haftalık bülten 27 Ocak 2014 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
27
Ocak 2014
Ecicek
Geçen haftanın özeti
Para politikası biraz daha karmaşıklaştı. Para Politikası Kurulu
(PPK) faiz koridorunun, %3.5, %4.5 ve %7.75 olan parametrelerini
değiştirmedi. Ancak, Kurul yeni bir faiz oranı ortaya atarak, ek
parasal sıkılaştırma (EPS) uygulanan günlerde bankalararası
piyasadaki faizlerin %9 civarında oluşmasının sağlanacağını
duyurdu. Bu arada, PPK karar metninde gecelik borç verme faizi
yerine marjinal fonlama oranı terimi kullanıldı. Hatırlanacağı gibi,
marjinal ve istikrarlı fonlama oranı terimlerini Başkan Başçı
Aralık’taki konuşmasında ortaya atmıştı.
Karar duyusunda EPS’nin hangi sıklıkta uygulanacağına dair bir
açıklama yapılmadı. Dahası, EPS günlerinde faizlerin %9
seviyesine çıkmasının nasıl sağlanacağı da belirtilmedi. Daha
sonra Reuters ajansının geçtiği habere göre, bir TCMB yetkilisi
Banka’nın BİST’teki kotasyonunun EPS günlerinde %9 olacağını
söyledi. Bunun neden karar duyurusunda belirtilmediğini ve %9
oranının neden ayrı bir politika faizi olarak değerlendirilmediğini ise
anlamakta güçlük çekiyoruz.
TCMB’nin karmaşık politika çerçevesine baktığımızda, bir şey net
görünüyor. O da, enflasyon %7.4 oranına ulaşmış ve politik risk
pirimi yükselmişken, %9 oranının TL’yi desteklemek için yeterli
olmadığı. Dahası, kısa vadeli faizler sürekli değil, sadece EPS
uygulanan günlerde %9’da oluşacak. Tüm bunların üzerine, daha
da karmaşıklaşan politika çerçevesi, zaten tedirgin olan
yatırımcıları daha da rahatsız edecektir.
Sonuç olarak, bu kararların TL’ye destek olacağını düşünmüyor;
TCMB TL’yi güçlü bir şekilde savunana kadar, değer kaybının
devam edeceğini öngörüyoruz. Bizim görüşümüze göre, böyle
güçlü bir hamle, kısa vadeli faizlerin iki haneli oranlara
yükseltilmesini gerektirmektedir.
Öyle sanıyoruz ki, dolar cinsinden yükümlülüklerin ciddi boyutlara
ulaştığı mevcut durumda, TL’nin sürekli değer kaybetmesinin
ekonomide yaratacağı tahribatın, sert bir faiz artışının maliyetinden
çok daha fazla olacağı, TCMB tarafından da kabul edilmektedir.
Dolayısıyla, TCMB’nin eninde sonunda faiz artırmak durumunda
kalacağını düşünüyoruz. Ancak, o zamana kadar TL konusundaki
görüşümüz olumsuz kalmaya devam edecektir.
TCMB dövize doğrudan müdahale etti. TCMB Perşembe günü, 4
Ocak 2012’den beri ilk defa döviz piyasasına doğrudan müdahale
etti. Aralık ortalarından beri, hem ABD para politikasına hem de
yurtiçindeki artan siyasi risklere bağlı olarak, TL üzerinde yoğun
değer kaybı baskıları oluşmuştu. Perşembe günü diğer gelişmekte
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Deniz Çiçek
+(90) 212 318 5086
[email protected]
Gökçe Çelik
+(90) 212 318 5096
[email protected]
haftalık bülten
olan ülke para birimleriyle beraber, TL üzerindeki değer kaybı baskısının da
şiddetlenmesi üzerine TCMB devreye girerek, bankalara doğrudan döviz satışı
yoluyla piyasaya müdahale etti. TCMB’den yapılan bir cümlelik açıklamada,
müdahalenin nedeni olarak piyasadaki sağlıksız fiyat oluşumları gösterildi.
Sabahki müdahalenin ardından TL kısa bir süreliğine değer kazansa da,
öğleden sonra USD/TL üzerindeki değer kaybı baskılarının yeniden
şiddetlenmesi üzerine TCMB piyasaya bir kez daha müdahale etti. Ancak bu
hamle kurları aşağı çekmeye yeterli olmadı. TL Cuma günkü kapanışa kadar
değer kaybetmeyi sürdürdü.
TCMB, günlük ihalelere ek olarak, doğrudan döviz satışlarına bundan sonra da
devam edebilir. Ancak, değer kaybı baskılarını uzun süre bu şekilde karşılamak
sürdürülebilir görünmüyor. Geçmiş deneyimler döviz satışlarının, faiz
sıkılaştırmasıyla beraber yapıldığında daha etkili olduğunu gösteriyor. Bizim
görüşümüze göre, TCMB kurdaki değer kaybını tersine çevirmek istiyorsa,
sonunda uygun şekilde faiz artırmak durumunda kalacaktır. O zamana kadar,
bir süre daha rezervlerden döviz satımı ve ek parasal sıkılaştırmalar gibi
önlemlerin sürmesini bekleyebiliriz.
Önümüzdeki Haftaya Bakış
TCMB 2014 1. Çeyrek Enflasyon Raporunu Salı günü yayımlayacak.
Başkan Erdem Başçı Enflasyon Raporunu Salı günü saat 10’da başlayacak bir
basın toplantısıyla tanıtacak. Toplantı gündeminde özellikle, son zamanlarda
şiddetlenen TL üzerindeki değer kaybı baskılarına karşı TCMB’nin atacağı
politika adımları konusundaki değerlendirmeler önemli olacak.
Enflasyon Raporunda, TCMB’nin mevcut ekonomik durum hakkındaki
değerlendirmeleri, enflasyon tahminleri ve bunların dayandığı politikalar yer
alacak. TCMB 2013 yılının 4. çeyrek raporunda, 2014 yılsonu enflasyonunun
%5.3 civarında gerçekleşmesi öngörülmüştü. Ekim sonunda yayımlanan bu
raporun ardından, TL eşit ağırlıklı EUR-USD sepeti karşısında %10’dan fazla
değer kaybetti. Ayrıca, TCMB’nin tahminlerine göre, Ocak’taki vergi artışlarının
da enflasyona 0.5 yüzde puana kadar katkı yapması bekleniyor. Bu gelişmelere
dayanarak, 2014 yılına dair enflasyon tahminlerinde 1 yüzde puanın üzerinde
bir revizyon yapılabilir. Ancak, iç talebin yavaşlama eğiliminde olmasına bağlı
olarak çıktı açığı varsayımları değiştirilirse, revizyon daha sınırlı olabilir. Öte
yandan, bu revizyonlara rağmen TCMB’nin tahmini büyük ihtimalle, Ocak ayı
beklenti anketindeki %7.44 olan 2014 sonu enflasyon beklentisinin oldukça
altında yer alacaktır.
Aralık ayı dış ticaret verileri Cuma günü açıklanacak. Aralık ayında dış
ticaret açığının 7.3 milyar dolar olacağını tahmin ediyoruz. Piyasa beklentisi ise
7.9 milyar dolar düzeyinde. Tahminimiz aylık açığın bir önceki senenin Aralık
ayına göre %1 oranında artacağına işaret ediyor. Bu sonuçla 12 ay birikimli dış
ticaret açığı 2013 sonunda, Kasım ayına göre 0.1 milyar dolar artışla, 97.1
milyar dolara ulaşacak.
Aralık ayında ihracatın 13.5 milyar dolar, ithalatınsa 20.8 milyar dolar olmasını
bekliyoruz. İhracatın 0.5 milyar doları, ithalatınsa 1.3 milyar doları altın
ticaretinden kaynaklanacak. Tahminlerimiz, altın hariç 12 ay birikimli dış ticaret
açığının Aralık’ta düşmeye devam edeceği anlamına geliyor.
haftalık bülten
Bu haftanın veri gündeminde ayrıca, bugün açıklanacak olan Ocak ayı reel
sektör güven endeksi ve kapasite kullanım oranıyla, Salı günü açıklanacak olan
Ocak ayı tüketici güven endeksi bulunuyor.
Hazine bu hafta dört ihale düzenleyecek. Hazine bugün, 14 Kasım 2018
vadeli 5 yıllık sabit kuponlu tahvil ile 8 Kasım 2013 vadeli 10 yıllık TÜFE’ye
endeksli tahvili yeniden ihraç edecek. Hazine yarınsa, 2 yıllık gösterge tahvil ile
27 Eylül 2023 vadeli 10 yıllık sabit kuponlu tahvili yeniden ihraç edecek.
İhalelerin ardından, Hazine Çarşamba günü 9.5 milyar TL tutarında iç borç geri
ödemesi yapacak.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisi’ne ait görüşleri
yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve
getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere
dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu
rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download