EMANETE RİAYET Kardeşlerim! Peygamber Efendimiz (s.a.s

advertisement
İLİ
: ANKARA
AY-YIL : HAZİRAN-2012
TARİH : 22/06/2012
onların hesabını verme vakti bir gün mutlaka
gelecektir. “O gün nimetlerden kesinlikle hesaba
çekileceksiniz”3
ayetinde
bu
gerçek
dile
getirilmektedir.
Şüphesiz ki bedenimiz ve sağlığımız,
elimizdeki nimetlerin en önemlilerindendir ve bize
emanettir. Çoğu zaman hoyratça kullandığımız
vücudumuz, zamanı geldiğinde yapıp ettiklerimizi bir
bir ortaya dökecek ve aleyhimizde şahitlik edecektir.4
Nasıl geçtiğinin farkına bile varamadığımız zamanımız
bir emanettir bize. Ama çoğu insan Peygamberimiz
(s.a.s)’in ifade ettiği gibi5 sıhhat ve boş vaktin değerini
yeteri kadar bilememektedir. Nice insan, saniyelerle
sayılı zamanını, ömrünü sorumsuz bir şekilde israf
etmektedir.
EMANETE RİAYET
Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.s), cennetin yolunu
şu sözleriyle tarif ediyordu:
“Siz bana şu altı şey hakkında teminat
verin, ben de size cennete girmeniz konusunda
teminat vereyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin.
Söz verdiğinizde sözünüzü tutun. Size bir emanet
bırakıldığında emanete riayet edin. İffetinizi
koruyun. Harama bakmaktan sakının. Ve elinizi
harama uzatmayın”1
Gönüller Sultanı (s.a.s), bu sözleriyle sadakat,
iffet, zarafet ve nezafet gibi yüce değerlerle
yücelmemiz ve böylece ahlakî olgunluğa ermemiz
gerektiğini vurguluyordu.
Değerli Kardeşlerim!
Yüce dinimiz İslam’ın, insanları dünya ve
ahiret saadetine kavuşturmak için belirlediği ve
uyulmasını emrettiği vazgeçilmez ahlaki prensiplerden
birisi de “emanete riayet etmek” tir. Emanete sahip
çıkmak ve ihanetten kaçınmak mü’minde bulunması
gereken en temel özelliktir. Çünkü mü’min, Rabbine
olan sarsılmaz imanıyla güvende olan, olgun kişiliği ile
de güven duyulandır. Mü’minin hayat rehberi Rahmet
Peygamberi’dir. Efendimiz (s.a.s), daha gençlik
yıllarında doğruluğu ve güvenilirliği ile insanların
gönlünü fethetmeyi başarmış ve kendisine “güvenilir”
anlamında Muhammedü’l Emin denilmiştir. Alemlerin
Rabbi de Efendimizin ahlakını, “Sen elbette üstün bir
ahlaka sahipsin”2 ayeti ile övmüştür. O’nun bu güzel
ahlakı karşısında karanlıklar aydınlanmış, katı kalpler
yumuşamış, hatta kendisini öldürmeye gelenler dahî
O’nda hayat bulmuşlardır.
Kardeşlerim!
Şu kısacık dünya hayatında sahip olduğumuz
bütün değerlerimiz Rabbimizin bizlere birer
emanetidir. Bu emanetleri sahibine teslim etme ve
Kardeşlerim!
Emaneti sadece korunmak üzere kişiye
bırakılan şeyler olarak anlamak doğru değildir. Bu
itibarla, sahip olduğumuz imanımız, yüce dinimiz
İslam ile bütün hükümleri, namaz, oruç, hac ve zekat
gibi bütün ibadetler ilâhî birer emanettir. Her türlü
görev, makam ve mevki emanettir. Nefesimiz
emanettir. Aklımız, kalbimiz emanettir. Dilimiz,
kulağımız, gözümüz emanettir. Gözbebeğimiz olan
evlatlarımız, çoğu zaman kendisiyle övündüğümüz
malımız birer emanettir. Bütün bunları, Yaratan’ın
rızası doğrultusunda insanlığın hizmetine sunmamız
ise emanete riayettir. Hiç şüphe yok ki, emanete sahip
çıkıp onun hakkını verenler ebedî olarak Firdevs
cennetinde ağırlanacaklar6, ona ihanet edenler ise ağır
yükün altında kalacaklardır.
Kardeşlerim geliniz, “Sana emanet bırakana
emanetini teslim et, sana ihanet edene ihanet
etme”7 buyuran Güvenilir Peygamber’in güvenilir
ümmeti olma gayreti ile hareket edelim. İnsanlara
güven verelim ve böylece esenlik ve huzura erelim.
Hutbemizi, Merhamet Peygamberi’nin şu hadisi ile
bitirelim:
Münafığın üç özelliği vardır: Konuştuğu
zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde
durmaz, kendisine bir şey emanet edildiğinde ona
ihanet eder.”8
1
Ahmet b. Hanbel, V, 323.
Kalem, 68/4.
3
Tekâsür, 102/8.
4
Nur, 24/24.
5
Buhârî, Rikâk, 1.
6
Mü’minun, 23/8-11.
7
Ebu Dâvûd, Büyû', 79.
8
Buhârî, İman, 24.
2
Hazırlayan ve Redaksiyon:
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Download