DEĞIŞEN ORTADOĞU’DA İRAN VE TÜRKIYE PANELI 30 Kasım 2016 / Ankara 3 0 Kasım 2016 Çarşamba günü ORSAM, İran Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Siyasal ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü (Institute for Political and International Studies, IPIS) ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ile birlikte “Iran and Turkey in A Changing Middle East” başlıklı bir panel düzenledi. ORSAM Başkanı Doç. Dr. Şaban Kardaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelin konuşmacıları İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Eğitimden Sorumlu Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Seyyed Kazem Sajjadpour ile ODTÜ Rektör Yardımcısı ve Uluslararası İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meliha B. Altunışık oldu. TOBB-ETÜ Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen panele diplomatların ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda dinleyici katıldı. İlk konuşmacı olan Prof. Dr. Sajjadpour, değişen Ortadoğu için ‘kırılma’ analizinin gerekliliğinden bahsederek Arap güvenlik düzeninde, bölge devletlerinin içyapılarında, bölge ile uluslararası bağlantıları arasında ve yerleşik değerler ve kimliklerde kırılmalar yaşandığını belirtti. Bu kırılmalarla uluslararası, ulus-ötesi, bölgesel, ulusal, ulus-altı olmak üzere çok çeşitli aktörlerin bölgede hareket etmesine imkân veren yeni bir boşluk ortaya çıkmıştı. Dikkat çektiği ikinci husus ise bölgeye dayatılan, bölgeyi şekillendirmeyi hedefleyen tarihsel, dinsel-sosyolojik, etnik ve bölge-ötesi ‘anlatıların rekabeti’ oldu. Türkiye-İran ilişkilerini “bu kırılmanın doğurduğu yeni alanda kırılmayı onarma sorumluluğunu taşıyan ilişkiler” olarak niteleyen Sajjadpour, iki ülkenin kapsamlı bir ilişkisi bulunduğunu ve bundan hareketle diğer bölgesel aktörleri de kapsayacak bir bölgesel düzenleme inşa etmeleri gerektiğini vurguladı. Ocak-Şubat 2017 Cilt: 9 Sayı: 78 Sıfır-toplamlı oyunun işe yaramadığını belirten Sajjadpour, bugün Ortadoğu’da hegemonya kurmanın imkânsız olduğunu, ABD hegemonyasının ise başarısız olduğunu ve artık bölgesel bir düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Sajjadpour’a göre İran ve Türkiye, çok boyutlu ve kapsamlı ilişkileri sayesinde bu bölgesel perspektifi geliştirebilecek ülkelerdir. Prof. Dr. Meliha B. Altunışık ise hem bölgesel siyasete hem de iki ülke ilişkilerindeki değişim ve sürekliliğe dikkat çektiği konuşmasında işleyen bir bölgesel düzenin yokluğunun bir süreklilik olduğunu belirtti. Altunışık’a göre ne büyük bir güç ne de bölgesel güçler tarafından bölgesel hegemonik bir düzenin kurulamadığı Ortadoğu’da çok kutuplu bölgesel yapı ve küresel aktörlerin çekişmeleri, bölge siyasetini etkilemeye devam etmekteydi. Değişim ise Soğuk Savaş sonrasında derinleşen krizlerle gelmekteydi. Bölge siyaseti, devletlerin çöküşü, kutuplaşmanın artması, dinamik ve sürekli değişen kriz gibi durumların etkisi altındaydı. Kriz durumunun Türkiye-İran ilişkilerine de yansıdığını ifade eden Altunışık, çok-yönlü ilişkiler, güvensizlik ve algı yanılgıları ile ideolojik rekabet unsurlarının süreklilik gösterdiğini belirtti. Öte yandan Arap Baharı ile bu rekabetin, yerini kompartmanlaşmaya dayalı kompleks bir ilişkiye bıraktığını ve ortak tehditlerin ortaya çıkışıyla da işbirliği için ortak çıkarların oluştuğunu belirtti. Altunışık konuşmasını rekabetin yönetilmesinin giderek zorlaştığını, çekişmenin başarılı bir çatışma yönetimi ve rekabetin tırmanması yönlerinden her ikisine de kayma ihtimali olduğunu belirterek bitirdi. Panel, soru-cevap bölümüyle sona erdi. 93