C. Senatosu B : 29 25 .1.1965 O : 3 — 56

advertisement
*C. Senatosu B : 29 25 .1.1965 O : 3
imiz izahat lütfettiler, partiler adıma da görüş­
ler açıklaandı. Samsan fikirlerini dermeyan eden
arkadaşların lütfettikleri mütalâalardan müstefi dolduk. Şimdi müsaadenizle bendeniz ya­
şımla, başnmılia hepimiz için miraz da illgiç olan
bir konuya temas edeceğim.
Plândı devrenin üçüncü yılının 1965 in büt­
çesini, en son 1914 teki aıltın Osmanlı bütçesi
ile, Cavit Beyim 'bütçesiyle ve 1925 yılının, yani
Cumhuriyetim ilk yıllarının
bütçesi ile karşı­
laştırmaya çalınacağım. 1914 ün birinci altı
ayımda tedavülde bulunan Reşat altını ile Ca­
vit Bey merhumun bütçesi altı milyonu istik­
raz hâsılatı olmak üzere, 24 milyon da Hazine­
nin vergi gelirleri ve diğer tabiî gelirleri, mu­
kannen .geilirleri olmak üzere 30 milyon ola­
rak tanzim 'edilmişti. Buıgün yuvarlak hesa.bolarak o .bütçenia, yani 150 milyon altın diye
atorsalk, 15 mıMyarlık konsolide bütçemizi, bu­
lgun onum beş misli hacımda 'koca Osmanth im­
paratorluğu bütçesinin 5 misli hacımda bir
bütçeye saıhip buılunuyoruz. Ulusal savaş, er/gin'lJk savaşı dediğimiz Millî Mücadelede, mem­
leket ve muhariıbolaın ordularımız, üçer aylık
üçer aylık 'avans kanuınlaıriyle idare ediliyordu.
Birinci Avans Kamumu, Altıncı Avams Kanunu,
Sekizıintc-i Avahıs Kanunu... Ahmet Ferit Beyin,
Hasam Fehmi Beyin hazırladıkları Avans kamuındariyle idare ediliyordu. İlk Cumhuriyet
bütçesi 1924, ikinci bütçe, ki 40 yıl evvelki
bütçe 1925, 1341 bütçesidir. Osmanlı impara­
torlum, dağılıp da, Millî Mücadelede Misakı
MiıHî hudutları içinde kalınan şu aziz vatan
parçasında, elimizde bulunan altın tahmin edi­
yorum k i ; 4 0 - 5 0 milyon kadar vardı. Kâğıt
paradan biıze düşen, Lozan'da hesabedildiğine
göre, 140 milyon 'kâğıt evrakı nakdiye idi.
Osmanlı Düyunu Umumiyesinden de Misakı
Millî hudutları içinde kalam kısma isabet et­
miş olarak kaıbuıl edilen,, yine 140 milyon lira
idi. Fakat bu 140 miılyon lirayı altın olarak mı
ödenecek, bu kuponılar, İngiliz Lirası kâğıt
olarak mı ödenecek, Fransız Framgı kâğıt ola­
rak, mıı ödenecek, Türık parası kâğiit olorak mı
ödeneceği gibi ihtilâfı var idi. Osmanlı ev­
rakı nakdiyesi tedavülden
kaldırıldı, 140
milyonluk Mustafa Abdülhalik Beyin imzası
ile Londra'da evrakı nakdiye bastırdı/k, rah­
metli Fuat Ağralı'nın ve rahmetli Sait Baysal'ın nezareti altında 140' milyon evrakı nakdiye
bastırdık, getirdik. Bumlarım karşılığı yoktu.
Lozan Ahitnamesi gereğince, Âkıd Devletler,
!hem borcumuzu 140 milyon olarak tesbit etmiş­
ti, hem tedavüldeki parami'zı Lozan'ın kaldırmış
oılduğu Kapitülâsyonların 5 yıl için kabul edi­
len intikal devresi zarfımda bir altın 9 kâğıt
paritesıi mahfuz kaldıkça eski advalorem sis­
teminde gümrükten gidecektik, devletlerde bi­
zdim paramızın paritesini 1/9 normal garanti
•ediyorlardı. Bu parite fark et timi o zaman biz
sıklet üzerinden tarifesi veçhile gümrük alma­
ya kalkacaktık. Şimdi burada, dikkatinizi çek­
tiğim nokta, tedavüldeki para ile o yıl bütçe
yekûnumun başa baş oluşu ve devlet borçlan
yekûnunun da dış borçlar yekûnunun da başa
'baş oluşudur. Bugünkü variyetten farkımız ne­
dir? Bugün 15 milyar konsolide bütçeye karşı
tedavüldeki para 7 milyarın üzerine bazen çı­
kıp çıkıp inmektedir. 6 milyon 900 kusur milyon
raddesindedir. Yami konsolide bütçe hacminin
yamamın da'hi altındadır. Bu lehte bir farktır.
Türk Milleti dış borçlarını sıfırıma kadar Öde­
miş'tir. Bütün dünya üzerinde borçlarıma taahkütılerine sadık, noktası noktasına ifa eden iki
millet vardır. Birisi Finlandiya, birisi de Tür­
kiye'dir. Bumun haricinde bilhassa Birimci Ci­
han Harbini takibeden devrede, mağlup dev­
letler ve hattâ galip devletler Amerika'ya olan
^borçlarını biliyorsunuz, türlü türlü tesviye suretleriyle ödemediler ve &6 ya bağladılar Yani
bir taraftan Davus plânı ve bir taraftan da
Rin<g plânı diyerek bir takım plânlarda, bir­
çok tenzilatlara uğratarak hal yoluma gitmiş­
lerdir.
Şimdi 1925 yılı bütçesinin müzakereleri gö­
zümün önünde canlanmaktadır. Rahmetli Mus­
tafa Kemal zamanın Reisicumhuru olarak loca­
sında oturur. Sivas vilâyetinden pek muhterem,
hâtırasına pek hürmetkar olduğum Muammer
Bey merhum Sivas mebusu olarak söz alır, çı­
kar...
Osmanlı bütçesinin bünyesi ve niteliği mahi­
yeti ile eldeki, yahut beklenilen Cumhuriyet büt­
çesinin bünyesi arasında bir kıyaslama yapar, der
ki, «İmparatorluk bütçeleri müstahsıldan alır.
müstehlike yedirir; müstahsilin ezile ezile ver­
diği varidatı müstehlik sınıfına giden birtakım
ödeneklere ayırır. Cumhuriyet bütçesine düşen,
müstehlikten alıp müstahsili kuvvetlendirmeye
— 56 —
Download