SUriye MUhalefetinin SiyaSal GÖrünüMü: Geriye DÖnüK

advertisement
ORSAM BÖLGESEL
ORSAMGELİŞMELER
BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
Suriye Muhalefetinin
Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
Ömer KUŞ
Suriyeli yazar ve araştırmacı.
Halep Üniversitesi Fizik
Bilimleri Fakültesi’nden
mezun oldu. Yüksek
lisansını fizik alanında
yaptı. Uluslararası
birçok konferans ve
panele konuşmacı olarak
katıldı. Arap Demokratlar
Birliği ve Özgür Suriyeli
Yazarlar Birliği üyesi olan
Kuş’un Arap basınında
periyodik olarak yazıları
yayımlanmaktadır. Ömer
Kuş’un Yeni İmparatorluk:
Kavramların Değişmesi ve
Hakların Farklılığı, Modern
Eleştirel Eğilimler, Amerikan
Radikalizmi ve Irak Savaşı
ve Geleceğin İpotekleri adlı
kitapları bulunmaktadır
2011 yılının Mart ayında Suriye’de başlayan halk hareketleri,
günümüzde iç savaşa dönüşmüş ve devam etmektedir. Uygulanan baskı politikaları sonucunda 40 yıldan fazla bir süredir
Suriye’de pasifize edilen siyasal hareketlerin, Arap Baharıyla
birlikte yeniden canlanması söz konusu olmuştur. Ancak halk
hareketlerinin henüz başarı sağlayamamasında ve sorunun
Suriye’yi aşıp bölgesel bir sorun haline gelmesinde çeşitli faktörlerin etkisi olmuştur. Suriye’deki siyasi muhalif hareketlerin ortaya çıkışı ve dönüşümünü konu alan bu değerlendirme,
günümüzde Suriye muhalefeti üzerine yapılan tartışmalara
da ışık tutmaktadır. Bu değerlendirme muhalif hareketlerin
organizasyon eksikliğinde ve atıl kalmasında temsil sorununun önemine dikkat çekmektedir. Çalışma, temsil sorununun
ortaya çıkmasında bölgesel ve küresel dinamiklerin yanı sıra
muhalif hareketlerin halkın içinden doğmamasına, halktan
kopuk olmasına veya ilerleyen süreçte halkın taleplerini dikkate almamasına vurgu yapmaktadır.
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
S
uriye muhalif siyasi
oluşumlarının kuruluşu
ve dönüşümüyle ilgili
olan bu çalışma, konuya eleştirel açıdan yaklaşarak temsil
sorunu üzerine inşa edilmiştir.
Suriye siyasi muhalefeti Suriye halk devrimini temsil etme
iddiası ile ortaya çıkmıştır. Ancak muhalif örgütlenmelerin
hiçbiri siyasi temsili tam olarak
elde edememiştir.
Bu bağlamda sorunu ortaya
çıkaran sebepleri anlamak ve
tespit etmek, gerçekçi analiz ve
temsil konusuna tam vakıf olmayı gerektirmektedir. Zira temsil
konusu, karmaşık ve çok katmanlı bir özelliğe sahiptir. Suriye özelinde temsil iddiasında
bulunan taraflar, temsil ettiği kesimleri kendine bağlama, üzerlerinde hâkimiyet kurma, onları
kontrol etme ve otoriteyi sağlama özelliklerini taşımaktadır.
2
Muhalif siyasi oluşumlar
eylemcileri, göstericileri ve diğer muhalifleri kontrol etmek
ve hegemonyası altına almak
için onları temsil ettiği iddiasında bulunmuştur. Hâlbuki
temsil kurumu, halk hareketlerinin hedeflerini gerçekleştirebilmesi ve herkesi kapsayıcı
bir şemsiye oluşum olabilmesi
için, yönetim kabiliyeti yüksek
siyasi kadrolara ihtiyaç duyan,
yüksek sorumluluğu olan ve
çok ciddi mesai isteyen bir disiplindir.
Tespit etmeye çalıştığımız
ve muhalefeti başarısızlığa
sevk eden temsil sorununun
birçok sebebi vardır. Bunların
bir kısmı reel sebepler iken diğer kısmı bizzat kişilerden kaynaklanan sebeplerdir.
Zira temsil kurumunun
oluşumunda amaç, kararlı bir
çalışma ile Suriye halkının
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
çoğunluğunun
talebi
olan
despot rejimi yıkmak, ayaklanan halka birçok konu ve mesele hakkında Suriye içinde
veya uluslararası düzeyde yaşanan değişiklikleri ve gelişmeleri dikkate alarak yol göstermektir.
Suriye’de Siyasetin Geri
Dönüşü
Suriye’deki halk ayaklanması
birçok önemli gelişmeyi ortaya çıkarmış ve algıları değiştirmiştir. Bunların en barizi,
halk üzerinde oluşan korku
duvarının yıkılarak Suriye toplumunun 40 yıl uzak kaldığı
siyasal hayata geri dönmesini
sağlamasıdır. Ayaklanma halk
nezdinde, değişik örgütlenme
ve yapılar meydana getirerek
birçok şehirde iletişim ağları,
birlikler ve koordinasyonlar
kurulmasına sebep olmuştur.
Halk
ayaklanması,
yıllardır
hapis, takip ve baskı altında
suskun ve beklemede kalan
muhalif köklü siyasi partilerin birçoğuna çalışma imkânı
vermiştir. Muhalefet ruhunu
geri getirerek bu partilerin halk
ayaklanmasına
katılmalarını
sağlamış ve faaliyetler yapmasının yolunu açmıştır.
Halk ayaklanması, Suriye
siyasi hayatında muhalif yeni
aktörler de ortaya çıkarmıştır.
Ayrıca yurtiçinde ve yurtdışında muhalif grupları tek çatı altında toplamak maksadı ile birçok konferans ve buluşmalar
gerçekleştirilmiştir. Antalya ve
Brüksel toplantılarını takiben
Suriye’nin başkenti Şam’da
yıllar sonra ilk kez Semiramis
otelinde yapılan toplantıda bağımsız muhalifler ve aydınlar
bir araya gelmiştir. Bu toplantı sonrası, koordinasyon toplantısı tertip edilerek bir grup
muhalif parti ve şahsiyetin bir
araya gelmesi sağlanmıştır. Bu
toplantı sonucu “Suriye Demokratik Değişim için Ulusal
Koordinasyon Komitesi” kurulmasına karar verilmiştir.
Daha sonra yurtdışında yapılan
bir dizi konferans ve görüşmeler sonucu “Suriye Ulusal Konseyi” kurulmuştur.
Muhalif siyasi partilerin ve
güçlerin haritasını iki düzeyde çıkarabiliriz. Birinci düzey, yeni heyetler ve güçlerdir.
Bunlar doğrudan halk ayaklanmasının ürünü olan ya da etkisi
Suriye siyasi
muhalefeti
Suriye halk
devrimini temsil
etme iddiası ile
ortaya çıkmıştır.
Ancak muhalif
örgütlenmelerin
hiçbiri siyasi
temsili tam
olarak elde
edememiştir.
3
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
ve eylemi neticesinde ortaya
çıkanları kapsamaktadır. İkinci düzey ise, klasik muhalefeti
kapsamaktadır. Bilindiği gibi
Suriye’de rejim, 1970’li yılların başında Baas liderliğinde
siyasi partiler arasında “İlerici
Ulusal Cephe” adı altında bir
koalisyon oluşturmuştur. Bu
koalisyonda Baas’ın amacı, iktidarı birçok parti arasında paylaştığı algısı yaratarak iktidarı
tekeline almaktı.
Suriye’de
mevcut
siyasi
partilerin kuruluş tarihleri halk
ayaklanmasından önce olsa da
halk ayaklanmasının başlangıcı
kabul edilen 15 Mart 2011 tarihi sonrasında siyasi sahneye
birçok halk komitesi, koordinasyon komiteleri, heyetleri ve
farklı siyasal güçler ortaya çıkmış ve kök salmıştır.
4
Sivil Koordinasyon
Hareketleri
Bu oluşumlar, çoğunlukla aydın ve kültürlü gençlerin yanı
sıra insan hakları ve siyaset
ile uğraşan ve Suriye’de rejimi
demokratik yollar ile değiştirmeyi arzulayan ve genellikle
teknolojiyi iyi kullanan insanlardan oluşmaktadır. Bu kişilerin çoğu, Suriye’de olaylar
başlamadan önce Libya ayaklanması esnasında Libyalılar
ile birlikte Libya elçilikleri
önünde gösterilere katılmıştır.
Ayrıca Mısır devrimine destek vermek için Mısır elçiliği
önünde ve son olarak Şam’da
İçişleri Bakanlığı binası önünde gösteriler yaparak Bab Tuma’da Suriye halk devriminin
meşalesini yakmışlardır. Ancak
bu göstericilerin birçoğu eylem
sonrası tutuklanmıştır.
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
Sivil Koordinasyon hareketinin ortaya çıkışı 2011 yılının
Mayıs ayında olmuştur. Bu
hareket, organizatörü, düzenleyicisi ve siyasi yönlendiricisi
olmadan rejim politikalarından
mağdur olan geniş kesimlerin
iştirak ettiği gelişi güzel yapılan gösterileri ve eylemleri
düzenleme, organize etme ve
yönlendirme ihtiyacı ışığında
ortaya çıkmıştır.
Bu hareket, birçok ismi öne
çıkarmıştır. Bunlar içinde, Rezan Zeytune, Suhayir Atasi,
Eymen Esved, Ömer İdlibi,
Ahmet Ebe Zeyd gibi isimler
yer almaktadır. Bunların birçoğu klasik herhangi siyasi veya
ideolojik bir arka plana sahip
olmayan aktivistlerdir. Ancak
başta gençler olmak üzere aydınlar, sesleri kısılmak istenen,
tehdide maruz kalan ve takibe
alınan partililerin bu harekete
dahil olmayacakları anlamı çıkarılmamalıdır.
Bu bağlamda dikkat çeken
husus, gençlerin sosyal medyayı ve bilgisayar iletişim kanallarını çok iyi kullanmaları
ve teknolojiyi bu çalışmalara
entegre ederek emniyet ve istihbarat birimlerinin takibinden
kurtulup kitleler ile temas kurma, semboller belirleme, insanları gösterilere davet etme gibi
halk ayaklanmasını destekleyen
değişik aktiviteleri kullanmış
olmalarıdır. İlerleyen dönemde, zulümden, hor görülmeden,
baskılardan rahatsız olan, hayal
kırıklığına uğrayan ve mevcut
yapının reform yapma konusunda umudu tükenmiş ve hiçbir
partiye veya ideolojiye mensup
olmayan kendi kendilerini örgütleyen samimi gençler ortaya
çıkmıştır.
Bu Sivil Koordinasyon hareketi, gönüllü gençlik gruplarından oluşmaktadır. Bu gençler kendi aralarında uzmanlık
alanlarına göre görev dağılımı
yapmaktadırlar. Ayrıca teşkilatlanma, insani yardım veya
medya ofisleri ve bunlara benzer yapılar ile birlikte Facebook sayfaları kurmuşlardır. Bu
sayfalar üzerinden insanların
gösterilere katılmasını istemişler ve bu sayfalar aracılığıyla
gösterilerin yerlerini, tarihlerini ve seyirlerini belirlemeye
çalışmışlardır. Bu sayfaların
bazıları devrimin başlangıç
tarihi olarak kabul edilen 15
Mart 2011 öncesi kurulmuştur.
Suriye’deki halk
ayaklanması
birçok önemli
gelişmeyi
ortaya çıkarmış
ve algıları
değiştirmiştir.
Bunların en
barizi, halk
üzerinde oluşan
korku duvarının
yıkılarak Suriye
toplumunun 40
yıl uzak kaldığı
siyasal hayata
geri dönmesini
sağlamasıdır.
5
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
Bunların en önemlilerinin başında “Beşşar Esad’a Karşı
Halk Devrimi” sayfası gelmektedir. Bu sayfa, ilk olarak
halkı gösterilere 5 Şubat 2011
tarihinde davet etmiş ama hiç
kimse katılmamıştır.
Medya birimleri sahadaki
gösterileri
kameralara
çeki-
yor Youtube ve Facebook gibi
sosyal paylaşım sitelerine yükleyerek insan hakları kuruluşlarına, uluslararası örgütlere,
dünya ve Arap basınına gönderiyorlardı.
Bu
harekette
aktivistler,
pankartlara yazılacak yazıları
belirliyor ve yazıyor, gösteriler
düzenliyor, şehit ailelerinin bir
kısım ihtiyaçlarını temin etmeye çalışıyor ve onlara maddi
yardım topluyordu. Ayrıca rejim kontrolündeki hastanelerde tutuklama, işkence yapma
ve alıkoyma durumlarını göz
önünde
bulundurarak
devlet
hastanelerine alternatif oluşturmak ve gösterilerde yaralanan
insanların tedavisi ve ihtiyaçlarını gidermek üzere kurulan
sokak hastanelerine ilaç ve tıbbi
malzeme temin etme gibi çalışmalarda bulunuyorlardı.
6
Kuşkusuz bu koordinasyon
hareketi, halk ayaklanmasına en
uygun ve en aktif yapılardı. Bu
yapılar, birçok siyasi oluşum ve
partilerin yetersiz kaldığı saha
çalışmaları ve faaliyetlerine alternatif oluşturmuş ve çok daha
ilerilere taşımıştır. Zira siyasi
oluşumlar, sosyal medyayı ve
internet araçlarını kullanarak
kitleleri toplama ve gösterilere çıkarma konusunda yetersiz
kalmıştı. Ancak rejimin istihbarat ve güvenlik birimleri, halk
ve sivil hareketler bünyesinde
bulunan gençleri takibe almış,
tutuklamış ve susturmak istemiştir. Dolayısıyla birçok koordinasyon hareketi üyesi tutuklanmış, işkenceye maruz kalmış
ve tasfiye edilmiştir.
Bu koordinasyon hareketi
şehirlerin tüm mahallelerine
dağılmış ve Suriye’nin güney
şehri Dera’dan kuzey şehri Kamışlı’ya, Lazkiye sahilinden
ülkenin en doğusu Ebu Kemal
şehrine kadar ülkenin geneline
yayılmıştır. Halk ayaklanması geniş çevrelere yayılmaya
başlayınca, aktivistler değişik
koordinasyon merkezleri arasında da koordinasyon kurmak
için çaba harcadı. Bu emeğin
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
sonucu olarak birçok komite kurulmuştur. Bunların en
önemlileri; Suriye genelinde
ve yerelde faaliyet gösteren
60 merkezin bir araya gelmesi ile oluşan “Suriye Devrimi
Koordinasyonlar Birliği” ve
daha sonra kurulurken bünyesinde 400 farklı koordinasyon
birimini barındıran “Suriye
Devrimi Genel Komitesi”dir.
Son olarak ise “Suriye Devrimi
Yüksek Komuta Konseyi” kurulmuştur.
Yeni Muhalif Oluşumlar
Suriye halk devriminin yaşandığı ilk aylarda sol görüşlü, liberal, İslamcı ya da milliyetçi
olsun klasik anlamdaki siyasi
partiler iyi bir seviyede değillerdi. Çünkü bu partiler başlarda devrime mesafeli durmuştu.
Mısır ve Tunus’ta halk ayaklanmaları yaşanırken Suriye
gençliğinin ayaklanmamasının
ve geç kalmasının nedenlerini
sorgulayan bu partiler bu durumu açıklamak için Suriye’nin
sosyal ve siyasal yapısıyla ilişkili gerekçeler öne sürüyorlardı. Fakat zamanla bu partiler,
başlarda faaliyetlerine katılmakta tereddüt ettikleri devrim
sürecine dâhil oldular ve ilerleyen dönemde devrimi temsil
etme iddiasında bulunmaya
başladılar.
Sokaklara çıkan insanların
öldürülmesine paralel olarak
gösterilerin sayısı ve yoğunluğu da artmaya başlamıştır. Bu
aşamada bahsi geçen partiler,
bireysel ve fevri hareket eden
bazı gençler ile iletişime geçtiler. Daha sonraki aşamada Şam
Deklarasyonu, halk ayaklanmasını desteklediğini ve devrime katıldığını beyan etmiştir.
Bu ilanı diğer siyasi oluşumlar
da takip ederek devrime katıldıklarını ve desteklediklerini
duyurdular.
Bununla beraber, klasik partilerin yöneticileri kendilerini
treni kaçırmış ya da treni yanlış
istasyonda bekliyor halde buldular. Devrime katılmak için
iz sürmüş ve kendi açıklarını
gidermek ve siyasi deneyimlerini artırarak belirgin bir siyasi
vizyon sunmak üzere yurtiçinde veya dışında alelacele konferanslar tertip etmeye başlamışlardır. Kendilerini, sokakta
dile getirilen rejim değişikliği
talebini, sloganları olarak kabul etmenin ortasında buldular.
Sivil
Koordinasyon
hareketi,
gönüllü gençlik
gruplarından
oluşmaktadır.
Bu gençler
kendi aralarında
uzmanlık
alanlarına göre
görev dağılımı
yapmaktadırlar.
7
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
Hâlbuki bu istek hiçbir zaman
devrimin sancaktarlığını yap-
zihinlerinde yoktu, uzun vadeli
mak, güçleri ve imkanları bir-
parti programlarına dâhil edil-
leştirmek, mesai harcayan tüm
miş bile değildi ve bu talepler
kesimleri tek bir meclis ya da
karşısında nasıl bir tavır takı-
koalisyon altında toplamak ve
nacaklarını bilmiyorlardı. Zira
sahada faaliyet gösteren akti-
bu talepleri gerçekleştirecek
vistler ile temas kurmak gibi
imkân ve kadronun olmadığını
görevler ve sorumlulukları yük-
bildikleri için böyle bir sorum-
lemiştir. Ancak yıllarca siyaset
luluğun altına giremezlerdi.
yapmaktan ve faaliyet yürüt-
Ayrıca sahada faaliyette bulu-
mekten mahrum kaldığından
nan gruplar ve koordinasyon
hantallaşan yapılarından dolayı
hareketleri ile bağlantı kurma-
klasik partilerin, saha ile temas
yı ve ilişki geliştirmeyi bile ba-
kuracak ve bu yükü kaldıracak
şaramamışlardı.
ne güçleri ne de talepleri yerine
Suriye halk devrimi, siya-
8
getirecek durumları vardı.
sal partilere Suriye devrimini
Devrim genişleyince ve bü-
temsil etme gibi yeni bir göre-
yüyünce bu partilerde şaşkınlık
vi bahşetmiştir. Zira bu görev
hali ve acelecilik de artmaya
halk devriminin en zaruri ihti-
başlamıştır. Klasik partilerden
yaçlarının başında gelmekte-
bazı üyeler, bazı aktivistler ve
dir. Halk siyasilere, onurlu ve
aydınlar muhalefetin saflarını
özgür yaşam taleplerini ve is-
birleştirmek üzere girişimler-
teklerini gerçekleştirmek üzere,
de bulundular. Siyasi arenada
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
meydana gelen değişimler ışığında sınırlı faaliyete sahip muhalif kimliği olan siyasi ve kültürel şahsiyetlerden oluşan birtakım muhalif oluşumlar ortaya
çıktı. Buna örnek olarak Demokratik Özgür Suriye için Beraberlik Hareketi, Vatandaşlık Akımı,
Yeni Suriye Devleti Kurma Akımı, Suriye Gençlik Nabzı Topluluğu, Suriye Solcu Koalisyonu,
Suriyeli Laikler Birliği, Milli
Dönüşüm Akımı ve Demokratik
Platform’u sayabiliriz.
Bu oluşumlara ilaveten
Esad rejimine yakın ve rejimin
görüşlerini teyit eden muhalif
oluşumlar da kurulmuştur. Bu
oluşumların başında, Komünist
partisinden ayrılan ve Kadri Cemil’in liderliğini yaptığı
“Suriyeli Komünistleri Birleştirme Milli Komitesi” ve Milli
Suriye Partisinden ayrılan ve
Ali Haydar’ın liderliğini yaptığı “Milli Sosyal Suriye Partisi
– İntifada” partilerinden oluşan “Değişim ve Kurtuluş Halk
Cephesi” gelmektedir. Ayrıca
adları açıklanmayan Halepli
bir grup kişinin oluşturduğu
“Milli Mutabakat Halep Deklarasyonu Sekreterliği”, eski bir
milletvekili olan Muhammet
Habeş’in oluşturduğu “Üçüncü Yol”, “Demokrasi için Milli
Girişim” ve “Suriye Milli Akımı” gibi kuruluşlar kurulmuştur. Ancak bu grupların sahada
ciddi bir varlığı söz konusu olmadığı gibi bazıları ilanından
sonra dağılmıştır.
Bununla beraber yeni muhalif oluşumların arasında öne
çıkan bazı hareketler de olmuştur. Bu yeni oluşumlar arasında
özellikle “Suriye Ulusal Konseyi (SUK)”, “Suriye’de Demokratik Değişim için Ulusal
Koordinasyon Komitesi” ve
“Suriye Muhalif ve Devrimci
Güçler Koalisyonu (SMDK)”
daha ön plana çıkmıştır.
Suriye Ulusal Konseyi
(SUK)
Suriye muhalefetinin tek çatı,
tek meclis altında birleşmesi,
sahanın zaruri bir talebiydi.
Buna yönelik olarak 23 Eylül
2011 tarihinde “Birleşik Muhalefet” adı altında gösteriler
düzenlendi. Verilen mücadele
sonucu İstanbul’da yoğun görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler nihayetinde 2 Ekim 2011
tarihinde İstanbul’da “Suriye
Siyaset
yapmaktan
ve faaliyet
yürütmekten
mahrum
kaldığından
hantallaşan
yapılarından
dolayı klasik
partilerin,
saha ile temas
kuracak ve bu
yükü kaldıracak
ne güçleri ne
de talepleri
yerine getirecek
durumları vardı.
9
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
Ulusal Konseyi”nin kuruluşu ilan edilmiştir. Bu oluşum
Halk Hareketi, Bağımsız Liberal Kitlesi, Şam Deklarasyonu,
Asurlar Organizasyonu, Müslüman Kardeşler, Şam Baharı,
Milli Kürt Kitlesi, Milli Kitle
ve birçok bağımsız şahsiyetten
oluşmuştur.
Kuruluş bildirisinde “SUK’
un devrimi yurtiçinde ve yurtdışında temsil ettiği belirtilmiştir. Kuruluş amacı olarak
Esad dâhil olmak üzere rejimin
bütün organları ile değişmesi,
halkın tüm katmanlarını devrime katılımını sağlamak üzere
ihtiyaç duyulanları temin etmek ve devrimi desteklemek”
olarak duyurulmuştur. SUK
hedeflerini, Esad başta olmak
üzere rejimin tüm organlarıyla
değişmesi, devrim hareketlerinin taleplerine uymak, rejim ile
görüşmemek ve demokratik sivil yeni bir devlet kurmak olarak belirledi.
Kurulan bu yeni oluşumdan
beklenti muhalefeti tüm fraksiyonlarıyla birlikte bir arada
toplayıcı bir yapı oluşturması
idi. Zira yurtiçinde ve yurtdışında yapılan birçok toplantı ve
görüşmeler sonucunda kurulan
10
ve bünyesine birçok önemli,
sahada aktif olan kurumlar ile
bağımsız fikir ve kültür adamlarının dâhil olması SUK’u,
Suriye muhalif siyasetinin ortaya çıkarmış olduğu en önemli
çalışma kılmıştır. Konsey, bazı
bağımsız şahsiyetler ile bağımsız İslami Akım, Milli Çalışma
Grubu, adları açıklanmayan
sahadaki halk hareketlerinden
temsilciler, Demokratik Değişim için Şam Deklarasyonu,
Kürt Gelecek Akımı’na ilaveten iki ayrı Kürt partisi, Müslüman Kardeşler ve Demokratik
Asurlular Organizasyonu’ndan
oluşmuştur. Organizasyon olarak genel kurul ve yürütme kurulundan oluşmaktadır. Ayrıca
Milli Çalışma Grubu ve Bağımsız İslami Akım’dan herhangi
bir partiye mensup olmayan
çoğunluğu İslami görüşe sahip
Suriye dışında çalışan şahsiyetler tarafından 15 Eylül 2011
tarihinde İstanbul’da “Geçici
Suriye Ulusal Konseyi” kurulmuş ancak kuruluşundan kısa
bir süre sonra kapatılmıştır.
Suriye Ulusal Konseyi özellikle sokaklar ve meydanlardaki halk tarafından güçlü kabul
görmüştür. Zira 17 Ekim 2011
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
Cuma eyleminin adı “SUK
Beni Temsil Ediyor” konmuş ve
gösterilerde SUK’u destekleyen
pankartlar taşınmıştır. Bu kararı
başta Suriye Devrimi Yüksek
Komitesi ve yerel koordinasyon
komitesi olmak üzere birçok
koordinasyon desteklemiş ve
açıklamalarında SUK’un kendilerini temsil ettiği ve siyasi
görüşlerine tercüman olduğunu
beyan etmişlerdir.
Ulusal Koordinasyon
Komitesi
Ulusal Koordinasyon Komitesi
ilk kongresini 17 Eylül 2011 tarihinde “yabancı güçlerin müdahalesine hayır, şiddete hayır
ve etnik ayrışmaya hayır” adı
altında gerçekleştirmiştir. Toplantı sonucu, değişik siyasi partilere mensup 80 üyeden oluşan
merkezi bir komisyon kurulmuştur. Bu partiler; Sosyal Demokrat Arap Birliği Partisi, Suriye Komünist Çalışma Partisi,
Sosyal Demokrat Arap Baas
Partisi, Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD), Demokratik
Sosyal Partisi, Komünist Partisi - Politik Ofis, Sosyal Araplar
Hareketi, Birleşik Süryani Partisi ve Siyonizme Karşı Halk
Cemiyeti’dir.
Bu toplantı sonunda sonuç
bildirgesi yayımlanmıştır. Bu
bildiride, yaşanan krizden çıkış
yolunu bulmak ve güvenilir sonuçlar almanın yolunun, güven
ortamının tesis edilmesi, halk
ile diyalog kanallarının açılması ve kapsamlı ulusal konferansın yapılmasından geçtiği vurgulanmıştır. Esad rejiminden
askeri ve güvenlik güçlerini
kullanma seçeneğinden vazgeçmesini ve halk ayaklanmasının başladığı andan itibaren
başta siyasiler olmak üzere tüm
tutukluların serbest bırakılmasını, ulusal krizin doğal sonuçlarını ve halk ayaklanmasını
(intifadasını) kabul etmesini
istemiştir.
Komite’nin 8 Ekim 2011
tarihinde yayımladığı deklarasyon, Suriye’de despotizmden
demokrasiye geçiş döneminin
vizyonunu içermekteydi. Bu
deklarasyon, genişletilmiş kuruluş deklarasyonu olarak da
kabul edilmiştir. Ancak yukarıda bahsi geçen istekleri içermemiştir. Bunun üzerine Beraber
Hareketi, bazı koordinasyon
grupları ve Birleşik Sosyalistler partisinden ayrılan gruplar
başta olmak üzere birçok siyasi
güç ve şahsiyet bu komiteden
çekilerek Suriye Ulusal Konseyi’ni desteklediklerini ilan
Suriye Ulusal
Konseyi özellikle
sokaklar ve
meydanlardaki
halk tarafından
güçlü kabul
görmüştür.
11
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
etmiştir. Koordinasyon Komitesi, sahada rejim karşıtı cılız birkaç gösteri haricinde herhangi
etkili bir gösteri düzenlememiştir. Koordinasyon Komitesi’nin
çalışmalarını birkaç aktivist ile
iletişim kurarak sürdürmesi sahada bir varlık teşkil edememesine yol açmıştır. Bu etkisizliğinin nedeni, halk ayaklanmasını
başlatan gençler ile yaşlanmış
yöneticilerin ve partinin kadrolarıyla dışarıdan dâhil olan bağımsız şahsiyetlerin düşünce ve
çalışma anlayışının arasındaki
farklılık ve hantallaşmış klasik
partilerin yapısını kopyalamasından kaynaklanmıştır.
Muhalefette Derinleşen
Bölünme
Koordinasyon
Komitesi’nin,
Suriye içindeki muhalefeti
temsil etme iddiası yurtiçindeki ve yurtdışındaki muhalefet
arasında bölünmenin derinleşmesi ihtimalini doğurmuştur.
Ancak yurtiçinde aktif faaliyet
gösteren ve devrimin ön saflarında yer alan birçok parti ve
güç, bu yapı içerisine girmeyi kabul etmemiştir. Örneğin
Şam Deklarasyonu, Demokratik Topluluğunun en önemli
bileşeni olan Halk Partisi komiteye dâhil olmayarak SUK’u
12
desteklediklerini ifade etmişlerdir. Ayrıca deklarasyonun kuruluş bildirgesi yazımına katılmasına rağmen birçok Kürt Partisi
bu komiteye katılmamıştır. Komiteye Kürt partilerinden katılım, Esad ile stratejik işbirliğine
giden PYD ile sınırlı kalmıştır.
Öte yandan Koordinasyon
Komitesi, reel ve kişisel sebepler yüzünden SUK ve Suriye
Devrimci ve Muhalif Güçler
Koalisyonu’na (SMDK) katılmamıştır. Koordinasyon Komitesinin katılmaması, muhalefet
nezdinde fikri ve siyasi açık bölünmeye neden olmuştur. Başka
bir açıdan bu bölünme, liberal ve
İslami şahsiyet ve güçlerin oluşturduğu SUK ile ulusalcı şahsiyet ve güçlerin oluşturduğu Koordinasyon Komitesi arasında
yaşanmıştır. Özet olarak bu bölünme ideolojik ve siyasi farklılıklar temeline dayanmaktadır.
Yani İslamcılar ve liberaller ile
ulusalcı ve solcuların geriye kalanları arasında yaşanmıştır.
Bu iki güç arasında birkaç
temel fark vardır. Koordinasyon Komitesi, Rejime değil
halk hareketlerine yukarıda belirtilen üç itirazı yöneltmiştir.
Despot ve istihbarat rejiminin
değişmesi talepleri sadece sözde kalmış, bu söylemde ciddiyet bulanamamıştır. Bu durum,
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
Koordinasyon Komitesinin geçiş döneminde Esad’ın olmasında bir sakınca görmediği şeklinde yorumlanmıştır.
Ancak diğer taraftan SUK, rejimin
lideri başta olmak üzere bütün yapısı
ve organlarıyla değişmesini istemiştir.
Devletin şekli konusunda ise hem Koordinasyon Komitesi hem SUK sivil
ve demokratik bir devlet kurma yönünde mutabık olmuşlardır.
Suriye Devrimci ve Muhalif
Güçler Koalisyonu
Muhalif güçleri yeni bir ulusal koalisyon veya tek bir çatı altında toplama
çabaları sonuç vermiş ve Riyad Seyf
imzasıyla sunulan “Milli Suriye İnisiyatif”i Arap, bölgesel ve küresel güçler
tarafından güçlü bir teyit ve destek
elde etmiştir. 8 Kasım 2012 tarihinde Katar’ın başkenti Doha’da istişare
toplantısı gerçekleştirilmiş ve bu toplantıya Suriye muhalif hareketlerinin
yanı sıra, bağımsız şahsiyetler, halk
hareketleri ve devrimci yerel yönetimlerden temsilcilerin katılımıyla üç gün
süren yoğun toplantılar ve tartışmalar
sonrası “Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Koalisyonu (SMDK)”nun
kurulması konusunda anlaşmışlardır.
Bazı uzmanlar SMDK’yı Suriye muhalefeti için tarihi bir gelişme olarak
yorumlamıştır.
Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler
Koalisyonu (SMDK) kuruluşuna katılan taraflar şunlardır:
Suriye Ulusal Konseyi Temsilcileri,
Beraber Hareketi,
Suriye yerel yönetimleri temsilcileri,
Arap Sosyalist Demokrat Partisi (Hasan Abdülazim’in partisinden ayrılan parti)
Bağımsız Milli Şahsiyetler,
Suriye Milli Demokratik Kitlesi,
Rejimden ayrılan şahsiyetler,
Suriye Demokratik Türkmen Hareketi,
Suriye Devrimi Genel Organları Temsilcileri,
Suriye Türkmen Kitlesi,
Yerel Koordinasyon Komiteleri,
Suriye Asurlular Derneği,
Suriye Devrimci Aşiretler Meclisi,
Suriye Özgür Ordusu- Yüksek Askeri Komite
temsilcileridir.
Suriye Alimler Birliği,
Koalisyonun genişlemesinden sonra katılanlar
ise şu grupları içermiştir:
Suriye Yazarlar Birliği,
Demokratlar Kitlesi,
Suriye İş Forumu,
Halk Hareketleri Temsilcileri,
Vatandaşlık Akımı,
Askeri Meclisler Temsilcileri ve
Devrim Sekreterleri Komitesi,
Kürt Meclisini oluşturan partilerin temsilcilerinin oluşturduğu Kürt grubunun katılımından
sonra SMDK üye sayısı 121 olmuştur.
13
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
SMDK, Suriye halkına gerekli
yardımları temin edecek ve devrimi en iyi şekilde temsil ederek
amaçlarını gerçekleştirecek ve
tüm devrimci güçleri ve tarafları
kapsayan bir girişim olarak görülmüştür. SMDK Esad rejimini
yıkmak, dengeleri devrimcilerin lehine çevirmek, devrimin
yurtiçinde ve yurtdışında başarı
elde etmesini sağlamak için her
türlü çalışmayı yapmak için kurulmuş bir kurum olarak görülmektedir. SMDK kararlaştırılan
ve imzalanan belgelerinde; ülkenin egemenliğine, kararların
bağımsızlığına, ülkenin halk
ve toprak bütünlüğüne, Esad
rejimi ile görüşmemeye, Suriye’de siyasi çözümün Esad’ın
ve despot kadrosunun iktidardan uzaklaşması ile geçekleşeceğine, Suriye halkının kanını
dökenlerden hesap sorulmasına
14
ve yeni demokratik sivil Suriye’nin kurulmasına vurgu yapmıştır.
Muhalefetin Ataleti ve
Başarısızlığa Uğraması
Suriye muhalefeti, halk hareketini temsil etme başarısını
yakalayamadığı gibi güçlü ve
yeni bir organizasyon yapısı da
kuramamış, ortak vizyon oluşturamamış, siyasi bir merkez
ya da çatı oluşturamayarak sahadaki hareketlerin güçlerini ve
faaliyetlerini birleştirememiş
ve bölgesel veya küresel güçler
ile ilişkileri düzenleyememiştir.
Bu başarısızlığın kaynağı, muhalefetin farklı fraksiyonlardan
olmasından ya da aralarındaki
ideolojik farklılıklardan dolayı
değildir. Muhalefeti başarısızlığa sevk eden nedenler aslında
ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ
No.15, KASIM 2014
farklıdır. Bunların en önemlileri
şöyledir:
a.Mazlumiyet eksenli söylemin siyasi söylemden daha
çok ön plana çıkarılması muhalefetin olaylara müdahalede yetersizliğini göstermiştir.
Her ne kadar bu söylem Suriye trajedisinin büyüklüğüne işaret etse de söylemlerin
siyasi olmaktan ziyade insani yönlere vurgu yapması ve
muhalefetin kurban pozisyonu alması, sorunu çözmeye
yönelik bir çözüm sunamayacağı izlenimini vermiş ve
siyasi boşluk bırakmıştır. Sonuç olarak siyasi söylem iflas
etmiştir.
b.Muhalefetin, Suriye dostları ülkeler ve benzerleri ile
açık çalışma şartlarını ortaya
koymaması ve siyasi manevra yoksunluğu, gelişmelere
göre hareket etmesine neden
olmuştur.
c.Muhaliflerin, Körfez ülkelerini korkutma söylemi kullanması, İran işgalini işlemeleri, Suriye krizini Suriye
krizi olmaktan ve zulümden
kurtarma amacından çıkarıp
mücadeleye Arap Körfez ülkelerini ya da bölgesel ülkeleri koruma gibi sorumluluk
yüklemiştir. Esad rejimine
stratejik destek veren İran’ın
rolünü deşifre etmek doğrudur ancak bu durum ana gerekçe olarak sunulmamalıydı.
d.Baskı döneminde siyasetin
ipotek altına alınması ve sınırlandırılmasından dolayı
oluşan siyasal atalet, muhalif
siyasi çalışmaları bitirmiş ve
gerçek manasından uzaklaştırmıştır. Bu durum muhalif
siyasi çalışmaların, halk nezdinde bir umut kaynağı olarak değil; sadece prensipler
ve ahlaki duruş olarak değerlendirilmesine neden olmuştur.
e.Siyasi partilerin ve güçlerin
büyük çoğunluğu, değişime
yönelik açık parti programlarından yoksun kalmıştır.
Bu partiler ve güçler çalışmalarını, tarihi figürlerinin
kişisel mirasları üzerinden
yapmaktadırlar ve malum figürleri mumyalayarak siyasi
faaliyetlerini kişisel istismar
faaliyetlerine çevirmişlerdir.
f. Bazı muhalif şahsiyetler çalışmalarında sadece eleştiri,
hata arama, suçlama, siyasi
ortamı zehirleme, sorunları
kişiselleştirme gibi ayrışma
ve bölme metotlarını kullanmıştır.
Suriye siyasi
muhalefet
gruplarının
hiçbiri, doğrudan
halk hareketi
içinden
doğmadığı için
halk hareketlerini
gerçek
anlamda temsil
edememişlerdir.
Suriye’deki muhalif grupların sayısının artması, esas sorunun siyasi güçler veya hareketlerin ideolojik görüşlerinden
kaynaklanmadığını göstermektedir. Bu bağlamda siyasal çevrelerde çok yönlü bazı sorunların olduğu vurgulanmalıdır. Bu
15
Suriye Muhalefetinin Siyasal Görünümü:
Geriye Dönük Bir Analiz
sorunlar siyasi güçlerin ve hareketlerin organları ve yapılarına
sirayet ederek hantal ve atıl kalmasına neden olmuştur. Bundan
dolayı siyasi güçler, halk hareketlerine açık yol ve hedef gösteremedikleri ve komuta edemedikleri gibi yeni bir katkı ve
fayda da sağlayamamıştır. Muhalif siyasilerin, sadece sokağa
çıkan halkın sloganlarını dile
getirmekle yetinmiş olmaları,
devrim gerçeklerinden ve çizgisinden ne kadar uzak olduklarını göstermiştir. SMDK, SUK ve
Ulusal Koordinasyon Komitesi
dâhil olmak üzere Suriye siyasi
muhalefet gruplarının hiçbiri,
doğrudan halk hareketi içinden
doğmadığı için halk hareketlerini gerçek anlamda temsil edememişlerdir. Halk hareketlerine
komuta ve yardım edemedikleri
gibi bilakis kazanımlarının üstüne konmuşlardır. Dış müdahaleye karşı çıkan silahlı muhalif gruplar bile bölgesel ve küresel güçlerin soruna müdahil
olmasına ses çıkarmamalarına
rağmen devrime gerekli desteği sağlayabilmiş değillerdir.
Küresel veya bölgesel güçlerden gelen mütevazı yardımlar
bile devrime katkı sağlamak
için kullanılmak yerine küçük
hesaplar yapılarak kendilerine
bağlı olma garantisi alınan yerlere dağıtılmıştır.
ORSAM, Ortadoğu konusunda faaliyet gösteren tarafsız bir düşünce kuruluşudur.
ORSAM Ortadoğu ile ilgili bilgi kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve bölge uzmanlarının
düşüncelerini Türk akademik ve siyasi çevrelerine doğrudan yansıtabilmeyi hedeflemektedir. Bu amaçlar doğrultusunda ORSAM, Ortadoğu ülkelerindeki devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve
sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini kolaylaştırarak,
yerel perspektiflerin güçlü yayın yelpazesiyle gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır. ORSAM yayın yelpazesi içinde kitap, rapor, bülten,
politika notu, konferans tutanağı ve ORSAM dergileri Ortadoğu Analiz ve Ortadoğu
Etütleri bulunmaktadır.
©Bu metnin içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu
uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir
şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan
değerlendirmeler yazarına aittir. ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM)
Süleyman Nazif Sokak No: 12-B Çankaya / Ankara
Tel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48
www.orsam.org.tr
16
Download