İrem Cumalı 21402027 DİNLERİN ÖTESİNDE Dünyaya bir bebek

advertisement
İrem Cumalı
21402027
DİNLERİN ÖTESİNDE
Dünyaya bir bebek olarak değil de bu yaşınızda gelmiş olduğunuzu düşünün bir an. İnsanların
alışkanlıklarından, inançlarından ya da kutuplaşmalarından bihaber gelmişsiniz ve huzur içinde
yaşayabileceğinizi sanıyorsunuz. Dinler ve inançlar size ne ifade ederdi? Her şey çok ilginç gelirdi değil mi?
Her insan bir ailede doğuyor ve o ailenin inancına, kültürüne göre yetiştiriliyor. Ailenin verdiği değerler
bazen insan beynini öyle kapatıyor ki insan sorgulamadan devam ettiriyor öğrendiklerini. Ben, çocuklarını
özgürce düşünmeye yönlendiren bir ailede yetişmiş biri olarak bu durumu anlamak ve çözümler üretmek
isteğindeyim. Geçenlerde çok güzel bir Hint filmi izledim. Muhteşem oyuncu Amir Khan’ın başrolünü
oynadığı, Rajkumar Hirani’nin yönetmenliğini yaptığı PK adlı filmde tam da bu konu işleniyor ve çok anlamlı
mesajlar veriliyor. İnsan inançlarını ve bu inançların yarattığı çatışmaları anlatmak için filmden size de biraz
bahsetmek istiyorum.
PK isimli bir uzaylının Dünya’ya gelip geri dönememesini ve burada yaşadıklarını anlatan filmin en
ilginç özelliği belki de Hindistan’da geçiyor olması. Hindistan… Her türlü dinin ve kültürün yaşandığı yer…
Yemeklerinin baharatları kadar çok çeşit insanı içinde barındıran Hindistan’da insanlar inançlarına bir o
kadar düşkün. Bu ortamda her şeyden habersiz olan PK topluma ayak uydurarak bir din arayışına giriyor.
Hangi dinden olsa diğer din mensuplarından dayak yiyor, hor görülüyor. Bir gün PK bu insanlara aslında
farklı olmadığımızı anlatmak için Müslüman kılığında Hristiyan, Hristiyan kılığında Yahudi getirerek
inançların insanları yanıltan birer illüzyon olduğunu gösteriyor. Bence, bu ayrımcılık insanların din
kavramını insanlıklarından yukarıda tutmaları ve daha insan olmayı öğrenemeden dindar olmaya
çalışmalarından ileri geliyor. Kendi gibi olmayana tahammül edemeyen insanın yeri hiçbir dinde ya da
inanç sisteminde yoktur. O kişi diğerlerini kendinden ve kendi dininden soğutmaktan öteye
gidemeyecektir. Çünkü inanç bir gönül işidir ve kimse hoş karşılanmadığı bir dine gönül rahatlığıyla
inanamaz. Bana öyle geliyor ki ‘inanç’ dediğimiz soyut kavram soyutluğunu devam ettirdiği sürece – ki bu
da bireyin iç dünyasında kalması anlamına geliyor- insan, insanlığı öğrenir.
Son zamanlarda bu ayrımcılığın ve kavga halinin ondan kazanç sağlayanlar olduğu için bir türlü son
bulmadığını düşünmeye başlamıştım. Filmde de bu konuya değiniliyordu. Tanrıyı arayan PK, tüm dinleri
deniyor ve sonunda dini yaşayanlardan çok onu kullananların menfaat sağladığını görüyor. Tanrı heykelleri
satan küçük satıcılardan tanrı ve insan arasında parayla iletişim kurduğunu iddia eden din adamlarına
kadar her türlü menfaatçi ile karşı karşıya kalıyor. Bunlardan biriyle yüzleşirken PK şu cümleleri kullanıyor:
“Bana sürekli sadece bir tanrı var diyorsun. Bense hayır diyorum. İki tanrı var. Biri bizi yaratan, biri de
sizlerin yarattığı. Bizi yaratan hakkında bir şey bilmiyorum ama sizin yarattığınız, tıpkı sizin gibi küçük,
yalancı, hastalıklı, boş vaatler veren… Zenginlere öncelik tanıyan, fakirleri sırada bekleten, övgü aldığında
mutlu olan, küçük şeylerle insanları korkutan…” Bu cümleler beni o kadar etkiledi ki dine ve din
savunucularına bakış açımı en baştan sorgulamam gerekti. Yaratanla yaratılan arasına hiç kimsenin
girmemesi gerektiğini fark ettim.
İnanç belki de insanoğlu için en hassas meselelerin başında gelir. Dindarlığı fanatikleştirenlerin ve
dini kullanarak menfaat sağlamaya çalışanların insanlığa verdiği zarardan daha büyük bir zararı kimse
veremez diye düşünüyorum. Bence, öncelikle yapılması gereken bilimle ve eğitimle bu kişileri eğiterek bu
yersiz fanatiklikten vazgeçmelerini ve insanları, insan olduğu için sevmeleri gerektiğini öğretmek. Daha
sonra onlar, tek amaçları para kazanmak olan din savunucularının inançlarına karışmalarına izin
vermeyecektir. İnsana baktığımızda insanı ve doğaya baktığımızda onu yaratanın mükemmelliğini
görebildiğimizde din bir sorun olmaktan çıkacak, yani dinlerin ötesinde düşünebildiğimizde. Umuyorum ki
başarabiliriz!
KAYNAKÇA
PK. Yön. Rajkumar Hirani. Vinod Chopra Productions, 2014
Download