LOJİSTİK YÖNETİMİ 8. HAFTA: ULUSLARARASI TZY: ÖRNEK OLAY VE UYGULAMALAR YRD.DOÇ.DR. SAMET GÜNER Öğrenme Hedefleri - Uluslararası tedarik zincirlerinde karşılaşılan problemler - Yerel tedarikçiler mi yoksa denizaşırı tedarikçiler mi? Avantajları ve dezavantajları - Uluslararası tedarik zincirlerinin zarar görebilirliğini etkileyen faktörler ve bunların yönetimi. Uluslararası TZY’de kontrol edilemeyen faktörler Kontrol edilebilir faktörler Diğer aktiviteler Envanter Lojistik Depolama Paketleme Taşımacılık Rekabet Sosyal ve kültürel Müşteri hizmetleri Kontrol edilemeyen faktörler - Müşteri hizmetleri - Politik ve yasal düzenlemeler - Envanter yönetimi - Ekonomik şartlar - Paketleme - Rekabetin seviyesi - Depolama - Teknolojiye erişebilirlik -Taşımacılık - Pazarın coğrafi yapısı - Diğer - Kültürel normlar ve değerler Uluslararası Tedarik Zincirlerinin Zarar Görebilirliğini Artıran Faktörler Faaliyet gösterilen coğrafi alanın genişliği Politik bölgeler ve sınırlar Taşımacılık modlarının sayısı ve hızı Altyapı ve kullanılabilirlik seviyesi Tesadüfi olaylar Taşıma maliyetleri Yüksek seviyede envanter gereksinimi Satış tahminlerinin tutarsızlığı Tedarikçilerle yaşanan teknik problemler Faaliyet gösterilen coğrafi alanın genişliği Farklı coğrafi bölgelerin kendine has ulaştırma problemleri olmaktadır. Örneğin, Ural Dağlarından Batı Avrupa’ya taşımacılık yapmak için tek seçenek demiryoludur. Çünkü mesafe ve dağlar karayolu kullanımını zorlaştırmaktadır. Benzer şekilde, Uzakdoğu Asya’dan Amerika'ya sevkiyat için iki seçenek vardır; havayolu ve denizyolu. Havayolu daha hızlı fakat daha pahalıdır. Denizyolu ise ucuz ancak yavaştır. Diğer yandan, örneğin Kuzey Amerika’da karayolu ağı mükemmel olmasına rağmen uzun süren bakım çalışmaları ve kıtanın olumsuz hava koşulları bazen karayolu taşımacılığını riskli kılmaktadır. Lojistik anlamda problemli coğrafi alanlar ve tedarik zincirinin kapsadığı coğrafi alanın genişliği, tedarik zincirinin zarar görebilirliğini artırmaktadır. Politik bölgeler ve sınırlar Tedarik zincirinin kapsadığı farklı sınırlar çeşitli problemlere neden olabilir. Bir taraftan, bölgedeki politik istikrarsızlık söz konusu olabilir. Politik istikrarsızlık, yabancı firmaların fiziksel varlıklarını, işgücünü ve operasyonlarını etkileyen olay yada olaylar dizisidir. Diğer yandan, politik istikrar olan bölgelerde de gümrük kontrolleri söz konusudur. Örneğin, her ne kadar AB ülkeleri arasındaki gümrük kontrolleri kaldırılmış ve ürünlerin rahatça geçişi sağlanmışsa da, Doğu Avrupa ülkelerinde gümrük süreçleri standart değildir. Bu durum tedarik zincirindeki karmaşıklığı, belirsizliği ve zarar görebilirliği artıran bir faktördür. Taşımacılık modlarının sayısı ve hızı Sağladığı birçok avantajın yanı sıra, intermodal taşımacılık tedarik zincirinde gecikmelere neden olabilmektedir. Her ne kadar konteynırlar sayesinde kolaylık ve hızlılık sağlanmışsa da, halen daha gecikmeler veya potansiyel hatalar bulunmaktadır. Elleçleme süreçlerinin çok olması, ürünün zarar görme veya çalınma ihtimalini meydana getirir. Diğer yandan hız, genellikle maliyet ve hacimle ters orantılıdır. Uzun mesafelerdeki yavaş taşımacılık modları esnekliği düşürür ve belirsizliği artırır. Altyapı ve kullanılabilirlik seviyesi Bazı ülkeler, yetersiz ulaştırma ve iletişim altyapıları nedeniyle firmaların etkin bir şekilde faaliyet görmesini engellemektedir. Örneğin, birçok gelişmekte olan ülkede iletişim altyapısı firmaların sesli, faks veya internet üzerinden bilgi paylaşımına imkan vermemektedir. Bu durum esnekliği düşürmek ve belirsizliği artırmak suretiyle işletmelerin standart işletim süreçlerini sınırlandırmaktadır. Diğer yandan, bölgede yeterli altyapı olsa bile, bölgesel işletmelerin yeterince kullanmaması durumunda yabancı firma zorluk çekebilir. Örneğin firma EDI kullanmak istediği halde tedarikçiler kullanmıyorsa, benzer problemle karşılaşılır. Tesadüfi Olaylar Deprem, sel ve çığ gibi olaylar kontrol dışıdır ve tedarik zincirlerini ciddi şekilde etkileyebilir. Diğer bazı olaylar ise öngörülebilir ancak engellenemez. Örneğin tayfun mevsimi, Uzakdoğu Asya’dan Kuzey Amerika’ya yapılan sevkiyat sürelerini her zaman etkiler. Tedarik zincirinde mesafeler uzadıkça, doğa olaylarının belirsizliğine maruz kalma potansiyeli de artırmaktadır. Just-in-Time Teslimat Gerekliliği Küresel tedarik stratejisi izlendiği taktirde JIT teslimat sistemlerinin uygulanması imkansız hale gelebilir. Küresel tedariklerde, yüksek maliyetinden dolayı havayolu kullanılamaz. Bunun yerine maliyet avantajından dolayı denizyolu tercih edilir. Mesafe, bazı gecikmelere neden olabilir. Her ne kadar gümrük süreci iki veya üç gün sürse de, dokümantasyondaki bir hata bu süreci 2 veya 3 haftaya kadar uzatabilir. Her ürün için bu tür problemler yılda birkaç kere tekrarlanabilir. Pazarlar Birleşik Devletler Avrupa Japonya Üretim Tesisi Hava Deniz Hava Deniz Hava Deniz Kaliforniya - 2 4 14 3 16 İrlanda 4 14 3 5 - - Singapur 4 25 4 35 4 18 Her ne kadar tedarik zincirleri denizyolu taşımacılığına göre tasarlansa da, genellikle üretimdeki gecikmeler veya beklenmeyen talep dalgalanmaları nedeniyle havayolu kullanımına ihtiyaç duyulur. Bu şekildeki hızlı teslimat maliyeti artırır. Tabloda, taşıma modlarının toplam ürün maliyeti içerisindeki yüzdesi verilmektedir. Tablodaki değerler önceden ayırtılmış garantili fiyatlara göre belirlenmiştir. Kısa vadedeki hızlandırılmış teslimatlarda ise havayolu maliyeti, toplam ürün maliyetinin %10’u civarına çıkabilmektedir. Böylelikle havayolu taşımacılığının maliyeti tek başına lokasyonun sağladığı maliyet avantajını yok etmektedir. Düşük değerli ürün Yüksek değerli ürün Yan Donanım Havayolu %5,4 %4,0 %20,9 Denizyolu %1,2 %1,0 %1,0 Havayolunun maliyeti sadece taşıma maliyeti ile sınırlı değildir. Sevkiyatlar bir kere havayolu ile başladığında tekrar denizyoluna dönmek çok zor olmaktadır. Tekrar eski taşıma moduna dönmek için denizyolunda yaşanabilecek muhtemel aksamalara önlem olarak yaklaşık bir aylık envanter yığmak gerekmektedir. Eğer işletmenin kapasite sıkıntısı varsa bu çok zor olabilir. Ayrıca, havayolunda ürünler daha küçük gruplar halinde sevk edilir ve bu durum çalınma ve zarar görmeye karşı işletmeyi savunmasız yapar. Yeniden paketleme ve ürünlerin hasar görüp görmediklerini test etme süreçleri, ürünlerin kabul edildiği ülkede önemli maliyetlere neden olur. Envanter Seviyesi Yurtdışından alınan ürünler için, yurtiçinden temin edilen ürünlere göre daha fazla envanter bulundurmak gerekmektedir. Tedarik kaynağı bir aylık taşıma süresi uzaklığında ise, talepteki dalgalanmayı karşılamak için ne kadar ekstra envantere sahip olunacağını kestirmek zordur. Örneğin pek çok ürün için yurtiçinden tedariklerde 14 günlük envanter bulundurulurken, denizaşırı tedariklerde bu süre bir aya çıkabilir. Mesafe, yalnızca tedarik zincirindeki envanterin miktarına değil, fakat aynı zamanda daha yüksek seviyede emniyet stoku miktarına da neden olur. Kısa Mesafe Uzun Mesafe Ortalama Sevkiyat Süresi (gün) 23,25 40,6 Ortalama Envanter / Satış Oranı 0,67 1,87 %1,27 %3,54 Satılan ürün maliyeti başına envanter maliyeti yüzdesi Satış Tahminlerinin Tutarsızlığı Envanter miktarını kayıp satışı engelleyecek seviyede düşük tutmak ancak net satış tahmini ile mümkündür. Uzun mesafelerin, satış tahmininin kesinliği üzerine iki etkisi vardır. Birincisi, uzun teslim süresinden ötürü, üretim planlarının ve siparişlerin yerel tedarikçilerle karşılaştırıldığında bir veya iki ay erken verilmesi gerekmektedir. Bu durum, gerçek satış zamanı ile sipariş zamanı arasındaki süreyi artıracağı için tahminlerin doğruluğunu olumsuz etkilemektedir. Diğer yandan, aynı süre için bile tahmin hatası yakın pazarlarda uzak pazarlara göre daha düşüktür. Çünkü yerel tedarikçilerle sürekli toplantı yapılıp yakın bir iletişim kurulabilir. Böylelikle satış tahminleri daha sık güncellenebilir. Ayrıca, yüz yüze görüşmeler neticesinde taraflar hedefleri karşılamaya daha istekli olurlar. Yakın pazarlar Uzak pazarlar 30 günlük süre için ortalama hata payı %12 %22 90 günlük süre için ortalama hata payı %38 %45 Tedarikçilerle Yaşanan Teknik Problemler Yeni ürün tasarımı ve tanıtımı sürecinde yoğun teknik koordinasyon ihtiyacından dolayı denizaşırı tedarikçilerle bazı zorluklar yaşanabilmektedir. Yeni ürün tasarımı aşamasında, ürünün nihai şekli verilmeden önce prototip birçok kez tedarikçi ile firma arasında gidip gelir. Ürünler yoğun teknoloji içeren karmaşık ürünler ise bu süreç daha da önemli bir hal alır. Ancak firma ile tedarikçisi arasındaki mesafe çok olduğunda bu süreç çok zaman alır. Yeni ürün tasarımında yüz yüze iletişim sayesinde süreç daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde yürütülebilir. Mesafe, ürünlerle ilgili teknik problemlerin çözümünü zorlaştırmaktadır. Yerel tedarikçilerle bir veya iki günde çözülebilecek teknik bir problem, denizaşırı bir tedarikçi ile bir haftayı bulabilir. Dil, kültür ve zaman farklılıkları bu gecikmeye neden olur. Yüz yüze iletişim sadece teknik problemin daha kolay anlaşılmasını değil, aynı zamanda problemin aciliyetini aktarmada da daha etkili olur. Yurtdışı ziyaretlerini organize etmek zaman alır ve maliyetlidir. Denizaşırı tedarikçiler yılda bir veya iki kere ziyaret edilirken, yerel tedarikçiler çok daha sık ziyaret edilebilir (bazen haftada bir). Zaman farkı (örneğin Kaliforniya ile Singapur arasında 16 saatlik bir zaman farkı vardır), elektronik iletişimi de her zaman mümkün kılmaz. Bu nedenle denizaşırı bir tedarikçiye atılan bir e-maile, yerel tedarikçi ile karşılaştırıldığında, çok daha geç cevap alırsınız. Uluslararası Tedarik Zincirlerinin Yönetimi Hız ve Esneklik Uluslararası tedarik zincirleri oldukça karmaşık ve belirsizliğin yüksek olduğu yapılardır. Bu yapıların yönetilebilmesi için çeviklik kavramı önem kazanmaktadır. Çevikliğin iki fonksiyonu vardır; hız ve esneklik. Hız, ürünü sevk etme veya temin etme süresidir. Esneklik, işletmenin ürünleri sevk etme veya tedarik etme zamanını ayarlayabilme becerisidir. Başka bir ifadeyle, işletmenin tedarik zinciri hızını, destinasyonlarını ve hacmini ayarlayabilme becerisidir. İşletme, TZ parçalarından birisinin hızı veya esnekliğinde yaşanan problemi, diğer parçaların performansı ile telafi edebilir. Örneğin bir işletmenin dağıtımı deniz taşımacılığından ötürü esnek veya hızlı olmayabilir. Bu eksiklik, temin veya tedarik sürecindeki hız veya esneklik ile telafi edilebilir. Karmaşıklık ve Belirsizlik Eğer çeviklik tedarik zincirini kısıtlayacak derecede düşükse, bu durumda tedarik zincirindeki inbound ve outbound lojistik süreçlerinin belirsizliği yüksek olacaktır. Uluslararası bir tedarik zincirinin dışsal zarar görebilirliği iki faktörden etkilenir; Tedarik ve dağıtımın karmaşıklığı: Gereğinden fazla büyüme ve coğrafi alana yayılmadan ötürü tedarik zincirinin yönetiminin zorluğu. Talep veya tahmindeki belirsizlik: Tedarik ve dağıtım süreçlerinde yaşanan belirsizlikler. Esneklik belirsizliği azaltır ancak karmaşıklığı artırır! Tedarik zincirleri daha esnek bir şekilde tasarlanarak belirsizlik azaltılabilir. Ancak esnekliği artırmak için yapılan çalışmalar tedarik zinciri karmaşıklığını artırabilir. Örneğin tedarik zinciri daha geniş bir coğrafi alana ve politik bölgeye yayılırsa çeviklik artacaktır. Ancak aynı zamanda karmaşıklık da artacaktır. Esnek bir tedarik zinciri yapısında işletmelerin müşterileri ve outbound lojistik partnerleri ile çok sık ve gerçekçi bilgi alışverişi yapmak gereklidir. Dahası, üretim operasyonlarının da üretimi minimum sürede gerçekleştirecek şekilde (örneğin yeterli sayıda envanter miktarı bulundurarak) tasarlanması gerekir. Dolayısıyla, esnekliği artırmak için yapılacak çalışmalar maliyeti çok yükseltebilir. En önemlisi, bu çalışmalar eğer yönetimin karmaşıklığını artırırsa (ki genelde artırır) koordinasyon maliyetleri de yükselecektir. Karmaşıklık Belirsizlik Çeviklik Dışsal zarar görebilirlik arttıkça, karmaşıklığın ve belirsizliğin azalması için çeviklik azaltılmalıdır. Eğer tedarik zinciri gereğinden fazla genişlemişse, yeniden yapılandırılmalıdır. Örnek Olaylar General Electric Lighting (GE) Hewlett Packard ve Fraure Machette Pioner Hi-Bred VAI Apple Computer Products General Electric Lighting (GE) GE, bir Macar firması olan Tungsram’ın %75 hissesini alarak Doğu Avrupa pazarına girmiştir. Başarılı bir yönetimden sonra GE, tüm Avrupa için ampülleri Macaristan’daki bu fabrikada üretmeye başlamıştır. GE, dağıtımı Metz’de bulunan merkezi bir depodan yapıyor. Metz, multimodal dağıtım ağlarına direkt erişim sağlayan bir noktada bulunmaktadır. GE, taşımacılığı Danzas firmasına outsource ederek karmaşıklığını azaltıyor. Danzas, yükün hazırlanmasından, gerekli dokümanların hazırlanmasından, araçları yüklemekten ve dağıtımı yapmaktan sorumludur. Bilgi akışını sağlamak amacıyla Danzas elemanlarının GE fabrikasında ofisleri bulunur. Bu nedenle direkt bilgisayar ağları da kurulmamıştır. Problem Her ülke customized ürünler talep ediyor ve talep belirsizliği yüksek seviyede. Ayrıca GE, JIT teslimat yapmaya çalışıyor. Her ülke için customized teslimatı merkezi bir depodan yapmak lojistik operasyonları zorlaştırıyor. Ya verimsiz bir şekilde çalışması ya da teslimatları zamanında yapamaması durumuyla karşı karşıya kalıyor. Çözüm Bu problemin üstesinden gelmek için JIT yaklaşımını bırakıyor ve planlı teslimata geçiyor. Teslimatları günlük değil, iki haftalık süre içerisinde yapıyor. Teslimat süreleri artırılarak belirsizlik azaltılıyor. Bu sayede GE, ekipmanlarını daha verimli bir şekilde kullanma ve taşımacılık maliyetlerini azaltma olanağına kavuşuyor. Ayrıca daha az işgücü ile daha fazla sevkiyat yapabiliyor. Sonuç İlk aşamada GE, depolamayı merkezileştirerek ve lojistiği outsource ederek karmaşıklığı azaltıyor. Ancak bölgeler arasında talep belirsilizği baş gösteriyor. Bunu aşmak için de uzun teslim süreleri koyuluyor. Teslimat güvenilirliği %85’ten %99’a çıkıyor. Hewlett Packard ve Fraure Machette HP, tüm Avrupa ve Kuzey Amerika için yazıcı üretimini Hollanda’da bulunan fabrikasında yaparak lojistik sistemini merkezileştiriyor. Ana ürün aynı olmakla birlikte tamamlayıcı ürünler (adaptör, kablo vs.) ülkeden ülkeye farklılaşıyor. Firma, lojistik süreçlerini Fraure Machette (FM) firmasına outsource ediyor. Tüm yazıcılar ve tamamlayıcı ürünler FM’nin Metz’de bulunan deposuna gönderiliyor. İki firma bilgisayar ağları ile bağlı ve her ikisi de ne kadar sipariş olduğunu ve stok miktarlarını görebiliyor. HP bir sipariş aldığında, FM deposundaki envanterini serbest bırakıyor. FM ürünleri tekrar paketliyor, üzerine gideceği ülkeye göre tamamlayıcı ürünleri de yerleştiriyor ve ürünü sevk ediyor. Böylece HP, taşımadan kaynaklanan belirsizliği azaltarak tedarik zincirinin zarar görebilirliğini azaltıyor. Ürünlerin customize edilmesine imkan veriyor. Siparişler geldikten sonra ürünü kişiselleştirmek, “erteleme stratejisi” olarak adlandırılmakta ve uluslararası TZ’ler için büyük önem taşımaktadır. Ayrıca HP, operasyonlarının karmaşıklığını da azaltmış oluyor. Depolama merkezileştiği için hız ve esneklik azalsa da, FM ile kurulan iyi işbirliği sayesinde ve FM’nin belirsiz taleple uğraşma riskini üzerine alması ile belirli seviyede bir çeviklik sağlanabiliyor. Lojistik, FM’nin temel yetkinliğidir. Belirsiz bir talep artışı olduğunda FM geçici işçiler alarak beklenmedik talebi karşılayabilmektedir. Pioneer Hi-Bred Pioneer Hi-Bred, dünyanın en büyük tohum üreticilerinden birisidir. Doğu Avrupa pazarında da faaliyet göstermektedir. Şu anda Budapeşte’de bir fabrikası vardır. Firmanın karşılaştığı lojistik problemler Doğu Avrupa’nın ulaşım ve iletişim altyapısının yetersizliği, Demiryollarının Avrupa ile uyumlu olmaması, Gümrükten gümrüğe geçiş işlemlerinin değişmesi ve standart olmaması, Bölgede faaliyet gösteren büyük ve profesyonel bir lojistik firmasının olmaması Ürünün hava koşullarından da çok etkilenmesi önemli bir diğer problemdir. Inbound Lojistik Sürecinin Yeniden Tasarımı Inbound lojistikteki ve üretimdeki belirsizliği azaltmak için firma örgütsel yapısını değiştiriyor. Normalde firma tarlayı satın alır, ürünü yetiştirir, hasat eder ve fabrikasına taşırdı. Yeni durumda ise çiftçilerle anlaşma yapılıyor. Buna göre çiftçiler ürünü üretip, hasat yapıp fabrikaya kadar getiriyorlar. Firma, ürünün az olması ihtimaline karşın çiftçilere minimum getiri garantisi veriyor. Böylelikle firma, karmaşık inbound lojistik sistemini basitleştiriyor. Ancak diğer yandan, firmanın taşımacılıktaki ve üretimdeki direkt kontrol mekanizması zayıflıyor. Bu nedenle taşımacılıkta veya üretimdeki gecikmeleri kabul etmek durumunda kalıyor. Outbound lojistik çözümleri Outbound lojistik tarafında ise, bölgede firmanın tüm lojistik sürecini devredebileceği büyük bir lojistik firması bulunmuyor. Bu nedenle firma, bir tır şoförünü yönetici olarak işe alıyor. Tır şoförü, diğer küçük operatörleri bireysel olarak tanıyor. Böylelikle sevkiyat yapılacak güzergahı (Çek Cumhuriyeti, Ukrayna, Avusturya vs.) ve bu güzergahın kurallarını iyi bilen küçük operatörler kolaylıkla bulunabiliyor. Her ülkenin kurallarının bilinmesi özellikle önemli çünkü her biri birbirinden farklı. Bilişim sistemleri altyapısı yeterince iyi olmadığı için, gümrüklerde basılı dokümanlar kullanılıyor ve çok vakit kaybediliyor. Sonuç olarak Pioneer Hi-Bred, inbound ve outbound lojistikteki belirsizlikleri azaltmaya çalışmıştır. Buna rağmen firma teslim sürelerini garanti edememektedir. Ancak içinde bulunduğu bölgeye göre bu eksiklikler kabul edilebilir seviyededir. VAI VAI, büyük bir uluslararası çelik üreticisidir. Ural Dağları’nda da çelik üretimi yapmaktadır. Bu operasyonlar VAI’nin Avusturya’daki ofisinden yönetilmektedir. Taşımacılık sürelerindeki belirsizliklerden ötürü tedarik zinciri yeterince çevik değildir. Ürünlerini Ural Dağları’ndan Uzakdoğu Asya limanına kadar taşıması gerekmektedir. Ürünler önce Ural’dan Karadeniz kıyısındaki Odessa Limanı’na, oradan da Uzakdoğu limanlarına gönderilmektedir. VAI, bu süreçte hem Rusya hem de Ukrayna firmaları ile çalışmaktadır. Problemin tanımlanması Problem, bilgi akışının verimsiz ve teslim güvenirliğinin düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Lojistik süreç Ulaştırmanın ilk aşaması için 3 haftalık bir teslim süresine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreç şu aşamaları içermektedir; Moskova Demiryollarına ait vagonlar kiralanır. Odessa, VAI’nin 10.000 tonluk demiryolu kapasitesine ihtiyaç duyduğu konusunda bilgilendirilir. Odessa, Ukrayna Demiryolu bakanlığını bilgilendirir. Ukrayna Demiryolları, ihtiyaçları doğrultusunda Rusya Demiryollarını bilgilendirir. Bundan sonraki aşama demiryolu konfirmasyonunu almak ve denizyolu taşımacılığını ayarlamaktır. E-mail olmadığı ve telefon kullanılamadığı için tüm bu süreçlerde telgraf kullanılmaktadır. Taşıma süreçlerini takip etmek için VAI görevliler ayarlar ve bu görevliler demiryolu hattının belirli noktalarına yerleştirir. Tren gözlemcilerin önünden geçince gözlemci vagonları sayar ve hırsızlık olup olmadığını belirler. VAI’ye telgraf göndererek trenin lokasyonunu bildirir. Tüm bilişim sistemi bundan oluşmaktadır. Ürün gemiye yüklendikten sonra Hint ve Pasifik okyanusundaki hava koşullarına bağımlıdır. Pazarlık gücü elde edebilmek için VAI ürünlerini birkaç yükleniciye paylaştırır. Bu sistemde VAI siparişleri hızlı bir şekilde karşılayabileceğini garanti edemez. VAI tedarik zinciri oldukça hassastır. Firma, anlaşmalarını aylık veya 4 aylık olarak yapar. Fiyatı uygun olduğu için müşteriler bunu kabul eder. Böylelikle hem VAI’nin hem de müşterilerin zarar görebilirliği azaltılmış olur. Apple Computer Products Üretimdeki belirsizliği azaltmak amacıyla Apple, 1990’ların başında üretim tesislerini Uzakdoğu Asya’ya taşımıştır. Böylece, talepte bir artış olduğunda ABD’de olduğundan daha az bir maliyete ve hızlı bir şekilde yeni işgücü alınabilmiştir. Tamamlanan ürünler daha sonra denizyolu ile Kaliforniya’ya gönderilmektedir. Apple Powerbook laptop, aşırı yüksek ve belirsiz ilk talebe sahiptir. Her ne kadar üretim tesisleri bu belirsizlikle baş edebilse de, tamamlanmış ürünlerin ülkeye getirilmesinde problemler yaşanmaktadır. Çünkü ürünler denizyolu ile Pasifik okyanusundan taşınırken hava koşullarından etkilenmektedir. Bu durum, kayıp satışların oluşmasına neden olmuş ve firmanın pazar payını etkilemiştir. Her ne kadar Apple’ın tedarik zinciri karmaşık olmasa da, denizyolu taşımacılığındaki belirsizlik tedarik zincirinin zayıflamasına neden olmuştur. Ayrıca, denizyolunun hız ve esnekliğinin düşük olması da ürünlerin pazara geç ulaşmasına neden olmuştur.