Bugün geldiği noktada Medeniyetler İttifakı girişimi, uluslararası toplumun, ortak değerler temelinde barış ve huzur içinde birlikte yaşama iradesini simgelemektedir. Bu çerçevede eğitim, gençlik, göçmenler ve medya konularında çok sayıda proje geliştirilmiş ve insanlığın bir medeniyetler çatışmasına mahkum olmadığı, aksine hepimizin ortak uygarlık alanını oluşturan evrensel değerleri esas alan bir barış ve işbirliği ortamının mümkün olduğu kanıtlanmıştır. Şimdi bu olumlu temel üzerinden küresel anlamda kültürler arası diyaloğun daha da ilerletilmesi ve toplumlarımızın her düzeyine mal edilmesi gerekmektedir. Bölünme ve kutuplaşmadan beslenen aşırı akımlarla mücadele, ancak bu şekilde mümkün olacaktır.” TBMM Başkanı Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün, toplumsal çeşitlilikleri kucaklayan ve bu suretle toplumsal uyumu teşvik eden politikalara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bir başka deyişle, ayrımcılıktan uzak durmak ve farklılıkları kucaklamak kaçınılmazdır. Farklılıklar kültürel bölünmenin değil; tam tersine demokratik zenginliğin bir göstergesi olarak alınmalıdır.” Çiçek, “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Enerji” Oturumuna Katıldı TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Riyad’daki G-20 Parlamento Başkanları 3. İstişare Toplantısında, “sürdürülebilir kalkınma için enerji” oturumunda konuşma yaptı. TBMM Başkanı Çiçek, şöyle konuştu: “Bu krizin daha ne kadar sürüp sürmeyeceğini, burada dile getirilen hususlara ilaveten şu hususlar belirleyecektir: Olup bitenleri ciddiye almak gerekir, kısa vadeli geçici HABER “Bu çerçevede, 2005 yılında Türkiye ve İspanya’nın öncülüğünde başlatılan, hâlihazırda 129 ülke ve uluslararası kuruluşu bünyesinde bulunduran bir BM girişimi hâline gelen Medeniyetler İttifakı, bugün kültürler ve dinler arası diyalog bağlamında önde gelen bir girişim konumuna ulaşmıştır. tedbirler yerine güven veren gerçekçi orta vadeli bir programa ihtiyaç vardır. Küresel işbirliği fevkalade önemlidir. Bankacılık başta olmak üzere köklü reformların yapısal düzenlemelerinin gecikmeden yapılması gerekmektedir. Ayrıca uluslararası kuruluşların her ülke için senelerden beri uyguladığı tedbirler yerine, krizi doğru dürüst analiz ederek, günün şartlarına uygun doğru düzgün yeni programlarla ülkelerin karşısına çıkmak gerekmektedir. Özellikle IMF’nin geçmiş dönemlerde her ülke için uyguladığı programlar, o ülkeler için olumlu sonuçlar vermemiştir.” Bildiri YayıMlandı TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de katıldığı G-20 Ülkeleri Parlamento Başkanları 3. İstişare Toplantısı sonunda G-20 ülkeleri ile davetli ülkelerin imzaladığı bildiri yayımlandı. Bildiride, uluslararası barış, güvenlik ve gelişme için farklı kültürler ve insanlar arasındaki diyalog ortamının kurulması gerektiği vurgulandı. Uluslararası toplumun uygun diyalog, tolerans ve insan haklarının gelişimi için uygun iklimi yaratması gerektiği belirtilen bildiride, “Bu noktada uluslararası diyaloglar önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye ile İspanya’nın eşbaşkanlığındaki Medeniyetler İttifakı uluslararası kültürel alanda önemli bir rol oynamaktadır” denildi. Bildiride, globalleşen dünyada parlamentoların, hükümetlerin, uluslararası kurumların, medya ve sivil toplum örgütlerinin; insanlar ve kültürler arasındaki diyalog ortamının desteklenmesi için birlikte çalışmalarının önemine işaret edilen bildiride, şöyle denildi: “Terörizm, temel insan haklarından olan yaşam hakkı ve uluslararası güvenliği direkt tehdit eden bir şiddet unsurudur. Terörizm herhangi bir inanç, kültür ve etnik grupla ilişkilendirilemez. Irkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı insan onuruna yakışmaz ve toplumların uyumunu tehdit eder. Bu tip olumsuz eğilimlere aktif şekilde karşı koymak ve karşılıklı saygı, küresel kültürel diyalog ve anlayışını desteklemek görevimizdir. Ortadoğu ülkeleri arasındaki diyalog, bölgedeki insanların güvenliği için temel bir öneme sahiptir. Enerji üreticileri ve tüketicileri arasındaki diyalog mekanizmaları, global ekonominin büyümesine ve sürdürülebilirliğine katkı yapma noktasında temel bir öneme sahiptir. Milenyum hedefi, dünya enerji kaynaklarına ulaşma noktasında çevreye dost enerji üretimidir. Bu noktada Kral Abdullah Bin Abdülaziz’in milenyumun gelişme hedeflerini yakalamak için evrensel enerji kaynaklarına ulaşımın yolları geliştirilmeli, bunu yaparken de çevreye dost enerji kaynakları ve yeşil teknolojinin gelişimi sağlanmalıdır.” Bildiride, sürdürülebilir mali politikaların, her ülkenin kendi koşullarına özgü olduğu ifade edilerek, “Ancak bu politikalar ülkelerin zayıf gruplarını korumalıdır. Uluslararası mali politikaların denetimi için uluslararası gözetim çerçevelerinin güçlendirilmesi gerekmektedir” denildi. 9