MESLEKİ HAK VE SORUMLULUKLAR “Mesleki Hak ve Sorumluluklar Dersi sunusu” © Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez Ünite 1: Meslek Etiği ve İlkeleri © Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez ‘’Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama kimse kendisinden başlamaz ” Victor Hugo Etik İlkeler • Günümüzde her alanda hissedilmeye başlayan “etik” kavramı, batı dünyasında olduğu gibi ülkemizde de bir çok alanda incelenmeye ve tartışılmaya başlamıştır. • Özellikle toplumsal yaşamla birlikte İnsan davranışlarının etik değerlere uygunluğu ve etik ilkelerin hangi ölçütlere göre geliştirileceği, konusu tartışılan konuların başında gelmektedir. • Etik ilke ve kurallar yıllarca gelişen ve yaşanılan tecrübelerin sonucunda hukuk kurallarından farklı olarak, yasalarla değil toplumsal tepkilerle ortaya çıkarlar. • Etik ilkeler geliştirilirken genelde adalet ilkesi, insan hakları ilkesi, faydacılık ve bireysellik ilkeleri temel ölçü olarak ele alınmaktadır. • Adalet ilkesi, bütün kararların dayanaklı, tarafsız, toplum vicdanına uyan ve gerçeklere dayalı olması üzerinde odaklaşmıştır. Örneğin herhangi bir konuda karar verecek bir yöneticinin konuya ilişkin bu ayrıntılardan haberdar olması verilecek kararın sağlıklı sonuçlar ortaya koyabilmesi açısından gereklidir. • İnsan hakları ilkesi ise, bireylerin toplum içinde varlığı, bütünlüğü ve temel insani haklar üzerinde yoğunlaşır. • Faydacılık ilkesi ise, herkes için maksimum faydayı sağlayacak kararların verilmesidir. • Bireysellik ilkesi ise, bireylerin temel amaçlarının öncelikle kişisel amaçlarını gerçekleştirmek ve bireysel kazançların artırmak olduğunu ifade eder. Etik • Etik terimi, “töre bilimi” anlamını içeren Yunanca “ethos-ethicos” sözcüğünden türetilmiştir. “Ethos” Yunancada ”karakter,ahlâk sistemi, ilke, insan davranışı, gelenek” anlamlarını ifade etmektedir. Etik, teriminin birçok tanımlaması yapılmıştır. • Etik, insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğruyanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran bir felsefe disiplinidir. (İnal,1996) Etik, insanların ahlaki davranışlarını, yaşama biçimlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini, gelenek ve göreneklerini inceler. Etik, bireylerin gruplarla, toplumla, örgütlerle ve birbirleriyle doğru ilişkiler kurma yöntemlerini araştıran ve bunlarla ilgilenen bir disiplin dalıdır (Obuz, 2009). Etik, Türkçe ahlâk bilimi olarak da ifade edilmektedir ve Türkçe'de ahlak sözcüğü ile eş anlamlı olarak da kullanılır. Ahlak • Ahlâk; “morality” (İng.), “moralis” (Latince) sözcüğünden türetilmiş olup, görgü ve gelenek anlamlarına gelmektedir (Thompson, 1985). • Ahlak, Arapça hulk veya hulûk kelimesinin çoğuludur, huy, seciye, mizaç, tabiat ve karakter gibi anlamlara gelir. Hulk veya hulûk insanın beden ve ruh bütünlüğü ile alâkalıdır. • Ahlâk, İnsanın bir amaca yönelik olarak kendi arzusu ile iyi davranışlarda bulunup kötü davranışlardan uzak olmasını ifade etmektedir (Aslan, 2014). • Ahlak, insanların toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. • Ahlâk kuralları din, kültür, çevre ve geleneklerden etkilenir. Ancak ahlak, bazı dini değerlerden etkilenmesine karşın dünya ilişkilerini düzenler. • Dipnot: Ahlâk kuralları kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişebilir. Her toplumun sahip olduğu bir ahlak anlayışı ‘’Toplumsal ahlak” ve bütün dünyada genel kabul gören ahlaki kurallar ‘’Evrensel ahlâk” vardır. Etik - Ahlak ilişkisi • En temel fark, ahlakın toplumsal değerlere dayanması, etiğin ise evrensel insani değerlere dayanmasıdır. • Ahlak (moral) insanların davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. • Etik ise (ahlak felsefesi), ahlakı konu edinen,inceleyen bir bilim dalı ya da felsefe disiplinidir. Ahlak etikten çok önce vardır. Etikle ilişkili temel kavramlar • Etiğin ilgi alanı ve etik davranışlar incelendiğinde; Değer, Kültür, Hukuk, Norm gibi pek çok kavramla ilişkili olduğu görülmektedir. Değer • Değer, bireylere ve topluma yön veren, davranışlarını belirleyen ilkeler ve tercihlerdir. Her toplum ve birey, sahip olduğu değerler çerçevesinde davranışlarına yön verir, tercihlerini onlara göre belirler. • Değerler, “neyin doğru ve yerinde olduğuna dair hükümleri yönlendiren standartlardır. Etik kavramı da, mevcut durumlar arasında seçim yapmamızı etkileyen değerler kavramıyla yakından bağlantılıdır.” Kültür • Kültür, genel anlamda bir toplumun duygularıyla, düşünceleriyle ve hareketleriyle şekillenen bir yaşam biçimidir. Bireyin ürettiği her türlü maddi ve manevi değerler kültürün bir parçasıdır. • Etik, bireyin içinde bulunduğu toplumla ve o toplumun kültürüyle doğrudan İlişkilidir. Etik davranış, daima kültürle iç içedir ve birbirlerinden etkilenirler. • Etik kavramlar evrensel nitelikler taşır, ancak içerikleri kültürden kültüre değişiklikler gösterir. Örneğin “aile” evrensel olarak bütün toplumlarda vardır, ancak yapı olarak toplumların aileye yükledikleri ve aileyi şekillendirdikleri değerler birbirinden farklıdır. “dürüstlük”, “namus”, “sadakat” evrensel etik kavramlar olmasına karşın, bunlara yüklenilen anlam ve önem kültürden kültüre değişir. Hukuk • Hukuk, toplum davranışlarını düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür. • Hukuk, devletin organları eliyle yaptırımlara dayanan, yasal düzenlemelerle şekillenen ve her bireyin uymakla yükümlü olduğu kuralları içerir. Bu bakımdan etik değerler ve hukuk kuralları toplumsal düzenin sağlanmasında birbirini tamamlayan kavramlardır. • Hukuk kurallarının amacı, insanın her türlü eylem ve davranışlarından diğer insanların zarar görmesini engellemektir. Bir başka ifade ile insanın kendi hak ve sorumlulukları çerçevesinde hareket etmesini sağlamaktır. Etik kuralların amacı ise genelde kişi ve kuruluşların kendi kendilerini kontrol etmelerine yön vermektir. Norm • Norm, sosyoloji, hukuk ve felsefi tanımlamalarda “kural, kanun, kaide”, ”bir hususta geliştirilen standartlar, kurallar, belli bir kurala uygun olan” anlamında ifade edilmektedir. • Norm, bireylerin karşılıklı hak, görev ve sorumlulukların belirlenmesinde yol gösterir. Normlar toplumsal düzenin sağlanmasında ölçütler ortaya koyar. Normların amacı sosyal düzenin kurularak bireylerin mutluluğunun gerçekleştirilmesidir. • Normlar, insanların toplum içindeki davranışlarına da yön verir. Aynı zamanda belli bir grup içindeki bireylerin ilişkilerini düzenler. Normlar, genellikle bir grubun tüm üyelerince paylaşılır bu bakımdan kolektiftir. • Grup içerisinde gelişen toplumsal normlar, grup üyelerinin sıkıntılarla karşılaşmalarını engeller, grup işleyişini kolaylaştırarak grubun varlığını sürdürmesine yardım eder. • Normlar grup yaşamının önemli bir bölümünü kapsar. • Normlar yavaş gelişir ve yavaş değişir. • Gruptaki bireylerin statüleri, normlara uyum derecesini etkiler. Etik davranışı belirleyen unsurlar Meslek Etiği • Meslek, “Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş olarak tanımlanmaktadır.” Meslek etiği, meslek yaşamındaki davranışları yönlendiren, yapılması ve yapılmaması gerekenleri ortaya koyan etik prensipler ve standartların toplamıdır. Meslek etiği, meslek üyelerinin kendi aralarında ve toplum ile olan ilişkilerini düzenler. • Meslek etiğinde amaç; hataların yapılmasını önlemek ve insanlara daha iyi hizmet verilmesi için mesleğe bir yol haritası hazırlamaktır. • Meslek ve örgüt etiğinin iskeleti etik kodlardan oluşur. Etik kodlar mevcut mesleki değerlere uyum sağlaması konusunda üyelerini teşvik eder. • Meslek çalışanlarının bireysel başarılarının yanı sıra, grup halinde başarılı olmalarının temelinde çalışkanlık kadar etik ilkelere bağlılık yatmaktadır. Meslek Etiğinin Önemi • Toplumlar kendi yaşamlarını düzenleyebilmek için hayatın tamamını kapsayan çeşitli kurallar ortaya koyarlar. Gelenekler, görenekler, adetler, dini kurallar, iktisadi kurallar, hukuki kurallar ve mesleki özelliklere göre belirlenen mesleki kurallar toplum hayatına belli bir düzen getirir. Toplumlar geliştikçe oluşturulmuş olan bu kurallar da değişerek zamana uygun hale getirilir. • “Meslek etiğine sahip olmayan meslek mensupları, topluma yarardan çok zarar verirler. Çünkü meslek etiğine gereken önemi vermeyen meslek mensupları sadece kendi menfaatlerini ön planda tutarlar. Meslek Etiğinin Üzerindeki Etkileri Meslek Yaşamı • Günümüz çalışma hayatı içerisinde haksız rekabet ve haksız kazanç ifadeleri ve yarattığı rahatsızlıklar sıkça dile getirilmektedir. Mesleki Etik kurallar ve standartlar; Meslek mensuplarının çalışma hayatlarının geliştirilmesine ve iyileştirilmesine imkan sağlar. İşlerin yapılışı açısından birlik ve düzenin kurulmasını sağlar. Kişi veya işletmelerin/kuruluşların verdikleri hizmetlerin kalitesinden emin olmalarını sağlar. Kişilerin ve meslektaşların bir arada meslek yaşamlarını daha huzurlu bir şekilde geçirmelerine yardımcı olur. Meslek yaşamında güven ve iş birliği ortamının gelişmesine yardımcı olur. • Kişilerinin sorumluluklarının farkında olarak hareket etmeleri mensubu oldukları topluluk ve toplum içinde saygınlıklarını artırır. Aksi haldeki davranışlar, hem zaman hem de kaynak israfına neden olur. Meslek Etiği İlkeleri (etik kodlar) • Halkın kendi kendine oluşturduğu, hiçbir yazılı metine dayanmayan kanunlara "etik ilkeler" (Code of etchics) denir. Meslek etiği ilkeleri: Bir meslek grubunda mesleki etik kuralları olarak belirlenen ve üyelerinin genel ve ortak olan davranış biçimlerini tanımlayan ilkelerdir. Doğruluk Yasallık Yeterlik Güvenirlik Mesleğe Bağlılık • Mesleki etik kuralları olarak belirlenen ve üyelerinin genel ve ortak olan davranış biçimlerini tanımlayan ilkelerin üç temel işlevi vardır (Aktaran, Altun). Yetersiz ve ilkesiz üyeleri ayırmak. Meslek içi rekabeti düzenlemek. Hizmet ideallerini korumak. Etik ilkeler Meslek etiği ilkeleri ya da kodları aşağıdaki yararları sağlar: Meslektaş baskısı sağlayarak, bireyleri etik davranış göstermeye motive eder, Bireylere doğru ya da yanlış eylemler konusunda rehberlik sağlar, Belirsiz durumlarda nasıl davranılacağı konusunda rehberlik eder, Yönetici ya da patronların tek başına, buyurgan (otokratik) gücünü kontrol eder, Kurumların toplumsal sorumluluklarını tanımlar, Kurumun ya da mesleğin çıkarlarına hizmet eder. Bazı Etik Dışı Davranışlar Ayrımcılık Kayırma Rüşvet Psikolojik yıldırma (Mobbing) İhmal Bencillik Yolsuzluk Bedensel ve Cinsel Taciz Görev ve Yetkinin Kötüye Kullanımı Dedikodu Zimmet Hakaret ve Küfür Şiddet-Baskı-Saldırganlık Örgüt Etiği • Örgüt; toplumsal amaçları yerine getirmek amacıyla birden fazla kişinin bir araya gelerek oluşturduğu yapılardır. • Örgütsel etik, örgütün tüm ekonomik ve toplumsal faaliyetlerinde dürüstlüğü, güveni, saygıyı, adaleti ilke edinerek topluma destek olacak şekilde hareket etmesiyle ilişkili olup, toplum tarafından görüş birliğine varılmış ilke, norm ve standartlar ile tutarlı olmasını gerektirmektedir. Örgütsel yapı içerisinde örgüt etiği ilkelerine uyulmaması durumunda; • Örgütün yönetim kademesine duyulan güven kaybolur, • İtibar kaybı yaşanır, • Grup çalışmaları azalır veya zarar görür, • Örgütsel iletişim bozulur veya zarar görür, • Bağlılık duygusu azalır, “biz” ruhu zedelenir, • Personel devir hızı ve oranının yükselmesine yol açar, • Performans kaybı yaşanır. Sağlık Meslek Etiği (tıp etiği) • “Hekimlerin mesleki uygulamalarında uyması gereken sosyal ve hukuki kuralları içeren ilk düzenlemeler eski Mısır’daki Hamurabi Yasalarında bulunmaktadır”. • Bu düzenlemelerin Tıbbi etikten çok Tıbbi Deontoloji ve Tıp hukuku ile ilgili olduğu ifade edilmektedir. • Eski Yunan da Hekimler aynı zamanda birer filozoftur. • Uygulamalarında ve eserlerinde belli ahlaki ilkelere ve meslek kurallarına yer verirler. Bu Hekimlerden biriside Hekimlik mesleğinin sembolü olan Hippocrates dir. • Hippocrates Andı’ndaki ifadeler tıp uygulamalarının yanında Tıp etiği ve Tıbbi Deontoloji içinde dönüm noktası olmuştur. Tıbbi Deontoloji • Hekimin meslek etkinlikleri sırasında uymak zorunda olduğu yasal ve ahlaki yükümlülükleri, özellikle hastalarına ve meslektaşlarına karşı uymaları gereken ödevleri içeren bilgilerdir. • Tıbbi deontoloji uyulması gereken mesleki standart ve kuralları (normlar) içerir. • İslam dünyasında da Hekimlik mesleği ve Hekimlerin yeri ayrı bir öneme sahipti.Hekimler dini inanç ve değerleri yanı sıra evrensel değerleri de esas alarak çalışırlardı. Tıp Etiği • Tıp etiği, Sağlık hizmetleri alanında görev yapanların birbirleriyle ilişkilerinde ve mesleğin temel amaçları ve sorumlulukları doğrultusunda hareket etmelerini düzenleyen ilkeler dizisidir. Bu ilkeler meslek üyelerinin mesleğine, meslek örgütüne, meslektaşlarına, hizmet verdiği işbirliği yaptığı bireylere ve kendine karşı sorumluluklarından oluşur. • Tıp etiği, tıbbi bilimlerin her biriminde görev yapan sağlık çalışanlarının tıbbi ilişkiler çerçevesinde neleri yapmaları ve nelerden kaçınmaları gerektiğini ifade eder. Tıpta Etik Kavramının Tarihsel Gelişimi • Tıp alanında etik kavramının tarihsel gelişimi “Hipokrat”a dayandırılır. Özellikle klinik işlemlerde uyulması geleneksel sayılan en eski etik kuralların bütünü “Hipokrat Yemini”dir. • Tıpta önemli bir kural olan “zarar vermeme” ilkesi ilk defa Hipokrat tarafından dile getirilmiştir. • Tıpta etik kavramının gelişimi ancak 20. yüzyılda gerçekleşmiştir.Tıp bilimi evrenseldir. Bu nedenle insan üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar için uluslararası standartlara ihtiyaç vardır. Dünya Tıp Birliği (DTB) tarafından hazırlanan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da kabul edilmiş olan “Helsinki Deklarasyonu” uluslararası standartlara rehber olabilecek niteliktedir. • Helsinki Deklarasyonu insan deneklerle ilgili tıbbi araştırmalar, belirlenebilen insan materyalleri veya verileri üzerinde yapılan araştırmaları içerir. İlerleyen yıllarda bildirgeye ekler ve düzeltmeler yapılmıştır Nuremberg kodu: • İnsan üzerindeki araştırmalar için kişinin gönüllü onayı kesinlikle gereklidir. • Deney toplumun iyiliği için olmalıdır. • Deney, hayvan çalışmalarına ve hastalığın doğal seyrinin bilinmesine dayandırılmalıdır. • Deney, gereksiz hiçbir fizik, mental sorun ya da hasara yol açmamalıdır. • Deneyi yapan doktorun denek olduğu koşullar hariç, ölüm veya kalıcı sakatlığa yol açan deneyler yapılmamalıdır. • Deneyle karşılaşılan risk, deneyin sonuçlarının insanlara sağlayacağı yarardan fazla olmamalıdır. • Yaralanma, sakatlık ve ölüm olasılığına karşı gerekli hazırlıklar yapılmalı ve alt yapı sağlanmalıdır. • Deney sadece bilimsel olarak kalifiye kişiler tarafından yapılmalıdır. • Deney süresince denek çalışmayı istediği an sonlandırabilmelidir. • Eğer araştırmacı deneyin devamının yaralanma, sakatlık ve ölüm olasılığına sahip olduğuna kanaat getirirse deneyi durdurmaya hazır olmalıdır. • New York Musevi Kronik Hastalıklar Hastanesi kanser çalışması [ ABD, 1963, Yazılı Olur Almama] • New York’ta Musevi Kronik Hastalıklar Hastanesi’nde, 22 yaşlı hastayı içeren bir araştırmadır. Bu kişilere kanser hücreleri enjekte edilerek kanser hücrelerinin immünolojik olarak reddedilip edilmeyeceğine bakılmıştır. Yazılı izin almayan araştırıcılar deneklerden sözlü olarak olur aldıklarını beyan etmişler ancak buna ait bir kanıta rastlanmamıştır. • ABD’de Tıp alanında yapılan pek çok önemli ihlallerden sonra 18 Nisan 1979 tarihinde biyomedikal ve davranış araştırmalarında insanların korunması ile ilgilenen ulusal bir komite kuruldu (The National Commission for the Protection of Human Subjects of Biomedical and Behavioral Research). Bu komite araştırmalarda kullanılan bireylerin korunması için etik ilkeler ve bu ilkelerin uygulanması için bir rehber hazırladı. • Bu rapora “Belmont Raporu” adı verildi. Nuremberg Kodu ve Helsinki Deklarasyonu gibi rehber ya da kurallar oluşturan metinlerden farklı olarak, Belmont Raporu insanları ilgilendiren tüm araştırmalar için üç temel etik ilke tanımladı: • Bireylere saygı, • Yarar, • Adalet. • Türkiye’de mesleki etik ilkelerinin denetlenmesini sağlamak amacıyla yapılan ilk düzenlemeler 1928 yılında çıkarılan 1219 sayılı “Tababet ve Şuabatı Tarzı İcrasına Dair Yasa” ile olmuştur. Tıp Etiğinde Temel İlkeler (Sağlık meslek etiği ilkeleri) • Sağlık hizmetleri alanında görev yapan hekim ve diğer sağlık personeli görevleri sırasında hasta, hasta yakınları, meslektaşları vb. taraflarla sürekli bir ilişki içerisindedirler. • Bu ilişki hastanın talebi üzerine kurulur. Tanı, tedavi ve tıbbi bakım sürecinde bu ilişkinin etik değerler içerisinde sürdürülmesi hastanın ihtiyaç ve beklentilerinin karşılanmasına olumlu katkılar sağlamaktadır. • “Günümüzde hekim-hasta ilişkisi, tıp ile toplum ilişkisi, sağlık hizmetleri ya da diğer birçok tıbbi olgu etik değerlerimiz yönünden sorgulanmakta ve geleneksel değerler yeniden analiz edilmektedir. Diğer yandan da bu konulara ilişkin yeni etik yaklaşımlar geliştirilmektedir.” • Genel olarak 5 ilke üzerinde durulur. Bunlar; Değerli Eğitimcilerimiz, sunumların tamamına ulaşmak için yayınevimiz ile irtibata geçiniz. Atlas Sağlık Yayınları Gsm : 533 745 49 44 [email protected]