Rapor No: 140, Aralık 2012 KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ INTERNAL POLITICAL BALANCES IN NORTH IRAQ AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi CENTERCenter FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC for Mıddle Eastern Strategıc STUDIES Studıes مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ INTERNAL POLITICAL BALANCES IN NORTH IRAQ AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE ORSAM Rapor No: 140 Aralık 2012 ISBN: 978-605-4615-37-7 Ankara - TÜRKİYE ORSAM © 2012 Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır. ORSAM STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Tarihçe Türkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır. Ortadoğu’ya Bakış Ortadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir. Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir. Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın Çalışmaları ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM, web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır. www.orsam.org.tr Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen 1975 İstanbul doğumlu olan Serhat Erkmen, Lisans Eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görmüştür. Yüksek Lisans ve Doktora Çalışmasını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamlamıştır. 2000-2008 yılları arasında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Ortadoğu Araştırmacısı olarak görev yapan Erkmen, 2009 yılından bu yana ORSAM Ortadoğu Danışmanı olarak çalışmaktadır. Erkmen aynı zamanda 2009 yılından bu yana Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanlığı görevini yürütmektedir. TAKDİM Kürt Bölgesel Yönetimi, Irak’ın işgalinden sonra ülkenin geri kalanından farklı bir manzara çizmiştir. Irak’ın büyük bir kısmı siyasi istikrarsızlık, iç savaş ve alt yapı sorunlarıyla boğuşurken Iraklı Kürtler tarihi kazanımlar elde etmişlerdir. Irak Anayasası’nda federal bir bölge olarak tanınmasıyla birlikte 1991’den itibaren yaşadığı iç dönüşüm için daha güçlü bir taban bulan Iraklı Kürtler kendi içlerinde ise siyasal farklılıklarını Bağdat’a taşımamayı başarabilmişlerdir. Irak’taki Kürt siyasi hareketinin başlangıcından beri güçlü siyasal farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar 1990lı yılların ortalarında Iraklı Kürtlerin en güçlü iki partisi olan KDP ve KYB arasında silahlı çatışmaya kadar varmıştır. Yakın tarihteki gelişmelerden ders çıkartan Kürt partileri ABD’nin Irak’ı işgali öncesinde bir uzlaşma süreci başlatmış, 2002 yılından itibaren bu uzlaşıyı aralarındaki her türlü farklılıklara rağmen korumayı başarabilmişlerdir. IKB’de siyasal istikrarı sağlayan en önemli unsure bu uzlaşının devamı ve 2006 yılından itibaren KDP ve KYB arasındaki stratejik anlaşma olmuştur. Bu anlaşma 2009 yılındaki Bölgesel Parlamento Seçimi ile tartışmaya açılmıştır. Bugün ise siyasal yapının değişimindeki ve Iraklı Kürtlerin geleceklerindeki en önemli konu haline gelmiştir. İşte bu raporda stratejik anlaşmanın niteliği ve geleceği ORSAM Danışmanlarından Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen tarafından incelenmiştir. Dr. Erkmen, raporun yazımı öncesinde bölgeye defalarca ziyaret düzenlemiş ve çok sayıda siyasetçi ile görüş alışverişinde bulunmuştur. Bu nedenle elinizdeki rapor bu görüşmelere dayalı olarak hazırlanmıştır. Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı 4 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 İçindekiler Takdim ...........................................................................................................................................................4 Özet ...............................................................................................................................................................7 Giriş ...............................................................................................................................................................8 1. Kuzey Irak’taki İkili Yapının Anahtarı Olarak Stratejik İttifak.....................................................8 2. Yakın Gelecekte Bölgede Yaşanabilecek Siyasal Gelişmeler.........................................................11 Söyleşiler.........................................................................................................................................................13 1. Gorran (Değişim) Partisi’nin Sözcüsü Shaho Said ile Görüşme ................................................13 2. Gorran (Değişim) Hareketinin Diş İlişkiler Sorumlusu Muhammed Tevfik Rahim ile Görüşme ..........................................................................................16 3. Kürdistan İslami Birliği Partisi’nin Politbüro Üyesi Muhammad Ahmad ile Görüşme .........20 4. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro Üyesi Sadi Ahmet Pire ile Görüşme .............23 5. Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf ile Görüşme................................25 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 5 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ Özet - Stratejik anlaşma 2006 yılında KDP ile KYB arasında imzalandığı iddia edilen ve iki parti arasında stratejik işbirliğinin koşullarını belirlediği iddia edilen belgenin adıdır. - Uzun bir süre KDP ile KYB arasındaki işbirliğinin yapıtaşı olarak görülen stratejik anlaşma 25 Temmuz 2009’den bu yana eleştirilmekte ve değiştirilmesi gündeme getirilmektedir - KDP’ye göre stratejik anlaşma gözden geçirilmeli, KYB’nin payı azaltılmalı ve gerekirse anlaşma yeniden yapılmalıdır. - KYB’ye göre bu anlaşma iki parti arasındaki bir seçim ittifakı değil, uzun süreli bir anlaşmadır. - Bölgedeki güç dengesi sadece basit bir biçimde oy sayıları ve parlamentodaki güç dağılımı çerçevesinde ele alınmamalıdır - KYB’nin parçalanması ve Goran’ın kurulması, KDP’nin güçlenmesi, İslamcı hareketlerin iç çatışmaları 1990’lı yıllardan beri Kuzey Irak’ta oluşan ikili yapının yıkılması sürecini başlatmıştır. - Celal Talabani hayatta olduğu sürece bu anlaşma bozulmayacaktır. Fakat, yapılacak bir seçim öncesinde Talabani ve Barzani arasındaki bir anlaşmanın sonucu olarak milletvekili oranlarının ve görev dağılımlarının oranı değişebilir. ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 7 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM Giriş Irak’ta Kürt hareketinde her zaman çok başlılık bulunmuştur. 1975 yılında KYB’nin KDP’den ayrılmasından sonra ise Iraklı Kürtler arasındaki siyasi denge uzun süre iki kutuplu olagelmiştir. KDP muhafazakâr bir milliyetçi hareket olarak geleneksel toplumsal yapıda önemli bir dönüşüm öngörmeyen kesimlerin savunuculuğunu yaparken KYB laik, sosyal demokrat/liberal eğilimli çevreler için çekim merkezi haline gelmiştir. Bu ikili yapı zaman zaman partilerin çatışmaya sürüklenmesine dahi yol açmıştır. Bugüne kadar, Irak’taki Kürt siyasi hareketleri içinde ikili yapıyı ortaya çıkartan ve güçlendiren temel olaylar şunlardır: - - - - - 1975 KYB’nin KDP’den ayrılarak kurulması; 1992 bölgesel parlamento seçimleri, 1998 iç savaş dönemi; 2002 Anlaşması 2006 KDP-KYB Stratejik ittifakı. Irak Kürtleri arasında bu ikili yapının temel sonuçları olarak şunlar sıralanabilir: 1. KDP ve KYB’nin bazı grupların başını çekmesi siyasal alanın çok fazla parçalanmasının önüne geçmiştir: Bölgede çok sayıda parti olmasına rağmen insanlar uzun süre genel olarak KDP, KYB ve İslamcılar olmak üzere saflaşmışlardır. Diğer partiler marjinal duruma sürüklenmişlerdir. 2. İkili yapı, hem bir istikrar hem de istikrarsızlık faktörü olarak ortaya çıkmıştır. İkili yapının istikrara mı yoksa istikrarsızlığa mı yol açacağını Ortadoğu’daki bölgesel dinamikler ve Kuzey Irak’taki çatışma dinamiklerinin yoğunluğu belirlemiştir. 3. İkili yapı, sosyal, siyasal, ekonomik alanlarda kutuplaşma yaratmıştır. Her örnekte birebir örtüşmese de KDP’liler daha çok aşiretçi, 8 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 sosyal konularda muhafazakar vs. olarak tanımlanırken KYB’liler liberal ve şehirli olarak görülmektedir. Siyasal olarak KDP aile reisinin etrafında örgütlenmiş akrabalar topluluğu iken (Molla Mustafa ya da Mesut Barzani etrafında örgütlenen Barzani ailesi ya da daha geniş bir aşiretler konfederasyonu gibi) KYB karizmatik liderin birleştiriciliğinde toplanan ayrı hiziplerdir. 4. İkili yapı uzun süre bölgede temel çatışma dinamiği olurken, 2003 sonrasında istikrarın yapıtaşı haline gelmiştir: 1990lı yıllarda KDP ile KYB arasındaki savaş bölgedeki ikili yapıyı iki yönde güçlendirmiştir. Bu yönlerden birincisi KDP-KYB savaşı onun dışında kalmak isteyenlere bu fırsatı vermemiştir. Bölgedeki hemen hemen tüm siyasal aktörler şu ya da bu tarafın yanında yer almak zorunda kalmışlardır. Bu aşiretlerin ve aşiretçiliğin hayatta kalmasına olanak tanımasına rağmen sonunda bir tarafı seçmesine neden olmuştur. İkinci yön ise iki aktörün de bir diğerini silemeyeceğini anlamasıdır. Ne KDP ne de KYB diğerinin bölgesinde hâkimiyet kuramamıştır. Çatışmalar en çok ikisinin de hak iddia Erbil’de yoğunlaşmış olsa da çatışmanın sonucunu etkileyen İran, Türkiye ve ABD olmuştur. 2003 sonrasında ise ikili yapı istikrarın temeli haline gelmiştir. İşgal sırasında yaşanabilecek sorunlara karşı ortak hareket etme kararı alan KDP ve KYB’nin işbirliği ikili yapıyı korurken diğer hareketlerin gelişmesine engel olmaya dayanmıştır. 1. Kuzey Irak’taki İkili Yapının Anahtarı Olarak Stratejik İttifak Kuzey Irak’ta son dönemin en önemli siyasal tartışması “stratejik anlaşma” olarak bilinen olgu KDP-KYB anlaşmasının sona erip ermeyeceğidir. Stratejik anlaşma 2006 yılında KDP ile KYB arasında imzalandığı iddia edilen ve iki parti arasında stratejik işbirliğinin koşullarını belirlediği iddia edilen belgenin adıdır. KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ Anlaşmanın iki partinin, ayrı bakanlıklarını birleştirmesi, seçimlere ortak girmesi ve ortaklıklarını sadece Kuzey Irak’ta değil aynı zamanda Bağdat’ta da sürdürmeyi içerdiği ileri sürülmektedir. Bununla birlikte, şu ana kadar ortada yazılı bir belge olmadığı görülmektedir. Anlaşmanın imzalandığı ileri sürülen tarihte her iki partide üst düzey yöneticilik yapan kişiler dahi böyle bir anlaşma görmediklerini ileri sürmektedirler. İnternet sitelerine stratejik anlaşma olarak sunulan metnin ise gerçeklikle bir ilişkisi olmadığını söylemektedirler. Bu nedenle aslında “stratejik anlaşma” denilen şeyin yazılı bir metinden ziyade Mesut Barzani ile Celal Talabani arasında bir sözlü mutabakat olduğu düşünülebilir. Uzun bir süre KDP ile KYB arasındaki işbirliğinin yapıtaşı olarak görülen stratejik anlaşma 25 Temmuz 2009’den bu yana eleştirilmekte ve değiştirilmesi gündeme getirilmektedir. Anlaşmanın KDP perspektifinden eleştirisi şöyle özetlenebilir: KYB 2006 yılında parçalanmaya başladıktan sonra büyük güç kaybetmiştir. Gorran Hareketi, KYB’nin oylarının neredeyse yarısını bünyesine katmıştır. Bu nedenle KYB’nin ittifak için getirdiği oy sayısı iki parti arasında anlaşmanın ilk yapıldığı zamana göre büyük bir düşüş göstermiştir. Anlaşma yapıldığında her iki partinin de oyları birbirine yakındır. Bu nedenle hem meclisteki sandalyelerin hem de bakanlıkların ve diğer görevlerin paylaşımı iki parti arasında eşit paylaşım esasına dayanabilir. Fakat gelinen noktada, tarafların aldıkları oy arasında bir eşitlik kalmamıştır. Bu nedenle, stratejik anlaşma gözden geçirilmeli, KYB’nin payı azaltılmalı ve gerekirse anlaşma yeniden yapılmalıdır. Hatta, KDP’nin içinde daha ileri bir uç IKB’de yapılacak ilk yerel seçime KDP ile KYB’nin ayrı girmesini, böylece KYB’nin uğrayacağı büyük başarısızlık sonrası kendisinin daha da güçleneceğini hesaplamaktadır. Bu nedenle, KDP içinde bazı çevrelerin anlaşmanın yeni şartlarla yeniden yapılmasını ORSAM ya da son bularak KDP’nin kendisine bir ayak bağı olan KYB’den kurtulmasını savunduğu görülmektedir. KYB’liler ise iki parti arasında anlaşma yapıldığı dönem ile günümüz arasındaki farkı kabul etmektedir. Onlara göre stratejik anlaşma gözden geçirilebilir. Fakat, bu anlaşma iki parti arasındaki bir seçim ittifakı değil, uzun süreli bir anlaşmadır. Dolayısıyla KYB’liler yaşadıkları zemin kaybının farkındadır. Fakat, KYB, iki parti arasındaki ittifakı farklı bir çerçeveden ele alarak kendisini savunmaktadır. KYB’lilerin çoğuna göre herhangi bir seçimde KYB, KDP’den daha az oy alsa dahi bunun önemsenmemesi gerekir. İki parti arasındaki ittifak bir seçim ittifakı değil uzun süreli bir işbirliğidir. KYB’liler iki parti arasındaki eşitliğe dayalı paylaşım esasını aldıkları oy ekseninde değil ittifakın bozulması halinde kaybedilecek oy bağlamında ele almaktadır. Bu çerçevede, KYBliler KDP’ye ittifakın bozulması halinde büyük bir güç boşluğunun ortaya çıkacağını ve KDP’nin de iktidarını koruyamayacağını söylemektedir. KYB’nin KDP’ye karşı en temel kozu ise Goran ile KYB’nin oy toplamının KDP’den büyük olacağıdır. Bu nedenle KYB, Goran’ın varlığını KDP’ye karşı bir çeşit siyasi pazarlık kozu olarak kullanılabilir. Her iki parti içinde stratejik anlaşmanın geleceği tartışılmaya devam etse de şu anda stratejik anlaşmanın ve Kuzey Irak’taki siyasi dengelerin kaderini elinde tutan kişi Celal Talabani olduğu ileri sürülebilir. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir: KDP çok daha istikrarlı bir parti haline gelmiştir. Parti içinde gelecekte bir liderlik mücadelesi yaşanabilir. Fakat bugün böyle bir sorun en azından görünürde yoktur. KYB ise sonu belli olmayan bir partidir. Talabani lider vasfıyla bir toparlayıcıdır. Fakat sağlık durumu iyi değildir. Partinin başına Talabani’den sonra kimin geleceği tam bir muammadır. Parti içinde Barham Salih, Kosrat Resul, Hero Talabani ve Molla Bahtiyar kendi güç çevrelerini oluşturmaya çalışmak- ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 9 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM tadır. Büyük bir olasılıkla hiçbir aday tek başına partiyi kontrol edemeyecektir. Bu nedenle, Talabani sonrası KYB’nin durumu stratejik anlaşmanın kaderini belirleyecektir. Talabani ve Barzani geçmişi çatışmalarla dolu siyasetçiler olmasına rağmen iki tarafından “stratejik anlaşma”yı bozması mümkün görünmemektedir. Ancak eğer sözkonusu anlaşma yazılı bir metin değilse, o zaman stratejik anlaşma ancak iki liderin kendi aralarında karar alıp sandalye ya da görev dağılımlarını yeniden yapmalarıyla kısmen değişebilir. Özetle, Celal Talabani hayatta olduğu sürece bu anlaşma bozulmayacaktır. Fakat, yapılacak bir seçim öncesinde Talabani ve Barzani arasındaki bir anlaşmanın sonucu olarak milletvekili oranlarının ve görev dağılımlarının oranı değişebilir. Buna karşın, bölgedeki güç dengesi sadece basit bir biçimde oy sayıları ve parlamentodaki güç dağılımı çerçevesinde ele alınmamalıdır. İki parti arasındaki ilişkiyi etkileyen diğer faktörler de vardır. Bu faktörlerin en önemlilerinden birisi KDP ve KYB’nin nitelik itibarıyla dönüşüm geçiren partiler olmasıdır. KDP ve KYB uzun yıllar boyunca silahlı mücadele dahil olmak üzere her türlü siyasi mücadelenin içinde olan muhalif partiler olmuştur. Oysa 1990’lardan itibaren iki parti de iktidar olmaya alışmış ve birer iktidar partisine dönüşmüşlerdir. Geçmişte kendilerine yardım edenlere karşı sorumlulukları olan partiler haline gelmişlerdir. Bugün KDP de KYB de iktidar partisidir. Taraflardan her hangi birisi iktidarı kaybederse siyasal denklemde çok güçsüz kalabilecektir. Dahası, bu iki parti iktidarı yitirirse haklarında çok ağır suçlamalarla yargılanabilirler. Özetle, Kuzey Irak’ta istikrarlı gibi görünmesine rağmen altyapıda ciddi sorunlar vardır. KDP de KYB de kaybeden ya da hükümetten dışlanan parti olmak istememektedir. Bu noktada temel sorun KDP’nin her geçen gün daha fazla tek başına iktidar olabileceğini düşünmesi, buna karşılık zayıfladığını farkında olan KYB’nin iktidarda 10 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 kalabilmek için her türlü alternatife hazır olmasıdır. Bugün ilk bakışta Kuzey Irak’taki siyasi dengeler tek tek parti bazında ele alındığında ibrenin KDP’den yana ağır bastığı görülmektedir. Fakat güç dengesi daha geniş bir perspektiften değerlendirildiğinde bölgede yeni bir siyasal istikrarsızlık yaşanması ihtimali güçlüdür. KDP, halihazırda başbakanlık, IKB Başkanlığı, güvenlik teşkilatları ve petrol bakanlığını elinde tutarak sistemin köşe taşlarını kontrol etmektedir. KDP’nin avantajları sıralandığında karşımıza şu olgular çıkmaktadır: IKB Başkanı Mesut Barzani, Kürtlerin önemli bir kısmı için liderlik sembolü haline gelmiştir. Fakat Barzani’nin rolü coğrafi olarak sınırlamalara tabidir. Iraklı Kürtler arasında Süleymaniye, Kerkük ve Germiyan coğrafyasında Barzani’yi lider olarak kabul edenlerin oranı göreli olarak düşüktür. Buna karşılık, Musul, Duhok ve Erbil’de bu oranlar yükselmektedir. Mesut Barzani’nin tüm Kürtlerin önderi haline gelmesinin en önemli bağımsız devleti ilan etmesi ve bunun ilk ve kurucu başkanı olmasıdır. Kuzey Irak’ta başbakanlık son derece önemli bir makamdır. Kaynakların kontrolü ve yeniden dağıtımında kilit rol oynadığı için başbakan kendisine yakın bir taban oluşturabilmektedir. Necirvan Barzani muhtemelen şu anda Kuzey Irak’ta başbakan olmaya uygun en iyi isimdir. Bir yandan, Mesut Barzani’ye yöneltilen eleştirilerin çoğu ona yöneltilmemektedir. Kuzey Irak’ta halkın en korktuğu şey istihbarat örgütleridir. Her iki partinin de kendisine ait istihbaratı olsa da kuzey Irak’ta istihbarat denilince akla gelen şey Parastin’dir. dolayısıyla KDP’nin istihbarat örgütünün de bölgedeki siyasal denklemde dikkate alınması gerekmektedir KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ Son olarak, bugün önemli bir petrol rezervine sahip olduğu düşünülen Kuzey Irak’ta bunu bilen az sayıda kişinin tamamı KDP’lidir. Petrol şirketleri ile görüşmeleri hükümet ve başkanlık adına petrol bakanı Aşti Havrami yapmaktadır. Havrami, doğrudan başbakan ve IKB’nin bilgi vermekte, diğer siyasetçiler ya da kurumlarla bilgilerini paylaşmamaktadır. Kuzey Irak’ta sıklıkla şikayete konu olan bu durum aslında KDP için büyük bir avantajdır. Özetle, sistemin köşe taşlarını elinde tutan KDP’nin son iki seçimde aldığı oy oranı, olası bir seçime tek başına bile girse birinci çıkacağını göstermektedir. Fakat, bölgede birinci çıkmaktan ziyade hükümeti kurmak ve sistemi kontrol etmek önemlidir. Halihazırda KDP’li yetkililer ekonomik ve siyasal eğilimlere dayanarak olası bir seçimde diğer partileri süpüreceğini düşünmektedir. Fakat seçime tek başına girerlerse seçimi kaybetmeleri kaçınılmazdır. 2. Yakın Gelecekte Bölgede Yaşanabilecek Siyasal Gelişmeler Kuzey Irak’taki bugünkü iki kutuplu siyasi dengeler tarih boyunca hep savaş ya da çatışma ile kurulmuş ve yine bu faktörlerle değişmiştir. Halihazırda Kuzey Irak’taki sistem iki kutuplu olmaktan çıkmaktadır. Önceki tecrübelerin tamamı şunu göstermektedir. Kuzey Irak’ta iç siyasal sistemden ne zaman bir değişiklik olsa buna bir siyasal değişim ya öncülük etmiş ya da onun sonucunda değişmiştir. Bu nedenle, KDP’nin KYB’ye dayanarak kazandığı seçimler sonrası zaafları nedeniyle bu partiyle yollarını ayrılması yeni bir çatışmayı doğurur. Kuzey Irak’ta siyasal dengeler iki kutuplu bir sistemin dağılmasına ve yerine yeni sistemin oturmasına benzemektedir. İki kutuplu sistemde taraflardan birinin zayıflamasına/çökmesine/parçalanmasına ya da diğerinin aşırı güçlenmesine bağlı olarak yeni bir sistem ortaya çıkmaya başlar. Bu ORSAM durumda eski sistemin iki büyük ortağından birisi bu değişime öncülük etmek isteyecektir. Nitekim, bunun işaretleri de görünmeye başlamıştır. Fakat dengeleyici aktörler bir ara rol oynayacaktır. KDP yükseldikçe diğer partilerin pekçoğu zayıflamıştır. Bu partilerin her biri KDP Yönetimi’nden memnun değildir. Muhalefetin KDP’yi dengeleme arayışında olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, KDP’nin tek başına sistemi ele geçirmesindense diğer aktörlerin kendi aralarında işbirliği yaparak KDP’nin etkinliğini sınırlamak isteyecektir. Bu noktada KYB çok farklı bir tutum izlemektedir. KYB onu iktidarda tutacak her oluşumu destekleyecektir. Bu oluşum KDP ile ortaklık da olabilir, diğer partiler de olabilir. Özetle, KYB’nin parçalanması ve Goran’ın kurulması, KDP’nin güçlenmesi, İslamcı hareketlerin iç çatışmaları 1990’lı yıllardan beri Kuzey Irak’ta oluşan ikili yapının yıkılması sürecini başlatmıştır. Bu süreçte, KDP sistemin en büyük gücü olarak tek kutuplu bir yapı oluşturmak istemektedir. Bu nedenle diğerlerinin yeni düzene ayak uydurması için onlara baskı yapmaktadır. KDP’nin yeni sistemde diğer partilerden beklentisi eşit ortaklıklar kurmak değil, hiyerarşik temelde diğer partilerle koalisyonlar oluşturmaktır. Yani KDP, KYB ile eşitlik temelinde oluşturulan stratejik bir ortaklıktansa KYB, Goran, Kürdistan İslami Birliği ve diğer partilerin küçük ortaklar olduğu bir koalisyon hükümetini tercih etmektedir. Böylece diğerleri ile arasında hiyerarşik bir ilişki kurabilecek ve sistemin önemli noktalarını kontrol edebilecektir. Fakat Neçirvan Barzani’nin 7. Hükümeti kurarken muhalefeti ikna edememesinin de gösterdiği gibi muhalefet KDP’nin peşine takılmaktansa onu dengelemeyi tercih etmektedir. Bu bağlamda ne Gorran ne de önemli iki İslamcı parti hükümete katılmamıştır. Bu durum KYB’nin elini güçlendirmiştir. Muhalefet partilerinin hükümete katılmaması KDP’yi KYB’ye yine mahkum bırakmıştır. Bu durum KYB’ye şunu göstermiştir: KYB örgütsel olarak zayıflamıştır, ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 11 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM fakat Kuzey Irak’taki iç siyasi dengeler gereği KDP iktidarını sürdürebilmek için KYB’ye muhtaçtır. KYB’nin bu gerçekliğin farkına varması, KYB içinde Talabani sonrası döneme ilişkin üç farklı hareket tarzı ortaya çıkarmaktadır. Birinci hareket tarzı KYB’nin Talabani sonrasında dönemde iktidarın bir parçası olmaya devam edebilmek için KDP’yle sıkı ilişkilerini sürdürmesidir. Bu olasılık, Talabani sonrası KDP’de bir kısım KYB üyesinin partisinden ayrılarak KDP’ye katılması durumunu yaratabilir. İkinci hareket tarzı ise KYB içindeki tüm sorunlara rağmen Talabani sonrası dönemde KYB’nin yeni bir lider çerçevesinde toplanmasının uzantısı olarak gerçekleşebilecektir. Son dönemdeki gelişmelerin de gösterdiği gibi, KYB’nin içinde dört ana figürden birisinin KYB’ye bir arada tutması halinde KYB bölgesel güç denkleminin bir parçası olmaya devam edebilecek ve koalisyonlarda güçlü bir aktör olabilecektir. Talabani sonrası dönemde ortaya çıkacak üçüncü hareket tarzı ise KYB’nin Goran ile yeniden birleşmesidir. Halihazırda her iki partide de birbirine yakınlık duyan ve KDP’den ziyade birbirleriyle ittifak kurmanın daha doğru olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değildir. Bu olasılığın ger- 12 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 çekleşmesi halinde yeni ittifakın bölgenin birinci partisi olma şansı küçümsenmemelidir. Yukarıdaki senaryoların hangisinin gerçekleşebileceğini şu anda kestirmek güçtür. Fakat, KYB’nin gelecekteki hareket tarzını belirleyecek en önemli gelişmenin Kuzey Irak’ta yapılacak yerel seçim olacağı söylenebilir. Bu seçimin yapılma biçimi, sonuçları ve sonrasında KDP-KYB ilişkilerinin yeniden ele alınması KYB’nin gelecekteki hareketini belirleyecektir. Ancak mevcut veriler dikkate alındığında Celal Talabani’nin KYB’nin liderliğini sürdürdüğü sürece KYB’nin KDP ile olan bağlarını koparmak istemeyeceği söylenebilir. Talabani’nin sonrası dönemde büyük bir olasılıkla yukarıda sayılan üç olasılığın da yaşanacağı söylenebilir. Yani, bir grup KDP’ye katılacak, bir grup KYB’de yeni bir liderlik oluşturmaya çalışacak, bir grup ise Goran ile birleşecektir. Bu grupların büyüklüğü Kuzey Irak’ta yeni sistemin oluşmasında belirleyici olacaktır. Eğer Goran’a katılım çok büyük ölçekli olmaz ya da KDP’ye katılım büyük ölçekli olursa, KDP’nin istediği tek güç olma hayali gerçekleşebilir. Fakat diğer durumlarda KDP yavaş ya da hızlı bir biçimde bugünkü gücünü yitirmeye başlayacaktır. KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ Söyleşiler 1. Gorran (Değişim) Partisi’nin Sözcüsü Shaho Said ile Görüşme ORSAM: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? SHAHO SAID: Adım Shaho Said. Gorran (Değişim) Hareketi’nin Sözcüsüyüm. ORSAM: Gorran Hareketi, özellikle 2009 yılından itibaren çok önemli bir siyasi aktör olmasına rağmen Türkiye’de çok bilinmiyor. Hareketinizden, partinizden bahseder misiniz? Partinin amaçları ve hedefleri nelerdir? SHAHO SAID: Partimiz 2009 seçimlerinde ortaya çıkmış ve 2010›da ise siyasi bir hareket hâlini almıştır. KBY›den yasal iznimiz var. Hareketin amacı ise KBY›nin siyasi sistemini daha demokratik bir hâle getirmek; Kürdistan bölgesindeki siyasette oyunun kurallarını değiştirmek; Kürdistan bölgesindeki tüm siyasi partilere fırsat eşitliği sağlamak ve diğer muhalefet gruplarına karşı siyasi ayrımcılığa bir son vermek olarak sıralanabilir. Kürdistan bölgesinde muhalefet partileri siyasi imkanlardan yararlanamazlarken, iktidardaki KYB ve KDP partileri söz konusu siyasi fırsatlara hakim durumdadırlar. Hiçbir siyasi partinin milis veya silahlı güçleri olmasına; ekonomiyi tekelinde bulundurmasına; bu ülkenin kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmasına ve halkın bütçesini de çıkarları için kullanmasına müsaade etmemek için devrimin meşruiyetine son vermeyi ve siyasi partiler arasında sivil mücadele ve rekabeti getirmeyi hedefledik. Bunlar KBY›deki Gorran Hareketi›nin genel hedefleridir. Eğitim, ekonomi, altyapı ve çeşitli toplumsal hedeflerden bahsetmiyorum. Burada yalnızca önceliklerimizden bahsettim. ORSAM: Gorran, parti ideolojisi bakımından kendini nasıl tanımlar? Liberal mi, yoksa sosyal demokrat bir parti mi? ORSAM SHAHO SAID: İki sebepten ötürü ideolojimizi şimdiye dek açıklamadık. Öncelikle herhangi bir totaliter rejimde öncelik ideolojiyi tanımlamak değil, sistemi değiştirmektir. İkinci sebep ise, henüz kongremizi düzenlememiş olmamızdan kaynaklanıyor. Sağ mı, sol mu, merkez mi diye siyasi partiler veya ideolojilerini ele almayı amaçlamıyoruz; bizim meselemiz totaliter partiler. Bu noktada totaliter olduğu takdirde sol, sağ, İslami veya laikmiş, hiç fark etmez. ORSAM: Anladığımız kadarıyla IKBY’deki mevcut rejimi totaliter bir rejim olarak tanımlıyorsunuz. Mevcut rejimin totaliter bir rejim olduğunu düşündüren faktörler nelerdir? SHAHO SAID: İlk olarak, bu iki iktidar partisinin IKBY›ye ait değil, kendilerine ait silahlı güçleri bulunmakta. Söz konusu partiler kendilerine ait silah, güvenlik birimleri ve istihbarat hizmetlerine sahipler. Kendi çıkarları için şeffaf olmayan bir biçimde halkın bütçesini kullandılar. Yine şeffaflıktan uzak bir biçimde silahlanma çıkarları için halkın kaynaklarının çoğunu kullandılar. Toplumdaki her sivil kuruluşa eli uzanırkeni bölgenin ekonomisinin büyük bir bölümünü de tekellerinde tutmaktadırlar. Buna ek olarak, hükümeti denetlemekle görevli olan meclis gibi devlet kurumlarını etkisiz hale getirip işlevsizleştirdiler. Ayrıca sanki her an bir tehlikeyle karşı karşıyalarmış gibi davranıyorlar; kendilerine ve muhalefete karşı silahlı güç kullanmaya hazır gibiler. ORSAM: Irak’taki genel meselelerle ilgili görüşlerinizi öğrenmek isteriz. KBY’deki sistemi değiştirmek amacıyla bu hareketi kurduğunuzu söylemiş olmanıza rağmen yine de Irak’taki siyasi sistemin bir parçasısınız. Dolayısıyla bazı kritik konular hakkındaki fikirlerinizi merak ediyoruz. Bun- ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 13 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM lardan ilki petrol yasası, diğeri Maliki’nin mevcut iddiaları ve merkezileşme çabaları. Ve üçüncüsü ise içerdeki tartışmalı sınırlar, tartışmalı bölgeler ve Kerkük meselesi. SHAHO SAID: Irak anayasasında belirtildiği gibi petrol gelirlerinin halka dağıtılması, halk tarafından kullanılması gerektiğini savunuyoruz; bazı ayrıcalıklı kişi veya otoritelerin çıkarlarına hizmet etmesine karşıyız. Irak’taki sorun her zaman için, petrol sahibi tüm diğer ülkelerin sorunlarıyla aynı olmuştur. Irak’ta petrol halkın çıkarları için değil, otorite ve yetkililerin çıkarı için kullanılmakta. Petrol ve gaz Irak halkının iki servetidir ifadesinin yer aldığı anayasanın bu ilkesini yerine getirmek için, petrol ve gaz dağıtımına ilişkin çok şeffaf bir kanuna ihtiyaç vardır. Şeffaf bir petrol ve gaz kanununun uygulanabilmesi için bunun Irak ve Kürdistan meclislerince denetlenmesi gerekir. Yetkililerin bu kaynakları kendi çıkarları uğruna kullanmalarının önüne geçmek ve Irak ve Kürdistan bölgesinin ekonomisini kalkındırmak için, petrol ve gazı Irak halkının tüketici değil üretici olacağı şekilde kullanmalıyız. Aynı zamanda yabancı yatırımı da destekliyoruz, zira yabancı yatırımın her zaman için Irak halkının yararına olduğunu düşünüyoruz. Değişim hareketi, ülkeyi yabancı yatırımlara açmayı amaçlıyor. Irak ne kadar açılırsa, Irak’taki demokratikleşme şansı da bir o kadar artacaktır. Bu durum ideoloji, mezhepçilik, ulusalcılık vs. her anlamdaki aşırılıkçılığı azaltır. ORSAM: Basında gördüğümüz kadarıyla Kürditan Bölgesel Yönetimi Exxon, Chevron, Total gibi uluslararası petrol şirketleriyle birkaç petrol anlaşması imzalamış durumda. Sizce söz konusu anlaşmalar IKBY Parlamentosu›ndaki şeffaflık anlamında birtakım sorunlar yaratır mı? Diğer partiler de bu süreçte ne olup bittiğini biliyorlar mı? 14 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 SHAHO SAID: Hayır. Kürdistan Parlamentosu hâlâ bu sorunlar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu anlaşmalar şeffaf bir şekilde imzalanmadı. Ayrıca bu anlaşmaların Kürdistan bölgesindeki istikrar ve kalkınma lehine olduğuna da inanmıyoruz. Bu şirketlerin Irak ve Kürdistan bölgesine gelmelerini isteriz, ancak sözleşmeler uzun vadede halkın çıkarına olacak şekilde imzalanmalıdır. Dolayısıyla hükümetle olduğu kadar halkın temsilcileriyle de ülkenin istikrarı ve halkın çıkarları doğrultusunda bu anlaşmaları imzalamalıdırlar. Yani bu şekilde Kürdistan bölgesindeki halk da anlaşmaların kendi çıkarlarına olduğunu hissedeceklerdir. Ne var ki şu ana dek KBY yönetimi, imzalanan anlaşmaların halkın çıkarıan olduğu konusunda halkı ikna edebilmiş değildir. Zira bu anlaşmaların ayrıntılarını halka ve meclise açıklamaya hazır değiller ve şimdiye kadar bu anlaşmalardan elde edilen paradan da, bu paranın nasıl harcandığından da haberimiz yok. Değişim hareketi olarak Maliki veya IKBY›nin bir parçası olmayan tek gücüz. Irak (hükümeti) ile olduğu kadar Kürdistan bölgesiyle de muhalefetiz. Başlangıçta Maliki hükümetinin kurulmasına “hayır” dedik. Bu hükümetin siyasi kesim ve bölümler arasında değil de Kürdistan ile Irak güçleri arasındaki bir anlaşmadan oluştuğunu düşünüyoruz. Bu yüzden söz konusu hükümet grupların çıkarlarına değil, siyasi partilerin çıkarınadır. Bu hükümetin güçlü olmadığı konusundaki duruşumuzun sebebi de bu. ORSAM: Her geçen gün Başbakan Maliki’nin daha otoriterleştiğini siz de diğer Kürt partileri gibi düşünüyor musunuz? SHAHO SAID: Bir yönetici olarak seçeceğiniz iki yol var; ya kurumların kuralları ya da kişisel kural. Irak’ın mevcut siyasi ilişkilerinin kurumların değil bireylerin çıkarlarına oldu- KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ğunu düşünüyorum. Demokrasinin çıkarına değildir. Irak’ta diktatörlüğün getirilmesine yönelik bir çaba var, ama bu tür tehditlerden korkumuz yok. Yani Maliki’nin başlbakan olmasını sağlayan tüm grupların bu idari yetkinin istismarından sorumlu olduğunu düşünüyoruz. ORSAM: Tartışmalı bölgelerle ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? SHAHO SAID: Önceki rejimin uyguladığı tehcir politikasının, Irak hükümetindeki bazı bölgelerin parçalanmasına yol açtığına inanıyoruz. Bu nedenle Irak anayasasında söz konusu bölgelere tartışmalı bölgeler deniyor, ama bu bölgelerin tartışmalı değil, Kürdistan bölgesinin bir parçası olduğuna inanıyoruz. Ne var ki bu çok hassas bir konu, zira bu sözde tartışmalı bölgeler önceki rejimin politikalarının bir sonucu. Önceki rejimin şovenist politikaları konuyu etnik ve hassas bir meseleye dönüştürmüştür. Bu nedenle bu bölgelerde yaşayan etnik gruplar arasında bir gerilim söz konusudur. KBY ve siyasi partilerin üzerine düşen ise bu gruplar arasındaki gerilimi azaltmak için çaba sarf etmektir. Bu bölgeleri Kürdistan bölgesine entegre etmek için milliyetçi ve şovenist sloganlara dayalı hiçbir politikayı desteklemiyoruz. Kürdistan bölgesindeki vatandaşlığın etnik bağlılıktan daha üst seviyede olması gerektiğine inanıyoruz. Kürdistan bölgesinde Kürt olmayan etnik gruplara sadece bir slogan değil yasal bir garanti de verilmelidir. Örneğin Araplar, Hıristiyanlar, Türkmenler Kürdistan bölgesinin birinci sınıf vatandaşları olduklarını hissetmelidirler. Et- ORSAM nik kökene dayalı olmayan bir tür vatandaşlığa erişmek için Kürdistan›da tam bir demokrasinin hakim olması gerekir. Ve son olarak da Kerkük. Kerkük de tartışmalı bölgelerin bir parçasıdır ve Kerkük hakkında aynı görüşe sahibiz, ancak Değişim Hareketi olarak bu şehirdeki bu etnik gerilimi azaltmaya çalışıyoruz. Biz demokratik bir partiyiz. Milliyetçi veya şovenist bir söylemimiz yok. KDP ve KYB›deki rakiplerimiz bu süreci, bu şehirdeki Kürt olmayan etnik gruplara verilen bir taviz olarak yorumlamışlardır, biz söylemimizi sürdüreceğiz. ORSAM: Türkiye ile ilişkilerinizi nasıl tanımlıyorsunuz? SHAHO SAID: Türkiye’nin bölgede çok önemli bir ülke olduğuna inanıyoruz. Coğrafi, tarihi, ve kültürel bağlar olduğu kadar dini ve çıkarlar anlamında da Türkiye ile birçok bağımız bulunmakta. Bu bağlar Türkiye’yi çok önemli bir ülke olarak görmemizi sağladı, ayrıca Türkiye bölgenin ve dünyanın çok demokratik bir ülkesidir. Türkiye’nin sınır bölgesinde İncirlik Üssü bulunduğu için ve Türkiye Kürdistan bölgesinin dünyaya açılan kapısı olduğu için Saddam Hüseyin döneminde Türkiye, Kürdistan bölgesini korumak adına çok önemli bir rol üstlenmiştir. Tüm bunlar Türkiye ile iyi ilişkiler kurmamıza olanak sağlamıştır. Kürt halkının ve değişim hareketinin de düşüncesi budur. ORSAM: Teşekkür ederiz. ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 15 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM 2. Gorran (Değişim) Hareketinin Diş İlişkiler Sorumlusu Muhammed Tevfik Rahim İle Görüşme ORSAM: Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: İsmim Muhammed Tevfik Rahim. Gorran (Değişim) hareketinde çalışmalarımı sürdürüyorum. Partinin dış ilişkilerinden sorumluyum. ORSAM: KBY’deki mevcut siyasi durumu nasıl tanımlayabilirsiniz? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki genel siyasi durum, Bağdat’taki merkezi hükümet ile bölge arasında mevcut bir kriz olarak nitelendirilebilir. Bu kriz bölgedeki siyasi güçleri bölmüş durumdadır. Bağdat’la mevcut krize yönelik farklı yaklaşımlar mevcut. Bu yaklaşımlardan biri KDP’ye aitken diğerlerine ise başta Gorran olmak üzere öteki siyasi partiler öncülük etmektedir. Bağdat ile olan söz konusu duruma ilişkin tamamen farklı bir konumdayız. Muhtemelen mecliste güvenoyu almak için Maliki cephesine karşı KDP’nin de bir cephe kurmaya çalıştığını biliyorsunuzdur. Gorran olarak biz ise farklı bir konumdayız. KYB de bizimzle benzer bir konumda olmasına rağmen resmi olarak sessizliğini korumaya çalışıyor. Bizim yaklaşımımıza gelecek olursak; Maliki ile sorunlarımız var, bu konuda hiçbir şüphe yok ama yine de bir cephe oluşturup koltuğundan indirmek amacıyla imza toplamak için kendisini meclise çağırmamız gerekir. Meclise çağırmanın ise hiçbir faydası olmayacaktır. Bu konu etrafta pek konuşulmamasına rağmen kendi görüşünü belli etmesi ve mevcut meseleler ve kriz hakkında duruşunu net bir biçimde ortaya koyması için kendisine bir şans tanımalıyız. ORSAM: Kriz henüz sona ermiş değil; ne var ki Maliki’yi iktidardan indirme çaba- 16 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 larının ardından kendisinin şu an mecliste çok daha güçlü olduğu görülüyor. Reforma ilişkin bazı vaatlerde bulunmuş olmasına rağmen bu konuda bir adım atmış değil. Hükümetin kontrolünü daha sıkı bir şekilde tutuyor. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Evet, bir reform planı hazırlayıp herkese sorunların olduğunu, ancak bu duruma ilişkin reform planları da olduğunu söylediler. Şu anda eskisinden daha güçlü durumda. Birkaç ay sonra Maliki karşıtı cephe yüzünden birlik oldular ve farkındalıklarını arttırarak bu cephedeki gündemlerini netliğe kavuşturdular. Örneğin Barzani›nin gündemi Mutlak›ınkinden farklıydı. Mutlak›ın gündemi ise El-Haşimi ve diğerlerinkinden farklıdır. Dolayısıyla istedikleri doğrultusunda bir birlik oluşturamadılar. Farklı politikaları ve farklı gündemleri vardı, ve Maliki bunları bölme konusunda akıllıca davrandı. ORSAM: Sizce Ortadoğu’daki mevcut güç dengesi veya dinamikler Irak siyasetini etkiliyor mu? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Bu durum, başta hâlihazırda Suriye’de yaşanan gelişmelere olmak üzere siyasete de oldukça etki etmektedir. ORSAM: Suriye’deki durumun Irak siyaseti üzerindeki etkilerinden bahseder misiniz? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Irak siyasetini etkilemektedir, zira laiklik ve mezhebi hususlar zemininde Irak siyaseti Suriye siyasetiyle benzer özelliklere sahiptir. Yani Sunni birine Suriye’de neler olup bittiğini soracak olursanız iyi diyecektir, oysa Şii birine sorduğunuzda durum kötüdür. Bu nedenle KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ulusal bir politikamız yok. Çeşitli mezhepsel politikalarımız mevcut, yani birlik içinde değiliz. Dolayısıyla Suriye’de şu an yaşananlar Bağdat’ı etkileyeceği gibi, farklı sebeplerden ötürü Kürdistan bölgesini de etkileyecektir. ORSAM: Suriye’deki durumu veya Ortadoğu’daki değişimi göz önünde bulundurarak sizin hareketinizin hangi görüşte olduğunu açıklar mısınız? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Arap Baharı adı verilen bir süreçteyiz. Bize göre Arap Baharı oldukça geç kalınmış bir süreç, yıllar önce gerçekleşmesi gerekirdi. Şu an Arap dünyasındaki halklar şerefleri uğruna mücadele veriyorlar. Başta Arap ülkeleri olmak üzere Ortadoğu’daki tüm siyasi bölgelere bir bakın. Ya darbe ile ya da silahlı harekat veya komplo ile iktidara gelmiş yönetimler görürsünüz. Ve hileli seçimlerle iktidarda kalmışlardır. Bin Ali için de aynısı geçerli. Beşar Esad da halkın %99.9’luk oyuyla iktidardadır. Şimdi ise halk, şerefini kazanmak için bir fırsat elde ettiğinin farkında. Şu an Ortadoğu’da olan da bu; Arap Devrimi onurunu kazanmak için gerçekleştirilen bir devrimdir. Gorran olarak biz de halkın yanındayız. Mısır, Tunus veya Libya’da olduğu gibi bu rejim devrildikten sonra yerine iktidara kimin geleceği bizim için fark etmez. Biz halkın iradesini, ve özgür seçimlerde verecekleri kararı destekliyoruz. Bu durum onlar için egemenlik meselesi. Dolayısıyla Esad’ın yerine kimin geleceğini bilmiyoruz. Halkın iradesine saygı duymalıyız. ORSAM: Arap Baharı Irak’taki Kürt siyasetini etkiler mi? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Evet etkiler. Çünkü iktidardaki siyasi partiler arasında olduğu kadar halkların umutsuzluğu konusunda da benzerlikler mevcuttur. Neden Kürt halkı Libyalı, Tunuslu, Yemenli veya Mısırlı bir vatandaştan farklı olsun ki? Sorunlarımız ORSAM aynı. Özellikle mevcut durumda, Suriye’deki gelişmelerle halk Baas Partisi, KDP ve KYB gibi derin, iktidar partilerinin olduğunu görüyor. Aynı zihniyete sahipler. Farklı çağlara aitler; sosyalizm, merkezi demokrasi, sıkı disipline dayalı siyasi partilerin olduğu çağa; erkek evladın babasının yerine geçtiği, babanın ise büyükbabanın yerine geçtiği bir çağa aitler. Suriye’de yaşananlar da aynı şekilde, Mısır’da yaşananlar ise bölge ve insanlar üzerinde oldukça etkili olmuştur. ORSAM: Şubat 2011 tarihinde Süleymaniye’de bazı protesto gösterileri gerçekleştirilmişti. Bazı olaylardan sonra bu protesto gösterileri son buldu. Bunun altında yatan sebepler nelerdi? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Asıl sebep, bölgedeki muhalefet partilerinin krizi tırmandırmak istememesinden kaynaklanıyor, zira iç meselelerde çok kötü deneyimlerimiz mevcut. Yani aynı şeyleri yeniden yaşamak istemedik ve durumun farklı hareketler ve farklı süreçlerde olgunlaşmasını bekliyoruz. Burada yaşanan da; örneğin insanlar Irak’tan farklılaşmak istediklerini söylüyorlar; bu Süleymaniye’de, Erbil’de ve Dohuk’ta da yaşanıyor. Her yerdeki beklenti aynı. Tamam, farklı toplumsal yapılarımız olabilir; Erbil Dohuk’tan farklı, Dohuk çok tehlikeli olan aşiret ilişkilerinin hakim olduğu bir yer. Erbil de farklı, Süleymaniye’deki siyaset liberal ve aydın bir yapıya sahip. Onun dışında insanların beklentileri ve talepleri her yerde aynı. Süleymaniye’deki halk şeffaflık istiyor; öte yandan Erbil ve Dohuk’taki halk da aynısını talep ediyor. Süleymaniye’deki halk yolsuzluğa karşı mücadele ediyor, aynı şekilde Erbil ve Dohuk’taki halk da benzer mücadaleyi veriyor. Süleymaniye’deki halk, Erbil ve Dohuk’taki gibi kendilerine elektrik ve kamu hizmeti sağlanmasını istiyor. İktidar partileri farklı profillere sahip olmalarına rağmen muhalefet partileriyle aynı vizyona sahipler. Bunun ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 17 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM sebebi bizim KDP ve KYB üyesi olmamız, iktidar partisi olmamamız veya ayrıcalıklarımızın olmaması değil. Bu, siz elektrik veya kamu hizmetlerinden faydalanmak istemiyorsunuz anlamına da gelmez. Ama dediğim gibi, bu durumun kontrolümüz dışına çıkmaması için elimizden gelenin en iyisini yaptık. ORSAM: Halkın iradesini yansıtmak için en kolay ve yasal temele dayanan çözüm seçimler. Ne var ki maalesef KBY’deki geçici konsey seçimleri şimdiye dek gerçekleştirilemedi ve yine ertelendi. Bunun sebebi nedir? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Bu durum, iktidar partilerinin seçimden korkmasından kaynaklanmaktadır. Zira şimdi gerçekleştirilecek seçimler, geçmişteki seçimlerden çok farklı olacaktır. İçinde bulunduğumuz ortam nedeniyle, muhalefet partilerine oy verenler için daha olumlu bir durum söz konusu. Bu durumu iki farklı gözden bakmak gibi değerlendirebiliriz. Herkes seçim düzenliyor, şu an 2009 yılındaki seçimle gelen parti iktidarda, ancak bu diğerinden farklı olacak. ORSAM: Sizce KBY’de geçiş seçimleri düzenlenir mi? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Öyle olması gerektiğini düşünüyorum, ancak dün ve evvelsi gün Bağdat’taki meseleyi takip ederken herkesin, siyasi sebeplerden ötürü seçimlerin ertelendiğinden bahsettiğine tanık oldum. Geçiş seçimleri konusunda sorunlar yaratıyorlar. Teknik sorunlar yaratıyorlar. Genellikle KBY›de veya diğer bölgelerde yönetimdeki siyasi partilerde insanların kime oy verdiği değil, oyları kimin saydığı önemlidir. Bu kişilere dost olanların oyları saydığına emin olabilirsiniz. ORSAM: Türkiye ile ilişkileri ve Türkiye’nin KYB konusundaki duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 18 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Türkiye’den kişilerle, meclisle, hükümetle ve diğer tüm kurumlarla nerede ve ne zaman olursa olsun gidip görüşmelerde bulunmaya; fikir alışverişinde bulunmaya ve nasıl bir tutumda olduğumuzu açıklamaya hazırız. Ancak resmi ilişkilerin Bağdat’tan kurulması gerekir. Gorran olarak her yerde temsilciliklerimiz yok, ancak KDP ve KYB’nin şu an Ankara’da, Tahran’da ve Şam’da her yerde temsilcilikleri bulunmakta. Bu bizim politikamız değil, ama elbette Türk politikasını, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerden gözlemlediğimiz kadarıyla oldukça olumlu görüyoruz. ORSAM: Ancak Türkiye’nin KBY ile ilişkisi farklı bir konumda. Türkiye KBY ile iyi ilişkilere sahip. MUHAMMED TEVFİK RAHİM: KBY mi, yoksa KDP mi? Türkiye, KBY halkı tarafından tarafsız bir güç olarak görülmelidir. Bu özellikle de Türkiye’nin bölgedeki çıkarları için çok önemli. Bölgede Türk çıkarlarının korunması bizim için önemli. Ekonomik ve kültürel ilişkiler oldukça önemli ve olumlu, ve bölgedeki hiçbir siyasi partiye Türkiye ile olan bu ilişkiyi iç siyaset için kullanma şansı verilmemelidir. Birkaç ay önce Türkiye’deydim. AK Parti’den, dışişlerinden ve hattagüvenlik kurumlardan kişilerle tanışma fırsatı buldum. Gorran’ın siyasi sürecinden söz ettiğimde çok şaşırdılar, çünkü bizim solcu, radikal bir kuruluş olduğumuzu ve İran’la yakın olup çok milliyetçi bir görüşe sahip olduğumuzu söyleyen kişilerle tanışmışlar. Türkiye’ye gittiklerinde bizim hakkımızda söyledikleri bunlar. İran’a gittiklerinde ise bu kişilerin İsrail, Türkiye ve Amerika tarafından desteklendiğini söylüyorlar. Dediğimiz gibi, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Biz de Türk siyasetine çok önem veriyoruz, ve Türkiye’nin Ortadoğu’da çok iyi bir rol üstlendiğini görüyoruz. KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ORSAM: Son soru olarak; Irak seçimlere yaklaşıyor. Önümüzdeki yıl geçiş seçimleri düzenlenecek ve sonrasında ise genel seçimler yapılacak. Irak›ın geleceğine dair beklentileriniz neler? Sizce Irak›ta birlik sağlanabilir mi? Veya bu mezhepsel veya etnik sorunlar yeni bir krize yol açar mı? MUHAMMED TEVFİK RAHİM: Irak bütünlük içinde kalacaktır, zira komşu ülkeler de Irak’ın bütünlüğünü istiyor. ORSAM: İç dinamikleri yok saymak mümkün mü? ORSAM MUHAMMED TEVFİK RAHİM: İran Irak’ın birlik içinde, ancak Şiilerin egemenliğinde olmasını istiyor. Türkiye de bunu istemekle birlikte farklı siyasi gruplar tarafından yönetilmesi fikrini savunuyor. Yani komşuların tümü Irak’ın bir bütün olması taraftarı, ancak dediğim gibi Ortadoğu’da ve Arap Baharı’nda yaşanan gelişmeler bu durumu Irak’ta olumlu yönde etkileyecektir. ORSAM: Teşekkür ederiz. ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 19 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM 3. Kürdistan İslami Birliği Partisi’nin Politbüro Üyesi Muhammad Ahmad ile Görüşme ORSAM: Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? MUHAMMAD AHMAD: Adım Muhammad Ahmad. Kürdistan İslami Birliği Partisi’nin Politbüro üyesi ve Süleymaniye temsilcisiyim. ORSAM: IKBY’deki genel siyasi durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? MUHAMMAD AHMAD: Güvenlik açısından çok iyi durumda. Ekonomik açıdan da iyi, ama yine de umduğumuz seviyede değil. Siyasi açıdan baktığımızda ise bir karışıklık, ve bölgede siyasi ve idari sistemde bir reform gereksinimi söz konusu fakat böylesi bir reform için yönetim neredeyse hiç hazırlıklı değil. Öte yandan muhalifler ise reform için diretiyorlar. ORSAM: Kürdistan İslami Birliği’nde bir lider değişimi oldu ve Salahaddin Bahaddin’in ardından partinin yeni bir lideri var. Kürdistan İslami Birliği için bu lider değişimi ne anlama geliyor? Parti politikalarında bir değişim anlamına geliyor mu? MUHAMMAD AHMAD: Kendi içimizde bir tür değişim yaşadık. Bunlardan biri parti yönetim sistemi ile ilgiliydi. Önceden çok dikey bir yönetim sistemi varken, şimdi bunu yukarıdan aşağıya genişlettik. Parti’de adem-i merkezi bir yapıya doğru yöneliyoruz. İdeolojik açıdan ise hiçbir değişime gitmedik; İslami zemini olan ulusal bir siyasi partiyiz. Parti idari ve yapısal bakımdan ise bazı değişimlere uğramıştır. ORSAM: Söz konusu yapı ve süreç hakkında biraz daha detaylı bilgi verebilir misiniz? 20 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 MUHAMMAD AHMAD: Partiyi yönetiminde daha ziyade adem-i merkeziyetçi bir yöntem uyguluyoruz. Örneğin geçmişte gözlem yapacak hiçbir kuruluşumuz yoktu, ama şimdi parti içinde gözlemlerde bulunacak bir birimimiz var. Bölgedeki tüm partilerin faaliyetlerini ve parti içindeki tüm hareketleri gözlemleyebiliyoruz. Parti içinde bir sorun veya anlaşmazlık söz konusuysa, bu kuruluş söz konusu sorun ve anlaşmazlıkları çözmekle görevlidir. ORSAM: Sorun neydi ve adem-i merkezileşme süreci bu sorunun çözümünde nasıl bir rol oynamaktadır? MUHAMMAD AHMAD: Bir sorun yoktu, ama sistemi iyileştirmek istiyoruz. Partimizin gücünü göstermek için daha sistematik bir yapıya sahip olmak istiyoruz. Planlamayı yapan bir başkanlığımız var ve bu yeni kuruluş da siyasi reformu izleyip, gözlemleyip uygulayabilecektir. ORSAM: İslami Birlik içinde bir muhalefet olduğunu biliyoruz. Söz konusu adem-i merkezileşme süreci birlik içindeki bu muhalefeti sonlandırdı mı? MUHAMMAD AHMAD: Parti içinde hiçbir bölünme olmadı ancak farklı bakış açıları olmuştu. Farklı görüşlerin olması hoşumuza gider. Biz reformcu bir partiyiz. Reformun tüm koşullarına sahip olmak isteriz. Şeffaflık istiyoruz, dolayısıyla diğerlerinden daha şeffaf olmalıyız. Buna dayanarak hiçbir sansür uygulamadan şeffaf bir biçimde kongre düzenledik. Partinin lideri en güçlü olduğu dönemde koltuğunu bıraktı ve barışçıl bir şekilde yetkilerini devretti. Partimizin bir kişinin etkisi altında olmadığını, bir yöntemimiz olduğunu göstermek istedik. Buradaki siyasi partilerde genellikle kişisel bir otorite sorunu söz konusudur. KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ORSAM: Peki ya diğer partilerle koalisyon oluşturma konusunda partinin duruşu nedir? Gelecek seçimlerde IKBY’de veya Irak’ta Kürt partiler ile bir koalisyon veya blok kurmayı düşünüyor musunuz? Eğer öyleyse koalisyon için hangi partileri tercih edersiniz? MUHAMMAD AHMAD: Hiçbir siyasi partiye karşı bir önkoşulumuz yok. Geçmişimiz Hıristiyan, solcu ve iktidar partileriyle koalisyon kurabileceğimizi tasdik etmiştir. Bizim için en önemli şey işbirliği içinde çalışmak için bir temeli paylaşmaktır. Herhangi bir siyasi partiyle ideoloji temelinde bir araya gelmeyiz. Ne var ki bu bakış açısının bedelini ödedik. Geçmişte İslami parti ile sol geçmişi olanlar arasında bir koalisyon kurulabilme ihtimalini gösterdik. İslami bir partiyiz ama ideoloji temelinde bir siyasete girmiyoruz mesajını halka vermek için böyle bir girişimde bulunduk. Ancak halk bu mesajımızı almadı ve dolayısıyla halka ulaşamamış olduk. Bu nedenle son seçimlerde bu durumdan muzdarip olduk. Şimdiye dek bu bakış açısından bir fayda görmedik, ama umuyoruz ki temel bakış açımızın ve amacımızın sadece ulusal kaynaklı olduğunu önümüzdeki günler gösterecektir. Geleceğe yönelik ihtimaller, benzer geçmişe ve bakış açısına sahip olduğumuz tüm partiler için de geçerlidir. ORSAM: Neçirvan Barzani yeni hükümeti kurarken sizin partinizle olduğu gibi diğer muhalefet partileriyle de görüşmelerde bulundu. Ancak siz hükümetin bir parçası olmayı tercih etmediniz. Bu görüşmeler neden bir sonuç vermedi? MUHAMMAD AHMAD: Katılımda bulunduk. Geçmişte Neçirvan Barzani Başbakan olduğu dönemde hükümet içinde bir bakanlığımız vardı. İçerden reform yapmaya çalıştık. Buna dayanarak cumhurbaşkanına sistemde bir reform gerçekleştirilmesi gerektiğini belir- ORSAM ten bir memorandum sunduk. Ardından tasarıyı değiştirip hükümete sunmamız gerektiğini belirttiler, biz de denileni yaptık ancak üç yıldan fazla bir süredir reform yapmaya çalışmamıza rağmen hiçbir sonuca ulaşamadık. Dolayısıyla biz de muhalefet yolundan gitmeye karar verdik. Başlarda Kürdistan bölgesinde muhalefet olma kültürünün yeterince gelişmediğini düşünüyorduk. Bağdat’tan ayrı olmaya çalıştık. Bunu kabul edemediler ve bu durumu bir tehdit olarak gördüler. 2005 yılında karargahlarımıza saldırdılar ve birçok kişi yaralandı. Yine de sabrettik ve kendi kendimize, bulunduğumuz konumu idrak edemediklerini söyleyip durduk. Ama sonrasında, onlarınkinden farklı olan ayrılığımızın Bağdat’ta onlara düşman olduğumuz anlamına gelmediği anlaşılmıştır. Başlangıçta, yolsuzluğa karşı mücadele ve hizmet talep eden sloganımızı kabullenmekte zorluk çektiler. Ardından muhalefet olma yolunda adım adım ilerlemeye karar verdik. Onlara muhalefet olmanın düşman olmakla aynı şey olmadığını göstermek istiyoruz. Demokratik sistemin aynı zamanda hem bir iktidar partisi hem de muhalefete gerek duyduğu fikrini savunuyoruz. Bu kültürün gelişmesi çok zaman aldı. Hükümetin bir parçası olarak içerden bir reform yapamayacağımızı anlayınca, Bağdat’ta başarılı bir farklılaşma dönemi geçirdik. Ardından ise Kürdistan bölgesinde kendimizi bir muhalefet partisi olarak ilan etmeye karar verdik. Ne var ki ortaklarımız buna iyi bir direniş gösteremediler. İktidar partisi bizim için çok çaba harcadı ve birçok fırsat sundu, ancak biz muhalefet kültürünü uygulamaya ve desteklemeye karar verip bunu siyasi sistemin doğal bir parçası hâline getirmeye karar verdik. Muhalefet kültürünün halka yansıdığına ve bu durumun sistem üzerinde bir baskı yarattığına ve sonrasında bir reformun geleceğine inanıyoruz. Dolayısıyla gelecek seçimlere kadar, Kürdistan’da bu muhalefet kültürü gelişene kadar stratejik kararımız doğrultusunda muhalefette kalmayı tercih ediyoruz. Ve bir gün ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 21 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM iktidara gelsek bile muhalefeti destekleyeceğimize inanıyoruz. İktidar partisi ve muhaelfetin hak ve sorumluluklarının anayasada açıklığa kavuşturulması gerektiğini savunuyoruz. ORSAM: Irak hükümeti ve Başbakan Maliki hakkında ne düşünüyorsunuz? Kürt bölgesindeki genel kanata paralel olarak siz de Maliki’nin otoriter bir lidere dönüştüğünü düşünüyor musunuz? MUHAMMAD AHMAD: Demokrasi, ulusal birlik, katılım, milli denge, anayasanın kabulü ve federalizm gibi Irak’ta görmek, desteklemek ve uygulamak istediğimiz belli başlı ilkeler var ve Maliki bunların hiçbirine inanmıyor. Maliki’nin merkeziyetçi ve otoriter eğilimleri var. Mezhebi inançları olmakla birlikte Irak’taki başka hiçbir kesimle güç paylaşımında bulunmayı düşünmüyor. Kendi mezhebiyle bile güç paylaşımında bulunmaya inanmıyor. Gerekli bir koşul olarak hâlâ partisindeki liderliğe güveniyor. Bunun bir sonucu olarak da Irak’taki Kürtleri Sünniler ve Şiiler ötekileştirilmiştir. Dolayısıyla bu karışıklık ve sorunlar ülkede devamlılığını sürdürmektedir. ORSAM: Irak’taki petrol yasası tartışmaları ve IKBY tarafından imzalanan petrol anlaşmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? MUHAMMAD AHMAD: Hem Irak’ta hem de Kürdistan bölgesinde petrol konusunun üstü yolsuzlukla örtülmüş durumdadır. Kârların çoğunun şirketlere gittiğine inanıyoruz. Petrol anlaşmaları anayasaya uygun şekilde yapılmış olsaydı, sonuç halkın yararına olurdu ve genel çıkarlara hizmet ederdi. Irak petrolü Irak ve komşu ülkelerin çıkarına ola- 22 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 bilir. Fakat söz konusu sektörde şeffaflıktan söz edilemez. KBY ve Bağdat arasında karşılıklı güven eksikliği yüzünden bu konuda net bir yasa bulunmamaktadır. Durumu ulusallaştırmak adına şu an ortaya çıkan durumun gelecekte bir devrime gereksinim duyma ihtimali söz konusudur. Zira şu ana dek yapılanlar yasalara ve şeffaflığa dayanmamaktadır. Bu anlaşmanın kim tarafından nasıl imzalandığına dair kimsenin hiçbir fikri yok. ORSAM: Türkiye’nin IKBY’e yaklaşımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Parti olarak işbirliği konusunda Türkiye’den beklentileriniz nedir? MUHAMMAD AHMAD: Parti olarak Türkiye ile bölgesel yönetim arasında daha iyi bir ilişki kurulması konusunda bir rol üstlendik. Hatırlarsanız Türkiye ile IKBY arasında birçok sorun yaşanırken Kürdistan İslami Birliği olarak tüm partilerin temsilcilerine Türkiye’ye gitmeleri konusunda öncülük etmiştik. Ortak çıkarlara dayalı bir anlayış geliştirmeye çalıştık. Türkiye’nin çok büyük bir ülke olduğuna inanıyoruz ve bir anlaşmaya vardığımız takdirde bu durum her iki tarafın da lehine sonuçlanacaktır. Irak’ın diğer bölgelerine ulaşmak adına Türkiye için iyi bir geçiş kapısıyız ve aynı şekilde Türkiye de bizim dünyanın diğer kesimlerine ulaşmamız için iyi bir geçiş kapısıdır. Anlayışa dayalı bir ilişki kurduğumuz takdirde her iki taraf da bundan fayda görecektir. Türkiye’nin dünyaya açılan tek kapmız olduğu ambargo yıllarını unutmuş değiliz. Anlayış, müzakere ve fikir alışverişi ile her iki tarafın da fayda sağlayacağı bir duruma erişeceğimize inanıyoruz. ORSAM: Çok teşekkürler. KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ 4. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro Üyesi Sadi Ahmet Pire İle Görüşme ORSAM SADİ AHMET PİRE: Ben Sadi Ahmet Pire. KYB’nin politbüro üyesi olmanın yanısıra geçmiş dönem Devlet Bakanı ve Meclis üyesiyim. rini ve Kürt sorunlarını çözüme ulaştırmak için bölgedeki mevcut yönetimlerle işbirliği yapabilmeyi umuyoruz. Sınırların istikrarı ve güvenliği için en iyi seçenek budur. Zira ortak güvenlik hem Kürtler hem de bölge için bir numaralı önceliklerdendir. Komşu ülkelerle yaşadığımız zorluklar ve farklılıklarımızı sıfır seviyesine getirmek ise hedeflerimizden biridir, ve bu konuda ortak çıkar ve anlayış geliştirmeye başlamamız gerekir. ORSAM: KBY’deki mevcut siyasi dinamikleri tanımlar mısınız? ORSAM: KBY ile Bağdat’taki hükümet arasındaki ilişkiyi değerlendirebilir misiniz? SADİ AHMET PİRE: Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde oldukça iyi bir siyasi ortamın yanısıra çok iyi bir ekonomik ve kültürel ortam da söz konusu. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde 1200’den fazla radyo televizyon istasyonu, gazete ve dergi yayınımız mevcut. Bunların 200’ünden azı bir partiye bağımlıyken, 800’den fazlası bağımsızdır. İşsizlik oranı ise gittikçe azalmakta. Yurt dışından yatırımcıları davet ederek ve farklı alanlarda ekonomik faaliyetleri arttırarak istihdam yaratma faaliyetlerimizle işsizlik oranını azaltmış bulunuyoruz. Mecliste oldukça faal muhalefet gruplarımız var. Kürt hükümeti ve Kürt muhalefeti hem yönetmeyi hem de muhalefet etmeyi öğrenmiş durumda. Beraber yürütecekleri bir mekanizma yarattılar. Güvenlik meselesi de gurur duyduğumuz bir başka husus. Güvenlik konusunda oldukça iyi durumdayız. Elbette üniversitelerimizin kapasitesini diğer batılı üniversitelerden öğretim üyelerini davet ederek arttırmaya çalışıyoruz. Demokratik yaşam kültürü ve parlamenter yaşam kültürü olmadan böyle bir kalkınma ve ilerlemenin başarıya ulaşamayacağının farkındayız. İşbirliği içinde çalışmaları ve toplumsal, ekonomik ve siyasi yaşama katılım sağlamaları için yeni nesili eğitmeye de çalışıyoruz. SADİ AHMET PİRE: Her federal yönetim ve merkezi hükümet arasında böyle bir ilişki olmasının oldukça normal olduğunu düşünüyorum. Fark ise kaynak yetersizliği, hizmetler ve bu tip meselelerde görülmektedir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Bağdat’taki farklı merkezi hükümetler ile tarih boyunca farklı deneyimler yaşamışızdır. Örneğin Irak hükümetleri Halepçe’de ne olup bittiği, ve 4500 kadar köy ile birçok nahiyenin yerle bir edilerek buralarda neler yaşandığı konusu üzerinde durmalıdırlar. Bana kalırsa Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bütçesinin sadece yüzde 17’siyle tüm bu yıkımların üstesinden gelemezsiniz. Irak hükümetinin de KBY’yi desteklemesi ve bu konularda katılım göstermesi gerekmektedir. İkinci hususa gelince; Irak’taki Kürtler olarak, tüm ülkelerdeki demokratikleşme meselele- Üçüncü olarak ise; Kerkük, Hanekin, Mahmur ve diğer bölgeler gibi tartışmalı bölgeler ORSAM: Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz? İkinci meseleye gelecek olursak, peşmerge kuvvetleri milli kuvvettir. Milis güçleri değildirler. İyi örgütlenmiş ve iyi eğitimli güçlerdir. Irak›taki kurumlara göre Irak hükümeti, düzeni ve istikrarı sağlaması için peşmerge güçlerini Irak savunma sisteminin bir parçası olarak kabul etmelidir. Bunun yanısıra Irak hükümeti, Irak ordusundaki diğer birlikler gibi peşmerge güçlerini de donatmalı, finanse etmeli ve eğitmelidir. ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 23 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM konusunda bazı sorunlarımız mevcut. BM Yüksek Komisyonu bu sorunları nasıl çözeceğimize ilişkin bir rapor hazırladı. Irak meclis seçimleri, yerel seçimler gibi birçok seçim düzenlendi ve bu şehirler ve nahiyelerde Kürtler yaşıyor olmakla beraber sorun net değildir. Bu tartışmalı bölgeleri Kürdistan bölgesinin bir parçası olarak kabul etmemiz gerekir. Bir sorun yaşanması hâlinde, çözüme yönelik üç adımdan söz eden 140. madde yoluyla bunu çözmeliyiz. İlk adım normalleştirmedir. Zira Saddam döneminde birçok Kürt bu bölgelerden sınırdışı edilmiş, Güney Irak›taki diğer bölgelerden Arap aileleri buralara getirilmiş ve Hanekin, Kerkük, Sincar gibi bölgelere bu aileler yerelştirilmiştir. Elbette onları geri getirip Kürtleri de köylerine geri göndermeli ve topraklarını geri vermeliler. Birkaç ay önce, Irak hükümeti Karar 29 adı altında bir karara vardı. Bu karar, Saddam Hüseyin zamanında Irak hükümetinin Kürtlerden zorla aldığı toprakları sahiplerine geri vermeyi öngörmektedir. Bence bu şekilde tüm sorunları çözebiliriz ve Kürtler de diğer Iraklılarla kendilerini eşit hissetme hakkına sahiptir. ORSAM: Arap Baharı Kürt bölgesini nasıl etkiliyor? 24 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 SADİ AHMET PİRE: Tabii, Arap Baharı dünyanın her yerine etki etmiş durumda. Öncelikle bölgemizdeki Kürtler Müslüman oldukları için değil Kürt oldukları için bu durumdan sıkıntı yaşamamış ve yaşamamaktadırlar. İkinci olarak, biz kendi baharımızı 1991 yılında Saddam rejimi Kürt bölgesinden ayağını çektiğinde ve 2003 yılında Irak bağımsızlığa ulaştıktan sonra kutladık. Bu nedenle Mısır gibi Kuzey Afrika ülkeleri ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni kıyaslamak doğru değildir. ORSAM: Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne yönelik Türk politikası hakkında ne düşünüyorsunuz? Söz konusu politika daha nasıl geliştirilmelidir? SADİ AHMET PİRE: Her iki ülkenin ve ulusun yararına büyük bir şans söz konusu. Türkiye’de Kürtçe konuşmak artık bir ütopya olmaktan çıkmış durumda. Bence Türkiye’de başlayan reform süreci devam etmeli. Bu reform Türkiye’nin olduğu kadar Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin de yararınadır. Bu reform süreciyle birlikte aramızdaki tüm engelleri kaldırabiliriz ve bu durumdan her iki taraf da fayda sağlayabilir. ORSAM: Teşekkür ederiz. KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ 5. Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf İle Görüşme ORSAM: Bir buçuk yılı aşkın süredir Suriye’de olaylar devam ediyor. Kimse bu olayların nasıl sonuçlanacağını kestiremiyor. Siz uzun yıllar Suriye’de kaldınız. Siz Suriye’nin genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Nasıl sonuçlanacağını düşünüyorsunuz? AYDIN MARUF: Bir buçuk sene önce kimse Suriye’nin bugünkü durumuna gelebileceğini tahmin etmiyordu. Suriye’nin iç yapısına baktığımız zaman farklı görüntülerle karşılaşırız. Türkiye’yi ilgilendiren en önemli tablo terör örgütü PKK’nın uzantısının bölgede hareketlenmesidir. Dış politika devletlerin ortak menfaatleri üzerine kuruluyor. Bazen ortak menfaat yok edilmeye çalışılıyor. Bu normaldir. Bana göre Suriye’nin bu duruma gelmesi; Yemen, Mısır veya Libya’ya göre olayların uzun süre devam etmesi ve Beşşar Esad’ın görevinde uzun süre kalmasına bağlıdır. Çünkü dış müdahale olmamıştır. Suriye’ye NATO ya da bölge ülkeleri tarafından bir müdahale olsaydı Beşşar Esad yönetimde kalamazdı. Türkiye bu konuda önemli bir faktördür. Ayaklanmalar başlar başlamaz Türkiye, Esad yönetimine karşı olarak mazlumların yanında olduğunu dile getirdi. Diğer taraftan bakılınca Suriye, Türkiye’yi ayaklanmaların destekçisi olarak görüyor. Benim orada gördüğüm, Suriye hükümetinin bu katliamlara devam edeceğidir. Baas Partisi, halkın nazarında diktatörlük, katliam, baskı anlamına gelmektedir. Derler ki “Saddam, Beşar Esad’ın yaptıklarının yüzde 5’ini yapmadı”. Bu katliamlar, insan dışı uygulamalar karşısında duran sadece bir grup var, o da Özgür Suriye Ordusu. Eğer dış müdahale olmazsa, Beşşar Esad Suriye halkını senelerce öldürülmeye devam edecektir. Beşşar Esad Suriye’yi komşu devletleri kışkırtmak için bilerek bölüyor. Bu bölünme Kürtlerle başladı. Tartus ve Lazkiye bölgeleri ORSAM Alevileri yaşadığı bölgedir. Esad’ın düşüncesi o bölgeyi Alevilere vermektir. Bazı bilgilere göre İran’dan ve Hizbullah yanlılarından bölgeye giden silahlı grupların olduğu söyleniyor. Bugün Beşşar Esad’ın askerleri Suriye’yi kontrol edememektedir. Kontrolü sağlayabilmek için Suriye’ye yakın olan gruplara ihtiyaç duyuyor. Alevi ve Kürtleri kullanarak Şam’ı kontrol altına almaya çalışıyor. Amacı etnisite ve mezhepler üzerinden Suriye’yi bölmek. Bunu ne Saddam ne de Maliki yaptı. Esad bu yolla Türkiye’yi kışkırtmayı amaçlıyor. PYD, 2003 yılında kurulmuştu ve önemsiz bir siyasi parti olarak görülüyordu. Lideri Salih Müslüm Muhammed idi. Kuzey Irak’ta ikamet ediyor, ara sıra Kandil’e geçiyordu. Suriye’ye girişi yasaktı. Ayaklanma başlar başlamaz bu Salih Müslüm Muhammed Suriye’ye getirildi. Esad’ı desteklemek adına Kürt bölgelerine geçti. Kürtler için özerk bölge talep etti. Bunun için 1.5 yıldır çalışmaktadır. Planı yüzde 60 başarılı oldu. Suriye Hükümeti bunu Türkiye’ye karşı kullanıyor. “Suriye’yi bu durumu Türkiye getirdi. Muhalefeti destekledi. Özgür Suriye Ordusu’nu destekledi” iddiaları var. Suriye’nin Kürtlerin yaşadığı bölgelerinde iki grup ortaya çıktı. İlki terör örgütü PKK’nın öncülüğünü yaptığı “Kürdistan Halk Meclisleri”. Diğeri ise Suriye Kürt Ulusal Konseyi. Bu oluşumu da Suriye KDP’si ve Mesut Barzani destekliyor. Suriye’de Kürtlerin yaşadığı bölgelerde Celal Talabani, Mesut Barzani ve PKK’nın hakim olma mücadelesi var. Ancak şimdilik PKK’nın elinin güçlü olduğunu söylemek mümkün. Bu durum ise Türkiye’yi olumsuz etkiliyor. Türkiye’de PKK tarafından yapılan son eylemlerin bu bölgeden kaynakladığını söylemek mümkün. Özellikle Kamışlı-Derik Bölgesi PKK’nın üssü konumunda. Türkiye’de etnik grupları kışkırtıp istikrarsızlık yaratmaya çalışıyorlar. ORSAM: Siz Irak siyasetini de iyi biliyorsunuz. İki ülke arasında birçok benzerlik konuşuldu. Uçuşa yasak bölge oluşturul- ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 25 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM ması, güvenli bölge oluşturulması, ülkenin etnik-mezhepsel temelde bölünmesi, iç savaş olasılığı, Alevi-Sünni çatışması. Irak ve Suriye’yi karşılaştıracak olursanız ne gibi benzerlikler ve farklılıklar ortaya çıkar? Suriye’de Esad sonrasında bir Irak tecrübesi yaşanmasını bekleyebilir miyiz? AYDIN MARUF: Irak örneği Suriye için önemlidir. Bu senaryolar Saddam döneminde de sürekli konuşulmaktaydı. Bahsettiğiniz hususların hepsi Irak için de zamanında tartışılmıştı. İki ülkedeki etnik gruplar benzerdir. Geçmişte Irak’ta ne yaşandıysa Suriye’de şimdi yaşanmaktadır. Coğrafyalar, tarih, kültür birbirine yakındır. Ama kıyaslamaya girersek ters bir durum ortaya çıkar. Irak’ta Şii çoğunluk Türkiye yanlısıdır. Suriye’de ise Sünni çoğunluk Türkiye yanlısıdır. Beşşar Esad’dan sonra Sünni bir iktidarın gelmesi muhtemeldir. Ama bunun olmaması için İran, Hizbullah ve diğer Şii gruplar çalışmaktadır. Suriye’de Sünnilerin yoğun olarak yaşadığı bölgeler de var. Ancak coğrafi olarak bir Kürt bölgesi yoktur. Kamışlı gibi Kürtlerin yaşadığı en büyük yerleşim yerlerinin dahi nüfusu 200 bini geçmez. Ayrıca o bölgelerde Suriye’deki Baas rejimi tarafından uygulanan Araplaştırma politikası da çok etkili olmuştur. Irak’ta DuhokErbil gibi bir coğrafya var, ancak Suriye’de yok. Ama Suriye’de bu yaratılmaya çalışılıyor. Biz Suriyeli yetkililerle görüştüğümüzde Kürtlerin Irak’ta ve Türkiye’de bir bölgeleri olduğunu ama Suriye’de olmadığını söylüyorlardı. Suriye’de bir Kürt bölgesi oluşursa başta Türkiye ve Irak zarar görecektir. Bu nedenle söylediğiniz senaryoların hepsi geçerli olabilir. Suriyeli Muhalifler “Yemen’de, Irak’ta, Libya’da müdahale oldu. Suriye’de çok geç kalındı” diyorlar. Ama ABD ile ilgili şüpheleri de var. Müdahale edilmezse binlerce insan daha ölecektir. Irak siyasi, iktisadi ve stratejik açıdan Suriye’den daha güçlüdür. ABD neden Irak’a müdahale etti de Suriye’ye etmiyor? Önemsiz olduğu için mi? Petrol olmadığı için 26 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 mi? Suriye’nin bölünmesini istediği için mi? ORSAM: Tüm bu senaryolar akla “Suriye, Esad sonrasında bölünebilir mi?” sorusunu getiriyor. Sizin bu konudaki öngörünüz nedir? AYDIN MARUF: Suriye topraklarının bölünmesi komşu ülkelerden hiç birinin menfaatine değildir. Bu nedenle hepsi Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyor. Ama bölünmeyi Beşşar Esad istiyor. Esad Suriye’deki iç muhalefet ve Sünni devletlerden intikam almak için Suriye’yi bölmeye çalışıyor. Kürt bölgesinde başarılı oldu. Bu başarı zincirleme şeklinde devam edebilir. Özgür Suriye Ordusu da şu an yıpranmaya başlamış durumda. Esad bu şekilde devam ederse başarılı olabilir. ORSAM: Siz Irak Türkmen Cephesi’nin Suriye Temsilci Yardımcısı olarak Şam’da görev yaptınız. Oradaki Türkmenlerin genel durumunu ve bu olaylardan nasıl etkilendiklerini anlatır mısınız? AYDIN MARUF: Beşşar Esad yönetiminin Türkmenlere de ayrı bir bölge oluşturmayı teklif ettiğini biliyoruz. Özellikle Bayır-Bucak Türkmenlerinin yaşadığı bölgelerde Türkmenler için bir hakimiyet alanı kurulmasının teklif edildiğini söyleyebiliriz. Türkmenler, bölgede bin yıllık geçmişe sahip bir millettir. Ancak Türkmenler diğer gruplardan farklı bir durumda. Örgütsel yapıya sahip olmamakla birlikte bir siyasi organizasyon kurmalarına da izin verilmemiştir. Ayrıca Türkmenlere ait bir bölge ya da şehir yoktur. Türkmenler, Suriye’de dağınık bir biçimde yaşamaktadır. Türkiye ve Suriye komşu olmasına rağmen, Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra Türkmenler yıpratılmaya ve kültürel olarak yok edilmeye çalışılmıştır. Şam’da yerli Türkmenler yaşamaktadır. Ayrıca Golan Türkmenlerini de dikkate almak gerekmektedir. Türkmenler, Golan’dan başlayıp Halep’e kadar da- KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ğınık bir biçimde yaşamaktadır. Öte yandan Türkmenler siyasete uzak olmaları nedeniyle tecrübesizdir. Son günlerde İstanbul’da Suriye Demokratik Türkmen Hareketi kuruldu. Yönetimine bakacak olursak Halep, Lazkiye, Humus’tan ikişer kişi var. Bu farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Keşke farklı bir şey kurulsaydı. Sünni Arapların, Kürtlerin, Şiilerin yani tüm grupların muhalefette etkinliği var. Türkmenlerin koordinasyonu çok az. Özellikle Türk ve Arap basınına kendilerini ifade edemiyorlar. Türkmen bölgelerinden 15 tugay oluşturuldu. Toplam nüfusları 2000 kişi olabilir. Özgür Suriye Ordusu’nda faaliyet gösteriyorlar. Türkmenler siyasi hayata yeni yeni katılıyorlar. En son Kahire Toplantısı’na katılım sağladılar. Orada bile eksiklikleri belliydi. Kürtler lider kadro yetiştirmiş durumdalar. Mesela Suriye Demokratik Türkmen Hareketi’ni Şam’da temsil eden kimse yok. Ama Arapların, Kürtlerin her yerde bayrağı var. Hal bu iken Kahire toplantısına da Türkiye’nin baskı ve önerileriyle ancak Türkmenler dahil olabilmiştir. Biz Suriye Türkmenlerinin nüfusunun 3 milyon olduğunu söylüyoruz. Ama bunların içinde Araplaştırılmış olanlar, tarihini unutanlar var. Bunların içinde ancak yarım milyon insan Türkçe konuşabiliyordur. Bu nedenle Suriye Türkmenlerinin hem Türkiye hem Azerbaycan hem de Irak Türkmenlerinden büyük desteğe ihtiyaçları vardır. Türk basını Türkmenlerden 3-4 ay öncesine kadar hiç bahsetmemekteydi. Suriye Asuri Demokratik Örgütü’nün Halep’teKamışlı’da büroları var. Orada Kerkük gibi bir yapı oluşturmaya çalışıyorlar; Asuriler, Araplar, Kürtlerle birlikte ortak bir idare kurulacak. Şu an Beşşar Esad’dan destek alıyorlar. Ama Türkmenlerin Halep ve Bayır-Bucak’ta böyle bir çalışmaları yok. Hıristiyanlar, Çerkesler, Kürtler, Ermeniler (yani bölgedeki azınlık gruplar) Esad döneminde kendilerine ait dergi, gazete, dernek, ocak kurmuşlardı. Gizli çalışan siyasi partileri vardı. Ama Türkmenlerin hiçbir şeyi yoktu. Sadece Ankara’da ORSAM bulunan pasif bir Bayır Bucak Derneği vardı. Pasif kalmalarında Esad’ın baskısının etkisi olduğu kadar kendi hataları da var. Bugün Suriye Ulusal Meclisi’nin Şam Bildirgesi’nde veya diğer belgelerde Türkmenler zikredilmemiştir. Suriye Türkmenlerinin Türkiye başta olmak üzere tüm Türk Dünyası’ndan topyekün bir desteğe ihtiyacı var. Türkmeneli Öğrenci Birliği bir kampanya yapmaya başladı. Yardım toplanıp Suriyeli Türkmen mültecilere gönderiliyor. Bu sayede Irak Türkmenleri, Suriye Türkmenlerinin yanında olduğunu gösteriyor. Ama sadece maddi yardımla bu iş olmaz. Suriye Türkmenlerinin siyasete girmeleri gerekiyor. Mutlaka Suriye Ulusal Konseyi’nde yer almaları gerekli. En önemlisi ise Suriye içinde birleşip, ortak hareket etmeleri lazım. Bir buçuk senedir Suriye’deki olaylardan hayatını kaybedenlerin yüzde 30’unun Türkmen olduğunu söyleyebiliriz. Ama bundan kimse bahsetmez. Humus’ta yapılan bombalı saldırı Türkmenleri hedef aldı. Bu durum rapor halinde örgütlere iletilmedi. Ayrıca mutlaka siyasi parti kurulması lazım. Demokratik Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Komitesi kuruluyor. 30 tane siyasi parti katılacak. Bunun içinde Suriye Kürt Azadi Partisi var. Kürt partilere ek olarak Suriye’de izinli olan partiler katılacak. Amaç Suriye Ulusal Konseyi’ne alternatif bulmaktır. Çünkü Suriye Ulusal Konseyi de bugüne kadar birleşemedi. Kürtler çekildi, diğer gruplar tepki gösterdi. ORSAM: Peki, son dönemde Irak’ta yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bağdat ve Erbil arasındaki gerginlik nereye gidiyor? AYDIN MARUF: 2003’ten beri Erbil-Bağdat arasındaki gerginlikler devam ediyor. Irak’ta üç grup esas alındı. Kürt, Sünni ve Şii. Kürtler bu dağılımda aktif rol aldı. Irak’ın durumu şartlara ya da başka bir devletin isteğine göre değişiyor. Irak’ı konuşurken mutlaka İran’dan da bahsetmek lazım. İransız Irak olmuyor. ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 27 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM İran’ın Bağdat-Erbil arasında yaşanan olaylarda büyük etkisi var. Mesela seçimden önce Irakiye Listesi kuruldu. Bir Şii Listesi kuruldu. Bir Kürdistan İttifakı vardı. Her bir grubun kimler tarafından desteklendiği malum. Problemler buradan kaynaklandı. Petrol ve peşmerge gibi konular teferruattır. Esas konu seçimden sonra iki grup arasında yaşanmıştır. Türkiye ve İran’ın taraf olması Irak siyasetini gerginleştirdi diyebiliriz. Özellikle de Tarık El-Haşimi olayından sonra gerginlik tırmandı. Şimdi Irak’ta Şii ve Sünni olmak üzere iki blok oluştu. Şii Bloku Maliki başkanlığında İran destekli, Sünni Bloku (Türkmenler, Kürtler, Sünni Araplar) ise Türkiye, ABD ve Suudi Arabistan desteklidir. Erbil-Bağdat arasında çıkan son olay peşmergelerin Rabia bölgesine girmesi ile yaşandı. Irak Ordusu’nun da Diyala’dan o bölgeye getirilmesi Bağdat-Erbil arasındaki gerginliği daha da arttırdı. Bölgesel Kürt Yönetimi, Bağdat’a önem vermeden hareket ediyor. Sanki ayrı bir devlet gibi davranıyor. Kürtlerin Bağdat’ı tehdidi, Sünni Arapların ve Arap Devletlerinin Kürtleri desteklemesi ve İran’ın da Maliki yönetiminin arkasında durmasıyla gerginlik arttı. Ancak Bölgesel Kürt Yönetimi içerisindeki muhalefetin yönetime Bağdat’la ilişkilerin iyileştirilmesi yönünde baskı var. Muhalefet komşu devletlerin baskılarına boyun eğildiğini düşünüyor. Mesut Barzani bir toplantı yaptı ve Goran hariç tüm siyasi partiler katıldı. Bir heyet oluşturuldu. Bu heyet Barzani başkanlığında Bağdat’a gidecekti. Sorunları çözmek için Maliki ve Irak hükümeti ile görüşülecekti. Kürtlerin Bağdat’la yönetimsel sorunları var. Ama buna ek olarak Sünni-Şii problemi de yaşanmaktadır. İran bu konuda çok etkilidir. Maliki’nin Kerkük’te Bakanlar Kurulu’nu toplaması ve Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük ziyareti olayları daha fazla gerginleştirdi. Bu olaylar tüm Sünni grupları etkilemektedir. Önceden peşmerge ve petrol konuları vardı. Şimdi bunlara ek olarak Sünni-Şii sıkıntısı da ortaya çıktı. 28 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 ORSAM: Son dönemlerde Türkmenlerle Iraklı Kürtler arasındaki ilişkilerin iyileştiğini görüyoruz. Bu durum için ne gibi adımlar atıldı? AYDIN MARUF: 28 Temmuz’da Irak Parlamentosunda Türkmenlerin Irak’ta esas unsur olarak kabul edilmesi, Kürdistan İttifakının desteğiyle olmuştur. Oradaki tüm Kürtler bu yönde olumlu oy kullanmıştır. Önceden engel olurlardı. Bu çok önemli bir nokta. Ayrıca Kerkük’te vali (Kürt) ve meclis başkanı (Türkmen) ortak hareket etmektedir. KDP ve KYB, Türkmeneli bölgesi konusunda artık ITC’yi muhatap almaktadır. Bu da diğer önemli bir adımdır. ORSAM: Erbil’de Irak Türkmen Cephesi’nin bir büro açmasını da bu gelişmelerin bir parçası sayabilir miyiz? AYDIN MARUF: Tabi ki. Bir de Kürt Yönetimi eski zihniyetinden vazgeçmiştir. Bölgesel Kürt Yönetiminde de her gün siyaset değişmektedir. Bazı olayların çözülmesi zamana bağlıdır. Mesela 31 Ağustos Türkmen Şehitleri Günü aktif bir şekilde gündeme gelmiyordu. Şimdi bu sene sadece Erbil’de yapıldı. Bütün Kürt basınında bu haber oldu. Yönetim bunu olumlu karşıladı. ORSAM: Önümüzdeki dönemde ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz? AYDIN MARUF: Olumlu adımlar atılacağını düşünüyorum. Kerkük’te seçime katılmak için Türkmenler ve Kürtler bir liste oluşturabilir. Ayrıca Erbil’de Türkmenler hükümete katılabilir. Yine Erbil’de Türkmenlerle ilgili bazı değişiklikler yaşanabilir. Kerkük başta olmak üzere tüm Türkmeneli bölgesine baktığımızda ne Kürt ne de Türkmen basınında karşı tarafa yönelik olumsuz bir propaganda görülmemektedir. Karşılıklı sert açıklamalar yapılmamaktadır. Bundan bir ay önce ITC’den bir KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ heyet Neçirvan Barzani ile görüşmüştür. Bu çok olumlu bir gelişmedir. Hükümetin tebrik edilmesi önemli gelişmelerdir. Bunlar eskiden kırmızı çizgiydi. Şimdi iki taraf da birbirini kabul ediyor. Bundan bir sene evvel kabul edilmiyordu. Irak Türkmen Cephesi, Kürt siyasi oluşumunu kabul ediyor. Kürtler de Irak Türkmen Cephesi’ni bir siyasi aktör, muhatap olarak kabul etmektedir. ORSAM: Peki, bu kırılma nasıl başladı? AYDIN MARUF: Bu gelişmeler Kerkük’te, Irak Türkmen Cephesi ile Kürt siyasi partiler ORSAM arasında başladı. Bu bölgelerde Araplardan ziyade Kürtler ve Türkmenler önemli iki faktördür. Kürtler buna inanmıyordu ve ITC’yi dışarıda tutmaya çalışıyordu. Kürtlerle Türkmenlerin ilişkilerinin kötü olması Bağdat’ta her iki tarafı da zarara uğratıyor. Biz cumhurbaşkanı yardımcısı aday gösteriyoruz, Kürtler karşı çıkıyor. Kürtler bize destek verdiği zaman Şiiler de destek veriyorlar. Türkmenlerin bunu iyi değerlendirmesi ve iyi bir siyaset yapması lazım. ORSAM: Teşekkür ederiz. ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 29 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM ORSAM RAPORLARI ORSAM Rapor No: 1 Mart 2009 Deniz Haydutluğu ile Mücadele ve Türkiye’nin Konumu: Somali Örneği (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 2 Nisan 2009 60. Yılında Nato ve Türkiye (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 3 Mayıs 2009 Irak’ın Kilit Noktası: Telafer (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 4 Temmuz 2009 2009 Lübnan Seçimleri: Kazananlar, Kaybedenler ve Türkiye (Tr) ORSAM Rapor No: 5 Ağustos 2009 Türkiye-Lübnan İlişkileri: Lübnanlı Dinsel ve Mezhepsel Grupların Türkiye Algılaması (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 6 Kasım 2009 Tuzhurmatu Türkmenleri: Bir Başarı Hikayesi (Tr - Eng - Ar) ORSAM Rapor No: 7 Kasım 2009 Unutulmuş Türkmen Diyarı: Diyala (Tr - Eng - Ar) ORSAM Rapor No: 8 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 1 Aralık 2009 Karadeniz’in Bütünleşmesi İçin Abhazya (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 9 Ocak 2010 Yemen Sorunu: Bölgesel Savaşa Doğru mu? (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 10 Yemen İç Savaşı: İktidar Mücadelesi, Bölgesel Etkiler ve Türkiye ile İlişkiler (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 11 Şubat 2010 Unutulan Türkler: Lübnan’da Türk Varlığı (Tr – Eng – Ar) ORSAM Rapor No: 12 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 2 Şubat 2010 Rusya Federasyonu’nun Bakışı: Irak Faktörünün Türkiye’nin Ortadoğu Politikasına Etkisi (1990-2008) (Tr - Rus) 30 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 ORSAM Rapor No: 13 Şubat 2010 7 Mart 2010 Irak Seçimleri Öncesi Şii Kökenli Parti ve Seçmenlerin Politik Davranışlarının Analizi (Tr) ORSAM Rapor No: 24 Ocak 2011 Kuveyt Emirliği: Savaş ve Barış Arasındaki El Sabah İktidarı ve Türkiye ile İlişkiler (Tr) ORSAM Rapor No: 14 Şubat 2010 Seçim Öncesi Irak’ta Siyasal Durum ve Seçime İlişkin Beklentiler (Tr) ORSAM Rapor No: 25 Ocak 2011 Hukuki ve Siyasi Yönleriyle Güvenlik Konseyi’nin İran Ambargosu (Tr) ORSAM Rapor No: 15 Mart 2010 Orsam Heyetinin 7 Mart 2010 Irak Seçimlerine İlişkin Gözlem Raporu (Tr) ORSAM Rapor No: 16 Nisan 2010 Oman Sultanlığı: Arap Yarımadasında Geleneksel ile Modernite Arasında Bir Ülke (Tr) ORSAM Rapor No: 17 Nisan 2010 7 Mart 2010 Irak Parlamento Seçim Sonuçlarının ve Yeni Siyasal Denklemin Değerlendirilmesi (Tr) ORSAM Rapor No: 18 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 3 Mayıs 2010 Komşuluktan Stratejik İşbirliğine: Türk-Rus İlişkileri (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 19 Eylül 2010 Türkiye’ye Yönelik Türkmen Göçü ve Türkiye’deki Türkmen Varlığı (Tr) ORSAM Rapor No: 20 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 4 Ekim 2010 Kırgızistan’da Mevcut Durum, İktidar Değişiminin Nedenleri ve Kısa Vadeli Öngörüler (Tr) ORSAM Rapor No: 21 Kasım 2010 Irak’tan Irağa: 2003 Sonrası Irak’tan Komşu Ülkelere ve Türkiye’ye Yönelik Göçler (Tr) ORSAM Rapor No: 22 Ocak 2011 Türkiye-Yemen İlişkileri ve Yemen’deki Türkiye Algısı (Tr – Eng – Ar) ORSAM Rapor No: 23 Ocak 2011 Katar-Irak-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Mümkün mü? (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 26 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 5 Şubat 2011 Kırgızistan’da Son Gelişmeler: Dün, Bugün, Yarın (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 27 Şubat 2011 Mısır Devriminin Ayak Sesleri: Bir Devrin Sonu mu? (Tr) ORSAM Rapor No: 28 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 6 Şubat 2011 Uluslararası Deniz Hukukunda Kıyı Devletlerinin Gemilere El Koyma Yetkisinin Sınırları: Gürcistan’ın Karadeniz’de Seyreden Gemilere El Koyması (Tr) ORSAM Rapor No: 35 Mart 2011 Irak’ta Mevcut Siyasi Durum ve Önemli Siyasi Gelişmeler (Tr) ORSAM Rapor No: 36 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 1 Mart 2011 Eu’s Water Framework Directive Implementation in Turkey: The Draft National Implementation Plan (Eng) ORSAM Rapor No: 37 Mart 2011 Tunus Halk Devrimi ve Sonrası (Tr) ORSAM Rapor No: 38 Mart 2011 Libya Savaşı, Uluslararası Müdahale ve Türkiye (Tr) ORSAM Rapor No: 39 Mart 2011 Tarihten Günümüze Libya (Tr) ORSAM Rapor No: 40 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 2 Mart 2011 İklim Değişiminin Güvenlik Boyutu ve Ortadoğu’ya Etkileri (Tr) ORSAM Rapor No: 29 Şubat 2011 Tunus Halk Devrimi ve Türkiye Deneyimi (Tr) ORSAM Rapor No: 41 Mart 2011 Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak-1 (Tr) ORSAM Rapor No: 30 Şubat 2011 Kerkük’te Mülk Anlaşmazlıkları: Saha Araştırmasına Dayalı Bir Çalışma (Tr) ORSAM Rapor No: 42 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 3 Nisan 2011 Nil Nehri Havzasının Hidropolitik Tarihi ve Son Gelişmeler (Tr) ORSAM Rapor No: 31 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 7 Mart 2011 Afganistan ve Pakistan’da Yaşanan Gelişmeler ve Uluslararası Güvenliğe Etkileri (Tr) ORSAM Rapor No: 43 Nisan 2011 Kuzey Irak’ın Sosyal-Siyasal Yapısı ve Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Türkiye ile İlişkileri (Tr) ORSAM Rapor No: 32 Mart 2011 Suudi Arabistan’da Şii Muhalefet Sorunu ve Etkileri (Tr) ORSAM Rapor No: 33 Mart 2011 Irak’ta Türkmen Varlığı (Tr) ORSAM Rapor No: 34 Mart 2011 Irak’ta Türkmen Basını (Tr – Ar) ORSAM Rapor No: 44 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 4 Nisan 2011 Meriç Nehri Havzası Su Yönetimi’nde “Uluslararası İşbirliği” Zorunluluğu (Tr) ORSAM Rapor No: 45 Nisan 2011 Suriye’de Demokrasi mi İç Savaş mı? : Toplumsal-Siyasal Yapı, Değişim Senaryoları ve Sürecin Türkiye’ye Etkisi (Tr) KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ORSAM Rapor No: 46 Mayıs 2011 Suriye’de İktidar Mücadelesi, Uluslararası Toplumun Tepkisi ve Türkiye’nin Konumu (Tr) ORSAM Rapor No: 47 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 5 Mayıs 2011 Türkiye-Suriye İlişkileri: Sınıraşan Sularda Örnek İşbirliği Olarak Asi Dostluk Barajı (Tr) ORSAM Rapor No: 48 Mayıs 2011 Orsam Söyleşileri - 2 Iraklı Araplar, Azınlıklar ve Akademisyenler-1 (Tr) ORSAM Rapor No: 49 Mayıs 2011 Orsam Söyleşileri - 2 Irak Türkmenleri-1 (Tr) ORSAM Rapor No: 50 Mayıs 2011 Orsam Söyleşileri - 3 Iraklı Kürt Yetkililer, Akademisyenler ve Gazeteciler-1 (Tr) ORSAM Rapor No: 51 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 8 Mayıs 2011 75. Yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi Karadeniz’in Değişen Jeopolitiği Çerçevesinde (Tr) ORSAM Rapor No: 52 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 9 Mayıs 2011 Afganistan ve Bölgesel Güvenlik (Ortadoğu, Orta ve Güney Asya, Rusya Federasyonu) (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 53 Mayıs 2011 Madagaskar: Bağımsızlığın 50. Yılında Kazanımlar, Kaçan Fırsatlar ve Türkiye ile İlişkiler (Tr) ORSAM Rapor No: 54 Mayıs 2011 Iraklı Grupların Temel Siyasi Sorunlara Bakışı ve Türkiye İle İlişkiler: Saha Araştırmasına Dayalı Bir Çalışma (Tr) ORSAM Rapor No: 55 Haziran 2011 Suriye Muhalefeti’nin Antalya Toplantısı: Sonuçlar, Temel Sorunlara Bakış ve Türkiye’den Beklentiler (Tr) ORSAM ORSAM Rapor No: 56 Haziran 2011 Seçimler ve Ak Parti’nin Tecrübesi (Tr – Ar) ORSAM Rapor No: 68 Eylül 2011 Karikatürlerde Usame Bin Ladin Operasyonu ve Yankıları (Tr) ORSAM Rapor No: 79 Ekim 2011 Yaklaşan Seçim Öncesi Tunus’ta Siyasal Denklemler (Tr) ORSAM Rapor No: 57 Haziran 2011 12 Haziran 2011 Türkiye Genel Seçimlerinin Ortadoğu Ülkelerindeki Yansımaları (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 69 Eylül 2011 Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 4 (Tr) ORSAM Rapor No: 80 Ekim 2011 Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 5 (Tr) ORSAM Rapor No: 58 Temmuz 2011 Karikatürlerin Dilinden 12 Haziran 2011 Türkiye Genel Seçimlerinin Ortadoğu’daki Yansımaları (Tr) ORSAM Rapor No: 59 Temmuz 2011 Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 2 (Tr) ORSAM Rapor No: 60 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 6 Temmuz 2011 Mekong Nehri Suları Üzerinde İşbirliği ve İhtilaf (Tr-Eng) ORSAM Rapor No: 61 Temmuz 2011 Antalya’da 1-2 Haziran 2011 Tarihlerinde Gerçekleşen “Suriye’de Değişim Konferansı” nın Tam Deşifresi (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 62 Ağustos 2011 Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 3 (Tr) ORSAM Rapor No: 63 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 7 Ağustos 2011 Görünmez Stratejik Kaynak: Sınıraşan Yeraltı Suları (Tr) ORSAM Rapor No: 64 Ağustos 2011 AK Parti’nin 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerindeki Zaferi (Tr – Ar) ORSAM Rapor No: 65 Ağustos 2011 Karikatürlerin Dilinden Arap Baharı - 1 (Tr) ORSAM Rapor No: 66 Ağustos 2011 Karikatürlerin Dilinden Libya İç savaşı ve Uluslararası Müdahale - 1 (Tr) ORSAM Rapor No: 67 Ağustos 2011 Somali: Bir Ulusun Yok Oluşu ve Türkiye’nin İnsani Yardım Girişimi (Tr) ORSAM Rapor No: 70 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 10 Eylül 2011 XXI. Yüzyılda Rusya ve Türkiye’nin İran Politikaları (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 71 Eylül 2011 Gazze Sorunu: İsrail Ablukası, Uluslararası Hukuk, Palmer Raporu ve Türkiye’nin Yaklaşımı (Tr) ORSAM Rapor No: 72 Eylül 2011 Ortadoğu Ülkelerine Dair İstatistikler (Tr) ORSAM Rapor No: 73 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 11 Ekim 2011 Anadolu Etki Alanı (Tr-Eng) ORSAM Rapor No: 74 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 12 Ekim 2011 Ukraine in Regress: The Tymoshenko Trial (Eng) ORSAM Rapor No: 75 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 13 Ekim 2011 Kazaklar ve Kazakistanlılar (Tr) ORSAM Rapor No: 76 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 14 Ekim 2011 İtalya’da Unutulmuş Türk Varlığı: Moena Türkleri (Tr - It) ORSAM Rapor No: 77 Ekim 2011 ABD’nin Çekilmesinin Ardından Irak Politikasının Bölgesel, Küresel Etkileri ve Türkiye’ye Yansımaları (Tr) ORSAM Rapor No: 78 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 8 Ekim 2011 Türkiye’de ve İsrail’de Yapay Sulak Alanlar ile Atıksu Arıtımı ve Atıksuyun Sulama Amaçlı Olarak Tekrar Kullanımı (Tr) ORSAM Rapor No: 81 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 15 Ekim 2011 Büyük Güçlerin Afganistan Politikaları (Tr-Eng) ORSAM Rapor No: 82 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 16 Ekim 2011 Bölge Devletlerinin Perspektifinden Afganistan (Tr-Eng) ORSAM Rapor No: 83 Kasım 2011 Suriye’de Değişimin Ortaya Çıkardığı Toplum: Suriye Türkmenleri (Tr) ORSAM Rapor No: 84 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 9 Kasım 2011 Somali’nin Açlık Felaketi: “Siyasi Kuraklık” mı Yoksa Doğal Afet mi? (Tr-Eng) ORSAM Rapor No: 85 Kasım 2011 Suriye Politik Kültüründe Tarihsel Pragmatizm, Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikası ve TürkiyeSuriye İlişkileri (Tr) ORSAM Rapor No: 86 Kasım 2011 Geçmişten Günümüze Irak Türkmen Cephesi’nin Yapısı ve İdari Durumu (Tr) ORSAM Report No: 87 Kasım 2011 Turkmen in Iraq and Their Flight: A Demographic Question? (Eng) ORSAM Rapor No: 88 Kasım 2011 Irak’ta Bektaşilik (Türkmenler – Şebekler – Kakailer) (Tr) ORSAM Rapor No: 89 Kasım 2011 Değişim Sürecindeki Fas Monarşisi: Evrim mi? Devrim mi? (Tr) ORSAM Rapor No: 90 Kasım 2011 Arap Dünyasının İstisnai Krallığı: Yerel Aktörler ve Arap-İsrail Uyuşmazlığı Çerçevesinde Ürdün Krallığı’nın Demokratikleşme Deneyimleri (Tr-Eng) ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 31 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM ORSAM Rapor No: 91 Aralık 2011 Türkiye ve Arap Birliği’nin Suriye’ye Yaptırım Kararları ve Olası Sonuçları (Tr) ORSAM Rapor No: 103 Ocak 2012 Irak’ta Petrol Mücadelesi: Çok Uluslu Şirketler, Uluslararası Anlaşmalar ve Anayasal Tartışmaların Işığında Bir Analiz (Tr) ORSAM Rapor No: 116 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 14 Nisan 2012 Fayda Paylaşımı Kavramı, Teorik Altyapısı ve Pratik Yansımaları (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 92 Aralık 2011 Irak’ta İhtilaflı Bölgelerin Durumu (Tr) ORSAM Rapor No: 128 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 24 Eylül 2012 Günümüz Şartlarında Türkiye - Belarus Ekonomik Münasebetlerinin Gelişimi (Tr - Rus - Eng) ORSAM Rapor No: 104 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 12 Şubat 2012 Sınıraşan Akiferler Hukuku Taslak Maddeleri Üzerine Bir Değerlendirme (Tr – Eng) ORSAM Rapor No: 117 Nisan 2012 Musul’a Yatırım Geleceğe Yatırım Demektir (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 129 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 25 Eylül 2012 Belarus-Türkiye: Devletlerarası İşbirliğinin Pozitif Dinamikleri (Tr - Rus - Eng) ORSAM Report No: 93 ORSAM Water Research Programme Report: 10 December 2011 Turkey and Wfd Harmonization: A Silent, But Significant Process (Eng) ORSAM Rapor 94: Aralık 2011 Türkiye-Fransa Krizinde Algının Rolü: Fransızların Türkiye Algısı (Tr) ORSAM Rapor No: 95 Aralık 2012 Karikatürlerle Arap Baharı – 2 (Tr) ORSAM Rapor No: 96 Aralık 2011 Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 6 (Tr) ORSAM Rapor No: 97 Ocak 2012 Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak – 7 (Tr) ORSAM Rapor No: 98 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 17 Ocak 2012 Kırgızistan’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Türkiye ile İlişkilerine Etkisi (Tr) ORSAM Rapor No: 99 Ocak 2012 Türk Siyasal Partilerinin Hatay’daki Suriyeli Sığınmacılar Konusundaki Açıklamaları ve Hatay’daki Siyasi Parti Temsilcileri ile Hareketlerin Suriye Olaylarına Yaklaşımları (Mart-Aralık 2011) (Tr) ORSAM Rapor No: 100 Ocak 2012 Irak İstatistikleri (Tr) ORSAM Rapor No: 101 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 11 Ocak 2012 Emniyetli İçme Suyu ve Sanitasyon Hakkı (Tr) ORSAM Rapor No: 102 Ocak 2012 Irak Hangi Şartlarda, Nasıl Parçalanabilir?: En Kötüye Hazırlıklı Olmak (Tr – Eng) 32 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 ORSAM Rapor No: 105 Şubat 2012 Irak Hukuk Mevzuatında Azınlıkların Siyasal Hakları (Tr) ORSAM Rapor No: 106 Şubat 2012 Irak Hukuk Mevzuatında Azınlıkların Siyasal Hakları (Tr) ORSAM Rapor No: 107 Şubat 2012 Uluslararası Hukuk ve Irak Anayasası Açısından Azınlıkların İnsan Hakları (Tr) ORSAM Rapor No: 108 Şubat 2012 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) Geleceği (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 109 Şubat 2012 Türkiye’nin Yükselişi ve “Bric” Bölgesi (It) ORSAM Rapor No: 110 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 13 Mart 2012 İran’da Su Kaynakları ve Yönetimi (Tr) ORSAM Rapor No: 111 Mart 2012 Suriye Kürt Muhalefetine Eleştirel Bir Bakış (Tr) ORSAM Rapor No: 112 Mart 2012 İran İslam Cumhuriyetinde Anayasal Sistem ve Siyasi Partiler (Tr) ORSAM Rapor No: 113 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 18 Nisan 2012 Mongolia: A Developing Democracy and a Magnet for Mining (Eng) ORSAM Rapor No: 114 Nisan 2012 Karikatürlerle Suriye Sorununu Anlamak - 8 (Tr) ORSAM Rapor No: 115 Nisan 2012 Suriye’de Güvenli Bölge Tartışmaları: Türkiye Açısından Riskler, Fırsatlar ve Senaryolar (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 118 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 19 Mayıs 2012 Ukrayna - Türkiye Ticari - Ekonomik Münasebetlerinin Analizi (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 119 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 20 Mayıs 2012 Bölgesel Gelişimin Trend ve Senaryolarının Araştırılmasındaki Araç: Jeopolitik Dinamikler (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 120 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 21 Mayıs 2012 Kazakistan Siyasi Sisteminin Gelişimi: 2012 Parlamento Seçimleri (Tr) ORSAM Rapor No: 121 Mayıs 2012 Musul’da Yerel Siyaset ve Irak Siyasetinde Yeni Dinamikler (Saha Çalışması) (Tr - Eng - Ger) ORSAM Rapor No: 122 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 15 Mayıs 2012 Irak’ta Su Kaynakları Yönetimi (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 123 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 22 Haziran 2012 Küresel Göç ve Avrupa Birliği ile Türkiye’nin Göç Politikalarının Gelişimi (Tr) ORSAM Rapor No: 124 Temmuz 2012 Türkiye Afrika’da: Eylem Planının Uygulanması ve Değerlendirme On Beş Yıl Sonra (Tr - Eng - Fr) ORSAM Rapor No: 125 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 23 Temmuz 2012 Rusya’nın Ortadoğu Politikası (Tr) ORSAM Rapor No: 126 ORSAM Su Araştırmaları Programı Rapor No: 16 Temmuz 2012 Yeni Çerçeve Su Kanunu’na Doğru: Su Kanunu Taslağı Üzerine Notlar (Tr) ORSAM Rapor No: 127 Ağustos 2012 Suriye’de Kürt Hareketleri (Tr) ORSAM Rapor No: 130 Kasım 2012 Suriye Çerkesleri (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 131 Kasım 2012 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 26 “Üçüncü Dalga”: Postmodernizmin Jeopolitiği (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 132 Kasım 2012 Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük Ziyareti (Tr) ORSAM Rapor No: 133 Kasım 2012 Irak Kürdistan Bölgesi’nde Muhalefetin Doğuşu ve Geleceği (Tr) ORSAM Rapor No: 134 Kasım 2012 Irak Çerkesleri (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 135 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 27 Kasım 2012 Türkiye’nin Eski Sovyet Cumhuriyetleriyle Münasebetlerinin Özellikleri (Tr - Rus - Eng) ORSAM Rapor No: 136 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 28 Kasım 2012 Türk-Ukrayna İlişkilerinde Entegrasyon Faktörü Olarak Türk-Kırım Münasebetleri (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 137 BLACK SEA INTERNATIONAL Rapor No: 29 Aralık 2012 Belarus’un Enerji Politikası ve Belarus’un Rusya ve AB ile Enerji Alanında Geliştirdiği İşbirliği (1992-2011) (Tr - Rus) ORSAM Rapor No: 138 Aralık 2012 Birlik mi, PYD’nin Güç Gösterisi mi? Erbil Anlaşmasından Sonra Suriye Kürt Dinamikleri (Tr) ORSAM Rapor No: 139 Aralık 2012 Suriye’de Kürtler Arası Dengeler, Rejim Muhalifleri ve Türkiye: Çatışma-İstikrar Ayrımındaki İlişkiler Örüntüsü (Tr - Eng) ORSAM Rapor No: 140 Aralık 2012 Kuzey Irak’ta İç Siyasal Dengeler ve Stratejik İttifak’ın Geleceği (Tr - Eng) KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ORSAM AKADEMİK KADRO Hasan Kanbolat Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Doç. Dr. Harun Öztürkler Doç. Dr. Mehmet Şahin Doç. Dr. Özlem Tür Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Habib Hürmüzlü Doç. Dr. Didem Danış Doç. Dr. Canat Mominkulov Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Yrd. Doç. Dr. Bayram Sinkaya Dr. Abdullah Alshamri Dr. Neslihan Kevser Çevik Dr. Jale Nur Ece Doç. Dr. Yaşar Sarı Dr. Süreyya Yiğit Elmira Cheremisova Av. Aslıhan Erbaş Açıkel Pınar Arıkan Sinkaya Volkan Çakır Tamer Koparan Bilgay Duman Noyan Gürel Oytun Orhan Sercan Doğan Seval Kök Nebahat Tanriverdi Shalaw Fatah Uğur Çil Leyla Melike Koçgündüz Ufuk Döngel Göknil Erbaş Aslı Değirmenci Jubjana Vila Mavjuda Akramova ORSAM Başkanı ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Uluslararası Antalya Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Ekonomileri - Afyon Kocatepe Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ ORSAM Danışmanı, Avrasya ORSAM Danışmanı, Ortadoğu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü ORSAM Uzmanı, Avrasya, El Farabi Kazak Milli Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Ahi Evran Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ORSAM Danışmanı, Ortadoğu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu ORSAM Danışmanı, Deniz Emniyeti ve Güvenliği ORSAM Danışmanı, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi ORSAM Danışmanı, Avrasya ORSAM Ortadoğu Danışmanı, St. Petersburg Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü ORSAM Danışmanı, Afrika ORSAM Yönetici Editörü ORSAM Uzmanı, Ortadoğu ORSAM Danışmanı ORSAM Uzmanı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM, Ortadoğu ORSAM, Ortadoğu & Projeler ORSAM, Ortadoğu ORSAM, Karadeniz ORSAM, Ortadoğu ORSAM, Ortadoğu ORSAM, Ortadoğu ORSAM Su Araştırmaları Programı Dr. Tuğba Evrim Maden Dr. Seyfi Kılıç Kamil Erdem Güler Çağlayan Arslan ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik Uzmanı ORSAM Su Araştırmaları Programı ORSAM Su Araştırmaları Programı ORSAM DANIŞMA KURULU Dr. İsmet Abdülmecid Prof. Dr. Ramazan Daurov Prof. Dr. Vitaly Naumkin Dr. Abdullah Alshamri Hasan Alsancak Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Prof. Dr. Ahat Andican Prof. Dr. Dorayd A. Noori Prof. Dr. Tayyar Arı Prof. Dr. Ali Arslan Büyükelçi Shaban Murati Başar Ay Hediye Levent Prof. Dr. Mustafa Aydın Doç. Dr. Ersel Aydınlı Yaşar Yakış Patrick Seale Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Prof. Aftab Kamal Pasha Itır Bağdadi Prof. Dr. İdris Bal Yrd. Doç. Dr. Ersan Başar Dr. Sami Al Taqi Kemal Beyatlı Barbaros Binicioğlu Safarov Sayfullo Sadullaevich Irak Danıştayı Eski Başkanı Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü, Direktör Yardımcısı Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü Direktörü ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ORSAM Riyad Temsilcisi İhlas Holding CEO ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Devlet Eski Bakanı, İstanbul Üniversitesi Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü Arnavutluk Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Türkiye Tekstil Sanayii İşveren Sendikası Genel Sekreteri Gazeteci (Suriye) Kadir Has Üniversitesi Rektörü Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı & Fulbright Genel Sekreteri Büyükelçi, Dışişleri Eski Bakanı Ortadoğu ve Suriye Uzmanı ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hindistan Batı Asya Araştırmaları Merkezi Başkanı İzmir Ekonomi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü TBMM 24. Dönem Milletvekili Karadeniz Teknik Üniversitesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Orient Research Center Başkanı Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı Ortadoğu Danışmanı Tacikistan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 33 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ ORSAM Prof. Dr. Ali Birinci Doç. Dr. Mustafa Budak Doç. Dr. Hasan Canpolat E. Hava Orgeral Ergin Celasin Volkan Çakır Doç. Dr. Mitat Çelikpala Çetiner Çetin Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Doç. Dr. Didem Danış Prof. Dr. Volkan Ediger Dr. Serdar Aziz Prof. Dr. Cezmi Eraslan Prof. Dr. Çağrı Erhan Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen Dr. Amer Hasan Fayyadh Dr. Farhan Ahmad Nizami Av. Aslıhan Erbaş Açıkel Cevat Gök Mete Göknel Osman Göksel Timur Göksel Prof. Dr. Muhamad Al Hamdani Numan Hazar Habib Hürmüzlü Doç. Dr. Pınar İpek Dr. Tuğrul İsmail Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Doç. Dr. Şenol Kantarcı Selçuk Karaçay Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Doç. Dr. Şaban Kardaş Doç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Prof. Dr. Erol Kurubaş Prof. Dr. Talip Küçükcan Arslan Kaya Dr. Hicran Kazancı İzzettin Kerküklü Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Dr. Max Georg Meier Prof. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Prof. Dr. Mahir Nakip Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Prof. Dr. Çınar Özen Murat Özçelik Muhammed Nurettin Doç. Dr. Harun Öztürkler Dr. Bahadır Pehlivantürk Prof. Dr. Victor Panin Doç. Dr. Fırat Purtaş Prof. Dr. Suphi Saatçi Doç. Dr. Yaşar Sarı Ersan Sarıkaya Dr. Bayram Sinkaya Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Dr. Aleksandr Sotnichenko Zaher Sultan Dr. Irina Svistunova Semir Yorulmaz Doç. Dr. Mehmet Şahin Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Mehmet Şüküroğlu Doç. Dr. Oktay Tanrısever Prof. Dr. Erol Taymaz Prof. Dr. Sabri Tekir Dr. Gönül Tol Av. Niyazi Güney Doç. Dr. Özlem Tür M. Ragıp Vural Dr. Ermanno Visintainer Dr. Umut Uzer Prof. Dr. Vatanyar Yagya Dr. Süreyya Yiğit 34 ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 Polis Akademisi Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı Milli Savunma Bakanlığı Danışmanı 23. Hava Kuvvetleri Komutanı ORSAM Danışmanı, Afrika Kadir Has Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Gazeteci (Orta Doğu) YÖK Başkanı ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü ORSAM Danışma Kurulu Üyesi Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Ankara Üniversitesi, Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Bağdat Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı Oxford Üniversitesi İslami Çalışmalar Merkezi Yöneticisi ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku Irak El Fırat TV Türkiye Müdürü BOTAŞ Eski Genel Müdürü BTC ve NABUCCO Koordinatörü Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Emekli Büyükelçi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Diplomat ORSAM Avrasya Danışmanı ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Vodofone Genel Müdür Yardımcısı Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek) Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü KPMG ,Yeminli Mali Müşavir Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Kerkük Vakfı Başkanı Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hanns Seidel Vakfı Proje Müdürü (Bişkek) Bağdat Üniversitesi Rektörü Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Uluslararası Antalya Üniversitesi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Büyükelçi Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya Federasyonu) Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Kerkük Vakfı Genel Sekreteri ORSAM Danışmanı, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv. Ögretim Üyesi Türkmeneli TV (Kerkük,Irak) ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlşkiler Bölümü Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık) St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı (Gazeteci, Mısır) ORSAM Ortadoğu Danışmanı,Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Enerji Uzmanı ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü Prens Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü 2023 Dergisi Yayın Koordinatörü Vox Populi Direktörü (Roma,İtalya) İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) ORSAM Avrasya Danışmanı KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ORSAM ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULU Meliha Benli Altunışık Bülent Aras Tayyar Arı İlker Aytürk Recep Boztemur Katerina Dalacoura F. Gregory Gause Fawaz Gerges Ahmet K. Han Raymond Hinnebusch Rosemary Hollis Bahgat Korany Peter Mandaville Emma Murphy ODTÜ Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Uludağ Üniversitesi Bilkent Üniversitesi ODTÜ Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) Vermont Üniversitesi (ABD) Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) Kadir Has Üniversitesi St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık) City Üniversitesi (Birleşik Krallık) Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) George Mason Üniversitesi (ABD) Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULU Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Hasan Kanbolat Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ORSAM Başkanı ORSAM Danışmanı, The Black Sea International Koordinatörü - Bilkent Üniversitesi ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ORSAM Rapor No: 140, Aralık 2012 35 ORSAM Mithatpaşa Caddesi 46/6 Kızılay-ANKARA Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48 www.orsam.org.tr, [email protected] Report No: 140, December 2012 INTERNAL POLITICAL BALANCES IN NORTH IRAQ AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR Center for Mıddle Eastern StrategıcMERKEZİ Studıes مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES INTERNAL POLITICAL BALANCES IN NORTH IRAQ AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE KUZEY IRAK’TA İÇ SİYASAL DENGELER VE STRATEJİK İTTİFAK’IN GELECEĞİ ORSAM Report No: 140 December 2012 ISBN: 978-605-4615-37-7 Ankara - TURKEY ORSAM © 2012 Content of this report is copyrighted to ORSAM. Except reasonable and partial quotation and exploitation under the Act No. 5846, Law on Intellectual and Artistic Works, via proper citation, may not be used or re-published without prior permission by ORSAM. Assessments expressed in this report reflect only the opinions of its authors and do not represent the instiutional opinion of ORSAM. ORSAM Strategıc Informatıon Management and Indepentdent Thought Productıon center for mıddle eastern strategıc studıes CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES History In Turkey, the shortage of research on the Middle East grew more conspicuous than ever during the early 90’s. Center for Middle Eastern Strategic Studies (ORSAM) was established in January 1, 2009 in order to provide relevant information to the general public and to the foreign policy community. The institute underwent an intensive structuring process, beginning to concentrate exclusively on Middle affairs. Outlook on the Middle Eastern World It is certain that the Middle East harbors a variety of interconnected problems. However, neither the Middle East nor its people ought to be stigmatized by images with negative connotations. Given the strength of their populations, Middle Eastern states possess the potential to activate their inner dynamics in order to begen peaceful mobilizations for development. Respect for people’s willingness to live together, respect for the sovereign right of states and respect for basic human rights and individual freedoms are the prerequisities for assuring peace and tranquility, both domesticalhly and internationally. In this context, Turkey must continue to make constructive contributions to the establishment of regional stability and prosperity in its vicinity. ORSAM’s Think-Tank Research ORSAM, provides the general public and decision-making organizations with enlightening information about international politics in order to promote a healtier understanding of international policy issues and to help them to adopt appropriate positions. In order to present effective solutions, ORSAM supports high quality research by intellectuals and researchers that are competent in a variety of disciplines. ORSAM’s strong publishing capacity türansmits meticulous analyses of regional developments and trends to the interested parties. With its web site, its books, reports, and periodicals, ORSAM supports the development of Middle Eastern literature on a national and international scale. ORSAM supports the development of Middle Eastern literature on a national and international scala. ORSAM facilitates the sharing of knowledge and ideas with the Turkish and international communities by inviting statesmen, bureaucrats, academics, strategicts, businessmen, journalists, and NGO representatives to Turkey. www.orsam.org.tr Assist. Prof. Dr. Serhat ERKMEN Serhat Erkmen, who was born in 1975 in İstanbul, graduated from Ankara University Faculty of Political Science Department of International Relations. He completed his master’s degree and doctoral study at Ankara University Institute of Social Sciences. Working as Middle East Researcher in Center for Eurasian Strategic Studies between the years 2000-2008, Erkmen has been working as ORSAM Middle East Advisor since 2009. Also, Erkmen has been Head of Department of International Relations at Kırşehir Ahi Evran University since 2009. PRESENTATION Following the invasion of Iraq, Kurdistan Regional Government drew a different picture than the rest of the country. While the majority of Iraq grappled with political instability and infrastructural problems, Iraqi Kurds made historcial gains. Iraqi Kurds, who found stronger grassroots for the internal transformation which started in 1991 when the area was recognized as a federal district in the Iraqi Constitution, could achieve not carrying their political differences to Baghdad. There has been strong political differences since the beginning of Kurdish political movement in Iraq. Those differences even led to an armed conflict between KDP and PUK which were the two most powerful political parties of Iraqi Kurds in mid-1990s. Taking lesson from the developments in recent history, Kurdish parties launched a reconciliation process before the US invasion of Iraq; and they could maintain this reconciliation as of 2002 despite all kind of differences. The most important factor providing political stability in IKRG was the maintenance of this reconciliation and the strategic agreement between KDP and PUK as from 2006. The aforesaid agreement was brought up for discussion upon the Regional Parliamentary Elections in 2009. Today, it has become the most important subject in the change of political structure and future of Iraqi Kurds. In this report, ORSAM Advisor Assist. Prof. Dr. Serhat Erkmen analyzed nature and future of the strategic agreement. Dr. Erkmen paid lots of visits to the region before writing the report, and made interviews with many politician. Therefore, the report was prepared based on these interviews. Hasan Kanbolat ORSAM Director 4 ORSAM Report No: 140, December 2012 Contents Presentation...................................................................................................................................................4 Abstract..........................................................................................................................................................7 Introduction ..................................................................................................................................................8 1. Strategic Alliance as the Key of Dual Structure in North Iraq ...................................................8 2. Potential Political Developments to Take Place in the Region in the Near Future.................11 Interviews.......................................................................................................................................................13 1. Interview with Shaho Saeed, Spokesman of the Gorran (Change) Party ................................13 2. Interview with Muhammad Tawfiq Rahim, Director of External Relations of Gorran (Change) Movement .......................................................................................................16 3. Interview with Mohammad Ahmad, Politburo Member of Kurdistan Islamic Union (KIU) .............................................................................................................................19 4. Interview with Sadi Ahmet Pire, Politburo Member of the Patriotic Union of Kurdistan (PUK)-ul Islah in Arabic) ...............................................................22 ORSAM Report No: 140, December 2012 5 ORSAM ORSAM Report No: 140, December 2012 ORSAM By: Assist. Prof. Dr. Serhat ERKMEN CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES INTERNAL POLITICAL BALANCES IN NORTH IRAQ AND FUTURE OF THE STRATEGIC ALLIANCE Abstract - The Strategic agreement is the name of the document alleged to have been signed between KDP and PUK in 2006, and to have designated the conditions of strategic alliance between the two parties. - The strategic agreement, which was considered as the cornerstone of the alliance between KDP and PUK for a long period of time, has been criticized since 25 July 2009 and its amendment has also been brought up to the agenda. - According to KDP, the strategic agreement should be revised, the share of PUK should be reduced, and the agreement should be amended again if needed. - According to PUK, this agreement is not an electoral alliance between the two parties, but a long-term agreement. - The balance of power in the region should not be handled simply within the framework of the number of votes and the distribution of power in the parliament. - The breakdown of PUK and the formation of Gorran, strengthening KDP, internal conflicts of Islamist movements launched the destruction process of the dual structure in North Iraq since 1990s. - This agreement will not be broken as long as Jalal Talabani is alive. However, before the elections to be held, the rate of deputies and also the rate of distribution of their offices might change as a result of the agreement between Talabani and Barzani. ORSAM Report No: 140, December 2012 7 CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM Introduction There has always been multi-headedness in Kurdish movements in Iraq. After PUK split from KDP in 1975, the political balance among Iraqi Kurds have been bipolar for a long time. While KDP advocated the groups which did not envisage a major transformation in traditional social structure as a conservative nationalist movement, PUK became a center of attraction for social democrat/ liberal circles. This dual structure even led parties to drift into a conflict from time to time. The primary events which created and reinforced the dual structure among Kurdish political movements in Iraq so far are listed as follows: - Formation of PUK by splitting from KDP in 1975; - Regional Parliamentary Elections in 1992; - Civil War period between the years 19941998; - 2002 Agreement; - Strategic alliance between KDP and PUK in 2006 The primary results of this dual structure among Iraqi Kurds might be listed as follows: 1. The fact that KDP and PUK led some groups prevented further split of the political field: Despite the fact that there were many parties in the region, people generally took sides with groups such as KDP, PUK and Islamists for a long time. Other parties were marginalized. 2. The dual structure appeared both as a factor of stability and instability. Whether the dual structure would lead to stability or instability was designated by the regional dynamics in the Middle East and the intensity of conflict dynamics in North Iraq. 8 ORSAM Report No: 140, December 2012 3. The dual structure created polarizations in social, political, and economic fields. Even though it is not exactly the same in each example; while KDP is rather defined as tribalist, conservative etc. in social subjects, PUK is regarded as liberal and urban. In political terms, while KDP is an organized group of families (Barzani family organized under Massoud Barzani or Mullah Mustafa, or a larger confederation of tribes); PUK, on the other hand, is another faction gathered under a charismatic leader. 4. While the dual structure was the primary conflict dynamic in the region for a long time, it became the cornerstone of the stability in the post-2003 period: The war between KDP and PUK reinforced the dual structure in the region in 1990s in both aspects. The first one is that the KDP-PUK war did not give the opportunity to those who did not want to be involved in the war. Almost all political actors in the region had to take sides with a group or another. Although this situation made it possible for tribes and tribalism to survive, it ultimately led to choose only one group. The second aspect, on the other hand, is that both actors understood one of them could not eliminate the other. Neither KDP nor PUK could establish dominance in each other’s regions. Even though conflicts mostly took place in Erbil, on which they claimed rights; Iran, Turkey and the US tipped the balance of the conflict. In the post-2003 period, on the other hand, the dual structure became the basis of the stability in the post-2003 period. While the alliance between KDP and PUK which decided to act in unison against problems that could arise during the invasion preserved the dual structure, it is based on preventing development of other movements. 1. Strategic Alliance as the Key of Dual Structure in North Iraq The “strategic agreement” which is the most important political issue of the recent period BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY in North Iraq is about whether KDP-PUK agreement will be ended or not. The Strategic agreement is the name of the document alleged to have been signed between KDP and PUK in 2006, and to have designated the conditions of strategic alliance between the two parties. It is suggested that the agreement embodies gathering ministries of two parties under a single roof, joint polls, and keeping their alliances not only in North Iraq but also in Baghdad. On the other hand, it is seen that there is no any written document yet. Even those who are at senior positions of both parties put forward that they did not see such an agreement which is alleged to have been signed on that day. They also assert that the document presented on their website as the strategic agreement is irrelevant to reality. Therefore, the document called “strategic agreement” might be considered as a verbal agreement between Massoud Barzani and Jalal Talabani, rather than a written document. The strategic agreement, which was considered as the cornerstone of the alliance between KDP and PUK for a long period of time, has been criticized since 25 July 2009 and its amendment has also been brought up to the agenda. The criticism on the agreement from the perspective of KDP might be outlined as follows: After PUK started to be split in 2006, it lost power to a large extent. The Gorran Movement received almost half of the votes of PUK. Therefore, the number of votes that PUK received considerably dropped compared to the period when the agreement was signed between the two parties. When the agreement was signed, the votes received by both parties were close to each other. Therefore, sharing both seats in the parliament and ministries, and also other offices might be based on the equal share between the two parties. However, in current situation the number of votes received by both parties is not equal. Therefore, the strategic agreement should be revised, the share of PUK should be reduced, and the agreement should be amended again if needed. In fact, a more extreme group within KDP estimates that if KDP and PUK stood for the first local elections to be held in IKR separately, thus it would be more powerful as a result of the major failure of , it is seen that some groups within KDP argue for amending the agreement with new conditions, or terminating the agreement by getting rid of PUK which impedes KDP. PUK, on the other hand, acknowledges the difference between today and the period when the agreement was signed between the two parties. They believe that the strategic agreement might be revised. However, this agreement is not an electoral alliance between the two parties, but a long-term agreement. So, PUK is aware of the loss of support they received. However, PUK defends itself by approaching the alliance between the two parties from a different perspective. According to the majority of PUK, even if PUK received less vote than KDP in any election, it should not be taken seriously. The alliance between both parties is not an electoral alliance, but a long-term alliance. PUK considers the sharing based on equality between both parties not in the axis of vote, but in the context of votes to be lost in case the alliance is broken. Within this framework, PUK says to KDP that a major vacuum of power would appear if the alliance was broken, and thus KDP would not be able to maintain its power. The major trump of PUK against KDP is that total number of votes to be received by Gorran and PUK would be more than the votes to be received by KDP. Therefore, PUK might use Gorran as a kind of political bargaining trump against KDP. Even if future of the strategic agreement is still discussed in both parties, it might be suggested that the person who pulls the strings of the strategic agreement and the political balances in North Iraq is Jalal Talabani. The underly- ORSAM Report No: 140, December 2012 9 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM ing reasons might be listed as follows: KDP became a much more stable political party. There might be a struggle for leadership of the party in the future. However, currently there is no such a problem at least in appearance. On the other hand, nothing is certain about the future of PUK. Talabani takes the lead of the party. However, he is in poor health. Who takes over leadership of the party after Talabani is not known. Barham Salih, Kosrat Rasoul, Hero Talabani and Mullah Bahtiyar try to form their own circles within the party. It is highly likely that none of the candidates will be able to control the party alone. Therefore, the situation of PUK in the post-Talabani period will determine the future of the strategic agreement. Although Talabani and Barzani are politicians with considerable number of conflicts, it does not seem possible that either party would break the “strategic agreement”. However, if the aforesaid agreement is not a written document, then the strategic agreement might partially be amended only through two leaders’ reaching an agreement and rearranging the distribution of seats or positions accordingly. To sum up, agreement will not be broken as long as Jalal Talabani is alive. However, before the elections to be held, the rate of deputies and also the rate of distribution of their offices might change as a result of the agreement between Talabani and Barzani. On the other hand, balance of power in the region should not be handled simply within the framework of the number of votes and the distribution of power in the parliament. There are also other factors affecting the relations between the two parties. One of the most important factors is that KDP and PUK are going through a transformation in nature. KDP and PUK are opposition parties which were involved in all kind of political struggle, including armed struggle, for many years. 10 ORSAM Report No: 140, December 2012 Nevertheless, as from 1990s, both parties got used to be in power, and each became a ruling party. They became parties having responsibilities towards those who had helped them in the past. Today, both KDP and PUK are ruling parties. In case one of the parties lost the power, they could grow weak in political equation. Furthermore, in case the aforesaid parties lost power, they might be put on trial. In short, there are major problems in the infrastructure despite the fact it appears like stable in North Iraq. Neither KDP nor PUK wants to lose or to be marginalized by the government. At this point, the main problem is the fact that KDP increasingly believed that it might come to power alone; while PUK, which is aware of the fact that it is growing weak, is ready for all kind of alternatives to be able to stay in power. Considering the current political balances in North Iraq at first glance on the basis of parties, it is seen that the pointer indicated KDP. However, when considering the balance of power from a wider perspective, it is highly likely that a new political instability could take place in the region. KDP currently controls the cornerstones of the system by holding the prime ministry, IKRG, security organizations and ministry of oil. Listing the advantages of KDP, we see that: Massoud Barzani, President of IKR, has become the symbol of leadership for a substantial part of Kurds. However, the role of Barzani is dependent on geographical limitations. Among Iraqi Kurds, the number of those who consider Barzani as the leader in Sulaymaniyah, Kirkuk and Germiyan is relatively low. However, their number in Mosul, Duhok and Erbil is on the rise. The most important reason why Massoud Barzani has become the leader of all Kurds is the fact that he declared the independent state and he is the first and founding President of the state. Prime ministry in North Iraq is an extreme- BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY ly important office. As prime minister plays a crucial role in management and reallocation of resources, he can form a political base close to himself. Probably Nachirvan Barzani is probably the best figure for the office of prime ministry in North Iraq. On the one hand, most of the criticisms towards Massoud Barzani is not directed to him indeed. What frightens the people most in North Iraq is the intelligence agencies. Even though both parties have their own intelligence agencies, when it comes to intelligence in North Iraq, the first thing that comes to mind is Parastin. Therefore, it is necessary to take the the intelligence agency of KDP into account in the political equation in region. Lastly, a few people who know it in North Iraq which is thought to have an important oil reserve are all from KDP. On behalf of the government and presidency, the Minister of Oil Ashti Hawrami talks to oil companies. Hawrami directly informs Prime Minister and IKR, and he does not share information about other politicians or institutions. This situation which is frequently complained about in North Iraq is actually a big advantage for KDP. To sum up, the number of votes received by KDP, which holds the cornerstone of the system, in the last elections shows that it would rank first even if it was the only candidate in a potential election. However, what is more important than to rank first in the region is to form government and control the system. Currently, officials in KDP think that the party would get ahead of other parties based on economic and political tendencies. But if it ran for elections alone, failure would be inevitable. 2. Potential Political Developments to Take Place in the Region in the Near Future The present bipolar political balances in North Iraq were always established through war or conflict throughout history, and these balances also changed through these factors. Currently, the system in North Iraq is no more bipolar. All former experiences show that: Whenever a change takes place in internal political system in North Iraq, it was either triggered or caused by a political change. Therefore, KDP’s splitting from PUK due to its weak points following the elections it won thanks to PUK results in a new conflict. Political balances in North Iraq looks like breakdown of the bipolar system and arrival of a new system. In bipolar system, depending on weakening/collapse/breakdown of a party or on over-strengthening of the other one, a new system appears. In this case, one of the two major allies of the older system would like to pioneer this change. As a matter of fact, its signs started to be observed as well. However, balancing actors would play a middle role. As KDP became more powerful, most of the other parties grew weak. None of these parties is content with KDP administration. It is seen that the opposition is in quest of balancing KDP. Therefore, rather than KDP’s seizing control of the system alone, it would rather want to limit the influence of KDP by cooperation of other actors among themselves. At this point, PUK pursues a very different policy. PUK would support every group to keep it in power. It might also include an alliance with KDP, or other parties. To sum up, the breakdown of PUK and the formation of Gorran, strengthening KDP, internal conflicts of Islamist movements launched the destruction process of the dual structure in North Iraq since 1990s. In this process, as the biggest power of the system, KDP wants to form a unipolar structure. Therefore, it applies pressure on them to adapt themselves into the new system. KDP’s expectation from the new system is not to form equal alliances, but to form coalitions with other parties on a hierarchical basis. In other words, KDP prefers a coalition government where PUK, ORSAM Report No: 140, December 2012 11 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM Gorran, Kurdistan Islamic Union and other parties are small allies, rather than a strategic alliance with PUK on equality basis. So that it could establish a hierarchical relationship with others, and control major points of the system. However, as it is seen from the fact that Nachirvan Barzani could not convince the opposition while forming the 7th Government, the opposition prefers balancing KDP. In this context, neither Gorran nor two major Islamist parties could enter in the government. This situation reinforced PUK. The fact that opposition parties did not enter in government led KDP to ally with PUK again. This situation showed to PUK that: PUK has organizationally grown weak, but KDP needs PUK to stay in power due to the internal political balances in North Iraq. PUK’s realizing this fact brings up three different ways of action within PUK on post-Talabani period. The first one is PUK’s maintaining its close relations with KDP to carry on being a part of the government in the postTalabani period. This possibility might lead some PUK members to leave their party and join KDP in the post-Talabani period. Secondly, it might be an extension of PUK’s efforts to find a new leader in the post-Talabani period despite all the problems within PUK. As the recent developments also show, in case one of the four major figures within PUK keeps the party together, PUK will be able to be a part of the regional equation of power, and it might also be a powerful actor in coalitions. 12 ORSAM Report No: 140, December 2012 The third way of action to appear in the postTalabani period is the reunification of PUK and Gorran. There is a substantial number of people who feel close to each other in both parties, and also who think that it would be better to form an alliance among themselves rather than with KDP. In case this possibility comes true, the chance that new alliance rank first in the region should not be underestimated. It hard to predict which one of the aforementioned scenarios could come true for now. But it might be suggested that the most important development to designate how PUK will act in the future will be the local elections to be held in North Iraq. The way election is held, its results and revision of the relations between KDP and PUK afterwards will designate PUK’s future moves. However, considering current situation, it might be asserted that PUK would like to continue its relations with KDP as long as Jalal Talabani is the leader of PUK. It is suggested that the three abovementioned possibilities are likely to happen in the post-Talabani period. So, a group will join KDP, another group will strive to form a new leadership in PUK, and another one will be united with Gorran. The size of these groups will determine the establishment of a new system in North Iraq. In case of a small-scale participation in Gorran, and a large-scale participation in KDP, KDP’s dream to become the only power might come true. However, in other cases, KDP would begin to lose its current power slowly or rapidly. BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY Interviews 1. Interview with Shaho Saeed, Spokesman of the Gorran (Change) Party ORSAM: Could you introduce yourself to us very briefly? SHAHO SAEED: I am Shaho Saeed, the spokesman of Gorran, Change Movement. ORSAM: Gorran Movement is not very well known in Turkey, although it is very important political actor especially after 2009. Can you define your movement and party, what are the aims and goals of the party? SHAHO SAEED: Our party appeared in the 2009 election, it became a political movement in 2010. It has a legal permission from KRG. The aim of the movement is to change the political system of KRG in to a more democratic one; to change the rules of the game in politics in the Kurdistan region; to provide equal opportunities for all the political parties in Kurdistan region and to end political discrimination against other oppositional groups. In Kurdistan the ruling parties, PUK and KDP, dominate political opportunities, while their opposition faces lack of political opportunity. We aimed to end the revolutionary legitimacy and to bring civic struggle and competition among the political parties; not to let any political party to have a militia or armed men; not to let any political party to monopolize economy; not to let any political party to use their resources of this country to its selfinterest; not to use people’s budgets for their interest. These are the general aims of Gorran Movement in KRG. I am not talking about the aims in terms of education, economy, infrastructure and some social aims. Here I talked only about our priorities. ORSAM: How can Gorran define itself in terms of ideology of the party? Is it a liberal party or a social democratic party? SHAHO SAEED: So we haven’t defined our ideology accurately for two reasons. First of all, in any totalitarian regime, the priority is to change the system, not to define ideology. The second thing is that we haven’t held our congress yet. We don’t aim to tackle the political parties or their ideology, if they were right, left or middle; our issue is the totalitarian parties. At that point, it does not make any difference if they are left, right, Islamic or secular while they are totalitarian. ORSAM: You define current regime as totalitarian regime in KRG as far as I understand. Which factors do cause you to think that the current regime is a totalitarian one? SHAHO SAEED: The first one is that these two ruling parties have their armed forces in which their affiliation is for the parties, not for the state of KRG. These parties have their arms, security, units and intelligence services. They used the budged of people on their own interests, not in a transparent way. They used a lot of people’s recourses for their armament interest in a not transparent way. They have a very big monopoly in region’s economy while they have a hand in every civic organization in the society. In addition, they have neutralized the state institutions such as parliament which is supposed to monitor the government; but they made it dysfunctional. Besides, they act like they are facing a danger in any time; they are alike ready to use armed forces against themselves and their opposition. ORSAM: We would like to learn your views on general issues on Iraq. Although you told that you created the movement to change the system in KRG, you are a part of ORSAM Report No: 140, December 2012 13 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM Iraqi political system. So we are wondering your ideas about some critical issues. First one is the oil law and the second one is centralization attempts and current claims by Maliki. Third issue is about internal disputed boundaries, disputed areas and the Kirkuk issue. SHAHO SAEED: We are defending using or distributing of wealth of oil to the people as it comes in the Iraqi constitution; not transferring to the benefits of some privileged people or authority. The problem of Iraq was always the same with the problems that all other countries which have oil. Basically it is using oil by the authority and officials for their interest, not for the people. To set up the principle of constitution which says oil and gas are two properties of Iraqi people, we should have a very transparent law concerning oil and gas distribution. In order to achieve implementation of transparent oil and gas law, it should be monitored by Iraqi and Kurdistan parliament. To prevent the authority from using these recourses for their own benefit and to develop economy of Iraq and Kurdistan, we would like to use oil and gas in a way that which does not make Iraqi people consumer but producers. We also very much with encouragement of the foreign investment because we think that the foreign investment is always on the benefit of Iraqi people. Change Movement aims to make the country to open to foreign investment. As much as Iraq becomes more open, the chance of democratization in Iraq will be much more. It reduces the possibility of extremism in all forms, in ideology, in sectarianism, in nationalism and so on. ORSAM: As we can observe from media, KRG has signed several oil agreements with international oil companies like Exxon, Chevron, Total and etc. do you think that these agreements would create some problems regarding the transparency in 14 ORSAM Report No: 140, December 2012 KRG Parliament? Do other parties know about what is going on in this process? SHAHO SAEED: No, Kurdistan Parliament still works about on these questions. These were not transparently signed. In addition, we don’t believe that these deals do not serve for stability and development in Kurdistan region. We would like these companies to come into Iraq and Kurdistan but the contracts should be signed in a way that benefits long term of interest of people. So they should sign the bonds with government as well as representative of people to make the contracts of the interest of people and stability of the country. So people of Kurdistan would feel that contracts are in their interest. But up until now, the authority of KRG could not convince people that the contracts are in their interest. Because they are not ready to reveal the details of these contracts to people and to the parliament and up until now, we don’t know the money gained from these contracts and how they were spent. As change movement we are the only force, which are not the part of Maliki or KRG. We are the opposition with Kurdistan region as well as Iraqi (government). At the very beginning we said “no” to the formation of the government of Maliki. We feel like this government has been formed of the agreement between Kurdistan and Iraqi powers, not between political segments and fractions. That is why this government is not for the interests of fractions but in the interests of the political parties. This is the reason of our stand that this government is not strong. ORSAM: Maliki claim that Mesud Barzani and KDP wanted that Gorran should not be the part of government. Is it true or media propaganda? SHAHO SAEED: It is true but it was a planned agreement between the parties like Maliki and Barzani. BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY ORSAM: So you think that Maliki is becoming more authoritarian day by day? SHAHO SAEED: As a ruler, you have two paths either rules of institutions or rule of personality. I guess that the current political affairs of Iraq went through individual interests, not institutions. It is not on the interests of democracy. There is an attempt for dictatorship in Iraq but we are not afraid of this kind threat. So we feel like all factions who made Maliki a Prime Minister are responsible for this abuse of power. ORSAM: The other question is about related disputed areas? SHAHO SAEED: We believe that the deportation policy which was implemented by the former regime made some areas like disjoint some areas in Iraqi government. That is why these areas are called disputed areas in Iraqi constitution but we believe that these areas are a part of Kurdistan region, not disputed at all. But 5this subject is very sensitive because these so called disputed areas are the result of the former regime’s policies. The chauvinist policies of the former regime made the issue an ethnic and sensitive issue. That is why there is a tension between the ethnic groups that live in these areas. The duty of KRG and political parties is to work to reduce this tension between these groups. We are not supporting any policy based on nationalistic and chauvinist slogans in order to integrate these areas to Kurdistan region. We believe that the citizenship in Kurdistan region should be higher than the ethnic affiliation. There should be a guarantee to non-Kurdish ethnic groups, not only a slogan but a legal guaran- tee in Kurdistan region. For example Arabs, Christian, Turkmen should feel like that that they are first class citizens of the Kurdistan region. In order to reach that kind of citizenship which is not based on ethnicity, we need o total democracy in Kurdistan. And last one Kirkuk. Kirkuk is a part of disputed areas and we have the same position about Kirkuk but as a Change Movement, we try to reduce this ethnic tension in this city. We are a democratic party. We do not have any nationalistic or chauvinist discourse. Our rivals in KDP and PUK interpreted this course as a compromise to the non-Kurdish ethnic groups in the city but we will continue on our discourse. ORSAM: How could you define your relations with Turkey? SHAHO SAEED: We believed that Turkey is a very important country in the region. We have several links with Turkey such as geographical, historical, and cultural links, religion and interests. These links made us to consider Turkey as a very important country and Turkey is a very pure democratic country in the region and the world. Turkey had a very important role to protect Kurdistan region during the time of Saddam Hussein, because of having Incirlik Base in its border and because Turkey was a gate for Kurdistan region to outside world. These things made us to have good relations with Turkey. This is the perception of Kurdish people and change movement. ORSAM:Thank you very much for this interview. ORSAM Report No: 140, December 2012 15 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM 2. Interview with Muhammad Tawfiq Rahim, Director of External Relations of Gorran (Change) Movemen ORSAM: Could you introduce yourself for our readers? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: My name is Muhammad Tawfiq Rahim. I am active in Gorran movement. I am, so to speak, in charge of external relations of the party. ORSAM: How can you define the current political situation in KRG? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: The general political situation in Iraqi Kurdistan right now is that of a crisis between the region and the central government in Bagdad. That crisis has divided political forces in the region. There are different approaches for the current crisis with Bagdad. One approach is led by KDP; another is led by other political parties, mainly Gorran. We have full different position for the situation with Bagdad. Probably you know that KDP was trying to organize a front against Maliki front about taking confidence in the parliament. While we, in Gorran, have different positions. PUK is similar with us but officially they try to keep it quiet. Our approach is that we have problems with Maliki, there is no doubt about it but then set of a front and collect of signature to remove him we have to summon him to the parliament. Summoning in the parliament does not make any difference. We should give him a chance to make his position and stance clear about the current issues and that crisis although there is not much noise about it. But still it is here. ORSAM: The crisis has not finished yet; however after the attempts to remove Maliki from power, it seems that he is much more powerful now in the parliament. Although he gave some promises, again to reform, he is not doing something. He is controlling much more government. What do you think about that situation? 16 ORSAM Report No: 140, December 2012 MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Yes, they prepared a reform plan and telling everyone that there are problems but they have a plan to reform the situation. He is stronger than he used to be. A couple of months after, because of anti-Maliki front they were unified, cleared their awareness and agendas within that front. For example, Barzani’s agenda was different from Motloq. Motloq’s agenda is different from Al-Hashimi and others. So they were not unified on what they want. They had different policies and different agendas and Maliki was clever in dividing them. ORSAM: Do you think that current balance of power or dynamics in Middle East affect the Iraqi politics? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: It affects very much politics, especially what is happening in Syria now. ORSAM: Can you define the impacts of the Syrian affairs on Iraqi politics? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: It affects the Iraqi politics because Iraqi politics is similar with Syrian politics, based on the secularism and the sectarian issues. So if you ask a Sunni on what happens in Syria, it is good for him, but if you ask a Shia, it is bad. Because of that, we do not have a national policy. We have various sectarian policies so we are not unified. So, what is happening in Syria would affect Bagdad and would affect the Kurdistan region as well but for different reasons. ORSAM: Can you define your movements position regarding the Syrian affairs or change in Middle East? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: We are in the so-called Arab Spring. We believe that Arab Spring is in a big delay, it should have taken place many years ago. What is happening in the Arab world is that. The people are fighting for the dignity. Look at the all political regions in Middle East, especially in the BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY Arab countries. They came to power, either through coup d’état or armed movement or conspiracies. And they stayed in the power through manipulated elections. Ben Ali is the same. Bashar Assad has the power with 99.9% of people’s vote. Now people know that they have a chance to gain their dignity. So it is happening in Middle East, the Arab Revolution is the revolution for dignity. In the Gorran we are on the side of people. It doesn’t matter for us when this regime removed like in Egypt, Tunisia or Libya, who will come to power. We support the will of people, what they decide through free elections. This is a sovereign issue for them. So we do not think that Assad would be replaced with whom. We have to respect the will of people. ORSAM: Does the Arab Spring affect the Kurdish politics in Iraq? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Yes because there are similarities between the ruling political parties and the similarities between desperation of people. Why the Kurdish would be different from a Libyan, a Tunisian, a Yemeni or an Egytian? We have the same problems. Especially now, with the developments in Syria, people see that there are deep political parties, ruling political parties, like the Baath party, like the KDP and the PUK. They have the same mentality. They belong to different ages; age of the political parties based on socialism, central democracy, iron discipline; son is replacing his father, father is replacing his grandfather. It is the same what is happening in Syria, and what happened in Egypt have lots of effects on the mind of people and region. ORSAM: In February 2011, there were some protests in Sulaymaniyah. After some events occurred, these protests have stopped. What were the reasons for that? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: The real reason is that the opposition parties in the region did not want to escalate because we have very bad experience of internal thing. So we did not want to live the same things and we are waiting for the situation to get mature to different actions, different courses. What is happening here, for example, people say that they want to be differentiated to Iraq; that happens in Sulaymaniyah, Arbil and Dohuk. The expectation in everywhere is the same. Ok, we have different social natures, Arbil is different from Dohuk, Dohuk is dominated by tribal relations which is very dangerous. Arbil is different and the politics in Sulaymaniyah is liberal and intellectual. Otherwise, the expectations and demands of people are the same everywhere. People in Sulaymaniyah want transparency; the people of Arbil and Dohuk want it either. People of Sulaymaniyah are fighting against corruption, the same is happening in Arbil and Dohuk. In Sulaymaniyah, people want electricity and public services which is the same in Arbil and Dohuk. Even the different profile of ruling parties, they have the same vision with the opposition parties. It is not because we are not the member of KDP and PUK, not leading parties and not having privileges. This doesn’t mean that you don’t want electricity or public services. But as I said we did our best, not to allow the situation to get out of control. ORSAM: The easiest and legal base to show people’s will is the election. However, the provisional council elections in KRG unfortunately couldn’t have been done until now and delayed again. What are the reasons for that? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: The reason is that the ruling political parties are afraid of election. Because, the election right now would be very different form the elections of the past. Because of the atmosphere ORSAM Report No: 140, December 2012 17 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM there are positive situation for the people who vote for the opposition parties. It is like two different eyes we can say. Everyone have election, we had the election of 2009 right now but that will be different from it. ORSAM: Do you think that there would be provisional elections in KRG? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: There must be, but yesterday and the day before I was following the issue in Bagdad and everyone says that the election is delayed for political reasons. They are creating problems for the provisional elections. They are doing technical issues. Usually, the ruling political parties in KRG or in other parts, it is not important to whom people vote but who counts the votes. You can be sure that friendly people are counting their votes. ORSAM: How could you define the relations with Turkey and Turkey’s stands regarding the KRG? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: We are ready to go and meet anyone, everywhere, anytime from Turkey, parliament, government, and all the institutions and exchange our views and explain our stands to them. But official relations should be from Bagdad. We are not very open Gorran representative anywhere but KDP and PUK are doing now in Ankara, in Tehran, in Damascus; everywhere. This is not our policy but of course, we see the Turkish policy via what is happening in Middle East as very positive. ORSAM: However Turkey’s relation with KRG is in a different position. Turkey has good relations with KRG. MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Is it KRG or KDP? Turkey should be seen by the people of KRG as a neutral force and neighbor. This is very important, especially for Turkish in- 18 ORSAM Report No: 140, December 2012 terests in the region. It is important for us to have Turkish interest in the region. Economic and cultural relations are very important and very positive and no political party in the region should be allowed to use the relationship with Turkey for internal politics. I was in Turkey a couple of months ago. I met people from AK Party, foreign affairs, even from security institutions. They were very surprised when I called Gorran’s political progress because they met people telling them that we are very leftist, extremist organization, close to Iran that we are very nationalist. These are what they said when they go to Turkey. When they go to Iran, they said that these people are supported by Israel, Turkey and America. As we said, life of a lie is very short. So we pay very much attention to Turkish politics and the role that Turkey is playing in the Middle East is very good. ORSAM: As a last question, Iraq is heading towards an election. Next year a provisional election will take place and then a general election will take place. What are your expectations for the future of Iraq? Do you think that Iraq could be united or these sectarian or ethnic problems would cause a new crisis? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Iraq would remain united because neighbors want Iraq united. ORSAM: Is it possible to ignore the internal dynamics? MUHAMMAD TAWFIQ RAHIM: Iran wants Iraq to be united but dominated by Shias. Turkey wants it too but dominated by different political groups. So all the neighbors want Iraq to be united but as I said, what is happening in the Middle East, in the Arab Spring will affect this in Iraq, in a positive way. ORSAM: Thank you very much for your answers and sharing your time with us. BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY MUHAMMAD AHMAD: I am Muhammad Ahmad, member of political bureau, representative of council of Sulaymaniyah. MUHAMMAD AHMAD: We are more implementing decentralized way of managing the party. For example, in the past we didn’t have any organization to observe, but now we have a unit to make observations within the party. We are observing the whole parties’ activities in the region and whole movements within the party. Within the party if we have any problem or conflict, this organization is to solve conflicts and problems. ORSAM: How do you evaluate the general political situation in KRG? ORSAM: What was the problem and how decentralization process solves them? MUHAMMAD AHMAD: From a security perspective it is good. From economic perspective it is good too but it is not at the level that we expected. From political perspective there is complexity, and a need for a reform in political and managing system in the region but the authority have little preparation for such a reform. Oppositions are pushing for a reform. MUHAMMAD AHMAD: There was not a problem but we want to improve. We want to be more systematic to show the strength of our party. We have the presidency that planning and this new organization can follow and observe and implement political reform. 3. Interview with Mohammad Ahmad, Politburo Member of Kurdistan Islamic Union (KIU) ORSAM: Please can you introduce yourself for our readers very briefly? ORSAM: There was a leader change in Kurdistan Islamic Union and now there is a new party leader after Salahaddin Bahaddin. What does this leader change mean for Kurdistan Islamic Union? Does this mean a change in party politics, if yes in which ways? MUHAMMAD AHMAD: We went through some kind of change for ourselves. One of them was the system of managing the party. It is used to be very vertical but now we expanded from the top. We are inclined toward decentralization in the party. From ideological perspective, we didn’t go through any change; we are a national party with Islamic background. From management perspective of the party and the structure of the party went through some changes. ORSAM: Can you give some details regarding this structure and this process? ORSAM: We know that there was an opposition within the Islamic Union. Did this decentralization process end this opposition within the union or do they still go on? MUHAMMAD AHMAD: There was no fraction within the party but there were different point of views. We like to have different points of views. We are a reformist party. We would like to have all the conditions of the reform. We are demanding transparency and so we have to be more transparent than the others. On that base, we held the congress transparently without having any censorship. The leader of the party gave up the leadership in his strongest time and transferred power peacefully. We wanted to show that our party is not dominated by a personality, we have a method. Mainly the political parties in here have a personal domination. ORSAM: What about the party’s stand on forming coalition with other parties? As we know PUK and KDP has formed a co- ORSAM Report No: 140, December 2012 19 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM alition. So the other parties cannot get the majority and rule the country. In the coming election whether in KRG or in Iraq, do these parties consider to form a coalition or a block? And if yes, which parties do you prefer for coalition? MUHAMMAD AHMAD: We have no reservations against any political parties. Our past approved that we can create coalitions with Christians, leftist parties and ruling parties. The most important thing for us is to share a base for working together. We don’t come together with any political party on the base of ideology. However, we have paid the price of such a point of view. In the past we did show that the possibility of coalition between Islamic party and the people who have a left background. Just to show and tell to people that yes we are an Islamic party but we are not a kind of entering politics on the base of ideology. But people did not get our message or we failed to reach people. Therefore, in the last election, we suffered from some kind of punishment. So far, we didn’t benefit from that point of view but we hope that the future will show that our main perspective and aim is a national project, not anything else. The future possibilities are open to all parties which we share the similar background and perspective. ORSAM: When Nachirvan Barzani was establishing the new government, he met with opposition parties as well as with your party. But you did not choose to be a part of the government. Why did these negotiations failed? MUHAMMAD AHMAD: We experienced the participation. In the past, when Nachirvan was prime minister, we held a ministry within the government. We tried to do reform internally. On that base we submitted the memorandum to the president that the 20 ORSAM Report No: 140, December 2012 system needs a reform. And then they asked us you have to change the project and submit it to the government and we did that, for more than three years we tried to do a reform but we didn’t reach any result. Therefore, we decided to go to the path of opposition. At the beginning we were thinking that the culture of being opposition in Kurdistan region is not mature enough. We tried to be separate from Bagdad. They could not accept that and regarding this as a threat. They attacked to our bases and injured so many people in 2005. Then we were patient and told ourselves that they cannot figure out our position. But later on, it became clear in Bagdad that our split which is different from theirs did not mean that we are enemy to them. In the beginning, it was difficult for them to accept that we have the slogan of fighting against corruption and demanding services. Later on we decided to go step by step of being an opposition. We would like to show that being opposition does not mean being an enemy. We hold an opinion that a democratic system requires a ruling party and opposition at the same time. It took a lot of time until this culture develops. After we experienced internally by being a part of government cannot do any reform, and then we went through a successful period of being different in Bagdad. After that we decided to declare ourselves as an opposition party in Kurdistan region. However, our partners did not resist this very well. The ruling party tried a lot for us and gave a lot of opportunities but we have decided to implement and support the culture of opposition and make it as a normal part of the political system. We believe that the culture of opposition transfers to the people and that creates a pressure on the system and then we lead to a reform. So, our strategic decision is remaining in opposition until next election, until this culture of opposition matures in Kurdistan. We believe even if we are in power one day we will support the opposition. We believe that the right BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY and the responsibilities of the ruling party and the opposition should be clarified in the constitution. ORSAM: What do you think about the Iraqi government and the Prime Minister Maliki, do you think that Maliki is becoming a totalitarian leader? MUHAMMAD AHMAD: There were certain principles that we would like to see, support and implement in Iraq such as democracy, national union, participation, national balance, acceptance of constitution and federalism. None of these are believed by Maliki. Maliki has centralized, authoritarian tendencies. He has a pure sectarian believes and does not believe in sharing power with any other sector of Iraq. Even he does not believe in sharing power with his own sect. He still believes in leadership in the party as a necessary condition. As a result of that, Kurds, Sunnis and also Shias have been marginalized in Iraq. Therefore, this complexity and troubles continues in the country. ORSAM: What do you think about the oil law debates in Iraq and the oil agreements that signed by KRG? MUHAMMAD AHMAD: Oil is covered by corruption both in Iraq and Kurdistan region. We believe that most of the profits go to the companies. If the oil agreements has been done according to constitution, it would be resulted with the benefit of people and fulfill the general interest. It is possible that Iraqi oil creates benefits for Iraq and also its neighbors. But there is no transparency on this sector. There is not a clear law because of lack of mutual trust among KRG and Bagdad. It is possible that the situation which emerged now requires a revolution in the future in order to nationalize the situation. Because what is done till now is not based on law and transparency. People have no clue about those who signed this agreement and how it was done. ORSAM: What do you think about Turkey’s approach to KRG and as party what do you expect from Turkey to cooperate? MUHAMMAD AHMAD: As a party, we had a role in making a better relation between Turkey and regional government. If you remember when there were a lot of problems between Turkey and KRG, as Kurdistan Islamic Union, we led representatives of all parties to go to Turkey. To create an understanding base on shared interests. We believed that Turkey is a big country and if we reach an agreement it would be beneficiary for both sides. We are a good gate for Turkey to reach other parts of Iraq and Turkey is a good gate for us to reach other parts of the world. If we have a relation based on understanding, both sides would benefit. We do not forget the embargo years that Turkey was the only gate for us towards the world. We believe on base of understanding, negotiation and exchange of views, we will reach the situation that both sides will benefit. ORSAM: Thank you very much. ORSAM Report No: 140, December 2012 21 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM 4. Interview with Sadi Ahmad Pire, Politburo Member of the Patriotic Union of Kurdistan (PUK) ORSAM: Please can you introduce yourself for our readers very briefly? SADI AHMAD PIRE: My name is Sadi Ahmad Pire. I am member of Politburo of PUK and ex-minister and ex member of parliament. ORSAM: Could you define current political dynamics in KRG? 22 ments in the region to solve the democratization issues and Kurdish problems in all countries. This is best for the stability and security of borders, because the common security is one of the priorities for the Kurds and also for the region. Bringing the difficulties and difference with our neighbor countries on the zero level is another target of us and we have to start developing mutual interest and mutual understanding. ORSAM: Could you evaluate the relation between KRG and the government in Baghdad? SADI AHMAD PIRE: In Iraqi Kurdistan we have a very good political climate and very good economical climate and also cultural climate. We have in Iraqi Kurdistan more than 1200 radios TV stations, newspapers, magazines. Less than 200 of them are parties dependent and more than 800 of them are independent. Unemployment is getting down. We reduced it through job creative activities through inviting the investors from outside and also increasing the economical activities in different branches. We have very active opposition groups here in parliament. The Kurdish Government and the Kurdish opposition learned how to govern and how to oppose. They created a mechanism to work together. Security issue is one of the thing that we are proud of. Security situation is very good. Of course we are trying to enhance the capacity of our universities by inviting teachers from western universities. We know that such a development such a progress without culture of democratic life without culture of parliamentary life is not successful. We try also to educate new generation in order to work together and to take part in the social, economic and political life. SADI AHMAD PIRE: I think that this kind of relations between any federal government and central government is very normal. The difference is about the shortage of resources, about the services about this kind of issues. In Iraqi Kurdistan region we have different experiences in history with different central governments in Baghdad. For example the Iraqi governments has to take care about what’s happening in Halabja what’s happening by destroying 4500 villages and many many townships. I think not only through 17 percent of the budget of Iraqi Kurdistan you can solve all these destructions. The Iraqi Government has to support KRG and to take part in these issues. The second issue as the Kurds in Iraq we hope that we can cooperate with existing govern- The third issue, we have problems about disputed areas like Kirkuk, Khanaqin, Mahmor ORSAM Report No: 140, December 2012 The second issue, the peshmarga forces are national forces. They are not paramilitary forces. They are well organized well educated. The Iraqi Government according to institutions of Iraq has to accept the peshmarha as the part of the defense system of Iraq for defending order and stability. Besides the Iraqi government has to equip, finance and train the peshmarga forces like any other units Iraqi army. BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY and other areas. High Commissions from UN prepared a report about how to solve these problems. We had many elections like Iraqi parliament elections, local elections and any of these cities, townships and cities are Kurdish populated and the question is uncertain. We have to accept that this disputed areas as a part of Kurdistan region. If there are any problems we have to solve it via article 140 which speaks about three steps for the solution. The first step is the normalization. Because during the Saddam era they deported many Kurds from these regions and they brought Arab families from other governorates from South of Iraq and settled them in places like Khanaqin, Kirkuk and Sincar. Of course they have to bring them back and bring the Kurds back to their villages and give back their land. Few months ago we had a decision taken by the Iraqi government called Decision 29. This is to give back the lands of Kurds which are taken by force by the Iraqi government during Saddam Hussein’s time. I think in this way we can solve all problems and Kurds has the right to feel themselves equal as other Iraqis. SADI AHMAD PIRE: Of course Arab Spring has effects on everywhere of the world. In our region, first of all the Kurds did not and do not suffer because they are Muslims but because they are Kurds. The second is that we celebrated our spring in 1991 when the Saddam regime was kicked out of the Kurdish region and also 2003 after the liberation of Iraq. Therefore, comparing North African countries like Egypt with Iraqi Kurdistan is not true. ORSAM: How does the Arab Spring affect the Kurdish region? ORSAM: Mr. Pire, thank you very much for sharing your ideas with us. ORSAM: What do you think about the Turkish policy toward Iraqi Kurdistan? How it should be developed more? SADI AHMAD PIRE: There is a big chance for the benefit of both country and both nations. Talking in Kurdish language is no more a utopia in Turkey. I think the reform process which started in Turkey has to continue. This reform is in the benefit of Turkey and also the Kurdistan region. With this reform process we can remove all barriers between us and both sides can benefit from this. ORSAM Report No: 140, December 2012 23 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM ORSAM REPORTS ORSAM Report No: 1 March 2009 The Struggle Against Piracy: The Somalia Case and Turkey’s Position (Tr - Eng) ORSAM Report No: 2 April 2009 60 Years of Alliance: NATO and Turkey (Tr - Eng) ORSAM Report No: 3 May 2009 Iraq’s Pivotal Point: Talafar (Tr - Eng) ORSAM Report No: 4 July 2009 2009 Lübnan Seçimleri: Kazananlar, Kaybedenler ve Türkiye (Tr) ORSAM Report No: 5 August 2009 Turkey-Lebanon Relations: Perceptions of Turkey Among the Religious and Sectarian Factions in Lebanon (Tr - Eng) ORSAM Report No: 6 November 2009 The Tuzhurmatu Turkmens: A Success Story (Tr - Eng - Ar) ORSAM Report No: 7 November 2009 The Forgotten Turkmen Land: Diyala (Tr - Eng - Ar) ORSAM Report No: 8 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 1 December 2009 Abkhazia for the Integration of the Black Sea (Tr - Eng) ORSAM Report No: 9 January 2010 The Yemen Issue: A Step Toward Regional War? (Tr - Eng) ORSAM Report No: 10 January 2010 Civil War in Yemen: The Power Struggle, Regional Influences and Relations With Turkey (Tr - Eng) ORSAM Report No: 11 February 2010 The Forgotten Turks: Turkmens of Lebanon (Tr – Eng – Ar) ORSAM Report No: 12 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 2 February 2010 Russian Perspective: The Influence of the Factor of Iraq on Turkey’s Middle East Policies (1990-2008) (Tr - Rus) 24 ORSAM Report No: 140, December 2012 ORSAM Report No: 13 February 2010 7 March 2010 Irak Seçimleri Öncesi Şii Kökenli Parti ve Seçmenlerin Politik Davranışlarının Analizi (Tr) ORSAM Report No: 24 January 2011 The State of Kuwait: Relations with Turkey, War and Peace and the Al-Sabah Government in Between (Tr) ORSAM Report No: 14 February 2010 Seçim Öncesi Irak’ta Siyasal Durum ve Seçime İlişkin Beklentiler (Tr) ORSAM Report No: 25 January 2011 Embargo on Iran by the Security Council in Legal and Political Aspects (Tr) ORSAM Report No: 15 March 2010 Orsam Heyetinin 7 March 2010 Irak Seçimlerine İlişkin Gözlem Raporu (Tr) ORSAM Report No: 16 April 2010 Sultanate of Oman: An Arab State Between Tradition and Modernity in the Arabian Peninsula (Tr) ORSAM Report No: 17 April 2010 Evaluation of Iraqi Parliamentary Elections of March 7, 2010 and the New Political Equation (Tr) ORSAM Report No: 18 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 3 May 2010 Turkish-Russian Relations: From Neighborhood to Strategic Cooperation (Tr - Rus) ORSAM Report No: 19 September 2010 Turkmens’ Migration Towards Turkey and Turkmen Population in Turkey (Tr) ORSAM Report No: 20 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 4 October 2010 Current Situation in Kyrgzstan, the Reasons of Change in Government and Short Term Foresights (Tr) ORSAM Report No: 21 November 2010 Away From Iraq: Post 2003 Iraqi Migration to Neighboring Countries and to Turkey (Tr – Eng) ORSAM Report No: 22 January 2011 Turkey-Yemen Relations and the Perception of Turkey in Yemen (Tr – Eng – Ar) ORSAM Report No: 23 January 2011 Is the Qatar-Iraq-Turkey-Europe Natural Gas Pipeline Project Feasible? (Tr - Eng) ORSAM Report No: 26 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 5 February 2011 The Recent Developments in Kyrgyzstan: Past, Present and Future (Tr - Rus) ORSAM Report No: 27 February 2011 The Steps of the Egyptian Revolution: Is That the End of an Era? (Tr) ORSAM Report No: 28 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 6 February 2011 The Limits of Power in Distraining on Ships by a Coast State on the International Law of the Sea -Georgia’s Distraining on the Ships Navigating Around the Black Sea(Tr) ORSAM Report No: 29 February 2011 Tunisia, Popular Revolution and Turkey’s Exprience (Tr) ORSAM Report No: 30 February 2011 Property Disagreements in Kirkuk: A Study Based on the Field Search (Tr) ORSAM Report No: 31 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 7 March 2011 The Developments in Afghanistan and Pakistan and Their Effects on International Security (Tr) ORSAM Report No: 32 March 2011 Shiite Opposition Question in Saudi Arabia and Its Impacts (Tr) ORSAM Report No: 33 March 2011 Turkmen Existence in Iraq (Tr) ORSAM Report No: 34 March 2011 Turkmen Press in Iraq (Tr – Ar) ORSAM Report No: 35 March 2011 Current Situation and Important Political Developments in Iraq (Tr) ORSAM Report No: 36 ORSAM Water Research Programme Report No: 1 March 2011 Eu’s Water Framework Directive Implementation in Turkey: The Draft National Implementation Plan (Eng) ORSAM Report No: 37 March 2011 Popular Revolt in Tunisia and Its Aftermath (Tr) ORSAM Report No: 38 March 2011 Libyan War, International Intervention and Turkey (Tr) ORSAM Report No: 39 March 2011 From Past to Present Libya (Tr) ORSAM Report No: 40 ORSAM Water Research Programme Report No: 2 March 2011 Climate Change From a Security Perspective and Its Effects on Middle East (Tr) ORSAM Report No: 41 March 2011 Understanding Iraq Through Cartoons - 1 (Tr) ORSAM Report No: 42 ORSAM Water Research Programme Report No: 3 April 2011 Hydropolitical History of Nile River Basin and Recent Developments (Tr) ORSAM Report No: 43 April 2011 Social-Political Structure of the Northern Iraq and Kurdish Regional Goverment’s Relations with Turkey (Tr) ORSAM Report No: 44 ORSAM Water Research Programme Report No: 4 April 2011 The Obligation of “International Cooperation” in Meriç (MaritzaEvros) Basin Water Management (Tr) ORSAM Report No: 45 April 2011 Syria Towards Democracy or Civil War?: Social and Political Structure, Prospects For Change and Its Impacts on Turkey (Tr) BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY ORSAM Report No: 46 May 2011 Power Struggle in Syria, Reaction of the International Community and Turkey’s Position (Tr) ORSAM Report No: 57 June 2011 Reflections Of 12 June 2011 Turkey Parliamentary Elections in the Middle Eastern Countries (Tr - Eng) ORSAM Report No: 47 ORSAM Water Research Programme Report No: 5 May 2011 Turkey-Syria Relations: Asi (Orontes) Friendship Dam As An Example Of Cooperation In Transboundary Waters (Tr) ORSAM Report No: 58 July 2011 Reflections of 12 June 2011 Turkey Parliamentary Elections in the Middle East Through Cartoons (Tr) ORSAM Report No: 48 May 2011 Orsam Interviews - 1 Iraqi Arabs, Minorities & Academics - 1 (Tr) ORSAM Report No: 49 May 2011 Orsam Interviews - 2 Iraqi Turkmens - 1 (Tr) ORSAM Report No: 50 May 2011 ORSAM Interviews - 3 Iraqi Kurdish Officials, Academics & Journalists - 1 (Tr) ORSAM Report No: 51 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 8 May 2011 The 75th Anniversary of Montreaux Convention Regarding the Regime of Turkish Straits (In the Framework of the Changing Geopolitics of the Black Sea) (Tr) ORSAM Report No: 52 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 9 May 2011 Afghanistan and Regional Security (Middle East, Central and South Asia, Russian Federation) (Tr - Rus) ORSAM Report No: 53 May 2011 Madagascar: Gains, Missing Opportunities, and Relations with Turkey in the 50th Year of Independence (Tr) ORSAM Report No: 59 July 2011 Understanding Iraq Through Cartoons - 2 (Tr) ORSAM Report No: 60 ORSAM Water Research Programme Report No: 6 July 2011 Cooperation and Conflict on the Mekong River Waters (Tr-Eng) ORSAM Report No: 61 July 2011 The Complete Decipher of the “Chance in Syria Conference”, Carried Out in Antalya Between June 1-2 2011 (Tr - Eng) ORSAM Report No: 62 August 2011 Understanding Iraq Through Cartoons - 3 (Tr) ORSAM Report No: 63 ORSAM Water Research Programme Report No: 7 August 2011 The Invisible Strategic Resource: Transboundary Ground Waters (Tr) ORSAM Report No: 64 August 2011 Victory of Justice and Development Party in 12 June 2011 Turkey’s General Elections (Tr – Ar) ORSAM Report No: 65 August 2011 Arab Spring Through Cartoons –1 (Tr) ORSAM Report No: 54 May 2011 Iraqi Groups’ Approach Towards Main Political Problems and Relations With Turkey: A Study Based On Field Research (Tr) ORSAM Report No: 66 August 2011 Civil War in Libya and International Intervention Through Cartoons - 1 (Tr) ORSAM Report No: 55 June 2011 Antalya Conference of Syrian Opposition: Results, Outlook on Basic Problems and Expectations from Turkey (Tr) ORSAM Report No: 67 August 2011 Somalia: A Nation’s Peril and Turkey’s Humanitarian Aid (Tr) ORSAM Report No: 56 June 2011 Elections and Experience of Justice and Development Party (Tr – Ar) ORSAM Report No: 68 September 2011 The Operaton Against Osama Bin Laden and Its Reflections in Cartoons (Tr) ORSAM Report No: 69 September 2011 Understanding Iraq Through Cartoons - 4 (Tr) ORSAM Report No: 70 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 10 September 2011 Russia’s and Turkey’s Iran Policies in the XXI. Century (Tr - Rus) ORSAM Report No: 71 September 2011 Gaza Problem: Israel’s Blocade, International Law, Palmer Report and Turkey’s Approach (Tr) ORSAM Report No: 72 September 2011 Statistics of the Middle Eastern Countries (Tr) ORSAM Report No: 73 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 11 October 2011 Anatolian Sphere of Influence (Tr-Eng) ORSAM Report No: 74 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 12 October 2011 Ukraine in Regress: The Tymoshenko Trial (Eng) ORSAM Report No: 75 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 13 October 2011 Kazaks and Kazakistanis (Tr - Rus) ORSAM Report No: 76 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 14 October 2011 The Forgotten Turks in Italy: Moena Turks (Tr - It) ORSAM Report No: 81 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 15 October 2011 Great Power Politics on Afghanistan (Tr-Eng) ORSAM Report No: 82 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 16 October 2011 Afghanistan in the Perspective of Neighboring Countries (Tr-Eng) ORSAM Report No: 83 November 2011 The Community Brought up to Agenda upon the Transition in Syria: The Turkmens of Syria (Tr) ORSAM Report No: 84 ORSAM Water Research Programme Report No: 9 November 2011 Somalia’s Catastrophic Famine: Political Drought or Natural One? (Tr-Eng) ORSAM Report No: 85 November 2011 Historical Pragmatism in Syrian Political Culture, Syrian Foreign Policy Under Bashar Al-Assad and Turkish-Syrian Relations (Tr) ORSAM Report No: 86 November 2011 From Past to Present: The Iraqi Turkmen Front’s Structure and Administration (Tr) ORSAM Report No: 87 November 2011 Turkmen in Iraq and Their Flight: A Demographic Question? (Eng) ORSAM Report No: 88 November 2011 Bektashism in Iraq (Turkmens – Shabaks – Kakais) (Tr) ORSAM Report No: 77 October 2011 The Regional and Global Effects of the Us Post-Withdrawal Policy Towards Iraq and Its Reflections on Turkey (Tr) ORSAM Report No: 89 November 2011 Morocco Monarchy in Transformation Process: Evolution or Revolution? (Tr) ORSAM Report No: 78 ORSAM Water Research Programme Report No: 8 October 2011 Constructed Wetlands and ReUse of Waste Water for the Irrigation in Turkey and Israel (Tr) ORSAM Report No: 90 November 2011 The Efforts of Democratization in the Hashemite Kingdom of Jordan Within the Context of Local Actors and Regional Challenges (Tr-Eng) ORSAM Report No: 79 October 2011 The Political Balance in PreElection Period in Tunisia (Tr) ORSAM Report No: 80 October 2011 Understanding Iraq Through Cartoons - 5 (Tr) ORSAM Report No: 91 December 2011 The Arab League’s and Turkey’s Decisions to Impose Sanction Against Syria, and Possible Consequences (Tr) ORSAM Report No: 92 December 2011 Current Situation of Disputed Areas in Iraq (Tr) ORSAM Report No: 140, December 2012 25 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM ORSAM Report No: 93 ORSAM Water Research Programme Report: 10 December 2011 Turkey and Wfd Harmonization: A Silent, But Significant Process (Eng) ORSAM Report No: 94 December 2011 The Role of Perception in TurkeyFrance Crisis: French Perception on Turkey (Tr) ORSAM Report No: 95 December 2012 Arab Spring Through Cartoons –2 (Tr) ORSAM Report No: 106 February 2012 Social Rights of Minorities in Iraqi Legislation (Tr) ORSAM Report No: 107 February 2012 Human Rights of Minorities in Terms of International Law And Iraqi Constitution (Tr) ORSAM Report No: 118 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 19 May 2012 The Analysis of Trade-Economic Relations Between Ukraine and Turkey (Tr - Rus) ORSAM Report No: 128 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 24 September 2012 The Development of Belarus Turkey Economic Cooperation in Modern Conditions (Tr - Rus - Eng) ORSAM Report No: 119 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 20 May 2012 Geopolitical Dynamics as an Instrument of Investigation of Trends and Scenariouse of Regional Development (Tr - Rus) ORSAM Report No: 129 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 25 September 2012 Belarus-Turkey: Positive Dynamics of Intergovernmental Cooperation (Tr - Rus - Eng) ORSAM Report No: 96 December 2011 Understanding Iraq Through Cartoons – 6 (Tr) ORSAM Report No: 108 February 2012 The Future of the Economic Cooperation Organization (ECO) (Tr - Eng) ORSAM Report No: 120 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 21 May 2012 Development of Political System in Kazakhstan: 2012 Parliamentary Elections (Tr) ORSAM Report No: 97 January 2012 Understanding Iraq Through Cartoons – 7 (Tr) ORSAM Report No: 109 February 2012 The Missing Letter: The Rise of Turkey and the “Bric” Area (It) ORSAM Report No: 121 May 2012 New Dynamics in Local and Iraqi Politics in Mosul (Field Study) (Tr - Eng - Ger) ORSAM Report No: 98 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 17 January 2012 Presidential Election in Kyrgyzstan and Its Effects on Kyrgyzstan-Turkey Relations (Tr) ORSAM Report No: 110 ORSAM Water Research Programme Report No: 13 March 2012 Water Resources and Management in Iran (Tr) ORSAM Bericht Nr. 121 Mai 2012 Kommunalpolitik in Mosul und Neue Dynamiken in Der Irakischen Politik (Feldarbeit) (Ger) ORSAM Report No: 99 January 2012 Turkish Political Parties’ Statements on Syrian Refugees in Hatay, and Approaches of Political Party Representatives and Movements in Hatay Towards Syrian Developments (March-December 2011) (Tr) ORSAM Report No: 100 January 2012 Statistics of Iraq (Tr) ORSAM Report No: 101 ORSAM Water Research Programme Report No: 11 January 2012 Right to Safe Drinking Water and Sanitation (Tr) ORSAM Report No: 102 January 2012 How and Under What Circumstances Could Iraq Be Split Up? Being Ready for the Worst (Tr – Eng) ORSAM Report No: 103 January 2012 The Struggle for Oil in Iraq: An Analysis in the Light of MultiNational Companies, International Contracts and Constitutional Debates (Tr) ORSAM Report No: 104 ORSAM Water Research Programme Report No: 12 February 2012 An Evaluation on the Draft Articles on the Law of Transboundary Aquifers (Tr – Eng) 26 ORSAM Report No: 105 February 2012 Political Rights of Minorities in Iraqi Legislation (Tr) ORSAM Report No: 140, December 2012 ORSAM Report No: 111 March 2012 A Critical Look at the Syrian Kurdish Opposition (Tr) ORSAM Report No: 112 March 2012 Constitutional System and Political Parties in Islamic Republic of Iran (Tr) ORSAM Report No: 113 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 18 April 2012 Mongolia: A Developing Democracy and a Magnet for Mining (Eng) ORSAM Report No: 114 April 2012 Understanding the Syrian Problem Through Comics - 8 (Tr) ORSAM Report No: 115 April 2012 Arguments on Safe Havens in Syria: Risks, Opportunities and Scenarios for Turkey (Tr - Eng) ORSAM Report No: 116 ORSAM Water Research Programme Report No: 14 April 2012 The Concept of “Benefit-Sharing”, Its Theoretical Background and Practical Reflections (Tr - Eng) ORSAM Report No: 117 April 2012 Invest to Mosul Invest to Future (Tr - Eng) ORSAM Report No: 122 ORSAM Water Research Programme Report No: 15 May 2012 Water Resources Management in Iraq (Tr - Eng) ORSAM Report No: 123 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 22 June 2012 Global Migration and Development of Migration Policies of Turkey and European Union (Tr) ORSAM Report No: 124 July 2012 Turkey in Africa: The Implementation of the Action Plan and an Evaluation After Fifteen Years (Tr - Eng - Fr) ORSAM Report No: 130 November 2012 Syrian Circassians (Tr - Eng) ORSAM Report No: 131 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 26 November 2012 “The Third Wave”: Geopolitics of Postmodernism (Tur - Eng) ORSAM Report No: 132 November 2012 Foreign Minister Ahmet Davutoğlu’s Visit to Kirkuk (Tr - Eng) ORSAM Report No: 133 November 2012 The Rise and Future of Opposition in Iraqi Kurdistan Region (Tr) ORSAM Report No: 134 November 2012 Iraqi Circassians (Tr - Eng) ORSAM Report No: 135 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 27 November 2012 The Peculiarities of Turkey’s Foreign Policy towards the PostSoviet States (Tur – Eng - Rus) ORSAM Report No: 136 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 28 November 2012 Turkish-Crimean Relationship as an Integration Factor in Turkish-Ukranian Relations (Tur – Rus) ORSAM Rapport No 124 Juillet 2012 La Turquie en Afrique: Un Bilan de la Mise en Oeuvre du Plan D’action Quinze Ans Apres (Tr - Eng - Fr) ORSAM Report No: 137 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 29 December 2012 Energy Policy of Belarus and the Cooperation Belarus Developed With Russia and the EU on Energy (1991-2011) (Tur – Rus) ORSAM Report No: 125 BLACK SEA INTERNATIONAL Report No: 23 July 2012 Middle East Policy of Russia (Tr - Eng) ORSAM Report No: 138 December 2012 “Unity or Pyd Power Play? Syrian Kurdish Dynamics After the Erbil Agreement” (Tr) ORSAM Report No: 126 ORSAM Water Research Programme Report No: 16 July 2012 Towards the New Water Framework Directive: Notes on Water Draft Law (Tr) ORSAM Report No: 139 December 2012 Balances among Kurds in Syria, Regime Opponents and Turkey: Relations Pattern at the Crossroads of Conflict-Stability (Tr - Eng) ORSAM Report No: 127 August 2012 Kurdish Movements in Syria (Tr - Eng) ORSAM Report No: 140 December 2012 Internal Political Balances in North Iraq and Future of the Strategic Alliance (Tr - Eng) BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY ORSAM ACADEMİC STAFF Hasan Kanbolat Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Assoc.Prof.Dr. Tarık Oğuzlu Assoc. Prof. Dr. Harun Öztürkler Assoc. Prof. Dr. Mehmet Şahin Assoc. Prof. Dr. Özlem Tür Habib Hürmüzlü Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen Asst. Prof. Dr. Canat Mominkulov Dr. Abdullah Alshamri Dr. Neslihan Kevser Çevik Elmira Cheremisova Assoc.Prof.Dr. Didem Danış Dr. Jale Nur Ece Assoc. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Assoc.Prof.Dr. Yaşar Sarı Dr. Bayram Sinkaya Süreyya Yiğit Att. Aslıhan Erbaş Açıkel Pınar Arıkan Fazıl Ahmet Burget Volkan Çakır Bilgay Duman Tamer Koparan Noyan Gürel Selen Tonkuş Oytun Orhan Sercan Doğan Nebahat Tanriverdi Uğur Çil Leyla Melike Koçgündüz Ufuk Döngel Göknil Erbaş Aslı Değirmenci Jubjana Vila Mavjuda Akramova ORSAM Director ORSAM Advisor,Middle East, METU Director of Institute of Social Sciences ORSAM Advisor, ORSAM Eurasian Strategies Coordinator - Bilkent University ORSAM Advisor,Middle East-Antalya International University ORSAM Advisor, Middle East Economies - Afyon Kocatepe University, Department of Economics ORSAM Advisor, Middle East - Gazi University, Department of IR ORSAM Advisor, Middle East - METU, Department of IR ORSAM Advisor, Middle East ORSAM Advisor, Middle East -Ahi Evran University, Department of IR ORSAM Researcher, Eurasia, Al Farabi Kazakh National University ORSAM Advisor, Middle East - ORSAM Riyadh Represantative ORSAM Advisor, Middle East ORSAM Advisor, Middle East - St. Petersburg University ORSAM Advisor, Middle East - Galatasaray University, Department of Sociology ORSAM Advisor, Maritime Safety and Security ORSAM Advisor, Eurasia ORSAM Advisor, Eurasia - Kyrgyzstan-Turkey Manas University ORSAM Advisor, Middle East - Yıldırım Beyazıt University Department of International Relations Dr. ORSAM Advisor, Eurasia ORSAM Advisor, Energy-Maritime Law ORSAM Advisor, Middle East - METU Department of International Relations ORSAM Advisor, Middle East - Afghanistan ORSAM Advisor, Africa - ORSAM Antananarivo (Madagascar) Representative ORSAM Researcher, Middle East ORSAM Managing Editor ORSAM İzmir Represatative ORSAM Research Assistant, Middle East ORSAM Researcher, Middle East ORSAM Research Assistant, Middle East ORSAM Research Assistant, Middle East ORSAM, Middle East ORSAM, Middle East & Projects ORSAM, Ortadoğu ORSAM, Black Sea ORSAM, Middle East ORSAM, Middle East ORSAM, Middle East ORSAM Water Research Programme Dr. Tuğba Evrim Maden Dr. Seyfi Kılıç Kamil Erdem Güler Çağlayan Arslan ORSAM Water Research Programme Hydropolitics Researcher ORSAM Water Research Programme Hydropolitics Researcher ORSAM Water Research Programme ORSAM Water Research Programme ORSAM ADVISORY BOARD Dr. Ismet Abdulmecid Prof. Dr. Hayati Aktaş Prof. Dr. Ramazan Daurov Dr. Abdullah Alshamri Prof. Dr. Vitaly Naumkin Hasan Alsancak Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık Prof. Dr. Ahat Andican Prof. Dorayd A. Noori Prof. Dr. Tayyar Arı Prof. Dr. Ali Arslan Dr. Farhan Ahmad Nizami Başar Ay Prof. Aftab Kamal Pasha Prof. Dr. Mustafa Aydın Ambassador Shaban Murati Dr. Ersel Aydınlı Safarov Sayfullo Sadullaevich Mohamed Noureddine Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Itır Bağdadi Prof. Dr. İdris Bal Assist. Prof. Dr. Ersan Başar Kemal Beyatlı Yaşar Yakış Barbaros Binicioğlu Former President of Iraqi Council of State Karadeniz Technical University, Head of Department of International Relations Assistant Director, Russian Academy of Sciences Institute of Oriental Studies ORSAM Advisor, Middle East - ORSAM Riyadh Represantative Director, Russian Academy of Sciences Institute of Oriental Studies İhlas Holding CEO ORSAM Advisor Middle East, METU Director of Institute of Social Sciences Former Minister & Istanbul University Vice-Undersecretary in Iraq’s Embassy in Ankara Uludağ University, Head of Department of International Relations Istanbul University, Department of History The Director of Centre for İslamic Studies at Oxford University General Secretary, Turkish Textile Employers’ Association The Director of The Centre for West Asian Studies in India President of Kadir Has University Albanian Institute for International Studies Vice-President of Bilkent University, Fulbright Executive Director Strategic Research Center Under The President of Tajikistan Specialist in Turkish Affairs, Prof. at Lebanese University - History METU, Head of Department of International Relations İzmir Economy University, Department of International Relations and European Union Member of Parliament in the 24th Legislative Term of Grand National Assembly of Turkey Karadeniz Techinical University, Maritime Transportation and Management Engineering Head of Iraqi Turkman Press Council Ambassador, Former Minister of Foreign Affairs ORSAM Advisor, Middle Eastern Economies ORSAM Report No: 140, December 2012 27 ORSAM CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM Prof. Dr. Ali Birinci Patrick Seale Assoc. Prof. Dr. Mustafa Budak Assoc. Prof. Dr. Hasan Canpolat Ret. (Air) Gen. Ergin Celasin Dr. Sami Al Taqi Assoc. Prof. Dr. Mitat Çelikpala Çetiner Çetin Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Assoc. Prof. Dr Didem Danış Prof. Dr. Volkan Ediger Prof. Dr. Cezmi Eraslan Prof. Dr. Çağrı Erhan Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen Dr. Amer Hasan Fayyadh Att. Aslıhan Erbaş Açıkel Cevat Gök Mete Göknel Osman Göksel Timur Göksel Prof. Muhamad Al Hamdani Numan Hazar Habib Hürmüzlü Assoc. Prof. Dr. Pınar İpek Dr. Tuğrul İsmail Assoc. Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Assoc.Prof.Dr. Şenol Kantarcı Selçuk Karaçay Assoc. Prof. Dr. Nilüfer Karacasulu Prof.Dr. M. Lütfullah Karaman Assoc. Prof. Dr. Şaban Kardaş Assoc. Prof. Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Prof. Dr. Erol Kurubaş Prof. Dr. Talip Küçükcan Arslan Kaya Dr. Hicran Kazancı İzzettin Kerküklü Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Prof. Dr. Alexandr Koleşnikov Dr. Max Georg Meier Prof.Dr. Mosa Aziz Al-Mosawa Prof. Dr. Mahir Nakip Assoc.Prof.Dr. Tarık Oğuzlu Hediye levent Prof.Dr. Çınar Özen Murat Özçelik Assoc. Prof. Harun Öztürkler Dr. Bahadır Pehlivantürk Prof. Dr. Victor Panin Assoc.Prof.Dr. Fırat Purtaş Prof. Suphi Saatçi Assoc. Prof. Dr. Yaşar Sarı Ersan Sarıkaya Dr. Bayram Sinkaya Assoc.Prof.Dr. İbrahim Sirkeci Dr. Aleksandr Sotnichenko Semir Yorulmaz Zaher Sultan Dr. Irina Svistunova Asst. Prof. Dr. Mehmet Şahin Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Mehmet Şüküroğlu Assoc. Prof. Dr. Oktay Tanrısever Prof. Erol Taymaz Prof. Sabri Tekir Dr. Gönül Tol Advt. Niyazi Güney Asst. Prof. Dr. Özlem Tür M. Ragıp Vural Dr. Ermanno Visintainer Dr. Umut Uzer Prof. Dr. Vatanyar Yagya Dr. Süreyya Yiğit 28 ORSAM Report No: 140, December 2012 Polis Akademisi Well-Known Middle East and Syria Specialist Deputy Director General in Prime Ministerial State Archives Turkish Ministry of Defense Advisor 23rd Commander of Air Forces General Manager of Orient Research Center Kadir Has University, Head of Deparment of International Relations Journalist, Iraq President of The Council of Higher Education ORSAM Advisor, Immigration Studies & Iraqi Refugees, Galatasary University, Department of Sociology İzmir Economy University, Department of Economics President of Atatürk Research Center, Istanbul University, Department of History Ankara University, Faculty of Political Science, Department of IR & Director ATAUM ORSAM Middle East Advisor, Ahi Evran University, Head of the Department of International Relations Baghdad University, Dean of Political Sciences Faculty (Iraq) ORSAM Advisor, Energy-Maritime Law Manager of Iraq El FIRAT TV - Turkey Former Director of Petroleum Pipeline Corporation (BOTAŞ) BTC & NABUCCO Coordinator Beirut American University (Lebanon) Cultural Undersecretary in Iraq’s Embassy in Ankara Retired Ambassador ORSAM Middle East Advisor Bilkent University, Department of International Relations TOBB University of Economics & Technology, Department of International Relations ORSAM Eurasia Advisor Bilkent University, Department of International Relations Kırıkkale University, Department of International Relations Deputy Director, Vodafone (Turkey) Dokuz Eylül University, Department of International Relations Fatih University, Head of the Department of International Relations TOBB Economy and Technology University, Department of International Relations Çukurova University, Head of the Department of International Relations Kyrgyz Slavic University (Bishkek) Kırıkkale University, Head of the Department of International Relations Director of Marmara University, Institute of Middle East Studies KPMG, Sworn-in Certified Financial Accountant Iraqi Turkman Front Turkey Representative President of Kirkuk Foundation Okan University, Head of Department of International Relations Diplomat Hanns Seidel Foundation, Projects Director (Bishkek) President of Baghdad University (Iraq) Erciyes University, Faculty of Economic and Administrative Sciences ORSAM Advisor,Middle East-Antalya International University Journalist, Syria Ankara University, Faculty of Political Science, Department of International Relations Ambassador ORSAM Middle East Economies Advisor, Afyon Kocatepe University, Department of Economics TOBB Economy and Technology University, Department of International Relations Pyatigorsk University (Pyatigorsk, Russian Federation) Gazi University Department of International Relations, Deputy Secretary General of TÜRKSOY Secretary-General of Kirkuk Foundation ORSAM Advisor, Eurasia - Kyrgyzstan-Turkey Manas University Türkmeneli TV (Kirkuk, Iraq) ORSAM Middle East Advisor, Atatürk University Reader in Demography and Marketing Regent’s College, (London, UK) St. Petersburg University (Russian Federation) Journalist, Egypt President of Lebanon Turkish Association Russia Strategic Research Center, Turkey-Middle East Studies Expert (Russian Federation) ORSAM Advisor, Middle East, Gazi University, Department of International Relations Gazi University, Department of International Relations Energy Expert METU, Department of International Relations Vice President of the METU North Cyprus Campus (TRNC) Dean of İzmir University, Faculty of Economics and Administrative Sciences Director of Middle East Institute Turkish Studies (USA) Prens Group, Vice Chairman ORSAM Advisor, Middle East, METU, Department of International Relations General Coordinator of 2023 (Magazine) Director of Vox Populi (Rome,Italy) Istanbul Technical University, Humanities and Social Sciences St. Petersburg City Council Member, St. Petersburg University (Russian Federation) ORSAM Eurasia Advisor BALANCES AMONG KURDS IN SYRIA, REGIME OPPONENTS AND TURKEY: RELATIONS PATTERN AT THE CROSSROADS OF CONFLICT-STABILITY EDITORIAL BOARD OF MIDDLE EAST STUDIES Meliha Altunışık Bülent Aras Tayyar Arı İlker Aytürk Recep Boztemur Katerina Dalacoura F. Gregory Gause Fawaz Gerges Ahmet K. Han Raymond Hinnebusch Rosemary Holiis Bahgat Korany Peter Mandaville Emma Murphy Middle East Technical University (Turkey) Ministry of Turkish Foreign Affairs, Head of Center for Strategic Strategic Research Uludağ University (Turkey) Bilkent University (Turkey) Middle East Technical University (Turkey) London School of Economics (UK) Vermont University (USA) London School of Economics (UK) Kadir Has University (Turkey) St. Andrews University (UK) City University (UK) Durham University (UK) George Mason University (USA) Durham University (UK) MIDDLE EAST ANALYSIS EDITORIAL BOARD Prof. Dr. Meliha Altunışık Hasan Kanbolat Assoc. Prof. Dr. Hasan Ali Karasar Asst. Prof. Dr. Serhat Erkmen Middle East Technical University , Director of Institute of Social Sciences ORSAM Director Bilkent University, Department of International Relations ORSAM Middle East Advisor, Ahi Evran University, Head of Department of International Relations ORSAM Report No: 140, December 2012 29 ORSAM ORSAM Mithatpaşa Caddesi 46/6 Kızılay-ANKARA Phone: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48 www.orsam.org.tr, [email protected]