14. bölüm - Rasim Enar

advertisement
14. BÖLÜM
AKUT M‹YOKARD
‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA
SEKONDER KORUNMA
Prof. Dr. Hakan KÜLTÜRSAY
Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dal›
Epidemiyoloji ve risk belirlemesi
Son y›llarda tan› ve tedavide sa¤lanan büyük geliflmelere ra¤men koroner kalp hastal›¤› (KKH) ve AM‹’ye ba¤l› ölümler bat›l› sanayileflmifl toplumlarda oldu¤u gibi ülkemizde de genel mortalite
nedenleri aras›nda ilk s›ray› almaktad›r. Bilindi¤i gibi epidemiyolojik aç›dan as›l amaç primer korunma, yani koroner kalp hastal›¤›n›n geliflmesini önlemektir. Ancak tüm önlemlere ra¤men aterosklerotik kalp hastal›¤›na ba¤l› morbidite ve mortalite toplum sa¤l›¤›
aç›s›ndan ilk s›rada gelen bir sorun oldu¤una göre, bu noktada sekonder korunma çok önemli bir konu olarak ortaya ç›kmaktad›r.
Türkiye’de AM‹ s›kl›¤› ile ilgili kesin rakam verebilecek bir çal›flma yoktur. Halen sürdürülmekte olan çok merkezli TÜMAR çal›flmas› ülkemizin her bölgesinde AM‹ ile ilgili çok ayd›nlat›c› bil-
528
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
giler sa¤layacakt›r. ABD’de y›lda yaklafl›k 1.5 milyon kifli AM‹ geçirmektedir. AM‹’de ölümlerin önemli bir bölümü ilk birkaç saat
içinde olmaktad›r. 1950-60 y›llar›nda %30-35 civar›nda olan hastane mortalitesi 1980’li y›llardan itibaren klasik tedavi uygulanan
hastalarda %5-10’a kadar düflmüfltür. Ancak bu hastalarda 1 y›ll›k
mortalite %10-20’ye kadar ç›kabilmekte ve takibeden y›llarda da
her y›l için %5 kadar olmaktad›r. Buna göre AM‹ geçiren hastalar›n
yaklafl›k %50’si 10 y›l sonunda kaybedilmifl olmaktad›r.(1,2,3)
Trombolitik tedavi verilen veya giriflimsel yöntemler uygulanan
hastalarda mortalite daha düflük kalmakla birlikte bu hastalar tüm
AM‹ geçiren hastalar›n ancak küçük bir bölümünü oluflturduklar›ndan gerçek mortalite yüzdesini belirlemek güçtür. Total mortalitenin
düflünülenden daha yüksek olmas›n› beklemek gerçekçi bir yaklafl›m
olacakt›r.
AM‹ geçiren hastalar›n önemli bir bölümü yaflamlar›n›n üretken
bir dönemindedirler. Bu hastalar mortalite bak›m›ndan normal popülasyona göre daha yüksek risk alt›ndad›rlar. Bu nedenle bu kiflilerde riskin düflürülmesi ve yeniden aktif yaflama kazand›r›lmalar›, gerek onlar gerekse ülke ekonomisi aç›s›ndan büyük önem tafl›maktad›r. Bu da, hastalar›n AM‹ sonras›nda komplikasyonlar ve sekonder
olaylardan etkili bir biçimde korunmalar›yla mümkün olacakt›r.
AM‹ sonras› mortalitenin düflürülmesi yaln›zca akut dönemde
uygulanan tedavilere ba¤l› de¤ildir. Bu dönemde hastan›n kullanmas› gereken belirli ilaçlar› saptay›p bunlar› kullanmas›n› sa¤lamak belki de sorunun en kolay yönüdür. Daha sonra uygulanacak tedavi ve
özellikle yaflam fleklinde yap›lacak de¤ifliklikler de uzun dönemdeki
mortaliteyi etkilemektedir. Bu nedenle, AM‹ sonras› dönemde sekonder korunma büyük önem tafl›maktad›r.
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
529
‹nfarktüs sonras› dönemde hastan›n invaziv ve noninvaziv yöntemlerle de¤erlendirilmesindeki amaç düzenlenecek olan tedavi ile
hastay›:
• ani ölüm
• reinfarktüs
• konjestif kalp yetersizli¤i
• post-infarkt anginadan korumakt›r.
Gerek sa¤l›kl› kiflilerde gerekse KKH tan›s› alm›fl olan hastalarda, yani primer ve sekonder korunmada kiflinin toplam risk yükü
göz önüne al›nmal›d›r. Kiflileri sigara içenler, hipertansifler, diyabetikler, hiperlipidemililer gibi s›n›flamak uygun de¤ildir. Çünkü koroner kalp hastal›¤› multifaktöriyel etiyolojili bir hastal›kt›r ve bu
faktörler birbirlerinin etkisini art›rmaktad›r. Bu nedenle hasta bir
bütün olarak de¤erlendirilmelidir. Kardiyoloji dernekleri ve çal›flma gruplar› taraf›ndan düzenlenen koroner kalp hastal›¤› risk oran› hesaplama cetvelleri de buna göre haz›rlanmaktad›r.
Miyokard infarktüsü sonras›
risk belirlenmesi
Akut miyokard infarktüsü geçirmifl olan hastalarda daha sonraki yaflam biçimi ve tedavi gerek hastane içi gerekse ç›k›fltan sonra
baz› parametrelere bak›larak düzenlenmelidir. Uzun dönem prognozu en çok etkileyen 3 temel parametre vard›r. Bunlar s›ras›yla
flunlard›r:
1. Sol ventrikül fonksiyonu
530
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
2. Miyokard iskemisinin varl›¤› ve derecesi
3. Elektriksel instabilite (Ciddi ventriküler aritmilere duyarl›l›k)
Hastaneden ç›kmadan önce veya hastane sonras› k›sa dönemde bu parametreler aç›s›ndan özellikle yüksek riskli hastalar›n belirlenmesi gerekir. Bu amaçla çeflitli noninvaziv ve invaziv testlerden yararlan›labilir.
Sol ventrikül fonksiyonu
Bunu de¤erlendirmek için en çok ve kolayl›kla kullan›lan parametre ejeksiyon fraksiyonudur. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu düfltükçe prognoz kötüleflmektedir. Özellikle %40’›n alt›na in-
fiekil 1: Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ile 6 ayl›k mortalite aras›ndaki yak›n iliflki görülmektedir. (Volpi A. et al. Circulation
1993;88:416)
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
531
di¤inde mortalitede belirgin bir yükselme gözlenmektedir ve
%30’un alt›ndaki de¤erler erken mortalitenin göstergesidir.(4) Egzersiz s›ras›nda veya hemen sonras›nda ejeksiyon fraksiyonunda
%5-10 kadar düflme saptanmas› da yüksek riskin göstergesi olarak
kabul edilir. Çünkü bu hastalarda genellikle 3 damar hastal›¤› ve
buna ba¤l› yayg›n miyokard iskemisi vard›r.
Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu koroner anjiografi s›ras›nda
yap›lan ventrikülografi ile invaziv olarak saptanabilece¤i gibi daha
kolayl›kla ve noninvaziv bir yöntem olan ekokardiyografi ile de
saptanabilir. Yine radyonüklid anjiyografi sol ventrikül fonksiyonu
ve duvar hareketleri hakk›nda bilgi veren bir baflka noninvaziv yöntemdir.
Miyokard iskemisinin de¤erlendirilmesi
AM‹ geçiren bir hastada daha sonra geliflebilecek bir reinfarktüs, prognozu ciddi biçimde etkileyece¤inden rezidüel miyokard iskemisinin saptanmas› önemlidir. Miyokard iskemisi infarkt geçirilen alanda veya infarktla ilgili olmayan alanlarda olabilir. Bunu ortaya koymak için noninvaziv ve invaziv yöntemlerden yararlan›labilir. Bunlar›n bafll›calar› egzersiz EKG testi, stres ekokardiyografi
testi, miyokard perfüzyon sintigrafisidir. Bunlardan en kolay, ucuz
ve rutin olarak uygulanabilecek olan› egzersiz testidir. Bu test submaksimal veya semptomla s›n›rl› düzeyde ve hastaneden ç›kmadan
önce ya da hastaneden ç›kt›ktan sonra erken ve geç dönemlerde yap›labilir. Egzersiz testinde amaç miyokard iskemisinin saptanmas›n›n yan› s›ra, hastan›n fonksiyonel kapasitesinin ve uygulanmakta
olan tedavinin etkinli¤inin de de¤erlendirilmesidir. Egzersiz testinin yap›lmas›n› veya yorumunu güçlefltiren etkenlerin varl›¤› durumunda alternatif testlerden ve farmakolojik ajanlardan yararlan›la-
532
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
bilir. Bunlardan özellikle Dobutamin stress ekokardiyografi testi
son y›llarda giderek artan s›kl›kla uygulanan, duyarl›l›¤› ve özgüllü¤ü yüksek bir test konumuna gelmifltir.
Ventriküler aritmi aç›s›ndan de¤erlendirme
Akut miyokard infarktüsünden sonra özellikle ilk bir y›l içinde
hastalar malign ventriküler aritmiler ve bunlara ba¤l› ani ölüm bak›m›ndan risk alt›ndad›rlar. Bu nedenle bu riskin yüksek oldu¤u
hastalar›n özellikle belirlenmesi önem tafl›r. Bu amaçla klinikte kullan›lmakta olan baz› testler vard›r:
QT dispersiyonu: Rutin elektrokardiyogramlarda QT interva-
linde saptanan de¤iflkenlik.
Sinyal ortalamal› EKG: Geç potansiyel varl›¤› araflt›r›l›r. (+)
olanlarda ventriküler taflikardi s›kl›¤› daha fazlad›r. Revaskülarizasyon geç potansiyel s›kl›¤›n› azalt›r.(5)
Kalp h›z› de¤iflkenli¤i: Vurudan vuruya kalp h›z›ndaki de¤i-
flikliktir. Kalp h›z›n› düzenleyen sempatovagal interaksiyonu, yani
sempatik sistem ile vagal sistem aras›ndaki dengeyi yans›t›r. Azalm›fl kalp h›z› de¤iflkenli¤i = Vagal tonüs azalmas› = Mortalitede artma.(6)
Barorefleks duyarl›l›k: Kan bas›nc› de¤iflkenli¤ine cevap ola-
rak kalp h›z› de¤iflkenli¤inin belirlenmesi. Barorefleks duyarl›l›kta
azalma = Aritmi s›kl›¤› ve ani ölüm s›kl›¤›nda artma.(7)
Elektrofizolojik çal›flma (EPS): ‹nvaziv yolla aritmilere e¤ilim
ve tedavide ilaç seçimi araflt›r›l›r.
fiekil 2: Akut miyokard infarktüsü sonras› hastan›n risk durumuna göre izlenecek yol için
kullan›lacak ak›m flemas›.
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
533
534
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
Bu testler genellikle tek bafllar›na yeterli de¤ildir. Negatif prediktif önbelirleyicilik de¤erleri %90 civar›nda olmakla birlikte pozitif prediktif de¤erleri düflüktür (%30 kadar). Bu nedenle kombine edilmeleri gerekir. Rutin kullan›mlar› önerilmez, seçilmifl olgularda veya araflt›rma amac›yla kullan›labilirler.
Sonuç olarak, son derece heterojen bir grup oluflturan AM‹
geçirmifl hastalar yukar›daki 3 temel parametre dikkate al›narak düflük, orta ve yüksek riskli olmak üzere bafll›ca 3 gruba
ay›r›labilirler. Afla¤›daki ak›m flemas›ndan da yararlan›larak özellikle yüksek riskli hastalar koroner anjiyografiye yönlendirilip sonuca göre revaskülarizasyon aç›s›ndan de¤erlendirilmelidir.
Miyokard infarktüsü sonras›
yaflam flekli de¤ifltirilmesi
Akut miyokard infarktüsü geçirilmesinin insan›n yaflam›nda
çok önemli bir dönemeç oldu¤u gerek hasta gerekse hekim taraf›ndan iyi kavranmal›d›r. Çünkü günümüzde en önemli mortalite nedeni olan bu hastal›k, uzun bir sürecin sonucu oldu¤u kadar hastan›n bundan sonraki yaflam›n› belirlemede de büyük önem tafl›r. Bu
nedenle bu klinik olaydan sonra hastan›n yaflam tarz›nda yap›lacak
düzenlemeler, yaflam uzunlu¤u ve kalitesini belirlemede uygulanacak t›bbi tedavi kadar pay sahibi olacakt›r.
Sekonder korunmada bafll›ca amaç aterosklerotik koroner hastal›¤›n›n ilerlemesini durdurmak ve hatta mümkünse gerilemesini
sa¤lamak, ayr›ca geliflebilecek komplikasyonlardan kifliyi korumakt›r. Böylelikle hastan›n optimal fiziksel, ruhsal ve sosyal koflullar
içinde yaflam kalitesinin ve süresinin art›r›lmas› hedeflenir.
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
535
Modern koruyucu kardiyoloji program›n›n temelini oluflturan
hastan›n yaflam fleklinin de¤ifltirilmesi yaln›zca hastan›n kendi yaflam›n› de¤il ayn› zamanda aile bireylerini, ev ve ifl yaflam›n› da etkileyen bir de¤ifliklik olacakt›r. Koruyucu kardiyolojide yaln›zca
e¤itimsel yaklafl›m veya bilgi vermek ve tavsiyelerde bulunmak bir
çok hastada yeterli olmamaktad›r. Bu konuda hastan›n primer sorumlulu¤unun bulundu¤unun vurgulanmas› ve yaflam fleklinin de¤ifltirilmesinde ilgili kiflilerin de aktif rol almas› gerekmektedir.
Sekonder korunmada t›bbi tedavi, rehabilitasyon ve risk faktörleri düzenlenmesi bak›m›ndan genel baz› kurallar bulunmakla birlikte, hastalar›n tümü için tek tip bir flema uygulanmas› mümkün
de¤ildir. Genel kurallar›n her hastaya göre kiflisellefltirilmesi gerekir. Örne¤in 40 yafllar›ndaki aktif bir erkek hastan›n M‹ sonras› tedavisinin planlanmas› 70’li yafllardaki sedanter yaflaml› bir bayan
hastan›n tedavisinin planlanmas›ndan farkl› olacakt›r.
Risk faktörlerinin de¤ifltirilmesinde bafll›ca amaç:
• genel yaflam süresini uzatmak
• yaflam kalitesini art›rmak
• anjiyoplasti ve CABG gibi giriflimsel ifllemlere olan gereksinimi azaltmak
• daha sonra geliflebilecek M‹ riskini azaltmakt›r.
Bu amaçlara ulaflmada en önemli etkenler sa¤l›kl› bir diyet al›flkanl›¤› kazand›r›lmas›, sigaran›n b›rak›lmas› ve düzenli fiziksel aktivite al›flkanl›¤›n›n kazand›r›lmas›d›r.
Sigaran›n b›rak›lmas›
Sigara içimi ülkemizde çok önemli boyutlardad›r. TEKHARF
536
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
çal›flmas›na göre eriflkin erkek popülasyonda %60, kad›nlarda ise
%19 s›kl›kta sigara içilmektedir. Sigara damar endotelinde hasar
yarat›r ve bu genç yafllarda yani adolesan ça¤ ve 20’li yafllarda bile
olabilir. Pasif sigara içimi de bu hasar› yapabilmektedir.(8)
Sigaran›n bafll›ca olumsuz etkileri:
•
•
•
•
Koroner spazm
Endotel disfonksiyonu
Beta blokerin antiaritmik etkisini azalt›r
HDL kolesterolü düflürür, fibrinojen düzeyi ve trombosit
agregasyonunu art›r›r.
Sigaran›n b›rak›lmas›ndan 2-3 y›l kadar sonra sigaraya ba¤l› ek risk
hiç içmemifl kiflilerle ayn› düzeye inmektedir.(9,10) Miyokard infarktüsünden sonra sigaran›n b›rak›lmas› maddi aç›dan da cost-effective bir
önlemdir. Hatta yap›lan bir çal›flmada beta bloker ilaç tedavisinden daha fazla cost-effective oldu¤u gözlenmifltir.(11) Bu konuda nikotin replasman araçlar›ndan (patch, bant) ve psikiyatrik konsültasyondan yararlan›labilir.
Diyet:
Beslenme al›flkanl›klar›n›n de¤ifltirilmesi ve sa¤l›kl› bir diyet uygulanmas› sekonder korunmada önemi giderek artan bir konudur. Diyetin düzenlenmesinde bafll›ca amaçlar kan kolesterol düzeyinin düflürülmesi, kan flekerinin normal düzeylerde tutulmas›, fazla kilolar›n verilmesi, kan bas›nc›n›n kontrolu ve tromboz e¤iliminin azalt›lmas›d›r.
Doymufl ya¤ asitleri ve transfatty asitlerden (hidrojenize poliansatüre ya¤lar = margarinler) zengin beslenme kan kolesterol düzeyini
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
537
yükseltmekte, doymam›fl ya¤ asitleri ise aksine düflürmektedir. Diyetle kolesterol al›m› ise daha az oranda kan kolesterol düzeyini yükseltmektedir.
Doymufl ya¤ asitleri
Doymam›fl ya¤ asitleri
Transfatty asitler (margarin)
Karbonhidrat a¤›rl›kl› beslenme
Diyetteki kolesterol
LDL↑
LDL ↓, HDL ∅
LDL ↑, HDL ↓
LDL ↓, HDL ↓
↑
Bu bak›mdan sa¤l›kl› beslenmede gerek doymufl ve transfatty
asitlerin gerekse do¤rudan kolesterolün al›m›n›n k›s›tlanmas› yararl› olacakt›r. Hastalarda günlük ya¤ al›m› total kalorinin %30’undan az›n› oluflturmal› ve günlük kolesterol al›m› da 300 mg’dan az
olmal›d›r. Gerek bitkisel gerekse bal›k kaynakl› tekli ve çoklu doymam›fl ya¤ al›m›, hububat ve taze sebze, meyve kaynakl› kompleks karbonhidratlar ve antioksidanlar›n al›m› özendirilmelidir.
Akdeniz tipi diyet ile geleneksel Japon diyeti koroner ateroskleroz geliflimini önleme aç›s›ndan olumlu diyet tipleri olup her ikisi de uzun ortalama yaflam süresi sa¤lamaktad›r. Bir Akdeniz ülkesi olan ülkemiz koflullar› göz önüne al›n›rsa en gerçekçi yaklafl›m doymufl ya¤ al›m›n›n k›s›tlanmas›, poli ve monoansatüre ya¤lar›n yani özellikle bat› bölgelerinde zeytinya¤› kullan›m›n›n önerilmesi ve antioksidan maddelerden zengin olan taze sebze ve meyve
tüketiminin tavsiye edilmesi olacakt›r.
Akdeniz tipi diyetin önemi yak›n zamanda sonuçlar› aç›klanan
"Lyon Diet Heart Study" çal›flmas›nda ortaya konmufltur. Akut miyokard infarktüsü geçirmifl olan 605 hastan›n yar›s›n›n bat› tipi ko-
538
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
ruyucu diyet, yar›s›n›n da Akdeniz tipi diyete randomize edilerek
27 ay izlendi¤i bu çal›flmada, Akdeniz tipi diyet uygulayan hastalarda kardiyak ölüm, nonfatal M‹, stabil angina, anstabil anjina, inme
ve benzeri primer ve sekonder sonlan›m kriterleri göz önüne al›nd›¤›nda %76 risk azalmas› oldu¤u saptanm›flt›r.(12)
Doymufl ya¤
Çoklu ve tekli doymam›fl ya¤
↓
↑
Akdeniz tipi diyet
Doymufl ya¤
Kompleks karbonhidrat
↓
↑
Geleneksel Japon diyeti
Doymufl ya¤
Tekli ve çoklu doymam›fl ya¤
Kompleks karbonhidrat
Sebze, meyve (antioksidan)
↓
↑
↑
↑
Önerilen diyet
Alkol
Çok say›da gözlemsel çal›flma alkol (Ethanol) tüketimi ile total
mortalite aras›nda J fleklinde bir grafik e¤risi iliflkisi göstermektedir.
Yani ölçülü miktarda alkol tüketimi kardiyovasküler mortaliteyi
azaltmaktad›r. Alkolün bu etkiyi HDL kolesterol düzeyini yükselterek, trombosit agregasyonunu azaltarak ve fibrinolitik faktörleri
olumlu yönde etkileyerek sa¤lad›¤› düflünülmektedir.
Alkol al›m› konusunda hastalara yap›lacak tavsiyeler, alkolün
kardiyovasküler hastal›kla olan ilflkisi yan› s›ra genel sa¤l›k aç›s›ndan yaratt›¤› riskleri de göz önüne almak durumundad›r. Bu konuda bir yaklafl›m alkolün tümüyle yasaklanmas›d›r. Ancak orta dere-
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
539
cede alkol tüketiminin koroner kalp hastal›¤› riskini azaltt›¤› birçok
gözlemsel çal›flmadan bilinmektedir ve böyle bir yaklafl›m bir grup
hastan›n alkolün yararl› etkilerinden tümüyle mahrum kalmas› sonucunu do¤uracakt›r. Bu nedenle uygun hastalarda ölçülü düzeyde
alkol kullan›m›n›n belirlenmesi daha do¤ru olacakt›r.(13) Erkekler
için günde 10-30 gram, kad›nlar için günde 10-20gram’a kadar alkol kullan›m›na izin verilebilir. Bu miktarlar da en fazla günde 1-3
kadeh sert içki, 1-3 bardak flarap ve 1-3 flifle biraya denk gelmektedir. Ancak unutulmamas› gereken bir baflka nokta da alkol tüketimi art›fl› ile birlikte di¤er hastal›klarla ilgili morbidite ve mortalitenin artmakta olufludur. Bunlar; hipertansiyon, hemorajik inme, karaci¤er hastal›klar›nda art›fl, kazalar ve intihar oran›nda art›fl ve toplumsal, ailesel sorunlar›n geliflmesidir. Bu nedenle alkol tavsiye
edilmez, ama ölçülü içilebilir.
Fiziksel egzersiz
Düzenli fiziksel egzersiz gerek primer gerekse sekonder korunmada çok önemli bir etkendir. Fiziksel aktivite kan bas›nc›, kan lipid düzeyleri, insülin rezistans› ve fliflmanl›k üzerinde olumlu etkiler yapmaktad›r. Spor yapma al›flkanl›¤› fazla olmayan toplumumuz
aç›s›ndan bu konunun hastalara özellikle vurgulanmas› gerekir.
Yetersiz aktivite di¤er olumsuz sa¤l›k sonuçlar›n› da beraberinde getirebilmektedir; osteoporoz, diyabet, baz› kanserler gibi.
Egzersizin yararlar›:
• Kardiyak performans ↑
• Kan bas›nc›, lipid düzeyleri, insülin direnci, fliflmanl›k ↓
• Kendine güven, iyilik hissi ↑
540
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
‹nfarktüs geçiren hastalar›n %25’inde normal total kolesterol
ile düflük HDL kolesterol düzeyleri saptan›r. HDL kolesterol düzeyinin yükseltilmesinde düzenli fizik egzersiz ve sigaran›n b›rak›lmas› en önemli iki etkendir.
‹nfarktüs sonras› dönemde bafllang›ç için önerilen egzersiz tipi
yürümedir. ‹lk 2 haftada amaç infarkt sonras› dönemde yaflanan yatak istirahati veya fizik hareketsizli¤in hastan›n üzerinden at›lmas›d›r. Bu dönemde gö¤üs a¤r›s›, nefes darl›¤›, bayg›nl›k, afl›r› yorgunluk gibi semptomlara özellikle dikkat edilmelidir.
Sekonder korunma amac›yla fiziksel aktivitenin programlanmas› için, öncelikle hastaya tam olarak stabilize olduktan sonra yani miyokard infarktüsünden yaklafl›k 4-6 hafta sonra semptomla s›n›rl› egzersiz testi yapt›r›larak kapasitesi de¤erlendirilmelidir. Sekonder korunma amac›yla egzersiz programlan›rken iki ayr› klinik
tablo göz önüne al›narak ilkeler konulmal›d›r:
a- Miyokard iskemisi veya aritmi bulunmayan hastalar (düflük
risk grubu): Bu grupta egzersiz fliddeti maksimal oksijen tü-
ketim kapasitesinin %50-80 kadar› olmal›d›r. Ölçümü daha
basit bir parametre olan kalp h›z› göz önüne al›n›rsa, kalp h›z› rezervinin %50-75’i kadar art›r›lmal›d›r (Yani ulafl›lmak istenen kalp h›z›=istirahat kalp h›z› + [maksimal kalp h›z› – istirahat kalp h›z›]x %50-75)
Bir baflka tan›mlamayla maksimal kalp h›z›n›n %40-60’› ile egzersize bafllamak (hafif düzey), toleransa göre düzeyi art›rarak orta
dereceye (maksimal kalp h›z›n›n %60-75’i) ve sonra yüksek düzeyde egzersize (maksimal kalp h›z›n›n %75-90’›) ç›kmak uygundur. Bu
grup hastalarda ilk seanslarda hastan›n gözetim alt›nda olmas› uygun
olur, daha sonra hasta kendi bafl›na egzersize devam edebilir.
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
541
b- Miyokard iskemisi veya aritmi bulunan hastalar (orta veya
yüksek risk grubu): Bu grup hastalarda ise devaml› gözetim
alt›nda egzersiz gereklidir. Bu hastalarda klinik sorunlara yol
açan kalp h›z› düzeyinin 10 vuru alt›ndaki kalp h›z› maksimum düzey olarak kabul edilmelidir. Sorun yaratan klinik
durumlar; k›sa süreli ventrikül taflikardisi, angina, ST depresyonu, kan bas›nc›nda 20 mmHg’dan fazla düflme gibi durumlard›r. Elbette bu hastalarda miyokard iskemisinin düzeltilmesi yani revaskülarizasyon as›l amaç olmal›d›r.(14)
Düzenli egzersize baflland›ktan 12 hafta kadar sonra (3 ay) HDL
kolesterol düzeylerinde yükselme bildirilmektedir.
Asl›nda kardiyovasküler risk faktörlerinden korunmak için gereken fizik egzersiz çok a¤›r ve s›k› programl› bir egzersiz de¤ildir.
Fizik aktivitenin sa¤lad›¤› yarar›n büyük bölümü orta derecede aktiviteyle elde edilebilir. Ancak bu aktivitenin düzenli biçimde yap›lmas› gereklidir. Hastalara en basitçe haftada 3-4 gün veya tercihan
her gün 30 dakika kadar izotonik, dinamik egzersiz yani koflma,
yüzme, bisiklet veya en az›ndan canl› yürüyüfl önerilmelidir.
Yaflam tarz› de¤iflikliklerine ba¤l›l›k ve hatta ilaç kullan›m› oran›, ne yaz›k ki yeterli olmamakta ve hastalar›n yar›s›na yak›n› 1 y›l
içinde bu önlemleri b›rakmaktad›rlar. Birçok etken fiziksel olarak
aktif bir yaflam biçimini benimseyip sürdürmeyi engellemektedir,
örne¤in; sosyoekonomik durum, kültürel etkenler, yafl ve genel
sa¤l›k durumu gibi. Fiziksel inaktivite toplumun tüm kesimlerinden bireyleri kapsamaktad›r.(15)
Aspirin
Aspirin AM‹’nin akut döneminde oldu¤u kadar sekonder korunmada da çok yararl›d›r. Aspirin koroner arterin trombotik reok-
542
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
lüzyon s›kl›¤›n› azaltarak gerek erken gerekse geç dönemde reinfarktüs s›kl›¤›n› düflürür.(16) Antiplatelet "Trialists collaboration
1994" çal›flmas›nda saptanan sonuçlar:
Kardiyovasküler olay geçirmifl 54000 yüksek riskli hastada:
Orta yafll› ve yafll›larda
Erkek ve kad›nlarda
Hipertansif ve normotansiflerde
Diyabetik ve nondiyabetiklerde etkili bulunmufltur.
Anstabil AP’li hastalarda 6 ayda 1000 hastada 50 vasküler olay› önlemekte, M‹, stroke veya T‹A geçirmifl olan hastalarda 2-3 y›lda 1000 hastada 40 olay› önlemektedir. Di¤er yüksek riskli hastalarda 1 y›lda 1000 hastada 20 olay› önlemektedir. Daha önce olay
geçirmemifl asemptomatik kiflilerde ise, her 1000 hastada 4 olay›
önlemektedir. Bu çal›flmada Aspirin’in nonfatal M‹’de %30, nonfatal inmede %30, vasküler ölümlerde ise %17 azalma sa¤lad›¤›
gözlenmifltir.
Worcester Heart Attack çal›flmas›nda da Aspirin kullanmakta
olan hastalarda geliflen yeni M‹’lerin daha s›n›rl› alanda olufltu¤u ve
non-Q M‹ olma e¤ilimi tafl›d›¤› gösterilmifltir. Sekonder korunmada Aspirin dozu 80-320 mg aras›nda de¤iflebilir.
Yak›n zamanlarda Aspirin d›fl›nda antiagregan ilaçlar da kulan›lmaya bafllanm›flt›r. Tiklopidin ve Klopidogrel gibi.(17,18)
Beta blokerler
‹nfarktüs sonras› dönemde sekonder korunmada kullan›labilecek ilaçlar›n bafl›nda beta blokerler gelmektedir. Bu ilaç grubu hem
antiaritmik hem de antiiskemik etkiye sahiptir. ‹nfarktüsün akut
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
543
döneminde infarkt alan›n› küçültme ve kardiyak rüptür olas›l›¤›n›
azaltma gibi etkilerine ek olarak kronik dönemde de ani ölüm oran›
ile tekrarlayan nonfatal M‹ oran›n› azaltt›klar› gösterilmifltir. Özellikle
ani ölüm oran›n› %40’a kadar düflürdükleri ve bu etkinin y›llarca sürdü¤ü bilinmektedir.(19) Ne yaz›k ki beta bloker kullan›m oran› hala
%50’nin alt›ndad›r.(20) Beta blokerlerden en fazla yarar görecek olan
hastalar özellikle sol ventrikül disfonksiyonu bulunan, miyokard iskemisi devam eden, aritmisi olan ve diyabetik hastalard›r. Bu nedenle bu
hastalar baflta olmak üzere kontrendikasyon bulunmayan tüm hastalarda, beta bloker infarktüsün akut döneminden itibaren bafllanmal›d›r. Beta blokerler 2 y›l kadar devam edilmeli ve bu sürenin sonunda
hasta yeniden de¤erlendirilmelidir. ‹laç iyi tolere ediliyorsa ve kesilmesini gerektirecek bir durum yoksa tedaviye devam edilebilir. Tercihan kardiyoselektif beta blokerler seçilerek kalp h›z›n› süprese edecek
yani hafif bradikardi yaratacak bir doz uygulanmal›d›r.
Lipid düflürücü tedavi:
Lipid düflürücü tedavi son y›llarda giderek artan önem kazanm›fl
ve üzerinde en çok araflt›rma yap›lan konulardan biri haline gelmifltir.
Kan kolesterol düzeyi ile ateroskleroz geliflimi aras›ndaki iliflki ve kolesterol düzeyi düflürülmesinin morbidite ve mortalitede sa¤lad›¤› ciddi azalmalar bunda en önemli rolü oynamaktad›r. Lipid düflürücü tedavide en çok kullan›lan ve en etkili ilaçlar HMG CoA redüktaz inhibitörleridir (Statinler). Afla¤›daki grafikte görüldü¤ü gibi akut miyokard infarktüsünde mortaliteyi azaltmakta trombolizden sonra 2. s›ray› statinler almaktad›r. Bu sonuç bu ilaçlar›n lipid düflürücü oldu¤u
kadar di¤er etkilerinden de kaynaklan›yor gibi görünmektedir.
544
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
Ayr›ca safra asidi sekestranlar› ve nikotinik asit de kullan›labilir. Hiperlipidemili hastalarda genellikle statin kullan›m› yeterli olmaktad›r çünkü statinler trigliserid düzeyini de düflürücü etkiye sahiptir. Trigliserid düzeyi %600 mg'›n üstündeki yüksek düzeylerde
ve HDL kolesterol düzeyi de düflük olan hastalarda ek olarak fibrate preparatlar› da verilebilir. Ancak bu durum tüm olgular›n çok
az bir k›sm›n› oluflturmaktad›r. Hastalarda yavafl doz art›r›m› yerine do¤rudan yüksek dozla bafllamak hedefe daha kolay ulaflmay›
sa¤lamakta ve zaman kayb›n› önlemektedir.
fiekil 3: Akut miyokard infarktüsü sonras›nda kullan›lan bafll›ca ilaçlar›n mortaliteye olan etkileri.
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
545
Afla¤›daki tabloda görüldü¤ü gibi sekonder korunmada LDL
kolesterol düzeyi %130 mg’›n üzerindeyse diyetle birlikte statin
preparat› bafllanmal› ve hedef LDL kolesterol düzeyini %100 mg’›n
alt›nda tutmak olmal›d›r.
Arzu edilen lipid düzeyleri:
T. Kolesterol
LDL kolesterol
HDL kolesterol
Trigliserid
<%200mg
<%160mg (KKH yok, <2 risk faktörü)
<%130mg (KKH yok, <2 risk faktörü)
<%100mg (KKH var)
>%35mg (>%60mg çok iyi, negatif risk fektörü
<%200mg
(200-400= s›n›rda yüksek
400-1000= yüksek
>1000= çok yüksek)
Statinlerin kolesterol düflürücü etkileri d›fl›nda bir çok olumlu
etkileri vard›r. Bunlar; endotel disfonksiyonunun düzelmesi, düz
kas hücrelerinin canl›l›¤›n› koruma, inflamasyonun etkisini azaltma, trombositlerin trombüs oluflturmas›n› önleme gibi etkilerdir.
Özellikle endotel disfonksiyonu ve plak stabilitesi üzerine olan
olumlu etkiler giderek daha fazla ilgi çekmekte ve önem kazanmaktad›r. Çünkü hiperkolesteroleminin yaflam›n ilk 10 y›l›nda bile endotel disfonksiyonu yapabildi¤i bilinmektedir. Statin tedavisiyle
henüz LDL kolesterol düzeyi de¤iflmeden önce ba¤›ms›z olarak endotel fonksiyonunda dilatasyona e¤ilimli bir modülasyon olabilece¤i düflünülmektedir. Bu tür etkiler bak›m›ndan statinler aras›nda da
baz› farkl›l›klar ortaya ç›kmaktad›r.
546
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
Statinlerle yap›lan 3 büyük sekonder korunma çal›flmas› vard›r.
Bunlar 4S, CARE ve LIPID çal›flmalar›d›r.(21)
Bu çal›flmalar›n her üçünde de tutarl› biçimde hem genel mortalitede hem de kardiyovasküler mortalitede belirgin düflme saptanm›flt›r.
Bunlardan CARE çal›flmas›n›n özelli¤i miyokard infarktüsü ge-
Tablo 1: M‹ sonras› sekonder korunma ile ilgili yap›lan 3 büyük statin
çal›flmas›
4S
=Scandinavian Simvastatin Survival Study
CARE
= Cholesterol and Recurrent Events
LIPID
= Long-tem Intervention with Paravastatin in Ischemic Disease
4S
n
CARE
4444
LIPID
4159
9014
Klinik
Stabil AP, AM‹
Post - M‹
M‹, Anst. Angina
Kolesterol
213-310
<240
155-271
Statin
Simvastatin 20-40mg
Pravastatin 40mg
Pravastatin 40mg
‹zlem
5.4 y›l
5 y›l
6.1 y›l
Ek tedavi
Asp.%37, BBI.%57
Asp.%83, BBI.%40
Asp.%83, BBI.%40
PTCA/CABG %8
PTCA/CABG %54
PTCA/CABG %41
Arafl. hedefi Tot. mort. Nonfatal M‹
KKH mort. Revask.
K›saltmalar:
AP
: Angina pektoris
Asp : Aspirin
BBI : Beti bloker
KKH : Koroner kalp hastal›¤›
Nonfatal M‹ KKH mort KKH mort. Totmort.
Revask. ‹nme
Revask. ‹nme
PTCA : Anjiyoplasti
ACBG : Aorto-koroner by-pass greft
operasyonu
Arst : Anstabl angina
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
547
çiren bir popülasyonda yap›lmas› ve hastalar›n kolesterol düzeylerinin genel popülasyondaki ortalama kolesterol düzeyleri ile ayn›
olmas›yd›. Yani çok yüksek olmayan kolesterol düzeylerinin düflürülmesi belirgin olarak mortalitede azalma sa¤lamaktad›r.
Statinlerin nonlipid düflürücü etkileri:
fiekil 4: Statin kullan›lan sekonder korunma çal›flmalar›nda al›nan
sonuçlar
548
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
Plak stabilitesi art›fl›
Lipid nüvesinin azalmas›.
Lokal makrofaj azalmas›.
Fibröz içerik art›fl›.
Endotel fonksiyonunda iyileflme
Endotele ba¤›ml›
vazodilatasyon artar.
‹nflamatuvar uyar›lar azal›r.
Endotelin-1 düzeyi düfler.
LDL oksidasyonu azal›r.
NO sentezi artar.
Kronik inflamasyonda azalma
Mitojen cevap (PDGF) azal›r.
Düz kas hücre proliferasyonu
azal›r.
Monosit kemotaksisi ve
migrasyonu azal›r.
Makrofaj proteaz üretimi azal›r.
Kan kolesterol düzeyi ile inme geliflimi aras›nda yak›n bir iliflki
olmamas›na ra¤men, CARE çal›flmas›nda pravastatin kullanan hastalarda inme s›kl›¤›nda belirgin düflme gözlenmifltir. Bu da statinlerin lipid düflürücü etki d›fl›ndaki etkileriyle aç›klanmaktad›r. ‹lginç
bir bulgu olarak, k›sa dönemde statinlerle ciddi düzeyde kan kolesterolünün düflürülmesinin miyokardiyal perfüzyonda belirgin düzelme sa¤lad›¤› da gösterilmifltir. Henüz plak regresyonu sa¤lanmadan ortaya ç›kan bu düzelmenin k›sa dönemde oluflan endotel
fonksiyonu iyileflmesine ba¤l› oldu¤u san›lmaktad›r.(22)
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
549
Sonuç olarak statinlerle lipid düflürülmesi:
plak mekanik dayan›kl›l›¤› ↑
inflamatuvar aktivite ↓
endotelyal fonksiyonel bütünlük ↑
Kolesterol düzeyi ile koroner kalp hastal›¤› aras›ndaki iliflkinin
önemi bu kadar vurgulanmas›na ra¤men lipid düflürücü tedavi alan
risk gurubundaki hastalar›n oran› ne yaz›k ki hala 1/3 civar›ndad›r.
Afla¤›daki grafikte görüldü¤ü gibi geliflmifl ülkelerde bile ancak
%30 hasta kolesterol düflürücü tedavi alt›ndad›r.(23,24,25)
Halen piyasada bulunan çok say›daki statin preparatlar›n›n
kimyasal yap›lar› ve farmakokinetik özellikleri aras›nda da farklar
vard›r. Genel olarak s›n›f etkisi olmakla birlikte bu farklar ilaçlar›n
etki ve güvenlik profillerinde farkl›l›k yarat›r. Örne¤in insanda ilaç
metabolizmas›nda önemli rolü olan sitokrom P450 izoenzim grubu, birden çok say›da ilac›n kullan›m› s›ras›nda önemli sonuçlar
fiekil 5: Statin preparatlar›n›n tedavide kullan›m oranlar›
550
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
do¤urabilir. Statin preparatlar›n›n ço¤u (Lovastatin, Simvastatin,
Cerivastatin, Atorvastatin, Fluvastatin) bu sistem arac›l›¤›yla metabolize olur. Baz› ilaçlar ve maddeler sitokrom P450 sistemi ile metabolize olur veya bu enzimleri inhibe ederler. ‹flte bu ilaçlar veya
maddeler statin grubu ilaçlarla birlikte kullan›ld›¤›nda plazma statin düzeylerini yükselterek istenmeyen yan etkilerin geliflmesi olas›l›¤›n› yükseltirler. Klinik uygulamada çok s›k karfl›lafl›lmamakla
birlikte böyle durumlarda sitokrom P450 enzim sistemi ile metabolize olmayan bir statin seçimi önem tafl›yabilir.
Sitokrom P450 yoluyla
}
metabolize olan maddeler
veya inhibitörleri
+Statinler ⇒ Statin düzeyi↑⇒ Yan etki↑
Statin kullan›lan anjiyografik regresyon çal›flmalar›ndan al›nan
sonuçlar lümen çap›ndaki art›fl derecesi ile LDL kolesterol düzeyin-
Tablo 2: Sitokrom P450 enzimi yoluyla metabolize olan maddeler ve
inhibitörleri:
Maddeler
(3A4)
Cyclosporine
Diltiazem
Ergotamine
Felodipine
Midazolam
(2C9)
Warfarin
Diclofenac
Fluvastatin
Atorvastatin
Cerivastatin
Lovastatin
Simvastatin
Quinidine
Losartan
‹buprofen
‹nhibitörler
(3A4)
Cyclosporine
Diltiazem
Erythromycin
Verapamil
Sildenafil
Itraconazole
Greyfurt suyu
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
551
deki azalman›n kardiyovasküler olay azalmas› ile çok yak›n bir iliflki içinde olmad›¤›n› göstermifltir.
Bu çal›flmalarda koroner damarlarda statin kullan›m› ve kolesterol düflürülmesi ile çok az derecede lümen çap düzelmesi sa¤lanmas›na karfl›n çok belirgin klinik olay azalmas› görülüflü de plak
stabilizasyonu ile aç›klanmaktad›r. Burada statinler aras›nda da baz› farkl›l›klar ortaya ç›kmaktad›r. Baz› statinlerin kolesterol düflürücü etki d›fl›ndaki olumlu etkileri ön plana ç›kmaktad›r.(26-31)
Sonuç olarak statin preparatlar› miyokard infarktüsünü takiben
sekonder korunmada çok de¤erli bir ilaç grubunu olufltururlar. Kan
kolesterol düzeyleri hedeflenen düzeyin üzerinde olan hastalarda
rutin olarak ve devaml› kullan›lmal›d›rlar.
Tablo 3: Statin kullan›lan plak regresyon çal›flmalar›. (*‹statistiksel
olarak anlaml› olay azalmas›.)
Çal›flma
n
‹zlem
Y›l›
Statin
(+diyet)
Anjiyografik LDL kol. Olay
düzelme
düflmesi azalmas›
(mm/y›l)
(%)
(%)
PLAC-I
408
3
Pravastatin
0.02
28
60 *
REGRESS 885
2
Pravastatin
0.03
29
42 *
MARS
270
2
Lovastatin
0.015
38
28
CCAIT
331
2
Lovastatin
0.02
29
21
MAAS
381
4
Simvastatin
0.02
31
22
CIS
254
2
Simvastatin
0.03
35
24
552
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
ACE inhibitörleri:
Bu ilaçlar da hem akut hem de kronik dönemde miyokard infarktüslü hastalarda önemli mortalite azal›fl› sa¤layan ve rutin olarak
kullan›lan ilaçlard›r. ACE inhibitörleri ile birçok genifl çapl› ve çok
merkezli çal›flma yap›lm›flt›r. Bunlar›n hemen hepsinde genel mortalitede azalma saptanm›flt›r.(32) ACE inhibitörleri bu sonucu hem
akut ve kronik dönemde yaratt›klar› hemodinamik etkiler hem de
endotel fonksiyonlar› üzerindeki olumlu etkileriyle sa¤larlar.
Sol ventrikül remodeling, AM‹’nin ilk saatlerinde bafllar ve sonraki aylar boyunca devam eder. Belirleyici olay ekspansiyondur=incelme ve d›flar›ya do¤ru "bulging" (bombeleflme). Bu olay›n en etkil
önleyicisi ACE inhibitörleridir. Ayr›ca beta blokerler, nitratlar ve
tromboliz+reperfüzyon da ekspansiyonu önler17. (Bkz. Bölüm 13b)
Bu ilaçlarda genellikle s›n›f etkisi söz konusu oldu¤undan her
hangi birisi kullan›labilir. Doku ACE inhibisyonu plazma ACE inhibisyonundan daha önemli olup as›l mortaliteyi düflürücü etkiyi yapmaktad›r. Bu nedenle düflük dozla bafllanmas› ve hastan›n tolere edebilece¤i en yüksek doza ç›k›lmas› uygundur.
ACE inhibitörlerinin etkileri:
Erken dönem: ‹nfarkt alan›n›n ve reperfüzyon hasar›n›n
s›n›rlanmas›
Geç dönem: Arteriyel ve venöz azalmas› (=preload ↓ afterload ↓),
miyokard duvar stresi ↓, sol ventrikül hipertrofisi ↓.
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
553
ACE inhibitörlerinin di¤er etkileri: (Damarsal koruyucu etki)
Direkt antiaterojenik etki
Damar düz kas hücrelerine antiproliferatif ve antimigratuvar etki
Nötrofil ve mononükleer hücrelere antimigratuvar etki
Endotel fonksiyonunun düzeltilmesi veya korunmas›
Aterosklerotik plak rüptürünü önleyici etki
Antiagregan etki
Endojen fibrinolizi art›r›c› etki
ACE inhibitörleri ile yap›lan çal›flmalardan selektif olanlarda yüksek riskli hastalarda ilaca geç bafllan›p uzun süre kullan›lmas›, nonselektif çal›flmalarda ise ay›r›m yapmadan tüm hastalarda erken dönemde ilaca bafllanmas› prensibi benimsenmifltir. Bunlardan yaln›zca erken dönemde ‹V Enalapril kullan›lan CONSENSUS II çal›flmas›nda,
oluflan hemodinamik bozukluk nedeniyle mortalitede art›fl olmufl, di¤er tüm çal›flmalarda ise belirgin mortalite azalmas› sa¤lanm›flt›r.
Genel olarak benimsenen prensip, hipotansiyon gibi bir engel
yoksa ACE inhibitörlerine AM‹’nin ilk gününde bafllanmas›d›r. ‹lk
6 hafta sonunda yap›lan de¤erlendirmede sol ventrikül ejeksiyon
fraksiyonu %45’in üzerinde olan hastalarda ilaç kesilebilir. Sol
ventrikül disfonksiyonu devam eden hastalarda ise ilaca ömür boyu devam edilmelidir.
Hastalarda sol ventrikül disfonksiyonu ne kadar fazla ve semptomatik iseler, sa¤lanan yarar yani mortalite azal›fl› da o kadar erken, yüksek ve uzun süreli olmaktad›r.
M‹ sonras› dönemde ACE inhibitörlerinin kullan›lmas› ani kardiyak ölüm oran›n› da belirgin biçimde azaltmakta ve bu total kardiyovasküler mortalite azalmas›n›n önemli bir komponentini olufl-
554
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
turmaktad›r.(33) ACE inhibitörlerinin bu etkiyi sempatolitik aktiviteleri, K + tutucu etkileri ve barorefleks duyarl›l›¤› art›rarak kalp h›z›
de¤iflkenli¤ini art›rma gibi etki mekanizmalar›yla gerçeklefltirdikleri düflünülmektedir.
ACE inhibitörlerinin özellikle önerildi¤i durumlar
• Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu <%40
• Ön yüz miyokard infarktüsü
• ‹nfarkt arterinin t›kal› kalmaya devam etmesi
Yak›n y›llarda yap›lan çal›flmalar endotel disfonksiyonunun birçok
kardiyovasküler olay›n alt›nda yatan fizyopatolojik mekanizma oldu¤unu göstermektedir. Ateroskleroz gelifliminde kolesterol birikimi d›fl›nda damar duvar› ve endoteldeki pek çok etkenin de rolü vard›r. Düz
kas hücreleri, inflamatuvar hücreler, endotel bütünlü¤ü ve fonksiyonu
önemli roller oynamaktad›r. Doku ACE düzeyi endotel fonksiyonunun
normal ifllemesini sa¤layan birçok olayda önemli bir rol oynamaktad›r.
Tablo 4: ACE inhibitörleri ile yap›lan bafll›ca çal›flmalar
Selektif çal›flmalar:
(Yüksek riskli hastalar)
Nonelektif çal›flmalar:
(Yüksek + düflük riskli hastalar)
3-16. gün bafllama
24.-36. saatte bafllama
1-4 y›l sürdürme
4-6 hafta sürdürme
SAVE, AIRE,
ISIS-4, GISSI-3
TRACE
CONSENSUS II
Genel mortalite azalmas›:
Genel mortalite azalmas›:
%19-27
%7-12, +%1 (CONS.)
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
555
Bu nedenle, ACE inhibitörü tedavisinin, sol ventrikül fonksiyonu korunmufl olan hastalarda da endotel fonksiyonunun korunmas› bak›m›ndan yararl› oldu¤u anlafl›lmaktad›r. ACE inhibitörlerinin antiiskemik etkilerini araflt›ran baz› çal›flmalar halen yürümektedir.(QUASAR
çal›flmas› gibi).(34) Endotelde oluflan nitrik oksit gibi maddeler anahtar
antiaterojenik molekül durumundad›r. Bunun azalmas› veya bloke olmas› erken ateroskleroza neden olmakta, aksine L-arginin gibi maddelerle nitrik oksit kullan›labilirli¤inin artmas› aterosklerozu geriletebilmektedir.(35)
‹flte sekonder korunmada iki önemli ilaç grubu olan ACE inhibitörleri ve özellikle statinlerin klasik etkileri d›fl›nda endotel fonksiyonunu düzeltici olumlu etkileri her geçen gün daha iyi anlafl›lmaktad›r.
Hormon replasman tedavisi (HRT)
Postmenopozal dönemdeki kad›nlarda kullan›labilir. Ancak özellikle progesteronla dengelenmemifl östrojen kullan›m›nda meme kanseri ve uterus malignitesi aç›s›ndan hastalar›n yak›ndan izlenmesi gereklidir. Bu konuda yap›lan iki büyük çal›flma vard›r: PEPI (Postmenopausal Estrogen and Progestin Intervention). Bu çal›flmada östrojen ve özellikle östrojen+progestin kullan›m›n›n HDL kolesterol ve
trigliserid düzeylerini yükseltti¤i, LDL kolesterol düzeyini düflürdü¤ü
gözlenmifltir. Ancak bunun klinik olaylara anlaml› bir yans›mas› izlenmemifltir.(36)
Yak›n zamanda sonuçlar› aç›klanan HERS (Heart and Estrogenprogestin Replacement Study) çal›flmas› ise M‹ geçiren kad›nlarda
hormon replasman tedavisinin mortalite yönünden bir yarar sa¤lamad›¤›n› gösterdi. ilk y›lda artm›fl olan tromboembolik olay s›kl›¤› hormon replasman tedavisinden elde edilebilecek yarar› ortadan kald›r›-
556
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
Tablo 5: Damar endotel fonksiyonuna etkisi olan madde ve
hastal›klar
Endotel fonksiyonu:
Bozan etkenler:
‹yilefltiren etkenler:
Yafl
Erkek cins
KKH aile öyküsü
Sigara
Kolesterol yüksekli¤i
HDL kolest. Düflüklü¤ü
Hipertansiyon
D. Mellitus
fiiflmanl›k
Ya¤ tüketimi fazlal›¤›
Homosistein yüksekli¤i
L-Arginin
Östrojen
Antioksidanlar
Sigara b›rak›lmas›
Kolesterol düflürülmesi
ACE inhibitörleri
Egzersiz
Homosistein düflürülmesi
yor göründü. Dört y›ll›k izlemden sonra plasebo ve hormon replasman gruplar› aras›nda mortalite, nonfatal M‹, CABG ve PTCA bak›m›ndan fark saptanmad›.(37)
Antioksidanlar
Bu maddelerin primer ve sekonder korunmada kullan›m›yla ilgili
olarak yap›lm›fl pek çok çal›flma vard›r. Bunlar›n bir k›sm›nda yararl›
sonuçlar gözlenmifl bir k›sm›nda ise GISSI korunma çal›flmas›nda oldu¤u gibi anlaml› bir yarar gözlenmemifltir. (GISSI prevention study)
En çok kullan›lan maddeler E vitamini, C vitamini, rekombinant süperoksit dismutaz, beta karoten’dir.(38)
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
557
Antikoagülan tedavi
Akut miyokard infarktüsü sonras›nda rutin olarak kullan›lmalar›
gerekmez ancak afla¤›da görülen durumlarda kullan›lmalar› uygun
olabilir:
• Sol ventrikülde trombüs bulunan hastalar
• Miyokard infarktüs sonras›nda inatç› atriyal fibrilasyon geliflmifl
olan hastalar
• Anterior duvarda genifl bir akinetik alan› olan düflük ejeksiyon
fraksiyonlu hastalar
• Aspirin alamayan ve tromboembolik olaylar aç›s›ndan yüksek
riskli olan hastalar.
Kalsiyum antagonistleri
Akut miyokard infarktüsü s›ras›nda ve sonraki dönemde Ca antagonistlerinin kullan›m›na iliflkin çal›flmalar da yap›lm›flt›r. K›sa etkili dihidropiridin grubunun mortaliteyi art›rd›¤› bu çal›flmalarda aç›kça ortaya ç›kmaktad›r. Benzotiazepin ve Fenilalkilamin grubu ilaçlar
ise kalp yetmezli¤i veya sol ventrikül disfonksiyonu olan hastalarda
mortaliteyi art›rmakta, bunun d›fl›ndaki olgularda düflük oranda da
olsa mortaliteyi azaltabilmektedirler.(39)
Sonuç olarak, Ca antagonistleri rutin kullan›m veya sekonder korunma için önerilmezler. Ancak, di¤er ilaçlarla kontrol alt›na al›namayan angina veya hipertansiyon durumunda, veya beta blokerler için
kontrendikasyon varsa, yani seçilmifl olgularda kullan›labilirler.
558
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
Antiaritmik tedavi:
Miyokard infarktüsü sonras›nda profilaktik antiaritmik tedavinin
yararl› olmad›¤› yap›lan çal›flmalarda ortaya konulmufltur. Bunlardan
en ünlüsü CAST çal›flmas›d›r.(40) Bu çal›flman›n gerek Flekainid ve Enkainid kullan›lan ilk aya¤›, gerekse morisizin kullan›lan ikinci aya¤›
hastalardaki mortalite art›fl› nedeniyle erkenden durduruldu. SWORD
çal›flmas›nda da benzer sonuçlar al›nd›, yani sol ventrikül ejeksiyon
fraksiyonu %40’tan düflük olan hastalarda profilaktik sotalol kullan›m›
mortalite art›fl›na neden oldu.(41) EMIAT ve CAMIAT çal›flmalar›nda ise
amiodaron kullan›lan hastalarda aritmiye ba¤l› ölümlerde azalma olmakla birlikte total mortalitede farkl›l›k görülmedi. Ayr›ca amiodaron,
hastalar›n %40’a yak›n›nda iyi tolere edilemedi¤i için b›rak›lmak zorunda kal›nd›.(42,43) Bu nedenlerle rutin profilaktik tedavi önerilmemektedir.
Tablo 6: Kalsiyum antagonisti ilaçlarla yap›lan bafll›ca çal›flmalar
Ca antagonistleri
n
izlem
mortalite (plasebo)
Verapamil
DAVIT I
1436
6 ay
%12.8 (%13.9)
DAVIT II
1775
6 ay
%11.1 (%13.8)
(Kalp yetmezlikli olgular ç›kar›l›rsa 18 ayda mortalitede %28 azalma)
Diltiazem
DRS
576
2 hafta
%3.8 (%3.1)
MIDPIT
2466
25 ay
%10.3 (%10)
(Sol ventrikül yetmezlikli hastalarda mortalitede ↑ di¤erlerinde ↓
Nifedipine
TRENT
SPRINT I
SPRINT II
4491
2276
1373
1 ay
15 ay
6 ay
%10.2 (%9.3)
%5.8 (%5.7)
%15.4 (%13.2)
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
559
Tablo 7: AM‹ sonras›nda profilaktik antiaritmik kullan›m›n›n sonuçlar›
Antiaritmik tedavi
Class IA çal›flmalar›
Class IB çal›flmalar›
Class IC çal›flmalar›
OR: 1.22
OR: 1.06
OR: 1.31
p: 0.02 (mortalite ↑↑)
p: 0.5 (mortalite ↑?)
p: 0.5 (mortalite ↑?)
Class II (beta bloker)
OR: 0.81
P: 0.00001 (mortalite ↓↓)
Class III (Amiodaron)
Class IV (Ca antagonisti)
Kalp h›z›n› art›ranlar:
Kalp h›z›n› yavafllatanlar:
OR: 0.82
p: 0.009 (mortalite ↓)
OR: 1.16
OR: 0.95
p: 0.06 (mortalite ↑)
p: 0.46 (mortalite ↓→)
Afla¤›daki tabloda M‹ sonras›nda uygulanan sekonder korunma
tedbirleri ile bir y›lda her bin hastada elde edilen yarar görülmektedir.
K›saca özetlemek gerekirse, afla¤›daki tabloda görüldü¤ü gibi
akut miyokard infarktüsü sonras›nda hastalarda öncelikle yaflam
fleklinde düzenlemeler yap›lmas› gereklidir. Bunlar›n bafl›nda sigara içilmemesi, sa¤l›kl› bir beslenme biçiminin yerlefltirilmesi ve
hastan›n fiziksel olarak daha aktif durumda tutulmas› gelir. Farmakolojik tedavide de belirgin mortalite azalmas› sa¤lad›¤› kan›tlanm›fl olan Aspirin, beta blokerler, ACE inhibitörleri ve statin
preparatlar› hastalardan esirgenmemelidir.
560
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
Tablo 8: Miyokard infarktüsü sonras›nda sekonder korunma tedbirlerinin yararlar›.(44,45)
‹laç/risk faktör
de¤iflimi
1000 hasta/y›l’da önlenen Önlenen non-fatal
olay say›s›
ölüm say›s›
Aspirin
7 vasküler ölüm
9 non-fatal reinfarktüs
3 non-fatal inme
Beta bloker
21 ölüm
21 reinfarktüs
Statin
7 ölüm
11 revaskülarizasyon
12 non-fatal infarktüs
3 inme
4 konjestif kalp yetm.
Sigaran›n kesilmesi
ACE inhibitörleri
15 ölüm
5-40 ölüm
46 reinfarktüs
Sekonder korunma
Yaflam biçimi düzenlenmesi
• Diyet
• Egzersiz
• Sigara ∅
‹laç
• Aspirin
• Beta bloker
• ACE inhibitörü
• Statin
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
561
Kaynaklar
1.
Pell S, Fayerweather WE. Trends in the incidence of myocardial infarction and in associtaed mortality and morbidity in a large employed population, 1957-1983. N Engl J Med 1985;312:1005-1011.
2.
Goldberg RJ, Gore JM, Alpert JS. Recent changes in attack and survival
rates of acute myocardial infarction (1975 through 1981) : The Worcester Heart Attack Study. JAMA 1986;255:2774-2779.
3.
Gomez-Marin O, Folsom AR, Kottke TE. Improvement in long-term survival among patients hospitalized with acute myocardial infarction,
1970 to 1980: The Minnesota Heart Survey. N Engl J Med 1987;316:13531359.
4.
Volpi A, De Vita C, Franzosi MG. Determinants of 6-month mortality in
survivors of myocardial infarction after thrombolysis: Results of the GISSI-2 data base. Circulation 1993;88:416.
5.
Gomes JA, Winters SL, Martinson M, Machac J, Stewart D, Targonski A.
The prognostic significance of quantitative signal-averaged variables
relative to clinical variables, site of myocardial infarction, ejection fraction and vebtricular premature beats; a prospective study. J Am Coll Cardiol 1989;13:377-384.
6.
Bigger JT, Fleiss JL, Rolnitzky LM, Steinman RC. The ability of several
short-term measures of RR variability to predict mortality after myocardial infarction. Circulation 1993;88:927-934.
7.
Farrell TG, Paul V, Cripps TR. Baroreflex sensitivity and electrophysiological correlates in patients after acute myocardial infarction. Circulation 1991;83:945-952
8.
Deanfield JE. At what age is primary prevention important. British Journal of Cardiology 1998;5 Suppl.3:S25-26.
9.
Dobson AJ, Alexander HM, Heller RF, Lloyd DM. How soon after quitting
smoking does risk of heart attack decline? J Clin Epidemiol
1991;44:1247-1252.
10. Rosenberg L, Kaufman DW, Helmrich SP. The risk of myocardial infarction after quitting smoking in men under 55 years of age. N Engl J Med
1985;313:1511-1517.
562
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
11. Krumholz HM, Cohen BJ, Tsevat J, Pasternak RC, Weinstein MC. J Am
Coll Cardiol 1993;22:1697-1702).
12. deLorgeril M, Salen P, Martin JL, Monjaud I, Delaye J, Memelle N. Lyon
Diet Heart Study. Circulation 1999;99:779-785
13. Pearson TA. Alcohol and heart disease. Circulation 1996;94:3023-3025
14. Fletcher GF. How to implement physical activity in primary and secondary prevention. A statement for healthcare professionals from the task
force on risk reduction, American heart Association. Circulation
1997;96:355-357.
15. Physical Activity and Cardiovascular Health, NIH Consensus Statement.
December 1995.
16. Gutstein DE, Fuster V. Pathophysiologic bases for adjunctive therapies in
the treatment and secondary prevention of acute myocardial infarction.
Clinical Cardiol 1998;21:161-168.
17. Bellavance A. Efficacy of ticlopidine and aspirin for prevention of reversible cerebrovascular ischemic events. The Ticlopidine Aspirin Stroke
Study. Stroke 1993 ;24:1452-7.
18. A randomized, blinded trial of clopidogrel versus aspirin in patients at
risk of ischemic events (CAPRIE). LANCET 1996;348:1329-1339.
19. Olsson G, Wikstrand J, Arnold I. Metoprolol induced reduction in postinfarction mortality: pooled results from five double-blind randomized
trials. Eur Heart J 1992;13:28.
20. Brand DA, Newcomer LN, Freiberger A, Tian H. Cardiologists’ practices
compared with practice guidelines. Use of beta-blockade after myocardial infarction. J Am Coll Cardiol 1995;26:1432-1436.
21. Pitt B, Julian D, Pocock S. Clinical trials in cardiology. WB Saunders Company Ltd. London 1997, s.271-290.
22. Gould KL, Martucci JP, Goldberg DI, Hess MJ, Edens RP, Latifi R, Dudrick
SJ. Circulation 1664;89:1530-1538.
23. AHA:1998 Heart and Stroke Statistical Update
24. EUROASPIRE Study Group: Eur Heart J 1997;18:1569-1582
25. Keech A. Atherosclerosis 1998;136(suppl):531
26. Pitt B, Mancini GB, Ellis SG, Rosman HS, Park JS, McGovern ME. Pravastatin limitation of atherosclerosis in the coronary arteries (PLAC-I):
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ SONRASINDA SEKONDER KORUNMA
563
reduction in atherosclerosis progression and clinical events. PLAC-I investigation. J Am Coll Cardiol 1995;26:1133-1139.
27. Jukema JW, Bruschke AV, van Boven AJ, Reiber JH, Bal ET et al. Effects
of lipid lowering by pravastatin on progression and regression of coronary artery disease in symptomatic men with normal to moderately elevated serum cholesterol levels. The Regression Growth Evaluation Statin
Study (REGRESS). Circulation 1995;91:2528-2540.
28. Blankenhorn DH, Azen SP, Kramsch DM, Mack WJ, Cashin-Hemphill L et
al. Coronary angiographic changes with lovastatin therapy. The
Monitored Atherosclerosis Regression Study (MARS). The MARS
Research Group. Ann Intern Med 1993;119:969-976.
29. Waters D, Higginson L, Gladstone P, Boccuzzi SJ, Cook T, Lesperance J.
Effects of cholesterol lowering on the progression of coronary atherosclerosis in women. A Canadian Coronary Atherosclerosis Intervention
Trial (CCAIT) substudy. Circulation 1995 ;92(9):2404-10.
30. The Multicenter Anti-Atheroma Study (MAAS) Investigators. Evolution
of coronary atherosclerosis in patients with mild coronary artery disease
studied by serial quantitative coronary angiography at 2 and 4 years follow-up. Eur Heart J. 1997; 18(7):1081-9.
31. Bestehorn HP, Rensing UF, Roskamm H, Betz P, Benesch L et al. The effect of simvastatin on progression of coronary artery disease. The Multicenter coronary Intervention Study (CIS). Eur Heart J 1997;18:226-234.
32. Pitt B, Julian D, Pocock S. Clinical trials in cardiology. WB Saunders Company Ltd. London 1997, s.261-270.
33. Domanski MJ, Exner DV, Borkowf CB, Geller NL, Rosenberg Y, Pfeffer
MA. Effect of angiotensin converting enzyme inhibition on sudden cardiac death in patients following acute myocardial infarction A metaanalysis of randomized clinical trials. J Am Coll Cardiol 1999;33:598-604.
34. Pepine CJ. Rationale for ACE inhibition as an anti-ischemic therapy. (Eur
Heart J 1998;19:G34-G40).
35. Vogel RA, Corretti MC. Estrogens, progestins, and heart disease: can endothelial function divine the benefit? Circulation 1998; 97:1223-1226.
36. Healy B. Effects of estrogen or estrogen/progestin regimes on heart disease risk factors in postmenopausal women: the Postmenopausal Estrogen/Progestin Inteventions (PEPI) Trial. JAMA 1995;273:199-208.
564
AKUT M‹YOKARD ‹NFARKTÜSÜ / KOMPL‹KASYONLAR'99
37. Herrington DM, Fong J, Sempos CT, Black DM, Schrott HG et al. Comparison of the Heart and Estrogen/Progestin Replacement Study (HERS)
cohort with women with coronary disease from the National Health and
Nutrition Examination Survey III (NHANES III). Am Heart J
1998;136(1):115-24.
38. Ryan TJ, Anderson JL, Antman EM, Braniff BA, Brooks NH et al.
ACC/AHA Guidelines for the Management of Patients with Acute
Myocardial Infarction. A report of the ACC/AHA Task Force on Practice
Guidelines. J Am Coll Cardiol 1996;28:1328-1428
39. Pitt B, Julian D, Pocock S. Clinical trials in cardiology. WB Saunders Company Ltd. London 1997, s.271-290.
40. Epstein AE, Hallstrom AP, Rogers WJ et al. Mortality following ventricular arrhythmia supression by encainide, flecainide, and moricizine after myocardial infarction: the original design concept of the Cardiac
Arrhythmia Supression Trial (CAST). JAMA 1993;270:2451-2455.
41. Waldo AL, Camm AJ,de Ruyter H. Preliminary mortality results from the
Survival with oral D-Sotalol (SWORD) Trial. J Am Coll Cardiol
1995;25:15A
42. Lazzara R. From first class to third class: recent upheaval in antiarrhythmic therapy--lessons from clinical trials.Am-J-Cardiol. 1996 Aug 29;
78(4A): 28-33).
43. Zarembski DR, Nolan PE, Slack MK Empiric long-tem amiodarone
prophylaxis following myocardial infarction: A meta-analysis. Arch Intern Med 1993;153:2661-2667.
44. Betteridge DJ, Morrell. Lipids and Coronary Heart Disease. Chapman and
Hall Medical, London 1998. P.218.
45. The Acute Infarction Ramipril Efficacy (AIRE) Study Investigators. Effect
of Ramipril on mortality and morbidity of survivors of acute myocardial
infarction with clinical evidence of heart failure. Lancet 1993;342:821828.
Download