Prof.Dr Recep Akdur: ANADOLU KAVAĞI

advertisement
Prof.Dr Recep Akdur: ANADOLU KAVAĞI
Haberler - Recep Akdur
27 Mayıs 2013
Anadolu’daki doğal bitki varlığının
bir üyesi olduğu için, Anadolu kavağı olarak da bilinen kavak türleri, Türkiye’nin her yerinde
kolayca yetişir. Orta irilikteki yaprakları nedeniyle yalnızca bir yeşillik, güzellik değil aynı
zamanda koyu bir gölgelik, esintili günlerde ise kendine özgü uğultusu ile bir huzur kaynağıdır.
Kısa sürede büyümesi yanında kıymetli kerestesi nedeniyle ekonomik değeri de yüksektir.
Eskiden, kız doğduğunda “çeyizlik” erkek doğduğunda ise “düğünlük” adı altında tarla
kenarlarına ya da bataklık alanlara 15-20 kavak dikilirdi. Büyüdüğünde bunlar kesilir; kızın
çeyizi düzülür erkeğin ise düğünü yapılırdı.
Yetiştirilmesi ve bakımının kolay olması nedeniyle, yalnızca köylerde değil kentlerde de park ve
cadde kenarlarına bolca kavak dikilirdi. Yeşili zaten az olan Anadolu kentlerinde en çok görülen
ağaçlardan biri kavak idi. Örneğin Ankara’da yakın zamana dek yaygın ağaç türü kavak ve
akasya idi.
Günümüzde bir grup cahil-işgüzar yönetici türedi. Bilmezler ama sormazlar da…Halka alerjik
şikayetlere neden olduğunu öne sürerek kavak ağaçlarını kesiyor/ kestiriyorlar. Halk
dalkavukluğu ve cehalet birleşince Anadolu kavağı katliamı yaptırıyor. Çünkü ağaç kesmek,
ağaç dikmekten ya da asfalt dökmekten daha kolay… Tam işgüzarlık bir iş. Bu cahil işgüzarlar,
kavakların yaydığı pamukçukları polen zannediyor. Oysaki bunlar polen değil. Adı üstünde
pamuk. Bu pamuklar dişi kavakların tohumlarını uzaklara taşımaya yarıyor.
Polenler çapı iki buçuk mikrondan daha küçük olan bitki tozlarıdır. Bu nedenle gözle görülemez.
Cahil-işgüzarlar polenleri göremediği için, kulaktan duyduğu polen alerjisinden kavak
pamukçuklarını sorumlu tutuyor.! Anadolu’da yaygın bir deyiş vardır; “duymayan, görmeyen
uydurur” diye. Elbette ki tüm ağaçlar gibi kavakların da poleni var. Ancak polen alerjileri
içinde kavak polenlerinin önemli bir yeri yok. Yani ortada kavak katliamını haklı kılacak bir
durum yok.
Belediyeler, valilikler kavak kesme, yok etme yarışına girdi. Genelgeler ile kavak
katlettiler/katlediyorlar. Anadolu parsını, ineğini, Gökçe balığını, Ayaş domatesini, Çengelköy
hıyarını yok ettiler tatmin olmadılar. Sıra Anadolu kavağına geldi. Kentlerde hayat hakkı
tanınmıyor. Güzelim ağaç, kırda, köyde, ücra yerlerde varlığını sürdürmeye çalışıyor. Korkarım
ki oraya da bir bahane bulurlar. Mübarekler, sanki Anadolu’ya ait her şeyi yok etmekle
görevliler.
İLK KURŞUN 134
Download