ö3, Ö4, Ö7, Ö8, Ö9, Ö11), şarkı
öğretimi/ şarkı söyleme yaptıklarını (Ö1, Ö4, Ö5, Ö7, Ö10, Ö11), müziği fon olarak
kullandıklarını (Ö9, Ö10, Ö11, Ö12, Ö13), drama etkinliklerinde (Ö1, Ö3, Ö9, Ö12), dans
etkinliğinde (Ö1, Ö9), Orff çalışmalarında (Ö1, Ö8, Ö9) şarkı dinleme etkinliğinde (Ö1, Ö5),
nefes açma etkinliğinde (Ö1), ses çalışmalarında (Ö3), müzik aleti çalma aşamasında (Ö4),
bütün etkinlerde (Ö13) kullandıklarını belirtmişlerdir. Bu soruya ilişkin görüşler aşağıda
verilmiştir.
Ö1 “Ritim çalışmaları; işte nefes açma çalışmaları dans yapıyoruz. Bunları yapmaya
çalışıyoruz. Bazen değişiyor bazen de dramayı da katıyoruz içine bazen Orff çalışmaları
yapmaya çalışıyoruz bazen de şarkı söyleme dinleme şeklinde günlük etkinliğimize göre
değişiyor”.
Ö2 “CD den şarkı çalıyoruz, ritim tutarak, masaya vurarak veya davula vurarak marakas
elimizde ne varsa onu kullanıyoruz. Bu konuda fazla bilgim olmadığı için kendimi yeni yeni
geliştirmeye çalışıyorum”.
Ö3“Ritim çalışması yapıyoruz, ses çalışmaları yapıyoruz, müzik ritim aletleri ile birlikte
dans gösterisi filan yapmaya çok özen gösteriyorum, drama müzik tarzında şeyler, bunu
ilerisinde çok fazla geçemedik açıkçası. Neler yapabiliriz bununda çok fazla bilincinde
değilim”.
Ö9 “Ben kendi etkinliklerimde önceden sadece şarkı öğretimi yapıyordum. Orff eğitimini
aldıktan sonra sürekli ritim çalışması yaptırıyorum. Müziği toplanma zamanlarında çok fazla
kullanıyorum fon olarak, müzik açıldığı zaman çocuk oyuncaklarını yerlerine yerleştirmeye
başlıyor. Dramada, dansta kullanıyorum. Çocuklar yer yer pasif yer yer aktif rol alıyorlar”.
Ö10 “Müzik etkinliklerini ayrı bir etkinlik olarak da planlıyorum, özellikle serbest
zamanda sözsüz müzikleri de açıyorum ya da resim yaparken fon olarak kullanıyorum”.
Ö11 “Kavramlara yönelik şarkılar öğretiyorum, ritim çalışmaları yaptırıyorum hem
çalgılarla, hem beden perküsyonuyla. Çocuklar bu süreçte aktif oluyorlar. Fon müziği olarak da
kullanıyorum, yerine göre değişiyor. Müzik etkinliklerini daha çok araç olarak kullanıyorum”.
Müzik etkinliklerinin uygulanma sıklığı:Öğretmenlerden üç tanesi her gün müzik
etkinliğine yer verdiğini belirtirken (Ö1, Ö9, Ö10), dokuz tanesi haftada ortalama iki veya üç
kez (Ö2, Ö3, Ö4, Ö5, Ö6, Ö7, Ö8, Ö12, Ö13 ), sadece bir öğretmen ise haftada dört kez yer
verdiğini (Ö11) belirtmişlerdir. Bu soruya ait öğretmen görüşleri aşağıda verilmiştir.
Ö1 “Benim sınıfım çok ilgili olduğu için her gün mutlaka yer vermeye çalışıyorum. En
azından şarkı söyleme olmasa bile etkinlik arasında müzikli oyunlara yer veriyorum,
dinletiyorum yani sürekli müzik var hayatımızda”.
Ö2 “Haftada iki ya da üç defa almaya çalışıyorum aslında nakaratları ezberliyoruz,
küçük yaş 4 yaş olduğu için”.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378
372
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Müzik Etkinlikleri Hakkındaki Görüşleri
Ö5 “Haftada 3 veya 4 gün planlarıma alıyorum, 3 gününde şarkı öğretiyorum”.
Ö12 “Haftada 2 veya 3 kez yer veriyorum planlarında. Şarkı öğretimi haftada bir kez ama
ritim çalışmaları haftada iki kez”.
Bir müzik aleti çalma durumu ve sınıfta kullanma durumları:Araştırmaya katılan
öğretmenlerin sekizi hiçbir müzik aleti çalamadığını belirtirken (Ö2, Ö3, Ö4, Ö5, Ö6, Ö9, Ö10,
Ö13), öğretmenlerden ikisi blok flüt çaldığını (Ö7, Ö12), bu öğretmenlerden bir tanesi blok
flütü sınıfta kullandığını belirtmiştir. Öğretmenlerden iki tanesi çok az org çaldığını (Ö1, Ö11)
söylemiştir. Bu öğretmenlerden bir tanesi sınıfta orgu hiç kullanmadığını belirtirken (Ö1), diğer
öğretmen ise orgu sınıfta tanıtmak amaçlı kullandığını belirtmiştir (Ö11). Öğretmenlerden bir
tanesi çok az bağlama çaldığını (Ö8) ama sınıfta etkinliklerde kullanacak kadar çalmadığını
söylemiştir. Bu soruya ait öğretmen görüşleri aşağıda verilmiştir.
Ö1 “Müzik aleti çok az çalıyorum org ama devamını getiremedim, sınıfta hiç
kullanamadım orgu sınıfta sadece ritim aletlerini kullanıyorum”.
Ö4 “Müzik aleti eskiden çok azıcık orgla bir şeyler çalışıyordum ama unuttum ama
şimdilik yok sadece masaya ya da davula vurarak ritim tutarak yapıyorum etkinlikleri”.
Ö8 “ Biraz bağlama çalıyorum. Ama çok basit düzeyde kalıyor, etkinliklerde kullanacak
kadar değil, yalnızca tanıtma amaçlı kullanabiliyorum”.
Şarkı öğretim teknikleri: Öğretmenler şarkıyı önce kendilerinin söylediğini, sonra
çocuklara tekrar ettirerek öğrettiklerini (Ö1, Ö3, Ö4, Ö5, Ö8, Ö10, Ö12, 13), CD den dinleterek
öğrettiklerini (Ö2, Ö3, Ö5, Ö9), internetten dinleterek öğrettiklerini (Ö1, Ö5), nefes egzersizleri
yaptırarak öğrettiklerini (Ö10, Ö11), etkinliklerle birlikte öğrettiğini (Ö6) ve videosunu
izlettirerek öğrettiklerini (Ö10, Ö11, Ö7) belirtmişlerdir. Öğretmenlerin bazı görüşleri aşağıda
verilmiştir.
Ö5 “ Küçük oldukları için internetten veya müzik klasöründe şarkının bütününü 3 kez 4
kez dinletiyorum, müzik çocuğun kulağına oturuyor ondan sonra ben söylüyorum onlar tekrar
ediyor papağan yöntemi gibi o şekilde..çok fazla ezberleyemiyorlar..”
Ö7 “ Şarkı öğretirken düz söylemek yerine çocukların görsel hafızaları daha kuvvetli
olduğu için o müziğin videosunu izletiyorum. Bu sayede hem nasıl güzel söylenir onu
öğreniyorlar. Bazen de ben hatalı söyleyebiliyorum çünkü. Bir iki tekrardan sonra biz kendimiz
söylüyoruz.”
Ö8 “ Şarkı öğretimini o gün bir şarkıyı aldıysam illa ki çocuk o gün onu öğrenmek
zorunda değil. Ben söyleyeyim sonra çocuklar söylesin şeklinde değil, etkinlikler içinde
oyunlaştırarak yapıyorum, sonra bir bakıyorum çocuklar zaten öğrenmişler. Zamana
yayıyorum.”
Ö9 “ Şarkı öğretimini CD den yapıyorum. CD’yi açıyorum, önce dinliyorlar, sonra
birlikte söylüyoruz, ben söylüyorum, hareketlerini yapıyorum, daha kalıcı oluyor. Birebir
karşılarına geçip hadi öğrenelim demiyorum.”
Ö11 “ Şarkı öğretirken önce nefes çalışmaları, çiçek koklama gibi yapıyorum. Sonra şarkı
öğretiyorum, bazen de videodan izleterek öğretiyorum.”
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 367-378
373
Senem Acay Sözbir - Özlem Çamlıbel Çakmak
Müzik etkinlikleri konusunda kendilerini geliştirmek ya da etkinliklerde yardımcı
olması açısından kaynak kullanımı: Öğretmenlerin kaynak kullanımına baktığımızda,
öğretmenlerin 12’si interneti kullandığını belirtirken (Ö1, Ö2, Ö3, Ö4, Ö5, Ö6, Ö7, Ö8, Ö9,
Ö11, Ö12, Ö13), öğretmenlerin yedisi ise kaynak olarak kitap kullandıklarını söylemişlerdir
(Ö2, Ö3, Ö4, Ö8, Ö9, Ö10, Ö13). Arkadaşlarıyla bilgi paylaşımından yararlanan üç öğretmen
olduğu görülmektedir (Ö1, Ö4, Ö5). Öğretmenlerden üç tanesi müzik CD’lerini kaynak olarak
gösterirken (Ö7, Ö10, Ö11), birer öğretmen ise seminerleri ( Ö4) ve velileri (Ö12) kullandıkları
kaynaklar olarak belirtmişlerdir.
Ö6 “Kaynak olarak kendi kendime geliştiriyorum, bugünkü konum ne onunla ilgili ne
yapabilirim diye düşünüyorum, internetten araştırıyorum”.
Ö2 “İnternetten videoları indiriyorum, bulduğum müzik kitabı olursa almaya çalışıyorum
ama bu konuda fazla kaynak bulamıyorum. En büyük şey internet, diğer öğretmen arkadaşların
paylaştığı şarkıları da kullanıyorum”.
Ö3 “Çok önceden beri bir kitabım vardı, ondan çok öğrendiğim şeyler oldu. Gerek okul
öncesi forumundan da sürekli müzik indirebiliyoruz, paylaşabiliyoruz orda müzik etkinliklerine
bakıp oradan da akşamları bakıyorum beğenirsem ertesi sabah çocuklara öğretiyorum”.
Ö4 “Bir iki kere seminere katıldım, kitaplar internet ve eski bilgilerimi kullanıyorum.
Ayrıca öğretmen arkadaşlarımla olan paylaşımlarımızda oluyor”.
Ö8 “Kaynak olarak sadece interneti kullanıyorum. Çok fazla kitap araştırmıyorum,
elimizin altında internet olduğu için hemen internete bakıyorum. Ama ara ara bu alanda uzman
bir kişinin gelip çocuklara eğitim yapmasını çok isterim”.
Müzik etkinliklerinin desteklediği gelişim alanları: Müzik etkinliklerinin çocukların
hangi gelişim alanlarına desteklediği görüşlerine bakıldığında, psiko-motor gelişim alanını (Ö2,
Ö3, Ö4, Ö5, Ö6, Ö7, Ö9, Ö11, Ö12, Ö13), bilişsel alanı (Ö2, Ö3, Ö6, Ö7, Ö11, Ö12, Ö13), dil
alanını (Ö1,Ö2, Ö3, Ö5, Ö7, Ö8, Ö9, Ö10), sosyal- duygusal alanı (Ö1, Ö8, Ö9, Ö11) ve öz
bakım alanını (Ö7) desteklediğini belirtmişlerdir.
Ö1 “ Sosyal duygusal alanı çok geliştirdiğini düşünüyorum, beraber söylediğimiz zaman.
Ritm tuttuğumuz zaman parmak kaslarını geliştiriyor, dil alanını geliştiriyor.”
Ö2 “ Bilişsel gelişimi destekliyor, bilmediğimiz kelimeleri daha güzel öğreniyoruz daha
kolay öğreniyoruz. Telaffuz etmelerini sağlıyoruz, konuşma yetisini artırıyoruz. Ritim tutarken
aslında psikomotor gelişimini kalem tutamayan çocuk en basit sopa tutarak başlıyor. Sosyal
duygusal gelişim alanlarını destekliyor.”
Ö5 “ Dil gelişimi en çok çünkü papağan gibi ezberliyorlar. Kelimeleri telaffuz etmesi
açısından en büyük etkisi, müzik aleti kullanılırsa motor gelişimi de etkiler.”
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378
374
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Müzik Etkinlikleri Hakkındaki Görüşleri
SONUÇ ve TARTIŞMA
Okul öncesi öğretmenleriyle yapılan görüşmeler sonucunda, öğretmenlerin büyük
çoğunluğu, okul öncesi müzik etkinliğinin ritim çalışmalarını kapsadığını ifade etmişlerdir.
Bulut ve Aktaş da (2014) araştırmalarında örneklem grubundaki öğretmenlerin büyük bir
çoğunluğunun sınıflarında eğitim programındaki müzik etkinliklerinden ritim çalışmalarını
uyguladıklarını anlatmaktadırlar. Görüşmeye katılan okul öncesi öğretmenlerinin yarıya yakını
müzik etkinliklerinin şarkı öğretimi ve şarkı söyleme çalışmalarını kapsadığını belirtirken, tüm
etkinlikleri (ritim çalışmaları, müzik dinleme, dans, dramatizasyon, şarkı söyleme, çalgı çalma,
hikâyeleştirme vb.) kapsadığını yalnızca bir öğretmenin ifade etmesi düşündürücüdür.
Öğretmenlerin yine aynı şekilde, müzik etkinliği kapsamında sınıfta ağırlıklı olarak ritim
çalışmaları, ikinci yoğunlukta şarkı söyleme çalışmaları ve şarkı öğretimi yaptıkları; beş
öğretmenin müziği fon olarak kullandıkları ve yalnızca bir öğretmenin tüm müziksel etkinlikleri
kullandığı anlaşılmıştır. Güler (2006) ise araştırmasında, okul öncesi öğretmenlerinin
kullandıkları müziksel etkinlikler arasında en çok şarkı söyleme/ dinleme etkinliklerinin
bulunduğunu, ikinci sırada müzikli oyun ve üçüncü sırada ritim çalışmalarının olduğunu
bulgulamıştır. Müzik etkinliklerinin diğer alt boyutlarını uygulayan öğretmen sayısı bu ilk üç
boyuta göre daha az olsa da, Güler’in araştırmasına katılan öğretmenlerin bu boyutları da
uyguladıkları söylenebilir. Şarkı öğretimi ve ritim çalışmaları açısından iki araştırma
benzerlikler gösterse de, bu araştırmada özellikle müzik etkinliklerinin tüm alt boyutlarının
kullanımı konusunda yalnızca bir öğretmenin görüş bildirmiş olması anlamlı bulunmaktadır. Bu
durum, görüşmeye katılan öğretmenlerin Açık Öğretim Fakültesi mezunu olmaları sebebiyle
müzik etkinliklerinin farklı uygulama yönleri hakkında bilgi sahibi olmamalarından
kaynaklandığını düşündürmektedir.
Görüşme yapılan öğretmenlerin çoğunluğu müzik etkinliklerine haftada ortalama iki veya
üç kez yer verdiklerini belirtirken, sadece üç tanesi her gün müzik etkinliği uyguladığını
söylemiştir. Topaç’ın (2008) araştırmasına göre, okul öncesi öğretmenlerinin büyük çoğunluğu
sınıfta her gün mutlaka bir müzik etkinliği yapılmasının önemi üzerinde durmuşlardır. Bu
durumda iki araştırmanın sonuçları farklılıklar göstermektedir. Çocuk gün boyunca müziksel
seslerle çepeçevre sarılmış olduğu ve öğretmenlerin fırsatları etkinliğe çevirebilecekleri
düşünülmektedir. Bunun gerçekleşememesi ise, öğretmenlerin almış oldukları eğitimin kalitesi
ya da yeterliliğiyle bağlantılı olabilir. Alpaslan da araştırmasında (2010), örneklem grubunu
oluşturan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun, okul öncesi öğretmenliği lisans programlarından
mezun olmuş olmalarına rağmen, üniversitede aldıkları müzik eğitimini teori ve uygulama
alanlarında yetersiz bulduklarını anlatmaktadır.
Öğretmenlerin bir müzik aleti çalma ve sınıfta kullanma durumlarına bakıldığında ise,
öğretmenlerin yarısının hiçbir müzik aleti çalamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerden
ikisinin blok flüt çalabiliyor olması ve bu öğretmenlerden yalnızca bir tanesinin blok flütü
sınıfta kullanıyor olması ise oldukça düşündürücüdür. Öğretmenlerden iki tanesi çok az org
çaldığını, bu öğretmenlerden bir tanesi sınıfta orgu hiç kullanmadığını, diğer öğretmen ise orgu
sınıfta tanıtmak amaçlı kullandığını belirtmiştir. Öğretmenlerden bir tanesi çok az bağlama
çaldığını ama sınıfta etkinliklerde kullanacak kadar çalamadığını söylemiştir. Bu sonuçlar da
yine, öğretmenlerin lisans döneminde aldıkları müzik eğitiminin niteliği konusunda endişe
yaratmaktadır. Topaç’ın (2008) araştırmasına katılan öğretmenlerin tamamına yakın bir kısmı
çalgı çalamadıklarını ve bir enstrüman çalmayı istediklerini belirtmişlerdir. Güler (2006) okul
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 367-378
375
Senem Acay Sözbir - Özlem Çamlıbel Çakmak
öncesi öğretmenlerinin karşılaştıkları güçlükler arasında çalgı çalma becerisinin de
bulunduğunu belirlemiştir. Ayrıca öğretmenlerin hizmet öncesinde yeterli yetiştirilmeleri
gerektiği ve öğretmenlerin tümüne yakınının müzik etkinlikleri konusunda eğitime ihtiyaç
duydukları sonuçlarına ulaşmıştır. Bu açıdan üç araştırma sonuçları örtüşmektedir.
Öğretmenlerin şarkı öğretim tekniklerine bakıldığında, büyük çoğunluğunun şarkıyı önce
kendilerinin söylediği, ardından çocuklara tekrar ettirerek öğrettikleri anlaşılmaktadır.
Öğretmenlerin bir kısmı CD den dinleterek şarkı öğretimi yaparken, bir bölümü de internetten
dinleterek öğretmektedirler. CD ve internet kullanımı teknolojik gelişmelerin bir getirisi
olmasına rağmen, bu sonucun da öğretmenlerin herhangi bir çalgıyı etkinliklerde kullanamıyor
olmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Yalnızca iki öğretmenin nefes egzersizi
yaptırmaları ise, şarkı öğretiminin durumu hakkında önemli ipuçları vermektedir. Bulut ve
Aktaş (2014) Niğde ilinde görev yapan okul öncesi öğretmenlerinin eğitim programındaki
müzik etkinliklerini sınıfta nasıl uyguladıklarının inceledikleri çalışmada öğretmenler şarkı
söyleme çalışmalarını sınıfta en çok şarkıyı önce kendilerinin sonra çocuklara tekrar ettirerek
öğrettiklerini ifade etmişlerdir. Bu açıdan çalışmanın sonuçları benzerlik göstermektedir.
Alpaslan (2010) araştırmasında, şarkı öğretiminde özel okulda görev yapan öğretmenlerin sahip
oldukları imkânlar sebebiyle uygulamada güçlük yaşamadıklarını belirlemiştir. Ayrıca
öğretmenlerin şarkı öğretiminde kendilerini yeterli bulma düzeyleri mesleki kıdeme göre de
değişmektedir. Fakat şarkı öğretimini nasıl yaptıkları konusunda ayrıntılı bir bilgi yer
almamaktadır. Güler (2006) araştırmasına katılan öğretmenlerin çoğu eğitim fakültesi mezunu
olmasına rağmen, temel müzik bilgileri ile etkinlik ve uygulama örnekleri açısından kendilerini
yetersiz gördüklerini ve bu konularda eğitime gereksinim duyduklarını belirtmektedir. Salı,
Akkol ve Oğuz (2013) araştırmalarında, öğretmenlerin büyük bir kısmının lisans eğitiminde
notalı şarkı söyleme yeterliğinin kazandırılmadığını ifade ettiklerini söylemektedir. Bu açıdan,
bu araştırma ve Salı, Akkol ve Oğuz’un araştırmalarının öğretmenlerin şarkı öğretimindeki
yeterlikleri konusunda paralellik gösterdiği söylenebilir.
Öğretmenlerin kaynak kullanımına baktığımızda, büyük çoğunluğunun interneti
kullandığı, yarısına yakın bir bölümü ise kaynak olarak kitap kullandıklarını söylemişlerdir.
Öğretmenlerden üç tanesi müzik CD’lerini kaynak olarak gösterirken, birer öğretmen ise
seminerleri ve velileri kullandıkları kaynaklar olarak belirtmişlerdir. Güler (2006)
araştırmasında, öğretmenlerin alanla ilgili yazılı ve sesli kaynakların nicelik ve nitelik olarak
yetersizliği, anlaşılır olmayan kaynaklar ve kaynaklara ulaşma güçlüğü üzerinde durduklarını
belirlemiştir. Bu durumda, özellikle yazılı kaynaklara ulaşma ve bunları kullanma konusunda iki
araştırma sonuçları birbiriyle benzeşmektedir.
Müzik etkinliklerinin çocukların hangi gelişim alanlarını desteklediği konusundaki
görüşlerine bakıldığında, öğretmenlerin çoğu psiko-motor gelişim alanını, yarıya yakını bilişsel
alanı, yarısı dil alanını, dört tanesi sosyal- duygusal alanı ve bir tanesi de öz bakım alanını
desteklediğini belirtmişlerdir. Bu sonuçlardan yola çıkarak öğretmenlerin en çok psikomotor
alan olmakla birlikte, genel olarak müzik etkinliklerinin tüm gelişim alanlarını desteklediğini
düşündükleri söylenebilir. Güler (2006) ve Özçimenli (2007) de araştırmalarında öğretmenlerin
büyük çoğunluğunun müzik etkinliklerinin gelişim alanlarını desteklediğini düşündüklerini
ifade etmişlerdir. Topaç da (2008) öğretmenlerin çok büyük bölümünün müzik etkinliklerinin
tüm gelişim alanları üzerinde olumlu etkileri olduğunu söylediklerini belirtmektedir. Bu açıdan,
dört araştırma sonuçları birbiriyle paralellik göstermektedir.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378
376
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Müzik Etkinlikleri Hakkındaki Görüşleri
KAYNAKLAR
AÇIK Öğretim Fakültesi. (2016). Dersler. http://abp.anadolu.edu.tr/tr/program/dersler /1670/13
adresinden 02.02.2016 tarihinde alınmıştır.
AÇIK Öğretim Fakültesi. (2016). Program Profili .http://abp.anadolu.edu.tr/tr/program/
programProfili/1670/8 adresinden 02.02.2016 tarihinde alınmıştır.
ALPASLAN, U. (2010). Okulöncesi öğretmenlerinin aldıkları müzik eğitimi doğrultusunda
uygulamakta oldukları müzik etkinliklerine ilişkin görüşleri ve karşılaştıkları
problemler. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Enstitüsü.
ARSLANARGUN, E. ve Tapan, F. (2012). Okul öncesi eğitim ve çocuklar üzerindeki etkileri.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt 11, sayı 2. 219-238.
BARNETT, W.S. (2003).Better tachers, beter preschools: Student achievement linked to teacher
qualifications. NIEER Preschool PolicyMatters, Issue 2, 1-12.
BOEGEHOLD, B.D.;Cuffaro, H.K.; Hooks, W.H. (1977). “Some considerations and
recommendations for establishing an effective preschool program”.Education before
five: A handbook on preschool education.Ed.Betty D. Boegehold Harriet K. Cuffaro
William H. Hooks Gordon J. Klopf, New York: Bank Street College of Education.
BULUT, D. ve Aktaş, A.(2014). Okul öncesi öğretmenlerinin müzik etkinliklerini uygulama
durumları (Niğde ili örneği).The Journal of Academic Social Science Studies, no.25-I,
21-34.
BÜYÜKÖZTÜRK, Ş., Çakmak, K. E., Akgün, E. Ö., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F.
(2009). Bilimsel araştırma yöntemleri. (4. Baskı), Ankara: Pegem Akademi.
DAĞLIOĞLU, E. (2007). “Okul öncesi öğretmeninin özellikleri ve okul öncesi eğitime
öğretmen yetiştirme”. Okul öncesi eğitime giriş. Ed. Gelengül Haktanır, Ankara: Anı
Yayıncılık.
DEMİREL, Ö. (2009). Öğretim ilke ve yöntemleri-Öğretme sanatı. 15. Baskı, Ankara: Pegem
Akademi.
DURSUN, Ş. (2009). İlköğretim Birinci Sınıf Öğrencilerinin Matematiksel Becerilerinin Okul
Öncesi Eğitimi Alma ve Almama Durumuna Göre Karşılaştırılması. Kuram ve
Uygulamada Eğitim Bilimleri 9 (4), 1691-1715.
EHRLİN, A. ve Wallerstedt, C. (2014). Preschool teachers’ skills in teaching music: two steps
forward one step back. Early Child Development and Care, vol.184, no. 12, 1800-1811.
ERDEN, M. (1998). Öğretmenlik mesleğine giriş. İstanbul: Alkım Yayınevi.
GÜLER, N. (2006). Okul öncesi öğretmenlerin müzik etkinliklerini gerçekleştirme durumları ve
eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Anadolu
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
KOÇAK, N. ve Pirpir, D. A. (2012). Okul öncesi öğretmeni.(N.A. ve M. T. (Ed.) Okul öncesi
eğitime giriş,77- 107, Ankara: Eğiten Kitap.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:6, Mart 2016, s. 367-378
377
Senem Acay Sözbir - Özlem Çamlıbel Çakmak
KÖK, M., Tuğluk, M.N. ve Bay, E. (2005). Okul öncesi eğitimin öğrencilerin gelişim özellikleri
üzerindeki etkisinin incelenmesi. Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, sayı 11,
294-303.
MAGNUSON, K.A.;Meyers, M.K.; Ruhm, C.J. ve Waldfogel, J. (2004). Inequality in Preschool
Education and School Readiness. American Educational Research Journal, vol.41,
no.1, 115-157.
MİLLİ Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü. (2013). Okul öncesi eğitim programı,
Ankara: MEB Yayınları.
ÖZÇİMENLİ, E. (2007). Anaokullarında görev yapan öğretmenlerin anaokullarındaki müzik
etkinliklerine ilişkin görüşleri (Eskişehir ili örneği). Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
PİANTA, R.C.;Barnett, W.S.;Burchinal M. ve Thornburg, K.R. (2009).The Effects of Preschool
Education: What We Know, How Public Policy Is or Is Not Aligned With the Evidence
Base, and What We Need to Know.Psychological Science in thePublic Interest, 10(2),
49-88.
SALI, G.;Akkol, M. L. ve Oğuz, V. (2013). Okul öncesi öğretmenlerinin müzik etkinliklerinde
yaşadığı sorunlar. Sosyal Bilimler Dergisi, cilt XV, sayı 2, 79-100.
SENEMOĞLU, N. (1994). Okul öncesi eğitim programı hangi yeterlikleri kazandırmalıdır?
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 10, 21-30.
TANER, M. ve Başal H. A. (2005). Farklı Sosyoekonomik Düzeylerde Okulöncesi Eğitimi
Alan ve Almayan İlköğretim Birinci Sınıf Öğrencilerinin Dil Gelişimlerinin Cinsiyete
Göre Karşılaştırılması. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, XVIII (2), 395420.
TOPAÇ, N. (2008). Okulöncesi öğretmenlerinin ve okulöncesi dönem çocuklarının
ebeveynlerinin müzik eğitimi hakkındaki düşüncelerinin incelenmesi.Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
TÜRK Eğitim Derneği (2009). Öğretmen Yeterlikleri-Özet Rapor. Ankara: Adım Okan
Matbaacılık.
YILDIRIM, A., ve Şimşek, H. (2008). Nitel Araştırma Yöntemleri. (7. Baskı). Ankara: Seçkin
Yayıncılık
YÜKSEK Öğretim Kurumu (2006). Eğitim Fakültelerinde Uygulanacak Yeni Programlar
Hakkında
Açıklama,
http://www.yok.gov.tr/documents/10279/49665/aciklama
_programlar/aa7bd091-9328-4df7-aafa-2b99edb6872f adresinden 01.02.2016 tarihinde
alınmıştır.
YÜKSEK Öğretim Kurumu (2006). Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programı,
http://www.yok.gov.tr/documents/10279/49665/okul_oncesi.pdf/7df366cd-74f9-4e5cb3af-96482405f8bd adresinden 01.02.2016 tarihinde alınmıştır.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 367-378
378
Download