12, Ağustos 2017, s. 406-415 Tuba KORKMAZ1

advertisement
Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 406-415
Tuba KORKMAZ1
MALZEMENĠN BELLEĞĠ-BELLEĞĠN MALZEMESĠ: SERAMĠK
Özet
Bellek biyolojik anlamda canlılar için oldukça önemli bir özelliktir. Genel
anlamda sanatın tümü de belleğe dayanır- her sanat eseri doğrudan ya da dolaylı
olarak sanatçının kişisel deneyimlerinden etkilenir- ancak bazı sanatçılar belleğin
araştırılmasını çalışmalarının başlıca konusu haline getirmişlerdir. Ayrıca plastik
sanatlarda kullanılan malzemelerin de belleği olduğundan bahsedilebilir.
Heykeltıraşın kullandığı ağaç, mermer, ressamın yağlıboyası, seramikçinin kili
kendi belleklerine sahiptir. Bu malzemeler içinde özellikle en eski belleğin seramik
malzemede olduğu söylenebilir. Binlerce yıldır insanoğlunun zaman zaman kap
kacak, zaman zaman dini temsillerini yapmakta kullandığı malzeme yükünün
ağırlığını korumaktadır. Öte yandan kabaca adlandırılırsa –toprak- sanat eserinin
yapımı esnasındaki kendisine ait tüm süreçleri nihai aşamada hissettirir. Her
dokunuşu, darbeyi, sıcaklığı ya da şoklamayı malzeme üzerinden izlemek
mümkündür. Buna bir de sanatçının belleğindekiler eklenince eser başka bir alana
taşınır. Bu makalede, bellek, seramik ve sanat üçayağı üzerinden kurulmuş
eserlerden örnekler seçilerek seramik malzemenin ve sanatçının, bellek ile ilişkisi
araştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Seramik, Sanat, Bellek, Kültürel Bellek
THE MEMORY OF THE MATERIAL - THE MATERIAL OF
MEMORY: CERAMĠCS
Abstract
Memory, in a biological sense, is a very important feature of living things.
The materials used in plastic arts are also said to have their own memories. The
wood or marble used by the sculptor or the oil painting of the painter, terracotta of
the ceramic artist have their own memory. But it can be said that the most ancient
memory among these materials belongs to ceramics. The material carries the
1
Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Sanatta Yeterlik Mezunu, krkmztb @gmail.com
Tuba Korkmaz
burden of thousands years of use by mankind, sometimes in the form of pots and
pans and sometimes in the form of religious representations. On the other hand, to
put it roughly, earth can evoke all the processes that it went through in the course
of its creation, also in its final stage. It is possible to watch every touch, stroke,
warmth or shock over the material. Add in the contents of the memory of the artist,
the work of art is carried on another area. With this article search the releationship
of the memory with artist and the ceramic on the sellected works of art which is
standing on three points are memory, ceramic and artist.
Keyword: Ceramic, Art, Mermory, Cultural Memory
1.Bellek Nedir?
Bellek, kültür tarihinden sanata, biyolojik yeterliliklerden teknolojik gelişmelere kadar
her şeyin temelini oluşturan bir kavramdır. ‘İnsanın yaşamı boyunca karşılaştığı bildirimleri
zihnine yerleştirmesi ve daha sonra yeniden edimleştirip yararlanması olanağını sağlayan genel
işlev’ (Büyük Larousse, 1998:1496) olarak tanımlanan bellek, yaşam boyunca her şeyi
kaydeder. Latince’de ‘memoria’ sözcüğü aynı anda iki kavramı bellek ve hatırayı karşılar. Hem
hatırlayan, hem hatırlanan; hem biçim hem içeriktir. Unutkanlık denilen şey ise hafızanın
yokluğu değildir aslında, bellek unuttuğunu bilmek için de gereklidir.
Bireysel bellek, temel yaşam becerisi sayılabilir. Tüm kültürel aktiviteler, tarihsel
dönüm noktaları hep bireysel bellek ile ortaya konmuştur, hatırladıkları ve hatırlananlar ve hatta
unutulanlarla şekillenir. Unutmak belleğin ilk elden görevi olarak görülmez. Belleğin görevi her
zaman için hatırlamak sayılır, unutmak ‘beceriksizlik’ olarak kabul edilir. Bir şeyi hatırlamak
isteyen birey sayısı, bir şeyi unutmayı isteyenden oldukça azdır. Oysa insan, unutuşları
sayesinde acılarından uzaklaşabilir. Unutmak bir tür tedavidir, ölümü unutmadan yaşanmaz
mesela. ‘Geçen yüzyıl başında Freud, belleğin hiçbir anıyı kaybetmediğini, silmediğini, her
anın/anının uygun koşullar altında yüzeye çıkabileceğini ileri sürüyordu.’ (Göle, 2007:26) Bir
nevi bugünkü kimliğimize uygun düşmeyen hatıralar gerilere atılıyordu. Bu kişinin kendini
kendinden savunma mekanizmasıydı. ‘Nietzsche ‘insan anısız yaşayabilir ama unutmadan
yaşamak imkânsızdır’ der.’ (Göle, 2007:26) Bugünkü kimliğimizle geçmişimize baktığımızda,
gereksiz/talihsiz bazı anların silinmesi, bir zamanlar büyük anlamlar taşıyan anların yitmesi
gerekebilir. Bu bugünü inşa etmenin bir yoludur. Unutmak da hatırlamak kadar işlevseldir.
Evrim sürecinde bellek bizi bugüne taşıyan ana unsurdur. ‘Terliksi hayvan yalnızca
içinde bulunduğu ortamın tuzluluğundaki değişimle ilgili bilgiye ihtiyaç duyuyorsa, onun için
bellek değil algı gereklidir. Çünkü tuzluluk doğrudan algılanabilir ve ortam şartları sürekli
değişmektedir. Oysa bizler daha karmaşık organizmalarız, diğer birçok hayvan da öyle. İçinde
bulunduğumuz ortamla ilgili daha zengin bilgilere ihtiyacımız var ve bu ortamların görece
istikrarlı oluşu, geçmişin şimdiki zamana dair potansiyel bilgi sağlaması anlamına geliyor.’
(Boyer&Wertsch, 2015:2)
Bellek sadece kişisel kullanımdaki bir mekanizma değildir. Politikacıların
konuşmalarında yahut açılan her türlü toplumsal mekânda (müze, cami, okul gibi) asıl amaç
ortak bir bellek yaratmaktır; Toplumsal Bellek. Bu belleği bedensel pratikler, anma törenleri ve
hafıza mekanlarıyla canlı tutmak mümkündür. Bunlar sayesinde kültürün akışı sağlanır, ortak
yaşanmışlığın metaforları olarak insan kitlelerini birlikte tutar. ‘Okullarda yapılan tarih sınavları
ve önemli tarihi olayların her yıl anılması, tarihi bilginin işbirliğiyle uzun süre bellekte
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 406-415
407
Malzemenin Belleği-Belleğin Malzemesi: Seramik
saklanması ve kolektif belleklerin şekillendirilmesini destekleyen önemli araçlar olarak
kullanılır.’ (Boyer&Wertsch, 2015:188)
2.Felsefede ve Sanatta Bellek
Felsefe’de bellek ile beraber anılan düşünür Platon’un anımsama kuramında
(anamnesis) ruhun bedenleşmeden önce bildiklerini anımsaması gerektiğini iddia eder. İdealar
dünyasındaki bilgi usa inmelidir. ‘Çünkü Platon, ruhun ölümsüzlüğüne ve bu ölümsüz ruhun
ölümlü bedene girmeden önce gerçekler dünyasını görmüş olduğuna inanmaktadır. İnsanlar bu
bilgilerle doğmaktadır, ne var ki onları ancak eğitimle anımsarlar.’ (Hançerlioğlu, 1995:335) Bu
anımsama bir nevi yeniden doğuş kabul edilir.
Yunan mitolojisinde belleğin temsili Titan Mnemosyne, Zeus ile yaşadığı aşktan dokuz
esin perisi doğurur: ‘Muse’lar. Periler ilham gerektiren sanat dallarını imlerler. Bu imgeler
bellek ve sanat ilişkisinin ipuçlarıdır. Öte yandan hafıza tanrıçası ‘Mnemosyne’ ve unutkanlığın
sembolü ‘Lethe’ hadeste birer nehirdir ve ölümlüler bunlardan içtiğinde hatırlar yahut unuturlar.
‘Bellek olmasaydı hiç kimse Mnemosyne’in kızlarının ürettiği şeylerin tadını alamazdı.’
(Draaisma, 2007:22) Esin perilerinin fısıltılarını kaydetmek ve bildirmek yani bir anlamda
sanat yapmak bire bir bellekle ilişkilendirilir. ‘Genel anlamda sanatın tümü belleğe dayanır- her
sanat eseri doğrudan ya da dolaylı olarak sanatçının kişisel deneyimlerinden etkilenir- ancak
bazı sanatçılar belleğin araştırılmasını çalışmalarının başlıca konusu haline getirmişlerdir.’
(Schacter, 2010:30)
3.Bellek Üzerine Çalışan Sanatçılar
İnsanoğlu yaratarak ve düşünerek var olur. Bellek gibi dinamik ve devinimli bir konuyu
ele alan ve toplumsal meselelere değinen çağdaş sanatçılar, genellikle belleği farklı
kavramlarla, kimlik, aidiyet, çok kültürlülük, imge, cinsiyet, feminizm, tarih, mit, süreç, gibi..
bir arada ele almayı tercih etmişlerdir. ‘İmgelerin çeşitliliği ve etkileri kültürden kültüre
değişkenlik gösterirken sanatçılar sahip oldukları birikim ve hafızalarından yararlanarak yeni
bir duyuş ve düşünüşle zamanı ve belleği yeniden tanımlamışlardır.’ (Uçar, 2014:17.29)
Günümüzde de merak, kaygı, korku, aidiyet, hayal kurma, ölümsüz olma ve iletişim kurma
çabası, çağdaş sanatçının da yaratma sürecinde yegâne sığınağı ve kılavuzu olmuştur. Çağdaş
sanatta bu yaklaşımla Modernizm’den bu yana gelişim gösteren, toplumsal ve kültürel
değişimlerin ışığında, kimlik, bellek, kültür, kavram, gerçek, çok kültürlülük, gelenek ve temsil
gibi sorunsalları daha derin inceleyerek problematikleri arasına almıştır. ‘Böylelikle yarattıkları
nesneleri canlı bir organizmaya dönüştürerek yalnızca özgün eserler bırakmamış, aynı zamanda
sanatçının varlığını ispat eden sonsuzlukta büyük çaba göstermişlerdir.’ (Uçar, 2014:416.427)
Bellek üzerine seramik malzeme ile çalışmış çağdaş çalışmalardan bir örnek Carol
Young’tır. Seramik sanatçısı Carol Young, ‘Hafıza ve Voidin Taksonomisi’ başlıklı serideki
seramik yerleştirmeleri aracılığıyla izleyicide bellek ve tarihin açık bir ilgisini kuruyor. Bu
parlak seramik boş kâğıt parçaları, bir duvar oluşturmak için birbiri üzerine yığılmış veya raf
üzerine yuvarlanmış bir halde geçmişin izlerini taşıyan kıvrımlar ve kırışıklarla bir dizi harika
bilinçaltı belleği yaratmış oluyor. Sanatçının 2012 yılında yaptığı bu yerleştirme Armory
Show'da sergilenmiştir ve ilgi görmüştür.
‘Hafıza ve Voidin Taksonomisi’ adını verdiği bu düzenleme ismiyle başka birşeye daha
işaret etmektedir; void bilgisayar programlama dilinde boş demektir. Bir içerik yoksa ya da belli
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 406-415
408
Tuba Korkmaz
değil ise ‘void’ olur ve değişken bir tip olarak da kullanılabilir demektir. Taksonometri
fenotipik benzerliklerine ve farklılıklarına göre organizmaların kantitatif olarak sınıflandırılması
anlamına gelir. (www.tdk.gov.tr) Young belleğin teknolojik dildeki bir boşluk ya da değişkenlik
arz eden bir kavrama göndermesi ve bunun da biyolojik bir sınıflandırmaya bağlanması
konusundaki eser ismi ile bizi derin bir bağlantıyı düşünmeye sevk etmektedir. Hafıza, seramik
malzeme ile bir araya gelerek bizi izlerken şaşırtan bir düzenleme ile baş başa bırakmaktadır.
Uruguay'da doğan Carol Young, Kolombiya'da yaşıyor ve orada üretmeye devam ediyor.
409
Carol Young, Hafıza ve Voidin Taksonomisi, seramik ve ahşap, 2012
Carol Young, Hafıza ve Voidin Taksonomisi adlı çalışmadan bir kesit, seramik ve
ahşap, 2012
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 406-415
Malzemenin Belleği-Belleğin Malzemesi: Seramik
Bellek konsepti üzerine çalışmış ve seramik malzeme ile bunu bir araya getirmiş
bir diğer sanatçı Bouke de Vries’dır. De Vries, özel bir laboratuar camı üreticisi olan Dixon
Glass ile işbirliği yaparak, kırık nesnenin orijinal şekline uygun cam kapların içine kırık seramik
buluntu parçacıklarını yerleştirmiştir. Tarih, değer ve güzellik hakkında bir değerlendirme yapan
bu çalışmalarda kullanılan kırık seramik parçalar, Southampton'un merkezinde Bargate
yakınlarındaki bir noktadan kazılmış ve 18. yüzyıla kadar uzanan buluntulardır. Çin ve İngiliz
porseleninin yanı sıra pişmiş toprak çanak çömlek buluntularıyla da doluydu. Arkeolojik
buluntu seramikleri yeniden yorumlayan bu çalışmalar oldukça heyecan vericidir. Orijinal,
somut parçaları içeren bu kapları yarataran Bouke, parçaların içerdiği geçmişleri ve anıları
düşünmemizi önerir. De Vries için, seramik ve bir koruyucu olarak cam malzeme diğer
çalışmaları için de kullandığı bir teknik yöntemdir.
410
Bouke de Vries, Hafıza Vazosu IV, 14. - 16. yüzyıl Thai porseleni vazo ve kapak, cam
ve ceviz, 2013
Bu eserler bellek ve kayıp ile uğraşırken, Vries'in kullandığı cam, kurtarıcı ve aynı
zamanda şeffaf bir varlığı da temsil etmektedir. Sanatın kavramsal kimliğini ve estetik kudretini
gördüğümüz bu çalışmalarda sanki 18. yüzyıldan bir hayaletle karşılaşmışız hissi yaratmaktadır.
Bu düşündüren, ürperten ve aynı zamanda belleğin derin dehlizlerini de gezdiren bir
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 406-415
Tuba Korkmaz
karşılaşmadır. Kırıkları içinde muhafaza eden bu parçalar, eşsiz, işlevsiz kimliğiyle mezarın
ziyaretçisi değil, bir toplu mezar gibidir. Bouke de Vries, çalışmalarını İgiltere’de sürdüren
Hollanda doğumlu bir sanatçıdır.
Bouke de Vries, Hafıza Vazosu Serisinden, cam ve seramik, 2013
New York’da çalışmalarını sürdüren bir başka seramik sanatçısı Noriko Kuresumi esas
olarak denizden esin kaynağı alan biyolojik formlarla çalışır. Bu konuda yaptığı çalışmalar
kurduğu üç cümledeki zarifçe açıklanmıştır: ‘Deniz, yaşamın kaynağıdır. Bütün hayatlar
birbirine bağlıdır ve birbirlerini destekler. Okyanusun uyum ve dengesinin kaynağını hayal
ederek eserimi yaratıyorum.’ ( https://cfileonline.org)
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 406-415
411
Malzemenin Belleği-Belleğin Malzemesi: Seramik
Noriko Kuresumi, Deniz Belgesi 023, seramik, 2011
‘Hafızanın Denizi’ serisine ait küçük ölçekli heykelleri ince, kırılgan biçimlerine karşı
güçlü imajlarıyla ilham aldıkları yaşam biçimleri gibi zarafet ve zayıflık kutupları arasında
dengelenmişlerdir.
Noriko Kuresumi, Deniz Belgesi 046, seramik, 2011
Tıpkı Dünya'nın geçirdiği jeolojik süreçler gibi bir fırın, çamur gibi dayanıksız bir
malzemenin ısı ile sert ve dayanıklı bir malzeme haline dönüşmesini sağlayabilir. Bu düşünce
gibi, Japon sanatçı Yohei Nishimura, zaman akışını tersine çevirerek belleği tersten okur.
Nesneleri yakarak, cisim kavramıyla bizi baş başa bırakır. Kivi şekli kalmış ama kivi olmaktan
geçmiş bir fikrin kendisi Nishimura, New York'ta 2013 yılında gerçekleşen ‘Malzeme ve
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 406-415
412
Tuba Korkmaz
Bellek’ adlı sergide, kömürleşmiş nesneleri kullanmıştır. Yapılan arkeolojik çalışmalarda, her
şeyin kül olduğu büyük yangınlardan geçerek bugüne kadar ulaşmış, buluntulardan esinlenen
Nishimura binlerce yıldan sonra bile pirinç gibi organik maddelerin var olmaya devam
etmesinden çok etkilenir.
413
Yohei Nishimura, Malzeme ve Bellek Sergisi, 2013
Daha önce bir fırının ateşine kitaplar sergileyen Nishimura, aynı işlemi meyveler için de
yapmaya karar verdi. Meyveleri emaye kapların içine koyup ikisini birlikte ateşler ve meyve
şeklini koruyan aynı zamanda kül gibi görünen nesneleri sergiler. Meyveler, her kâsede, fikir
dünyasına girdikleri ateşleme sürecinin bir yan ürünü olarak karşımızda durur. Galerinin
zemininin üzerindeki her bir kâseyi görünür teller üzerine asarak sergiler. Nishimura'nın
yarattığı bu kavramlar, belki de maddi dünyadan ayrı olduklarını önermek için yüzer haldedir.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 406-415
Malzemenin Belleği-Belleğin Malzemesi: Seramik
414
Yohei Nishimura, Malzeme ve Bellek Sergisi, 2013
4.SONUÇ
Bellek gibi dinamik ve devinimi olan bir konuyu ele alan çağdaş sanatçılar, sadece bir
sanat eseri ortaya koyma arzusuyla yetinmemiş, aynı zamanda kavramı sorgulama amacı
taşımışlardır. Malzeme ve sanatsal form bağlamında eğer geleneksel malzemelerden seramik
tercih ediliyorsa, malzemenin belleğini de işin anlatımına destek olan bir aracı olarak
kullanmışlardır. Biliş ve biliş öncesi aşamalardan oluşan eser üretim sürecinde yaratıcı bir birey
olan sanatçı, tıpkı bir bilim insanı gibi araştırmacı bir ruh sergilemektedir. ‘İmgelerin çeşitliliği
ve etkileri kültürden kültüre değişkenlik gösterirken sanatçılar sahip oldukları birikim ve
hafızalarından yararlanarak yeni bir duyuş ve düşünüşle zamanı ve belleği yeniden
tanımlamışlardır.’ (Uçar. 2014:17.29) İletişim yolları, hafızada yer etmiş nesneleri, olayları,
yaşanmışlıkları birbirine halka halka bağlarken belleğe ihtiyaç duyulur. Bu bellek hem
toplumsal hem de kültürel bellek olmalıdır. Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık
romanındaki gibi, yitirilen bellekleri sağlama almak için her şeyi etiketlemek yetmez. Bu
nesneleri nasıl kullanacağına dair tarifleri de belirtmek gerekir. Romanda da vurgulandığı gibi
bellek olmadan iletişim eksik kalır. Bu örneklemeden de yola çıkarak bellek üzerine çalışan
seramik sanatçılarının geçmiş ve bugün üzerine kurduğu ilişkinin malzeme ve bellek arasındaki
ilişki temelinde yükseldiği görülmektedir. Makalede örneklendirilen dört sanatçının da ortak
noktaları olan bellek ve seramik ilişkisi bize sanatın bir kavram olarak belleği ele alışının farklı
yollarının örneklendirmesidir. Carol Young’ın kırılgan seramik kağıtları hafızanın kırılgan
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 406-415
Tuba Korkmaz
tasniflerinin kimlik ile ilişkisini sorgularken, Bouke de Vries kırılganlığı zaten üzerinde olan ve
geçmişten gelerek belleğin ta kendisine dönüşen parçaları şeffaf cam kaplara yerleştirerek
koruma altına almıştır. Yohei Nishimura hafızayı formunu muhafaza ederken içeriği bambaşka
hale gelmiş yanık meyveleri koyduğu kapları rüyamsı ifade ile bir sergilemiştir. Böylece
seramik bir araç haline gelirken, seramiğin oluşum sürecindeki hafızasını kullanmış ve ateşi
çalışmalarına dahil etmiştir. Malzemenin belleğindeki bir anı su üstüne çıkmıştır. Son olarak
Noriko Kuresumi denizlerin hafızasını seramik malzeme ile formlara dökmüştür. Dört sanatçı
da belleği de seramik malzemeyi de bambaşka şekillerde ele almıştır. Böylece bellek, sanat ve
seramik üçgeni içinde farklı alanları doldurmuş sanatçılar çalışmalarından örneklendirmeler ile
anlatılmıştır.
KAYNAKLAR
Boyer & W.Wertsch. (2015). Zihinde ve Kültürde Bellek. Çev: Yonca Aşçı Dalar. İstanbul:
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Draaısma, D. (2007). Bellek Metaforları Zihinle İlgili Fikirlerin Tarihi. Çev: Gürol Koca.
İstanbul. Metis Yayınları.
Göle, M. (2007). Doğru Olmadığını Biliyorum Ama Öyle Hatırlıyorum. Cogito Yapı Kredi
Yayınları Üç Aylık Düşünce Dergisi. Sayı:50
Hançerlioğlu, O. (1995). Türk Dili Sözlüğü. İstanbul. Remzi Kitabevi.
Schacter, D. (2010). Belleğin İzinde Beyin, Zihin Ve Geçmiş, Çev: Eda Özgül, Yky, Temmuz
Uçar, A. (2014) Çağdaş Sanatta Kimlik Açılımı ve Yeni Önermeler. Ege Eğitim Dergisi-15.2014
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=TDK.GTS.5966779be
0f7e8.21150394
http://www.artsobserver.com/2013/03/12/spotted-during-armory-arts-week-incredible-papercreations/
http://boukedevries.com/2013-2/
https://cfileonline.org/art-noriko-kuresumi-looks-to-the-sea-for-her-intricate-sculpturescontemporary-ceramic-art/
https://cfileonline.org/exhibition-material-memory-yohei-nishimura/
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 406-415
415
Download