T. B. M. M. B : 86 2,30 oranına indiği ve oradan da 19189 yılında yüzde 1,39 oranına ineceği gösterilmiştir. Böylece Sayın özal'ın rejisinde ekonomimizin giderek dışa daha az bağımlı ve dışa daha az muhtaç bir ekonomi haline geldiği ve geleceği kanıtlanmaya çalışılmıştır. Sayın milletvekilleri, bu tablonun mantığı bütü­ nüyle sakat ve aldatıcıdır. Bir dış açık, o dönemin cari kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek o yılın cari gayri safi millî hâsılasına oranlanmalıdır. Ancak o zaman tablo anlamlı 'bir hale gelebilir. Böyle ya­ pıldığında 1972 yılında hiç dış açık vermediğimiz, 1973 yılında açık değil fazlalığımızın olduğu ve 1974 - 11979 yıllarındaki dış açıklarımızın gayri safi millî hâsılaya oranının yüzde 4 dolaylarında kaldığı gö­ rülür. 1980'de ise yüzde 5,5'a yükselen açık Beşinci Beş Yıllık Planda düşürülerek 1989'da yüzde 1,39 düzeyine çekilmesi hedeflenmiştir. Buna rağmen dış ticaret açığımız ve cari işlemler açığımız Beşinci Beş Yıllık Planda sürekli büyümektedir. Cari dolar fi­ yatlarıyla 1984 - 1989 yılları arasında vereceğimiz dış ticaret açığı 16,9 milyar dolar, carf işlemler dengesi açığımız ise 10yl milyar dolar olacaktır; fakat tüm bunlardan önemlisi, dış 'borç anapara yükümüzün bu dönemde önemli ölçüde artması olacaktır. Beşin­ ci Beş Yıllık Planda 9 milyar 512 milyon dolar ana­ para- itfa edeceğiz; fakat hemen karşılığında 16 mil­ yar 810 milyon dolar yeniden borçlanacağız. Böyle­ ce, anapara borç yükümüz önümüzdeki beş yıllık do­ nemde yeniden 7 milyar 298 milyon dolar artacak­ tır. İSayın milletvekilleri, Genel Kurulumuzda bugün tartışılmaya başlanan Beşinci Beş Yıllık Planın en büyük zaafı, gelir dağılımıyla ilgili tek bir sorun tes­ pit etmemiş ve tek bir önlem 'getirmemiş olmasıdır. Bu, inanınız, demokratik bir hükümet için çok hüzün vericidir. Sayın Başbakanı ve bakanları onlarca de­ fa dinlemek fırsatı elde ettik, daha hiçbirinin ağzın­ dan gelir dağılımıyla ilgili bir sorunun ifadesini duy­ mak mutluluğunu elde edemedik. Bakınız sayın milletvekilleri, elimizde bu konuda yeterince güvenilir veri olmamakla birlikte, Türki­ ye'de gelir dağılımının ezelden beri çok bozuk ol­ duğunu bilmekteyiz. IBu bozukluk 1978'den başlaya­ rak ve 24 Ocaktan itibaren hızlanarak daha da art­ mıştır Devlet Planlama Teşkilatının en son 1973 yında yaptığı araştırmanın verileri asıl alınırsa, Tür­ kiye'de gelir dağılımı, bırakınız İngiltere, îsveç ve Norveç gibi ülkeleri, Pakistan, Hindistan, Seylan ve Filipinler gibi ülkelerden bile bozuktur. 'Planda bu — 651 9 , 7 â 1984 0: 1 soruna hiç değinilmediği gibi, söylenen yalnızca maaş ve ücretlerin enflasyonun etkisinden korunacağından ibarettir. Bu gerçekten sağlansa bile, yalnızca var olan ve geçmiş 6-7 yılda çok artmış olan eşitsizlik hiçbir düzeltme yapılmadan sürdürülecek demektir. Sayın milletvekilleri, bundan önceki dört planı lütfen alınız ve inceleyiniz; göreceksiniz ki, her plan­ da gelir dağılımı sorununun hiç değilse varlığı ve gi­ derilmesi gerekliliği söz konusu edilmiştir ortadirekçi Hükümetimizin Planı ise, böyle bir sorunun var­ lığını bile tanımak niyetinde değildir. Sayın milletvekilleri, Beşinci Beş Yıllık Planın bağışlanamaz kusurlarından biri de enflasyonla ilgi­ li hiçbir tahminin yapılmamış olmasıdır. Böylece Devlet Planlama Teşkilatımız, enflasyonun plan den­ geleriyle hiçbir ilgisi olmadığı, bu dengeleri hiç et­ kilemediği yolunda fevkalade gayri ciddî bir varsa­ yımdan hareket etmiştir; ama biz enflasyon hızında bir öngörüde bulunulmaması konusundaki isteğin Hü­ kümetten gelmiş olduğunu rahatlıkla düşünebiliriz; çünkü Hükümet enflasyona sürekli yenik düşmenin ürküntüsü içindedir. 24 Ocaktan bu yana enflasyo­ nun iki üç yıl içinde yüzde 10'a düşürüleceğini defa­ larca duyduk ve defalarca düşürülemediğini yaşadık. Şimdi Hükümet 1985-1988 yılları arasında enflasyon hızının ne olacağını karanlıkta bırakarak, yalnızca 1989 yılı için yüzde 10'u vaat edebilmektedir; ama 1989 yılının enflasyon hızının gerçekleşip gerçekleş­ mediğinin hesabını Sayın 'Özal Hükümetinden sorma fırsatını elde edemeyeceğiz; çünkü Sayın Özal o ta­ rihte muhtemelen artık iktidarda olmayacaktır. ı(HP sıralarından alkışlar). Sayın milletvekilleri, bu planın işsiz sayısını azal­ tıp azaltmayacağı konusu üstünde hiç durmuyorum; çünkü plan zaten böyle bir hedefe sahip değildir. Yüzde 6,4'lük büyüme hızı eksiksiz, noksansız sağ­ lansa bile, kadın işgücü arzı da dikkate alındığında, işsiz sayısı 5 yıl sonra bugünkünden fazla olacaktır. Umarım bu Planla ve bu işsiz sayısıyla Türkiye'yi barış içinde idare edilebilir bir ülke halinde tutma şansımız olacaktır. Beşinci Beş Yıllık 'Planın öngörülen hedefleri de aşarak ülkemize refah, sosyal adalet ve üretkenlik getirmesi dileğiyle saygılarımı sunuyorum. (HP sı­ ralarından alkışlar). BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Gürkan. Konuşma süresi 35 dakika olmuştur. Halkçı Parti Grubu adına devam edecek olan Sa­ vın Yusuf Ziya Kazâncıoğlu; buyurunuz efendim. (HP sıralarından alkışlar.) t