TBMM B : 42 14 . 12 . 1988 O : 3 sahip bir toplumda, kültürde tarihsel

advertisement
T.B.M.M.
B : 42
sahip bir toplumda, kültürde tarihsel de­
ğerlere önem vermemek düşünülecek bir
şey değildir. Bununla birlikte kültür poli­
tikasının, geçmiş tarihten çok, geleceğe yö­
nelik olması gerekmektedir. Aksi halde,
teknolojik ve ekonomik gelişmelere sırtı­
nı dönmüş olur. Yeni yaşam biçimlerine,
yeni kavramlara kapalı olan bir kültür, di­
namik ve yaratıcı bir kültür olmaz. Böyle
kültürler, iddia ediyoruz ki, er ya da geç
daha dinamik kültürler karşısında yok ol­
maya mahkûmdur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
demokrasi, sadece seçme veya seçilme
hakkı değildir. Çağdaş bireyin mutluluğu­
nu arama hakkını veren akılcı bir kültür
olgusudur. Toplumsal ve siyasal katılımın
genişliği veya yaygınlığıyla demokrasi, bir
yaşama biçimine, kültür birikimine dö­
nüşmelidir. Kültür politikası, üretici güç­
lerin gelişip serpilmesine olanak sağlayan
bir yapıda olmalıdır. İnsanı her şeyin öl­
çüsü olarak kabul eden insancı (hümaniter) dünya görüşünü benimsetmelidir. İn­
sanların yaratıcılığının özgürlüğünün ve
eşitliğinin en üst düzeyde sağlanmasını
amaçlayan toplumsal kültürel yapılar ve
kurumlar oluşturulmalıdır. Eşitlik ve öz­
gürlük arasında çelişki olduğunu varsayan
geleneksel görüşe karşıyız. Özgürlük ve
eşitlik, birey ve toplum birbirlerine karşı
olan değil, birbirlerini bütünleyen kav­
ramlardır. Bunlardan birisi olmadan di­
ğeri olmaz. Gelişmiş bir demokrasinin
yaratılabilmesi için sağduyunun, hoşgörü­
nün, sınırsız bir tartışma ve her türlü de­
ğer yargısını sorgulayabilme özgürlüğü­
nün gerekli ve zorunlu olduğu ortadadır.
Ancak böyle bir ortamda demokrasi ya­
şar; bilim, teknoloji, araştırma ve eğitim
gelişebilir. SHP'nin uygulamak istediği
politika da budur.
Bu arada, insanlığın kültür birikimi­
ni oluşturmak bakımından elbetteki insan
toplumlarının gelişiminde dinlerin etkisi
14 . 12 . 1988
O : 3
inkâr edilemez. İslam kültürü, sanat, ede­
biyat ve düşün yapıdan bakımından elbet­
teki evrensel boyutlara ulaşmıştır. Bir
Mesnevi Şeb-i Aruz âyini, İslam sanatı­
nın, edebiyatının ve düşün dünyasının, in­
sanlığın kültür mirasına armağan ettiği
miraslardır.
Bir gerçeği bilmek zorundayız ki,
Türkiye, ne gelişiminden gelen İslam kül­
türünü inkâr edebilir, ne de Atatürk'ü ve
Atatürkçülüğü inkâr edebilir. O nedenle,
sonuç olarak şunu söylemek istiyoruz :
Bazı Atatürkçüler İslam kültürünü inkâr
etmekten, İslamiyete herkesten fazla bağlı
olduğunu iddia eden bazı düşünceler de
şeriata dayalı bir devleti geri getirme ar­
zularından vazgeçerlerse, hem daha ger­
çekçi çözümlere ulaşmış oluruz, hem de
yeni Türkiye Cumhuriyetimizin kültürel
sentezinde, birleşiminde daha olumlu so­
nuçlara ulaşmış oluruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
kültürümüzün en önemli alanlarından biri
de kütüphaneciliktir ve yayın hizmetleri­
dir. Ancak, bütçeden buna aynlan mik­
tar çok azdır. Bu ödenekle hem Millî Kü­
tüphane hizmetleri yapılacak, hem de sa­
yılan 750'yi aşan il ve ilçe kütüphaneleri
çalıştırılacak, geliştirilecek, hem de baskı
giderleri karşılanıp, kitaplar, dergiler, bro­
şürler yayınlanacak... Tabiîki mümkün
değil.
Bir ülkenin kültüre bakış açısının,
eğitim ve öğretime yaklaşmasının ana gös­
tergesi kâğıt fiyatlarıdır. Dünya yüzünde
en az kâğıt sarfeden, en az okuyan mil­
letlerden biriyiz. Bu, Sayın Bakanın ge­
çen bütçede söylediği sözdür. Ben de, dün­
yada kâğıt fiyatlarının en yüksek olduğu
ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu ek­
lemek istiyorum. Memleketimizde kâğıt fi­
yatları durmadan artmaktadır. Yapılan
zamların sayısı unutulmuştur; ama oran­
ları her defasında yüzde 30'lardan
fazladır.
Download