Konferans Bildiri Özetleri ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN KORUMA SORUMLULUĞU KAVRAMININ NORM NİTELİĞİ Arş.Gör. Cansu ATILGAN* Özet Uluslararası toplum tarih boyunca birçok katliama şahit olmuş, pek çoğuna seyirci kalmıştır. Günümüze değin yaşanan çokça mezalime karşı uluslararası hukuk şemsiyesi altında alınan pek çok karar tartışmalıdır. Bu kararları tartışmalı yapan kavramlar, kavramların norm haline gelme süreçleri ve kavramlarla uygulama arasındaki çelişkilerdir. Bu kavramlardan biri olan müdahale kavramı başlı başına tartışmalı bir geçmişe sahipken, insani müdahale, askeri müdahale ve genel itibarıyla uluslararası müdahale kavramları bu tartışmalardan uzak kalamamıştır. Vestfalyan egemenlik anlayışına göre uluslararası sistem egemen devletlerden oluşmakta ve devletler arası müdahalesizlik ilkesine dayanmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın sona erişine kadar etkinliğini sürdüren bu katı egemenlik anlayışı yaşanan gelişmelerle birlikte yumuşamaya başlamıştır. Bir başka deyişle, modern uluslararası sistemin üzerine kurulduğu devletlerin eşit ve egemen olduğu ve bu devletlerin iç işlerine karışmama ilkelerine özel durumlarda birtakım istisnalar getirildiği görülmektedir. Süreç içerisinde iç işlerine müdahale etme gerekçesi farklı bir şekil almıştır. İç işlerine müdahale gerekçesi olarak bir devletin uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirip getirmediğine göndermede bulunulmaktadır. Koruma Sorumluluğu (Responsibility to Protect-R2P) tüm bu gelişmeler ışığında Kanada’nın kurduğu Müdahale ve Devlet Egemenliği Uluslararası Komisyonu- International Commission on Intervention and State Sovereignty (ICISS)’nun 2001’de yayınladığı Responsibility to Protect isimli bir rapor ile geliştirilmiştir. Komisyon Kofi Annan’nın uluslararası toplumun ne zaman insani amaçlarla müdahalede bulunması gerektiği konusundaki sorusuna karşılık olarak şekillendirilmiştir. Komisyon koruma sorumluluğu fikrini, 1990’larda geliştirilen ve 1999’da NATO’nun Kosova müdahalesiyle zirve noktasına ulaşan insani müdahale kavramı etrafında dönen zorlu uluslararası tartışmaların üstesinden gelme niyetiyle geliştirmiştir. R2P’ye temel oluşturan belgelerin incelenmesi, kavramı yakından tanımaya ve uygulama bazında yorumlanmasına yardımcı olacaktır. Koruma Sorumluluğunun uluslararası sahneye çıkışı, gelişimi ve günümüzde geldiği nokta değerlendirilirken uluslararası norm inşa sürecindeki yeri de incelenmelidir. Uluslararası hukuk normları uluslararası ilişkilerde sıklıkla yer bulan ahlaki ve siyasi normlardan yasal nitelikleri ve yükümlülük getirmeleri nedeniyle ayrılmaktadır. Koruma sorumluluğu kavramı literatürde çoğunlukla ya siyasi ya da ahlaki bir norm olarak nitelenmektedir. Bununla birlikte kavramın yasal bir norm olma yolunda olduğuna ilişkin görüşler bulunmaktadır. Kavramın yasal bir nitelik kazanması için uluslararası hukuk açısından gerekli şartların incelenmesi önem taşımaktadır. Bu çalışmanın temel amacı; koruma sorumluluğu kavramının ortaya çıkış ve gelişme süreçlerini örnek olaylar, raporlar, tartışmalar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda irdeleyip koruma sorumluluğun uluslararası hukukta yasal bir norm olmak için gerekli şartları taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesidir. * Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası Hukuk Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi/Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Ulusal ve Uluslararası Güvenlik Stratejileri Doktora Programı Öğrencisi 87