Manşetlerde Haftalık İhracat Risk Görünümü

advertisement
Euler Hermes
Ekonomik
Araştırmalar
Haftalık
İhracat Risk
Görünümü
15 Nisan 2015
Haftanın Verisi
60 Dolar
Benchmark
brent ham
petrolün varil
fiyatı (yıllık
-%45)
Manşetlerde
Dünya Ekonomisi: Toparlanıyor mu, topallıyor mu?
IMF’nin yılda iki kez yayınladığı World Economic Outlook (Dünya Ekonomik Görünüm) raporu, kısa vadede global
büyümenin ılımlı ancak dengesiz olacağını gösteriyor. Ancak altta yatan karmaşık etkenler nedeniyle uzun
vadedeki büyümeyle ilgili olarak orta vadeli endişeler olduğu belirtiliyor. Büyümenin 2015’te gelişmiş ekonomilerde
güçleneceği tahmin ediliyor. Gelişmekte olan pazarlar ve gelişen ekonomilerin büyümesinin ise daha zayıf olması
bekleniyor. Genel olarak bakıldığında, IMF’nin döviz kurunu kullanarak öngördüğü global büyüme, 2015 için +%2,8,
2016 içinse +%3,2. Euler Hermes, bu konuda biraz daha az iyimser; bizim öngördüğümüz büyüme 2015 için +%2,7
ve 2016 için +%3,1.
IMF, gelişmiş ekonomilerde petrol fiyatlarındaki düşüşün de desteğiyle 2015’teki büyümenin +%2,4 seviyesinde
olacağını öngörüyor (2014’te +%1,8). Faiz oranlarında artış beklenmesine ve Dolar’daki değer kaybının net ihracatı
biraz durgunlaştırmasına rağmen düşük petrol fiyatlarının yerel talabi artırması, mali düzenlemelerin daha ılımlı
olması ve uyumlu para politikasının sağladığı destekle birlikte ABD’nin 2015 ve 2016’da +%3 seviyesinde büyüme
kaydetmesi bekleniyor. Euro Bölgesi, petrol fiyatlarındaki ve faiz oranlarındaki düşüşün yanı sıra Euro’daki değer
kaybının da desteğiyle olumlu hız kaydediyor. Japonya’da, düş kırıklığının yaşandığı 2014 yılının ardından Japon
Yeni’nin daha zayıf olmasının ve petrol fiyatlarındaki düşüşün büyümeyi desteklemesi bekleniyor. Gelişmekte
olan ülkelerin çoğunluğunda ise (Hindistan hariç) büyüme beklentileri biraz daha kötü. Çin’deki yavaşlamanın,
Latin Amerika’nın zayıflamaya devam etmesinin, petrol fiyatlarındaki düşüşün petrol ihracatçılarına etkisinin,
bazı yapısal kısıtlamalar ve jeopolitik gerginliklerin yansıması olarak büyümenin 2014’teki +%4,6’nın ardından
+%4,3 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Diğer yandan, düşük gelirli ülkelerde ise grup olarak ılımlı bir
yavaşlama olması ve 2015’te GSYİH’nin +%5,5 seviyesinde büyümesi bekleniyor (2014’te +%6). 2016’da ise gelişmiş
ekonomilerden gelen dış talepteki artışın yansıması olarak iyileşme kaydedileceği tahmin ediliyor.
IMF’nin orta vadeli endişeleri arasında finansal krizin etkilerinin yanı sıra bankacılık sektörünün zayıflaması ile kamu,
kurumsal ve hane borçlarının çok yüksek olması gibi Euro Bölgesi’ndeki problemler yer alıyor. Bunlar, bazı ülkelerdeki
harcama alışkanlıklarına yük oluyor ve düşük büyüme, dengenin yeniden sağlanması sürecini yavaşlatıyor. Bunlara
ek olarak, giderek yaşlanan nüfus, yatırımların yavaşlaması ve üretimdeki büyümenin nitekim düşük olması düşük
büyüme potansiyelinin şimdi hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ekonomiler için standart olabileceğini gösteriyor.
Çin: Sakin ol; sonuçta +%7 büyüdün
GSYİH büyümesi, 2015 yılının ilk çeyreğinde yavaşlayarak +%7 seviyesinde seyretti (2014’ün ilk çeyreğinde +%7,3).
Sanayi üretimi (Ocak-Şubat’ta yıllık +%6,8’ken Ocak-Mart’ta yıllık +%6,4) ve perakendede (+%10,7’den yıllık +%10,6)
daha fazla yavaşlama görülmesiyle birlikte ekonomik faalyetler zayıflık belirtileri göstermeye devam ediyor. Sabit
yatırımdaki aşağı yönlü trend (yıllık +%13,5) ve endüstri k�rlarındaki düşüş (Ocak-Şubat döneminde yıllık -%4,2)
sürüyor. ÜFE’nin Mart ayında 37’nci kez üst üste azalması (-%4,6) ile negatif fiyat baskıları imalat sektöründe halen
belirgin. Tüm bunlara rağmen halen iyi haberler de var. Öncelikle, kişi başına düşen safi gelir büyümesi güçlü
seyrediyor (Ocak-Mart döneminde yıllık +%9,4) ve tüketici güveni de yüksek. İkincil olarak, 12’nci Beş Yıllık Plan’da
hedeflenen ana sektörlerde olumlu gelişmeler kaydediliyor. Bu kapsamda ileri teknoloji sektörünün k�rı OcakŞubat döneminde yıllık +%48,4, online perakende satışlarınınki de Ocak-Mart dönemlinde +%41,3 seviyesinde arttı.
Diğer yandan hizmet sektörünün k�rı ise direnç göstermeye devam ediyor. Üçüncü iyi haber, politika karışımının
destekleyici olması. Çin Merkez Bankası, birinci çeyrekte borç verme oranı ve Rezerv Zorunluluğu Oranı’nda indirim
yaptı. İkinci çeyrekte bir indirim daha yapılması bekleniyor (borç verme oranı için -25 baz puan seviyesinde). Tüm
bunların ek teşviklerle biraraya gelmesi sonucunda ülke GSYİH’si 2015
yılında +%7,1 seviyesinde büyüyebilir.
www.eulerhermes.com.tr
Euro Bölgesi: Daha fazla kredi gelecek
AMB’nin parasal genişleme programının sonucu olarak birinci çeyrekte AMB Kredi Anketi’nin sonuçlarında gözle
görülür iyileşmeler var. Başta İtalya olmak üzere bölge genelinde kurumlara verilen kredilerin standartlarında
kolaylıklar sağlandı. Sabit yatırım geride kalsa da kredi talepleri iyileşmeye devam etti. Anket, son altı ayda
AMB’nin Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler uygulamasının sonucu olarak bankalar, likiditedeki artıştan faydalandı.
Buna ek olarak özel sektöre yeni kredi vermek üzere kullandıkları ve kullanacakları tahvil alımları da karşılanmış
oldu. Reel verilere bakıldığında özel sektöre verilen kredilerin Şubat ayında yıllık -%0,1 ile dip noktasına ulaştığı
görülüyor. Ayrıntılar incelendiğinde ise finansal olmayan kurumlara verilen kredilerin Şubat ayında 8 milyar
Euro arttığı ancak yıllık bazda küçülme trendini sürdüğü gözlemleniyor (Ocak ayındaki -%1,2’ye göre -%0,7).
İtalya ve İspanya’da KOBİ’lere verilen kredilerin reel faiz oranlarında Şubat ayında -50 baz puanlık düşüş
gerçekleşti ancak oranlar yüksek seyretmeye devam etti (oranların %3’ün altında olduğu Fransa ve Almanya’ya
kıyasla İspanya’da %4,7 ve İtalya’da %4,5). Önümüzdeki aylarda finansmanın şirketler için daha az kısıtlayıcı
olacağını öngörüyoruz.
Mercekteki Ülkeler
Amerika
Arjantin: Seçimler bekleniyor
Sanayi üretimi, ithalat ve döviz kontrolü nedeniyle kısıtlı; süregelen enflasyonel baskılar özel tüketimin önünde engel
oluşturuyor ve uluslararası sermaye piyasalarına erişim halen engelli. Uluslararası yatırımcılar, yeni başkanın iş dostu olup
olmadığını görene kadar Ekim ayında gerçekleşecek seçimlerin sonuçlarını beklediğinden genel seçimlere kadar önemli
bir ekonomik gelişme olacağını öngörmüyoruz. Bu sırada temel zorluklar sosyal huzursuzluk ve kurdaki değer kaybı olacak.
Çin’den gelen finansal destek ve yüksek ihracat sermayeleri uluslararası rezervlerin daha fazla erimesini ve kurdaki değer
kaybının hız kazanmasını engelledi (Mart 2014’ten bu yana Dolar karşısında aylık -%1 değer kaybı). Ancak Merkez Bankası
kuru müdafaa etme kabiliyetini kaybederse, Arjantin Pezosu’nun (ARS) yıkılma ihtimali de göz ardı edilmemeli. Mevcut FX
rezervleri dört ayın altında ithalatı karşılayabiliyor.
Avrupa
Rusya: Şeytan, ayrıntılarda gizli
Zayıf petrol fiyatları, yaptırımların uygulanması ve aynı dönemde mal ihracatında 36,4 milyar Dolarlık azalma olmasına
rağmen resmi tahminler birinci çeyrekteki cari hesap fazlasının 2014’ün aynı döneminin yalnızca 2,4 milyar Dolar altında,
yani +23,5 Dolar olduğunu gösteriyor. Birinci çeyrekte mal ihracatında yıllık -%29,6 düşüş yaşanırken, ithalattaki düşüş -%36,3
seviyesinde gerçekleşti. İthalattaki düşüş, kısmen Rus Rublesi’ndeki (RUB) zayıflamanın ve enflasyona bağlı baskıların özel
sektörün alım gücüne etkilerini yansıtıyor. Bunlara ek olarak, yaptırımlar Rus borçluların dış kredilerin vadesini uzatmalarını
zorlaştırıyor ve bu nedenle net faiz çıkışlarında düşüş yaşanıyor. Cari hesaba dair veriler güçlü bir pozisyonun göstergesi
olmak yerine zayıf altyapıyı saklıyor ve ekonomik durgunluğun uzayacağına dair görüşümüzü doğruluyor. Euler Hermes,
GSYİH’deki gerilemenin 2015 yılında -%5,5 olacağını öngörüyor (2014’te +%0,6). 2016’ya yönelik geçici tahminimiz ise -%4.
Afrika ve Orta
Doğu
Fas: Yardıma muhtaçlıktan uzak
Merkez Bankası, Fas Dirhemi (MAD) sepetinin ağırlığını revize etti. Fas Dirhemi’nin değeri artık Euro’nun %60’ı ve Dolar’ın %40’ı
ağırlığa göre belirlenecek (önceden 80/20 şeklinde bölünmüştü). Bu değişimin yansıttıkları arasında Euro’nun zayıflaması
(ithalat maliyetlerinde artış), yapısal ticaret modellerindeki düzenlemeler ve diğer işlemler ile rekabetçiliği iyileştirecek, daha
esnek bir döviz kuru sistemine yöneliş yer alıyor. Uluslararası işlemlerin çoğunluğunda halen Euro etkin olsa da (Fransa ve
Almanya ülke ihracatının %36’sını, ithalatının ise %25’ini oluşturuyor) Körfez Arap Ülkeleri İş Birliği Konseyi ile (Dolar’a dayalı
dövizler) yapılan ticaret ve yatırımlar artıyor. Doğrudan yabancı yatırım girişlerinin yaklaşık üçte biri ve para havalelerinin
%15’i Fas ve Körfez Arap Ülkeleri İş Birliği Konseyi üyesi ülkeler arasında yapılıyor. Genel olarak bakıldığında dövizle ilgili
değişiklikler ülkenin ticaret ortamının genişlediğini gösteriyor. Fas Dirhemi’nin orta vadede Euro’ya karşı ılımlı bir şekilde
değer kaybedeceğini ve Euro Bölgesi’ne odaklanan ihracat sektörlerini destekleyeceğini öngörüyoruz.
www.eulerhermes.com.tr
Asya Pasifik
Hindistan: Düşük enflasyon, daha fazla politik eyleme işaret ediyor
TÜFE’deki büyümenin (yıllık %5,2 Şubat ayındakinden (%5,4) daha düşük olması ve toptan satış fiyatlarının eksilerde
kalmaısnın gıdadaki enflasyonun zayıf olmasını ve enerji fiyatlarındaki düşüklüğü yansıtması ile Mart ayında enflasyonel
baskılar azaldı. TÜFE’deki enflasyonun Hindistan Merkez Bankası’nın hedefinin (en fazla %6) altında seyretmesi sayesinde
daha fazla parasal gevşeme için yer açılmış oldu. Ancak Merkez Bankası, rahatlama döngüsünü durdurma kararı aldı
(birinci çeyrekte -25 baz puanlık iki indirim). Faaliyetlere dair veriler imalatta biraz iyileşme olduğunu (Şubat’ta yıllık +%5 ve
Ocak’ta yıllık +%2,8) ve sektör güveninin geliştiğini gösteriyor. Yerel talebin, iyileşen kredi koşullarını yansıtacak şekilde ikinci
çeyrek itibarıyla adım adım artacağı öngörülüyor. Düşük enerji fiyatları nedeniyle enflasyondaki artışın kısa dönemde ılımlı
seyretmesi bekleniyor (ikinci çeyrekte yıllık %5,3). Bu görünüm doğrultusunda Hindistan Merkez Bankası’nın ana faiz oranını
düşüreceği öngörülüyor (25 baz puan). 2015-2016 mali yılında GSYİH büyümesi +%7,7 olacak (2014-2015 mali yılında +%7,5).
Takvim / Neleri Takipte Olacağız?

16 Nisan – ABD – Mart ayında inşasına başlanan konutlar

17 Nisan – Japonya – Mart ayı tüketici güveni

17 Nisan – ABD – Mart ayı TÜFE

17 Nisan – Rusya – Mart ayı reel net gelir

17 Nisan – Rusya – Mart ayı işsizlik oranları

17 Nisan – Arjantin – Ulusal kentsel TÜFE

20 Nisan – Arjantin – Mart ayı bütçe dengesi

20 Nisan – Brezilya – Haftalık dış ticaret bilançosu

21 Nisan – Güney Afrika – Şubat ayı baş göstergesi

21 Nisan – Güney Afrika – Mart ayı TÜFE

21 Nisan – Arjantin – Mart ayı dış ticaret bilançosu

22 Nisan – Brezilya – Mart ayı cari hesap
www.eulerhermes.com.tr
Feragatname
Bu değerlendirmeler her zaman aşağıdaki feragatnameye tabidir.
Bu materyal, bir Allianz şirketi olan Euler Hermes SA tarafından yayınlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır, tavsiye amaçlı
değerlendirilmemelidir. Bu bilginin alıcıları kendi bağımsız değerlendirmelerini yapmalıdır ve sadece bu bilgilere dayanarak harekete
geçmemelidir. Bu materyal, bizim onayımız olmaksızın çoğaltılmamalı ve hiçbir belgeye eklenmemelidir. Yasaklanmış olabileceği hiçbir yargı
alanında dağıtımına kalkışılmamalıdır. Bu bilginin güvenilirliği bağımsız olarak Euler Hermes tarafından doğrulanmamıştır ve bilginin doğruluğu
ile tamamlığı hakkında Euler Hermes hiçbir şekilde (söyleyerek veya ima yoluyla) temsil veya garantide bulunmamakta, bu bilgiye güvenmek ve
onu kullanmak aracılığıyla doğabilecek hiçbir sorumluluk ve yükümlülüğü kabul etmemektedir. Aksi belirtilmedikçe, sadece Euler Hermes Finans
Departmanı’nın tüm görüş ve tahminleri bu tarihten itibaren hiçbir bildirim olmaksızın değiştirilebilir. Euler Hermes SA, Fransa Mali Pazar Yetkilisi
tarafından yetkilendirilmiş ve düzenlenmiştir.
Bu değerlendirmeler aşağıdaki feragatnameye tabidir.
Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu: Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına
dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya
olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra, “olabilir”,
“olacaktır”, “olmalıdır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklemektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”,
“öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya
olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik
koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere
finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri,
(vi) kredi temerrütlerinin boyutu (vii) faiz oranları, (viii) Euro-Dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri,
(x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı
hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel
rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana
gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir. Burada bahsi geçen konular zaman zaman Allianz SE’nin ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar
Komisyonu’na sunduğu dosyalarda açıklanan riskleri ve belirsizlikleri de içerebilir. Grup, burada yer alan geleceğe dair bilgilerin güncellenmesi
konusunda hiçbir yükümlülük üstlenmemektedir.
www.eulerhermes.com.tr
Download